Mehdi İle İlgili 1000 Hadis-i Şerif

 1 - ) MEHDİ (A.S.)’IN KARA KÖYÜNDEN ÇIKACAĞI SÖYLENMİŞTİR.” (Mustafa Reşit Filizi, Risalet-ül Huruc ül Mehdi, s. 69) İÇİNDE KARA OLAN BİR BÖLGE

“HZ. MEHDİ (A.S.)’IN İSMİ, PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN İSMİNE UYGUN OLACAK”, AMA “PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN İSMİNİN AYNISI OLMAYACAKTIR” - Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde Hz. Mehdi (a.s.)’ın isminin Peygamberimiz (sav)’in ismine, Hz. Mehdi (a.s.)’ın babasının adının da, Peygamberimiz (sav)’in babasının adına uygun olacağı belirtilmiştir. - Ebu Davud ile Tırmızi’nin İbni Mesut (r.a.) dan nakil ettiklerine göre, Allah’ın Resulü (sav) şöyle buyurmuştur: “Onun (Hz. Mehdi (a.s.)’ın) ismi ismime, babasının ismi de babamın ismine muvafık (uygun) olacaktır…” Hadislerde özellikle dikkat çekilen, bu isimlerin birbirlerine “uygun” düşecek olmasıdır. Yani Hz. Mehdi (a.s.) doğrudan “Ahmed ya da Muhammed” babası da “Abdullah” ismiyle beklenmemelidir. 

"Hz. Mehdi (as)’ın Sol Kürek Kemiğinin Alt Tarafında Yaprak Şeklinde Bir Ben Vardır

Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i Sadık şöyle buyurdu:

“… SOL KÜREK KEMİĞİNİN SOL ALT TARAFINDA BİR YAPRAK VARDIR, tıpkı mersin yaprağı gibi.” (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 253)  

"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN OMUZUNDA “NÜBÜVVET MÜHRÜ” VARDIR

Peygamberimiz (sav)’in Şemail-i Şerifi’nin anlatıldığı rivayetlerde, Resulullah (sav)’ın sırtında, kürek kemikleri arasında bir işaret olduğu haber verilir. İslami kaynaklarda ve rivayetlerde Peygamber Efendimiz (sav)’in kürek kemikleri arasında bulunan bu işarete“NÜBÜVVET MÜHRÜ” ismi verilir. Hz. Mehdi (as)’ın Sırtında Bir Ben Vardır 

Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i Sadık şöyle buyurdu:

“… İKİ KÜREK KEMİĞİNİN ARASINDA BİR BEN VARDIR….”

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 253)

"

" HZ. MEHDİ’NİN RENGİ

Hz. Mehdi’nin rengi arabi… (İbn Hacer El Mekki; “El-Kavlü’l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar”, sf. 15-75) Arap ırkının ten rengi kırmızıyla karışık beyazdır.

"

"HZ. MEHDİ’NİN BOYU

Mehdi, orta boylu olacaktır. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 41)

"

"HZ. MEHDİ’NİN YÜRÜYÜŞÜ

Bir özelliği de yürürken uyluklarının açık ve birbirinden uzak olmasıdır.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 32)

"

"OMUZLARI GENİŞTİR

(Hz. Mehdi (as)’ın) omuz ucu kemiği mülayim, iri… İki omuzunun arası geniştir. (bihar, cilt 13, sayfa 8,9,10,11,109,110,112,115,118,119,125,167; mucem-i melahim-i fiten cilt :1 sayfa:203-214 ve cilt:3 sayfa 76-80)

"

"SAĞ UYLUĞUNDA BİR BEN VARDIR

Hazreti Ali, İmam Mmehdi (as)’dan şu sözlerle bahseder: “… Sağ uyluğunda bir ben vardır.” (Yenabi-ül mevedde, s. 423)

"

"DİZ KAPAKLARI ÖNE ÇIKIKTIR

(Hz. Mehdi (as)’ın) iki diz kapağı da öne çıkıktır. (mucem-ul ehadis-i imam mehdi cilt:4 sayfa 154 ve kemal-ud din cilt:2 sayfa 376 ve bihar cilt:52 sayfa 322)

"

"

Resullulah (sav) buyurdu: “görkemli bir lider görünüşü vardır, bakışları farklıdır, sesi güçlü ve nefes kesicidir.” (imam mehdi hakkında sorular ve cevaplar, seyid hüseyin hüseyni)

"

İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam’a şöyle arzettim: … ALNINDA İZ VARDIR,yüzünde ise ben.(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 252) Humran bin A’yân der ki:İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam’a: … ALNINDA İZ VARDIR, yüzü güzellerin evladıdır. (Yani yüzü güzeldir)… “(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 252-253) Ebu Basir der ki:İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i Sadık aleyhisselam (tereddüt raviden kaynaklanıyor). Şöyle buyurdu: “Ey Ebu Muhammed! Kaim’in iki alâmeti (veya alâmetleri) vardır. BAŞINDA bir ben ve BİR İZ VARDIR…

"MEHDİ’NİN GENİŞ VÜCUTLU OLMASI

O, alnı açık… karnı büyük, iki uyluk arası açık…(Fevaidu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam El-Mehdi El-Muntazar, sf. 

"

"HZ. MEHDİ’NİN YAŞI

Yaşı 30 ile 40 arasında olduğu halde gönderilecektir… Mehdi benim evlatlarımdandır. 40 yaşlarındadır.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 41)

"

"Hazreti Mehdi (as)’ın Tavrı Ben-i İsrail Ulemasına Benzer

Denildi ki: “Yâ Rasûlallah, o gün insanların imamı kimdir “ Resulullah (sav) buyurdu ki: “İmam Mehdi, benim evlâdımdan, kırk yaşında, yüzü parlar bir yıldız gibi olan bir kimsedir. Tavrı Benî İsrâil ulemasına benzer. Arzdaki hazineleri çıkarır ve şirk beldelerini (manen) fetheder.”

(İman ve Küfür Kitabı / Usul-u Kafi (El-Usul Min El-Kafi) / El-Kuleyni, Cild 1)

"

"Hz. Mehdi (as), İlmi Mücadelesini Türkiye’de Yapacaktır

MEHDÎ RUM’DAN, TÜRKLERDEN (çünkü, eskiden Türkiye’ye diyar-ı Rum deniliyordu) AYRILMAYACAKTIR.

(İş’afü’r-Rağıbîn’den naklen Tılsımlar Mecmuası, Bediüzzaman Said Nursi, s. 212)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Bedeni ve Sesi Çok Güçlü Olacak; Aynı Zamanda da Sözleri ve Konuşmalarıyla Dünya Çapında Çok Büyük Etki Uyandıracaktır

Hz. Rıza (a.s) Rayyan b. Saltı’ın Sen Sahib-ul Emr misin? Sorusuna şöyle cevap verdi:

Evet ben de Sahib-ul Emr (emir sahibi)im, Ama yeryüzünü adaletle dolduracak olan Sahib-ul Emr ben değilim. Va’dedilmiş Kaim (Hz. Mehdi (a.s.)) ileri yaşlarda, ama genç bir surette zuhur edecektir. O KADAR GÜÇLÜDÜR Kİ; YERYÜZÜNÜN EN BÜYÜK AĞACINA DA EL UZATSA ONU KÖKÜNDEN SÖKÜP ATAR, DAĞLAR ARASINDA FERYAD EDECEK OLURSA SERT KAYALAR UN UFAK OLUR. Musa’nın asası ve Süleyman’ın yüzüğü ondadır. …Allah dilediği zamana kadar onu gözden uzak tutar. Daha sonra zuhur eder ve yeryüzünü önceden zulümle dolduğu gibi adaletle doldurur.

(Bihar-ul Envar, c. 52, s. 32; İsbat-ul Hudat, c. 6, s. 19)

"

"Hazreti Mehdi (as) İnsanların Fikirlerini Etkileyecektir

Şeyh Tûsî’nin Gaybet eserinden:

İbn Musa; el-Esedî, Bermekî, İsmail b. Malik, Muhammed b. Sinan, Ebû Carud aracılığıyla Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] ve onun babası ile dedesinden [aleyhisselâm] rivayet eder:

Müminlerin emiri [Ali (r.a.)] minberden şöyle buyurdu:

“Ahir zamanda benim soyumdan biri [Mehdi] çıkacak. Onun [Mehdi’nin] rengi, kırmızı ve beyaz karışımıdır. Geniş karınlıdır, baldırları büyük, omuzları dik ve geniştir. Sırtındaki ben, Peygamberin [sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem] benine benzemektedir. [Mehdi] Doğu ve Batı arasındaki her yeri aydınlatacak ve kulların kafalarını ele geçirecektir. Kalbi demir parçası gibi olmayan hiçbir mümin kalmayacaktır. Allah ona [Mehdi’ye] kırk kişinin kuvvetini vermiştir.

Kalbine ve kabrine söz konusu ferahlığın dolmadığı hiçbir meyyit kalmayacak, onlar kabirlerinde birbirlerini ziyaret ederek el-Kâim Mehdi’nin kıyamıyla müjdeleyeceklerdir.

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.35-36)"

"Hz. Mehdi (as), Ailesinden ve Memleketinden Ayrılır, Onlardan Uzakta Yaşar

Peygamberimiz (sav) şöyle buyurdu: “Fatma’nın soyundan size güzel haberler var! Mehdi batıda çıkacak ve dünyayı adaletle dolduracak.” “Ya Resulullah! Çıkışı ne zaman olacak?” diye soruldu. Dedi ki: “Yargıçların rüşvet aldığı, insanların ahlaksız olduğu bir zamanda.” “Mehdi’nin özelliği ne olacak?” diye soruldu. Dedi ki: “Ailesinden ve akrabalarından ayrılacak; memleketinden uzağa gidecek ve evinden uzakta yaşayacak.”

(Ihqāq al-Haqq, vol. 19, s. 679)

"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN KUTSAL EMANETLERLE ÇIKMASI, İSTANBUL’DAN ÇIKACAĞINA İŞARETTİR

Abdullah b. Surefeden rivayet edildi ki: “HZ. MEHDİ (AS)’IN BERABERİNDE, SÜSLENMİŞ BİR HALDE PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN BAYRAĞI OLACAKTIR.”

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 65)

Alametlere gelince; BERABERİNDE ALLAH RESULÜNÜN (SAV) GÖMLEĞİ, KILICI, SANCAĞI BULUNACAKTIR. O sancak ki Peygamberin (sav) vefatından bugüne kadar hiç açılmamıştır…

(Kıyamet Alametleri, s. 164)

"

“Kıyametin kopmasına bir gün bile kalsa, Allah-u Teâlâ o günü uzatarak benim soyumdan bir kişi gönderecektir. Adı adımın, babasının adı babamın adının aynısı olacak, zulüm ve zorbalık altında inleyen yeryüzünü huzur ve adaletle dolduracaktır.” (Ebu Davud, Tirmizî)

Mehdî bendendir. Alnı geniş, burnu ince uzun ve ortası biraz yüksekçedir. Yedi sene hükmeder. Yeryüzü zulüm ve işkence ile dolduğu gibi, onu doğruluk ve adaletle doldurur.” (Ebû Dâvud. 4285)

“Bizim Mehdimiz için iki alâmet vardır ki, Allah semavat ve arzı yarattığından bu yana böyle bir şey vaki olmamıştır. Bunlar Ramazanın ilk gecesinde ay, yarısında ise güneş tutulmasıdır. Allah semâvat ve arzı yarattığından beri böyle bir şey olmamıştır.” (İmam-ı Suyûtî) “Mehdi’nin çıkışından önce, Ramazan’da iki kez ay tutulması olacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)

"İNSANLAR HZ. MEHDİ (AS)’I İLK OLARAK 30-40’LI YAŞLARINDA TANIMAYA BAŞLAR

YAŞI 30 İLE 40 ARASINDA OLDUĞU HALDE GÖNDERİLECEKTİR… Mehdi benim evlatlarımdandır. 40 yaşlarındadır.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 41)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Zuhuru Aniden Olacaktır

Kumait’ten; İmam Bakır’a gidip sordum: “Kaim Muhammed Mehdi ne zaman zuhur edecek?” Şöyle cevap verdi: “Aynı soru Allah’ın elçisinin önünde de sorulmuştu ve o şöyle demişti: “Onun çıkışı aniden olan yeniden diriliş anına benzer.”

(İmam Mehdi Hakkında Sorular ve Cevaplar, Seyid Hüseyin Hüseyni)

 Hz. İmam Rıza şöyle buyurdu: “…Babalarımdan nakledilmiştir ki, HZ. MEHDİ (AS) GİZLİCE VE ANİDEN ZUHUR EDECEKTİR.“

(Yenabi-ul Mevedde, c. 2, s.197)

"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN ÇIKIŞ ALAMETLERİ BİRBİRİ ARDINCA GERÇEKLEŞİR

Kıyamet alametleri birbirini takiben meydana gelir. BİR DİZİDEKİ BONCUKLARIN ART ARDA KOPMASI GİBİ.

(Ramuz-El Ehadis, 2776; Camiü’s-Sagir, s.3167)

ALAMETLER, AĞI KOPARILIP KAÇAN BALIKLARIN BİRBİRİNİ KOVALADIĞI GİBİ KOVALAR.

(Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, İmam Şarani, s. 478)

"

"EBU HUREYRE'NİN AHİRZAMAN HADİSİ RİVAYETİ VE HZ.MEHDİ


Hicretten bin dört yüz (1400) sene sonraki akidlerden iki veya üç akid say (Haşiye18). O vakit Mehdî-i Emin çıkar ve bütün dünya ile harb eder. Dalalete düşenler (Haşiye19) ve Allah’ın gadabına uğramış olanlar(Haşiye20) ve münafıklar (Haşiye21), İsra ve Mi’raç beldesi olan Kudüs’teki “Meciddun Dağları”nda onun için toplanırlar (Haşiye22). Bütün dünyanın (Haşiye23) ve bütün hilelerin (Haşiye24) melikesi (Haşiye25) de Mehdî’ye karşı çıkar ki onun ismi zaniyedir (Haşiye26). Bu melike o gün bütün dünyayı dalalet ve küfre sevkeder (Haşiye27). Yahudiler de o gün dünyaca en yüksek makamdadırlar. Bütün Kudüs’e, mukaddes beldeye hakimdirler. Bütün dünya denizden ve havadan (Haşiye28) Mehdî’nin üzerine hücum eder. Ancak çok soğuk ve çok sıcak beldeler müstesna (Haşiye29). Mehdî bakar ki bütün dünya çirkin hile ve planlarla aleyhinde ittifak ettiklerini görür. Fakat bilir ki Allah daha şiddetli mekr sahibidir ki, onların bütün hilelerini akim bırakır. Ve bütün kainat onun mülküdür ve ona dönecektir ve merci yalnız odur. Ve bütün dünya aslı ve fer’iyle onun bir hilkat şeceresidir. İşte bu kudrete malik olan Cenab-ı Hak, Mehdî’ye nusret için en şiddetli bir darbe ile onları vurur ve karayı, denizi ve semayı onlar üzerine yandırır. Ve Sema da onların üstüne şiddetli yağmurunu yağdırır. O gün bütün ehl-i arz küffara lanet eder. Allah da bütün küfrün zevalini irade eder (Haşiye30) ”.

"

"Hz. Mehdi (as), Sufyan’dan Hemen Sonra Zuhur Edecektir

İbn Isa’dan, İbni Esbet’ten,  şöyle söylediği rivayet edildi: İmam Ali Rıza (a.s.) dedi ki:

“İmam Kaim (a.s)’ın, Süfyan  gelmeden önce mi zuhur edeceğini düşünüyorsunuz? Öyle olmayacaktır. Kaim’in zuhur etmesi ve aynı zamanda Süfyan’ın çıkışı kaçınılmazdır. İmam Kaim (a.s)’ın zuhuru Süfyan’ın çıkışından hemen sonra gerçekleşecektir.

(Kurbul  Esnad)

(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar)

"

"Hz. Mehdi (as)’a, Emekleyerek Dahi Olsa Katılmak İçin Acele Etmek Gerekir

Gaybet Numani: İbni Ukda’dan, Ahmed bin Yusuf’tan, İbni Mahran’dan, İbni Bataini’den, babasından, Vahab bin Hafas’tan, Ebu Basir’den, İmam Cafer Sadık (as)’ın şöyle söylediği nakledildi:

Kaim’imiz [Mehdi] çıktığında, ona [Mehdi’ye] emekleyerek dahi olsa katılmak için acele etmelisiniz. Allah’ın izniyle, sanki rükn ve makam arasında ona yeni bir anlaşma üzerine biat edildiğini görüyor gibiyim.” "

"Hz. Ali (ra)’nın Hz. Mehdi (as)’ı Bakır Lakabıyla Anması

Ali aleyhisselam şöyle buyurdu:

“O kavim, ahir zamanda gelecek. Onlar sonbahar bulutları gibidirler. Her kabileden bir, iki, üç ve sonunda sayıları dokuz kişiye ulaşacak. Allah’a andolsun ki ben onların emirini (Mehdi’yi), adını ve gidecekleri yeri tanıyorum. Sonra ayağa kalkarak şöyle buyurdu: “Bakır (Yaran), Bakır, Bakır!”  Sonra şöyle buyurdu: “O (Mehdi) benim zürriyetimden biridir. Hadisleri yaracaktır (anlamlarını ilmiyle genişletecektir).”  “BAKIR” LAKABININ ANLAMI:

Arapça bir kelime olan Tebekkür’ün kökü Tevessü’ü genişlik ve enginliği ifade eder. İşte tebekkürle aynı kökten gelen Bakır’ın bir anlamı İLİMLERİ YARAN olduğu gibi bir anlamı da İLİMLERİ GENİŞLETEN demektir.

"

"Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi (as)’ın İsmini Açıklamaması İçin Hz. Ali (as)’dan Söz Almıştır

İkmâlü’d-Din eserinden:

Babam ve İbn Velid her ikisi Sa’d, Yaktînî, İsmail b. Ebân, Amr b. Şimr aracılığıyla Cabir’den rivayet eder:

Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] buyurdu:

“Ömer, Emirülmuminin’e (Ali’ye) el-Mehdî hakkında sorup, “Ey Ebû Talib’in oğlu bana Mehdî’den bahset, onun ismi nedir?” dedi.”

Şöyle cevap verdi:

“Dostum ve kardeşim [Hz. Rasulullah (sav)]; izzet ve celal sahibi olan Allah kendisini gönderinceye kadar onun (Mehdi’nin) ismini açıklamamam konusunda beni sorumlu kıldı. Zira bu şanı yüce olan Allah’ın, elçisine, Kendi ilminden emanet bıraktığı bir husustur.”

Hadisin benzerini Şeyh Tûsî’nin Gaybet eserinde Sa’d rivayet etmiştir.

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.33–34)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Bir İsmi de Arslandır

Maveraünnehir’den bir şahıs (Hz. Mehdi (as)) çıkar, ONA EL-HÂRİS İBN-UL HARRAS** denir.

(Ebu Davud, Mehdi 1, (2452)) Ravi: Hz. Hilal İbnu Amr (ra)

(Et-Tac, Ali Nâsıf el-Hüseynî,cilt 5, s. 617)

(Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/410) (** Haris aslan demektir. O zatın ismi ile aynı mânâdadır. Binaenaleyh hadîs kinayeli olarak o zattan bahsetmektedir.)

"

"Hz. İmam Hüseyin’in şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur:

“Hz. Mehdi (as) KIYAM ETTİĞİNDE HALK ONU TANIMAYACAKTIR…”

(Ikd-üd Dürer, s. 41)

"

Hz. Mehdi'nin yanağında, İNCİYİ ANDIRAN ve BİR YILDIZ GİBİ yüzünü AYDINLATAN BİR İŞARET vardır. Burada da sadece “ben” kelimesi kullanılmamış, bu benin tüm nitelikleri açıklanmıştır. ‘İnciyi andıran’, ‘yıldız gibi’ ve ‘aydınlatan’ ifadeleri, bu benin hem şekli hem de rengi hakkında detaylı bilgi içermektedir. Verilen tüm bu detaylardan bu benin koyu renkte değil, TEN RENGİNDE BİR BEN OLDUĞU anlaşılmaktadır.

"""... (Hz. Mehdi’nin) iki kürek kemiğinin arasında bir ben vardır. SOL KÜREK KEMİĞİNİN SOL ALT TARAFINDAN BİR YAPRAK VARDIR, TIPKI MERSİN YAPRAĞI GİBİ."" [9]


 

Hadiste Hz. Mehdi'nin sırtındaki bu benin yeri de çok detaylı olarak açıklanmış, İKİ KÜREK KEMİĞİNİN ARASINDA; SOL KÜREK KEMİĞİNİN SOL ALT TARAFINDA olduğu belirtilmiştir. Benin yapısı hakkında da çok detaylı tarif yapılmış ve ‘MERSİN AĞACININ YAPRAĞINA’ benzetilmiştir. Buradaki ‘YAPRAK’ benzetmesinden benin ‘ağaç yaprağını andırır tarzda kenarları olan zeminden daha yüksekte kenarlıklı yapıda bir ben olduğu’, aynı zamanda da ‘solmuş yaprak renginde; yani sarı ya da cilt renginde bir ben olduğu’ anlaşılmaktadır. 

"

"Başka hadislerde ise, Hz. Mehdi'nin BAŞINDA BİR BEN ve ALNINDA DA BİR İZ olacağı haber verilmiştir:

Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i Sadık aleyhisselam (tereddüt raviden kaynaklanıyor). Şöyle buyurdu: ""Ey Ebu Muhammed! Kaim'in (Hz. Mehdi’nin) iki alâmeti (veya alâmetleri) vardır. BAŞINDA BİR BEN ve BİR İZ VARDIR.[10]

Humrân bin A'yân der ki: İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a şöyle arzettim: ... ALNINDA İZ VARDIR, yüzünde ise ben.[11]

Humran bin A'yân der ki: İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a: ... ALNINDA İZ VARDIR, yüzü güzellerin evladıdır. (Yani yüzü güzeldir)...”[12]


Hz. Mehdi'nin alnındaki bu iz muhtemelen BİR YARA İZİDİR. Ayrıca hadiste “ben” yerine, “İz” ifadesinin kullanılmış olması da, bu izin benden daha açık renkte olduğunu göstermektedir.

"

"(HZ MEHDİ (AS)) ORTA BOYLU, ESMER, MECZUM

(HAFİF SAKALLI), KEVSEC (SAKALI YANLARDA AZ,

AŞAĞI TARAFI UZUN OLAN); ... BİR ADAM Kİ, ONA

ŞUAYB BİN SALİH DENİLİR. BEYAZ ELBİSELİ,

SİYAH SANCAKLI 4000 KİŞİNİN KUMANDANIDIR...**.

(Fetava-i Hadîsiyye, Ebü'l-Abbas Şehabeddin Ahmed

İbn Hacer el-Heytemi-41)"

"Humrân bin A'yân der ki: İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a

şöyle arzettim: ... ""Hz. Mehdi (as)'ın GÖZLERİ

ÇEKİKTİR..."" (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-

i Numani s. 252)"

"Temim oğullarından ORTA BOYLU, ESMER, MECZUM

(HAFİF SAKALLI), KEVSEC (SAKALI YANLARDA AZ,

AŞAĞI TARAFI UZUN OLAN; DİĞER BİR MANASI

DA YEMEN ASILLI) BİR ADAM Kİ, ona Şuayb bin Salih

denilir. BEYAZ ELBİSELİ, SİYAH SANCAKLI 4000

KİŞİNİN KUMANDANIDIR. Hz. Mehdi (a.s.)'ın öncüsü

olur ve kiminle fikri mücadeleye girerse, harbde kim ona

karşı çıkarsa onu mağlup eder**. (Fetava-i Hadîsiyye, İbn-i

Hacer-i Heytemi-41)"

"Yahya bin Nufal'den, hatta Musa bin Cafer (as) ikindi namazından

sonra ellerini kaldırır ve dua eder, ona kimin için

dua ettiğini soruyorum. O şöyle der: Muhammed (sav) ailesinden

El-Mehdi için ve devam etti: GENİŞ KARINLIDIR,

KAŞLARI YAKINDIR, BACAKLARI ÇOK ENERJİKTİR,

OMUZLARI GENİŞTİR..., ONUN GECESİ ALLAH'A

BOYUN EĞEREK VE SECDE EDEREK YILDIZLARA

NÖBET TUTACAKTIR, KENDİSİNİ SUÇLAYANLARIN

ATTIĞI SUÇLAR ONU ALLAH'IN HUZURUNDA ETKİ-

LEMEYECEKTİR, O NUR YAYAN BİR KANDİLDİR,

ALLAH'IN EMRİ İLE ÇIKACAKTIR. (Bihar'ul Envar: 86-

81)"

"Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i

Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: ""Ey Ebu Muhammed!

Kaim'in (Hz. Mehdi (as)'ın iki alameti (veya alametleri)

vardır. BAŞINDA BİR BEN ve bir iz vardır ve iki kürek

kemiğinin arasında bir ben vardır. (Şeyh Muhammed

b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 253)"

"(Hz. Mehdi (as)'ın) sağ bacağında SİYAH BİR İZ VARDIR.

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani

s. 251)"

"Humrân bin A'yân der ki, İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a

şöyle arzettim: ""... (Hz. Mehdi (as)'ın) ALNINDA

İZ VARDIR, yüzünde ise ben."" (Şeyh Muhammed b.

İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 252)"

"Cafer Sadık b. Muhammed [aleyhisselâm] buyurdu ki:

“El-Mehdî benim evladımdır. Kendisini ismiyle anmanıza izin verilmemiştir.”

(Hadisin benzeri ed-Dakkâk, el-Esedî, Sehl b. Mahbûb, Abdülaziz el-Abdî, İbn Ebû Ya’fur ve Ebû Abdullah [Cafer Sadık aleyhisselâm] senediyle İkmâlü’d-Din eserinde zikredilmiştir.)

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.32)

"

"BABASININ İSMİ, PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN BABASININ İSMİNE UYGUNDUR

Onun (Hz. Mehdi (as)’ın) ismi ismime, BABASININ İSMİ DE BABAMIN İSMİNE MUVAFIK OLACAKTIR…

(Kıyamet Alametleri, Genişletilmiş 9. baskı, s.159-160)

"

"Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah'a ve elçisine döndürün. Şayet Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir. (Nisa Suresi, 59)

 

Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de...

MİLADİ: 1985 HİCRİ: 1405

"

"Hicretten bin dört yüz (1400) sene sonraki akidlerden iki veya üç akid say (Haşiye18). O vakit Mehdî-i Emin çıkar ve bütün dünya ile harb eder. Dalalete düşenler (Haşiye19) ve Allah’ın gadabına uğramış olanlar(Haşiye20) ve münafıklar (Haşiye21), İsra ve Mi’raç beldesi olan Kudüs’teki “Meciddun Dağları”nda onun için toplanırlar (Haşiye22). Bütün dünyanın (Haşiye23) ve bütün hilelerin (Haşiye24) melikesi (Haşiye25) de Mehdî’ye karşı çıkar ki onun ismi zaniyedir (Haşiye26). Bu melike o gün bütün dünyayı dalalet ve küfre sevkeder (Haşiye27). Yahudiler de o gün dünyaca en yüksek makamdadırlar. Bütün Kudüs’e, mukaddes beldeye hakimdirler. Bütün dünya denizden ve havadan (Haşiye28) Mehdî’nin üzerine hücum eder. Ancak çok soğuk ve çok sıcak beldeler müstesna (Haşiye29). Mehdî bakar ki bütün dünya çirkin hile ve planlarla aleyhinde ittifak ettiklerini görür. Fakat bilir ki Allah daha şiddetli mekr sahibidir ki, onların bütün hilelerini akim bırakır. Ve bütün kainat onun mülküdür ve ona dönecektir ve merci yalnız odur. Ve bütün dünya aslı ve fer’iyle onun bir hilkat şeceresidir. İşte bu kudrete malik olan Cenab-ı Hak, Mehdî’ye nusret için en şiddetli bir darbe ile onları vurur ve karayı, denizi ve semayı onlar üzerine yandırır. Ve Sema da onların üstüne şiddetli yağmurunu yağdırır. O gün bütün ehl-i arz küffara lanet eder. Allah da bütün küfrün zevalini irade eder (Haşiye30) ”.


(Esme-l Mesalik Lieyyam-il Mehdîyy-il Meliki Li Küll-id Dünya Biemrillah-il Malik, Kelde bin Zeyd-216) EBU HUREYRE R.A"

"“Buna hak kazanan, ceddine (yani Muhammed Aleyhisselam’a) çok benzeyen bir kimsedir. O (HZ. MEHDİ (A.S.))ARAPÇA’YI PEK İYİ KONUŞAMAZ, FAKAT AHLAKI HUSUSUNDA ONDAN FARKLI DA OLMAZ. O (HZ. MEHDİ (A.S.)), ORTA BOYLU ERLERDENDİR. MÜLKÜN DÖNEMİ ONUNLA BİTER VE VELAYET ONUNLA HATME ERER. Onun (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN), ismi ‘Diri’ olan bir yardımcısı vardır. Aslı ruhani, görünüşü insanidir.” 

(El-Cevabü’l-Müstakim amma Seele anhü et-Türmizi el-Hakim, Bayezid, no: 3750, 242b yaprağı)"

"Ayrica Hz. Mehdi Arapça Bilmeyecek


“Buna hak kazanan, ceddine (yani Muhammed Aleyhisselam’a) çok benzeyen bir kimsedir. O (HZ. MEHDİ (A.S.))ARAPÇA’YI PEK İYİ KONUŞAMAZ, FAKAT AHLAKI HUSUSUNDA ONDAN FARKLI DA OLMAZ. O (HZ. MEHDİ (A.S.)), ORTA BOYLU ERLERDENDİR. MÜLKÜN DÖNEMİ ONUNLA BİTER VE VELAYET ONUNLA HATME ERER. Onun (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN), ismi ‘Diri’ olan bir yardımcısı vardır. Aslı ruhani, görünüşü insanidir.” 

(El-Cevabü’l-Müstakim amma Seele anhü et-Türmizi el-Hakim, Bayezid, no: 3750, 242b yaprağı)"

" -İsmail Hakkı Hazretlerinin “Ruhul Beyanında” Efendimiz Hz. Ali’ye buyurmuşlar:”Besmele-i

şerifin hesab-ı cifrisi bitince Mehdinin doğum tarihidir.”der."

“HZ. MEHDÎ (A.S.) RUM'DAN, TÜRKLERDEN (çünkü, eskiden Türkiye'ye “Diyar-ı Rum” deniliyordu.) AYRILMAYACAKTIR.” (İş'afü'r-Rağıbîn'den naklen Tılsımlar Mecmuası, Bediüzzaman Said Nursi, s. 212)

"HZ. MEHDİ (AS) ZUHUR ETTİĞİNDE Allah iman edenlerin

üzerinde öyle görme ve işitme güçleri tecelli ettirir

ki, ARADA BİR POSTACI OLMADAN HZ. MEHDİ

(AS) BULUNDUĞU YERDEN TÜM DÜNYAYA SESLENİR,

ONLAR DA ONU DUYAR HATTA GÖRÜRLER.

(Muntakab el Ezhar, s. 483)"

"İmam (as) (Hz. Mehdi (as)) dünyanın doğu ve batısını

(manen) fethedip İslam'ı (İslam ahlakını) dünyanın dört

bir yanına egemen kılacaktır... ALLAH TEALA İNSANLARA

ÖYLE BİR GÜÇ VERECEK Kİ, HERKES OLDUĞU

YERDE ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) SÖZLERİNİ

DUYACAK ve İmam (as) İslam'a hayat verecektir...

(Bihar'ul-Envar, c. 52, s. 279 ve c. 53, s.12 İkmal'ud- Din, c. 2,

s. 367)"

"""... O (Hz. Mehdi (as)) Arapça'yı pek iyi konuşamaz,

fakat ahlakı hususunda ondan farklı da olmaz. O, orta

boylu erlerdendir. Mülkün dönemi onunla biter ve velayet

onunla hatme erer. Onun, ismi 'diri' olan bir yardımcısı

vardır. Aslı ruhani, görünüşü insanidir."" (El-cevabü'lmüstakim

amma seele anhü et-türmizi el-hakim, bayezid,

no: 3750, 242b yaprağı) (Kıyamet ve Alametleri, Ömer öngüt,

Hakikat Yayıncılık, s. 288)"

"HER KONUYU DELİLLERİ İLE İSPATLAR, ÖYLE Kİ KİMSE ONA KARŞI DELİL GETİREMEZ

Şeyh Tusi’nin Gaybet’i:

“HZ. MEHDİ (AS)’IN HAKİMİYETİ (manevi liderliği) ALLAH’IN TÜM YARATTIKLARI HAKKINDAKİ DELİLLERİNDEDİR; bunlar öyle çoktur ki, ONUN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) DELİLLERİ BÜTÜN İNSANLAR ÜZERİNDE GALİP GELECEK (ETKİLİ OLACAK, HAKİM OLACAK) VE KİMSENİN ONA KARŞI GETİRECEK BİR GEREKÇESİ (NEDENİ) OLMAYACAKTIR.”

"

"Ahir Zamanda Kuran’ı Menfaatleri İçin Okuyan, Dinden Menfaat Elde Etmeye Çalışan İnsanlar Olur

Kim Kuran okursa (mükafatını) Allah’tan istesin. Zira SON ZAMANLARDA KURAN OKUYUP (MÜKAFATINI) İNSANLARDAN İSTEYEN BİRTAKIM İNSANLAR TÜREYECEKTİR.

(Tirmizi; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 12)İnsanlara öyle bir zaman gelecek ki, avam halk Kur’ân okuyacak, ibadete kendini verecek (fakat) bid’at ehlinin işleri ile meşgul olacaklar; hissetmedikleri yerden şirke sapacaklar. SÖZ VE İLİMLERİ VASITASIYLA RIZIK ELDE EDECEKLER, DİNİ ALET EDEREK DÜNYALIK EDİNECEKLER. İŞTE BİR GÖZÜ KÖR DECCALİN UYDULARI BUNLARDIR.

(Râmûz-ul Ehâdîs, Hadîs No: 6255)


"

"Ahir Zamanda, Söylediklerine Kendileri Uymayan Sözde Alimler Çıkar

Kıyamette bir din adamı cehenneme atılır. Tanıdıkları ona, “Sen dünyada dinin emirlerini bildirirdin. Niçin bu azaba düştün?” derler. O DA, “İNSANLARA, GÜNAHTIR, YAPMAYIN” DER, KENDİM YAPARDIM. “YAPIN” DEDİKLERİMİ DE YAPMAZDIM. BUNUN CEZASINI ÇEKİYORUM” der.

(Buhari)

"

"DOĞUDAN BAŞLARI TIRAŞLI KAVİMLER ÇIKACAK; DİLLERİ İLE KUR’ÂN OKUYACAKLAR (FAKAT) BOĞAZLARINDAN AŞAĞI GEÇMEYECEK. ONLAR DİNDEN YAYDAN OKUN ÇIKTIĞI GİBİ ÇIKACAKLAR.

(Râmûz-ul Ehâdîs, Hadîs No: 6294)

"

"Yobazlar, Peygamberimiz (sav)’in Hadislerini Gizlemeye Çalışırlar

Hz. Cabir (ra) anlatıyor:

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Bu ümmetin SONRADAN GELENLERİ ÖNCE GELENLERİNE LANET ETTİĞİ VAKİT, KİM BİR HADİSİ SÖYLEMEZ KETMEDERSE (GİZLERSE) ALLAH’IN İNDİRDİĞİNİ KETMETMİŞ (GİZLEMİŞ) OLUR.“

(Buhari, İlm 34, 6034)

"

"Hz. Mehdi (as) İnsanlara Akıl Dağıtacaktır

İmam Muhammed bin Ali el-Bakir (as) dedi ki:

“(Mehdi’nin) hükmettiği süre içinde akıl insanlar arasında öyle bir dağıtılacak ki, evinde oturan [dini eğitim almamış] bir kadın, Allah’ın Kitabından ve Allah’ın Resulu’nün sünnetinden ve yüksek (mükemmel) hüküm verecektir.”

(Bihar’ül Envar, Cilt 52, Sayfa 352; el-Gayb Numani)

"

İmam Zeyn-ul Abidin aleyhi’s-selâm şöyle buyurmuştur: “Bizim Kaim’imiz (Hz. Mehdi (a.s.)) ile Allah’ın resulleri arasında bir takım benzerlikler vardır. Nuh (a.s.), İbrahim (a.s.), Musa (a.s.), İsa (a.s.), Eyyub (a.s.) ve Muhammed (sav) peygamberlerin her biri ile bir benzerliği vardır… İBRAHİM (a.s.) benzerliği vardır.” (Kemal’ud-Din s. 322, 31. babin 3. hadis) - Hz. Ali b. Hüseyin Zeynel Abidin (a.s.) şöyle buyurur: “KÂİM’İMİZİN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN) DOĞUMU İNSANLARA GİZLİ KALACAKTIR…” 

"Hz. Mehdi (as)’ın Çıkışı İle İlgili Anlaşmazlıklar Olacaktır

Onbirinci İmam Hasan Askari dedi ki: “Allah’ın peygamberinden sonraki imamları kabul edip Mehdi’yi inkar eden kişi, tüm peygamberleri kabul eden, ama Muhammed (sav)’i reddeden kişi gibidir. Ve her kim Allah’ın peygamberini (Muhammed (sav)’i) inkar ederse Allah’ın bütün peygamberlerini inkar etmiş gibi olur. Bizim sonuncumuza itaat etmeniz birincimize itaat etmeniz gibidir ve sonuncumuzu inkar etmeniz birincimizi inkar etmeniz gibidir. Dikkat edin! Doğrusu Mehdi için Allah’ın korudukları dışında, tüm insanların şüpheye düşeceği bir gaybet olacaktır.”

(Ithbatu’l-hudat, Shaikh Hurr al-Amili, c.VI, s. 427)

"

"... Arkasında İsa bin Meryem'in namaz kılacağı Kaim (Hz.

Mehdi (as)) dışında biz Ehl-i Beyt'ten olan hepimizin boynunda

zamanın tağutunun (Allah'ın hükmünü tanımayan

her varlık, güç, şeytan) biatı olacağını (Hz. Mehdi (as) döneminde

dinsizliğin hakim olacağını, hemen herkesin bu sisteme bağlı olacağını) bilmiyor musunuz? Yüce Allah onun

velâdetini (zuhurunu) gizleyecek ve şahsını saklayacaktır.

BÖYLECE O, ZUHUR ETTİĞİNDE KİMSENİN BİATI

ONUN BOYNUNDA OLMAYACAKTIR... (Kemal'üd-Din, c.

1, s. 305)"

"Hasan bin Münzir'in Zürare'den naklettiğine göre İmam

Caferi Sadık aleyhisselam sonunda şöyle buyurdu: ""Vallahi

sonunda sahibiniz (Hz. Mehdi (as)) mutlaka zuhur edecek ve

BOYNUNDA HİÇKİMSENİN BİATI olmayacak. (Şeyh

Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s.402)

İbrahim bin Ömer-i Yemâni der ki: İmam Ebu Abdullah aleyhisselam

şöyle buyurdu: ""Kâim (Hz. Mehdi (as)) kıyam ettiğinde

(ortaya çıktığında), BOYNUNDA HİÇ KİMSENİN

BİATI OLMADAN ZUHUR EDECEKTİR."" (Şeyh Muhammed

b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 218-219"

"Resulullah (s.a.v) şöyle buyuruyor: ""HER ZAMANDA

ÜMMETİM İÇİN EHL-İ BEYT'İMDEN BİR ADİL VARDIR.

ONLAR, SAPITANLARIN TAHRİFLERİNİ,

BATIL EHLİNİN BATILINI, CAHİLLERİN YORUMUNU

BU DİNDEN UZAKLAŞTIRIRLAR, duyun ki doğrusu

sizin imamlarınız sizi Allah'a götüren elçilerdir,

öyleyse iyi bakın ki sizin elçileriniz kimlerdir.""

(Savaik'ul Muhrika, İbn-i Hacer, s. 148, Muhammediyye mat.

Ve s. 90, Meymeniye mat. Mısır. / Yenabi'ul Mevedde, Kunduzi

Hanefi, s. 226, 326, 327, Haydariye mat. S. 191, 271, 273 ve

297, İstanbul. / Zehair'ül Ukba, Muhibbiddin Taberi Şafii,

s.17.)"

"İNSANLAR KURAN'I KENDİ NEFİSLERİNE GÖRE

YORUMLADIKLARI ZAMAN HZ. MEHDİ (A.S.)

ONLARIN DÜŞÜNCELERİNİ KURAN'A DOĞRU

YÖNLENDİRİP ONU KURAN'IN GERÇEKLERİNİN

HİZMETİNE SUNACAK. SONRA SİZE KİTAB VE

SÜNNETİN NASIL UNUTULDUĞUNU GÖSTERECEK

VE ONUN CANLI ANLAMLARINI İHYA EDECEK.

(Nehcü'l Belağa, hutbe 134)"

"Amîre bint-i Nufeyl der ki: İmam Hüseyn aleyhisselam'ın

şöyle buyurduğunu duydum: ""SİZLER BİRBİRİNİZDEN

BERÎ (UZAK) OLDUĞUNUZU SÖYLEMEDİKÇE, BİRBİRİNİZİN

YÜZÜNE TÜKÜRMEDİKÇE, BİRBİRİNİZİ

TEKFİR ETMEDİKÇE VE BİRBİRİNİZE LÂNET OKUMADIKÇA

beklediğiniz (Hz. Mehdi (as)'ın zuhuru)

vuku bulmayacaktır. Arzettim ki: Öyleyse o zamanda hiçbir

hayr yoktur. Buyurdu ki: ""Hayrın hepsi o zamandadır.

Kâim'imiz (HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM EDECEK

(ZUHUR EDECEK) VE BUNLARIN HEPSİNİ ORTADAN

KALDIRACAKTIR."" (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i

Numani, Gaybet-i Numani s. 240)"

"""Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır Aleyhisselam'ın

şöyle buyurduğunu duydum: ""Bu GAYBETİN

(MEHDİ'NİN) SAHİBİNDE DÖRT PEYGAMBERİN

SÜNNETİ VARDIR:... Dedim ki: ""HZ. YUSUF'UN SÜNNETİ

NEDİR?"" BUYURDU Kİ: ""ZİNDAN VE GAYBET.""...

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i

Numani s. 190)

... SONRA HZ. MEHDİ ALEYHİSSELAM HZ. YUSUF'A

BENZEMEKTE ve onun halkı gördüğünü ama halkın onu

göremediğini ve Hz. Ali'nin de buyurduğu gibi gökten

nida olunana dek onun görülmeyeceği kesindir. (Şeyh

Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 167)"

"İnsanlara bir zaman gelir ki camilerinde toplanıp

NAMAZ KILARLAR. FAKAT ARALARINDA MÜMİN

BULUNMAZ. (Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 17)

İşte (şu) NAMAZ KILANLARIN VAY HALİNE, Ki onlar,

namazlarında yanılgıdadırlar, Onlar gösteriş yapmaktadırlar,

(Maun Suresi, 4-6)"

"✦ Allah-u Teala ilmi size ihsan buyurduktan sonra (hafızanızdan) zorla

çekip almaz. Lakin alimleri, ilimleri ile beraber cemiyet içinden alır, ruhlarını

kabzeder. Artık kara cahil bir zümre kalır. Halk bunlardan dini

ihtiyaçlarını sorarlar, onlar da (ayet, hadis gözetmeden) kendi düşünce

ve arzularına göre fetva verip, hem kendileri saparlar hem de başkalarını

saptırırlar. (Buhari Tecrid-i sarih: 2174)"

"Hz. Mehdi (as), Mehdiyet’i Anlatmak İçin Halk Arasında Faaliyet Gösterir

İmam Sadık şöyle buyurmaktadır:

“… Halbuki o [HZ. MEHDİ (AS)], ONLARIN ÇARŞILARINDA GİDER GELİR. TOPLANTILARINDA HALILARININ ÜZERİNE AYAK BASAR. ALLAH’IN İZNİ İLE KENDİNİ TANITINCAYA KADAR onlar onu (Hz. Mehdi (as)’ı) tanımayacaklar.”

(Mucem-ul Ehadisi İmam Mehdi, cilt 3)

"

"Hz. Mehdi (as), Deccaliyet Sistemi ile Fikri Mücadele Eder ve Onu İnsanlara Her Yönüyle Tanıtır

DECCAL ÇIKINCA ONA KARŞI MÜMİNLERDEN BİR ŞAHIS (HZ. MEHDİ (AS)) YÖNELİR…

(Mehdilik ve İmamiye s. 37, Sahih-i Müslim, 11/393’den nakil)

Mümin şahıs (Hz. Mehdi (as)), deccalı görünce: “EY İNSANLAR! RESULULLAH’IN ZİKRETTİĞİ DECCAL İŞTE BUDUR” der…

(Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40)

"

"Hz. Mehdi (as), Hem İsmiyle ve Hem de Lakabıyla Bilinecektir

Mufaddıl dedi: “Ey Mevlam! Hz. Mehdi (as)’ın zuhuru nasıldır?” (Sadık) dedi: “Ey Mufaddıl! AÇIĞA ÇIKMAK İÇİN ŞÜPHELİ ZUHUR EDER, NAMI YAYILIR, EMRİ BİLİNİR, İSMİYLE VE LAKABIYLA ANILIR, nesebi açıklanır, kabul eden ve etmeyen, tahkik edip yalanlayanların diline düşer ki; bahsedilen ispatlara uygun düşsün ve ona olan delillerimiz ispatlansın, SOYUNU, ADINI VE LAKABINI BELİRTTİK Kİ, İNSANLAR ADINI, SOYUNU VE LAKABINI BİLMİYORUZ DEMESİNLER…“

(Bihar-ül Envar, 53. Cilt)

"

"Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O öyle bir Allah'dır ki, Resulünü hidayetle ve hak dinle bütün dinlere üstün kılmak için göndermiştir. Müşrikler hoşlanmasalar da.


Elmalılı Meali (Orjinal)

O Allahdır ki o, Resulünü hidâyet kanunu ve hak dini ile bütün dinlerin üzerine geçirmek için gönderdi, müşrikler, isterlerse hoşlanmasınlar"

"[17:13, 10.4.2019] Mustafa: Ukbe bin Amir el-Cuheni (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:


Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e on kişilik bir topluluk (heyet) geldi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dokuzu ile beyatleşti ve birinden el çekti!!!


Dediler ki:

−Ya Rasulallah! Dokuzu ile beyatleştin, bunu neden terk ettin!?

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Şüphesiz ki onun üzerinde temime (muska) vardır!”

Sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu eliyle kopardı ve onunla da beyat etti ve şöyle buyurdu:

−“Kim, temime (muska) takarsa, kuşkusuz ki Allah’a şirk koşmuştur!”

Ahmed bin Hanbel Müsned 17427, Albânî Silsiletu’l-Ehadisi’s-Sahiha 1/492                                                      

[17:13, 10.4.2019] Mustafa: (İçerisinde sihre ya da küfre ihtimali bulunan anlaşılmaz sözleri) okuyarak (hasta) tedavi etmek, muska takmak ve sevgi ilacı yapmak şirktir."" (Ebu Davud, Tıb, 17) - “Kim, nazar boncuğu veya muska takarsa Allah’a şirk koşmuştur!”

Ebu Davud 3910, Tirmizi 1614, İbni Mace 3538, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/156, Albânî Silsiletu’l-Ehadisi’s- Sahiha 430, 492 "

“Aranızda öyle bir grup ortaya çıkacaktır ki, namazınızı onların namazları, oruçlarınızı onların oruçları ve diğer amellerinizi de onların amelleri yanında az göreceksiniz. onlar Kur’ân okurlar, fakat okudukları boğazlarından aşağı geçmez. onlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar...” (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 36)

“Öyle bir zaman gelecek ki okuma meraklı kurrâ çoğalacak; fakîhler ise azalacak ve bu sûretle ilim çekilip alınacak. Daha sonra öyle bir zaman gelecek ki insanların okudukları boğazlarından aşağı geçmeyecek.” (Hakim, Müstedrek, V, 504)

“Şiddetli bir şekilde yaklaşan fitne sebebiyle vay insanların hâline. İnsanlar mü’min olarak sabahlar da akşam kâfir oluverirler. İnsanlar dinlerini küçük dünya menfaati karşılığı değiştiriverirler. İşte öyle zamanda dinlerinde sâbit kalabilenler ellerinde kor ateşi tutanlar gibidirler.” (Ahmed İbn Hanbel, Müsned, II, 390; Ayrıca bkz. Müslim, İman 186; Tirmizi, Fiten 30, (2196)

“Öyle bir zaman gelecek ki bütün insanlar ribâ ile iş yapacak. Ondan sakınanlar dahi tozuna bulaşmak durumunda kalacaklar.” (Nesâî, Büyû 2; İbnu Mâce, Ticârât 58; İbn Hanbel, Müsned, IV, 494; Beyhakî Sünen, IV, 275)

“Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hain sayılacak, hâinlere güvenilecek. İnsanlardan şâhidlik etmeleri istenmediği halde şâhidlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği halde yemin edecekler,” (Taberâni, XXIII, 314)

“Ben sizin dünya hırsıyla birbirinizle kapışmanızdan, birbirinizi katletmenizden ve sizden öncekiler gibi helâk olup gitmenizden korkuyorum.” (Müslim, Fezâil 31)

"Hz. Sevban radıyallahu anh anlatıyor: “Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:


“–Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır.”


Orada bulunanlardan biri:


“–O gün sayıca azlığımızdan mı bu durum başımıza gelecek?” diye sordu.


“–Hayır, bilakis o gün siz çok olacaksınız. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan kimseler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!” buyurdular.


“–Zaaf da nedir ey Allah’ın Rasûlü?” denildi.


“–Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!” buyurdular.” (Ebu Davud, Melahim 5/4297)"

"Abdullah ibn-i Ömer -radıyallâhu anh- tarafından rivayet edilmiştir.


Rasûlullâh –sallâllâhu aleyhi ve elem- bize yönelerek şöyle buyurdu:


“Ey Muhacirler cemâati!


Beş şey vardır ki, onlarla mübtelâ olacağınız zaman Ben sizlerin o şeylere erişmenizden Allâh’a sığınırım. Onlar şunlardır:


1- Bir milletin içinde zina, fuhuş ortaya çıkıp nihayet o millet bu suçu alenî olarak işlediğinde, mutlaka içlerinde taun hastalığı ve onlardan önce gelip-geçmiş milletlerde vuku bulmamış hastalıklar yayılır.


2- Ölçü ve tartıyı eksik yapan her millet mutlaka kıtlık, geçim sıkıntısı ve başlarındaki hükümdarların zulmü ile cezalandırılırlar.


3- Mallarının zekâtını vermekten kaçan her millet mutlaka yağmurdan menedilir (kuraklık cezası ile cezalandırılır) ve hayvanları olmasa (Allâh hayvanlara acımasa) onlara yağmur yağdırmaz.


4- Allâh’ın ahdini (emirlerini) ve Rasûlün sünnetini terk eden her milletin başına mutlaka Allâh kendilerinden olmayan düşmanı musallat eder ve düşman o milletin elindeki-avucundakilerin bir kısmını alır.


5- İmamları (yâni devlet adamları) Allâh’ın Kitabı ile amel etmeyip Allâh’ın indirdiği hükümlerden işlerine geleni seçtikçe Allâh onların hesabını kendi aralarında görür.” (İbn-i Mâce, Fiten, 22)


*"

"Rasûlullah sallallahu aleyhi veselem şöyle buyurdu:


“Fırat nehrinin suyu çekilip, aktığı yatakta bulunan bir altın dağı meydana çıkmadıkça ve kurtulup kazanan ben olayım diye birbiriyle çarpışan her yüz kişiden doksan dokuzu ölmedikçe kıyamet kopmaz.” (Buhârî, Fiten 24; Müslim, Fiten 29. Ayrıca bk. İbni Mâce, Fiten 25)


Diğer bir rivayet ise şöyledir: “Pek yakında Fırat nehrinin suyu çekilerek aktığı yatakta bir altın hazinesi meydana çıkacaktır. O günü gören kimse, o hazineden kesinlikle bir şey almasın.” (Buhârî, Fiten 24; Müslim, Fiten 29-32. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Melâhim 13; Tirmizî, Sıfatü’l-cenne 26)


*"

"“Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki kişi bir kabre uğrayıp üzerine abanarak: ‘Keşke bu kabrin içinde ben olsaydım’ demedikçe kıyamet kopmaz. Hâlbuki bu sözü ona söyleten din değil, belâ olacaktır.” (Buhârî, Fiten, 22; Müslim, Fiten, 53-54)


*"

"Öyle bir zamanın geleceği, insanların kalblerinin dünya sevgisi ile dolacağı, cihadı zarar olarak görüp zekat vermeyi altından kalkılması zor bir borç olarak görecekleri bildirilir. (Ali el-Müttaki, Kenz, III, 236/6322)


*"

"Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:


“-Beni İsrail üzerine gelen şeyler, aynıyla ümmetimin üzerine de gelecektir. Öyle ki onlardan aleni olarak annesine gelen olmuşsa, ümmetimden de bu çirkin işi mutlaka yapan olacaktır. Nitekim, Beni İsrail yetmişiki millete (dine, fırkaya) bölünmüştü. Benim ümmetim de yetmişüç millete bölünecektir. Bunlardan bir tanesi hariç hepsi ateştedir.”


“-Bu fırka hangisidir?” diye soruldu.


“-Benim ve ashabımın üzerinde olduğu şeyden ayrılmayanlardır!” buyurdular.” (Tirmizi, İman 18/2641)"

"Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:


“Ümeranız hayırlı olanlarınızdan iseler, zenginleriniz sehâvetkâr kimselerse, işlerinizi aranızda müşavere ile hallediyorsanız, bu durumda yerin üstü (hayat), altından (ölümden) hayırlıdır. Eğer ümeranız şerirlerinizden, zenginleriniz cimri ve işleriniz kadınların elinde ise, yerin altı üstünden, (ölmek yaşamaktan) daha hayırlıdır. (Çünkü artık dini ikame imkanı kalmaz).” (Tirmizi, Fiten 78/2266)"

"Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- birgün:


“-Gençlerinizin fıska düştüğü, kadınlarınızın azdığı zaman haliniz ne olur?” diye sormuştu. (Yanındakiler hayretle):


“-Ey Allah’ın Rasûlü, yani böyle bir hal mi gelecek?” dediler.


“-Evet, hatta daha beteri!” buyurdu ve devam etti:


“-Emr-i bi’l-ma’rufta bulunmadığınız, nehy-i ani’l-münker yapmadığınız vakit haliniz ne olur?” diye sordu. (Yanındakiler hayretle:)


“-Yani bu olacak mı?” dediler.


“-Evet, hatta daha beteri!” buyurdular ve sormaya devam ettiler:


“-Münkeri emredip, ma’rufu yasakladığınız zaman haliniz ne olur?” (Yanında bulunanlar iyice hayrete düşerek):


“-Ey Allah’ın Rasûlü! Bu mutlaka olacak mı?” dediler.


“-Evet, hatta daha beteri!” buyurdular ve devam ettiler:


“-Ma’rufu münker, münkeri de ma’ruf addettiğiniz zaman haliniz ne olur?” (yanindeki Ashab:)


“-Ey Allah’ın Rasûlü! Bu mutlaka olacak mı?” diye sordular.


“-Evet, olacak!” buyurdular.” (Heysemi, Mecma’u’z-Zevaid, VII, 281)"

Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki: “İnsanların dünyaca en bahtiyarını âdi oğlu âdiler teşkil etmedikçe Kıyamet kopmaz.” (Tirmizi, Fiten 37/2209)

"Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-, yanındaki cemaate konuşurken, bir adam gelerek:


“-Ey Allah’ın Rasûlü! Kıyamet ne zaman kopacak?” dedi. Sallallâhu aleyhi ve sellem- konuşmasına devam etti, sözlerini bitirdiği vakit:


“-Sual sâhibi nerede?” buyurdular. Adam:


“-İşte buradayım ey Allah’ın Rasûlü!” dedi. Sallallâhu aleyhi ve sellem-:


“-Emanet zâyi edildiği vakit Kıyameti bekleyin!” buyurdular. Adam:


“-Emanet nasıl zâyi edilir?” diye sordu. Efendimiz:


“-İş, ehil olmayana tevdi edildi mi Kıyamet’i bekleyin!” buyurdular.” (Buhari, İlm 2, Rikâk 35)"

"Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: “Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- birgün:


“Ümmetim onbeş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belanın gelmesi vâcip olur!” buyurmuşlardı. (Yanındakiler:)


“Ey Allah’ın Rasûlü! Bunlar nelerdir?” diye sordular. Sallallâhu aleyhi ve sellem- saydı:


-Ganimet (yani milli servet, fakir fukaraya uğramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasında) tedavül eden bir metâ haline gelirse,


-Emanet (edilen şeyleri emânet alan kimseler, sorumlu ve yetkililer, memurlar) ganimet (malı yerini tutup, yağmalayıp nefislerine helal) kıldıkları zaman,


-Zekât (ödemeyi ibadet bilmeyip bir angarya ve) ceza telâkki ettikleri zaman.


-Kişi annesinin hukukuna riayet etmeyip, kadınına itaat ettiği;


-Babasından uzaklaşıp ahbabına yaklaştığı;


-Mescidlerde (rıza-yı ilâhi gözetmeyen husûmet, alış-veriş, eğlence ve siyâsiyâta vs. müteallik) sesler yükseldiği zaman.


-Kavme, onların en alçağı (erzel) reis olduğu;


-(Devlet otoritesinin yetersizliği sebebiyle tedhiş ve zulümle insanları sindiren zorba) kişiye zararı dokunmasın diye hürmet edildiği;


-(Çeşitli adlarla imal edilen) içkiler (serbestçe) içildiği;


-İpek (haram bilinmeyip erkekler tarafından) giyildiği;


-Çeşitli adlar altında şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleri edinildiği;


-Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere (çeşitli ithamlar ve bahanelerle) hakâret ettiği zaman artık kızıl rüzgârı, (zelzeleyi), yere batışı (hasfı) veya suret değiştirmeyi (meshi) (veya gökten taş yağmasını, (kazfi) bekleyin.” (Tirmizi, Fiten 38/2210)"

"Mikdam bin Ma’dikerb’in bir hizmetçisi vardı, süt satardı, Mikdam da karşılığında para alırdı. Ona:


“-Sübhanallah, süt satıp para mı alıyorsun?” dediler. O da:


“­-Evet, bunda ne var ki? Ben Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in şöyle dediğini duydum:


“-İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki o vakit dinar ve dirhemden başka bir şey fayda vermeyecek!” dedi. (Ahmed bin Hanbel, IV, 133)


*"

“Sizin üzerinize öyle bir zaman gelecek ki o vakit siz, iyilikleri emretmeyen ve kötülükleri yasaklamayan kimselerin en hayırlı kişiler olduğunu düşünürsünüz.” (Ali el-Müttaki, Kenz, III, 686/8462)

"Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-:


“-İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki o vakit müminin kalbi tuzun suda eridiği gibi eriyecek!” buyurdu.


“-Niçin eriyecek yâ Rasûlallah?” diye sorulduğunda:


“-Kötülükleri görüp de onları değiştirmeye güç yetiremediği için” buyurdu. (Ali el-Müttaki, Kenz, III, 686/8463)"

"“Siz öyle bir zamanda yaşıyorsunuz ki sizden biriniz emrolunduğu şeylerin onda birini terk etse helâk olur. Sonra öyle bir zaman gelecek ki sizden kim emrolunduğu şeyin onda birini yapsa kurtulur.” (Tirmizî, Fiten, 79/2267)


*


“Öyle bir zaman gelecek ki o zaman şu üç şeyden daha kıymetli birşey olmayacaktır: Helal para, can u gönülden arkadaşlık yapılacak bir kardeş ve kendisiyle amel edilecek bir sünnet.” (Heysemî, I, 172)


*


“Öyle bir zaman gelecek ki, kişi helâlden mi haramdan mı kazandığına aldırmayacak!” (Buharî, Büyû; 7)


*"

" “Âyetlerimizi İptal Etmek İçin Yarışırcasına Koşanlara da, 

Azabın En Kötüsünden Acıklı Bir Azap Vardır.” 

(Sebe’: 5) “İnsanlar Üzerine Öyle Bir Zaman Gelecektir ki 

İslâm’ın Yalnız İsmi, Kur’an’ın İse Resmi Kalacak.

Mescidler Dış Görünüşleri İle Mamur, Fakat İçleri Hidayetten Mahrum Olacak.

Onların Âlimleri Gökkubbe Altındakilerin En Şerlileridir.

Fitne Onlardan Çıktı ve Yine Onlara Dönecektir.” 

(Beyhakî)"

"Kıyamet alâmetlerinden ve âhir zaman vukuatından

(olaylarından) ve Bâzı a'malin (amellerin) fazilet ve

sevablarından bahseden hâdîs-i şerife güzelce anlaşılmadığından,

akıllarına güvenen BİR KISIM EHL-İ İLİM

(ilim sahibi), onların bir kısmına zaîf (zayıf) veya mevzu

(hadis) demişler. İMANI ZAYIF VE ENANİYETİ KAVİ

BİR KISIM da (aklını beğenen, kendini büyük, kusursuz

ve üstün gören; ve adeta kendi nefsini putlaştıran kişiler

de (Allah'ı tenzih ederiz)), İnkâra kadar gitmişler."" (Sözler,

s. 355)"

"İSLAM’I KORUMA HİSSİNİN GÜÇLÜ OLMASI

İslam’ın aleyhine söylenecek bir söz bile ona ağır gelir.(El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf.30)

"

"Hz. Mehdi (as), Mehdiyet’i Anlatmak İçin Halk Arasında Faaliyet Gösterir

İmam Sadık şöyle buyurmaktadır:

“… Halbuki o [HZ. MEHDİ (AS)], ONLARIN ÇARŞILARINDA GİDER GELİR. TOPLANTILARINDA HALILARININ ÜZERİNE AYAK BASAR. ALLAH’IN İZNİ İLE KENDİNİ TANITINCAYA KADAR onlar onu (Hz. Mehdi (as)’ı) tanımayacaklar.”

(Mucem-ul Ehadisi İmam Mehdi, cilt 3)

"

"Yobazların Bir Kısmı, Hz. Mehdi (as)’a Tuzaklar Kuracaktır

İmam-ı Mehdi (as) çıktığı zaman …onun (Hz. Mehdi (as)’ın) kılıncı kardeşleridir. Elinde kılınç olmasa idi, -YANİ KARDEŞLERİ OLMASA İDİ- ZAMANIN FUKAHASI (FIKIH ALİMLERİ) ONUN (HZ. MEHDİ (AS)) KATLİYLE FETVA VERİRLERDİ. Lakin Cenâb-ı Hak onu (Hz. Mehdi (as)’ı) keremiyle ve kılınç (kardeşleriyle) ile tathir (temizlemek, yıkayıp pak etmek) edecek, onlar ona (Hz. Mehdi (as) ‘ye) itimad edeceklerdir. …

(Ramuz el-Hadis, s.56,73)

"

"Hz. Mehdi (as), Öldüğü Söylendiği Halde Ölmemiş Olmasıyla Hz. İsa (as)’a Benzer

[İkmâlü’d-Din eserinin] isnadıyla Ebû Basîr’den rivayet edilir:

Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] şöyle buyurdu:

“Bu emrin sahibi Mehdi’nin dört peygamberden aldığı dört sünneti vardır.”

Daha sonra hadisin devamını anlattı ve şunları söyledi:

“İsa ile ilgili olana gelince bu, (Mehdi’nin) öldüğü söylendiği halde ölmemiş olmasıdır.”

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.14, s.339)

"

"Hz. Mehdi (as), Deccaliyet Sistemi ile Fikri Mücadele Eder ve Onu İnsanlara Her Yönüyle Tanıtır

DECCAL ÇIKINCA ONA KARŞI MÜMİNLERDEN BİR ŞAHIS (HZ. MEHDİ (AS)) YÖNELİR…

(Mehdilik ve İmamiye s. 37, Sahih-i Müslim, 11/393’den nakil)

Mümin şahıs (Hz. Mehdi (as)), deccalı görünce: “EY İNSANLAR! RESULULLAH’IN ZİKRETTİĞİ DECCAL İŞTE BUDUR” der…

(Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40)

"

"Hz. Mehdi (as)’a Çeşitli İftiralar Atılır

Hz. Muhammed (sav) ailesinden El-Mehdi (Hz. Mehdi (as)) … onun gecesi Allah’a boyun eğerek ve secde ederek, yıldızlara nöbet tutarak geçecektir, KENDİSİNİ SUÇLAYANLARIN ATTIĞI SUÇLAR ONU ALLAH’IN HUZURUNDA ETKİLEMEYECEKTİR, o nur yayan bir kandildir.

(Bihar-ül Envar: 86-81)

"

“O zât insanlar içerisinde Peygamber’in -sallallahu aleyhi ve sellem- sünneti ile amel eder. İslâm yeryüzüne tam mânâsı ile yerleşir. Yeryüzünde yedi sene kalır, sonra vefat eder ve müslümanlar onun üzerine namaz kılarlar.” (Ebû Dâvud. 4286)

“Mehdi bizden, ehl-i beytimizdendir. Allah onu bir gecede ıslah eder.” (Kütüb-ü sitte muhtasarı: c. 17, sh: 557)

“Biz öyle bir Ehl-i Beytiz ki, Allah bizim için dünyaya mukabil ahireti tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne maruz kalacak. Nihayet, doğu tarafından beraberlerinde siyah bayraklar olan bir kavim gelecek. Bunlar hayır (saltanat) isteyecekler, fakat istekleri yerine getirilmeyecek. Bunun üzerine onlar savaşacak. Allah onlara yardım edecek. Bundan sonra istedikleri (hükümdarlık) kendilerine verilecek. Ne var ki, onlar bunu kabul etmeyip emirliği Ehl-i Beytim’den bir adama tevdi edecekler. Bu (Emîr) de, insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi, yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın (katılsın)” (Kütüb-ü sitte muhtasarı c. 17 sh: 556)

"HZ. MEHDİ (AS), İSTANBUL’U MANEN, İLİMLE FETHEDECEKTİR

Hz. İbni Amrdan (ra) rivayet edilmiştir:

Peygamberimiz (sav) buyurdu ki: “Ey Ümmet! Altı şey vardır ki; onlar olmadan kıyamet kopmaz, (altıncısı) MEDİNENİN (ŞEHRİN) FETHİ.”

DENİLDİ Kİ: HANGİ MEDİNE? (HANGİ ŞEHİR?)

BUYURDU Kİ: KONSTANTİNİYYE (İSTANBUL).

(Medineli Allâme Muhammed b. Resul el-Hüseynî el-Berzencî, Kıyamet Alametleri, 204 Ramuz-el Ehadis, 296) 

"

"İNSANLARIN ÇOĞUNUN KARARSIZ KALDIĞI BİR DÖNEM HZ. MEHDİ (AS)’IN ÇIKIŞ VAKTİDİR

İmam Sadık’dan: “Zuhurundan önceki dönem uzun olduğu için yalnızca tek bir grup kararlı kalacak ve başka bir grup “Henüz doğmadı!” diyecek. Başkaları diyecekler ki, “Doğdu ve öldü.” Diğerleri, “İmam Mehdi, başkasının vücudunda yeniden geldi ve konuşuyor” diyerek günaha girecekler.”

(Kemal’ud-Din, Cilt 2, bölüm 34:51)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Hayatı Bir Yönüyle Hz. Yusuf (as)’a Benzer

Gaybet Numani: Ali bin Ahmed Ubeydullah bin Musa’dan, Alevi Ahmed bin Huseyin’den, Ahmed bin Hilal’den, Abdur Rahman bin Ebu Necran’dan, Fuzeyl bin Eyyub’dan, Sudair Sairafi’nin şöyle dediği rivayet edildi: Ebu Abdullah İmam Sadık (a.s.)’ın şöyle söylediğini duydum: 

“Bu meselenin efendisinin Yusuf Peygambere benzerliği vardır.”

Sordum:

“Sanki bize gaybet ve hayrete düşülmesiyle ilgili bilgi verir gibisiniz.”

Şöyle cevap verdi:

“… Yusuf’un kardeşleri zeki ve akıllı insanlardı, onlar Yusuf’a gelip onunla konuştular ve onunla anlaşmaya vardılar ve o onların kardeşi olmasına rağmen kendini tanıtana kadar onu tanımadılar. Ancak ben Yusuf’um dediği zaman onu tanıdılar. Bu esasa dayalı olarak, neden bu kargaşa içindeki Ümmet üstün güç sahibi Yüce Allah’ın Kendi delilini onlardan zaman zaman gizlediğini inkar eder?

Yusuf Mısır’da yöneticiydi ve onunla babası arasındaki mesafe 18 gün süren bir yolculuktan fazlası değildi, eğer Yüce Allah dileseydi onun yerini babasına bildirirdi. Peki nasıl oluyor da bu Ümmet, Allah’ın Yusuf için yarattığını, Kendi delili için de yapabileceğini inkar edebilir?

Hakları gasp edilmiş, baskı altına alınmış efendiniz gelir ve onların aralarına katılır, onların Çarşılarında gezer ve halılarının üzerinde yürür, fakat onu tanıyamazlar? Yüce Allah’ın kendisini tanıtması için Yusuf’a izin verdiği gibi, onun da kendisini tanıtmasına izin verinceye kadar böyle devam edecektir.

Ve kardeşleri ona sorduklarında: Sen Yusuf musun? Şöyle cevap verdi: Evet, ben Yusuf’un ta kendisiyim.”

(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar)

"

"Hz. Mehdi (as), Hem İsmiyle ve Hem de Lakabıyla Bilinecektir

Mufaddıl dedi: “Ey Mevlam! Hz. Mehdi (as)’ın zuhuru nasıldır?” (Sadık) dedi: “Ey Mufaddıl! AÇIĞA ÇIKMAK İÇİN ŞÜPHELİ ZUHUR EDER, NAMI YAYILIR, EMRİ BİLİNİR, İSMİYLE VE LAKABIYLA ANILIR, nesebi açıklanır, kabul eden ve etmeyen, tahkik edip yalanlayanların diline düşer ki; bahsedilen ispatlara uygun düşsün ve ona olan delillerimiz ispatlansın, SOYUNU, ADINI VE LAKABINI BELİRTTİK Kİ, İNSANLAR ADINI, SOYUNU VE LAKABINI BİLMİYORUZ DEMESİNLER…“

(Bihar-ül Envar, 53. Cilt)

"

"İLK BAŞLARDA İNSANLARIN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜ HZ. MEHDİ (AS)’DAN UZAK DURACAKTIR

KOYUNLARIN ÇOBANLARINDAN KAÇMASI GİBİ İNSANLAR ONDAN (HZ. MEHDİ (AS)’DAN) KAÇACAKLARDIR… Daha sonra insanlar her yerde bir ıslahatçı aramaya başlarlar. Ancak ondan başka kendilerine yardım edecek birini bulamadıklarından, ona koşmaya başlarlar…

(Bihar ul-Envar, cilt 52, S. 326)

"

"... MUSA’NIN ASASI VE SÜLEYMAN’IN YÜZÜĞÜ ONDADIR. ...Allah dilediği zamana kadar onu gözden uzak tutar. Daha sonra zuhur eder ve yeryüzünü önceden zulümle dolduğu gibi adaletle doldurur. 


(Bihar-ul Envar, c. 52, s. 32; İsbat-ul Hudat, c. 6, s. 19)

"

"Hz. Mehdi (as)'ın gelişi Ramazan ayında ayın iki kere tutulmasına sebep olacaktır."(Kıyamet Alametleri, s. 200)

Vaad edilen Mehdi (as)'ın zuhur mukaddimeleri olan Abbasi Melik Horasan'a vardığı zaman, ŞARK TARAFINDA İKİ DİŞLİ MÜNEVVER BİR BOYNUZ ÇIKAR." (İmam-ı Rabbani, Mektubat-ı Rabbani, 381. Mektup, s. 1184)

Esma binti Umeys dedi ki: O GÜNÜN ALAMETİ SEMADAN UZATILMIŞ VE İNSANLARIN KENDİSİNE BAKIP DURDUĞU BİR EL’DİR. (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 283)

Zaman Besmele'nin harflerinin sonuna geldiğinde Mehdi çıkacaktır. (Ramuz, 2:676)

Beyazıd-ı Bistami (ks) buyurdu: “Besmelenin harflerinin sonu Mehdinin çıkma vaktidir.”

"""Ona Hz. Mehdi denilmesinin nedeni, gizli olan bir şeyin yolunu göstermesidir. ANTAKYA DENİLEN BİR YERDEN TABUT'U (KUTSAL EMANETLER SANDIĞINI) ORTAYA ÇIKARACAKTIR."" 


(Suyuti, el- Havi li'l Feteva, II. 82)  ""HZ. MEHDİ, TABUTU SEKİNE'Yİ ANTAKYA MAĞARASINDAN ÇIKARACAKTIR."" 


(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 54)

  “O (HZ. MEHDİ), TABUT-U SEKİNEYİ DE ANTAKYA MAĞARASINDAN ÇIKARIR."" 


(Naim bin Hammad, Kitab-ül Fiten)


"

“Mehdi’nin beş alâmeti bulunur. Bunlar, Süfyani, Yemâni, semâdan bir sayha, Beyda’da ordunun batışı ve günahsız insanların öldürülmesidir.” (İmam-ı Suyûtî)

"Bu büyük mücadelesi sırasında, Deccaliyet

Hz. Mehdi (as) aleyhinde sayısız tuzak kuracak, onu haksız yere suçlayacak

 iftiralarla yıldırmaya çalışacak, hatta canına dahi kastedecektir. Ancak

Hz. Mehdi (as) Allah'ın koruması altındadır ve Allah'ın izniyle hiçbir tuzak ona

zarar veremeyecektir. Zahiren zorluk ve sıkıntı gibi görünen durumlar dahi, Hz.

Mehdi (as)'nin daha da güçlenmesine, dünya çapında etkisinin daha da artmasına

vesile olacaktır. HZ. MEHDİ (AS) ASLA YENİLGİYE UĞRATILAMAYACAK,

ALLAH'IN İZNİYLE HEP GALİP GELECEKTİR. Hz. Mehdi (as)'ın yenilgiye

uğramayacağını işari anlamda haber veren ayetlerden biri de şöyledir:

EĞER ALLAH SİZE YARDIM EDERSE, ARTIK SİZİ

YENİLGİYE UĞRATACAK YOKTUR ve eğer sizi 'yapayalnız

ve yardımsız' bırakacak olursa, O'ndan sonra size

yardım edecek kimdir? Öyleyse mü'minler, yalnızca

Allah'a tevekkül etsinler. (Al-i İmran Suresi, 160)"

"Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: ""Hz. Mehdi (as),

MEDİNE'DEN (BÜYÜK BİR ŞEHİRDEN) çıkacak ve

Mekke'ye gelecek. İnsanlar onu, kendi aralarından (tanıyıp)

ortaya çıkaracaklar ve o, istemediği halde Rükun ile

Makam arasında ona biat edecekler."" (Mer'iy b. Yusuf b.

Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi'si ""Feraidu Fevaidi'l Fikr

Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar)  İnsanlar nihayet Hz. Mehdi (as)'a gelirler ve Rükun ile

Makam arasında, kendisi istemediği halde ona biat edeler.

""Eğer kabul etmezsen, boynunu vururuz"" derler. Yer

ve gök ehli ondan razı olur. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki,

Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler -Ahir Zaman

Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 31)"

"Salih b. Ukbe'den, o babasından, o da İmam Muhammed

Bâkır'dan, o ise babalarından nakleder ki, Resulullah salla'llâhu

aleyhi ve alih şöyle buyurdu: ""Mehdi benim evlatlarımdandır,

ONUN GAYBET DÖNEMİ OLACAKTIR. BU

DÖNEMDE ÜMMETTEN BİRÇOĞU DALALETE DÜŞECEKTİR.

O, PEYGAMBERLERİN NİŞANELERİYLE (alamet,

işaret) GELECEK,... (Kemal-ud Din, c. 1, s. 287 ve Biharul

Envar, c. 51, s. 72)"

" Hadiste:”Allah bu dini Ali’nin fethiyle (eliyle) fethetti. Ve din bozulduğunda da onu ancak (onun

soyundan gelen) Mehdi düzeltecektir.”[31]

"

"Hz. Mehdi (as), bütün haramların helal sayıldığı, büyük bir

fitneden sonra çıkacaktır. HİLAFET (Müslümanların

manevi liderliği), ONA EVİNDE OTURURKEN GELECEK

ve devrinde yeryüzünün en hayırlısı kendisi olacaktır.

(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 37)"

"… Hz. Mehdi (as), Resulullah’ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: “Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun Ehl-i Beyti çok belalar gördü ve bizler kahr ve haksızlığa maruz kaldık.” 

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)"

"İnkar içinde olan toplumları uyarmak ve onları doğru yola davet etmek için gönderilen tüm elçiler, gönderildikleri kavimler tarafından yalanlanmış ve onların çeşitli itham ve iftiralarına maruz kalmışlardır. Ehl-i Beyt’ten gelecek olan Hz. Mehdi (as)’ın da bu gibi eziyet ve sıkıntılarla karşılaşacağı hadislerde haber verilmiştir.


Hz. Mehdi (as), bizden, Ehl-i Beyt’tendir… Biz öyle bir ev halkıyız ki Allah bizim için ahireti dünyaya tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim muhakkak benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne uğrayacaktır.

Benden sonra Ehl-i Beytim bela ve mihnetlerle karşılaşacaklar ve tarda maruz kalacaklardır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)"

"Benden sonra Ehl-i Beytim bela ve mihnetlerle karşılaşacaklar ve tarda maruz kalacaklardır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)


Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in aşağıdaki hadisi de böyle bir durumu, “Hz. Mehdi (as)’ın biat sırasında, kendisinin birçok kahr ve haksızlığa uğradığını insanlara açıklayacağını” haber vermektedir:"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN HEM ELİ HEM AYAĞI AYRI AYRI ZİNCİRLENECEKTİR

Mümin şahıs (Hz. Mehdi (as)) deccali görünce: “Ey insanlar! Resulullah’ın zikrettiği deccal işte budur” der. DECCAL HEMEN ONUNLA İLGİLİ EMRİNİ VERİR DE o zat karnı üzerine uzatılır ve arkasından: “Onu alın da yaralayın” der. Artık o zatın sırtı ve karnı döve döve genişletilir. Bu sefer DECCAL ONU (Hz. Mehdi (as)’ı) İKİ ELİNDEN VE İKİ AYAĞINDAN YAKALAR DA FIRLATIR ATAR. İnsanlar deccalin onu bir ateş içine attığını sanırlar. Halbuki o bir cennet içine atılmıştır. (Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40)"

"Alemde viran bir yer kalmayacak ve Hz. Mehdi (as) her

yeri onaracak, abat edecek (imar edecek, güzelleştirecektir).

(El-Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 264)

Kıyam edecek (Kâim) olan Hz. Mehdi (as), Hz. Ali'nin

soyundandır. O BU YERYÜZÜNÜ, YERYÜZÜNDEN

BAŞKA BİR HALE GETİRECEKTİR... (Şeyh Muhammed b.

İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 169)"

"Ve onun (Hz. Mehdi (as)'ın) üç büyük vazifesi olacak:

Birincisi: Fen ve felsefenin tasallutiyle (tesiriyle) ve

MADDİYUN (materyalizm) VE TABİİYYUN (Darwinizm)

TAUNU (salgınının), BEŞER İÇİNE İNTİŞAR

ETMESİYLE (insanlar arasında yayılmasıyla), HERŞEYDEN

EVVEL FELSEFEYİ VE MADDİYUN FİKRİNİ

(Darwinist materyalist felsefeyi) TAM SUSTURACAK

BİR TARZDA İMANI KURTARMAKTIR... (Emirdağ

Lahikası, s. 259)"

"... Bu hakikatdan anlaşılıyor ki; SONRA GELECEK O

MÜBAREK ZAT RİSALE-İ NUR'U BİR PROGRAMI

OLARAK NEŞR VE TATBİK EDECEK. (Sikke-i Tasdik-i

Gaybi, s. 9)"

"... Yüzer kudsi (mukaddes) kahramanları yetiştiren ve binler

manevi kumandanları ümmetin başına geçiren ve hakikat-

ı Kuraniyenin (Kuran'ın esasının) mayası ile ve imanın

nuruyla ve İslamiyet'in şerefiyle beslenen tekemmül eden

(olgunlaşan, kemale eren) ehli Beyt elbette ahir zamanda

şeriat-ı Muhammediyeyi (Peygamberimiz (sav)'in yolunu)

ve HAKİKATİ FURKANİYEYİ (Kuran'ın esası ve mahiyeti)

VE SÜNNETİ AHMEDİYEYİ (Peygamberimiz (sav)'i)

İHYA İLE (yeniden canlandırmakla) İLAN İLE (herkese

duyurmayla) İCRA İLE (tatbik etmekle) BAŞKUMANDANLARI

OLAN BÜYÜK HZ. MEHDİ'NİN KEMAL-İ

ADALETİNİ (yüksek adaletini) VE HAKKANİYETİNİ

(hak ve adalete uygunluğunu, doğruluğunu) DÜNYAYA

GÖSTERMELERİ gayet makul olmakla beraber gayet

lazım ve zaruri ve hayat-ı içtimaiyeyi insaniyedeki (insanların

toplum hayatındaki) düsturların muktezasıdır (kuralların

gereğidir). (Şualar, s. 456)"

"... BİR KISIM ZAHİRÎ ÜLEMALAR (hadislerin dış anlamlarına

bakarak hüküm veren alimler), O RİVAYET VE HADÎSLERİN

ZAHİRİNE (dış anlamlarına) BAKIP ŞÜPHEYE

DÜŞMÜŞLER. VEYA SIHHATİNİ (doğruluğunu) (hurafe

gibi, masallarda anlatılan gerçek dışı bir şey gibi yanlış)

İNKÂR EDİP VEYA HURAFEVARİBİR MANA VERİP

ÂDETA MUHAL BİR SURETİ (adeta imkansız, aklın vicdani

kanaatle karar verme özelliğini ortadan kaldıracak özelliklerde

bir şahsı) BEKLER BİR TARZDA (anlattıkları için),

AVAM-I MÜSLİMÎNE (böyle metafizik açıklamalara inanmada

zorlanacakları veya bu sebeple hiç inanmayacakları

için, halktan bilgisi olmayan Müslümanlara imani yönden)

ZARAR VERİRLER. (Kastamonu Lahikası, s. 80)"

"Ehl-i imanı dalaletten muhafaza etmek (iman edenlerin

doğru yoldan sapmalarını engellemek) ve bu vazife hem

dünya, hem herşeyi bırakmakla, çok zaman tedkikat ile

(araştırma ve doğruyu ortaya çıkarma ile olan) meşguliyeti

iktiza ettiğinden (çok zaman gerektirdiğinden), HAZRET-İ

MEHDİ'NİN, O VAZİFESİNİ BİZZAT KENDİSİ GÖRMEYE

VAKİT VE HAL MÜSAADE EDEMEZ. Çünkü hilafet-i Muhammediye (a.s.m.) cihetindeki saltanatı (yani

Peygamberimiz (sav)'in Müslümanlara emaneti olan hak din

İslam'ı yaymak için gösterdiği muhteşem gayreti), onunla

iştigale (meşgul olmaya) vakit bırakmıyor. Herhalde o vazifeyi

ondan evvel bir taife bir cihette görecek. O ZAT, O

TAİFENİN UZUN TETKİKATIYLA (o topluluğun uzun

araştırmaları ve incelemeleriyle) YAZDIKLARI ESERİ

KENDİNE HAZIR BİR PROGRAM YAPACAK, onunla o

birinci vazifeyi tam yapmış olacak. (Emirdağ Lahikası, s. 266)"

"Adalet ve eşitlik gibi, İmam Mehdi (as) bilgiyi bütün

dünyaya yayacaktır. (Bihar-ül Envar, Cilt 36, Sayfa 253)"

"İmam-ı Zaman (Hz. Mehdi (as))'ın inayeti sayesinde

bilgi insanların kalplerine girecektir. (Bihar-ül Envar, Cilt

53, Sayfa 86 al-Ikhtesaas'tan aktarılıyor; Mikyaal al-Makaarem,

Cilt 1, s. 236)"

"Bu çağda (Hz. Mehdi (as)'ın döneminde) insanlara

Mübarek Kuran ve onun gerçekleri öğretilecektir. (Biharül

Envar, Cilt 52, s. 339)"

"Hz. Mehdi (as) zamanında insanlar yerin 7 katına da

göğün 7 katına da ulaşmış olacaklar. (Bihar-ül Envar cilt:

52, s. 321)"

"Aban bin Tağlib der ki: imam Cafer-i Sadık a.s.nin şöyle

buyurduğunu duydum, ben Kaimi (Hz. Mehdi (as)'ı)

görür gibiyim,... her memlekette olanlar onun kendileri

ile birlikte memleketlerinde olduğunu görecek, o Resulullah

(sav)'in bayrağını açacak,... (Zamanın İmamını Tanıyalım,

İmam Mehdi, Ali İrfan, s. 94)"

"Hz. Mehdi (as) için kainat avucunun içi kadar açık olacak.

(Bihar-ül Envar, cilt 52, s. 328)"

"Şüphesiz ki KAİM (HZ. MEHDİ (AS)) ZAMANINDA BİR

MÜMİN DOĞUDA OLSA, BATIDA OLAN KARDEŞİ

KENDİSİNİ GÖRÜR. Hakeza, BATIDA OLSA, DOĞUDA

OLAN KARDEŞİNİ GÖRÜR. (Bihar'ul-Envar, c. 52, s. 391)"

"İmam (as) (Hz. Mehdi (as)) dünyanın doğu ve batısını

(manen) fethedip İslam'ı (İslam ahlakını) dünyanın dört bir

yanına egemen kılacaktır... ALLAH TEALA İNSANLARA

ÖYLE BİR GÜÇ VERECEK Kİ, HERKES OLDUĞU YERDE

ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) SÖZLERİNİ DUYACAK ve

İmam (a.s) İslam'a hayat verecektir... (Bihar'ul-Envar, c. 52, s.

279 ve c. 53, s.12 İkmal'ud- Din, c. 2, s. 367)"

"Hz. Mehdi (as) çağında bilgi öyle yaygın olacaktır ki, evindeki

bir kadın bile Allah'ın Kitabına ve Peygamberin sünnetine

göre hükmedecektir. (Bihar ül-Envar, c. 52, s. 352)"

"İmam Caferi Sadık aleyhisselam'ın oğlu Muhammed'in nakline

göre İmam aleyhisselam şöyle buyurdu: ""KAİM ALEYHİSSELAM

(HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM ETTİĞİNDE her

memlekete bir sefir gönderecek ve her bir sefire şöyle buyuracak.

""SENİN AHDİN ELİNDEDİR. Anlamadığın bir durumla

karşılaşır ve hüküm vermekte zorlanırsan ELİNE BAK VE

ELİNDE YAZANI UYGULA.""... (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i

Numani, Gaybet-i Numani, s. 381)"

"İmam Bakır (as) şöyle buyurmuştur: ""Kaimimiz (Hz. Mehdi

(as)) kıyam edince … ONLARLA KONUŞMAK İSTEDİĞİNDE

DUYARLAR VE KENDİ MEKANINDA OLDUĞU

HALDE ONU GÖRÜRLER."" (Yevm'ul-Halas, s. 269)"

"HZ. MEHDİ (AS) ZUHUR ETTİĞİNDE Allah iman edenlerin

üzerinde öyle görme ve işitme güçleri tecelli ettirir ki, ARADA BİR

POSTACI OLMADAN HZ. MEHDİ (AS) BULUNDUĞU YERDEN

TÜM DÜNYAYA SESLENİR, ONLAR DA ONU DUYAR

HATTA GÖRÜRLER. (Muntakab el Ezhar, s. 483)"

"""DOĞUDAN BAŞLARI TIRAŞLI KAVİMLER ÇIKACAK;

DİLLERİ İLE KUR'ÂN OKUYACAKLAR (FAKAT)

BOĞAZLARINDAN AŞAĞI GEÇMEYECEK. ONLAR

DİNDEN, YAYDAN OKUN ÇIKTIĞI GİBİ ÇIKACAKLAR.""

(Râmûz-ul Ehâdîs, Hadîs No: 6294)"

"Amr bin sad'dan:

HALKI (ZAHİRDE) BENİM EVLADIMA DAVET ETSELER

DE, BENİM EVLADIMDAN UZAK OLURLAR. BU

ÖYLE KÖTÜ BİR TOPLULUKTUR Kİ AHLAKLARI

YOKTUR. ZORBALARA MUSALLATTIRLAR, CABBARLARA

FİTNEYİ ÖĞRETİRLER, HAKİMLERE KAN

DÖKTÜRÜRLER. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani,

Gaybet-i Numani, s. 170)"

"Ebu Sa’idi’l-Hudri anlatıyor:

Resulullah (sav) buyurdular ki: Kim İNSANLARIN DİNİ İŞLERİNDE ALLAH’IN FAYDALI KILDIĞI BİR İLMİ GİZLERSE, Allah kıyamet günü onu ateşten gem ile gemler.

(Buhari, İlm 34, 6034)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın “El Mehdi” Olarak Adlandırılmasının Hikmeti

Şeyh Tûsî’nin Gaybe eserinden:

Fazl; Musa b. Se’dân ve Abdullah b. Kasım el-Hazremî aracılığıyla Ebû Saîd el-Horasânî’den rivayet eder:

Ebû Abdullah’a [Cafer Sadık eleyhisselâm] sordum:

“el-Mehdî ve el-Kâim aynı kişi mi?”

“Evet!” dedi.

“Niçin el-Mehdî olarak adlandırılır?” dedim.

Buyurdu ki:

“Zira kendisine [Mehdi’ye] bütün gizli şeyler gösterilmiştir. El-Kâim olarak adlandırılması da, insanlar öldüğünü iddia ettikten sonra büyük bir emirle kıyam edeceği içindir.”

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.30)

"

"Nuaym bin Hammad, Ebu Cafer’den şöyle rivayet etmiştir: “… Zulmü ve zalimleri engelleyecek, ülkeler düzelecek, CENAB-I HAK KENDİSİNE İSTANBUL’U (MANEN) FETHETTİRECEKTİR.“

(Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)

ALLAH KONSTANTİNİYYE’Yİ (İSTANBUL’U) ÇOK SEVDİĞİ DOSTLARININ ELİYLE FETHEDECEK… Onlardan hastalığı ve üzüntüyü kaldıracak.

(Kıyamet Alametleri, s. 181)

"

"Hazreti Mehdi (as)’ı İmtihandan Geçenler Tanıyabilecektir

Gaybet Numani: Ahmed bin İdris’ten, İbni Kuteybe’den, İbni Şazen’den, Ahmed bin Ebu Bazanti’den nakledilmiştir: İmam Musa Kazım (a.s.) dedi ki:

“Allah’ın adıyla, sizin istekle beklediğiniz (Mehdi), siz ayırt edilene ve denemeden geçene kadar gelmeyecektir :

“Yoksa siz, içinizden cihad edenleri ve Allah’tan ve Resûlü’nden ve mü’minlerden başka sır-dostu edinmeyenleri Allah ‘bilip (ortaya) çıkarmadan’ bırakılıvereceğinizi mi sandınız?…” (Tevbe Suresi, 16)

(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))

"

"HZ. MEHDİ DÖNEMİNDE GÖRÜLMEMİŞ BOLLUK OLMASI

Ümmetimde Mehdi vardır. İnsanlar ona gelecek ve, “Ey Mehdi! Bana da ver, bana da ver!” diyecek; Mehdi de onun esvabını taşıyabildiği kadar dolduracaktır.

(Tırmizi, Fiten, B. 53, H 2223; İbn Mace, Fiten, B 34, H 4083)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Talebeleri, Üzüntüye Kapılmaz ve Korku Duymazlar

Onlar aralarında ne kan bağı ne de birbirlerine bağışladıkları bir mal olmadığı halde, Allah’ın adına birbirlerini sevenlerdir. Allah’a yemin ederim, onların yüzleri mutlaka nurdur. Onlar bir nur üzeredirler. Halk korkarken, onlar korkmazlar.İNSANLAR ÜZÜLÜRKEN, ONLAR ÜZÜLMEZLER.

(Ebu Davud, Büyü 78, (3527))

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Talebeleri, Birbirlerine Çok Bağlıdırlar

Hz. Ömer (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

Allah’ın kulları arasında bir grup var ki, onlar ne peygamberlerdir ne de şehidlerdir. Üstelik kıyamet günü Allah indindeki makamlarının yüceliği sebebiyle peygamberler de, şehidler de onlara gıpta ederler. Orada bulunanlar sordu: “Ey Allah’ın Resulü! Onlar kim, bize haber ver! ONLAR ARALARINDA NE KAN BAĞI NE DE BİRBİRLERİNE BAĞIŞLADIKLARI BİR MAL OLMADIĞI HALDE, ALLAH’IN ADINA BİRBİRLERİNİ SEVENLERDİR. Allah’a yemin ederim, onların yüzleri mutlaka nurdur. Onlar bir nur üzeredirler. Halk korkarken, onlar korkmazlar. İnsanlar üzülürken, onlar üzülmezler.”

(Ebu Davud, Büyü 78, (3527))

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Talebeleri, Dünyanın Dört Bir Yanında İslam Ahlakını Anlatırlar

Mehdi’nin (as) yaranları (dost ve arkadaşları) alemin her yerine ayak basıp her yerde kudreti ellerinde bulunduracaklar, herkes ve her şey onlara itaat edecek, hatta ÇÖLDEKİ YIRTICI HAYVANLAR VE AVLAR (YIRTICI) KUŞLARIN HEPSİ VE HEPSİ ONLARIN RIZA VE HOŞNUTLUĞUNU KAZANMAK İSTEYECEKLER. BU DİN ELÇİLERİ, SELAH (HUZUR, RAHATLIK, DÜZELTME VE İYİLEŞTİRME) VE ADALET ELÇİLERİ ÖYLE BİR SEVİNÇ VE HOŞNUTLUK GETİRECEKLER Kİ, Mehdi’nin (as) ashabının ayak bastığı yer başka yerlere karşı iftihar edecek.

(İkmal’üd Din. Bihar’ül Envar,cilt 52, s. 327)

"

"Hz. Mehdi (as) ve Talebeleri, Münafıkları Manen, İlimle Darmadağın Edecektir

…Ebu Basir’den: İmam Caferi Sadık ‘Suçlular çehrelerinden tanınacak’ (Muhammed Suresi, 30), ayeti hakkında şöyle buyurdu:

“ALLAH ONLARI TANIR, LAKİN BU AYET KAİM (HZ. MEHDİ (AS)) HAKKINDA NAZİL OLMUŞTUR. HZ. MEHDİ (AS) ONLARI (MÜNAFIKLARI) ÇEHRELERİNDEN TANIYACAK VE ASHABI İLE BİRLİKTE ONLARI (MANEN) DARMADAĞIN EDECEK.”

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 283)

"

"HZ. MEHDİ (AS) ZAMANINDA MÜNAFIKLARIN NÜFUZU KALMAYACAKTIR

Mehdi (as)’ın hükümranlığı zamanında zalimlerin ve müstekbirlerin hükümranlığı, MÜNAFIKLARIN VE HAİNLERİN … NÜFUZU NABUD OLACAKTIR (SON BULACAKTIR).

(El-Mehdiyy-il Mev’ud,cilt 1, s. 252)

"

"Hz. Mehdi (as)’dan Ayrılanlar, O’na Hiç Bir Şekilde Zarar Veremez

Hz. Cabir (ra)’dan rivayet edilmiştir:

“BU İŞ ONDAN AYRILANLARA RAĞMEN MUZAFFER OLARAK DEVAM EDECEKTİR. MUHALİFLERİN VE AYRILANLARIN ONA ZARARI OLMAZ.”

(Ramuz el-hadis, 487) Hz. Mehdi (as) ve Talebeleri, Aralarından Ayrılanlara Aldırmazlar

Hz. Muaviye (r.a)’den rivayet edilmiştir:

“Ümmetimden bir taife herkes üzerine hakim olmadıkça kıyamet kopmaz.ONLAR KENDİLERİNİ TERK EDENLERE ALDIRMAZLAR ve kendilerine yardım edene de aldırmazlar.”

(Ramuz el-Ehadis, 476 (İbni Mace))


"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN SİLAHI İMANDIR, SEVGİDİR

Hz. Mehdi (as) ve talebeleri dinsizliğin beynini, yani fikir sistemini Kuran’la, bilimle, fenle, akılla, imanla yenecekler. İnançta, fikirde galibiyet oluşacak ve batıl düşünce, dalalet, Darwinist, materyalist, ateist düşünce yok olup gidecek, inşaAllah.

Hz. Amr b. Avf’dan (r.a.) rivayet edilmiştir:

Rumlara ait Konstantiniyye tesbihle ve tekbirle Müslümanlarca fethedilmedikçe kıyamet kopmaz.

(Ramuz-el-Ehadis, s. 478)

"

"Hz. Mehdi (as) Zuhur Ettiğinde, Hasta Olan Her Mümini İyileştirecek

İbni Ukdah’dan, Ahmed bin Yusuf’dan, İsmail bin Mahran’dan, İbni Bataini’den, Müfezzel bin Muhammed’den, Hariz’den, Abi Abdullah babasından, Ali bin Hüseyin (as)’ın şöyle dediğini rivayet ettiler:

“Kaim (Mehdi) zuhur ettiğinde, Allah hasta olan her mümini iyileştirecek ve ona gücünü geri verecek.”

(Beklenen Mehdi, Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi, Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı) / Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı); Gaybet Kitabı, İmam Mehdi – On İkinci İmam, Bölüm II, Tercüme eden, Sayyid Athar)

"

"Hz. Mehdi Medine (Büyük Şehir) ‘dedir ve 30 Kişi Arasında Yalnız Değildir

Gaybet Numani: Muhammed bin Yakub Kuleyni talebelerinin bir kısmından, Ahmed bin Muhammed’den, Hasan bin Ali Washsha’dan, Ali bin Ebu Hamza’dan, Ebu Basir’den, Ebu Abdullah İmam Sadık (a.s.)’ın şöyle dediği rivayet edildi:

Gaybet bu meselenin efendisi için gereklidir ve bu çekilmede gözlerden uzak olma zorunludur. Bu gaybet sırasında konaklamaya en uygun yer Tayyibe (Medine)’dir ve o otuz kişiyle kendini yalnız hissetmeyecektir.”

Kafi  ve  Gaybet  Numani’de bu rivayet farklı silsilelerde şöyle aktarılmıştır.

Yazar şöyle der: Tayyibe kutsal Medine demektir. Büyük ihtimalle Zamanın İmamı (a.s) Medine’de ve çevresinde yaşayacaktır ve bu aynı zamanda gösteriyor ki İmam’ın yanında kendisiyle birlikte otuz kişiden oluşan özel arkadaşları bulunacaktır. Eğer içlerinden biri vefat ederse, diğeri onun yerini alır.

(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar)

"

"Ebû Saidi'l-Hudrî'den rivayet edilen bir hadis-i şerifte ise dönemindeki bolluk ve refahtan söz edilirken şöyle buyurulur:


“Benim ümmetim onun döneminde öylesine bir refaha ulaşacaktır ki, o güne kadar benzerine asla rastlanmamıştır. O kadar ki yer ürünlerini verir, insanlardan hiçbir şey saklamaz, mal da o gün çok birikir. Adam kalkıp, ‘Ey Mehdî, bana ver!' dediğinde, Mehdî de ‘Al!’ der.”59"

"Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) zamanında, insan birkaç avuç

tohum atacak, 700 avuç hasat edecektir. (Kıyamet Alametleri,

s. 164)"

"Ümmetim içinde Hz. Mehdi (as) olacaktır. Benim ümmetim

o devirde öyle bir refah bulacak ki, o güne dek onun

mislini kesinlikle bulmamıştır. Yer, yemişini (gıda ürünlerini)

verecek ve insanlardan hiçbir sey saklamayacak

(vermemezlik etmeyecek)tir. Mal da o gün çok birikmiş

olacaktır.

(Sünen-i İbn Mace, 10/347)"

"O zaman ümmetim, iyisi de kötüsü de hepsi de mislini

görmedikleri nimetlerle nimetlenir. (Kitab-ül Burhan Fi

Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 16)"

"Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) zamanında, insan birkaç avuç

tohum atacak, 700 avuç hasat edecektir. (Kıyamet Alametleri,

s. 164)"

"Onun devrinde, akan ırmaklar bile suyunu fazlalaştıracaktır.

Hz. Mehdi (as) hazineleri çıkaracak... (El Kavlu'l

Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 36)

Muhakkak o zamanda mal çoğalıp su gibi akacak da onu

hiçbir kimse (tenezzül edip) kabul etmeyecektir. (Ölüm-

Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 464)"

"Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) zamanında... ömürler uzayacak ve

emanet zayi olmayacaktır... (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il

Mehdiyy-il Muntazar, s. 43)"

"İmam-ı Zaman (Hz. Mehdi (as)) döneminde KÖRLER

GÖRME KUVVETİNİ KAZANACAK ve HASTALAR

ŞİFA BULACAKTIR. (Bihar-ül Envar, Cilt 51, Sayfa 70)"

"... İMAM-I MEHDİ (as) ÇIKTIĞI ZAMAN hasseten (özellikle,

yalnızca, ayrıca, hususi olarak) FUKAHA (FIKIH ALİMLERİ)

ONA (HZ. MEHDİ (AS)'A) DÜŞMAN OLACAK. ONUN (HZ.

MEHDİ (AS)'IN) KILINCI KARDEŞLERİDİR. Elinde kılınç

olmasa idi, -YANİ KARDEŞLERİ OLMASA İDİ- ZAMANIN

FUKAHASI (FIKIH ALİMLERİ) ONUN (HZ. MEHDİ (AS))

KATLİYLE FETVA VERİRLERDİ. Lakin Cenâb-ı hak onu (Hz.

Mehdi (as)'ı) keremiyle ve kılınç (KARDEŞLERİYLE) ile tathir

(temizlemek, yıkayıp pak etmek) edecek, onlar ona (Hz. Mehdi

(as)'a) itimad edeceklerdir. HÜKMÜNÜ İNANMAYAN DA

KABULE MECBUR OLUP AKSİNİ İZMAR (gizlemek, saklamak)

EDECEKLER. (Ramuz el-Hadis, s. 56 73)"

"Hz. Ali (ra)'dan:

Ahir zamanda öyle bir kavim meydana çıkacak ki KURAN

OKUYACAKLAR FAKAT BOĞAZLARINDAN AŞAĞIYA

GEÇMEYECEK. DİNDEN OKUN YAYDAN ÇIKMASI

GİBİ ÇIKACAKLAR. ONLARLA MÜCADELE ETMEK

HER BİR MÜSLÜMAN İÇİN BİR HAKTIR. GÖRÜNÜMLERİNDE

SAÇLARI TIRAŞLIDIR. (Hadislerle Hz. Ali, İmam

Nesai, Ebu Abdurrahman Ahmed Bin Şuayb, sf. 142)"

DECCALİN ASKERLERİ BÜTÜN RUHLARI İLE DECCALE CASUSLUK YAPAN CASIS KİŞİLER OLACAK . CESSASE HADİS . EBU DAVUT HADİS NO 4328

İmam a.s dünyanın doğu ve batısını fethedip islamı dünyanın dört bir yanına egemen kılacaktır . Allahu teala insanlara öyle bir güç verecekki , Herkes olduğu yerde onun sözlerini duyacak ve imam a.s İslama hayat verecektir "

Hz. Ali (ra) buyurdu: “Besmelenin harflerini sayın ve sonunda zamanın bitmesini ve Mehdinin çıkmasını bekleyin. Ona uyarak selameti bulun.”

"Birinci vazife, imanın esaslarını inkâr eden zararlı akımlara, deccalizme karşı asrın idrakine uygun bir tarzda mücadele etmek ve iman hakikatlerini ispat etmektir.

 ÜSTAD HZ LERİ AHİR ZAMAN MEHDİSİNİN TEVHİD SIRRI İLE ATEİZM VE MATERYALİZM AKIMLARINI TAMAMEN SUSTURACAK BİR ÇALIŞMA YAPACAĞINDAN BAHSETMEKTEDİR "

"BAZI İNSANLARIN HZ. MEHDİ’YE ORTAM HAZIRLAMALARI

Doğu tarafından birtakım insanlar çıkıp, Hz. Mehdi’nin saltanatını hazırlayacaklardır.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 21)"

"Ahir Zamanda Yobazlar ve Bağnazlar, Bi’datler (Hurafeler) Üreteceklerdir

BİD’AT SAHİBİ, MANEN KÜÇÜK KİŞİLERİN YANINDA İLİM ARAMAK, kıyamet alametlerindendir.

(Camiu’s-sağir: 2475) (Kıyamet ve Alametleri, Ömer Öngüt, s. 53)

"

"Ahir Zamanda Yobazlar ve Bağnazlar, Kuran’ı Anlatacak ama Kuran’a Uymayacaklardır

Süveyd bin Gafele (ra)’dan:

AHİR ZAMANDA TÜREMELER ÇIKACAK: BEYİNLERİ ÇALIŞMAYACAK. KONUŞURKEN ÇOK GÜZEL KONUŞACAKLAR. KURAN OKUYACAKLAR, FAKAT İMANLARI GIRTLAKLARINDAN AŞAĞIYA GEÇMEYECEK….

(Buhari, Sahih 3611, 5057, 6930, Müslim, 1066, Ebu Davud 4767, Ahmed bin Hanbel, Müsned 1, 81, 113, 131)

"

"HZ. MEHDİ’NİN ÇIKIŞINI GÖKYÜZÜNDEN BİR SESİN HABER VERMESİ

… Ve bu durum bir münadinin semadan seslenerek “Ey insanlar, emiriniz artık Mehdi’dir.” demesine kadar devam edecektir.(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 24)

"

"HZ. MEHDİ’NİN, İSTANBUL’U MANEN FETHETMESİ

Allah Konstantiniyye’yi (İstanbul’u) çok sevdiği dostlarının eliyle fethedecek… Onlardan hastalığı ve üzüntüyü kaldıracak. (Kıyamet Alametleri, sf. 181)

"

"HZ. MEHDİ’NİN, İŞLERİ ÇOK HIZLI HALLETMESİ

Bu durum 7 yıl devam edecektir. Ancak onun her senesi, sizin 20 senenize bedel olacaktır.

(El-Kavlu’l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 44) BU TEKNOLOJİ VE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI İLE ÇOK MÜMKÜN VE KOLAY BİİZNİLLAH 

"

"ZALİME KARŞI HAKKI MÜDAFAA ETMESİ

Mehdi zalime karşı hakkı müdafaa edecektir. Hatta (zalim) bir insanın azı dişinde olan (haksız bir lokmayı) bile ondan çekip alacak ve sahibine iade edecektir. (En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal )

"

"HZ. MEHDİ (AS),İNSANLARIN GÖZLERİNDEKİ GAFLET PERDESİNİ KALDIRARAK, ‘MEHDİ GERÇEĞİNİ’ ANLAMALARINI SAĞLAYACAKTIR

Hz. Mehdi (as) hiçbir zaman için insanlara, “Ben Mehdiyim” demeyecektir. Allah, Peygamberimiz (sav)’in diliyle haber verdiği alametlerle, onu insanlara tanıtacaktır. Bu alametlerden biri de, “HZ. MEHDİ (AS)’I İNSANLARA EN İYİ ANLATACAK OLAN KİŞİNİN YİNE YALNIZCA HZ. MEHDİ (AS) OLMASI”dır. Hz. Mehdi (as) yaptığı çalışmalarla; Peygamberimiz (sav)’in hadislerini ve İslam alimlerinin Hz. Mehdi (as) hakkındaki açıklamalarını en doğru ve en hikmetli şekilde yorumlamasıyla, insanlara Hz. Mehdi (as)’ı en mükemmel şekilde tanıtacaktır. Bir hadiste Hz. Mehdi (as)’ın, Peygamberimiz (sav)’in ahir zaman ile ilgili verdiği bilgilerin gerçeğini bizzat bilen kişi olacağı, bu sebeple de Peygamberimiz (sav)’in ahir zaman ile ilgili hadislerini en doğru şekilde açıklayacak kişinin de yine sadece Hz. Mehdi (as) olacağı şöyle bildirilmiştir:

"

"KURAN’IN DOĞRU YORUMLANMASI İÇİN İLMİ MÜCADELE YAPAR

Resulullah (sav) Ammar bin Yasir’e şöyle buyurmuştur:

“Onun (Hz. Mehdi (as)’ın) uzun bir gaybeti olacaktır ki, bir takım insanlar bu dönemde imanlarını kaybedecek, diğer bir grubu ise imanlarını koruyacaklardır. O (Hz. Mehdi (as)), ahir zamanda çıkıp yeryüzünü adaletle dolduracaktır. O (Hz. Mehdi (as)), ALLAH’IN KELAMININ TEVİLİ ÇİN MÜCADELE EDECEK, nitekim ben Allah’ın kelamının tenzili (nazil oluşu) için mücadele ettim. Ey Ammar… (o (Hz. Mehdi (as)) halkın bana en çok benzeyeni olacaktır.”

(Kifayet’ül Eser, İlzam-ün Nasib, cilt1, s. 98)

"

Aranızda “Nübüvvet” Allah’ın istediği kadar sürer, sonra onu kaldırmayı istediği zaman da kaldırır. Ve Allah’ın murad ettiği kadar devam eden “Şiddetli bir Meliklik” idaresi gelir. Sonra onu kaldırmayı istediği zaman kaldırır. Sonra zorba bir idare gelir. Sonra da “NÜBÜVVET YOLU ÜZERE BİR HİLAFET” (manevi liderlik)(HZ. MEHDİ (AS)) GELİR.

"SADECE İNSANLARA DEĞİL, CİNLERE DE GÖNDERİLMİŞTİR

O (Mehdi), doğrulanmış, … adaleti, bütün insanlar ve CİNLERCE KABUL EDİLECEKTİR.

(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 188)"

"ALLAH’IN HALİFESİDİR

… Mehdi (as) zuhur edince, herşeyi bırakıp mümkün olan her vesileyle ona doğru koşunuz. Zira O ALLAH’IN HALİFESİ  VE BENİM VASİMDİR.

(Bihar-ul Envar, cilt51, s.65; Isbat-ul Hüdat, cilt6, s.382)

"

"ALLAH HZ. MEHDİ (AS)’I VESİLE EDEREK, HEM ŞİDDETİ HEM DE ŞİDDETİN FELSEFESİNİ YOK EDECEKTİR

Şeyh Tusi’nin Gaybet’i:

“Sonra Hz. Mehdi (as)’ın yükselişi olacak… ALLAH ONUN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) VASITASIYLA YALANLARI ORTADAN KALDIRACAKTIR. ONUN (HZ. MEHDİ (AS) VASITASIYLA, ŞİDDETİ ORTADAN KALDIRACAKTIR. O (Hz. Mehdi (as)) boyunlarınızdaki esaret ayıbını kaldıracaktır.”

(Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 132)

"

"ADALETİN TAM HAKİM OLMASINA VESİLE OLUR

Hz. Mehdi (as) YENİ BİR YARGI VE KAZAVET (HAKİMLİK) SİSTEMİ getirecek.

(El-Gaybet (Nümani) Bihar’ül Envar, cilt 52, s. 349, 354)

"

"OLACAK GELİŞMELERİ EN İSABETLİ ŞEKİLDE TESPİT EDER

Ebu Basir şöyle rivayet etmiştir: Ebul Hasan (Musa b.Cafer)’e dedim ki:

“Seni yaratan Allah’a kurban olayım! İmam Mehdi hangi işaretiyle bilinir?” Buyurdu ki: “İmam Mehdi’nin bilinmesini sağlayan birkaç özelliği vardır.İNSANLAR ONA SORU SORDUKLARINDA DERHAL CEVAP VERİR; EĞER HUZURUNDA SUSSALAR, O KENDİLİĞİNDEN KONUŞMAYA BAŞLAR VE YARIN OLACAKLARI (yaşanacak gelişmeleri) ANLATIR. İNSANLARLA HER DİLDEN KONUŞUR.”

(İman Ve Küfür Kitabı / Usul-U Kafi (El-Usul Min El-Kafi) / El-Kuleyni, Cild 1S. 402)

"

"Hz. Mehdi (as), İnsanları Tıpkı Allah’ın Elçisi (sav) Gibi Saf Vahye Davet Edecektir

Gaybet-i Numani: İbni Ukdah’dan, Ali bin Hasan Taimili’den, Muhammed’den Ahmed Hasan’ın oğullarından, Selebe’den, Jomi Kunnasi’den, Ebu Basir’den o da Kamil’den, İmam Cafer-i Sâdık (as)’ın şöyle dediğini rivayet ettiler:

“Kaim‘imiz (Mehdi) zuhur ettiğinde, insanları tıpkı Allah’ın Elçisi (sav) gibi saf vahye çağıracak. Gerçekten de İslam görülmemiş biçimde başladı ve başladığı haldeki gibi görülmemiş biçimde geri dönecek. Ne mutlu o görülmemiş olanlara!

"

"Hazreti Mehdi (as) Bidatleri Kaldıracaktır

İmam Sadık’dan: “Mehdi Allah’ın Peygamberinin yaptığı şeyi yapacak, yani Peygamberin putperestliği yok etmesi gibi o da aynı şekilde mevcut bidatları (manen) yok edecek ve sonra İslam’ı yeniden hakim edecek.”

(Bihar ul Envar, c. 52, s.352)

"

"HZ. MEHDİ (A.S.), DİNİ PEYGAMBER’İN ZAMANINDA OLDUĞU GİBİ AYNEN UYGULAYACAK. YERYÜZÜNDE MEZHEPLERİ KALDIRACAK. HALİS HAKİKİ DİNDEN BAŞKA HİÇBİR MEZHEP KALMAYACAK.

(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 186-187)

"

"Yobazlar, Mehdiyet’i Savunuyor Görünmelerine Rağmen Gerçekte Hz. Mehdi (as)’a Karşıdırlar

Amr bin Sad’dan:

HALKI (ZAHİRDE) BENİM EVLADIMA DAVET ETSELER DE, BENİM EVLADIMDAN UZAK OLURLAR. BU ÖYLE KÖTÜ BİR TOPLULUKTUR Kİ AHLAKLARI YOKTUR. Zorbalara musallattırlar, cabbarlara fitneyi öğretirler, hakimlere kan döktürürler.

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 170)

"

"Ahir Zamanda İki Yüzlü ve Sahtekar Din Adamları Türeyecektir

AHİR ZAMANDA KURT OKUYUCULAR OLACAK. Kim o zamana yetişirse, şerlerinden Allah’a sığınsın. ONLAR ÇOK KİRLİ İNSANLARDIR. RİYAKARLIK (İKİYÜZLÜLÜK) HAKİM OLACAK, RİYA (İKİYÜZLÜLÜK) VE GÖSTERİŞTEN UTANILMAYACAK.

(Ölüm Kıyamet ve Diriliş, s. 470)

"

"Ahir Zamanda Yobazlar, Şiddetli Fitnelere Sebep Olurlar

… Onların alimleri gök kubbe altındakilerin en şerlileridir. FİTNE ONLARDAN ÇIKTI VE YİNE ONLARA DÖNECEKTİR.

(Beyhaki) (Kıyamet ve Alametleri, Ömer Öngüt, s. 54)

"

"Yobazlar, Hz. Mehdi (as)’a Karşı Olurlar

“Fütühat-ül Mekkiye” isimli eserinde Muhyiddin Arabi el Endülüsi şöyle bildirmektedir:

… Mehdi, dini peygamberin (s.a.v.) zamanında olduğu gibi aynen tatbik edecek. Yeryüzünden mezhepleri kaldıracak. Halis ve hakiki dinden başka hiç bir mezhep kalmayacak. ONUN DÜŞMANLARI İÇTİHAD ALİMLERİNİN TAKLİD EDENLERİ OLACAK.Çünkü onlar Mehdi’nin mezhep imamlarının tersine hükmettiğini gördüklerinde bundan HOŞLANMAYACAKLAR, FAKAT KARŞI DA GELEMEYECEKLER… Onun kılıncı (ilmi, manevi gücü) kardaşlarıdır. Kılıcından (ilminden) korktukları için ister istemez hakimiyetine boyun eğecekler.

ONUN AÇIK DÜŞMANLARI FUKAHA (FIKIH ALİMLERİ) OLACAK. ÇÜNKÜ HALK ARASINDA BİR İMTİYAZLARI KALMAYACAK. HATTA AHKAM HUSUSUNDA İLİMLERİ DE AZALACAK. Bu imamın gelişiyle alimlerin hükümlerdeki anlaşmazlıkları da giderilecek.. ŞAYET ELİNDE KILINÇ (İLİM) OLMASAYDI FAKİHLER ONUN ÖLÜMÜNE FETVA VERİRLERDİ. Lâkin Cenâb-ı Hak, onu keremiyle ve kılınç (ilmi) ile tathir edecek (temizleyecek), onlar ona itaat edeceklerdir. Çünkü halk arasında imtiyazları kalmayacak, hatta ahkam (hükümler) hususunda ilimleri de azalacak. Mehdi’nin gelişiyle alimlerin hükümlerindeki ihtilâflar da giderilecek. Ondan hem korkacaklar hem de birşeyler umacaklar. KALBEN ONDAN NEFRET EDECEKLER. FAKAT BUNA RAĞMEN İSTER İSTEMEZ HÜKMÜNÜ KABUL EDECEKLER [/highlight]

(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci,Kıyamet Alametleri, 186-187)

"

"Yobazlar ve Bağnazlar, Hz. Mehdi (as)’ın Zuhur Ettiğini Kabul Etmezler

Onun (Hz. Mehdi (as)’ın) döneminde… Vereceği birçok hükümlerde ulemanın mezheplerine muhalefet edecektir. Bundan dolayı ondan (Hz. Mehdi (as)’den) uzak duracaklardır. Zira ZANLARINA GÖRE, GERÇEKTEN ALLAH’IN İMAMLARINDAN SONRA BİR MÜÇTEHİD BIRAKMADIĞINI KABULLENECEKLERDİR…

(Muhyiddin Arabi, “Futuhat-El Mekkiye”, 66. Bab,cilt 3, s. 327- 328)

"

"Yobazlar ve Bağnazlar, Yanlış Fetvalar ile Başkalarının da Sapmasına Sebep Olurlar

… Kara cahil bir zümre kalır. Halk bunlardan dini ihtiyaçlarını sorar, ONLAR DA (AYET, HADİS GÖZETMEDEN) KENDİ DÜŞÜNCE VE ARZULARINA GÖRE FETVA VERİP, HEM KENDİLERİ SAPARLAR HEM DE BAŞKALARINI SAPTIRIRLAR.

(Buhari, Tecrid-i sarih: 2174)

"

"Ahir Zamanda Başı Traşlı, Sarıklı ve Cübbeli Bazı Alimler Deccale Uyarlar

ÜMMETİMDEN BAŞI SARIKLI YETMİŞ BİN ALİM KİŞİ, DECCALE TABİ OLACAKLAR.

(Mevsuatu’s sunne, El-kütüb’s-sitte ve Şüruhuha 22, Müsnedu, Ahmed B. Hanbel 3-4, Tunus: Daru Sahnun, 1992, cilt 22, s. 224)

"

"Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi (as)’ın Israrla Anlatılmasını Bildirmektedir

Gaybet Numani: Kuleyni’den, Ali bin İbrahim’den, Muhammed bin İsa’dan, Yunus’tan, Süleyman bin Salih’ten, doğrudan İmam Muhammed Bakır (a.s.)’dan nakledilmiştir:

“Siz (Kaim Mehdi hakkında) insanlara ısrarla anlatın. Kabul eden kişiye daha fazlasını anlatın, inkar edeni bir kenara bırakın. Bir sınama olmak zorunda. Bununla arkadaşlar, akrabalar… düşecek… Allah bizi ve samimi talebeleri korusun.”

(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))

"

"Hz. Mehdi (as) ve Talebeleri, Roma’yı Manevi Olarak Fetheder

… Hz. Mehdi (as) ve talebeleri … (ROMA’YI) TESBİH VE TEKBİRLE MANEN FETH EDECEKLERDİR…

(Medineli Allâme Muhammed b. Resul el-Hüseynî el-Berzencî, Kıyamet Alametleri, s. 204) (Suyuti, el-Havi li’l Feteva, II. 81)

… Hz. Mehdi (as) ve talebeleri … (ROMA’YI) TESBİH VE TEKBİRLE FETH EDECEKLERDİR… O ŞEHRİN (VATİKAN’IN) SURLARI BİR BİR YIKILACAKTIR…

(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 204)

"

"Hz. Mehdi (as), Gece-Gündüz Korkusuzca Mücadele Edecektir

Doğrudan Ebu Carud’dan, İmam Muhammed Bakır (a.s)’a şöyle söylediği rivayet edilmiştir:

Allah’ın Resulü’nün oğlu, bana Sahib-ül Emri (Hazreti Mehdi) (a.s) anlat.

Dedi ki:

Geceleri Allah korkusuyla geçecek ve gündüzleri (düşmanlarına karşı) korkusuzlukla. O gündüz ve gece ilahi vahiy alacak.

Hayret içinde sordum:

O da ilahi vahiy alacak mı?

Cevap verdi:

Ebu Carud, bu peygamber vahyi değildir; bu vahiy İmran kızı Meryem’e, Musa (a.s)’ın annesine ve bal arısına inen vahiy gibidir.

Ebu Carud, hiç şüphesiz İmam Kaim (a.s) Allah Katında, İmran kızı Meryem’den, Musa (a.s)’ ın annesinden ve bal arısından daha şereflidir.”

(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar Madde 209)

"

"Hz. Mehdi (as)’a Kurulan Tuzaklar Asla Başarılı Olmayacaktır

Nechül Belağa’dan, İnananların Efendisi (sav) dedi ki:

“O (Hz. Mehdi (as)) insanlardan saklanırken, İZ SÜRÜCÜLER ARASALAR BİLE ONUN AYAK İZLERİNİ GÖRMEZLER…”

(Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar,cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 186)

"

"Hazreti Mehdi (as)’dan Ayrılan Kesinlikle Helak Olur

… Abdulaziz b. Müslim şöyle rivayet etmiştir:

“İmam Mehdi, susamışlar için tatlı bir su, doğru yolu gösteren bir rehber, helak olmaktan kurtaran bir kurtarıcıdır. İmam Mehdi, yollarını kaybedenlerin, doğru yolu bulması için yüksek bir yerde yakılan kılavuz ateşidir. Dondurucu soğuğa tutulanlar için bir sıcaklıktır. Tehlikeli geçitlerde güvenilir kılavuzdur. Ondan [Mehdi’den] ayrılan kesinlikle helak olur.”

(İman ve Küfür Kitabı / Usul-u Kafi (El-Usul Min El-Kafi) / El-Kuleyni, Cild 1, S.281)

"

"Hz. Ali (ra), Hz. Mehdi (as) ve Cemaatinin Özelliklerini Anlatmıştır

Ebu İshak’tan; Emir-ül Mü’minin (Hz. Ali (ra)) ashabından güvenilir birinden duydum ki, Emir-ül Mü’minin bir hutbesinde söyle buyurdu:

“Allah’ım ben biliyorum ki ilmin tamamı kuşatılmaz, kaynağı kurumaz ve arzın, senin halka olan açık ama kendisine itaat edilmeyen ya da çekindiğinden dolayı saklanan bir hüccetinden boş kalmaz. Böylece hüccetin batıl olmaz. Senin dostların da hidayet olduktan sonra dalalete düşmezler. Ama onlar (dostların) neredeler ve sayıları ne kadardır? ONLAR SAYICA ÇOK AZ OLSALAR DA, ZİKRİ YÜCE OLAN ALLAH KATINDA DEĞERLERİ ÇOK BÜYÜKTÜR. ONLAR, DİNİN KILAVUZLARI OLAN HİDAYET İMAMLARINA TABİ OLURLAR, onların edepleriyle edeplenir, yollarından yürürler. İşte o zaman ilim, imanın hakikati ile birlikte onlara doğru akın eder de ruhları, ilim önderlerinin davetine icabet eder; BAŞKALARINA ZOR GELEN HADİSLERİ ONLAR KOLAYLIKLA KABUL EDERLER; YALANCILAR VE İSRAFÇILARIN ÇEKİNİP KABULLENMEDİKLERİ ŞEYLERLE HUZUR BULURLAR. İşte, alimlere uyanlar onlardır. Onlar, yüce Allah’a ve velilerine itaat ederek, dünya ehliyle birlikte oldular; dinlerinde takiyye edip düşmanlarından korundular. Onların ruhları, en yüce makama bağlıdır, alimleri ve onlara uyanlar, batıl devletinde dilsiz ve suskundurlar, HAKKIN DEVLETİNİ BEKLERLER. Allah yakında kendi sözleriyle hakkı yüceltecek ve batılı yok edecektir. O korkulu durumda dinlerini sabırla korudukları için ne mutlu onlara! Onların devleti oluştuğunda, onları görmeyi ne kadar da çok isterim! Allah onları, salih babalarını, eşlerini ve nesillerini bizimle birlikte Adn cennetinde birleştirecektir.”

(el-Kafi c. 1, s. 270)

"

"Hz. Mehdi (as)’dan Ayrılanlar, Deccal’in Peşinden Giderler

… MEDİNE ŞEHRİ SAKİNLERİYLE BERABER ÜÇ DEFA SALLANACAK, BUNUN ÜZERİNE (MEDİNE’DE BULUNAN) MÜNAFIK ERKEKLER VE KADINLARDAN HİÇ KİMSE KALMAYIP HEPSİ ONUN YANINA GİDECEKLER ve böylece demirci körüğünün demirin kirini, pasını giderip attığı gibi Medine’de pisliği (yani habis insanları) dışına atacak ve o güne kurtuluş günü denecektir.

(İbn-i Mace Cilt 10, s. 331-335)

"

"Hz. Mehdi (as) ve Talebeleri, Dünyanın Her Yerine Hakim Olacaklardır

“Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir, iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, ma’rufu emrederler, münkerden sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah’a aittir.” (Hac Suresi, 41)

Ebu’l Carud, Hz. İmam Muhammed Bâkır aleyhi’s-selâm’ın şöyle buyurduğunu söyler:

“Bu ayet Mehdi ve ashabı hakkında nazil olmuştur. Allah Teala onları (Mehdi ve talebelerini) yerin doğu ve batısına egemen kılacak, onların (Mehdi ve talebelerinin) eliyle dini aşikâr (hakim) edecektir. O (Mehdi), zuhur edince artık zulüm ve sapkınlıktan eser kalmayacaktır.”

(Züheyri, el-Mehdi, s. 163; Yenabi-ül Meveddet, s. 425; Duhayyil, el Mehdi, s. 46-47.)

"

"Hz. Mehdi (as) ile Dünya, İlahi Aydınlık ile Aydınlanacaktır

İmam Ali bin Musa el-Rida (as) dedi ki:

“O (Mehdi) çıktığında dünya, Rabbi’nin ilahi aydınlığı ile aydınlanacakve insanlık içerisinde adalet terazisi hiç kimsenin başka bir kişiye eziyet etmeyeceği şekilde ayarlanacak.”

(Bihar’ül Envar, Cilt 52, Sayfa 321, Kemal el-Din)

"

"Hz. Mehdi (as) İnsanları Tek Bir Ümmet Haline Getirecektir

Zuhur ettiği zaman onun (Mehdi’nin) etrafında 313 taraftarı toplanır.  Söyleyeceği ilk kelimeler şöyle olacak: “Eğer bilseydiniz, Allah’ın bakiyesi sizin için en iyisidir.” Ve sonrasında şöyle demiştir: “Ben Allah’ın bakiyesi ve Allah’ın Halifesi’yim ve O’nun size bir deliliyim.” Her Müslüman onu (Mehdi’yi) aşağıdaki şekilde selamlayacaktır: “Selamet üzerine olsun, Ey Allah’ın bu dünyaki bakiyesi.”Ne bir Yahudi ne Hıristiyan ne de Allah’tan başkasına tapanlardan kimse kalmaz (-ki) hepsi ona inanacak ve onun hakkında şahitlik edecek ve tek bir ümmet olacak ve bu olacak olan İslam Birliği olacaktır.”

(Al Fusulul Muhima, Ibn Sabbagh Maliki, sf. 248)

"

"Allah, Ümmetin Dağılmışlığını Hz. Mehdi (as)’ın Eliyle Birleştirecektir

“Ey inananların Efendisi, bize senin Mehdin hakkında haber ver.” İnananların Efendisi (sav) dedi ki: “… O [Mehdi] en iyi sığınaktır. Aranızdaki en iyi bilen ve en nazik olandır. Ey Allah’ım, ona [Mehdi’ye] sadakat andını ızdıraptan çıkışın vesilesi yap ve ümmetin dağılmışlığını onun [Mehdi’nin] eliyle birleştir. Size izin verildiğinde bunu yapın ve eğer ona [Mehdi’ye] ulaşacak bir yol bulacak olursanız, ondan [Mehdi’den] başka yol tutmayın.”

(Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, sf. 184)

"

"ALLAH HZ. MEHDİ  VESİLE EDEREK, ASRI VE TÜM DÜNYAYI ETKİLEYECEK ESERLER HAZIRLATACAKTIR

Ebu Basir şöyle der, İmam Muhammed Bakır veya İmam Caferi Sadık aleyhisselam’dan naklen:

“ONA (HZ. MEHDİ (AS)’A) İMAMETİ VEREN, ONA İLİM VE KİTAPLAR VERECEK VE ONU KENDİ BAŞINA BIRAKMAYACAK.”

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 387)

Hz. Mehdi (as)’ın sürekli olarak Cenab-ı Allah’ın kontrolünde olacağı; Allah’ın Hz. Mehdi (as)’ı vesile ederek çok etkili, asrı ve bütün dünyayı etkileyecek mükemmel kitaplar hazırlatacağı hadisten anlaşılmaktadır.

"

"Hz. Mehdi (as), Tüm Dünyanın Hidayetine Vesile Olacaktır

Hz. Mehdi (as), HİDAYET MEŞALESİYLE ALEMDE DOLAŞIR VE SALİHLER GİBİ YAŞAR.

(El-Mehdiyy-il Mev’ud, c. 1, s. 281-282 ve 266 ve 300)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın İmani Eserleri, Ahir Zamanda İnsanların Hidayetine Vesile Olacaktır

Ali b. Ebu Talib (as) şöyle buyuruyor: “Hz. Peygamber (sav) uzun bir vasiyetinde bana hitaben şöyle buyurdu:

“Ya Ali! İman açısından halkın en hayret verici olanları ve yakin açısından da en büyük insanlar, ahir zamanda gelecek olan kimselerdir. Onlar Peygamber’i görmemiş ve imam da (Hz. Mehdi (as) da) onlardan gizlidir. BUNUNLA BİRLİKTE ONLAR BEYAZ SAYFALARA NAKIŞ OLUNMUŞ SİYAH HATLAR VASITASIYLA İMAN EDERLER.“

(Men La Yehzuruhu’l Fakih, c. 1, s. 269)

"

"HZ. MEHDİ (AS) DİN AHLAKINI HAKİM ETTİĞİNDE PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN SON PEYGAMBER OLDUĞUNU KABUL ETMEYEN HİÇ KİMSE KALMAYACAKTIR

İmam Bakır aleyhisselam’dan nakledilen başka bir hadiste şöyle geçer:

BU GALEBE (GALİBİYET) VE ÜSTÜNLÜK AL-İ MUHAMMED’DEN OLAN HZ. MEHDİ (A.S.) KIYAM EDİNCE GERÇEKLEŞECEKTİR. ÖYLE Kİ, YERYÜZÜNDE HZ. MUHAMMED MUSTAFA’YI (ONUN PEYGAMBERLİĞİNİ) İKRAR ETMEYEN BİR KİMSE KALMAZ.”

(Tefsir-i Burhan, c. 2, s. 121.)

"

"İmam Müslüm’in Ebu Hureyre’den (r.a.) rivayet ettiği hadis-i şerifte Peygamber (sav) birgün sahabelerine hitaben:

… Bu mücahitler o beldeye gelip konakladıkları zaman silahla harp etmezler, ok da atmazlar. La ilahe illallahu ekber diyerek tekbir getirirler. Bu tekbir üzerine şehrin iki tarafındaki surlardan biri düşer. Sonra ikinci defa tekbir getirirler. Akabinde şehrin öbür tarafı da düşer. Sonra üçüncü kez tekbir getirecekler. Bunun üzerine İslam ordusu için surlardan gedikler açılacak, onlar da hemen buralardan şehre girerek fethedecekler.

(İmam Şarani, Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 445-446) Bu şehre gelindiğinde, Müslümanlar savaş yapmayacaklar. Sadece tekbir getirdiklerinde şehrin deniz tarafı düşecek, tekrar tekbir getirdiklerinde diğer tarafı düşecek. 3. kez tekbir getirdiklerinde de şehrin tamamı ellerine geçecektir.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 30)


"

"Hz. Mehdi (as) Döneminde Uyuyan Uykusundan Uyandırılmaz

Ona (Hz. Mehdi (as)’a) biat edenler, (Kabe civarındaki) rükun ve makam arasında biat ederler. Uyuyanı uyandırmaz, ASLA KAN DÖKMEZLER.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 24)

"

"HZ. MEHDİ (AS) BİR DAMLA BİLE KAN AKITMAYACAKTIR

İnsanlar, balarılarının beyleri etrafından toplanması gibi, Hz. Mehdi (as)’ın çevresinde toplanırlar. DAHA ÖNCE ZULÜMLE DOLU OLAN DÜNYAYI, O ADALETLE DOLDURUR. ADALETİ O DENLİ OLUR Kİ, UYKUDA OLAN BİR KİMSE DAHİ UYANDIRILMAZ VE BİR DAMLA KAN BİLE AKITILMAZ. DÜNYA, ADETA ASR-I SAADET DEVRİNE GERİ DÖNER.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 29)

"

"Hz. Mehdi (as), Müslümanlar Arasındaki Ayrılıkları Kaldıracaktır

Abdullah b. Cebele, Ebu Ammar, Ali b. Ebu Muğeyre, Abdullah b. Şerik el-Amiri aracılığıyla Umeyre binti Nefil’den rivayet eder:

Hasan b. Ali [aleyhisselam]’ın şöyle buyurduğunu duydum:

“Sizlerden bir kısmınız diğerlerinden uzak olmadıkça, bir kısmınız diğerlerini lanetlemedikçe ve bazılarınız diğerlerinin küfrüne şahit olmadıkça beklediğiniz bu emir gerçekleşmeyecektir.”

“Hayır bunun neresindedir?” diye sordum.

Buyurdu ki:

“Bütün hayır bundadır. Zira bu sırada Kaim (Mehdi) zuhur edip bütün bunları kaldıracaktır.”

(Şeyh Tusi, Gaybe (Kum, 1411), s.437-438)

"

"Kaim Hz. Mehdi (as) Muazzam Bir Zenginlik Kuracaktır

Şeyh Tusi el Gayb: Ebu Saud el-Kurasi’ye şöyle diyor:

“Ona (Mehdi’ye) Kaim denmiştir çünkü muazzam bir zenginlik kuracaktır.”   

(Gaybet Kitabı, Allame Muhammed Bâkır el-Meclisi, Sayfa 62)

"

"Hz. Mehdi (as) İnsanlar İçin Neyin İyi Neyin Kötü Olduğunu Bilir

Nachul Balaga (s. 155): Müminlerin emri Ali (ra) bir hutbesinde şöyle demiştir:

“Dikkat edin, suhulet (kolaylık) servettir. İmamınız [Mehdi] sizin için neyin iyi neyin kötü olduğunu bilir. [Mehdi] Sizden şer hükmedenleri çekip alacak, tehlikelerinizi kesecek, adaletsiz hükmedenleri azledecek ve dünyayı sahtekarlardan (samimiyetsizlerden) (manen) temizleyecektir.

"

"… Eğer Allah seni muvaffak kılarsa ONUN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) BİATINA KOŞ (ONA TABİ OL) VE ONDAN ASLA VAZGEÇME. EĞER MUVAFFAK OLUR DA, ONA ULAŞIR VE HİDAYET OLURSAN ONDAN ASLA VAZGEÇME. Âh – ve eliyle göğsünü göstererek – onu ne de çok görmek isterdim.”

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 252) HİÇBİR ŞEY SENİ ONA (HZ. MEHDİ (AS)’A) BİAT ETMEKTEN (ONUN TALEBESİ OLMAKTAN, ONA TABİ OLMAKTAN) ALIKOYMASIN, seni engelleyenler her zaman fitneye sığınanlardır. Eğer konuşurlarsa şerr konuşurlar, eğer susarlarsa fasit ve fasıktırlar.

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 252)


"

"Peygamberimiz (sav) hadisinde, Hz. Mehdi (as)’ın zuhurundan önceki dönemde hem iman edenlerin, hem de yerdeki ve gökteki canlıların Hz. Mehdi (as)’ın zuhurunu özlemle bekleyeceklerini bildirmiştir. Hz. Mehdi (as)’ın öncesinde iman edenlerin zulüm ve baskı altında sıkıntılı bir hayatlarının olacağına dikkat çekmiştir. Ayrıca Darwinist ve materyalist sistemin hakim olduğu dünya düzeni içinde yaşamaları nedeniyle insanların zorluk çekeceklerini ancak bir yandan da derin bir özlem içinde Hz. Mehdi (as)’ın zuhuruyla oluşacak olan huzur ve güven ortamının ümidini taşıyacaklarını haber vermiştir.

Gerçekten de Hz. Mehdi (as)’ın zuhurundan önceki dönemde dünyaya hakim olacak sevgisizlik, hırs ve düşmanlık ruhu ve bu ruh halinin meydana getirdiği huzursuzluk, kargaşa, ve anarşi ortamları müminlerin Hz. Mehdi (as)’a olan bu özlemlerini daha da pekiştirecektir.

"

"Hz. Mehdi (as), Dünyanın Dört Bir Yanına Sevinç ve Hoşnutluk Saçar

Mehdi’nin (as) yaranları (dost ve arkadaşları) alemin her yerine ayak basıp, her yerde kudreti ellerinde bulunduracaklar, herkes ve her şey onlara itaat edecek, hatta ÇÖLDEKİ YIRTICI HAYVANLAR VE AVLAR (YIRTICI) KUŞLARIN HEPSİ VE HEPSİ ONLARIN RIZA VE HOŞNUTLUĞUNU KAZANMAK İSTEYECEKLER. BU DİN ELÇİLERİ, SELAH (HUZUR, RAHATLIK, DÜZELTME VE İYİLEŞTİRME) VE ADALET ELÇİLERİ ÖYLE BİR SEVİNÇ VE HOŞNUTLUK GETİRECEKLER Kİ, Mehdi’nin (as) ashabının ayak bastığı yer başka yerlere karşı iftihar edecek.

(İkmal’üd Din. Bihar’ül Envar,cilt 52, s. 327)

"

"Hz. Mehdi (as), Zalimlerin Kalplerini İslam ile Aydınlatacaktır

Evet dünyayı fitne ve düşmanlık sardığında, her yer zulüm, fesat ve yağmayla dolduğunda, DALALET VE İNHİRAF KALELERİNİ YIKMAK (HAKKI BIRAKIP BATILA SAPAN ODAKLARI FİKREN ETKİSİZ HALE GETİRMEK), KARANLIK VE TAŞ KALPLERİ TEVHİD, İNSANİYET VE ADALET NURUYLA AYDINLATMAK İÇİN ALLAH KULLARINI GÖNDERECEK.

(El-Mehdiyy-il Mev’ud,cilt 1, s. 310)

"

"Hz. Mehdi (as) Zamanında Zalimlerin Hakimiyeti Sona Erecektir

Mehdi’nin (as) HÜKÜMRANLIĞI ZAMANINDA ZALİMLERİN VE MÜSTEKBİRLERİN HÜKÜMRANLIĞI , MÜNAFIKLARIN VE HAİNLERİN SİYASİ NÜFUZU NABUD (YOK) OLACAKTIR (son bulacaktır).

(El-Mehdiyy-il Mev’ud,cilt 1, s. 252)

"

"Hz. Mehdi (as), İnsanlar Arasındaki Düşmanlık ve İhtilaf Sebeplerini Yok Eder

Hz. Ali b. Ebi Talib de şöyle buyuruyor:

“Kâimimiz (Hz. Mehdi) kıyam edince İNSANLARIN KALBİNDEKİ DÜŞMANLIK VE İHTİLAF SEBEPLERİNİ KÖKTEN KAZIYACAKTIR. Böylece genel bir asayiş ve emniyet meydana gelecektir.”

(Bihar-ul Envar, cilt 52, s. 336)

"

"Hz. Mehdi (as), İslam Aleminin Birleşmesine Vesile Olur

Ey Allah’ım, ona sadakat andını ızdıraptan çıkışın vesilesi yap ve ÜMMETİN DAĞILMIŞLIĞINI ONUN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) ELİYLE BİRLEŞTİR…

(Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 184)

"

"Hz. Mehdi (as), İslam Alemindeki Kavgaları Durdurur

Amîre bint-i Nufeyl der ki: İmam Hüseyn’in şöyle buyurduğunu duydum:

“SİZLER BİRBİRİNİZDEN BERÎ (UZAK) OLDUĞUNUZU SÖYLEMEDİKÇE, BİRBİRİNİZİN YÜZÜNE TÜKÜRMEDİKÇE, BİRBİRİNİZİ TEKFİR ETMEDİKÇE VE BİRBİRİNİZE LÂNET OKUMADIKÇA beklediğiniz (Hz. Mehdi (as)’ın zuhuru) vuku bulmayacaktır.” Arzettim ki: “Öyleyse o zamanda hiçbir hayır yoktur.” Buyurdu ki: “Hayrın hepsi o zamandadır. Kâim’imiz (HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM EDECEK (ZUHUR EDECEK) VE BUNLARIN HEPSİNİ ORTADAN KALDIRACAKTIR.”

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 240)

"

"Hz. Mehdi (as), Tüm Müslümanların Vel-i Nimeti Olacaktır

Humran bin A’yan’dan, İmam Muhammed Bakır aleyhisselam şöyle buyurdu:

“Sanki bu dininizi kanlara bulanmış çırpınır bir halde görür gibiyim. Ve onu sizlere biz ehl-i beyt’ten olan biri (Hz. Mehdi (as)) dışında kimse geri döndüremeyecek. O (HZ. MEHDİ (AS)) SİZE YILDA İKİ KEZ HEDİYE GETİRECEK, AYDA İKİ KEZ SİZE RIZIK VERECEK, ilim ve hikmet size onun zamanında verilecek. Öyle ki kadın kendi evinde yüce Allah’ın kitabı ve Resulullah (sav)’in sünnetine göre hüküm verecektir.”

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 216)

"

"Herkes Hz. Mehdi (as)’dan Bahseder

Mehdi zuhur eder, HERKES SADECE O’NDAN KONUŞUR, O’NUN SEVGİSİNİ İÇER VE O’NDAN BAŞKA BİR ŞEYDEN BAHSETMEZLER.

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.33)

"

"Bir münadinin semadan “Hak, Hz. Muhammed (sav) ehlindedir” şeklinde bağırmasından sonra, Hz. Mehdi (as)’ın sevgisi insanların kalplerine yerleşecek ve ondan başka bir şeyden bahsedilmeyecektir.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 20)

"

"Şarktan Bir Cemaat, Hz. Mehdi (as ve Talebelerinin Faaliyetlerine Zemin Hazırlayacaktır

DOĞU TARAFINDAN BİRTAKIM İNSANLAR ÇIKIP, Hz. Mehdi’nin saltanatını hazırlayacaklardır.

(El-kavlu’l muhatasar fi alamet-il mehdiyy-il muntazar, Hadis no.17)  Senin şu âciz ve fakir ve hiç ender hiç olan kardeşin, bin derece haddimin fevkinde olarak, kendimi O GELECEK ŞAHIS (Hz. Mehdi (as)) olduğumu iddia edemem, hiçbir cihette liyakatim yoktur. FAKAT O İLERİDE GELECEK ACİP ŞAHSIN (Hz. Mehdi (as)’ın) BİR HİZMETKÂRI (Yani, Hz. Mehdi (as)’ın hizmetinde olan bir şahıs olduğumu) VE ONA (Hz. Mehdi (as)’a) YER HAZIR EDECEK BİR DÜMDÂRI(zemin hazırlayacak bir öncüsü) VE O BÜYÜK KUMANDANIN (bütün İslam aleminin kumandanı olan Hz. Mehdi (as)’ın) PÎŞDÂR BİR NEFERİ (öncü bir askeri)OLDUĞUMU ZANNEDİYORUM. Ve ondadır ki, sen de yazılan şeylerden o acip kokusunu aldın. (Barla Lahikası, 28. Mektup, sf. 162)

"

"Ahir Zamanda Yalancı Mehdilerin Çıkması, Hz. Mehdi (as)’ın Çıkışının Kanıtı Olacaktır

Ebu Hureyre -radiyallahu anh- anlatıyor:

Resulullah Aleyhisselâm buyurdular ki: “OTUZ KADAR YALANCI DECCALLER ÇIKMADIKÇA kıyamet kopmaz. Bunlardan her biri Allah’ın elçisi olduğunu zanneder.”

(Tirmizi, Ebu Dâvud)

"

“Dünyadan bir gece bile kalsa, Allah o geceyi uzatır ve Ehl-i Beytim’den birisi gelerek dünyaya hakim olur. Onun adı adıma, babasının adı babamın adına uyar. Daha önce yeryüzü nasıl zulümle doluysa, o onu adaletle doldurur. Malı seviye üzere taksim eder ve Allah bu ümmetin kalblerine zenginlik verir. Yedi veya dokuz sene kalır. Mehdi’den sonra, artık hayat yaşamakta, bir hayır yoktur.” (İmam-ı Suyûtî)

“Karanlık gecenin parçaları gibi olan fitnelerden önce, hayırlı ameller işlemede acele edin. O fitne geldi mi kişi mü’min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama girer. Mü’min olarak akşama erer de kâfir olarak sabaha ulaşır; dinini basit bir dünya menfaatine satar.” (Müslim, İman 186, 118; Tirmizi, Fiten 30, 2196)

"Hz. Mehdi (as), Kimsenin Adaletle Hükmedemediği Bir Zamanda Ortaya Çıkar

İbn Ukdah’dan o da Ali’den, o da Muhammed ibn Abdullah’dan, o da İbn Abi Umayır’dan, o da Hişam ibn Salim’den o da İmam Cafer Sadık’tan tahric etti:

Kaim her türden insanın insanlara hükmedip artık bundan sonra kimsenin: “Eğer biz hükmetseydik adalet yayardık” diyemedikleri bir zamanda ortaya çıkar. Ancak bundan sonra Kaim gerçek ve adaletle hükmetmek için ortaya çıkar.

(Gaybet-i Numani)

(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar Madde 119)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Çıkışından Önce Nefret Yaygın Olacak

İkmaluddin: Şeyh Sadık (r.a.), babası Saad’dan, İbni Abil Hattab’dan, İbni Yazi’den, Abdullah Asım’dan, Hüseyin bin Muhtar Kalanasi’den, Abdur Rahman bin Siyabah’tan, İmam Cafer Sadık (a.s.)’tan nakletti:

“İmamınız ve rehberiniz (Mehdi) olmadan, birbirinizden nefret ettiğiniz zamanda durumunuz ne olacak? O zaman çok ağır biçimde inceleneceksiniz, ayırt edileceksiniz ve eleneceksiniz. Açlıklar olacak. Bir kişi sabah yönetici olacak ve akşamına öldürülecek.”

(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))

"

"HZ. MEHDİ (AS), ÜMİTSİZLİĞİN VE ACILARIN EN YOĞUN OLDUĞU DÖNEMDE ÇIKAR

Davud bin Kesir-i Rıkki der ki: İmam Ebu Abdullah aleyhisselam’a şöyle arzettim: “…Bu emir (yani kıyam) (Hz. Mehdi (as)) çok uzadı öyle ki, kalplerimiz daraldı ve derin hüzünden dolayı ölüyoruz.” Buyurdu ki: “BU ZUHUR, DAHA ÜMİTSİZ VE HÜZÜNÜN DAHA ÇOK OLDUĞU BİR ZAMANDA VUKU BULACAKTIR.”

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 208)

… ONUN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) ZUHURU ÜMİTSİZLİK VE YEİS ESNASINDADIR.

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 274)

"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN GELİŞİNDEN ÜMİT KESİLMESİ MEHDİ (AS)’IN ÇIKIŞ ALAMETİDİR

İNSANLARIN ÜMİTSİZ OLDUĞU VE “HİÇ MEHDİ FALAN YOKMUŞ” DEDİĞİ bir sırada Allah Hz. Mehdi (as)’ı gönderir.

(Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)

HALK TAM ZUHURDAN ÜMİDİNİ KESTİĞİ ANDA O (HZ. MEHDİ (AS)) ZUHUR EDECEKTİR! Onun zamanında yaşayıp ona yardım edenlere ne mutlu! Ona düşmanlık besleyip, ona ve onun emrine karşı çıkanlara ve onun düşmanlarından olanlara eyvahlar olsun!

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 301)

"

"… HZ. MEHDİ (AS), Resulullah (sav)’ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve ÇIKIŞINDAN ÜMİT KESİLDİĞİ BİR SIRADA ÇIKAR…

(Ali Bin Husameddin el-Muttaki, Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)

"

"KÜFÜR HER YANI İSTİLA EDİP HÜKMÜ CEMİYET İÇİNDE AŞİKARANE İŞLENMEDİKÇE, HZ. MEHDİ (AS) ZUHUR ETMEZ. Bu vakitte, vaki olan ise, küfrün istilasıdır. Onun kuvvetidir. İSLAM’IN VE MÜSLÜMANLARIN DAHİ ZAAFIDIR. BU VAKİT, RESULULLAH (SAV) EFENDİMİZİN, EHL-İ İSLAM’IN GARİB DÜŞECEKLERİNİ ANLATTIĞI DEVİRDİR….

(İmam-ı Rabbani, Mektubat-ı Rabbani, 2. cilt, 381. Mektup, s. 1184-1186)

"

"HZ. MEHDİ (AS) İNSANLARA AZİZ VE SEVGİLİ OLDUĞUNDA ZUHUR EDER

Seleme b. Züfer şöyle der: ..

“MEHDİ, İNSANLARIN KÖTÜLÜK, CÂNİLİK VE ZULÜMDEN BIKTIĞI VE HİÇBİR GAİB ONUN KADAR AZİZ VE SEVGİLİ OLMADIĞI BİR ZAMANDA KIYAM EDECEKTİR.”

(El-Havi, cilt 2, s.159)

"

"HZ. MEHDİ (AS)’A YARDIMCI OLANLAR ONU ALAMETLERİNDEN TANIRLAR

Hz. Ali şöyle buyurur: “…ALLAH HZ. MEHDİ (AS)’IN YARDIMCILARINI KORUR, ONLARA NİŞANE VE ALAMETLERLE YARDIMCI OLUR ve onları yeryüzünün tüm insanlarına galip kılar.”

(İsbat-ul Hudat, cilt 7, s. 49)

"

"ZAMANI GELDİĞİ ZAMAN İNSANLAR HZ. MEHDİ (AS)’IN ÇEVRESİNDE TOPLANIRLAR

Onun (Hz. Mehdi (as)’ın) ZAMANI ULAŞTIĞINDA… İNSANLAR SONBAHARIN BULUT PARÇALARI GİBİ ONUN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) ETRAFINA TOPLANIR.

(Nech-ül Belağa, İlginç Sözler-1)

"

"HZ. MEHDİ (AS), ALLAH’IN İZİN VERDİĞİ BİR ZAMANDA TANINIR

Bizden olan hak üzere Kâim (Hz. Mehdi (as)) kıyam etmedikçe asla kıyamet kopmaz. BU DA ALLAH’IN İZİN VERDİĞİ BİR ZAMANDA OLACAKTIR. Ona uyan kurtulur, ondan geri kalan ise helak olur…

(Bihar-ul Envar, cilt 51, s. 65; Isbat-ul Hüdat, cilt 6, s. 382)

…ALLAH DİLEDİĞİ ZAMANA KADAR ONU (HZ. MEHDİ (AS)’I) GÖZDEN UZAK TUTAR. DAHA SONRA ZUHUR EDER ve yeryüzünü önceden zulümle dolduğu gibi adaletle doldurur.

(Bihar-ul Envar, cilt 52, s. 32; İsbat-ul Hudat, cilt 6, s. 19)

"

"Hz. Mehdi (as), Büyük Korkular Oluştuktan Sonra Zuhur Edecektir

İbn-i Ukdah, o da Ahmet ibn Yusuf’dan, o da İbn-i Mehran’dan o da İbn’I Batini’den, o da babasından, o da Vuhaib’den, o da Ebu Beşir’den, o da İmam Muhammed Bakir’den tecri etti:

Dedi ki:

“Kaim, insanlar arasında büyük bir dehşet, depremler, fitneler, belalar, afetler, Araplar arasında korkunç cinayetler, insanlar arasında büyük anlaşmazlıklar, dinde ayrılıklar ve insanların diğer insanlardan gördükleri zulum ve birbirlerini yok etme isteğinden dolayı sabaha yada akşama ölmek isteyeceği kadar kötü bir hayat sürmesi dışında ortaya çıkmayacaktır….Kaim’in çıkış zamanında yaşayıp da onun yardımcılarından olan (…) kişi ne kadar kutlu bir kişidir.”

(Gaybet Numani)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Zuhuru Mutlaka Gerçekleşecektir

Ahmed b. İdris; Ali b. Muhammed b. Kuteybe, Fadl b. Şazan, Hasan b. Mahbub, Ebu Hamza aracılığıyla es-Sümali’den rivayet eder:

Ebu Abdullah [Cafer Sadık aleyhisselam]’a şöyle dedim:

“Ebu Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselam], “Süfyani’nin zuhuru, nida, Güneş’in batıdan doğuşu mutlaka gerçekleşecektir” buyuruyordu. Gerçekleşmesi kesin başka bir şey var mı?”

Ebu Abdullah [Cafer Sadık aleyhisselam] buyurdu ki:

“Falanca oğullarının ihtilafı, masum kimsenin katli ve el-Kaim (Mehdi’nin) zuhuru muhakkak gerçekleşecektir.”

(Şeyh Tusi, Gaybe (Kum, 1411), s.435)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Zuhurunu Bekleyenler, Ona Yardım Edenler Gibidirler

İmam Sadık’tan: “Zuhuru beklenen Mehdi’nin yönetimini kurması umuduyla yaşayanlar ona yardım edenler gibidirler ya da Mehdi’nin heyetindeki cehd arkadaşları gibidirler. Allah’a yemin ederim ki onlar Peygamberin yanında hayatlarını sunan şehitler gibidirler.”

(Bihar ul Envar, c. 52, s.156)

"

"Hazreti Mehdi (as)’ın Zuhuru Mutlak Bir Kaderdir

Muhammed b. Cumhur ve es-Sükûnî’den rivayet edilir:

Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] şöyle buyurdu:

“Mutlak bir kadere göre, ahir zamanda Süfyânî ve onun ashabının ortaya çıkmasıyla Yusuf’un yılları kadar yıl azap, iftira, rezillik ve insanların hayvan şekline girmesi gerçekleşecektir. Bu sırada el-Kâim [Mehdi] Mekke’de* zuhur edecek ve bu ümmetin Mehdî’si olacaktır.”

*Mekke, şehir anlamındadır. Başka bir hadiste Peygamberimiz (sav)’e hangi şehir diye sorulduğunda “Konstantiniyye” cevabını vermiştir.

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.24, s.373)

"

"HZ. MEHDİ (AS), İLK BAŞLARDA İSMİNİN YAYGINLAŞMASINDAN VE TANINMASINDAN KAÇINIR

Mufazzal bin Ömer der ki: İmam Ebu Abdullah Cafer-i Sadık’ın huzurunda idim ve benimle birlikte başkaları da vardı. İmam bize şöyle buyurdu: “SAKIN HZ. MEHDİ (AS)’IN ADINI MEŞHUR ETMEYİN…”

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 174)

"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN İSMİ, PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN İSMİNE UYGUNDUR

Abdullah b. Ömer (ra)’dan rivayete göre; Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Benim Ehl-i Beyt’imden İSMİ, İSMİME UYGUN OLAN BİR KİŞİ (HZ. MEHDİ (AS))bütün Araplar üzerine hakimiyet kuruncaya kadar dünya (yok olup) gitmez.”

Dünya hayatından sadece bir gün kalmış olsa bile, BENİM EHL-İ BEYT’İMDEN İSMİ İSMİME UYGUN OLAN BİR KİŞİ (HZ. MEHDİ (AS)) GÖNDERİNCEYE KADAR ALLAH O GÜNÜ MUHAKKAK UZATIR…

(Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, Beyhaki ve Ebu Amr Ed-Dâni tahric etmişlerdir)

"

"İnsanların Çoğunluğunun Zuhuru Reddettiği Zaman Hz. Mehdi (as) Zuhur Eder

Ahmed  bin Muhammed  Ayadi’den olan silsilesinden, doğrudan Ebu Basir’den, İmam Caferi Sadık (a.s)’dan onun şöyle söylediği rivayet edilmiştir:

“Kaim, insanların çoğunluğunun onun varlığını reddettiği bir sırada zuhur edecektir. Böylece o genç bir adam görünümünde çıkacaktır ve sadece Yüce Allah’ın kendilerinden Zer Aleminde (yaratılıştaki ilk nokta) söz aldıkları ona olan inançlarını muhafaza edeceklerdir.”

Ve onun silsilesi aracılığıyla, Samaa’dan, İmam Cafer-i Sadık (a.s)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:

“İmam Kaim (a.s)’ın Musa Peygamber (a.s)’ın yaptığı gibi Tuva vadisinde yürüdüğünü görüyor gibiyim. İbrahim (a.s)’ın makamına ulaştığı zaman, insanları imana davet edecek.”

(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar Madde 196)

"

Hz. Ali'den rivayete göre; Hz. Mehdi (a.s.), bütün bit'adları yok edecek ve bütün sünnetleri de ikame edecektir. Konstantiniyye'yi, Çin'i, Deylem Dağı'nı fethedecektir. HZ. MEHDİ (A.S.) BU HAL ÜZERE 7 YIL KALACAKTIR. Onun her senesi, sizin on seneniz gibidir.

"Cenab-ı Hak, âhirzamanın en büyük fesadı zamanında; elbette en büyük bir müçtehid, hem en büyük bir müceddit, hem hâkim, hem mehdî, hem mürşid, hem kutb-u âzam olan bir zât-ı nûrânîyi gönderecek ve o zât da Ehl-i Beyt-i Nebevîden olacaktır." 20 ÜSTAD BEDİÜZZAMAN

Birincisi: Fen ve felsefenin tasallutuyla ve maddiyyun ve tabiiyyun taunu, beşer içine intişâr etmesiyle, her şeyden evvel felsefeyi ve maddiyyun fikrini tam susturacak bir tarzda imanı kurtarmaktır. Ehl-i imanı dalaletten muhafaza etmek ve bu vazife hem dünya, hem herşeyi bırakmakla, çok zaman tedkikat ile meşguliyeti iktiza ettiğinden, Hazret-i Mehdi'nin o vazifesini bizzât kendisi görmeğe vakit ve hal müsaade edemez. Çünki hilafet-i Muhammediye (a.s.m.) cihetindeki saltanatı, onun ile iştigale vakit bırakmıyor. Herhalde o vazifeyi ondan evvel bir taife bir cihette görecek. O zât, o taifenin uzun tedkikatı ile yazdıkları eseri kendine hazır bir proğram yapacak, onun ile o birinci vazifeyi tam yapmış olacak. Bu vazifenin istinad ettiği kuvvet ve manevî ordusu, yalnız ihlâs ve sadakat ve tesanüd sıfatlarına tam sahib olan bir kısım şakirdlerdir. Ne kadar da az da olsalar, manen bir ordu kadar kuvvetli ve kıymetli sayılırlar. Kaynak: Hadis-i Şerif ve Risale-i Nur ışığında Mehdilik meselesi  - ÜSTAD BEDİÜZZAMAN

"Naim b. Hammad Hakim ve Ebu Naim Sevban’dan tahric ettiler, o şöyle dedi. Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Horasan tarafından siyah bayraklılar çıktığını gördüğünüzde kar üzerinde sürünerek de olsa onlara katılın, çünkü içlerinde Allah’ın halifesi Mehdi vardır. -  Naim b. Hammad Hakim ve Ebu Naim Sevban’dan tahric ettiler, o şöyle dedi. Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Horasan tarafından siyah bayraklılar çıktığını gördüğünüzde kar üzerinde sürünerek de olsa onlara katılın, çünkü içlerinde Allah’ın halifesi Mehdi vardır.   -Horasan cihetinden gelen siyah sancaklar gördüğünüzde onlara katılın! Zira onların içinde Allah'ın halifesi Mehdi (AS) vardır. (Hz. Sevban RA)

"

"Keza (Naim b. Hammad) Saib b. Müseyyeb’den tahric etti. O şöyle dedi. Resullulah (s.a.v.) buyurdu: Doğudan Beni Abbas’a ait siyah bayraklar çıkar, onlar bir süre devam ettikten sonra, yine doğudan bu kez küçük siyah bayraklar çıkar ve Ebu Süfyan’ın soyundan bir adamla savaşarak Mehdi’nin itaatına girerler.

"

"Biz öyle bir ehl-i beytiz ki, Allah bizlere dünyayı değil ahireti nasib etti. Benden sonra ehl-i beytim, belâ, şiddet ve tarda maruz kalacaklar; doğu tarafından siyah bayraklılar gelinceye kadar... Bunlar mal isteyecek, kendilerine mal verilmeyecek. Bunlar döğüşecekler, sonra geri çekilecekler. İstedikleri kendilerine verilecek, fakat kabul etmeyecekler. Ve onu, ismi ismime, babasının adı, babamın adına uyan, ehl-i beytimden bir kimseye teslim edecekler. 


Bu hadis serif Osmanliya ve Kutsal emanetlere isaret etmekde dir. 


PEYGAMBER EFENDIMIZIN SANCAGI UKAB, YAVUZ SULTAN SELİM HAN TARAFINDAN MISIR’IN ALINMASIYLA DA OSMANLILARA GEÇMİŞTİR. YAVUZ SULTAN SELİM, MISIR DÖNÜŞÜ SANCAĞI İSTANBUL’A GETİRMİŞ VE O TARİHTEN İTİBAREN PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN EMANETİ OLAN UKAB VE DiGER KUTSAL EMANETLERLE, İSTANBUL’DA BULUNMAKTADIR."

"Keza (Naim b. Hammad) Ebu Cafer’den tahric etti. O şöyle dedi: Horasan’dan çıkan siyah bayraklılar Küfe’ye iner, ve Mehdi Mekke’de ortaya çıktıktan sonra, O’na biat için elçi gönderirler.


Keza (Naim b. Hammad) Saib b. Müseyyeb’den tahric etti. O şöyle dedi. Resullulah (s.a.v.) buyurdu: Doğudan Beni Abbas’a ait siyah bayraklar çıkar, onlar bir süre devam ettikten sonra, yine doğudan bu kez küçük siyah bayraklar çıkar ve Ebu Süfyan’ın soyundan bir adamla savaşarak Mehdi’nin itaatına girerler.                                              "

Bu iki bayraklarin öncüleri Şuayb b. Salih Temimi ve Beni Haşim dir. Bu iki siyah bayraklilr birlesir, öncüleri Şuayb b. Salih olur ver Hz Mehdin Bayragini Tasir. Süfyanin ordularini karsi galib gelirler ve kufeye inerler. Sonra Hz Mehdi Mekke cikar, yaninda Istanbulda bulunan Ukab bulunur.

"Bediüzzaman bu konuya şu şekilde açıklık getirmiştir:

""Şimdi, Hz. Mehdi gibi eşhasın hakkındaki rivayatın ihtilafatı ve sırrı şudur ki: Ehadisi tefsir edenler, metn-i ehadisi tefsirlerine ve istinbatlarına tatbik etmişler. Mesela: Merkez-i saltanat o vakit Şam'da veya Medine'de olduğundan, vukuat-ı Hz. Mehdiyye veya Süfyaniyye'yi merkez-i saltanat civarında olan Basra, Kufe, Şam gibi yerlerde tasavvur ederek öyle tefsir etmişler."" (Sözler, 359)    -     ""Merkez-i Hilafet eski zamanda Irak'da, Şam'da ve Medine'de bulunduğundan raviler kendi içtihatlarıyla daimi öyle kalacak gibi mana verip, ""Merkez-i Hilafet-i İslamiye"" yakınlarında tasvir etmişler, Halep ve Şam demişler. Hadisin mücmel haberlerini kendi içtihatlarıyla tavsil etmişler."" (Şualar, 492)"

“Benim ümmetimin ömrü 1.500 seneyi pek geçmeyecek.”(bk. el-Havi li'l-Fetavi, Suyuti, 2/248; Ruhul Beyan, Bursevi, (Arapça) 4/262, Ahmed bin Hanbel, İlel, s, 89)

"ALLAH’IN İLHAMIYLA İNSANLARI ÇOK İYİ TANIYACAK, ALDIĞI KARARLARDA ŞAHİT GEREKMEYECEKTİR

İmam Mehdi (as) İLAHİ BİLGİYE UYGUN OLARAK hükmedecektir. İnsanları KENDİ GERÇEKLERİYLE VE KENDİ İÇ HALLERİYLE tanıyacaktır. Davud Peygamber (as) ve Süleyman Peygamber (as)’ın kararları gibi ONUN HÜKÜMLERİNE DE ŞAHİT GEREKMEYECEKTİR.

(Bihar-ül Envar, Cilt 18, Sayfa 341; Cilt 52, Sayfa 325; Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, s. 6, 83-84 ve 145)

"

İmam (a.s) (Hz. Mehdi (a.s.)) dünyanın doğu ve batısını (manen) fethedip İslam’ı (İslam ahlakını) dünyanın dört bir yanına egemen kılacaktır… ALLAH TEALA İNSANLARA ÖYLE BİR GÜÇ VERECEK Kİ, HERKES OLDUĞU YERDE ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN) SÖZLERİNİ DUYACAK ve İmam (a.s) İslam’a hayat verecektir… (Bihar’ul-Envar, c. 52, s. 279 ve c. 53, s.12 İkmal’ud- Din, c. 2, s. 367)

Şüphesiz ki KAİM (HZ. MEHDİ (A.S.)) ZAMANINDA BİR MÜMİN DOĞUDA OLSA, BATIDA OLAN KARDEŞİ KENDİSİNİ GÖRÜR. Hakeza, BATIDA OLSA, DOĞUDA OLAN KARDEŞİNİ GÖRÜR. (Bihar’ul-Envar, c. 52, s. 391)

İkdu’d-Durer’de der ki: BU SES BÜTÜN YERYÜZÜNE YAYILACAKTIR, HER KAVİM KENDİ DİLİNDEN DUYACAKTIR.(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 51)

"Semadan, arz ehline samil olan BİR SES Kİ, HERKES BUNU KENDİ LİSANINDA İŞİTİR. (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 201)

Semadan bir ses onu ismiyle çağıracak ve DOĞUDA, BATIDA HATTA UYKUDA OLAN BİLE BU SESİ DUYACAK ve uyanacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 37)

"

… İŞTE O ZAMAN SEMADAN KENDİNİ BELLİ EDEN BİR EL GÖRÜNÜR… (Celalettin Suyutinin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, s. 69)

Sedir-i Seyrefi der ki: İmam Ebu Abdullah Cafer-i Sadık aleyhisselam’dan duydum ki: … Hakkı gaspolunan ve inkar olunan mazlum imamınız ve bu (gaybetin) sahibi (HZ. MEHDİ (A.S.)) ONLARIN ARASINDA DOLAŞIR, PAZARLARINDA GEZER, ONLARIN BASTIĞI YERLERDEN GEÇER. AMA ONLAR ONU (HZ. MEHDİ (A.S.))’Yİ TANIMAZLAR, ta ki sonunda Allah kendisini onlara tanıtması için tıpkı Hz. Yusuf’a verdiği gibi ona izin verir. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 189)

Amr bin Sa’d, Emirülmüminin Ali bin Ebi Talib aleyhisselam’dan nakleder: “… Ali’nin Rabbine andolsun ki hüccet (HZ. MEHDİ (A.S.)) AYAKTA OLACAK, DÜNYANIN YOLLARINDA YÜRÜYECEK, EVLERE VE SARAYLARA GİRECEK, BU YERİN DOĞUSUNDA VE BATISINDA GEZECEK, SÖZLERİ DUYULACAK, CEMAATE SELAM VERECEK, GÖRECEKama vaadedilen zamana ve gökten şu ses gelene kadar bilinmeyecek.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 167)

"HZ. MEHDİ’NİN ÇOK MERHAMETLİ OLMASI

.. Mazlumlara karşı da çok merhametli olmasıdır.

(Nuaym b. Hammad, vr. 50b; Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)

"

"Hazreti Mehdi (as) Hakkında Yazışmalar Olacak

25-(908)…Eyyüb b. Nuh şöyle rivayet etmiştir:

“Biz Ehli beyt’ten hiçbir imam yoktur ki, onun hakkında yazışmalar olmasın, insanlar onu parmaklarıyla göstermesin, ona sorular sorulmasın ve suikast düzenlenmesin.”

(İman ve Küfür Kitabı / Usul-u Kafi (El-Usul Min El-Kafi) / El-Kuleyni, Cild 1, S. 502)

"

"Hz. Mehdi (as), Allah’ın Dilemesiyle Münafıkları Yüzünden Tanır

Ebu Basir’den: İmam Caferi Sadık a “‘Suçlular çehrelerinden tanınacak’ (Muhammed Suresi, 30), ayeti hakkında şöyle buyurdu:

“ALLAH ONLARI TANIR, LAKİN BU AYET KAİM (HZ. MEHDİ (AS)) HAKKINDA NAZİL OLMUŞTUR. HZ. MEHDİ (AS) ONLARI (MÜNAFIKLARI) ÇEHRELERİNDEN TANIYACAK VE ASHABI İLE BİRLİKTE ONLARI (MANEN) DARMADAĞIN EDECEK.”

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 283

"

"Hz. Mehdi (as), Yeryüzünün Barışla Dolması İçin Gayret Eder

KAP SU İLE DOLDUĞU GİBİ YERYÜZÜ BARIŞLA DOLACAKTIR. Hiçbir kimse arasında bir düşmanlık kalmayacaktır. Ve bütün düşmanlıklar, boğuşmalar, hasetleşmeler muhakkak kaybolup gidecektir.

(Sahih-i Müslim, 1/136)

"

"Hz. Mehdi (as), İnsanların İmdadına Yetişecektir

Mehdi imdada gelen ve feryadresdir (feryad edenin yardımına koşan, yardım edendir). Allah, onu [Mehdi’yi] dünyadaki insanların imdadına yetişmesi için gönderecektir.

(El-Mehdiyy-il Mev’ud)

"

"İmam Cafer-i Sadık (as), Hz. Mehdi (as)’a olan Sevgisini Sözlerinde Belirtmiştir

Gaybet Numani (s. 181): Ali ibn Ahmet, o da Abdullahibn Musa Hasan’dan, o da ibn Muaviye İbni Mahbub’den, o da Halit ibn Kasir’dan rivayet edildiğine göre İmam Caferi Sadık’a soruldu:

“Kaim [Mehdi] doğmuş mudur?” Dedi ki: “Hayır. Eğer onun [Mehdi’nin] zamanında doğmuş olsaydım, hayatımın her gününü ona [Mehdi’ye] hizmet ederek geçirirdim.”

"

"İNSANLARIN, MÜMKÜN OLAN HER VESİLEYLE HZ. MEHDİ (AS)’A KOŞMALARI, ONA TABİ OLMALARI VE ONDAN VAZGEÇMEMELERİNİN ÖNEMİ

Peygamberin (sav) şöyle dediği nakledilmiştir: “Bizden olan hak üzere Kaim (Hz. Mehdi (as)) kıyam etmedikçe asla kıyamet kopmaz. Bu da Allah’ın izin verdiği bir zamanda olacaktır. Ona uyan kurtulur, ondan geri kalan ise helak olur. Ey Allah’ın kulları Allah’tan korkun: HZ. MEHDİ (AS) ZUHUR EDİNCE HERŞEYİ BIRAKIP MÜMKÜN OLAN HER VESİLEYLE ONA DOĞRU KOŞUNUZ. Çünkü o Allah’ın halifesi (Müslümanların manevi lideri) ve benim vasimdir.”

(Bihar-ul Envar, c. 51, s. 65; İsbat-ul Hudat, c. 6, s. 382)

"

"İman Edenler; Hz. Mehdi (as)’ın Zuhurunu Özlemle Bekleyeceklerdir

… Göklerin ve yerin sakinleri onun eksikliği yüzünden dert içinde olacaktır, iman eden erkekler ve iman eden kadınlar onun (Hz. Mehdi (as)) yokluğunda özlem içinde bekleyecekler ve karışıklık içinde olacaklardır.

(El-Sahife El-Mehdiye’den Seçme Dualar, Seyyid Murtaza Müçtehidi Sistani, s. 65, Kifayetul Athar: 158; El-Bihar 36: 337 ve 51: 109)

"

"HZ. MEHDİ (AS) BÜTÜN GAM VE ZULMETLERİ GİDERECEK GÜNEŞTİR. İhsanda bulunduğu zaman pek bereketli bir yağmurdur.

(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 188)

"

"Sual: İmam-ı Rabbani, Mehdi’nin Peygamberimizden bin sene geçtikten sonra mı, yoksa kendisinden bin sene sonra mı geleceğini bildirmiştir?

CEVAP

Kendisinden bin sene sonra geleceğini bildirmiştir. Peygamber efendimizden bin sene sonrası zaten, İmam-ı Rabbani hazretlerinin kendi zamanı oluyor. Peygamber efendimizden bin sene sonra gelecek olsaydı, 400 sene önce gelmiş olması gerekirdi. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Hazret-i Mehdi çıkmadan önce doğu cihetinde, parlak bir kuyruklu yıldız doğacaktır. Bir yıldız doğmuştur, ama şunu bilmelidir ki, bu doğuşlar, Mehdi’nin zuhuru zamanında meydana gelecek olanlardan farklıdır, çünkü Mehdi’nin zuhuru ortaya çıkması, yüz yılın başlangıcında olacaktır. Şu an ise yüz yılın başını 18 sene geçmiştir. (2/68) [Görüldüğü gibi, hicri yüzyıl başını 18 sene geçtiği için, bir yıldız da görüldüğü halde, kendi zamanında gelmesinin mümkün olmadığını açıkça bildiriyor. Günümüzde ise, yüzyıl başını 30 sene geçmiştir.]"

"Resulullah (SAV) efendimiz şöyle buyurdu:


""Tüm olarak, yeryüzünün meliki dört tanedir... Onların ikisi müminlerden, ikisi de kafirlerdendir. Zülkarneyn ve Süleyman müminlerdendir. Nemrud ve Buhtunnasır ise kafirlerdendir. Yere, beşinci olarak ehl-i beytimden biri sahip olacaktır. Yani: Mehdi."""

"Resulullah (SAV) efendimiz şöyle buyurdu:


""Tüm olarak, yeryüzünün meliki dört tanedir... Onların ikisi müminlerden, ikisi de kafirlerdendir. Zülkarneyn ve Süleyman müminlerdendir. Nemrud ve Buhtunnasır ise kafirlerdendir. Yere, beşinci olarak ehl-i beytimden biri sahip olacaktır. Yani: Mehdi."""

"MUHYİDDİN-İ ARABÎ HAZRETLERİ


“Muhakkak ki, yeryüzü zulüm ve haksızlık ile dolduğu sırada Allah'ın halifesi kıyam edecek, yeryüzünü adalet ve eşitlikle dolduracak... Genel kazancı, halk arasında eşit olarak paylaştıracak, halka adaletle hükmedecek ve anlaşmazlıklarda hakemlik edecek... Allah onun işini bir gecede düzene koyacak, zafer hep onun önünde yürüyecek...


Ayağını Peygamber’in ayağının yerine koyacak (O’nun izinde yürüyecek) ve hiçbir zaman sapmayacak... Dağınık dînleri (batıl inançları) ortadan kaldırıp, sadece hak dîni hâkim kılacak..."" (18)


“Bilin ki, Mehdi mutlaka çıkacaktır. Ancak yeryüzü zulüm ve işkence ile dolmadıkça çıkmayacaktır. İşte o da böyle bir zamanda çıkacak, dünyayı doğruluk ve adalet ile dolduracaktır. Hatta dünyada tek bir gün kalsa, Allah o günü uzatacak, ta ki o halife gelsin.”


“Mehdi (A.S), malı eşit surette dağıtacak, vatandaşları arasında adalet ile muamelede bulunacaktır. Mehdi, dînin fetret geçirdiği bir dönemde ortaya çıkacak... Adam cahil, korkak ve pinti olarak akşamlayacak, fakat âlim, cesur ve cömert olarak sabahlayacaktır. Huzur ve mutluluk onunla yürüyecek.”


“Resûlullah'ın izinden yürüyecektir. Onun adına hiçbir melik hata etmez. Görmediği şekilde onu doğrultur. Her görevi üzerine alır ve zayıfa, düşküne yardım eder. Musibete uğrayanlara yardımcı olur. Dediğini yapar, yaptığını da söyler, şahid olacağı şeyi de bilir.”


“Allah kendisini bir gecede ıslâh eder.”


“Hz. Mehdi, dîni ayakta dimdik durduracak, eski hüviyetine kavuşturacaktır. İslâm'a yeniden ruh üfleyecek, zelil hale geldikten sonra onunla İslâm'ı eski güçlü haline sokacaktır.”


“O, İslâm öldükten sonra İslâm’ı tekrar diriltecektir. Dîn, onun vasıtasıyla eski hüviyetini kazanacaktır.”


“Onun döneminde dîn tamamen rey'den arınmış olarak eski hüviyetini kazanacaktır. Vereceği birçok hükümlerde ulemanın mezheplerine muhalefet edecektir. Bundan dolayı ondan uzak duracaklardır. Zira zanlarına göre, gerçekten Allah’ın imamlarından sonra bir müctehid bırakmadığını kabulleneceklerdir…”


“Allah, bir grup kimseyi ona vezir tayin etmiştir. Özellikle bu vezirler her konuda gerçek mânâda ârif kişiler olacaklardır. Şehri kılıçsız ve silah kullanmaksızın fethedeceklerdir. İşte bu doğrunun ta kendisidir ki zaferle kardeştir.” 

Gönderen Mustaf"

"İMAM-I RABBANÎ HAZRETLERİ


“Öyle makamlar da vardır ki; cezbe ve sülûk oraya yanaşamaz. Bu son makamlar çok yüksek, pek kıymetlidir. Bu makam Ashab-ı kiramdan sonra, Hz. Mehdi’de görünecektir. Tasavvuf büyüklerinden pek az kimse, bu makamdan haber vermiştir. Bu makamın ilmlerinden, ma'rifetlerinden söyleyen ise yok gibidir. Bu makam, Allahû Tealâ’nın öyle büyük bir ni’metidir ki; dilediği, seçtiği bahtiyarlara nasîb olur. Ashâb-ı kirâm (aleyhimürrıdvân) bu pek yüksek mertebeye, daha ilk sohbette ayak basardı ve zamanla bu mertebelerde yükselirlerdi.” (1. cilt, 32. Mektup)


“...Peygamberimiz (S.A.V)’in haber verdiği Hz. Mehdi, velâyetin en yüksek derecesinde olacağına göre, o da bu yoldan yetişmiş ve bu yolu tamamlamış ve düzeltmiş olacaktır.” (1. cilt, 251. Mektup)


“...İnşaallah tam bir şekilde Mehdi (A.S) da zuhur edecektir. Bu makamdan haber veren tabakat meşayihi azaldı... O makamın ilimlerinden ve maarifinden kelâm şöyle dursun. İşbu makam, şu âyet-i kerimede mânâsını güzel bulur: “Bu, Allah'ın fazlıdır; dilediğine verir. Allah, büyük fazlın sahibidir."" (Cuma Suresi, 4) (Mektubat-ı Rabbani, c. 1, Mektup 32, s. 125)


“Gelmesi vaad olunan Mehdi'nin dahi rabbı (terbiyesine gelen) ilim sıfatıdır. Hazret-i Ali gibi, İsa ile münasebeti vardır. Hazret-i İsa'nın kademi Hazret-i Ali'nin başında olup bir kademi dahi Hazreti Mehdi'nin başındadır.


“...Geleceği vaad edilen Mehdi, velâyetin ekmeliyetini alacaktır. Bu Tarikat-ı Aliyye üzerine gelecek ve bu Silsile-i Aliyye’i tamam ve tekmil edecektir. Nisbet-i Aliyye’nin altında bulunmaktadır. (""Mektubat-ı Rabbani"", c. 1, 251. Mektup, s. 550, 554)


“Sonra gelenlere nasıl bu hükmü yürüyebilir ki: Onlar arasında Mehdi (A.S) vardır. Resulullah (S.A.V) Efendimiz, onun kudumünü ve vücudunu müjdelemiş; şöyle buyurmuştur: “O, Allah'ın halifesidir."" (""Mektubat-ı Rabbani"", c. 1, s. 814)


“İşittiğimize göre, Hz. Mehdi, hükümet sürdüğü zaman, dîni yayarken ve sünneti diriltirken, bid’at işlemeğe alışmış olan Medine’deki âlim, bid’atı güzel saydığı ve ibadet olarak yaptığı için, Hz. Mehdi'nin emirlerine şaşarak (Bu adam, bizim dînimizi yok etti ve milletimizi öldürdü.) diyecektir. (1. cilt, 255. Mektup)"

"ABDÜLKADİR GEYLÂNİ HAZRETLERİ 


Seyyid Abdülkadir Geylâni Hazretleri H z. Mehdi (A.S) için, “Feth’ur-Rabbani” adlı eserinin 60. meclis’inde şöyle beyan buyuruyorlar:


“Kim ki bu hâle erer ise, artık Azîz ve Celil olan Allah’ın kapısından onu hiçbir engel alıkoyamaz. Bayrağı indirilemez. Askeri mağlup edilemez. Hakk’ı haykıran sesi susturulamaz. Tevhid kılıcı için bir hudud çizilemez. İhlâs adımları yürümekle yorulmaz. Hiçbir iş ona güç gelmez. Hiçbir kapı, önünde kapalı durmaz, açılınca da kapanmaz. Bütün kapalı kapıların kanatları uçuşur, bütün yönler açılır. O Hakk Tealâ’nın huzuruna varıncaya kadar, hiç kimse onu durdurmaya güç yetiremez. Rabbinin huzuruna vardığı an, O da ona lütfeder, ikramlarda bulunur. Onu kendi hücresinde uyutur. Lütuf ve fazlından yedirir, ülfet badesinden içirir. Bunları bulduktan sonra, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın hatırına gelmeyen harikulâdelikleri görür.”


“Hakk Tealâ’nın fazlını, keremini bulduktan sonra, o büyük insan halk arasına tekrar katılır. Sebebi; onlara hidayet yolunu göstermesi, ebedî mülk sahibi kılmasıdır. Çünkü o kul, sonsuz manevî bir mülke sahiptir. Ulaşmış olduğu mertebelerin bereketiyle diğer insanlara feyz saçar, rehberlik ve hidayet öncülüğü eder. O öyle bir kuldur ki, Hakk’a vasıl olmuş, O’nu görmüş ve masiva denen Hakk’ın Zat’ından gayrı şeyleri bilmiştir. Artık işi halkla uğraşmaktır. Yerine göre halkın tepesine bir tokmak olur. Hakk olanla batıl olanı birbirinden ayırt eder. Onları Azîz ve Celil olan Allah’ın katına göndermek için bir elçi, birkılavuz olur. Bu zâta melekût âleminde “Azîm” yani; “büyük” ismi verilir. Bütün halk onun kalbinin ayakları altında durur ve onun gölgesinde gölgelenir. Bu halleri işitip heyecana kapılma…”"

"Seyyid Abdülkadir Geylâni Hazretleri H z. Mehdi (A.S) için, “Feth’ur-Rabbani” adlı eserinin 60. meclis’inde şöyle beyan buyuruyorlar:


“Kim ki bu hâle erer ise, artık Azîz ve Celil olan Allah’ın kapısından onu hiçbir engel alıkoyamaz. Bayrağı indirilemez. Askeri mağlup edilemez. Hakk’ı haykıran sesi susturulamaz. Tevhid kılıcı için bir hudud çizilemez. İhlâs adımları yürümekle yorulmaz. Hiçbir iş ona güç gelmez. 


Hiçbir kapı, önünde kapalı durmaz, açılınca da kapanmaz. Bütün kapalı kapıların kanatları uçuşur, bütün yönler açılır.


 O Hakk Tealâ’nın huzuruna varıncaya kadar, hiç kimse onu durdurmaya güç yetiremez.


 Rabbinin huzuruna vardığı an, O da ona lütfeder, ikramlarda bulunur. Onu kendi hücresinde uyutur. Lütuf ve fazlından yedirir, ülfet badesinden içirir. Bunları bulduktan sonra, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın hatırına gelmeyen harikulâdelikleri görür.”


“Hakk Tealâ’nın fazlını, keremini bulduktan sonra, o büyük insan halk arasına tekrar katılır. Sebebi; onlara hidayet yolunu göstermesi, ebedî mülk sahibi kılmasıdır. Çünkü o kul, sonsuz manevî bir mülke sahiptir.


 Ulaşmış olduğu mertebelerin bereketiyle diğer insanlara feyz saçar, rehberlik ve hidayet öncülüğü eder. 


O öyle bir kuldur ki, Hakk’a vasıl olmuş, O’nu görmüş ve masiva denen Hakk’ın Zat’ından gayrı şeyleri bilmiştir. Artık işi halkla uğraşmaktır.


 Yerine göre halkın tepesine bir tokmak olur. Hakk olanla batıl olanı birbirinden ayırt eder.


 Onları Azîz ve Celil olan Allah’ın katına göndermek için bir elçi, birkılavuz olur.


 Bu zâta melekût âleminde “Azîm” yani; “büyük” ismi verilir. 


Bütün halk onun kalbinin ayakları altında durur ve onun gölgesinde gölgelenir. Bu halleri işitip heyecana kapılma…”

"

" “Biz ayetlerimizi hem afakta, hem kendi nefislerinde onlara göstereceğiz;  öyle ki, şüphesiz onun hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun. Her şeyin üzerinde Rabbinin şahid olması yetmez mi?” (Fussilet suresi, 53)

 


Yine Kuleyni, bu ayette Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) Allah Katı’ndan çıkışının kastedildiğini rivayet etmektedir. (Ravdatu’l-kafi, s.312)"

"Ebu basir der ki: İmam Muhammed Bakır’a Allah’ın bu ayetinin tefsiri soruldu, “Pek yakında onlara alemdeki ve canlarındaki delilleri göstereceğimiz zaman, sonunda onun hak olduğunu anlayacaklardır.” Şöyle buyurdu: “Onlara nefislerindeki mesh (hayvanlaşma) gösterilecek ve alemin onlara artık daraldığı gösterilecek. Böylece onlar Allah’ın kudretini hem kendi nefislerinde hem de alemlerde göreceklerdir. ‘Sonunda onun hakk olduğunu anlayacaklardır.’ İşte o zaman Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) zuhurdur. O (Hz. Mehdi (as)) Allah’tan gelen haktır ve bu halk onu (Hz. Mehdi (as)’ı) mutlaka görecektir.”


Ebu basir’den, İmam Bakır Hazretleri’ne bu ayet hakkında sorulduğunda şöyle buyurdular: “İçlerinde ve dışlarında Allah’ın acib ve garib mu’cizelerini görecekler ki, Hz. Mehdi (as)’ın zuhurunun hak olduğuna inanacaklar. Bunda hiç kimsenin şüphesi kalmayacak.”"

"Hz. Mehdi (as) ve talebeleri Allah’ı anarak İstanbul’u ve dünyanın birçok şehrini manen, fikren, kültürel yönden fethedecek, manen Darwinizmi ve materyalizmi manen öldüreceklerdir. Kuran’daki bu ayette de Cenab-ı Allah fikren öldürmeye dikkat çekmektedir:

Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. …

(Enbiya Suresi, 18)

"

"Hz. Mehdi (as), Allah’ın Dinini, Tüm Dinlere Üstün Kılacaktır

Müfezzel dedi ki: Efendim, Allah diyor ki:

“…O, dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için…” (Teve Suresi, 33)

Fakat Resulullah (s.a.v) tüm dinlere karşı üstün gelememiş miydi?

İmam Cafer-i Sadık (a.s) dedi ki:

Müfezzel, eğer Resulullah (s.a.v) tüm dinlere karşı üstün gelmiş olsaydı, yeryüzünde şu an herhangi bir Musevi, Mecusi, Sabii veya Hristiyan olmayacağı gibi; bu mezhepler de kalmayacaktı veya bir muhalif, şüpheci, müşrik ya da puta tapan olmayacaktı; Lat ve Uzza’ya tapanlar veya kendilerini güneşe, aya ve yıldızlara adayanlar da bulunmayacaktı. Ateşe veya puta tapan hiç kimse olmazdı. Bilakis, Yüce Allah şöyle bildirmiştir:

“…O, dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için…” (Tevbe Suresi, 33)

Allah’ın bu ayetteki sözü Mehdi’nin zuhur ettiği dönem ile ilgilidir. Bu Racat dönemi olacak ve Yüce Allah bu zamanla ilgili olarak şöyle söylemiştir:

“Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın…” (Enfal Suresi, 39)

Müfezzel dedi ki:

Senin ilminin Yüce Allah’ın ilminden geldiğini tasdik ediyorum ve sen Allah’ın sana vermiş olduğu hükümdarlığa maliksin; O’nun izniyle konuşuyorsun ve O’nun emirlerine uygun hareket ediyorsun.

Böylece İmam Cafer-i Sadık dedi ki:

“Sonra Mehdi Kufe’ye dönecek ve gökyüzünden altın rengi çekirgeler yağacak – Yüce Allah’ın Beni İsrail içinde Eyüp Peygamber (a.s)’ın üzerine yağdırdığı gibi – ve onun yardımcılarının üzerine altından ve mücevherlerden yeryüzünün zenginlikleri yağacaktır … o da bunu dağıtacaktır

"

"Dünyaya Hakim Olacak İyi Kullar, Hz. Mehdi (as) ve Talebeleridir

Tefsiru’l-Kummî’de denilmektedir:

““Andolsun, Zikir’den sonra Zebûr’da da yazdık” [Enbiya Suresi, 105] ayetindeki zikirden kasıt [önce gelen] bütün kitaplardır.

“Ki yere muhakkak Benim iyi kullarım varis olacaktır”dan [Enbiya Suresi, 105] kasıt ise el-Kâim [Mehdi] ve onun ashabıdır.”

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.14, s.37

“O (Mehdi), kendisi için dünyanın yuvarlanacağı ve her zorlu işin kendisi için kolaylaştırıldığı kişidir. Bedir’in üç yüz on üç mücahitine eşit olan şakirtleri dünyanın uzak yerlerinden gelip onun çevresinde toplanır.

Bununla ilgili ayette Allah, “Nerede olursanız Allah sizi bir araya getirecektir; şüphesiz Allah’ın gücü her şeye yeter.” der. Dünyada bu sayıda kişi onun (Mehdi) için bir araya geldiğinde, hükmü ortaya çıkacaktır. Yüce Allah ondan razı olana kadar muhaliflerini yenmeye devam eder.”

(Gaybet Kitabı, Allame Muhammed Bâkır el-Meclisi, Sayfa 232)

"

“Onlar hakikaten kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar yalancılardır. Şeytan onları istilâ etmiş, onlara Allah’ı anmayı bile unutturmuştur. Onlar şeytan fırkasıdır. İyi bilin ki, asıl kayba uğrayanlar şeytan taraftarı olanlardır.” (Mücâdele: 18-19)

"Hz. Mehdi (as) ve Talebelerinin Üzerine Yeryüzünün Zenginlikleri Yağacaktır

Müfezzel dedi ki: Efendim, Allah diyor ki:

“Müşrikler istemese de O dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O’dur.” (Tevbe Suresi, 33) ayetinde;

 “…O, dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için…”

“Fakat Resulullah (s.a.v) tüm dinlere karşı üstün gelememiş miydi?”

İmam Cafer-i Sadık (a.s) dedi ki:

“Müfezzel, eğer Resulullah (s.a.v) tüm dinlere karşı üstün gelmiş olsaydı, yeryüzünde şu an herhangi bir Musevi, Mecusi, Sabii veya Hristiyan olmayacağı gibi; bu mezhepler de kalmayacaktı veya bir muhalif, şüpheci, müşrik ya da puta tapan olmayacaktı; Lat ve Uzza’ya tapanlar veya kendilerini Güneş’e, Ay’a ve yıldızlara adayanlar da bulunmayacaktı. Ateşe veya puta tapan hiç kimse olmazdı. Bilakis, Allah’ın bu ayetteki sözü Mehdi’nin zuhur ettiği dönem ile ilgilidir. Yüce Allah bu zamanla ilgili olarak şöyle söylemiştir:

“Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar onlarla mücadele edin…” (Enfal Suresi, 39)

Müfezzel dedi ki:

“Senin ilminin Yüce Allah’ın ilminden geldiğini tasdik ediyorum ve sen Allah’ın izniyle konuşuyorsun ve O’nun emirlerine uygun hareket ediyorsun.”

Böylece İmam Cafer-i Sadık dedi ki:

“Sonra gökyüzünden -Yüce Allah’ın Beni İsrail içinde Eyüp Peygamber (a.s)’ın üzerine yağdırdığı gibi – Mehdi’nin ve yardımcılarının üzerine altından ve mücevherlerden yeryüzünün zenginlikleri yağacaktır. Mehdi de bunu dağıtacaktır.

(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı), Gaybet Kitabı, İmam Mehdi – On İkinci İmam, Bölüm II, Tercüme eden, Sayyid Athar)

"

"Hz. Mehdi (as) Zuhur Ettiğinde, Deccaliyet’e Galip Gelecektir

Tefsirü’l-Kummî eserinden:

Ahmed b. İdris; Muhammed b. Abdülcabbar, İbn Ebû Umeyr, Hammad b. Osman aracılığıyla Muhammed b. Müslim’den rivayet eder:

Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm]’a Allahu Teâlâ’nın “Kararıp ortalığı bürüdüğü zaman geceye and olsun!” “Açılıp ağardığı vakit gündüze and olsun!” ayetini okuyunca buyurdu ki:

“Gündüzden kasıt biz Ehli-beyt’ten olan el-Kâim Mehdi’dir. Zuhur ettiğinde deccaliyete galip gelecektir. [Allah] Kur’an’da insanlar için meseller vermiş ve nebisine onunla hitap etmiştir. Bizden başka kimse ondan (Mehdi’den) haberdar değil.”

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.24, s.71–72)

"

" Fetih suresinin 28. ayetinin özet meali şöyledir:


“Allah, peygamberini hidayet ve hak din ile gönderdi ki, onu bütün dinlerin üzerine çıkarsın / bütün dinlerden üstün kılsın diye...”


“Allah İslam’ı bütün dinlerden üstün kılmak için…” manasına gelen  لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّه  cümlesinin ebced değeri -şeddeler sayılsa- 1444 eder. Şöyle ki:


Lam: 30, ya: 10, Zı: 900, He: 5, Ra: 200, He: 5, Ayın: 70, Lam: 30, Ya: 10, Elif: 1, Lam: 30, Şeddeli Dal: 8, Ya: 10, Nun: 50; kâf: 20, şeddeli Lam: 60, He: 5 Toplam: 1444.


1444 sayısı hicri tarih kabul edilirse, bunun miladi karşılığı: 2023’tür."

Bu yıldız geçtiğinde meydana geldiği rivayet edilen bazı önemli olaylar şunlardır: * Hz. İsa doğmuştur. * Peygamber Efendimiz (sav)'e ilk vahiy gelmeye başlamıştır. * Osmanlı Devleti tarih sahnesinde yer almaya başlamıştır. * İstanbul Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildiğinde de bu yıldız görülmüştür. Bir başka mucizevi işaret ise Halley yıldızının, 1986 (Hicri 1406)'daki geçişinin, Hz. Muhammed (sav)'in peygamberlikle vazifelendirildiği MS. 607'den bu yana 19. geçişi olmasıdır.

O kendinin farkindadir ve Rabbinin Emrini beklemektedir. (Şura suresi 52: Ebcedi Miladi 2018

"Hz. Ali (ra) buyurdu: ?Besmelenin harflerini sayın


ve sonunda zamanın bitmesini ve Mehdinin çıkmasını bekleyin. Ona uyarak selameti bulun.?


Beyazıd-ı Bistami (ks) buyurdu: ?Besmelenin harflerinin sonu Mehdinin çıkma vaktidir.?"

“Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın…” (Enfal Suresi, 39)

"Hz. Mehdi (as), Hakkı Sözleriyle Gerçekleştirir

“Yoksa onlar: “Allah’a karşı yalan düzüp-uydurdu”mu diyorlar? Oysa eğer Allah dilerse senin de kalbini mühürler. Allah, batılı yok edip-ortadan kaldırır ve Kendi kelimeleriyle hakkı hak olarak pekiştirir (gerçekleştirir). Çünkü O, sinelerin özünde olanı bilendir.” [Şura Suresi, 24]

Tefsirü’l-Kummî eserinden:

Babam; İbn Ebû Necrân aracılığıyla Muhammed b. Müslim’den rivayet etti:

Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] buyurdu ki:

Ayette geçen [Şura Suresi, 24] “Allah batılı yok eder” demek, ortadan kaldırır demektir. “Hakkı sözleriyle gerçekleştirir” ile kastedilen ise Hz. Muhammed’in soyundan gelen el-Kâim [Mehdi]’dir.”

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.24, s.176)

"

Onlar, Allah'dan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa onlar bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah'dan başka hiçbir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak koştuğu şeylerden de münezzehtir. ET TEVBE 30 - 31 AYET

"Hz. Mehdi (as)’ın Zuhur Zamanı Ansızın Gelecektir

Kenzu Câmii’l-Fevâidi ve Te’vîli’l-Âyâti’z-Zâhirati eserinden:

Muhammed b. Abbas; Ali b. Abdullah b. Esed, İbrahim b. Muhammed, İsmail b. Beşşâr, Ali b. Cafer Hadremî aracılığıyla Zürâre’den rivayet eder:

Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm]’a izzet ve celal sahibi Allah’ın, “Onlar kıyam(et) gününün kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar?” [Zuhruf Suresi, 66] ayetinin anlamını sordum. Buyurdu ki: “Kastedilen şey el-Kâim’in [Mehdi’nin] zuhur zamanıdır ki onlara ansızın gelecektir.”

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.24, s.124)

"

"""EY İNANANLAR! SİZDEN KİM DİNİNDEN DÖNERSE,

ALLAH, YAKINDA ÖYLE BİR TOPLUM GETİRECEK

Kİ O ONLARI (HZ. MEHDİ (AS)'I VE ONA TABİ

OLAN MÜSLÜMANLARI) SEVER, ONLAR DA O'NU

SEVERLER. MÜMİNLERE KARŞI ALÇAK GÖNÜLLÜ,

KÂFİRLERE KARŞI ONURLU VE ŞİDDETLİDİRLER.

ALLAH YOLUNDA CEHD (FİKRİ MÜCADELE

YAPARLAR) EDERLER VE HİÇBİR KINAYICININ

KINAMASINDAN KORKMAZLAR..."" (Maide Surei, 54)   ... İmam Cafer Sadık (as) bu ayetle ilgili olarak şöyle

buyurmuştur: ""BU AYETTE İŞARET EDİLEN GÖREVİN

SAHİBİ (HZ. MEHDİ (AS)) KORUMA ALTINDADIR.

ŞAYET İNSANLARIN TÜMÜ GİTSELER DE,

ALLAH ONU (HZ. MEHDİ (AS)'I) VE ASHABINI GETİ-

RECEKTİR. ONLAR YÜCE ALLAH'IN HAKLARINDA

ŞÖYLE BUYURDUĞU KİMSELERDİR: 'Şimdi şunlar,

bunları inkâr ederse, BİZ BUNLARI İNKÂR ETMEYECEK

BİR TOPLUMU (HZ. MEHDİ (AS)'I VE ONA TABİ

OLAN MÜSLÜMANLARI), BUNLARA VEKİL BIRAKMIŞIZ.

(En'am Suresi, 89)

ONLAR (HZ. MEHDİ (AS) VE ONA TABİ OLAN MÜSLÜMANLAR)

ŞU AYETİN KASTETTİĞİ KİMSELERDİR:

""EY İNANANLAR! SİZDEN KİM DİNİNDEN

DÖNERSE, (BİLSİN Kİ) ALLAH, YAKINDA ÖYLE BİR

TOPLUM GETİRECEK ki... (Maide Suresi, 54).."" (Tefsirun

Nu'mani.)"

"Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir

araya getirecektir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.

(Bakara Suresi, 148)  …Ebu Basir'den:

İMAM CAFERİ SADIK ALEYHİSSELAM ""HAYIRLI

İŞLERE DOĞRU KOŞUN, NEREDE OLURSANIZ

OLUN ALLAH HEPİNİZİ BİRDEN TOPLAR, BİRLEŞ-

TİRİR ayeti hakkında şöyle buyurdu: ""Kaim (Hz Mehdi

(as)) ve ashabı hakkında nazil olmuştur. Allah onları

(Hz Mehdi (as) ve ashabını) vaatsiz olarak biraraya toplayacaktır."""

"BİZ AYETLERİMİZİ HEM AFAKTA, HEM KENDİ NEFİSLERİNDE

ONLARA GÖSTERECEĞİZ; ÖYLE Kİ, ŞÜPHESİZ ONUN HAK OLDUĞU

KENDİLERİNE AÇIKÇA BELLİ OLSUN. Her şeyin üzerinde Rabbinin

şahid olması yetmez mi? (Fussilet Suresi, 53)

Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır aleyhisselama

Allah azze ve cellenin bu ayetin tefsiri soruldu: ""PEK

YAKINDA ONLARA ALEMDEKİ VE CANLARINDAKİ

DELİLLERİ GÖSTERECEĞİMİZ ZAMAN, SONUNDA

ONUN HAKK OLDUĞUNU ANLAYACAKLARDIR.""

Şöyle buyurdu: Onlara nefislerindeki mesh (hayvanlaşma)

gösterilecek ve alemin onlara artık daraldığı gösterilecek.

Böylece onlar Allah'ın kudretini hem kendi nefislerinde

hem de alemlerde göreceklerdir. ""Sonunda onun

hakk olduğunu anlayacaklardır."" İşte o zaman Kaim'in

(Hz Mehdi (as)'ın) zuhurdur. O (Hz. Mehdi (as)) Allah

Azze ve Celle'den gelen hakktır ve bu halk onu (Hz.

Mehdi (as)'ı) mutlaka görecektir."""

"Ey iman edenler, içinizden kim dininden geri döner (irtidat eder)se,

Allah (yerine) kendisinin onları sevdiği, onların da kendisini sevdiği

mü'minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise 'güçlü ve onurlu,'

Allah yolunda cihad eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir

topluluk getirir. Bu, Allah'ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah

(rahmetiyle) geniş olandır, bilendir. (Maide Suresi, 54)     Süleyman bin Haruni İcli şöyle der: İmam Caferi Sadık

aleyhisseslam'ın şöyle buyurduğunu duydum: ""Bu emrin

sahibinin (Hz Mehdi (as)'ın) ashabı mahfuzdurlar, eğer

halkın hepsi ölse dahi Allah onun (Hz. Mehdi (as)'ın)

ashabını getirir. Allah azze ve celle onlar (Hz. Mehdi (as)

ve ashabı) hakkında şöyle buyurmuştur: ""Onlar ona

karşı kafir olsalarda, O'na öyle bir kavim vermişiz ki

ona karşı kafir olmazlar."" Allah onlar (Hz. Mehdi (as) ve

ashabı) hakkında ayrıca şöyle buyurmuştur: ""Allah öyle

bir kavim getirecek ki Allah onları (Hz. Mehdi (as) ve

ashabını) sever, onlar da Hz. Mehdi (as) ve ashabı getirir

Allah'ı severler. Müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere

karşı azizdirler."""

"Talut, orduyla birlikte ayrıldığında dedi ki: ""DOĞRUSU ALLAH

SİZİ BİR IRMAKLA İMTİHAN EDECEKTİR..."" (Bakara Suresi, 249)  Ebu Basir şöyle der: İmam Caferi Sadık aleyhisselam

şöyle buyurdu: ""Talut'un ashabı bir nehirle imtihan olunmuş

ve Allah onlar hakkında ""Sizleri bir nehir ile deneyeceğiz.""

buyurmuştu. KAİM (HZ. MEHDİ) ALEYHİSSELAM'IN

ASHABI DA TIPKI ONUN GİBİ İMTİHAN

OLUNACAKLAR."""

"Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin.

Allah'tan korkun. Umulur ki kurtulursunuz.

(A'li İmran Suresi, 200)  İmam Bakır (AS) bu ayette şöyle ma'na vermişlerdi:

""Ey Muhammediler! Farzların edasında sabrediniz, düşmanlarınızın

eziyetlerinde musabere ediniz, birbirinize

yardım ediniz, İMAMINIZ MEHDİ RESULE SIMSIKI

SARILINIZ."" (Süleyman İbrahim, Meveddet Pınarları, Hz.

Muhammed Aleyhisselam ve Al-i Aba, On İki İmam, Hz. Mehdi

(as) Resul Hakkındaki Ayet ve Hadisler, Çeviren: Adnan M.

Selman, s. 219)"

"Müşrikler istemese de O dini (İslam'ı) bütün dinlere üstün kılmak

için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O'dur.

(Tevbe Suresi, 33)  İmam Ca'fer Sadık Hz.leri bu ayet hakkında:

""Vallahi! Kaim (Hz. Mehdi (as)) zuhur etmeden bu ayetin

ma'nası tecelli etmez.

Abaye bin Reb'i'den, Emirel Mü'minin Hz. Ali (k.v.)

yukarıda zikredilen ayet hakkında:

""Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a kasem ederim ki!

Hiçbir köy kasaba ve şehir kalmayacak ki, sabah akşam

içinde, ""Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne

Muhammeden Resullullah denmesin"" buyurdu.

İmam Zeynel-Abidin ve İmam Muhammed Bakır

Hz.leri:

""Cenab-ı Hakk muhakkak Kaim (Hz. Mehdi (as)) ile İslam

dinini bütün dinlere galip getirecektir."" buyurdular."

"Bir de derler ki: ""Rabbinden üzerine bir ayet (mucize) indirilse ya!..""

De ki: ""Gayb yalnızca Allah'ındır, siz bekleyedurun; ben de sizlerle

birlikte bekleyenlerdenim."" (Yunus Suresi, 20)  ...CA'FER SADIK HZ.LERİ: ""BU AYETTEKİ GAYB, HZ.

MEHDİ (AS)'DIR buyurdular:"

"DEDİ Kİ: ""SİZE YETECEK GÜCÜM OLSAYDI VEYA SAĞLAM BİR

YERE SIĞINABİLSEYDİM."" (Hud Suresi, 80) Meali: Hz, Lut (as) Allah'a şikayet ederek kavmine hitaben:

Ne vardı, size karşı gelmek için benim bir kuvvetim

olsaydı veya çok sarp bir kaleye sığınabilseydim.

İmam Ca'fer Sadık Hz.leri: ""Bu ayet-i kerimedeki Hz. Lut

(as)'ın temenni ettiği kuvvet, Kaim'in (Hz. Mehdi (as)'ın)

kuvveti, sığınmak istediği kale de Hz. Mehdi (as)'ın

ashabı idi. ‘Rukn-i Şedid' onlardır. Onlardan biri kırk

adam kuvvetindedir ve her birinin kalbi demir gibidir....""

buyurmuşlardır."

"Öyle ki elçiler, umutlarını kesip de, artık onların gerçekten yalanladıklarını

sandıkları bir sırada onlara yardımımız gelmiştir; biz kimi

dilersek o kurtulmuştur. Suçlu-günahkarlar topluluğundan zorlu

azabımız kesin olarak geri çevrilmeyecektir. (Yunuz Suresi, 110)  Mufaddal'dan, Cafer Sadık Hz.lerinden, babasından,

babalarından, Emirel Mü'minin Hz. Ali'den (k.v.):

Allah'ın nusratı (zaferi), ancak insanların ölümü yaşamaya

tercih ettikleri zaman gelir, Rabbimin Kitab-ı Celilinde

şu ayette beyan ettiği gibi:...

Ta ki peygamberler ‘Nusrat-ı mev'udenin hemen tecelli

etmemesinden"" ümitsiz oldukları, yalana çıkarıldıklarını

zannettikleri bir zamanda, ansızın yardımımız (Hz.

Mehdi (as)) onlara yetişti. Biz istediğimizi kurtarırız.

CENAB-I HAKK'IN NUSRATI (YARDIMI) KAİM (HZ.

MEHDİ (AS) ) İLE GELECEK."

"Andolsun, biz Zikir'den sonra Zebur'da da: ""Şüphesiz Arz'a salih

kullarım varisçi olacaktır"" diye yazdık. (Enbiya Suresi, 105)  Biz bunu Levh-i Mahfuz'da yazdıktan sonra kasem olsun

Zebur'da da yazmıştık. Muhakkak Arza salih kullarım

varis olur.

Muhammed Bakır ve Ca'fer Sadık Hz.leri:

""BU AYETTE ZİKREDİLENLER, KAİM (HZ. MEHDİ

(AS)) VE ASHABIDIR"" BUYURDULAR."

"...Ve o gün mü'minler sevineceklerdir. Allah'ın yardımıyla. O, dile

diğine yardım eder... (Rum Suresi, 4-5)  İmam Ca'fer Sadık (as) bu ayet hakkında: ""KAİM (HZ.

MEHDİ (AS)) ZUHUR EDİNCE, MÜ'MİNLER

ALLAH'IN NUSRATI (YARDIMI) İLE FERAHLANACAKLAR""

buyurdu."

"İşte, göğün ve yerin Rabbine andolsun ki, ŞÜPHESİZ, O (SİZE

VA'DEDİLEN) SİZİN (ARANIZDA) KONUŞTUKLARINIZ

KADAR, ELBETTE KESİN BİR GERÇEKTİR.

(Zariyat Suresi, 23) ""Meali: Semaların ve arzın Rabbi hakkı için şüphesiz o

(Hz. Mehdi (as)), söylediğiniz söz gibi haktır."

 “Herkesin (her toplumun) yüzünü çevirdiği bir yön vardır. Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.” (Bakara suresi,148)  Kuleyni, Ebu Cafer’in bu ayete muhatap olanların, Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) dostları olduğunu belirttiğini ifade etmektedir. (Ravdatu’l-kafi, s.260;  Iyaşi, et-Tefsir, I.66)

"“Gerçekten onun haberini bir zaman sonra öğreneceksiniz.” (Sad suresi, 88)

 


Kuleyni, bunun Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) çıkışı sırasında gerçekleşeceğini rivayet etmiştir. (Ravdatu’l-kafi, s.239,240)"

"“Bizim zorlu-azabımızı hissettikleri zaman, oradan büyük bir hızla uzaklaşıp kaçıyorlardı. ""Uzaklaşıp-kaçmayın, içinde şımarıp azdığınız refaha ve yurtlarınıza dönün; çünkü sorguya çekileceksiniz."" (Enbiya suresi, 12-13)

 


Kuleyni, bunun Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) çıkışı sırasında gerçekleşeceğini rivayet etmiştir. (Ravdatu’-kafi, s.44)"

" “Sonunda onlar, kendilerine vadedileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış artık öğrenmiş olacaklardır.” (Cin suresi, 24)

 


Bu, İbrahim el Kumi’nin Tefsir’inde ifade ettiğine göre, Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) ortaya çıkışıyla gerçekleşecektir. (Iyaşi, age., II.390)"

"Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır. (Nur  suresi, 55)

 


Ali bin Hasan kanalıyla Ayyaşi tarafından rivayet edildi: Onun yanında bu ayet-i kerime okundu: Onlar Allah'a yemin olsun ki bizim ehli beytin sevenlerindendir. ALLAH BİZDEN BİR ŞAHSIN (HZ. MEHDİ (as)’IN) ELİYLE ONLARA (BUNU) YAPTIRIR. O ŞAHIS İSE BU ÜMMETİN MEHDİSİDİR.

(Mecmau’l beyan fi tefsiri’l-Kuran Ebu Ali Eminuddin Fazl, Hasan b. Fazl Tabersi 1986, c:4, sf. 832)  Ayaşi tefsirinde:


Zeynel-Abidin Hz.leri: ... (Nur Suresi, 55) ayetini okudu ve şöyle buyurdu: “VAllah! onlar, biz ehl-i beyti sevenlerdir. Allah onlar için bunu muhakkak yapacaktır, bizden birinin eliyle... Ki o bu ümmetin Mehdisi’dir.”"

"Ey inananlar! Sizden kim dininden dönerse, Allah, yakında öyle bir toplum getirecek ki O onları sever, onlar da O'nu severler. Müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı onurlu ve şiddetlidirler. Allah yolunda cehd ederler ve hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar... (Maide Suresi, 54)

 


... İmam cafer sadık bu ayetle ilgili olarak şöyle buyurmuştur: ""Bu ayette işaret edilen görevin sahibi (Hz. Mehdi (as)) koruma altındadır. Şayet insanların tümü gitseler de, Allah onu (Hz. Mehdi (as)’ı) ve ashabını getirecektir. Onlar Yüce Allah'ın haklarında şöyle buyurduğu kimselerdir: 'Şimdi şunlar, bunları inkâr ederse, biz bunları inkâr etmeyecek bir toplumu (Hz. Mehdi (as)’ı ve ona tabi olan Müslümanları), bunlara vekil bırakmışız.’ (Enam Suresi, 89)"

Onlar (Hz. Mehdi (as) ve ona tabi olan Müslümanlar) şu ayetin kastettiği kimselerdir: "Ey inananlar! Sizden kim dininden dönerse, (bilsin ki) Allah, yakında öyle bir toplum getirecek ki...” (Maide suresi, 54) (Tefsir-un Nu'mani)

"Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. (Bakara Suresi, 155)

 


... Ebu basir'den; İmam Caferi Sadık şöyle buyurdu:


Kaim'in (Hz. Mehdi (as)’ın) kıyamından önce *bir yıl halk aç kalacak ve onları öldürülme korkusu saracak; malları, canları ve mahsulleri azalacak. Bu olay Allah'ın Kitabı’nda açıkça yazar. Sonra bu ayeti tilavet etti: ""Sizleri korku, açlık, mal, can ve mahsullerin eksilmesi ile mutlaka imtihan edeceğiz. Ve sabredenleri müjdele."" (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 297)


Hz. Mehdi (as)’ın kıyamından önce dünya çapında 7 yıl süren çok büyük bir ekonomik buhran yaşanacaktır. İmam caferi sadık, 7 yıl sürecek olan bu ekonomik krizin özellikle bir yıl boyunca daha da şiddetini artıracağına ve etkisini göstereceğine dikkat çekmiştir."

"Aynı şekilde Muhammed bin Müslim’den aktarılan diğer bir rivayete göre ise;  


İmam Caferi Sadık şöyle buyurdu: “Kaim’in (hz. Mehdi (as)’ın) kıyamından önce belirtiler vardır. Yüce Allah tarafından mümin kullarına belalar gelecektir.”


“Bu belirtiler nelerdir?” diye arzettim.


Buyurdu ki: “O, Allah Azze ve Celle’nin şu buyruğudur: Sizleri korku, açlık, mal, can ve mahsullerin eksilmesi ile mutlaka imtihan edeceğiz. Ve sabredenleri müjdele.”


Buyuruyor ki: “Siz müminleri mutlaka imtihan edeceğiz. Korku ile, yani saltanatlarının sonlarına doğru filanca oğullarının hükümeti ile korkutacağız. Ve açlıkla, yani mahsullerin pahalılığı ile. Malların azalması yani, ticaretlerin kesat olması ve faziletinin azalması. Canların azalması yani, hızlı ve ani ölümler. Mahsullerin azalması yani, çiftçiliğin azalması ve meyvelerin bereketinin azalması. Sabredenleri müjdele, yani, işte o zaman Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) zuhuru ile onları müjdele.” Sonra bana buyurdu ki: “Ey Muhammed! Bu onun te’vilidir. (Asıl mana ve yorumu budur). Allah Azze ve Celle buyuruyor ki: “Onun tevilini sadece Allah ve ilimde derin olanlar bilirler.”"

"Bilin ki gerçekten Allah, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verir. Şüphesiz biz, umulur ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri açıkladık. (Hadid suresi, 17)



Selam b. Müstenir de, İmam Muhammed Bakır'dan şu hadisi rivayet etmiştir:


""Allah Teala, kıyam edecek Hz. Mehdi (as)'ın eliyle yeri diriltecektir. O (Hz. Mehdi (as)), adalet üzere halkı yönetecektir. Böylece yeryüzü zulümle öldükten sonra, (Hz. Mehdi (as)) adaletle tekrar diriltecektir.""

(Şeyh Tusi, Gaybet, s. 120; Duhayyil, el-Hz. Mehdi, s. 57)"

"Andolsun, onlardan azabı sayılı bir topluluğa (veya belirli bir süreye) kadar ertelesek, mutlaka: ""Onu alıkoyan nedir?"" derler. Haberiniz olsun; onlara bunun geleceği gün, onlardan geri çevrilecek değildir ve alaya almakta oldukları şey de kendilerini çepeçevre kuşatacaktır. (Hud Suresi, 8)


İshak bin Abdülaziz’den:


İmam Caferi Sadık “Onların uğrayacakları azabı sayılı bir ümmete dek ertelersek” ayeti hakkında şöyle buyurdu:


“Azap, Kaim aleyhisselamın (Hz. Mehdi (as)’ın) kıyamıdır. Sayılı bir ümmet ise Bedir’de savaşanların sayısı kadar olan ashabıdır.” (Hz. Mehdi (as)’ın zuhuru müminler ve insanlar için bir nimet, insanlığa acı veren küfri sistemlerin son bulmasına vesile olacağından onlar için de bir tür manevi azap olacaktır.)"

"... Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir. (Bakara Suresi, 148)

 


Ebu Basir’den:


İmam Caferi Sadık “Hayırlı işlere doğru koşun, nerede olursanız olun Allah hepinizi birden toplar, birleştirir” ayeti hakkında şöyle buyurdu: “Kaim (Hz. Mehdi (as)) ve ashabı hakkında nazil olmuştur. Allah onları (Hz. Mehdi (as) ve ashabını) vaatsiz olarak bir araya toplayacaktır.”

 "

"(Çünkü o gün) suçlu-günahkarlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar. (Rahman Suresi, 41)


Ebu basir’den:


İmam Caferi Sadık, “Suçlular çehrelerinden tanınacak” ayeti hakkında şöyle buyurdu: “Allah onları tanır, lakin bu ayet Kaim (Hz. Mehdi (as)) hakkında nazil olmuştur. (Hz. Mehdi (as)) onları çehrelerinden tanıyacak ve ashabı ile birlikte onları fikren darmadağın edecek.   “

 "

"Ey iman edenler, içinizden kim dininden geri döner (irtidat eder)se, Allah (yerine) kendisinin onları sevdiği, onların da kendisini sevdiği müminlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise 'güçlü ve onurlu,' Allah yolunda cehd eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir. Bu, Allah'ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir. (Maide Suresi, 54)


Süleyman bin Haruni İcli şöyle der:


İmam Caferi Sadık’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Bu emrin sahibinin (Hz. Mehdi (as)’ın) ashabı mahfuzdurlar, eğer halkın hepsi ölse dahi Allah onun (Hz. Mehdi (as)’ın) ashabını getirir. Allah, onlar (Hz. Mehdi (as) ve ashabı) hakkında şöyle buyurmuştur: “Onlar ona karşı kafir olsalar da, O’na öyle bir kavim vermişiz ki ona karşı kafir olmazlar.” Allah onlar (Hz. Mehdi (as) ve ashabı) hakkında ayrıca şöyle buyurmuştur: “Allah öyle bir kavim getirecek ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı azizdirler.”"

"Talut, orduyla birlikte ayrıldığında dedi ki: ""Doğrusu Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. ...""

(Bakara Suresi, 249)

 


Ebu basir şöyle der:


İmam Caferi Sadık şöyle buyurdu: “Talut’un ashabı bir nehirle imtihan olunmuş ve Allah onlar hakkında “sizleri bir nehir ile deneyeceğiz” buyurmuştu. Kaim (Hz. Mehdi) aleyhisselam’ın ashabı da tıpkı onun gibi imtihan olunacaklar.”"

"Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin. Allah'tan korkun. Umulur ki kurtulursunuz. (Al-i İmran Suresi, 200)


İmam Bakır, bu ayette şöyle ma’na vermişlerdi:


“Ey muhammediler! Farzların edasında sabrediniz, düşmanlarınızın eziyetlerinde musabere ediniz, birbirinize yardım ediniz, imamınız Mehdi Resule sımsıkı sarılınız.” (Süleyman İbrahim, Meveddet Pınarları, Hz. Mehdi (as) hakkındaki ayet ve hadisler, s. 219)"

"Müşrikler istemese de o dini (islam'ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen o'dur. (Tevbe Suresi, 33)

 


İmam Cafer Sadık bu ayet hakkında şöyle demiştir:


“VAllahi! Kaim (Hz. Mehdi (as)) zuhur etmeden bu ayetin ma’nası tecelli etmez.”


Abaye bin Reb’i’den, Emirel Müminin Hz. Ali yukarıda zikredilen ayet hakkında, “Nefsim yed-i kudretinde olan Allah’a kasem ederim ki! Hiçbir köy kasaba ve şehir kalmayacak ki, sabah akşam içinde, ‘Eşhedü en la ilahe illAllah ve eşhedü enne Muhammeden Resullullah denmesin’” buyurdu.


İmam Zeynel Abidin ve İmam Muhammed Bakır, “Cenab-ı Hak muhakkak Kaim (Hz. Mehdi (as)) ile İslam dinini bütün dinlere galip getirecektir.” buyurdular."

"Bir de derler ki: ""Rabbinden üzerine bir ayet (mucize) indirilse ya!.."" De ki: ""Gayb yalnızca Allah'ındır, siz bekleyedurun; ben de sizlerle birlikte bekleyenlerdenim."" (Yunus Suresi, 20)


Cafer Sadık, “bu ayetteki gayb, Hz. Mehdi (as)’dır” buyurdular."

"Dedi ki: ""Size yetecek gücüm olsaydı veya sağlam bir yere sığınabilseydim."" (Hud Suresi, 80)


İmam Cafer Sadık, “Bu ayet-i kerimedeki Hz. Lut (as)’ın temenni ettiği kuvvet, Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) kuvveti, sığınmak istediği kale de Hz. Mehdi (as)’ın ashabı idi. ‘Rukn-i şedid’ onlardır. Onlardan biri kırk adam kuvvetindedir ve her birinin kalbi demir gibidir....” buyurmuşlardır."

"Öyle ki elçiler, umutlarını kesip de, artık onların gerçekten yalanladıklarını sandıkları bir sırada onlara yardımımız gelmiştir; biz kimi dilersek o kurtulmuştur. Suçlu-günahkarlar topluluğundan zorlu azabımız kesin olarak geri çevrilmeyecektir. (Yusuf Suresi, 110)


Mufaddal’dan, Cafer Sadık Hazretleri’nden, babasından, babalarından, Emirel Mü’minin Hz. Ali’den:


Allah’ın nusreti (zaferi), ancak insanların ölümü yaşamaya tercih ettikleri zaman gelir, Rabbimin Kitab-ı Celilinde şu ayette beyan ettiği gibi:


Ta ki peygamberler nusrat-ı mev’udenin hemen tecelli etmemesinden ümitsiz oldukları, yalana çıkarıldıklarını zannettikleri bir zamanda, ansızın yardımımız (Hz. Mehdi (as)) onlara yetişti. Biz istediğimizi kurtarırız. Cenab-ı Hak’ın nusratı Kaim (Hz. Mehdi (as) ) ile gelecek.

 


"

"Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir, iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, ma'rufu emrederler, münkerden sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah'a aittir. (Hac Suresi, 41)

Ebu’l carud’dan:


... O zulm ile yurdlarından çıkarılan kimselere, eğer arzda yer verirsek, onlar (Hz. Mehdi (as) ve ashabı) iktidar sahibi olunca şımarmazlar, namazlarına devam ederler, zekatlarını verirler, ma’rufu emrederler ve kötülükten nehyederler. Bunların bütün umurunun akıbeti Allah’a aittir.


İmam Bakır Hazretleri, “Bu ayet Hz. Mehdi (as) ve ashabı hakkında nazil olmuştur. Allah onları doğudan batıya kadar, bütün dünyaya sahib yapacak, İslam’ı onlarla yüceltecek, zulümden ve bid’atden eser kalmayacak” buyurdu."

"İşte, göğün ve yerin rabbine andolsun ki, şüphesiz, o (size va'dedilen) sizin (aranızda) konuştuklarınız kadar, elbette kesin bir gerçektir. (Zariyat Suresi, 23)


Bu ayette de Cenab-ı hak, “Semavatın ve arzın rabbine yemin ederim ki, Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) zuhurunun va’di, konuştuğunuz söz gibi şüphesiz ve hakdır” buyuruyor."

"...ve o gün mü'minler sevineceklerdir. Allah'ın yardımıyla. O, dilediğine yardım eder... (Rum Suresi, 4-5)


İmam Ca’fer Sadık bu ayet hakkında, “Kaim (Hz. Mehdi (as)) zuhur edince, mü’minler Allah’ın nusreti ile ferahlanacaklar” buyurdu."

"“... O (Hz. Mehdi (as)) çıkınca sırtını Kabe’ye yaslar. Ona (Hz. Mehdi (as)) tabilerinden 313 kişi tabi olur. Hz. Mehdi (as) ilk önce şu ayeti okur:


 Eğer mümin iseniz Allah’ın bıraktığı sizin için daha hayırlıdır. (Hud Suresi, 86)

 


Bu ayeti okuyup şöyle der: “Nen sizin için Allah’ın bıraktığı ve halifesiyim (Müslümanların manevi lideriyim). Ben onun hüccetiyim.” Hz. Mehdi (as)’a selam verenler şöyle selam verirler: “Selam sana ey Allah’ın yeryüzünde bıraktığı (bakiyyesi!)” Sonra herkes ona (Hz. Mehdi (as)’a) bey’at (biat) eder. (Hz. Mehdi (as)’ın) adamlarının sayısı on bine ulaşır. Allah’ın dışında bir başkasına ibadet eden, Musevi ve hıristiyan olan herkes ona (hz. Mehdi (as)’a) iman eder. Böylece yeryüzünde tek bir millet hasıl olur; o İslam milletidir. Sonra Allah’tan başkasına tapanların üzerine gökten bir ateş düşer ve onları yakar. Doğrusunu Allah bilir.”

(Nurul Ebsar, Ehl-i Beyt, Oniki İmam, Kutuplar ve Mezhep İmamlarının Menkıbeleri, Şeblenci (1250), Tercüme: Saim Güngör, (pamuk yayıncılık nisan 2004 cilt: 628 77 93) s. 594)"

"Yasin suresi’nin, 30. Ayeti:


 


Ama hüccet (hz. Mehdi (as)) halkı tanır, halk ise onu (hz. Mehdi (as)’ı) tanıyamaz. Tıpkı yusuf gibi. Yusuf halkı tanıdığı halde onlar yusuf'u inkar ederlerdi. Sonra hz. Ali şu ayeti okudu: ""kullara yazıklar olsun, resul onlara geldikçe onunla alay ediyorlardı."" (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i numani, gaybet-i numani s. 162)"

EĞER ALLAH SİZE YARDIM EDERSE, ARTIK SİZİ YENİLGİYE UĞRATACAK YOKTUR ve eğer sizi ‘yapayalnız ve yardımsız’ bırakacak olursa, O’ndan sonra size yardım edecek kimdir? Öyleyse mü’minler, yalnızca Allah’a tevekkül etsinler. (Al-i İmran Suresi, 160)

"Kırk (40) yıl Allah'ın Kitab'ı ve benim sünnetimle hükmeder,

vefat eder. (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman,

s. 92)"

"""Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri

olarak yeniden-kaldırılacağım gün de."" (Meryem Suresi, 33)"

"Vallahi muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek,

hem adil bir hakem, adaletli bir hükümdar olarak inecek...

(Sahih-i Müslim, Bir Şerhin-Nevevi, Cilt II, s. 192; Kitab-ul İman,

Bab-u Nuzül-i İsa İbn-i Meryem, Kenzul Ummal, 14/332)

İsa bin Meryem adil bir hakim ve adaletli bir imam olarak

inmedikçe kıyamet kopmayacaktır... (Sünen-i İbni Mace,

10/340)"

"Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem

oğlu İsa'nın adalet sahibi olarak inmesi yakındır... (Ebu

Hureyre ra / Buhari, Büyu 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Müslim,

İman 242 (155); Ebu Davud, Melahim 14 (4324); Tirmizi, Fiten 54

(2234)"

"Nihayet Meryem oğlu İsa iner ve Müslümanların emiri ona:

""Gel, bize namaz kıldır"" der. Bunun üzerine Hz. İsa: ""Hayır,

Allah'ın bu ümmete bir ikramı olarak sizin bir kısmınız diğer

bir kısım üzerine emirlersiniz"" der. (Sahih-i Müslim, c. 1, s. 209)"

"Onunla (Hz. İsa ile) benim aramda hiçbir peygamber yoktur. O

(Hz. İsa) şüphesiz inecektir. Onu gördüğünüz zaman tanıyın!

O, orta boylu, beyaza çalar kırmızı renktedir. Sarıya boyalı

iki elbise içinde olacak. Yağmur yağmasa da saçından su damlayacaktır.

İslam için (ilmi) mücadele edecektir. Deccaliyeti

kaldıracak, sonra yeryüzünde tam kırk sene kalacak. Sonra

ölecek ve namazını Müslümanlar kılacaklardır. (Buhari, Müslim,

Ebu Davud ve Tirmizi, Büyük Hadis Külliyatı, Rudani, 5. cilt,

s. 380)"

"""İmamınız kendinizden olduğu halde Meryem oğlu (İsa) içinize

indiği zaman acaba nasıl olursunuz?"" buyurdu. (Sahih-i

Müslim, c. 1, s. 208)"

"… Küçükler keşke ben büyük olsaydım, büyükler de

keşke ben küçük olsaydım diye temenni ederler... İyi

insanların iyiliği artar, kötülere karşı bile iyilik yapılır.

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 17)"

"İşte böylece Biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan

(iktidar) verdik. Öyle ki, orada (Mısır'da) dilediği

yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib

ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız.

(Yusuf Suresi, 56)

Ebced: Miladi: 2017"

"De ki: ""Herkes gözetlemektedir; siz de gözleyip durun.

Sonunda, dümdüz (dosdoğru) yolun sahipleri kimlermiş

ve doğru yola ulaşan kimlermiş, pek yakında

öğreneceksiniz."" (Taha Suresi, 135)

Ebced: Miladi: 2023"

"Ve onları, Kendi emrimizle hidayete yönelten önderler

kıldık ve onlara hayrı kapsayan-fiilleri, namaz kılmayı

ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar Bize ibadet edenlerdi.

(Enbiya Suresi, 73)

Ebced: Miladi: 1984"

"Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz

ve eğer kötülük ederseniz o da (kendi) aleyhinizedir.

SONUNDA VAAD GELDİĞİ ZAMAN (yine öyle kullar

göndeririz ki) yüzlerinizi 'kötü duruma soksunlar'

birincisinde ona girdikleri gibi mescid (Kudüs)e girsinler

ve ele geçirdiklerini 'darmadağın edip mahvetsinler.'

(İsra Suresi, 7)

Ebced: Miladi: 2019"

"Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde

bulunanlara va'detmiştir (1): Hiç şüphesiz onlardan

öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, ONLARI

DA YERYÜZÜNDE 'GÜÇ VE İKTİDAR SAHİBİ'

KILACAK, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine

yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından

sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca

Bana ibadet ederler ve Bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar.

Kim bundan sonra inkâr ederse, işte onlar

fasıktır. (Nur Suresi, 55)

Ebced (1): Miladi: 2019 (şeddeli)"

"BİZ YALNIZCA SANA İBADET EDER YALNIZCA

SEN'DEN YARDIM DİLERİZ. BİZİ DOĞRU YOLA

İLET. (Fatiha Suresi, 5-6)

Miladi: 2019

Fatiha Suresi'nin 5. ve 6. ayetlerinin ebced toplamı Hz.

Mehdi (as)'ın zuhur vakti olan 2019 yılını vermektedir."

"(Deccal) Bir nehre gelecek, akmasını emredecek, akacak,

sonra yukarıya dönüp akmasını emredecek, akacak, kurumasını

emredecek; kuruyacak..."" (Hammadoğlu Nuaym)

(Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-

Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 213)"

"(Deccalin) yanında cennet ve cehennem bulunacak... Adamları

da olacak bunların bir kısmını öldürüp sonra diriltecek...

(Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul

El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 213)"

"(Deccal'in) Etten dağı, sudan nehri bulunacak... (Nuaym

Huzeyfe'den) (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed

B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 213)

""Beraberinde ekmek ve et dağları, su nehirleri olacak""

(Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-

Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 214)

""Beraberinde çorbadan bir dağ, soğumayan sıcak et, akan

bir nehir... işte yemek işte içecekleri diyecek..."" (Kıyamet

Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El

Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 215)"

"""(Deccal) Bütün yeryüzünü 40 günde dolaşacaktır."" (Kıyamet

Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El

Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 216)"

"""(Deccal) ... anında Güneş'in altında kızartabilecektir.""

(Hakim, ile İbni Asakir İbni Ömer) (Kıyamet Alametleri, Medineli

Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk

Yayıncılık, s. 216)"

"""(Deccal) cahillere gelip istersen ölü babanı, anneni dirilteyim

diyecek, o da evet göster, deyince yanındaki şeytan,

babasının şekline girecek ve ""Oğlum ben senin babanım!

Bu adama uy!"" diyecek... (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame

Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık,

s. 217)"

"(Deccalin) Şark ve garp ehlinin rahatlıkla duyabileceği

tizde üç sayhası (narası) vardır. (Kıyamet Alametleri, Medineli

Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk

Yayıncılık, s. 216)"

"""(Deccal) O, ""Ben alamlerin Rabbiyim"" dediği zaman

(Allah'ı tenzih ederiz)... (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame

Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık,

s. 218)"

"""(Deccal) O da ""Haydi dağılın insanlara onların Rabbi

olduğumu söyleyin; işte cennet ve cehennemin bulunduğunu

anlatın"" diyecek...

O sizin Rabbinizdir, aranızda hüküm vermek için gelmiş,

cenneti ve cehennemi de vardır... (Allah'ı tenzih ederiz)

(Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-

Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 218)"

"""(Deccal) Bir adama musallat olup öldürecek onu ikiye ayıracak...

Sonra aralarından geçip ""İşte gördünüz, şimdi ben

onu dirilteceğim..."" diyecek. (Kıyamet Alametleri, Medineli

Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk

Yayıncılık, s. 220)"

"Onun (deccalin) akıllara hayret veren işlerinden biri de

şudur: Günde üç defa denize dalacak; ellerinin biri uzundur.

Uzun olan eliyle denizin dibine dayanacak, diğer eliyle denizin

dibine dayanacak diğer elleriyle derinliklerdeki balıklardan

istediğini tutup çıkaracak... (Ebu Nuaym Hüzeyfe (r.a)'dan

nakil edilmiştir). (Kıyamet Alametleri, 10. baskı, s. 216)"

"(Deccal) Yıkılmaya yüz tutmuş bir harabenin yanından

geçerken ""Haydi altında saklı olan defineni çıkar!"" diye

emir verecek, anında define meydana çıkacak..."" (Müslim,

Nuvvas'dan nakl edilmiştir) (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni

El Berzenci, Kıyamet Alametleri, sf 219)"

"İbni Abbas (ra)'dan: ""Yüzü insan yüzüne benzer, Gagası

kıllı..."" (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B.

Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 276)"

"Ebu Hureyre (ra)'dan: ""Dabbet-ül Arz'da her türlü renk

mevcuttur... "" (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed

B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 276)"

"Ebuz Zübeyr (ra)'dan nakletmiştir: ""... Gözü hınzır gözü

gibi, kulağı fil kulağı gibi ..."" (Kıyamet Alametleri, Medineli

Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk

Yayıncılık, s. 276)"

"Kıyamete (deccal ile mücadeleye) kadar BENİM ÜMMETİMDEN BİR GRUP hak üzere galip olarak çarpışacaktır.(fikri mücadele edeceklerdir) (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 80)


BERABERİNDE ÇORBADAN BİR DAĞ, SOĞUMAYAN SICAK ET AKAN BİR NEHİR, YEMYEŞİL BAHÇELERDEN OLUŞAN ORMAN, DUMAN VE ATEŞ DAĞI MEVCUTTUR… İnsanlara işte bu cennetimdir, bu da cehennemimdir… İŞTE YEMEK, İŞTE İÇECEKLERİ, DİYECEK… (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El- Hüseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 214)"

“BİR KISIM İNSANLAR DECCALLE SOHBET EDECEKLER. Ve diyecekler ki: BİZ ONUN KAFİR OLDUĞUNU BİLİYORUZ; YEMEĞİNDEN YEMEK, AĞACINDAN FAYDALANMAK İÇİN ONUNLA ARKADAŞLIK YAPIYORUZ.Allah’ın gazabı gelince, deccalle birlikte hepsine gelecektir… (Nuaym b. Hammad; Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El- Hüseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, 9. baskı, s. 231)

"Beraberinde Hz. Musa (as)'ın asası ... olacak. Yüksek sesle

şöyle bağıracak: ""İnsanlar artık ayetlerimize yürekten iman

etmez oldular."" Sonra mümin ile kafiri damgalayacak (iman

edenlerle inkar edenlerin tanınmasına vesile olacaktır). (Kıyamet

Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni

El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 277"

"""Mümine rastlayacak müminin yüzünü damgaladığında

yüzü pırıl pırıl olacak. Kafiri damgalayınca simsiyah kesilecek.""

(Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B.

Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 277)"

"Gerçekten namaz kılan kişinin yanına gelecek, ""bu senin

namazın olmadı çünkü sen yalancısın ve mürainin (ikiyüzlü

riyakar kimsenin) ta kendisisin"" diyerek iki gözünün arasına,

yalancı damgası vurulacak. (Kıyamet Alametleri, Medineli

Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk

Yayıncılık, s. 278)"

" TÂ

AHİR ZAMANDA, HAYATIN GENİŞ DAİRESİNDE, ASIL

SAHİPLERİ, YANİ MEHDÎ VE ŞAKİRTLERİ CENAB-I

HAKKIN İZNİYLE GELİR, O DAİREYİ GENİŞLETTİRİR

VE O TOHUMLAR SÜMBÜLLENİR. BİZLER DE KABRİ-

MİZDE SEYREDİP ALLAH'A ŞÜKREDERİZ.



(Kastamonu Lahikası, Sayfa: 72,

Tarihçe-i Hayat, Sayfa: 258,

Hizmet Rehberi, Sayfa: 267,

Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Sayfa: 153)

"

"Hz. Mehdi (as), Resulullah (sav)’in Yoluna Tam Uyacaktır

Resulullah (sav)’in her yaptığını o da (Hz. Mehdi (as)) yapacaktır: RESULULLAH (SAV) CAHİLİYET TEMELLERİNİ YIKTIĞI GİBİ O DA (HZ. MEHDİ (AS) DA) ÖNCEKİ TEMELLERİ YIKACAKTIR. O (HZ. MEHDİ (AS)), İslam ‘ı yeniden baştan alacaktır.

(Mikyalu’l Mekarim, c.1, s.57)

"

"Hz. Mehdi (as)’ı Başı Sarıklı Bir Kişi, Müjdeleyecektir

Hz. Mehdi (as), çıkarken BAŞINDA SARIK OLACAK bir münadi, ‘Bu, Allah’ın halifesi olan Mehdi’dir, ona uyunuz’ şeklinde nida edecektir.

(El-kavlu’l muhatasar fi alamet-il mehdiyy-il muntazar, Hadis no.23)

"

"O yılda KIRMIZI BAYRAĞIN VE SONRA YEŞİL BAYRAĞIN

SAHİBİ OLAN OĞLUM'UN (HZ. MEHDİ

(AS)'IN) gaybeti ilan olunacaktır. (Şeyh Muhammed b.

İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 170)"

"Abdullah bin Sinan'dan, İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam'ın

şöyle buyurduğunu duydum: ""Musa'nın asası cennet ağaçlarından

birinin dalı idi ve o Medyen şehrine doğru gitmek

isterken Cebrail aleyhisselam onu Musa'ya verdi. O ASA,

ADEM'İN TABUTU İLE BİRLİKTE TABERİYYE GÖLÜNDEDİR.

NE ÇÜRÜRLER, NE DE DEĞİŞİRLER. SONUNDA

KAİM ALEYHİSSELAM (HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM

ETTİĞİNDE O İKİSİNİ ORTAYA ÇIKARACAKTIR.""

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 278)"

İmam-ı Rabbani, ahir zamanda geleceği müjdelenen Mehdi’nin (ra) velayetin en yüksek derecesinde olacağını, bunun sebebinin de sıfatı olan ilimden kaynaklandığını özellikle belirtir. (Mektubat, 1. Cilt, 251. Mektup) Muhiddin-i Arabî’de (ks) Mehdi’nin ilminin Hz. Ali’nin (ra) ilminden mülhem “Marifetullah” ilmi olduğu için bütün ilimlerden üstün olduğunu ve “ilimlerin şahı ve padişahı olan iman ilminin” üstünlüğünden kaynaklandığını belirtir. Kaynak: İmam-ı Rabbani’ye göre Mehdi - Mehmet Ali KAYA   Sonuç olarak ahir zamanda gelecek olan Mehdi (ra) ilimle ve bilhassa “Marifetullah” ilmi ile tanınıp bilinecektir. Bu ilim ilimlerin şahı olduğu ve bu ilim peygamberimizden (sav) Hz. Ali’ye intikal etmiştir. Hz. Ali (ra) peygamberimizin ilmine varis olduğu için ilim sıfatı ile tanınmıştır. Mehdi de Hz. Ali’nin manevi evladı olduğu ve ilmine varis olduğu için “ilim sıfatı” ile tanınacaktır. Zaten peygamberimiz (sav) “Ahir zamanda ilim kalkar. Neslimden Mehdi gelerek ilmi yeniden ihya eder” buyurmuşlardır. Kaynak: İmam-ı Rabbani’ye göre Mehdi - Mehmet Ali KAYA 

"Kıyamet alâmetlerinden ve âhir zaman vukuatından

(olaylarından) ve Bâzı a'malin (amellerin) fazilet ve

sevablarından bahseden hâdîs-i şerife güzelce anlaşılmadığından,

akıllarına güvenen BİR KISIM EHL-İ İLİM

(ilim sahibi), onların bir kısmına zaîf (zayıf) veya mevzu

(hadis) demişler. İMANI ZAYIF VE ENANİYETİ KAVİ

BİR KISIM da (aklını beğenen, kendini büyük, kusursuz

ve üstün gören; ve adeta kendi nefsini putlaştıran kişiler

de (Allah'ı tenzih ederiz)), İnkâra kadar gitmişler."" (Sözler,

s. 355)"

"İmam Bakır aleyhisselam'dan nakledilen başka bir hadiste

şöyle geçer: BU GALEBE (GALİBİYET) VE ÜSTÜNLÜK

AL-İ MUHAMMED'DEN OLAN HZ. MEHDİ (A.S.)

KIYAM EDİNCE GERÇEKLEŞECEKTİR. ÖYLE Kİ, YERYÜZÜNDE

HZ. MUHAMMED MUSTAFA'YI (ONUN

PEYGAMBERLİĞİNİ) İKRAR ETMEYEN BİR KİMSE

KALMAZ."" (Tefsir-i Burhan, c. 2, s. 121.)"

"İmam Mehdi (a.s)'ın hükümeti (manevi hakimiyeti) sırasında

CADDELER ÇOĞALACAKTIR (yani sokaklar çok

büyük ve geniş olacaktır).

(Bihar-ül Envar, Cilt 52, Sayfa 333; Mikyaal al-Makaarim, cilt 1,

sayfa 294 Şeyh Tusi (ar)'nin gaybetinden aktarılır."

"(Hz. Mehdi (as) döneminde) SELE BOĞULAN IRMAKLAR

HER YERE AKACAK VE SU HERKES İÇİN KULLANILABİLİR

ve çeşitli olacaktır.

(İküddürer, sayfa 149; Muntakhab al-Asar, sayfa 157)"

"Hz. Mehdi (as) döneminde) TOPRAK HAZİNELERİNİ

ÇIKARACAKTIR. (Mikyaal al-Makaarim Cilt 1, S.46)"

"(Hz. Mehdi (as) döneminde) Toprağın SAKLI HAZİNELERİ

VE MADENLERİ ortaya çıkacaktır. İnsanlar bu hazineleri

gerçekten de yerin üzerinde göreceklerdir.

(Bihar-ül Envar, Cilt 52, S.337; E'qd al-Dorar, s.149; Mo'jam

Ahaadees al-İmam Mehdi (a.s), Cilt 1 sayfa 230 Sahih Müslim'den

aktarıyor.)"

"O çağda (Hz. Mehdi (as) döneminde), BÜYÜK BAŞ HAYVANLARIN

SAYISI ARTIŞTA OLACAK ve insanlar onlardan

en fazla faydayı çıkaracaklar.

(Tarikh maa Ba'd al-Zuhoor, sayfa 772)"

"O çağda (Hz. Mehdi (as)'ın döneminde, ÇİFTÇİLİK VE

TARIM OLABİLECEK EN FAZLA EKİNİ VERECEKTİR.

BİR TOHUMDAN 700 TANE SAĞLANACAKTIR.

(Bakara Suresi, 261.Ayet (2/261- Mallarını Allah yolunda infak

edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan

bir tek tanenin örneği gibidir. Allah, dilediğine kat kat arttırır.

Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir.) E'qd al-Dorar sayfa 159; Al-

Malaahem wa al-Fetan, Bölüm 204, sayfa 97)"

"(Hz. Mehdi (as) döneminde) GÖKTEN RAHMET YAĞACAKTIR.

AĞAÇLAR ÇİÇEKLERLE YÜKLENECEK VE

TOPRAK YEŞİLLİĞİNİ sergileyecektir.

(Bihar-ül Envar, Cilt 52, Sayfa 316 Khesaal'dan aktarıyor; Mikyaal

al-Makaarim, Cilt 1, Sayfa 101, 247.)"

"Allah onun (Hz. Mehdi (as)'ın) eliyle fakirliği giderir ve

Mehdi Şam'a iner.

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 66)"

"Ümmetim arasında Hz. Mehdi (as) çıkacak. Allah onu

insanları zengin kılmak için gönderecektir. Ümmet

nimetlenecek, hayvanlar bol bol yiyip içecek, arz nebatını

çıkaracak, mal ""sahah"" üzere (seviye üzere) verilecektir.

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 15)"

"Ve ümmeti Muhammed'in kalplerini zenginlikle doldurur

ve adaleti onlara ihata eder. (Ali Bin Hüsameddin El

Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir

Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 13)

Muhammed ümmetinin gönlü zenginlikle dolacaktır.

(El-Kavlu'l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 20)"

"Ahir zamanda bir halife (Hz. Mehdi (as)) (manevi lider)

olacak, malı sayıp hesap etmeden taksim edecektir.

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 15)

Emirlerinizden bir emir (Hz. Mehdi (as)) olacak ki, malı

saymayacaktır. Birisi ondan mal istediğinde, ""Al"" der O

da elbisesini yayar ve o da doldurur. (Kitab-ül Burhan Fi

Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 15)"

"Kıyametin kopması için zamanda sadece bir günden başka

vakit kalmamış da olsa Allah benim Ehl-i Beyt'imden bir zatı

(Hz. Mehdi (as)) gönderecek yeryüzü zulümle dolduğu gibi,

O YERYÜZÜNÜ ADALETLE DOLDURACAK. (Sünen-i Ebu

Davud, 5/92)"

" “...... İmam-ı Mehdi çıktığı zaman hasseten fukaha ona düşman olacak. Onun kılıncı

kardeşleridir. Elinde kılınç olmasa idi, -yani kardeşleri olmasa idi- zamanın fukahası onun

katliyle fetva verirlerdi.  Lakin Cenâb-ı hak onu keremiyle ve kılınç ile tathir edecek,onlar ona

itimad edeceklerdir. Hükmünü inanmayan da kabule mecbur olup aksini izmar edecekler.”[28]

"

" Peygamberimiz bir hutbesinde Allah’ı sena ettikten sonra,deccaldan bahsetti ve:”Ben sizi

ondan sakındırıyorum. Çünki hiçbir nebi yoktur ki kendi kavmini ondan sakındırmış olmasın.

Fakat ben size hiçbir nebinin kavmine söylemediğini söyleyeceğim:”Deccal şaşıdır. Allah ise

şaşı değildir.”[40]

"

" -“Deccalın,iki gözü arasında –Bu kafirdir.- yazılıdır.” Onu,onun amelini kerih gören ve her

mü’min okur.[42]

 Bediüzzaman bundan maksadın:”Kendi başına frenklerin serpuşunu koyup herkese de

giydirir.”der.[43]

"

"Allah, Hz. Mehdi (as) İçin Her Türlü Zorluğu Giderir

Herşeye Kadir olan Allah, İmam Mehdi (as) için TÜM ZORLUKLARI GİDERECEKTİR. BAŞARI VE ZAFER UNSURLARI ONUN KONTROLÜNDE OLACAKTIR.

(Kamaal al -Deen, Cilt 2, Sayfa 369; Bihar-ül Envar, Cilt 51, Sayfa 150; Cilt 52, Sayfa 283; Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, s. 34, Haber)

"

"Hz. Mehdi (as), Tanınmadığı Zamanlarda Bile İnsanların Sevgisini Kazanacaktır

Ortalık sakinken halktan gayb olsa da (Hz. Mehdi (as)) hiçbir zaman insanların aklından çıkmaz.

(Muntehabu’l Eser, s. 277)

"

"Herkes ve Herşey, Hz. Mehdi (as)’dan Razı Olur

Mehdi ile müjdelenin… ONDAN YER VE GÖK EHLİ RAZIDIR…

(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 13)

ONUN HİLAFETİNDEN (manevi liderliğinden) YER VE GÖK EHLİ, HATTA HAVADAKİ KUŞLAR BİLE RAZI OLACAKTIR.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 26)

"

"Hz. Mehdi (as), İnsanların En Çok Sevdiği İnsan Olur

Muhakkak ki o, insanların karşılaştıkları şerler sebebiyle, Hz. Mehdi (as)’ın kendilerine en sevgilisi olmadıkça çıkmayacaktır.

(Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti’nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 27)

"

"Hz. Mehdi (as), Herkes Tarafından Çok Sevilir

Allah BÜTÜN İNSANLARIN KALPLERİNİ ONUN MUHABBETİYLE DOLDURACAKTIR.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, S.42)

"

"HZ. MEHDİ (AS), ZULMÜN ARTTIĞI BİR DÖNEMDE ÇIKAR

Mehdi hususunda müjdeler olsun sizlere.
 HALKIN DAĞILDIĞI VE ZORLUKLARIN BAŞ GÖSTERDİĞİ ZAMAN MEHDİ ZUHUR EDECEKTİR. Zulüm ve sitemle dolan yeryüzünü adaletle dolduracaktır…

(Bihar-ul Envar, cilt 51, s. 74)

"

"PEYGAMBERİMİZ (SAV), HZ. MEHDİ (AS)’IN MÜJDELENMESİ GEREKTİĞİNİ BİLDİRMİŞTİR

Ebu’l Hicaf da Peygamber’in (sav) üç defa şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:”HZ. MEHDİ (AS) HUSUSUNDA MÜJDELER OLSUN SİZLERE. Halkın dağıldığı ve zorlukların baş gösterdiği zaman Hz. Mehdi (as) zuhur edecektir….”

(Peygamberin Ehl-i Beytinden Olan Hz. Mehdi (as), s. 16; Bihar-ül Envar, cilt 51, s. 74)

"

"EY İNSANLAR, MEHDİ’NİN ÇIKIŞI İLE MÜJDELENİN. Çünkü Allah’ın vaadi gerçektir, boşa çıkmaz. O’nun hükmü geri çevrilmez. O, her şeyi hikmet üzere yapar ve her şeyi bilir. Allah’ın fethi yakındır.

(Yenabiu’l-Mevedde, Süleyman el-Hüseynî el-Kunduzî, s. 440)

"

"Hz. Mehdi (as) Zincir Tamamlanmadan Zuhur Etmez

Gaybet-i Numani: İbni Ukdah’dan, Yahya bin Zekeriya bin Shaiban’dan, Yunus bin Kalib’den, İbni Bataini babasından, o da Ebu Basir’den, İmam Cafer-i Sâdık (as)’ın şöyle dediği rivayet edildi:

“Zincir tamamlanmadan Kaim (Mehdi) zuhur etmez.” Dedim ki: “Zincir nasıl tamamlanır?” Dedi ki: “On bin (yardımcı), onun (Mehdi’nin) sağında Cebrail ve solunda Mikail ile birlikte. Sonra birlik, sancağı çeker ve harekete geçer. Doğuda ve batıda olan herkes sancağı telin eder. Sonra insanlar sancağın etrafında bir bir toplanırlar.” …

(Beklenen Mehdi, Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi, Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı) / Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı); Gaybet Kitabı, İmam Mehdi – On İkinci İmam, Bölüm II, Tercüme eden, Sayyid Athar)

"

"İNSANLARIN HZ. MEHDİ (AS) HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ İLK ÖNCE BİRBİRİNDEN FARKLI OLUR, FAKAT SONRA TÜM GÖRÜŞLER BİRLEŞİR

ZAMANIN SAHİBİ EL-MEHDİ (HZ. MEHDİ (AS)) HAKKINDA FARKLI GÖRÜŞLER BİRLEŞEREK TAKİP EDECEK, ÇEŞİTLİ ZİHİNLER ARASINDA BUNLAR BİRLEŞECEK,onun vesilesiyle en yakın dostlarınızın hakları sökülüp çıkartılacak, onun vesilesiyle düşmanlarınızın kötülüklerine karşı koyacak ve yeryüzünü onun vesilesiyle iyilik ve adaletle dolduracaksınız…

(Seyyid Murtaza Müçtehidi Sistani, Nashr Almas Yayınları, s. 343)

"

"Hz. Mehdi (as), Ahir Zamanda Güneş Gibi Zuhur Edecektir

Muntakhabul  Basair:  Saad İbn İsa’dan, Ali bin Hakem’den, İbn Amire’den, Ebu Davud’dan, Bureyde Eslemi’den Allah’ın elçisinin bir ayette şöyle dediğini rivayet etti:

“Ümmetimin Mehdi’nin zuhurundan ümit kesmesinin ardından o güneş gibi ortaya çıktığında sizin durumunuz ne olacak? Ki onun görülmesiyle yer ve gök ahalisi sevinçle coşacaktır.”

Şöyle sordum:

“Allah’ın Resulü  (s.a.v), bu ölümden sonra mı olacaktır?”

(Resulullah) Cevap verdi:

“Allah’ın dilemesiyle, Racat dönemi sırasında ölümün ardından hidayet, iman ve ihtişam gelecektir.”

Şöyle sordum:

“Allah’ın Resulü (s.a.v) hangisi daha uzun ömürlü olacaktır, ölümden öncesi mi sonrası mı?”

(Resulullah) Dedi ki:

“Sondaki hayat çok daha uzun olacaktır.”

(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar)

"

"Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır aleyhisselam'ın

şöyle buyurduğunu duydum: ""... Buyurdu ki: Hz. Mehdi

(as) kıyam ettiğinde Resulullah'ın yolundan gidecektir.

YALNIZ O (HZ. MEHDİ (AS)), RESULULLAH

(SAV)'İN ESERLERİNİ AÇIKLAYACAKTIR..."" (Şeyh

Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 191)"

"Cenab-ı Hak İslam’ı nasıl bizimle başlatmışsa onunla (Hz. Mehdi (as)) ile sona erdirecektir. Nasıl, bizimle onlar aralarındaki şirk ve adavetten (husumet ve düşmanlıktan) kurtulmuş ve kalplerine ülfet (dostluk) ve muhabbet (sevgi) yerleşmişse, Hz. Mehdi (as) gelişi ile yine öyle olacaktır.

(Ahir Zaman Mehdisi’nin Alametleri, Celalettin Suyuti, s. 20)

"

"Hz. Mehdi (as), Müslümanlar Zor Durumda Kaldığında Zuhur Eder

El-Neman El Gaiba: Süleyman bin Hilal’e Cafer bin Muhammed, ona da babasından, ona da büyükbabasından ona da Hüseyin bin Ali’den aktarılmıştır:

“Bir adam İnananların Prensi Resulullah (sav)’e gelip şöyle dedi: “İnananların Prensi, bize Mehdi’yi anlat.” İnananların Prensi dedi ki, “Nesiller gelip yok olduğunda ve inananlar azaldığında, iyilerin izleyicisi ve dinin destekçileri gittiğinde, o (Mehdi) orada olacaktır.”

(Gaybet Kitabı, Allame Muhammed Bâkır el-Meclisi, Sayfa 184)

"

"İnsanlar Hz. Mehdi (as)’ın Zuhurundan Önce de Ondan Faydalanacaklardır

Hz. Resulullah (s.a.v), “Zuhurundan önceki dönemde (gaybet döneminde) Mehdi’nin varlığının ne gibi bir faydası olacaktır?” şeklinde sorulan bir soruya şöyle cevap verdiler:
“Beni peygamber olarak gönderen Allah’a and olsun ki insanlar, gaybet döneminde, bulutların arkasında kalan Güneş’ten faydalandıkları gibi ondan (Mehdi’den) faydalanırlar.”

(Bihar’ul- Envar, c.52, s.93)

"

"İMAN EDENLERLE MÜNAFIKLARIN TAM OLARAK AÇIĞA ÇIKMASINDAN SONRA HZ. MEHDİ (AS) ZUHUR EDER

Süleyman bin Bilâl der ki: “İmam Cafer-i Sadık babasından, o da dedesinden nakleder ki, Hz. Hüseyin şöyle buyurdu: Bir gün adamın biri Emirülmüminin Ali’nin yanına gelerek: “Ey Emirülmüminin! Bize şu Mehdi’nizden bahseder misin?” diye arzedince şöyle buyurdu: “GİTMESİ GEREKENLER GİDİP DE MÜMİNLER AZALDIĞINDA VE FİTNECİLER GİTTİĞİNDE İŞTE ORADA (YANİ UZAK BİR YERDE ZUHUR EDECEKTİR.)“

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s.250)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Kim Olduğu Allah Katında Bellidir

… Ey Allah’ın kulları, Allah’tan korkun; MEHDİ (AS) ZUHUR EDİNCE, HERŞEYİ BIRAKIP MÜMKÜN OLAN HER VESİLEYLE ONA DOĞRU KOŞUNUZ. ZİRA O ALLAH’IN HALİFESİ VE BENİM VASİMDİR.

(Bihar-ul Envar, cilt 51, s.65; Isbat-ul Hüdat, cilt 6, s. 382)

"

"Hz. Mehdi (as), çıkarken BAŞINDA SARIK OLACAK bir münadi, ‘Bu, Allah’ın halifesi olan Mehdi’dir, ona uyunuz’ şeklinde nida edecektir.

(El-kavlu’l muhatasar fi alamet-il mehdiyy-il muntazar, Hadis no.23)

"

"Günümüzden 1400 sene önce, Peygamberimiz (sav) Allah'ın lütfuyla, kendisinden tam 14 asır sonra yaşayacak bir “hidayet önderi” hakkında olağanüstü derecede hayret verici detaylar vermiştir. Bu hidayet önderi, ahir zamanda ortaya çıkacağı ve tüm yeryüzüne İslam ahlakını hakim kılacağı müjdelenen, tüm Müslümanların büyük bir sevgi, muhabbet ve özlemle beklediği Hz. Mehdi’dir. 

 

Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde, kendisinden sonraki asırlarda gerçekleşecek olaylar ya da kişiler hakkında, bu kadar çok ve bu kadar detaylı bilgi verdiği başka hiçbir şahıs yoktur. Hadislerde, Hz. Mehdi ile birlikte, Hz. İsa’nın da ahir zamanda yeryüzüne ikinci kez geleceği ve Deccal'in de ortaya çıkacağı haber verilmiştir. Ancak ne Hz. İsa ne de Deccal hakkında da, Hz. Mehdi kadar hayret verici ve detaylı bilgiler verilmemiştir.


Hadislerde, Hz. Mehdi'nin ahlakı, hayatı ve yapacağı faaliyetler kadar, fiziksel özellikleri hakkında da inanılmaz derecede ayrıntılı tarifler yer almaktadır. Bunların hepsi topluca değerlendirildiğinde, bu özelliklerin herhangi bir insanda tevafuk olarak biraraya gelmiş olamayacağı açıkça anlaşılmaktadır.


Bu durum, aynı zamanda da Müslümanların Hz. Mehdi'yi en doğru şekilde tanıyıp teşhis edebilmelerinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Zuhuru oldukça yakın bir zamanda gerçekleşecek olan Hz. Mehdi ile karşılaşıldığında, inşaAllah tüm Müslümanlar, Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde Hz. Mehdi'nin fiziksel özellikleriyle ilgili olarak yapılan tüm hayret verici detaylı tariflerin doğruluğunu bizzat göreceklerdir.





Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde, Hz. Mehdi'yi tanıtan vücudundaki bu detaylı işaretlerin her biri için, ayrı yer bildirilmiş, her biri için ayrı tanımlayıcı ifadeler kullanılmıştır. Kimisi için BEN, kimisi için İZ, kimisi için İŞARET denmiş, kimisi için MÜHÜR ya da NİŞAN, kimisi için YAPRAK, kimisi için İNCİ ya da YILDIZ benzetmesi yapılmıştır. 


Bunların yanı sıra, Hz. Mehdi’nin cildinin, saçının ve sakalının rengi, endamı, boyu, vücut yapısının tüm detayları, yüzünün genel hatları, başının ve alnının şekli, burnunun, kaşlarının, dişlerinin nitelikleri gibi tanıtıcı vasıfları da hayret verici şekilde çok ayrıntılı olarak tarif edilmiştir.

 

Örneğin bir hadiste Peygamberimiz (sav), “Hz. Mehdi'nin SAĞ bacağındaSİYAH bir İZ olacağını” bildirmiştir.[1] Ancak dikkat edilirse burada sadece bir izden bahsedilmemiş, bu izin SİYAH olduğu, SAĞ BACAĞINDA olduğu gibi kesin belirleyici detaylar da verilmiştir.




 

- Hz. Mehdi'nin yanağındaki ben ise, hadislerde çok daha farklı kelimelerle anlatılmıştır:

"

"Mümin şahs (Hz. Mehdi (as)) deccali görünce: ""Ey insanlar!

Resulullah (sav)'n zikrettiği deccal işte budur"" der.

Deccal hemen onunla ilgili emrini verir de o zat karnı üzerine

uzatılır ve arkasından: ""Onu alın da yaralayın"" der.

Artk o zatın sırt ve karnı döve döve genişletilir... (Mehdilik

ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40)"

"Ebu Said El-Hudri'nin (ra) rivayetinde, Resulullah (sav)

şöyle buyurmuştur: ""Deccal çıkınca, ona karşı müminlerden

bir adam (Hz. Mehdi (as)) yönelir. DERKEN O

MÜMİN KİMSEYE BİRÇOK SİLAHLILAR, DECCALIN

MERKEZLERDE GÖZETLEME YAPAN SİLAHLILARI

KARŞI ÇIKARLAR."" (Mehdilik ve İmamiye 37, (Sahih-i

Müslim, 11/393'den nakil)"

"Hz. Muhammed (sav) ailesinden El-Mehdi (Hz. Mehdi

(as)) ... geniş karınlıdır, kaşları yakındır, bacakları çok

enerjiktir, omuzları geniştir, ... onun gecesi Allah'a boyun

eğerek ve secde ederek yıldızlara nöbet tutarak geçecektir,

kendisini suçlayanların attığı suçlar onu Allah'ın huzurunda

etkilemeyecektir, o nur yayan bir kandildir.

(Bihar-ül Envar: 86-81)"

"... İbrahim bin Übeydullah bin Alâ babasının şöyle

dediğini nakleder. İmam Caferi Sadık aleyhisselam

şöyle buyurdu: Emirülmüminin aleyhisselam (Hz. Ali)

kendisinden sonra Kaim'in kıyamına kadar gerçekleşecek

olan olaylardan bahsetti....VE KÖŞE BUCAKTA

BENİM OĞLUMA (HZ. MEHDİ (AS)'A) YARDIM

EDECEK OLAN DAĞINIK TÜRK BAYRAKLARI

ZUHUR EDECEK. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani,

Gaybeti numani, s. 323)"

"Allah ona (HZ. MEHDİ (AS)'A) Rum'u, Deylem'i,

Sind'i, Hindistan'ı, Kabilşah'ı ve Hazar'ı FETHETTİRECEKTİR.

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i

Numani s. 274)"

"... Ve sonra istemediği halde biatlarını kabul eder. Eğer

siz ona yetişirseniz, ona biat ediniz. Çünkü o yerde de

gökte de Hz. Mehdi (as)'dır. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki,

Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman

Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 35)"

"""… Hz. Mehdi (as) ve talebeleri … (Roma'yı) tesbih ve

tekbirle manen feth edeceklerdir…"" (Medineli Allâme

Muhammed b. Resul el-Hüseynî el-Berzencî, Kıyamet Alametleri,

s. 204) (Suyuti, el-Havi li'l Feteva, II. 81)"

" Bazı zatlarca mehdi’nin:”Araptan değil,Acem’den olacağı,onun babasının ismi pek duyulmuş

isimlerden olmayacağı”[15] ‘da bazı zatlarca ifade edilmiştir. Araptan olmayıp,Acemden olacak

ifadesiyle,Arabın dışındaki milletlerden olacak,demektir."

Caferi sadık Kaim a.s Hz mehdi kıyam ettiğinde halkın çoğu onu inkar edecektir . Çünkü o reşit bir genç olarak zuhur edecektir . Onu hz mehdiyi sadece zerr aleminde Allahın ahit aldığı müminler kabullenecektir 

"HZ. MEHDÎ SON DERECE TAKVÂ SAHİBİDİR.

""ALLAH'TAN ÇOK KORKAN BİRİSİDİR. KARTAL

CİNSİNDEN NESİR KUŞUNUN KANATLARIYLA TİTREDİĞİ

GİBİ ALLAH'TAN KORKAR.""

(Kitabü'l-Bürhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman,, s. 53)"

"Ebu'l Carud der ki:

İmam Muhammed Bakır aleyhisselam'a: ""... İMAM (HZ.

MEHDİ (AS)) NE İLE TANINIR?"" diye arzedince şöyle

buyurdu:

""HİDAYET VE HEYBETİ İLE VE ALİ MUHAMMED'İN,

ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) FAZİLETLERİNİ İKRARI

İLE."" (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani,

s. 284)"

"mam Sadık (as) buyurmuştur ki: ""Hz. Mehdi (as), her

kavmin işlerinin içyüzünden (sakladıkları şeyden)

haber verir ve dostunu düşmanından ferasetle tanır.""

(Sırat'ul-Mustakim, c. 2, s. 254)"

"Dedim ki: ""HZ. MEHDİ (AS) ALLAH'IN RIZASINI NEREDEN

BİLECEKTİR?"" BUYURDU Kİ: ""ALLAH ONUN

KALBİNE RAHMETİNİ NAZİL EDECEKTİR."" (indirecektir).""

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s.

191)"

"İmam Mehdi (as)'ın DİNİ TEBLİĞ ÜSLUBU ÖYLE OLACAKTIR

Kİ İNSANLAR DİNİ KALPLERİNİN DERİNLERİNDEN

KABUL EDECEKLER ve ALLAH'A EN

BÜYÜK SAMİMİYETLE tapacaklardır. Dinden uzaklaşanlar

hoşnutluk ve güvenliğin meskenine geri döneceklerdir.

(İküd'dürer, Sayfa 156; Bihar-ül Envar, Cilt 53, Sayfa

86; Cilt 52, Sayfa. 36 ve 280)"

"Yeryüzüne dört kişi malik olmuştur. İkisi mümin, ikisi

kafirdir. Müminler, Hz. Zülkarneyn (as) ve Hz. Süleyman

(as), kafirler ise Nemrud ve Buhtunnasır'dır.

Beşinci olarak Ehl-i Beytimden birisi (Hz. Mehdi (as))

gelecek ve o da dünyaya malik olacaktır. (Kitab'ul Burhan

Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, s. 10)"

"Dedi ki: Ey Emirülmüminin! Bu Hz. Mehdi (as) kimdendir?

Buyurdu ki: Benî Haşim'dendir, Arapların yüce dağının

zirvesinden. O öyle bir denizdir ki ona giren kaybolur.

Kendisine sığınanlar için amandır, halk kinle dolduğunda

onları pâk (temiz) kılan mâdendir, ölüm nazil olduğunuda

korkmaz, ölüm ona vardığında sarsılmaz, mücadele

meydanından asla geri çekilmez. TECRÜBELİDİR,

GALİPTİR, MUZAFFERDİR, ARSLANDIR, SAĞLAMDIR,

KAVMİNİN DİREĞİDİR, CESURDUR, Allah'ın

ilim kılıcıdır, liderdir, herkesi etrafında toplar, yücelik ve

şerefin kaynağı olan evde büyümüştür, onun yüceliği en

asil yücelikten kaynaklanır. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i

Numani, Gaybet-i Numani, s. 251)"

"Peygamberlere dair olan kitaplarda ""Hz. Mehdi (as)'ın işi

zulüm ve kötülük değildir"" şeklinde işaret edilmiştir.

(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 47)"

"Andolsun, Biz zikirden (Tevrat'tan) sonra Zebur'da da: ""ŞÜPHESİZ

ARZ'A SALİH KULLARIM VARİSÇİ OLACAKTIR."" diye

yazdık. (Enbiya Suresi, 105) İmam Bakır ve Sadık'tan rivayet edilmektedir: ""Buradaki

(ayette bildirilen) ""SALİH KULLAR"", HZ. MEHDİ (AS)

VE ARKADAŞLARIDIR.""

(Hüseyin es-Şirazi, s. 113)"

"O (HZ. MEHDİ (AS)) ALEMLERE RAHMETTİR.

MUSA'NIN KEMALİ VE İSA'NIN DEĞERİ, EYYÜB'UN

SABRI ONDADIR... (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani,

Gaybet-i Numani, s. 69-70)"

"İmam Mehdi (as) İLİM SANDIĞININ KORUYUCUSUDUR,

TÜM PEYGAMBERLERİN (AS) İLİMLERİNİN

VARİSİDİR ve HER ŞEYDEN HABERDARDIR. (Biharül

Envar, Cilt 95, Sayfa 378; Cilt 102, Sayfa 67 ve 117; Mikyaal

al-Makaarem, Cilt 1, s. 49)"

"Ebu Basir der ki: İmam Ebu Abdullah aleyhisselam şöyle

buyurdu: ""Araplardan Kâim aleyissselam'la (HZ. MEHDİ

(AS)'LA) BİRLİKTE OLAN ÇOK AZ İNSAN OLACAKTIR.""...

Buyurdu ki: ""Halk mutlaka tasfiye olunacaktır.

Temizlenecek ve elekten geçirileceklerdir. Elekten birçok

halk elenecektir."" (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani,

Gaybet-i Numani, s. 239)

Fazl b. Şazan: Abdullah b. Sinan rivayet ediyor, İmam

Cafer Sadık buyurdu:

""Yataklarından (evlerinden) kaybolanlar üçyüzonüç kişidir,

Bedir ehlinin (Bedir savaşına katılan Müslümanların)

sayısı kadardır... onlar Kaim Mehdi'nin sahabeleridirler."""

"Bedir savaşındaki askerler gibi 313 kişinin kumandasını

elinde tutarak etrafa meydan okuyacak. Çünkü bu 313

kişi gece abid (çok ibadet eden kimse) gündüz kahraman

niteliğini taşımaktadırlar. (Kıyamet Alametleri, s. 169)

Hz. Ali (as) şöyle buyurur: ""... ALLAH HZ. MEHDİ

(AS)'IN YARDIMCILARINI KORUR, ONLARA NİŞANE

VE ALAMETLERLE YARDIMCI OLUR ve ONLARI

YERYÜZÜNÜN TÜM İNSANLARINA GALİP KILAR.

Böylece insanlar ister istemez hak dine girerler. O (HZ.

MEHDİ (AS)), YERYÜZÜNÜ ADALET, NUR VE APAÇIK

DELİLLERLE DOLDURACAKTIR. Bütün ülkeler

tümüyle ona itaat edecek ve onun karşısında boyun eğecektir.

Öyle ki tüm kafirler iman edecek ve tüm kötüler

salih kullar (kötü insanlar düzelip hidayet bulup samimi

Müslümanlar) olacaktır."" (İsbat-ul Hudat, c. 7, s. 49)"

"… Bilin ki oğlumun (HZ. MEHDİ (AS)'IN) GAYBETİ ÇOK

UZUN SÜRECEKTİR. ÖYLE Kİ İMANLARINI ALLAH'IN

KORUDUĞU KİMSELER DIŞINDA TÜM İNSANLAR BU

HUSUSTA ŞÜPHEYE DÜŞECEKTİR. (Bihar-ül Envar, c.51,

s.160; Isbat-ül Hüdat, c.6, s.427)"

"ONLARDAN, YALNIZCA 'ÜSTÜN VE GÜÇLÜ OLAN,'

ÖVÜLEN ALLAH'A İMAN ETTİKLERİNDEN DOLAYI

İNTİKAM ALIYORLARDI. (Büruc Suresi, 8)                   Buyurdu ki: ""Onları (Hz. Mehdi (a.s.)'yi ve talebelerini)

yeryüzünün kenarlarında ara. Onların yaşantıları sadedir,

evleri sırtlarındadır, eğer hazır olsalar tanınmazlar, eğer

KAYBOLSALAR ARANMAZLAR, HASTA OLSALAR

KİMSE ONLARIN ZİYARETİNE GELMEZ, eğer evlenmek

isteseler kimse onlara gelmez. Eğer ÖLSELER

CENAZELERİNE KİMSE KATILMAZ. Onlar mallarını

aralarında eşit olarak paylaşırlar ve birbirlerini kabirlerinde

ziyaret ederler, ayrı şehirlerde olsalar dahi istekleri hep

aynıdır."" (Gaybet-i Numani, sf 239)"

"Doğrusu onlar, hileli bir düzen planlayıp kuruyorlar;

Ben de bir düzen kurup hazırlıyorum.

Sen kafirlere bir mühlet ver, az bir süre tanı. (Tarık

Suresi, 15, 16, 17)"

"O (HZ. MEHDİ (AS)), YERYÜZÜNÜ ADALET, NUR VE

APAÇIK DELİLLERLE DOLDURACAKTIR. Bütün ülkeler

tümüyle ona itaat edecek ve onun karşısında boyun

eğecektir. Öyle ki tüm kafirler iman edecek ve tüm kötüler

salih kullar (kötü insanlar düzelip hidayet bulup samimi

Müslümanlar) olacaktır."" (İsbat-ul Hudat, c. 7, s. 49)"

"""... (Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) lütfu sayesinde) GECE

CAHİL, KORKAK VE CİMRİ OLAN KİŞİ SABAHA

BİLGİLİ, CESUR VE CÖMERT OLACAKTIR. (Allah'ın)

yardımı onun (Hz. Mehdi (as)'ın) önünde yürüyecektir…

Allah'ın elçisinin adımlarını izleyecektir ve hiç hata

yapmayacaktır; O ((Hz. Mehdi (as)) görmeden onu destekleyen

bir melek olacaktır, bezgini ayağa kaldıracak ve

zayıfa yardımcı olacaktır, eylemleri sözlerine göre olacaktır

ve sözleri amellerine göre olacaktır..."" (Al-Futuhatu'l

Makkiyah, s. 6)"

"Hz. Mehdi (as)'ın yardımcılarının bütün dünyayı birkaç

dakikada dolaşacak güçleri olacaktır. (Mikyal el-Mekarim,

Cilt:1, sayfa: 144)"

"İmam Sadık (as) şöyle buyurmuştur: (Hz. Mehdi (as)) Rükn

ve Makam arasında durur, yüksek sesle şöyle seslenir: ""Ey

benim temsilcilerim, özel dostlarım, ey BEN ZUHUR

ETMEDEN ALLAH'IN BANA YARDIM ETMESİ İÇİN

YERYÜZÜNDE HAZIRLADIĞI KİMSELER, itaat ederek

bana gelin."" Onlar YERYÜZÜNÜN DOĞU VEYA BATISINDA

MİHRAP VEYA YATAKLARINDA OLDUĞU

HALDE İMAM MEHDİ (AS)'IN SESİNİ İŞİTİRLER. Bu

bir tek ses onların HEPSİNİN KULAĞINA GİDER VE

HEPSİ ONA DOĞRU HAREKET EDERLER. ÇOK GEÇ-

MEDEN GÖZ AÇIP KAPATINCAYA KADAR HEPSİ

HUZURUNA VARIRLAR. Bu (azametli toplantı) Rükn ve

Makam arasında (Güneş doğmadan önce) gerçekleşecektir.""

(Bihar-ül Envar, C. 53, S. 7)"

"Esbağ bin Nebate der ki: Emirülmüminin Ali aleyhisselam

şöyle buyurdu: ""... Öyle ki sizden sadece gözdeki sürme

kadar veya yemekteki tuz kadar kalacaktır. Ve ben size

bir örnek vereceğim: Adamın birinin bir miktar buğdayı

vardır. Onu temizler ve bir eve koyar, uzun bir süre

sonra geri döndüğünde onun kurtlandığını görür, onu

tekrar ayıklar ve temizler sonra tekrar evin içine koyar.

Uzun bir süre sonra döndüğünde onun tekrar kurtlandığını

görür. Tekrar onu ayıklar ve temizler ve hep aynı işi

tekrarlar. SONUNDA KURTLARIN HİÇ ZARAR VEREMEDİĞİ

ÇOK AZ SAĞLAM BUĞDAY KALIR. İşte siz

de böylesiniz. SONUNDA İÇİNİZDE FİTNELERİN

ASLA ZARAR VEREMEDİĞİ ÇOK AZ BİR GRUP

KALACAKTIR."" (Aynı hadisi Ahmet bin Muhammed bin

Said de nakleder.) (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani,

Gaybet-i Numani, s. 246)"

"HANİ, MÜNAFIK OLANLAR VE KALPLERİNDE HASTALIK

BULUNANLAR: ""ALLAH VE RESULÜ, BİZE

BOŞ BİR ALDANIŞTAN BAŞKA BİR ŞEY VADETMEDİ""

DİYORLARDI. (AHZAB SURESİ, 12)                             … Ebu Basir'den:

İmam Caferi Sadık aleyhisselam ""'Suçlular çehrelerinden

tanınacak' (Muhammed Suresi, 30), ayeti hakkında şöyle

buyurdu: ALLAH ONLARI TANIR, LAKİN BU AYET

KAİM (HZ. MEHDİ (AS)) HAKKINDA NAZİL OLMUŞ-

TUR. HZ. MEHDİ (AS) ONLARI (MÜNAFIKLARI)

ÇEHRELERİNDEN TANIYACAK VE ASHABI İLE BİRLİKTE

ONLARI (MANEN) DARMADAĞIN EDECEK.""

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s.

283)"

"HİÇBİR ŞEY SENİ ONA BİAT ETMEKTEN (ONUN

TALEBESİ OLMAKTAN, ONA TABİ OLMAKTAN)

ALIKOYMASIN, SENİ ENGELLEYENLER HER

ZAMAN FİTNEYE SIĞINANLARDIR. EĞER KONUŞURLARSA

ŞERR KONUŞURLAR, eğer susarlarsa fasit

ve fasıktırlar. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-

i Numani, s. 252)"

"... Sonra MEDİNE ŞEHRİ SAKİNLERİYLE BERABER ÜÇ

DEFA SALLANACAK, BUNUN ÜZERİNE (MEDİNE'DE

BULUNAN) MÜNAFIK ERKEKLER VE KADINLARDAN

HİÇ KİMSE KALMAYIP HEPSİ ONUN YANINA GİDECEKLER

ve BÖYLECE DEMİRCİ KÖRÜĞÜNÜN DEMİ-

RİN KİRİNİ, PASINI GİDERİP ATTIĞI GİBİ MEDİ-

NE'DE PİSLİĞİ (YANİ HABİS İNSANLARI) DIŞINA

ATACAK VE O GÜNE KURTULUŞ GÜNÜ DENECEKTİR.

(Mace Cilt 10, s. 331-335)"

"Hz. Muaviye (ra)'dan rivayet edilmiştir: ""ÜMMETİMDEN

BİR TAİFE HERKES ÜZERİNE HAKİM OLMADIKÇA

KIYAMET KOPMAZ. ONLAR KENDİLERİNİ

TERK EDENLERE ALDIRMAZLAR VE KENDİLERİNE

YARDIM EDENE DE ALDIRMAZLAR. (Ramuz el-hadis,

476 (İbni Mace)

Hz. Cabir (ra)'dan rivayet edilmiştir: ""BU İŞ ONDAN

AYRILANLARA RAĞMEN MUZAFFER OLARAK

DEVAM EDECEKTİR. MUHALİFLERİN VE AYRILANLARIN

ONA ZARARI OLMAZ."" (Ramuz el-hadis 487)"

"Süleyman bin Bilâl der ki: İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam

babasından o da dedesinden nakleder ki Hz. Hüseyn

aleyhisselam şöyle buyurdu: Birgün adamın biri Emirülmüminin

Ali aleyhisselam'ın yanına gelerek: ""Ey Emirülmüminin!

Bize Mehdi'nizden bahseder misin? Diye arzedince

şöyle buyurdu: ""GİTMESİ GEREKENLER GİDİP

DE MÜMİNLER AZALDIĞINDA VE FİTNECİLER GİTTİĞİNDE

İŞTE ORADA (YANİ UZAK BİR YERDE

ZUHUR EDECEKTİR.)"" (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i

Numani, Gaybet-i Numani, Sf 250)"

"O (Hz. Mehdi (as)) bir süre onlardan uzaklaşacak, böylece

dalalet ehli ayrılacaktır. Öyle ki cahil şöyle diyecek:

""Allah'a ulaşmak konusunda al-i Muhammed'e (Peygamberimiz

(sav)'in soyundan birine)) ihtiyaç yoktur."" (Gaybet-

i Numani, s. 161)"

"ÜMMETİMDEN BAŞI SARIKLI YETMİŞ BİN ALİM KİŞİ,

DECCALE TABİ OLACAKLAR. (İmam Ahmed Bin Hanbel,

Müsned, sf. 796)"

"İnsanlar, balarılarının beyleri etrafından toplanması gibi,

Hz. Mehdi (as)'ın çevresinde toplanırlar. DAHA ÖNCE

ZULÜMLE DOLU OLAN DÜNYAYI, O ADALETLE

DOLDURUR. ADALETİ O DENLİ OLUR Kİ, UYKUDA

OLAN BİR KİMSE DAHİ UYANDIRILMAZ VE BİR

DAMLA KAN BİLE AKITILMAZ. DÜNYA, ADETA

ASR-I SAADET DEVRİNE GERİ DÖNER. (El-Kavlu'l

Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 29)"

"İmam Müslüm'in Ebu Hureyre'den (r.a.) rivayet ettiği hadis-i

şerifte Peygamber (sav) birgün sahabelerine hitaben:

… Bu mücahitler o beldeye gelip konakladıkları zaman

silahla harp etmezler, ok da atmazlar. La ilahe illallahu

ekber diyerek tekbir getirirler. Bu tekbir üzerine şehrin

iki tarafındaki surlardan biri düşer. Sonra ikinci defa tekbir

getirirler. Akabinde şehrin öbür tarafı da düşer. Sonra

üçüncü kez tekbir getirecekler. Bunun üzerine İslam

ordusu için surlardan gedikler açılacak, onlar da hemen

buralardan şehre girerek fethedecekler. (İmam Şarani,

Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 445-446)"

"Mikdad b. Esved şöyle der:

Resulullah (sav)'in ""Yeryüzünde İslam dininin girmediği

toprak, çamurdan yapılmış bir ev ve (çölde) bir çadır

kalmaz."" buyurduğunu duydum. (Mecma-ul Beyan, Tevbe

suresinin 33. ayetinin tefsirinde.)"

"Kaim (Hz. Mehdi (as)) daha sonra sizin içinizde gerçeklerle

çıkacak; Size gerçekleri getirecek ve deliller ile

hareket edecek... (El-Sahife El-Mehdiye'den Seçme Dualar,

Seyyid Murtaza Müçtehidi Sistani, s. 65, Al-Bihar 51: 131)"

"Şeyh Tusi'nin Gaybet'i: ""Hz. Mehdi (as)'ın hakimiyeti (otoritesi)

Allah'ın tüm yarattıkları hakkındaki delillerindedir;

bunlar öyle çoktur ki, onun (Hz. Mehdi (as)'ın) delilleri

bütün insanlar üzerinde galip gelecek (etkili olacak, hakim

olacak) ve kimsenin ona karşı getirecek bir gerekçesi

(nedeni) olmayacaktır."" (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt

51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi,

İran-Kum, 2003, s. 70)"

"İmam Muhammed Bakır (as) da buyurmuştur ki: ""Kaimimiz

(HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM EDİNCE kulların başına elini

sürecek ve onların dağınık fikirlerini bir yere toplayacaktır.

Onları bir hedefe doğru yöneltecek ve ONLARDA BEĞENİLMİŞ

AHLAKI KEMAL HADDİNE ULAŞTIRACAKTIR.""

(Bihar-ul Envar, c. 52, s. 336)"

"Hz. Ali b. Ebi Talib (as) da şöyle buyuruyor: ""Kâimimiz

(Hz. Mehdi (as)) kıyam edince İNSANLARIN KALBİNDEKİ

DÜŞMANLIK VE İHTİLAF SEBEPLERİNİ KÖKTEN

KAZIYACAKTIR. Böylece genel bir asayiş ve emniyet

meydana gelecektir."" (Bihar-ul Envar, c. 52, s. 336)"

"ALLAHPERESTLİK NEFSPERESTLİĞE ÇEVRİLDİKTEN

SONRA HZ. MEHDİ (AS) GELECEK VE NEFSPERESTLİĞİ

ALLAHPERESTLİĞE ÇEVİRECEK; KURAN, GÖRÜŞ

VE DÜŞÜNCELERE UYDURULDUKTAN SONRA HZ.

MEHDİ (AS) GELİP GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİ

KURAN'A UYDURACAK... (Nehc-ül Belağa, Feyz'ül İslam

baskısı, s. 424, 425)"

"Nechül Belağa'dan. İnananların Efendisi (sav) dedi ki:

""Onlar yanlış yolları izleyerek ve yol gösterici gelenekleri

terk ederek sağa ve sola gittiler... Ey insanlar, bu her

vaadin gerçekleşeceği ve bilmediğiniz kişinin (HZ.

MEHDİ (AS)) GELİŞİNİN YAKLAŞTIĞI ZAMANDIR.

Dikkat edin, o zaman aramızdan çıkmış olan (HZ.

MEHDİ (AS)), BU EN ZOR ZAMANLARDA AYDINLIK

BİR IŞIKLA ONLARI AŞACAK..."" (Kitab-ül Gaybet, Biharul

Envar, c. 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed

Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 186)"

"Ebu'l Hicaf da Peygamberin (sav) üç defa şöyle buyurduğunu

rivayet etmektedir. ""... (HZ. MEHDİ (AS)) KULLARIN

KALBİNE ALLAH'A KULLUĞU YERLEŞTİRECEKTİR.""

(Bihar-ul Envar, c. 51, s. 74)"

"Ebu Basir şöyle der, İmam Muhammed Bakır veya İmam

Caferi Sadık aleyhisselam'dan naklen: ""ONA (HZ.

MEHDİ (AS)'A) İMAMETİ VEREN, ONA İLİM VE

KİTAPLAR VERECEK VE ONU KENDİ BAŞINA

BIRAKMAYACAK."" (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani,

Gaybet-i Numani, s. 387)"

"Ebu Basir şöyle diyor: İmam Cafer Sadık (as)'a ""Ey Resulullah'ın

evladı! Siz Ehl-i Beyt'in Kâimi kimdir?"" diye sorduğumda

şöyle cevap verdi: ... Hz. Mehdi (as) dünyayı

fethedecek, İsa b. Meryem (as) nazil olarak onun arkasında

namaz kılacaktır. O ZAMAN YERYÜZÜ ALLAH'IN

NURUYLA AYDINLANACAK, ALLAH'TAN BAŞKASINA

İBADET EDİLEN HER YER, ALLAH'A İBADET

EDİLEN YERLER HALİNE GELECEK; MÜŞRİKLER

İSTEMESE DE, DİN O GÜN SADECE ALLAH'IN DİNİ

OLACAKTIR."" (Bihar-ul Envar, c. 51, s. 146)"

"RESULULLAH'IN (S.A.A) HER YAPTIĞINI O DA (HZ.

MEHDİ (AS) DA) YAPACAKTIR; RESULULLAH (SAV)

CAHİLİYET TEMELLERİNİ YIKTIĞI GİBİ O DA (HZ.

MEHDİ (AS) DA) ÖNCEKİ TEMELLERİ YIKACAKTIR.

O (HZ. MEHDİ (A.S.)), İslam 'ı yeniden baştan alacaktır.

(Mikyalu'l Mekarim, c.1, s.57)"

"İkmal-i Din:

Muhammed İbn-i Sinan'dan, Emir İbn-i Şamir'den,

Cebir'den, Ebu Cafir (as)'dan rivayet edilmiştir:

""YÜCE ALLAH'IN KİTABI HAKKINDAKİ BİLGİSİ VE

O'NUN ELÇİSİNİN (SAV) SÜNNETİ MEHDİMİZ

(AS)'IN KALBİNDE BİR BİTKİNİN EN GÜZEL ŞEKİLDE

BÜYÜYÜP YETİŞMESİ GİBİ GELİŞİR."" (Kitab-ül

Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, derleyen:

Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 72)"

"Hz. Peygamber (sav) en başta İslam'ı nasıl ayakta tuttuysa,

Hz. Mehdi (as) da en sonunda aynı şekilde İslam'ı ayakta

tutacaktır.

(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)

... Dini, Peygamber (sav)'in zamanında olduğu gibi aynen

uygulayacak. Yeryüzünde mezhepleri kaldıracak. Halis hakiki

dinden başka hiçbir mezhep kalmayacak.

(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri,

s.186-187)

Hz. Mehdi (as) hiçbir bidatı bırakmayacak.

(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 43)

Hz. Mehdi (as) kaldırmadık bidat bırakmayacaktır. Ahir

zamanda aynı Peygamber (sav) gibi dinin icablarını yerine

getirecektir.""

(Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri,

s. 163)"

"İmam Mehdi (as)'ın lütfu ile insanların idrakı mükemmelleştirilecek

ve ahlakları bütünlüğe erişecektir. (Bihar-ül

Envar, Cilt 52, s. 328 & 336)

(Hz. Mehdi (as) döneminde) Kalpler ihtiyaçsızlık ve kendine

yeterlilikle dolacaktır. (Bihar-ül Envar, Cilt 52, s. 337;

İküd'dürer, Sayfa 169; Musnad)

(Hz. Mehdi (as) döneminde) Fiyaka ve gösteriş sona erecek

ve güvenilirlik mutat hale gelecektir. (İküd'dürer, s. 159)

(Hz. Mehdi (as) döneminde) Yaşlılar gençlere karşı yardımsever

ve şefkatli iken gençler yaşlılara karşı saygılı

olacaktır. (Bihar-ül Envar, Cilt 52, s. 385)"

"Hz. İmam Bâkır (as) şöyle buyuruyor: ""Kâim'imiz (Hz.

Mehdi (as)) kıyam edince ALLAH KULLARININ BAŞINA

MERHAMET ELİNİ SÜRECEK, DİKKATLERİNİ

TOPLAYACAK VE AKILLARINI KAMİL KILACAKTIR.""

(Bihar-ul Envar, c. 52, s. 328)"

"Abdullah bin Atâ der ki: İmam Ebu Cafer-i Bakır aleyhisselam'a

şöyle arzettim: ""BİZE KAİM ALEYHİSSELAM'DAN

(HZ. MEHDİ (AS)'DAN) HABER VER...""

BUYURDU Kİ: ""RESULULLAH'IN (SAV) YOLUNU

İZLEYECEK; ÖNCEKİ ŞEYLERİ İPTAL EDİP YENİ ŞEYLERLE

GELECEK."" (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani,

Gaybet-i Numani s. 216)"

"Naim Ebu Said'den tahric etti, dedi Resulullah (sav)

buyurur: İsa b. Meryem'in arkasında namaz kılacağı

kişi bizdendir (HZ. MEHDİ (AS)'DIR). (Kitabül Burhan

fi Alametil Mehdiyyil Muntazar, s. 78)

İbni Ebi Şeybe, Musannef'inde, İbni Şirin'den tahric etti.

Dedi ki: Hz. Mehdi (as) bu ümmettendir ve Hz. İsa (as)'a

imam olacaktır. (Kitabül Burhan fi Alametil Mehdiyyil

Muntazar, s. 79)

Nuaym b. Hammad, Abdullah b. Amr'dan tahric etti.

Dedi ki: Hz. Mehdi (as), İsa İbni Meryem'in üzerine ineceği

ve arkasında namaz kılacağı kimsedir. (Kitabül Burhan

fi Alametil Mehdiyyil Muntazar, s. 79)

Buhari ve Müslim, Ebu Hureyre'den tahric etti. Buyurdu:

Meryem oğlu İsa (as) aranıza indiğinde ve imamınız sizden

(HZ. MEHDİ (AS)) olduğunda, bakalım ne yapar

sınız? (Kitabül Burhan fi Alametil Mehdiyyil Muntazar, s.79)"

"Abdullah bin Zamre, İbn-i Mâti-i Himyeri (Kâ'b-ul

Ahbar)'den nakleder ki şöyle dedi: ""... Kıyam edecek

(Kâim) olan Hz. Mehdi (as), Ali'nin soyundandır. O (Hz.

Mehdi (as)) bu yeryüzünü, yeryüzünden başka bir hale

getirecektir. Kâim (Hz. Mehdi (as)), Ali'nin neslindendir.

(Seyyittir) HAYIRDA, GÖRÜNÜŞTE VE AHLAKTA EN

ÇOK HZ. İSA (AS)'A BENZEYEN ODUR (HZ. MEHDİ

(AS)'DIR). Allah peygamberlere verdiği (azameti) ona da

verecektir. Ona faziletler ve ziynet verecektir..."" (Şeyh

Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 169)"

"Resulullah (sav) Efendimiz Saadetle şöyle buyurmuşlardır:

""Daima ümmetimden bir cemaat kıyamet'e kadar hakkı yükseltmek

için fikri mücadele yapacak, MERYEM OĞLU İSA

(AS) YERYÜZÜNE İNECEK. EMİRLERİ (HZ. MEHDİ (AS)),

ONA (HZ. İSA (A.S.)'A) ""BİZE NAMAZ KILDIR"" DEDİKLERİ

ZAMAN, HAYIR DİYECEK ... VE ""İMAM-I MEHDİ'Yİ""

İMAMETE GEÇİRİR"" (Sahih-i Müslim, c. 1, s. 209)"

"HZ. MEHDİ (AS) YETİM OLACAKTIR. (Şeyh Muhammed

b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 176)"

"Ebu Said Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet

ediyor: ""Ahir zamanda sultanlar tarafından ümmetime şiddetli

bir bela gelecektir. Öyle bir bela ki, ondan daha şiddetlisi

duyulmamıştır. Öyleki, geniş yeryüzü onlara dar gelecek

ve zulümle dolacaktır. MÜMİNLER BU ZULÜMDEN KURTULMAK

İÇİN BİR SIĞINAK VE BİR KURTARICI

BULAMAYACAKLAR..."" (El-Beyan, s. 72, Es-Sevaik-ul Muhrika,

s. 161, Yenabi-ul Mevedde, c. 2, s. 177)"

"İnsanlar nihayet Hz. Mehdi (as)'a gelirler ve Rükun ile

Makam arasında, kendisi istemediği halde ona biat edeler.

""Eğer kabul etmezsen, boynunu vururuz"" derler. Yer

ve gök ehli ondan razı olur. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki,

Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Kahraman Neşriyat, s. 31)"

"Halifenin ölümü anında ihtilaf olur. Medine halkından

bir kişi koşarak Mekke'ye çıkar. Mekke halkından bir

grup onu (Hz. Mehdi (as)'ı), istememesine rağmen

(bulunduğu yerden) çıkarırlar. Hacer-i Esved'le Makamı

İbrahim arasında ona (Hz. Mehdi (as)'a) biat ederler.

(Sünen-i Ebu Davud, 5/94; El-Kavlu'l Muhtasa Fi Alamatil

Mehdiyy-il Muntazar, s. 20)"

"Hz. Fatima'nın soyundan gelen Hz. Mehdi (as), Mekke'de

meydana çıkarılır ve istemediği halde kendisine biat

edilir.(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman,

s. 52, 53)

SAHİPLERİ (HZ. MEHDİ) ÇEKİNİR VE NETİCEDE

İSTEMEDİĞİ HALDE Ehli Bedir sayısınca insan ona,

biat eder.

(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 34)"

"Naim ve Ebu Naim, Ebu Said'den tahric etti, O dedi Resulullah

(sav) buyurdu: ""Zamanın İNKİTAA UĞRADIĞI

(SİSTEMLERİN DEĞİŞTİĞİ) BİR DÖNEMDE, Mehdi

denen bir zat gelecek ve ihsanı bol ve güzel olacaktır."" (Ali

Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden

Hadisler, Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, s. 14)"

"Şeyh Tusi'nin Gaybet'i: ""Sonra Hz. Mehdi (as)'ın yükselişi

olacak... ALLAH ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) VASITASIYLA

YALANLARI ORTADAN KALDIRACAKTIR.

ONUN (HZ. MEHDİ (AS)) VASITASIYLA, ŞİDDETİ

ORTADAN KALDIRACAKTIR. O (Hz. Mehdi (as)) boyunlarınızdaki

esaret ayıbını kaldıracaktır."" (Kitab-ül Gaybet,

[Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed

Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 132)"

"HZ. MEHDİ (AS)'IN HÜKÜMRANLIĞI ZAMANINDA

ZALİMLERİN VE MÜSTEKBİRLERİN HÜKÜMRANLIĞI,

MÜNAFIKLARIN VE HAİNLERİN SİYASİ NÜFUZU

NABUD (YOK) OLACAKTIR (SON BULACAKTIR). (El-

Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 252)"

"Amr ibn al-as rivayet etmiştir: ""Peygamber Efendimiz şöyle

buyurmuştur: 'BEN BU ÜMMETİN İLKİYİM. HZ. MEHDİ

(AS) BU ÜMMETİN ORTASINDA. HZ. İSA (AS) İSE

SONUNDADIR. ARAMIZDA İSE SAHTEKAR YAŞLI BİR

ADAM VARDIR."" (Bihar ül Envar, 51. cilt, Kitab ul Gaybet,

Allame Muhammed Bakır El-Meclisi, sf. 132)"

"Hz. Mehdi (as) mutedil ahlaklı, iyi yaratılışlıdır... ONUN

ATI, KARANLIKLARDA ON DÖRTLÜK AY GİBİ PARLAR.

O (HZ. MEHDİ (AS)), EN HAYIRLI TOPLULUĞUN

ÖNÜNDE GİDER. Onlar Allah'ın dinine sarılmış;

onunla Allah'a yaklaşmaya çalışırlar... (Şeyh Muhammed b.

İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 171)"

"Nuaym, Selman b. İsa'dan tahric etti, o dedi: ""Duyduğuma

göre, Hz. Mehdi (as)'ın elinde (zamanında) sekine bulunan

tabut Taberiye gölünden çıkarılır ve Beyt-ül Makdis'de

O'nun önüne getirilir. Museviler bunu görünce,

pek azı hariç, çoğu Müslüman olurlar."" (Celaleddin Suyuti'nin

Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Hz. Mehdisi'nin Alametleri,

(Kitabül Burhan fi Alametil Hz. Mehdiyyil Muntazar),

s. 23, Tercüme: Müşerref Gözcü - Kahraman Neşriyat)"

"Herkesin AZ KAZANÇTAN yakınması... (Kıyamet Alametleri,

s. 146)

İŞLERİN KESAD GİTMESİ. Herkes ""SATAMIYORUM,

ALAMIYORUM, KAZANAMIYORUM!"" diye yakınacak.

(Kıyamet Alametleri, s. 152)"

"MEHDİ'NİN BAYRAĞINDA BİAT ALLAH İÇİNDİR

YAZILIDIR. (Ali bin Hüsamettin el Muttaki, Celalettin Suyuti'nin

Tasnifinden Hadisler- Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri,

Kahraman Neşriyat, s. 65)

Şüphesiz SANA BİAT EDENLER, ancak ALLAH'A

BİAT ETMİŞLERDİR... (Fetih Suresi, 10)"

"Ey Ehl-i Beyt! Mehdi bizdendir. Aziz ve celil olan ALLAH

ONU BİR GECEDE ISLAH VE İRŞAD EDECEK (doğru

yolu gösterecek). (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri,

s. 437)

... Artık elbette O, DOSDOĞRU OLAN BİR YOLA İLETİLMİŞTİR.

(Al-i İmran Suresi, 101)"

"Mehdi'nin efdaliyeti (fazileti ve üstünlüğü), bütün kederlere

ve şiddetli fitnelere GÖSTERDİĞİ AZAMİ SABIR

cihetiyledir... (Tılsımlar Mecmuası, s. 212. İs'afür Rağıbin'den

naklen. Mehdi ve Deccal, Şaban Döğen, s. 154)

Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı; onlara, yardımımız

gelinceye kadar YALANLANDIKLARI VE EZİ-

YETE UĞRATILDIKLARI ŞEYE SABRETTİLER. ....

(En'am Suresi, 34)"

"ONUN KUMANDANLARI, İNSANLARIN EN HAYIRLISIDIR.

(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar,

s. 47)"

"Nihayet Allah yolunda hiçbir KINAYANIN KINAMASINDAN

KORKMAYAN seçkin Müslümanlar onlarla

mücadele edecekler. (Sünen-i İbn-i Mace, 10/359)

Allah yolunda mücadele eden ve KINAYICININ KINAMASINDAN

KORKMAYAN bir topluluk getirir.

(Maide Suresi, 54)"

"ALLAH, İÇİNİZDEN İMAN EDENLERE VE SALİH

AMELLERDE BULUNANLARA VA'DETMİŞTİR: HİÇ

ŞÜPHESİZ ONLARDAN ÖNCEKİLERİ NASIL 'GÜÇ

VE İKTİDAR SAHİBİ' KILDIYSA, ONLARI DA YERYÜZÜNDE

'GÜÇ VE İKTİDAR SAHİBİ' KILACAK,

KENDİLERİ İÇİN SEÇİP BEĞENDİĞİ DİNLERİNİ

KENDİLERİNE YERLEŞİK KILIP SAĞLAMLAŞTIRACAK

VE ONLARI KORKULARINDAN SONRA

GÜVENLİĞE ÇEVİRECEKTİR. ONLAR, YALNIZCA

BANA İBADET EDERLER VE BANA HİÇ BİR ŞEYİ

ORTAK KOŞMAZLAR. KİM BUNDAN SONRA

İNKAR EDERSE, İŞTE ONLAR FASIKTIR.

(Nur Suresi, 55)

Ali bin Hasan kanalıyla Ayyasi tarafından rivayet edildi:

Onun yanında bu ayet-i kerime okundu: Onlar Allah'a

yemin olsun ki bizim ehli beytin sevenlerindendir.

ALLAH BİZDEN BİR ŞAHSIN (HZ. MEHDİ (AS)'IN)

ELİYLE ONLARA (BUNU) YAPTIRIR. O ŞAHIS İSE BU

ÜMMETİN MEHDİSİDİR.

(Mecmau'l beyan fi tefsiri'l-Kuran Ebu Ali Eminuddin Fazl,

Hasan b. Fazl Tabersi 1986, c:4, sf. 832)"

"""ANDOLSUN BİZ ZİKİR'DEN (BÜTÜN SEMAVİ

KİTAPLAR VEYA TEVRAT) SONRA ZEBUR'DA DA

'HİÇ ŞÜPHESİZ, SALİH KULLARIM YERYÜZÜNE

MİRASÇI OLACAKLARDIR' DİYE YAZDIK."" (Enbiya

Suresi, 105)

İMAM MUHAMMED BÂKIR (A.S) BU AYETLE İLGİLİ

OLARAK ŞÖYLE BUYURMUŞTUR: ""BUNLAR, AHİR

ZAMANDA ZUHUR EDECEK OLAN HZ. MEHDİ

(AS)'IN ASHABIDIR.""

( Mecma-ul Beyan Tefsiri.)"

"AMA HÜCCET (HZ. MEHDİ (AS)) HALKI TANIR,

HALK İSE ONU (HZ. MEHDİ (AS)'I) TANIYAMAZ.

TIPKI YUSUF GİBİ. YUSUF HALKI TANIDIĞI

HALDE ONLAR YUSUF'U İNKAR EDERLERDİ.

SONRA HZ. ALİ ŞU AYETİ OKUDU: ""KULLARA

YAZIKLAR OLSUN, RESUL ONLARA GELDİKÇE

ONUNLA ALAY EDİYORLARDI."" (Şeyh Muhammed b.

İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 162)"

"ANDOLSUN, BİZ ZİKİRDEN (TEVRAT'TAN) SONRA

ZEBUR'DA DA: ""ŞÜPHESİZ ARZ'A SALİH KULLARIM

VARİSÇİ OLACAKTIR."" diye yazdık. İmam Bakır ve

Sadık'tan rivayet edilmektedir: ""Buradaki (ayette bildirilen)

""SALİH KULLAR"", HZ. MEHDİ (A.S) VE ARKADAŞLARIDIR.""

(Hüseyin es-Şirazi, sf. 113)"

"• İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu:

• Kaim'in (Hz. Mehdi (as)'ın) kıyamından önce belirtiler

vardır: ""Yüce Allah tarafından mümin kullarına belalar

gelecektir. Bu belirtiler nelerdir? Diye arzettim.

• Buyurdu ki: O, ALLAH AZZE VE CELLE'NİN ŞU

BUYRUĞUDUR. ""SİZLERİ KORKU, AÇLIK, MAL,

CAN VE MAHSULLERİN EKSİLMESİ İLE MUTLAKA

İMTİHAN EDECEĞİZ. VE SABREDENLERİ MÜJDELE.""

• Buyuruyor ki: Siz müminleri mutlaka imtihan edeceğiz.

Korku ile yani saltanatlarının sonlarına doğru filanca

oğullarının hükümeti ile korkutacağız. Ve açlıkla,

yani mahsullerin pahalılığı ile. Malların azalması yani,

ticaretlerin kesat olması ve faziletinin azalması. Canlar

(ın azalması) yani, hızlı ve ani ölümler. Mahsuller(in

azalması) yani, çiftçiliğin azalması ve meyvelerin bereketinin

azalması. SABREDENLERİ MÜJDELE YANİ,

İŞTE O ZAMAN KAİM (HZ. MEHDİ (AS)) ALEYHİSSELAM'IN

ZUHURU İLE (ONLARI MÜJDELE Sonra bana

buyurdu ki: Ey Muhammed! Bu onun te'vilidir. (asıl mana

ve yorumu budur). Allah azze ve celle buyuruyor ki:

""Onun tevilini sadece Allah ve ilimde derin olanlar bilirler.""

532"

"(Çünkü o gün) Suçlu-günahkarlar, simalarından tanınır da alınlarından

ve ayaklarından yakalanırlar. (Rahman Suresi, 41)     …Ebu Basir'den:

İmam Caferi Sadık aleyhisselam ""SUÇLULAR ÇEHRELERİNDEN

TANINACAK ayeti hakkında şöyle buyurdu:

ALLAH ONLARI TANIR, LAKİN BU AYET KAİM (HZ.

MEHDİ (AS)) HAKKINDA NAZİL OLMUŞTUR. (HZ.

MEHDİ (AS)) ONLARI ÇEHRELERİNDEN TANIYACAK

VE ASHABI İLE BİRLİKTE ONLARI FİKREN

DARMADAĞIN EDECEK."

"Sizi geceleyin vefat ettiren (yeteveffakum) ve gündüzün

""güç yetirip etkilemekte olduklarınızı"" bilen, sonra adı

konulmuş ecel doluncaya kadar onda sizi dirilten O'dur...

(Enam Suresi, 60)"

"Ey iman edenler, müşrikler ancak bir pisliktirler; öyleyse

bu yıllarından sonra artık Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar...

(Tevbe Suresi, 28)"

"… Abd-i Hayr'dan:

Emirülmüminin Ali bin Ebi Tâlib aleyhisselam'ın şöyle

buyurduğunu duydum: ""Resulullah (sallallahu aleyhi ve

alih) bana şöyle buyurdu:

... ""(HZ. MEHDİ (AS)'IN) İsmi, benim ismimdir, YERYÜ-

ZÜ ZULÜM VE CEFA İLE DOLUNCA ÇIKACAK VE

ONU ADALET VE EŞİTLİKLE DOLDURACAKTIR.""

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 97-

98)"

"İshak bin Galip den: İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam Hz.

Mehdi (as)'ın hal ve vasıflarını anlatan bir hutbesinde

şöyle buyuruyordu:

GENİŞ NURU, YAYGIN ŞİFASI İLE AÇIK, HAK VE

AŞİKAR BİR BEYANLA ADALETİ UYGULAR. (Şeyh

Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 267)"

"İmam Zeynelabidin aleyhisselam'ın torunu Ali bin Ömer

der ki: İmam Ebu Abdullah, Cafer-ı Sadık aleyhisselam

şöyle buyurdu:

""BENİM EVLATLARIMDAN OLAN KÂİM (HZ.

MEHDİ (AS))... YER YÜZÜNÜ ZULÜM VE CEFA İLE

DOLDUĞU GİBİ, ADALET VE EŞİTLİKLE DOLDURACAKTIR.""

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i

Numani, s. 217)"

"HZ. MEHDİ (AS) ADALET ÖLÇÜ VE TERAZİSİNİ

HALKIN ARASINDA BIRAKACAK VE BÖYLECE

KİMSE, BAŞKA BİRİNE ZULÜM EDEMEYECEK. (El-

Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 280, 283, 284)"

"Savaş (erbabı) da ağırlıklarını (silah ve malzemelerini)

bırakacak. (Sünen-i İbn Mace, 10/334)

Kap su ile dolduğu gibi yeryüzü barışla dolacaktır. Hiçbir

kimse arasında bir düşmanlık kalmayacaktır. Ve

bütün düşmanlıklar, boğuşmalar, hasetleşmeler muhakkak

kaybolup gidecektir. (Sahih-i Müslim, 1/136)

Harp (erbabı) ağırlıklarını (yani silah ve saireyi) bırakır.

(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 496)"

"Hz. Mehdi (as) malı halklar arasında eşit olarak dağıtacak

ve tüm sınıf farklılıklarını ortadan kaldıracak. (Bihar-ül

Envar, cilt: 51, s. 78 ve 88)"

"Doğudan bir yıldız doğar ve ayın ışık verdiği gibi ışık verir. Daha sonra iki ucu neredeyse birleşinceye kadar sarkar.Gökte bir renk oluşur ve ışık her iki ufkuna da yayılır.


(Nuaym Bin Hammad, Kitab-ül Fiten, Mehdi ve Ahir zaman Bölümü)"

Eğer dünyadan bir gün bile kalsa, Allah, O (Hz. Mehdi) idareyi ele alıncaya kadar o günü uzatırdı.(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf.10)

"HZ. MEHDİ GÜZEL VE NURLUDUR

O (Mehdi) güzel bir delikanlıdır, güzel yüzlüdür. Yüzünün nuru başına ve saçlarının siyahına kadar yükselir.

(Mehdilik ve İmamiye, sf. 153 /İkdüd Dürer’den)"

"Mehdi Hazretleri zuhur ettiği zaman, O'na en çok buğz eden ve karşı gelen, imansız imamlarla - türemeleri olacak... İmanları yok çünkü, imamları var, imanları yok! 

işte Mehdi Hazretleri o zamanki fukaha ile, o zamanki imansız imamlarla da çarpışacak...

Ve biz şimdidne O'nu tarif ediyoruz. Nasibi olan bu hakiki imamı görür. Çıktığı zaman tereddütsüz biat edin.


(Hatem-i Veli Ömer Öngüt -Kıyamet Alâmetleri sayfa : 16-17)"

İsmail hakkı Bursevî -kuddise sırruh- Hazretleri "Tuhfe-i Aliyye" isimli eserinin "Beklenen Mehdi Hakkında" adlı bölümünde Mehdi Hazretlerinin Hazret-i Ali -kerremellahu veche- ve Hatem-i Veli'nin ruhaniyeti ile icraat yapacağını beyan buyurmaktadır.  

"Zamanın imamına bey'at etmeden ölen kişi, cahiliye ölümü üzerine ölür."

"Her kim, imama itaatten bir el kadar ayrılırsa, Kıyamet gününde Allah Teala (cc)'ya ameli hususunda, lehinde hiçbir hücceti olmayarak kavuşacaktır. Her kim de boynunda bey'at olmadığı halde ölürse, cahiliye ölümü ile ölmüş gibi olur."(Sahih-i Müslim, 1851.)

bana Ahmed b. Muhammed b. Yahya el-Attar anlattı, dedi ki: babam bana Muhammed b. Abdulcebbar’dan, o Ebu Ahmed Muhammed b. Ziyad el-Ezdi’den, o Eban b. Osman’dan, o Sabit b. Dinar’dan, o Abidlerin Seyyidi Ali b. Hüseyin (imam Seccad a.s)‘dan, o Şehidlerin Seyyidi Hüseyin b. Ali (imam Hüseyin a.s)‘dan, o da Vasilerin Seyyidi Ali b. Ebu Talib a.s’dan alattı, dedi ki: Rasulullah s.a.a dedi ki: “benden sonra imamlar 12’dir, onların ilki sensin ya Ali ve sonuncuları da Kaim’dir ki, Allah Teala onun eliyle yeryüzünün doğusunu ve batısını fethedecektir.”

ashabımızdan bir gurubu bana Cafer b. Muhammed’den, o ibni Faddal’dan, o da Reyyan b. Salt’dan anlattı, dedi ki:  Ebul Hasan er-Rıza (imam Ali er-Rıza a.s)’ın Kaim ile ilgili olarak sorulan bir soruya cevap verirken, şöyle dediğini duydum: «Onun cismi görülmez ve ismi de zikredilmez.»

Resulullah vedâ haccında şöyle buyurdu: “On iki halife oldukça bu din, düşmanlarına karşı hep muzaffer olacak ve hiçbir muhalif ve münafık ona zarar veremeyecektir.”

 4- Hz. İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki: “Kaim (Hz. Mehdi) için iki gaybet vardır, biri kısa müddetli, diğeri ise uzun müddetli. Birinci gaybette, özel takipçilerinden başka hiç kimse onun yerini bilmeyecek, ikinci gaybette ise hususi dostlarından başka hiç kimse onun yerini bilmeyecektir.” [4]

  6- Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Mehdi (a.s) benim soyumdandır; ismi benim ismim ve künyesi benim künyem, şekli benim şeklim, sünnet ve tavrı benim sünnet ve tavrımdır, halkı benim şeriatım ve dinime teşvik ve Rabbimin kitabına davet eder. Ona itaat eden bana itaat etmiştir ve ona muhalefet eden bana muhalefet etmiştir, onun gaybetini inkâr eden beni inkâr etmiştir.” [6]

"2- Ahmed bin Hanbel, “Müsned” c. 5, s. 87 ve 88:


Resulullah vedâ haccında şöyle buyurdu: “ Oniki halife oldukça bu din, düşmanlarına karşı hep muzaffer olacak ve hiçbir muhalif ve münafık ona zarar veremeyecektir .”"

"3- Taberâni “Mucem-i Kebîr” s. 94:


Câbir bin Semure şöyle dedi: Babamla birlikte Peygamberin yanında idim. Buyurdu ki: “Bu ümmetin oniki hakimi olacak ki başkalarının onları yalnız bırakmaları onlara zarar vermeyecektir.” Sonra Resulullah yavaşça bir şeyler söyledi ama ben duymadım. Babama:”Resulullah ne söyledi?” diye sordum. Dedi ki: Şöyle buyurdu: “Hepsi Kureyş’tendir.”"

"Ebu Naim, Ebu İmame'den rivayet etmiştir;


Peygamberimiz; ""Sizinle Rumlar arasında dört barış vardır. 4.sü Herak halkından birisi tarafından yapılacak ve 7 yıl devam edecek."" dedi.


Sahabeden birisi ""Ya Resulullah! O gün insanların önderi kim?"" diye sordu.


Peygamberimiz ""Benim neslimden olan 40 yaşındaki Mehdi'dir. Yüzü gökyüzünde parlayan yıldız gibidir. Sağ yanağında "

"Allah’a hamt, resulü / elçisi Hz. Muhammed’e ve onun evlatlarına ehli beytine selam olsun. Rabbim bizleri de evladı resule dâhil edip onlardan asla ayırmasın.

Kuranı kerimde,“…De ki ben bu tebliğime karşılık sizden yakın akrabamı / ehli beytimi sevmeniz dışında bir şey istemiyorum…” (Şura-23)"

"1-... Hasan Basri’dan:


Cebrâil Resulullah’a (sallallahu aleyhi ve âlih) nazil olarak şöyle dedi:


“Ey Muhammed! Doğrusu yüce Allah kızın Fatımâ’yı kardeşin Ali ile evlendirmeni emrediyor.” Resulullah (sallallahu aleyhi ve âlih) Ali’yi (aleyhisselam) çağırtarak şöyle buyurdu: Ey Ali! Alemdeki kadınların efendisi ve senden sonra en çok sevdiğim insan olan kızım Fatımâ’yı seninle evlendiriyorum. Sizin ikinizden cennet gençlerinin iki efendisi ile benden sonra yeryüzünde kendilerine karşı çıkılıp kanlara bulanacak ve parlayan necibler olan evlâtlar dünyaya gelecektir. Allah, zulümü onlar sayesinde yeryüzünden silecektir. Hakk onlarla ihyâ olack ve bâtıl onlarla yokolacak onların sayısı bir yılın ayları kadardır. Ve İsa bin Meryem onların sonuncusunun arkasında namaz kılacaktır.”"

"Kutb-u âzamla birlikte iki imam daha bulunur. Bunlardan soldaki mülk, sağdaki de melekût âlemini yönetir. Bu iki imam kutb-u âzamdan tamamen bağımsız ve kutb-u âzamın tasarrufu dışındadırlar, onu tanımaya mecbur değildirler.


Kutuplar hakikat-ı Muhammediyenin temsilcisi olarak görev yaparlar. Ona vâris olur, vazifesini yürütmeye çalışırlar.


Dünya ayakta durdukça kutuplar da, imamlar da vazife başında olacaklardır.


İşte Bediüzzaman, gizlenmeye lâyık, büyük bir sır olarak gördüğü bu konuyla ilgili bir gerçeği anlatırken, eskiden Risale-i Nur'un şahs-ı mânevîsini sözkonusu olan iki imamdan biri zannettiğini, fakat gerçekte onun ferdiyet makamında bulunduğunu anladığını söyler ve şöyle der:"

"• Ramazan’da görülecek ay ve güneş tutulmaları

4.15--- Darekutni Sunen’de Muhammed b. Ali’den tahric etti. O şöyle dedi: Bizim Mehdimiz için iki alamet vardır ki, Allah semavat ve arzı yarattığından bu yana böyle bir şey vaki olmamıştır. Bunlar Ramazanın ilk gecesinde ay, yarısında ise güneş tutulmasıdır. Allah semavat ve razı yarattığından beri böyle bir şey olmamıştır."

"• Şark’tan boynuz şeklinde bir yıldızın doğuşu

4.17--- Naim b. Hammad Fiten’de, ve Ebu Cafer, Muhammed b. Ali (r.a.)’dan tahric ettiler. Buyurdu ki: Abbasi, Horasan’a ulaştığı zaman Şarkta boynuz şeklinde bir yıldız çıkar. Bu yıldız, ilk çıktığında Allah Nuh kavmini helak etmiştir. Hz. İbrahim ateşe atıldığında da çıkmıştır. Firavun kavmi yok edildiğinde ve Yahya b. Zekeriya öldürüldüğünde de görülmüştür. Siz o yıldızı gördüğünüzde fitnelerin şerrinden Allah’a sığının. O yıldızın doğması güneş ve ay tutulmasından sonra olacaktır. Sonra fitneler “alaca karga” Mısır’da zuhur edinceye kadar devam eder."

"• Geceleyin, doğudan bir ateşin görülmesi

4.21--- Ali oğlu Ebu Abdullah  Hüseyin (ra)’dan rivayet edildi. Buyurdu ki: Semadan bir alamet gördüğünüzde ki o doğudan geceleri doğan büyük ateştir. O zaman insanlar ferahlanacaklar. O alamet Mehdi’nin çıkışı demektir."

4.22--- Ebu Cafer b. Muhammed b. Ali (r.a.)’dan rivayet edildi. Buyurdu ki: Siz üç veya yedi gün, doğudan bir ateşi gördüğünüz zaman Al-i Muhammed’in çıkmasını bekleyiniz, inşaAllah’ü Teala, bir münadi Mehdi’nin ismi ile semadan nida edecek ki, doğuda batıda olan herkes bu sesi işitecek. Öyleki korkudan, uykuda olanlar uyanacak, ayakta olan çökecek, oturan ise ayağa fırlayacaktır. O sesi işitip de “icabet eden” kimseye Allah rahmet etsin. Zira bu birinci ses Cebrail’in sesidir.

"• Hz. Mehdi’nin zuhuru için beş alamet

4.37--- Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali (r.a.)’dan: Buyurdu ki: Mehdi’nin beş alameti bulunur. Bunlar, Süfyani, Yemani, semadan bir sayha, Beyda’da ordunun batışı ve günahsız insanların öldürülmesidir. (Mina’da hacıların öldürülmesi)"

http://hzisahzmehdibuyuzyilgelecek.blogspot.com/p/17-dogu-tarafndan-bir-atesin-gorunmesi.html

5.24--- Bu fitnelerin en sonuncusu “Günahsız insanların” öldürülmesidir ki, artık o zaman kendisinden herkesin razı olacağı bir gidişatta olan Hz. Mehdi çıkar.

"Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) ismi ismime, babasının ismi de babamın ismine muvafık olacaktır..."(Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s.159-160)

"Dünya hayatından sadece bir gün kalmış olsa bile, benim Ehl-i Beyt'imden ismi ismime uygun olan bir zat (Hz. Mehdi (as))gelinceye kadar Allah o günü muhakkak uzatır." (Ahmed b. Hanbel "Müsned" inde tahric etmiştir.)

Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Benim Ehl-i Beyt'imden ismi, ismime uygun olan bir zat (Hz. Mehdi (as)) bütün Araplar üzerine hakimiyet kuruncuya kadar dünya (yok olup) gitmez."

"Dünya hayatından sadece bir gün kalmış olsa bile, benim Ehl-i Beyt'imden ismi ismime uygun olan bir zat (Hz. Mehdi (as)'ı)gönderinceye kadar Allah o günü muhakkak uzatır. O, daha önce zulüm ve eziyet ile doldurulmuş olan dünyayı hak ve adaletle dolduracaktır." (Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, Beyhaki ve Ebu Amr Ed-Dâni tahric etmişlerdir.)

MAVERAÜNNEHİR'DEN BİR ŞAHIS (HZ. MEHDİ (AS)) ÇIKAR, ONA EL-HÂRİS (ARSLAN) DENİR. Onun askerlerinin kumandanı olan bir adam vardır ki ona da Mansur denilir. O El-Haris, tıpkı Kureyş'in Resulullah (sav)'e zemin hazırladığı gibi o da Al-i Muhammed'e zemin hazırlar veyâ onları yerleştirir (ravi şek etmiştir). Her mümine, ona yardım etmek veya davetine icabet etmek (ravi şek etmiştir) vaciptir". (Ebu Davud, Mehdi 1, (2452)) Ravi: Hz. Hilal İbnu Amr (ra) (Et-Tac, Ali Nâsıf el-Hüseynî, c. 5, s. 617) (Sünen-i  Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/410)

"Ömer b. Zahir rivayet ediyor:

""Birisi, İmam Cafer Sadık'a; ""Kaim'e (Hz. Mehdi (as)'a), Emirel-müminin, diye selam gönderebilir miyiz"", diye sordu. İmam buyurdu; ""Hayır..."" Adam sordu: ""PEKİ ONU (HZ. MEHDİ (A.)'A) NE DİYE SELAMLAYAYIM?"" HAZRETLERİ: ""SELAM OLSUN SANA EY BAKİYETULLAH DİYEREK"" BUYURDU."

umani'nin Gaybeti: "Ey inananların Efendisi, bize senin Hz. Mehdi (as)'ın hakkında haber ver." İnananların Efendisi dedi ki: "... HZ. MEHDİ (AS) HAZIRLIKLI, ETKİ ALANI GENİŞ, MUZAFFER BİR ARSLANDIR... " (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 184)

"Said Nursi ümmetin ömrünün HİCRİ 1506 yılına kadar olacağını söylemektedir:


""... Birinci cümle, BİN BEŞ YÜZ (1500) makamiyle ahir zamanda bir taife-i mücahidinin (din için çalışanların) son zamanlarına ve ikinci cümle, BİN BEŞ YÜZ ALTI (1506) makamiyle galibane (galip olan) mücahedenin (Allah yolunda gösterilen çabanın) tarihine... işaret eder. (...) bu tarihe kadar (1506) zahir (görünen) ve aşikarane (açık, belli), belki galibane devam edeceğine remze yakın (işaret yoluyla) ima eder.""(Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 46)"

"Resulullah efendimizden nakledilen bir hadiste ""Kim Deccalı

yalanlarsa kafir olur, kim de Mehdi'yi yalanlarsa o da

kafir olur"" buyurulmuştur. Bu hadis-i şerifi, Ebubekir El-İskaf

Favaid-il-ehbar isimli kitapta, Ebul Kasım Es-Süheyli de Şerh'is-

Siyer isimli eserinde zikretmişlerdir."

"Doğudan siyah bayraklı bir ordu çıkacak ve bu ordu, hiçbir

kavmin yapmadığı bir savaşı yaptıktan sonra, Hz. Mehdi zuhur

edecektir."

"28- Onun bayraktarı, doğudan Temimi soyuna mensup bir genç

olacaktır."

"56- Zuhuru, Muharrem ayında olacak ve semadan gelen bir nida,

‘Bu, Allah'ın halifesi Hz. Mehdi'dir, ona uyunuz ve sözünü

dinleyiniz' diyecektir - kavlu muntazar"

"Hz.Mehdi, bütün haramların helal sayıldığı, büyük bir fitneden

sonra çıkacaktır. Hilafet, ona evinde otururken gelecek ve devrinde

yeryüzünün en hayırlısı kendisi olacaktır."

"Çıkış alametlerinden birisi de, daha önce zikredildiği gibi,

çölde bir ordunun yere batmasıdır."

Bir gün Avf bin Malik'e Allah Resulü "Çok karanlıklı ve şiddetli bir kısım fitneler gelir. Derken fitneler birbirlerini takip eder. O kadar ki bu Ehl-i Beytimden Mehdî denilen bir zât çıkıncaya kadar devam eder. Sen ona ulaştığında tabi ol ki hidayette olanlardan olasın." el-Havî, 2:67, 68; el-Burhan, v. 87a. buyurmuşlardı.

"Dalalete davet edilecek. İşte sen o gün bir halife gördüğünde ağacın kökünü ısırarak da olsa ölünceye kadar ona koş." (Ebu Avane, Müsned, 4:476. buyurmuşlardı.

Hadîse ilk bakışta Hz. Mehdî'nin kendisinin ve babasının isminin Peygamberimizin ismine benzeyeceği anlaşılmaktadır. Ancak bu uygunluk ve benzerlik tıpa tıp aynı olacağı anlamına gelmez. Yani Hz. Mehdî'nin isminin illâ Muhammed, babasının isminin de illâ Abdullah olması şart değildir. Eğer böyle olsaydı hadiste "uygundur" mânâsı verilen "yüvatiû" kelimesi yerine tetabuk kökünden gelen "yütabikû" şeklinde bir kelime kullanılabilirdi. O zaman açık açık belirtilmiş olurdu ki, bu imtihan sırrına da ters düşerdi. Çünkü imtihan, istikballe ilgili hadiselerin bir ölçüde perdeli, üstü kapalı anlatılmasını gerektirir. Tâ ki herkes zoraki inanma mecburiyetinde kalıp da imtihanın sırrı bozulmasın.

Cemaatiyle hizmet verecektir Hz. Mehdî. Ebû Davud'daki bir rivayette hak üzerine mücadele verecek bu cemaatin en son grubu Mesih-i Deccalle savaşacaktır. (Ebû Davud, Cihad:1.)

“On iki halife gelip geçmeden bu iş sona ermeyecektir(…) Onların hepsi Kureyş’tendir.”(Müslim, İmare, 5).

"""Bu ""iş"" ümmetim arasında on iki imam geçmedikçe sona ermez.""


""İnsanların işi, kendilerine on iki kişi hükmettiği müddetçe yürümekte devam edecektir.""


""Benden sonra on iki emîr gelecek... hepsi de Kureyş'ten olacak.""


""On iki imam üzerinizde halife oldukça din ayakta kalacaktır.""


""Hepsinin etrafında ümmetin toplanacağı on iki halife üzerinizde oluncaya kadar bu din ayakta kalacaktır."" v.s."

“Eğer dünyanın yıkılmasına bir gün kalsa bile, Cenab-ı Hak o günü uzatıp Hz. Mehdî'yi gönderecektir.” (Ebû Davud, Mehdî 4; Tirmizî, Fiten 43) 

(Ye'tî alen-nâsi zemânün) İnsanların başına devirler geçip bir zaman gelecek ki, Peygamber Efendimiz'in yaşadığı zamandan sonra, ileride insanların üzerine bir zaman gelecek ki, (yüşârikühümüş-şeyâtînü fî evlâdihim) şeytanlar onlarla çocuklarında ortaklık yapacaklar. Şeytanlar bu kişilerin çocuklarına ortak olacaklar."

 “Siyah bayrakları gördüğünüzde yerinizden kıpırdamayın. Ellerinizi ve ayaklarınızı hareket ettirmeyin (harekete geçmeyin). Sonra kendilerine ehemmiyet verilmeyen zayıf bir topluluk zuhur eder. Kalpleri demir parçaları gibidir. Onlar devlet sahipleridir (hum ashabu’d devle). Ne söz ne de ahit tanırlar. Hakka çağırırlar ama kendileri hak ehli değildir. İsimleri künyedir. Nisbetleri ise köy ve şehirlerdir. Saçları kadın saçı gibi uzatılmış ve salınmıştır. Aralarında ihtilaf çıkıncaya kadar bakidirler. Sonra Allah hakkı dilediğine verir.(El Fiten, Hafız Nuaym Bin Hammad, Daru’l Beyan el Arabi, Ezher civarı Kahire, hadis numarası 558, s: 136) “-

Bir gün Avf bin Malik'e Allah Resulü "Çok karanlıklı ve şiddetli bir kısım fitneler gelir. Derken fitneler birbirlerini takip eder. O kadar ki bu Ehl-i Beytimden Mehdî denilen bir zât çıkıncaya kadar devam eder. Sen ona ulaştığında tabi ol ki hidayette olanlardan olasın." el-Havî, 2:67, 68; el-Burhan, v. 87a. buyurmuşlardı.

Hz. Ali bir gün Resûl-ü Ekreme (a.s.m.) sorar: "Ya Resûlallah! Mehdî bizden mi? Bizim dışımızdan mı?" Efendimiz (a.s.m.) buyurur ki: "Bilakis bizdendir. Allah bu dini bizimle sona erdirdiği gibi bizimle açacaktır. Şirkten bizimle kurtulacaklar. Allah yine bizim sayemizde kalblerini apaçık bir düşmanlıktan sonra telif edecek." (Nuru Í-Ebsar, s. 189.)

Az önce bir kısmını zikrettiğimiz hadis-i şerifte de bu konu üzerinde durulmaktadır. "Dünyanın yıkılmasına birgün kalsa bile, Cenab-ı Hak o günü uzatır; Ehl-i Beytimden ismi ismime, babasının ismi babamın ismine uygun birini gönderir..." (Ebû Davud, Mehdî: 4; Tirmizî, Fiten: 43.)

“… O (HZ. MEHDİ (A.S.)) mu’tedil, güzel yüzlü, güzel saçlı, ince burunlu ve GENİŞ YÜZLÜ BİR GENÇTİR.” (Sımt-ul Nucum-il Avali, c. 4, s. 138) (Hz. Mehdi Aleyhisselam, Abdullah Turan, Al-i Taha, s. 157)

Ebu Cafer, İmam Muhammed Bekir (as) Hazretleri cetleri yoluyla, Ehli Beytin lideri, Hazretleri, Müminlerin Emiri (as)’in minberden söylediklerini nakletmiştir, “AHİR ZAMANDA SOYUMDAN BİR KİŞİ (HZ. MEHDİ (A.S.)) ÇIKACAK,… PEYGAMBERİN RENGİNDE İKİ ET BENİ BULUNACAK. O (Hz. Mehdi (a.s.)) yükselecek.” (İmam Mehdi’nin Hayatı, Allame Bakır  Şerif el- Kureyşi)

"Alenen ve açıkça Allah inkâr edilmedikçe Mehdî gelmez"1 buyurularak Hz. Mehdînin böyle bir zamanda geleceği bildirilir.

Âhirzamanda çarpışmalar, vuruşmalar alabildiğine yaygınlaşır. Hakim'in Müstedrek'inde yer alan bir rivayete göre, Hz. Ali kendisine sorulan bir soru üzerine Hz. Mehdî'yi anlatmış, döneminde insanların öldürüleceğine dikkatleri çekmiştir. Hem de kişinin ‘Allah’ dediği için ölüme mahkûm edileceğini söylemiş, böyle bir anda Hz. Mehdînin geleceğini bildirmiştir.5

"... SONRA HZ. MEHDİ ALEYHİSSELAM HZ. YUSUF’A BENZEMEKTE ve ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN) HALKI GÖRDÜĞÜNÜ AMA HALKIN ONU (HZ. MEHDİ (A.S.))GÖREMEDİĞİNİ ve Hz. Ali’nin de buyurduğu gibi GÖKTEN NİDA OLUNANA DEK ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN) GÖRÜLMEYECEĞİ KESİNDİR. 

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 167) "

ilim ortadan kalkacak cehalet yerleşecek - cehaletin sebebi ön yargı kibir ve her alimin dediğini taraftar gibi kabul etmekten kaynaklanıyor - hz ömere bile sahabiler hesap sorardı siz neden sormuyorsunuz kimden korkuyorsunuz 

"Şüphesiz ki, Allah her yüzyılın başında bu ümmete dinî işlerini yenileyecek bir müceddid gönderecektir."(2).

“Zamanının imamını tanımadan ölen Cahiliye üzere ölmüştür” hadisi, Şia'nın ve Ehlisünnet'in naklettiği müşterek bir hadistir. Bu hadis, iki mezhebin muteber hadis kitaplarında farklı lafızlarla rivayet edilmiş ve sahih kabul edilmiştir.

“Benim vahiy üzere mücadele verdiğim gibi Mehdî de sünnetim üzere mücadele verir.”15 buyurulur.

"Rivayetlere göre Hz. Mehdî ihya etmedik sünnet, kaldırmadık bid'at bırakmayacak, âhir zamanda tıpkı Resûlullah gibi dinin vecibelerini îfa edecektir.16


İmam-ı Rabbanî de Mektûbât'ında Hz. Mehdî'nin bu önemli hizmeti üzerinde durur. Onun aslî vazifelerinden birisinin Sünnet-i Seniyyeyi ihya ve bid'atları kaldırmak olduğunu söyler.17 Sünnet-i Seniyyenin önemini anlatırken de şu satırlara yer verir:"

"Bir gün Resûl-ü Ekrem (a.s.m.), Hz. Ömer’e, Yahudî çocukları içerisinde birini gösterip, “İşte Süfyanın sûreti!” buyurdu. Hz. Ömer ileri atılıp, “Öyleyse ben onu öldüreceğim” dedi. Resûl-ü Ekrem (a.s.m.) ise,


“Eğer bu Süfyan ve İslâm Deccalı olsa, sen öldüremezsin; eğer o olmazsa, onun sûretiyle öldürülmez.”20 buyurdu.


Evet, Süfyan âhir zamanda gelecek ve ""Kıyamete kadar hak üzere cihada devam eden, muhalefet edip düşmanlık edenlerin bir zarar "

"4- “Şam helak olduğunda artık ümmetimde hayır kalmamış demektir. Ümmetimden bir taife (kıyamet gününe kadar) hak üzere Deccal’lesavaşmaya devam edecektir.”

"

"Hz. Mehdi’nin Hicaz’dan gelip Şam minberinde hutbe okuyacağına dair bir rivayet vardır. (bk. Nuaym b. Hammad, el-Fiten, Kahire, 1402, 1/366;  Yususf b. Yahya el-Makdisi, Akdu’d-Durer fi ahabri’l-Muntezar, Ürdün, 1410/1989, 1/103).


Bu rivayet “maktu’”dur. Buradaki bilgi, Peygamber Efendimiz (asm)'den gelmiyor. Sakr b. Rüstem adındaki bir şahsın babasından duyduğu bilgiye dayanır.


Bu rivayette Hz. Mehdi’nin 18 yaşında Şam minberinde hutbe okuyacağı ifade edilmiştir. Fakat başka bir rivayette ise “Hz. Mehdi 30 ila 40 yaşlarında ortaya çıkacağına” yer verilmiştir. (bk. el-Fiten, a.y)"

"5- Ebu Hureyre (r.a) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:


“Allah’ın emri (kıyamet) gelinceye kadar bu ümmet, her nereye yönelseler galip gelmeye devam edeceklerdir. İnsanlardan onları yardımsız bırakanlar onlara zarar veremezler. Onları çoğu; Şam halkıdır.”"

"Ey Allah’ın Rasulü! Kalmam için bana bir belde/şehir söyle. Eğer senin ölmeyeceğini bilsem, hiçbir şeyi senin yakınında olmaya tercih etmezdim, dedi. Rasulullah (s.a.v) da:


-Şam’a git, buyurdu. (Abdullah der ki) Şam’ı sevmediğimi görünce Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:


-Allah’ın Şam hakkında ne buyurduğunu biliyor musun? Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyuruyor: “Ey Şam! Sen benim şehirler arasında seçkin kıldığımsın! Kullarımın hayırlılarını sana girdiririm.” Şüphesiz Allah benim için Şam ve ehline kefil olmuştur.


(Heysemi’nin rivayeti esas alınmıştır.)"

«On şey fıtrattandır (yaratılıştan olması gereken âdetlerdendir): bıyığı kısaltmak, sakalı bırakmak, misvak kullanmak, buruna su çekmek, tırnakları kesmek, parmak aralarını yıkamak, koltuk altını temizlemek, etek tıraşı olmak, istinca ve istibra.» (Müslim, Tahare 56; Neseî, Zinet 1)

"Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bugün, sizi ilk defa yarattığımız zamanki gibi yapayalnız huzurumuza geldiniz, size verdiğimiz herşeyi arkanızda bıraktınız. Allah'ın size göre ortağı olduklarını iddia ederek yardımlarına, şefaatlarına güvendiğiniz ortakları yanınızda görmüyoruz. Aranızdaki bütün bağlar artık kesilmiş, güvendiklerinizin hepsi kaybolup gitmiştir.


Elmalılı Meali (Orjinal)

Celâlim hakkı için işte geldiniz: bize teker teker: ilk defa yarattığımız gibi ve o size bahş edib hayâlına daldırdığınız servetleri arkalarınızın gerisine bıraktınız, hani o sizin mevcudiyyetinizde şürekâ olduklarını zu'm ettiğiniz şefaatçılarınızı da yanınızda görmüyoruz? Gördünüz ya aranızdaki rabıtalar didik didik koptu ve o zu'm ettiklerinizin hepsi sizden gaib olub gitti"

"Elmalılı Meali (Orjinal)

O Allahdır ki Resulünü hidayet kanunu ve hak dini ile gönderdi, onu her dinin üstüne çıkarmak için, isterse müşrikler hoşlanmasınlar"

"8. Ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler hoş görmese de Allah nurunu tamamlayacaktır.

  

9. O, Resulünü hidayet ve hak dinle gönderdi ki, müşrikler istemese de onu, bütün dinlerin üstüne çıkarsın.

"

“Deccâl dinin güçsüzleştiği, ilmin yetersiz hale geldiği bir anda ortaya çıkar”(Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 3/367),“O günler, iman ve küfrün açıkça kamplaştığı, kesin hatlarla birbirlerinden ayrıldıkları günlerdir” (Ebû Davud, Fiten, 1), “O günler, akılların çelindiği günlerdir. İnsanlar birbirlerini öldürürler. Öyle ki kişi komşusunu, amcaoğlunu, yakınını öldürür de öldüren de, öldürülen de niçin olup bittiğini bilmezler” (Müslim, Fiten, 55).

“Deccâl kırk gün yeryüzünde dolaşır. Mekke Medine hariç her yere girer. Onun bir günü bir sene, bir günü bir ay, bir günü bir hafta ve diğer günleri sizin günleriniz gibidir” (Taberani, el-Mu‟cemu‟l-evsat, 10/93).

"Deccâlin alnındaki kâfir yazısı

Hadis literatüründe deccâlle ilgili önemli vasıflardan birisi olarak alnındaki kâfir yazısı yer almaktadır. Buna göre deccâlin iki gözü arasında alnının ortasında herkesin rahatlıkla okuyabileceği açık harflerle k-f-r yazısı bulunmaktadır (Buhari, Fiten, 24). Sahih hadis kaynaklarında bu yazının her mümin tarafından rahatlıkla okunabileceği ifade edilmişken, başka bir rivayette ise sadece deccâlin icraatından hoşnut olmayan kimselerce bu yazının okunabileceği haber verilmiştir (Müslim, Fiten 95; Ebû Dâvud, Melahim, 14; Tirmizi, Fiten, 56).

Bu"

Konuyla ilgili Allah Resûlü‟nden (sallallâhu aleyhi ve sellem) nakledilen “Muhakkak Deccâl, şaşıdır, sizin Rabbiniz asla şaşı değildir” (Buhârî, Tevhîd 17; Müslim, İman 274; Ebû Dâvûd, Melâhim 14; Tirmizî, Fiten 60; Hâkim, el-Müstedrek, IV/530 (8613);

Deccâlın fitnesi yeryüzünün en büyük fitnesidir. Bu fitne kapsamında Allah Resûlü‟nden (sallallâhu aleyhi ve sellem) nakledilen şu hadislerde deccâlin cennet ve cehenneminden söz edilmektedir: “Deccâlin beraberinde cennet ve ateş vardır.” “Cennetin ve ateşin misli vardır.” “Deccâlin cenneti ateş, ateşi ise cennettir” (Müslim, Fiten, 109; İbn

"Kısaca Deccâl Kavramı

Deccâl kelimesi, Arap dilinde bir şeyi örtmek, gizlemek, yaldızlamak veya boyamak manalarına gelen “decl” mastarından türetilmiş bir sıfattır. Deccâl kelimesinin türediği decl mastarı genelde iki şekilde anlaşılmıştır: 1. Deveyi katranla çokça yağlamak. Bu manadan hareketle deccâle bu ismin verilmesi, katranın devenin sırtını kuşattığı gibi onun da büyüsü ve yalanlarıyla hakkı batıl ile karıştırıp, fitnesiyle her yeri kuşatacak olmasıdır. 2. Kaplamak. Decl mastarı kaplamak manasında da kullanılır. Buna göre deccâl kendisine tâbi olan yalancı ve hileci kimselerle birlikte büyüsüyle bütün yeryüzünü kaplayacaktır. Zaten bazı hadislerde deccâlin çok kısa sürede yeryüzünü dolaşacağı haber verilmektedir"

Yanağında, inciyi andıran, bir yıldız gibi yüzünü aydınlatan bir işaret vardır. (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, "Kıyamet Alametleri" Pamuk Yayınları, Trc: Naim Erdoğan)

"Yanağında, inciyi andıran, bir yıldız gibi yüzünü aydınlatan bir işaret vardır.


(Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, “Kıyamet Alametleri” Pamuk Yayınları, Trc: Naim Erdoğan)"

YANAĞINDA, İNCİYİ ANDIRAN, BİR YILDIZ GİBİ YÜZÜNÜ AYDINLATAN BİR İŞARET VARDIR. (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, “Kıyamet Alametleri” Pamuk Yayınları, Trc: Naim Erdoğan)

"BENİ, HZ. MUSA (AS)’IN YANAĞINDAKİ BEN GİBİDİR

Hz. Mehdi (as)’ın.. YANAĞINDAKİ BENİ HZ. MUSA (AS)’DA OLDUĞU GİBİ dışa çıkık ve yıldız gibi parlaktır… (Bihar-ül Envar, Cilt:13, s. 243 (Farsça tercüme))"

"Abdullah İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:




- “Kalbinde zerre kadar kibir olan kimse cennete giremez.”




Sahâbînin biri:




- İnsan elbise ve ayakkabısının güzel olmasını arzu eder, deyince şunları söyledi:




- “Allah güzeldir, güzeli sever. Kibir ise hakkı kabul etmemek ve insanları küçümsemektir.”




Müslim, Îmân 147. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Libâs 26; Tirmizî, Birr 61"

"Ebül-Hasan Rıza (as) buyurdu: “Bu işten önce Süfyani, Yemani, Mervani ve Şuayb bin Salih olacak. Öyleyse bu şahıs bunu nasıl söyleyebilir?”


– İsbatul-Huda: 3/735, hadis 97; Biharul-Envar: 52/233, hadis 99; Mucemul-Ehadis: 4/166, hadis 1227; Gaybeti-Numani: bölüm 14, hadis 12. "

"Emirülmüminin aleyhisselam şöyle buyurdu: “Kaim Horasanda kıyam ettiğinde Kufe ve Moltan’a galip gelecek ve Beni Kâvân adasını ele geçirecek. Ve BİZDEN OLAN BİR KAİM Gilan’da kıyam edecek ve Abir’lilerle Deyleman’lılar ona itaat edecekler. Ve  köşe bucakta benim oğluma yardım edecek olan dağınık Türk bayrakları zuhur edecek. Onlar kısa aralıklarla zuhur ederken Basra şehri harabe olacak ve EMİRLERİN EMİRİ MISIR’DA KIYAM EDECEK.” Sonra Hz. Ali (as) uzun bir hikayeden sonra şöyle buyurdu: “İşte binlerce insan teçhizatını kuşanıp da herkes gruplara ayrılınca ve bir koç öldürüldüğünde orada bir başkası kıyam edecek ve fitneler çıkaracak, kafirler helak olacak. Sonra ARZULANAN KAİM VE MEÇHUL İMAM kıyam edecek…”


– Biharul-Envar: 52/235, hadis 104; Mucemul-Ehadis: 3/16, hadis 570; Gaybeti-Numani: bölüm 14, hadis 55"

"Ebu Halidi Kabuli şöyle der: İmam Muhammed Bakır aleyhisselam şöyle buyurdu: “Ben DOĞUDA KIYAM ETMİŞ BİR KAVİMİ görür gibiyim. Onlar hakkı isteyecekler ama onlara verilmeyecek. Sonra tekrar hakkı isteyecekler ama yine verilmeyecek. Bunu görünce kılıçlarını boyunlarına alacaklar, işte böylece istedikleri onlara verilecek. Ama onlar kabul etmeyerek kıyam edecekler. Ve onu sadece SİZİN SAHİBİNİZE (Mehdi’ye) verecekler. Onların öldürülenleri şehittir. Biliniz ki eğer ben o zamanda yaşasaydım, canımı bu emrin sahibine yardım için korur ve saklardım.”


– Biharul-Envar: 52/243, h.116; Mucemul-Ehadis: 3/269, h.796; Gaybeti-Numani: bölüm 14, hadis 50"

"Amr bin Sa’d’dan: Emirülmüminin (as) şöyle buyurdu: “Nehavendi ile Deynever arasında vuku bulacak savaştan dolayı Abbasoğullarının taraftarlarına eyvahlar olsun. O, Ali’nin fakir şiilerinin savaşıdır. Onların lideri Hamedan şehrinden bir adamdır ki adı, peygamberin adıdır. Mutedil ahlaklı, iyi yaratılışlı açık renkli, sesi güçlü, uzun kirpikli, boynu uzun, dağınık saçlı, dişleri aralıklıdır. Onun atı, karanlıklarda ondörtlük ay gibi parlar. O, en hayırlı topluluğun önünde gider. Onlar Allah’ın dinine sarılmış; onunla Allah’a yaklaşmaya çalışırlar. Onlar arapların en kahramanlarıdırlar ve o günkü zor ve kırıcı savaşa ulaşırlar. Ve düşmana karşı amansızca savaşırlar. O gün düşmanlar için çok zor ve musibetli bir gündür.”


– Biharul-Envar: 52/226, hadis 90; Gaybeti-Numani: bölüm 10, hadis 5"

"Mehdiden önce Beni-Abbas içinde Siyah Bayrakalr çıkacak, sonra Horasandan, başlarında Şuayb bin Salih Temiminin olduğu, siyah sarıklı, beyaz elbiseli bir ordu toplanacak ve bu ordu Süfyaninin ordusunu yenecektir. Nihayet Kudüse inecekler ve Mehdinin teslim alması arasında geçen zaman 72 aydır.”


– Melahim vel-Fiten (türkçe): s.127, hadis 303"

"İmam Muhammed Bakır aleyhisselam şöyle buyurdu: “Bir değirmen taşı mutlaka dönmelidir. O taş tam olarak milinin etrafında birkez döndüğünde Allah taş kalpli ve soyu belli olmayan birini onların üzerine gönderecek ve zaferler onunla olacak. Onun askerlerinin saçları ve bıyıkları çok uzun olacak, elbiseleri siyahtır ve onlar, siyah bayrakların adamıdırlar. Onlara düşmanlık edenler mahvolacaktır.”


– Ricat: 157; Mucemul-Ehadis: 3/253, h.783; Gaybeti-Numani: bölüm 14, hadis 13"

"Aban bin Tağlib şöyle der: İmam Caferi Sadk aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Hakk’ın bayrağı zuhur ettiğinde doğudakiler ve batıdakiler ona lanet okuyacak. Biliyormusun neden? Dedim ki: “Hayır.” Şöyle buyurdu: “Çünkü onun zuhurundan önce halk ONUN EHLİNDEN çok eziyetler görecektir.”


– Hilyetul-Ebrar: 2/631; Biharul-Envar: 52/363, hadis 134; Mucemul-Ehadis: 3/500, hadis 1071; Gaybeti-Numani: bölüm 17, hadis 4"

"

Hz. İbni Amrdan (r.a.) rivayet edilmiştir: Peygamberimiz (sav) buyurdu ki: Ey Ümmet! Altı şey vardır ki; onlar olmadan kıyamet kopmaz (altıncısı) medinenin (şehrin)fethi.


    -Denildi ki : Hangi medine? (Hangi şehir?)

    -Buyurdu ki: Konstantiniyye.

    (*) Bu Konstantiniyyenin Hz. Mehdi (a.s.) tarafından yapılacak fethidir. 

 

(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci,Kıyamet Alametleri, s. 204 - Ramuz-el Ehadis, s. 296)"

"Benden sonra on iki İmam olacak. Birincisi sensin ey Ali ve sonuncusu da Aziz ve Yüce olan Allah’ın vesilesiyle  doğuyu ve batıyı fethedecek olan Kaim’dir.


(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar Madde 184)"

“Çok karanlıklı ve şiddetli bir kısım fitneler gelir. Derken fitneler birbirlerini takip eder. O kadar ki bu Ehl-i Beytimden Mehdî denilen bir zât çıkıncaya kadar devam eder. Sen o­na ulaştığında tabi ol ki hidayette olanlardan olasın.” el-Havî, 2:67, 68; el-Burhan, v. 87a. buyurmuşlardı.

"Naim Bin Hammad, Muhammed bin Cübeyr’den tahric etti:


 


“Mehdi’nin kaşları ince, yüzü (yıldız gibi ve bulunduğu her ortamda ve herkes tarafından fark edilecek bir şekilde nurlu) parlak, ve gözlerinin siyahı büyük olacaktır. Hicazdan (veya Medine’den) gelip Şam`da mimbere (hizmet mevkine) oturduğunda 40 yaşında olacaktır.”[17] Bediüzzaman Hz.leri bu gibi hadislerin tedvini (yazılıp kitap halinde tespiti) sırasında İslam devletinin başkenti Şam olduğundan, ve devamlı böyle kalacağı sanıldığından, hep Medine-Şam üzerinde durulduğunu söylemektedir."

"Naim Bin Hammad, Muhammed bin Cübeyr’den tahric etti:


 


“Mehdi’nin kaşları ince, yüzü (yıldız gibi ve bulunduğu her ortamda ve herkes tarafından fark edilecek bir şekilde nurlu) parlak, ve gözlerinin siyahı büyük olacaktır. Hicazdan (veya Medine’den) gelip Şam`da mimbere (hizmet mevkine) oturduğunda 40 yaşında olacaktır.”[17] Bediüzzaman Hz.leri bu gibi hadislerin tedvini (yazılıp kitap halinde tespiti) sırasında İslam devletinin başkenti Şam olduğundan, ve devamlı böyle kalacağı sanıldığından, hep Medine-Şam üzerinde durulduğunu söylemektedir."

9. Meâli:"Cenâb-ı Hak şu ümmetin üstünde hem deccalın kılıncını, hem de büyük harbin kılıncını beraber cem etmeyecektir.“( Mülâheme-i Kübrâ olan ikinci Harb-i Umumi, lem-i İslâm'ı hırpalamadığı işaretiyle, İslâmlar içinde bir deccâl, lem-i İslâm'ı başka bir surette hırpalayacak.)

"(On Dördüncü Şua )


Ya Rabbi,bu zamanın maddî ve mânevî fitne cereyanlarını anlamayı ,tanımayı ve bu cereyanlardan muhafaza olup korunmayı nasip buyurdun ,bizleri kaydırma Ya Rabbi.يُوزَنُ مِدَادُ الْعُلَمَاءِ بِدِمَاءِ الشُّهَدَاءِ -Ev kemâ kal- Yâni: ""Mahşerde ülema-i hakikatın sarfettikleri mürekkeb, şehidlerin kaniyle müvazene edilir; o kıymette olur.""


İkincisi: مَنْ تَمَسَّكَ بِسُنَّتِى عِنْدَ فَسَادِ اُمَّتِى فَلَهُ اَجْرُ مِاَةِ شَهِيدٍ -Ev kemâ kal- Yâni:""Bid'aların ve dalâletlerin istilâsı zamanında Sünnet-i Seniyyeye ve hakikat-ı Kur'aniyeye temessük edip hizmet eden, yüz şehid sevabını kazanabilir."" Ey tenbellik damariyle yazıdan usanan ve ey sôfî-meşreb kardeşler! Bu iki Hadîsin mecmuu gösterir ki: Böyle zamanda hakâik-î îmâniyeye ve esrâr-ı Şeriat ve Sünnet-i Seniyyeye hizmet eden mübarek hâlis kalemlerden akan siyah nur veya âb-ı hayat hükmünde olan mürekkeblerin bir dirhemi, şühedânın yüz dirhem kanı hükmünde yevm-i mahşerde size faide verebilir. Öyle ise, onu kazanmaya çalışınız."

“Horasan tarafından çıkan siyah sancaklıları gördüğünüzde, kar üzerinde sürünerek de olsa onlara gidin. Çünkü onların içinde Allah’ın halifesi Mehdî vardır.”(2)

"“Ümmetim için saptırıcı imamlardan korkarım. Ümmetim arasına kılıç bir kere girdi mi, artık kıyamet gününe kadar kaldırılmaz. Ümmetimden bir kısım kabileler müşriklere iltihak etmedikçe, ümmetimden bir kısım kabileler putlara tapmadıkça kıyamet kopmaz. Ümmetimde otuz tane yalancı çıkacak hepsi de kendisinin peygamber olduğunu iddia edecek. Halbuki ben peygamberlerin mührüyüm (sonuncusuyum) ve benden sonra peygamber de yoktur. Ümmetimden bir grup hak üzerinde olmaktan geri durmaz. Onlara muhalefet edenler onlara zarar veremezler. Allah’ın (kıyamet) emri, onlar bu halde iken gelir.” (Kütüb-i Sitte Muhtasarı c.13 sh. 425)


Hadis-i şerif’te:"

“Yeryüzünde dört kişi malik olmuştur. İkisi mümin, ikisi kafirdir. Müminler, Zülkarneyn ve Süleyman Aleyhisselâm, kâfirler ise Nemrud ve Buhtunnasr’dır. Beşinci olarak Ehl-i Beytim’den birisi gelecek ve o da dünyaya mâlik olacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)

“O zât insanlar içerisinde Peygamber’in -sallallahu aleyhi ve sellem- sünneti ile amel eder. İslâm yeryüzüne tam mânâsı ile yerleşir. Yeryüzünde yedi sene kalır, sonra vefat eder ve müslümanlar onun üzerine namaz kılarlar.” (Ebû Dâvud. 4286)

“Dünyadan bir gece bile kalsa, Allah o geceyi uzatır ve Ehl-i Beytim’den birisi gelerek dünyaya hakim olur. Onun adı adıma, babasının adı babamın adına uyar. Daha önce yeryüzü nasıl zulümle doluysa, o onu adaletle doldurur. Malı seviye üzere taksim eder ve Allah bu ümmetin kalblerine zenginlik verir. Yedi veya dokuz sene kalır. Mehdi’den sonra, artık hayat yaşamakta, bir hayır yoktur.” (İmam-ı Suyûtî)

“Mehdî bendendir. Alnı geniş, burnu ince uzun ve ortası biraz yüksekçedir. Yedi sene hükmeder. Yeryüzü zulüm ve işkence ile dolduğu gibi, onu doğruluk ve adaletle doldurur.” (Ebû Dâvud. 4285)

“Mehdi bizden, ehl-i beytimizdendir. Allah onu bir gecede ıslah eder.” (Kütüb-ü sitte muhtasarı: c. 17, sh: 557)

“Mehdî neslimden bir şahıstır. Yüzü parlak yıldız gibidir.” (İmam-ı Suyûtî)

“Biz Abdülmuttalib oğullarıyız. Cennet ehlinin efendileriyiz: Ben, Hamza, Ali, Câfer, Hasan, Hüseyin ve Mehdi.” (Kütüb-ü sitte muhtasarı: c. 17, sh: 558)

“Karanlık gecenin parçaları gibi olan fitnelerden önce, hayırlı ameller işlemede acele edin. O fitne geldi mi kişi mü’min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama girer. Mü’min olarak akşama erer de kâfir olarak sabaha ulaşır; dinini basit bir dünya menfaatine satar.” (Müslim, İman 186, 118; Tirmizi, Fiten 30, 2196)

“Hepsi de Allah’ın peygamberi olduğunu iddiâ eden otuza yakın yalancı deccaller türemedikçe kıyamet kopmaz.” (Tirmizi)

“Şüphesiz ki kıyametin önünde yalancılar zuhur edecektir.” (Müslim)

“Onlar hakikaten kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar yalancılardır. Şeytan onları istilâ etmiş, onlara Allah’ı anmayı bile unutturmuştur. Onlar şeytan fırkasıdır. İyi bilin ki, asıl kayba uğrayanlar şeytan taraftarı olanlardır.” (Mücâdele: 18-19)

"“Ya Resulellah, Mehdi bizden Al-i Muhammed’den mi, yoksa bizim gayrımızdan mı?” Buyurdular ki:


“Hayır, bilakis bizdendir. Allah bu dini nasıl bizimle başlatmışsa onunla sona erdirecektir. Ve onlar bizimle nasıl şirkten kurtulmuşlarsa, onunla da fitneden kurtulacaklardır. Allah bizimle insanları nasıl şirk adavetinden kurtararak, onların kalplerine ülfet ve muhabbet yerleştirmiş ve din kardeşi yapmışsa, Mehdi ile fitne adavetinden kurtaracak ve kardeş yapacaktır.” (Naim bin Hammâd, Taberanî)"

“Mehdi’nin beş alâmeti bulunur. Bunlar, Süfyani, Yemâni, semâdan bir sayha, Beyda’da ordunun batışı ve günahsız insanların öldürülmesidir.” (İmam-ı Suyûtî)

“Bizim Mehdimiz için iki alâmet vardır ki, Allah semavat ve arzı yarattığından bu yana böyle bir şey vaki olmamıştır. Bunlar Ramazanın ilk gecesinde ay, yarısında ise güneş tutulmasıdır. Allah semâvat ve arzı yarattığından beri böyle bir şey olmamıştır.” (İmam-ı Suyûtî)

“Sizinle insanlar arasında dört sulh anlaşması olacak, dördüncü sulh, Heraklius ehlinden bir adam vasıtası ile olur ve bu yedi yıl devam eder. Bir adam ‘Ya Resulellah o gün insanların imamı kimdir?’ dedi. Buyurdu ki: ‘Evlâdımdan kırk yaşındaki Mehdi’dir.’ Yüzü parlayan yıldız gibi, yanağında siyah bir ben vardır, üzerinde kutvani iki aba bulunur. Tavrı beni İsrail ricaline benzer. Hazineleri çıkarır ve şirk beldelerini feth eder.” (İmam-ı Suyûtî)

“Bir fitne görülür, bunu diğer fitneler takip eder ve birinciler sonuncuların kılıçla çatışmaya dönüşünü kamçılar ve bundan sonra bütün haramların helal sayılacağı bir fitne gelir. Sonra da hilafet, yeryüzünün en hayırlısı olan Mehdi’ye evinde otururken gelecektir.” (İbn-i Ebi Şeybe)

Mehdi’nin çıkışından önce, şarktan parlak kuyruklu bir yıldız doğacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)

“Güneş alâmet olarak, doğmadıkça, Mehdi çıkmayacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)

“Mehdi yatsı vaktinde Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem’in bayrağı, gömleği, kılıcı ve Nûr ve beyan gibi daha bir çok alametler yanında olduğu halde, Mekke’de zuhur eder. Yatsı namazını kıldıktan sonra en yüksek sesi ile şöyle hitab eder: ‘Ey insanlar, ben size Allah’ı hatırlatıyorum. Yarın mahşer gününde Allah’ın huzurunda yerinizin ne olacağını haber veriyorum. Allah-u Teâlâ size pek çok deliller ve Peygamberler göndermiş, Kur’an-ı indirmiş ve size şöyle emretmiştir: Allah’a hiç bir şeyi ortak koşmayın, Allah ve Resulüne itaati koruyun. Kur’an’ın ihya ettiğini diriltin, yasaklarını da yasaklayın ve siz Mehdi’ye yardımcılar ve destek olun. Zira dünyanın fena bulması ve zevale ermesi yaklaşmıştır. Ve bu kesindir. Ben sizi Allah’a ve Resulüne, O’nun kitabıyla amel etmeye, batılı yok edip, sünnet-i ihya etmeye davet ediyorum.’ Bu hitabdan sonra, yanında sonbahar bulutları gibi birbirinden habersiz toplanan, Bedir ehli sayısınca üçyüzonüç kadar, insanla birlikte zuhur eder. Onun ashabı gece abid, gündüz ise aslanlar gibidir. Allah, Mehdi için Hicaz toprağını feth ederek hapisteki Haşimi’lerin hepsini de kurtarır. Siyah bayraklar ise Kûfe’ye inip biat için Mehdi’ye adam gönderirler. Hazret-i Mehdi ordusunu her tarafa gönderir. Zulmü ve zalimlerin hepsini yok eder. Beldeler onun emrine girer. Allah-u Teâlâ onun elindeki Konstantiniyye’nin fethini müyesser kılar.” (İmam-ı Suyûtî)

"“Habeşliler Araplarla savaşmak isterler, ancak onlar korkup Ürdün toprağına sığınırlar. Bu arada Süfyânî üçyüz altmış süvari ile Şam’a varır ve bir ay içinde otuz bin kişi onlara iltihak eder. Süfyânî daha sonra ordusunu Irak’a gönderir ve Zevra’da yüzbin kişiyi öldürür. Nihayet Kûfe’ye varır ve onları esir ederek bir ordu daha hazırlar ve onu Medine’ye gönderir. Ancak bu arada doğuda başlarında Şuayb bin Salih Temimi’nin bulunduğu bir ordu toplanır ve düşmanlarını yok ederek Kûfe’li esirleri kurtarır.


Süfyani’nin Medine’ye gönderdiği ordu üç günlük bir işgalden sonra Mekke’ye yönelir, ancak Beyda’ya geldiğinde Allah-u Teâlâ “Ya Cebrail onları cezalandır” emri ile Cebrail Aleyhisselâm’ı gönderir ve Cebrail Aleyhisselâm bir ayağını yere vurarak bu orduyu toprağa gömer. Sadece Süfyânî’ye haber getirecek iki kişi sağ kalır. Bu iki kişi Süfyânî’ye gelip durumu anlattığında o herhangi bir korku duymaz. Bu sırada Kureyş soyundan bir grup insan Konstantiniyye’ye kaçar. Ancak Süfyânî Rum büyüğüne haber göndererek bunları geri istetir. Bu kişiler ona iade edilir. Süfyani de Şam kapısında onların boynunu vurdurur.


O gün o kadar çirkin olaylar olur ki, Şam kapısında gezdirilen bir kadın mihrapda Süfyânî’nin dizlerine oturtulur. Bunu gören müslümanlardan birisi ‘Yazıklar olsun size imandan sonra küfre mi düştünüz, bu helâl değildir.’ der. Ancak Süfyânî tarafından boynu vurdurulur. Bu olayı yayan herkesin de boynu vurulur. İşte o zaman semadan şu ses duyulur: ‘Ey insanlar! Allah-u Teâlâ size münafık ve zalimlere uymayı men etmiş ve Mekke’de bulunan yeryüzündeki insanların en hayırlısı, ismi Ahmed, babasının adı Abdullah olan Mehdi’yi reisiniz kılmıştır, ona uyun ve emrini dinleyin.”


Bu sırada İmran bin Hüseyin -radiyallahu anh- ‘Hazret-i Mehdi’nin nasıl bilineceğini’ sordu. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu cevabı verdi:


“O benim evlâdımdandır. Tavrı Benî İsrail ricali gibidir, üstünde pamuktan (kutvani) iki cübbe bulunur. Sağ yanağında siyah bir ben vardır. Yüzü parlayan yıldız gibi nurludur. Kırk yaşındadır. Şam, Mısır ve Doğunun bir çok yerinden ebdallar ve ileri gelen insanlar ona gelir ve Rükun ile Makam arasında ona biat ederler. Sonra Hazret-i Mehdi, önünde Cebrail arkasında Mikail ile Şam’a doğru yola çıkar ve onun hilafetine yer, gök ehli, yabani hayvanlar, kuşlar hatta denizdeki balıklar bile sevinir. Zamanı bereketli olur, nehirler suyunu, yer verimini artırır, hazineler çıkarılıp Şam’a getirilir.


Süfyânî, dalları Hire ve Taberiye’ye doğru uzanan bir ağacın altında öldürülür. Kelp kabilesi de yok edilir. Orada imkansızlık nedeni ile de olsa bulunamayan hüsrana uğramıştır.”"

"“Şam’ın ortasından, adına Süfyânî denilen ve kendisine tabi olanların çoğunun Kelb kabilesinden olacağı birisi çıkar. O insanları öldürür, hatta kadınların karınlarını deşip çocuklarını katleder. Sonra onunla savaşmak için bir ordu toplanır ve onu öldürür.” (İmam-ı Suyûtî)


“Medine reisi, Mekke’deki Haşimilere bir ordu gönderir, ancak Haşimiler bu orduyu hezimete uğratır. Bunun üzerine Şam’ın o günkü sahibi olan Süfyani, içinde altı yüz yabancı olan yeni bir orduyu tekrar Haşimi’lerin üzerine gönderir. Aydınlık bir gecede bu ordu çölde giderken, bir çoban farkederek ‘Vay Mekke’nin başına gelene’ şeklinde söylenirken, ordunun birden gözünün önünden kaybolduğunu görünce ‘Sübhanallah kısa zamanda nasıl da yok oldular’ diyerek onların battığı yere gelip ve yarısı yerde, yarısı yerin dışında kalmış bir yorganı yakalıyarak, çıkarmaya çalışır. Lakin çıkaramaz ve o zaman ordunun toprağa battığını anlar. Mekke reisine bunu müjdelemek için gider ve bunu duyan Mekke reisi ‘Elhamdülillah, bize kendisinden haber verilen alâmet işte buydu’ der.” (İmam-ı Suyûtî)    -Beyda’da ordunun yere batırılışı Mehdi’nin çıkış alametidir.” (İmam-ı Suyûtî)"

"“Kâfirler Arap yarımadasına inerler, ordular düzenlenir, halife öldürülür, dertler de büyür. Şam surları üzerinde bir münâdî ‘Yaklaşan şerden dolayı vay Arapların haline!’ der.” (İmam-ı Suyûtî)


“Hazret-i Mehdi başı üzerinde bir bulut olduğu halde çıkacak, o bulutta bir münadi, ‘Bu Allah’ın halifesi Mehdi’dir O’na tabi olun’ diye nida edecektir.” (İmam-ı Suyûtî)


“Bu fitnelerin en sonuncusu ‘Günahsız insanların’ öldürülmesidir ki, artık o zaman kendisinden herkesin razı olacağı bir gidişatta olan Mehdi çıkar.” (İmam-ı Suyûtî)"

“Biz öyle bir Ehl-i Beytiz ki, Allah bizim için dünyaya mukabil ahireti tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne maruz kalacak. Nihayet, doğu tarafından beraberlerinde siyah bayraklar olan bir kavim gelecek. Bunlar hayır (saltanat) isteyecekler, fakat istekleri yerine getirilmeyecek. Bunun üzerine onlar savaşacak. Allah onlara yardım edecek. Bundan sonra istedikleri (hükümdarlık) kendilerine verilecek. Ne var ki, onlar bunu kabul etmeyip emirliği Ehl-i Beytim’den bir adama tevdi edecekler. Bu (Emîr) de, insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi, yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın (katılsın)” (Kütüb-ü sitte muhtasarı c. 17 sh: 556)

"“Muharrem ayında bir münadi semadan “Agâh olun Allah’ın seçtiği kişi falandır, onu dinleyin ve itaat edin” diyecektir ve bu çok şiddetli savaşların ve fitnelerin bulunduğu bir senede olacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)


“Süfyani Kûfe’ye ulaştığı ve Âli Muhammed’in yardımcılarını öldürdüğü zaman Mehdi çıkar ve onun bayraktarı Şuayb bin Salih Temimi olur.” (İmam-ı Suyûtî)


“Şuayb bin Salih Temimi orta boylu, esmer, hafif sakallı olup, elbiseleri beyaz ve bayrakları siyah olan dört bin askerle çıkar. Bunlar Mehdi’nin önünde olurlar ve karşılarına çıkan herkesi hezimete uğratırlar.” (İmam-ı Suyûtî)


“Mehdi’nin bayrağında ‘Biat Allah içindir’ yazılıdır.” (İmam-ı Suyûtî)"

“Maverâunnehr’den bir adam çıkacak, ona el-Hâris İbnu Harrâs (çiftçi) denecek. (Ordusunun) önünde Mansûr denen bir adam olacak. Bu zât Âl-i Muhammed için (malıyla, canıyla, silahıyla zemin) hazırlayacak, hilafeti mümkün kılacaktır. Tıpkı Kureyş’in Resulullah Aleyhisselâm’a mümkün kıldığı gibi. Ona yardımcı olmak ve icabet etmek her müslümana vâcib olmuştur.” (Kütüb-i sitte muhtasarı c. 15 sh. 438)

“Maveraünnehir’den bir adam çıkar, adına ‘Haris’ denir, o çok savaşçıdır. Onun önünde ise, ismine ‘Mansur’ denen birisi bulunur ve Kureyşliler Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem’e nasıl yardım etmişlerse, o da Âli Muhammed’e öyle yardım eder. Her mümine ona yardım etmek vacib olur. Yahut da ona icabet vacib olur .” (İmam-ı Suyûtî) (Ebu Davud)

“Doğudan bir takım insanlar çıkacak ve Mehdi için zemin hazırlayacak.” (Kütüb-i Sitte Muhtasarı c. 17 sh.558)

"“Mehdi’den önce onun ehli beytinden doğu’da bir zât çıkar hedefi Beytül Makdis (Kudüs) olarak, o onsekiz ay omuzunda kılıç taşır, öldürür, yaralar, ancak oraya varamadan ölür.” (İmam-ı Suyûtî)


“Ashabı Kehf, Mehdi’nin yardımcıları olacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)"

“Mehdi’nin çıkış alâmetlerinden birisi de Batı’dan başlarında Kinde kabilesinden ayağı sakat bir adamın bulunduğu bayraklıların çıkmasıdır.” (İmam-ı Suyûtî)

Sizin hazinenizin yanında, hepsi de bir halifenin oğulları olan üç kişi öldürülür ve bu hazine hiçbirisine nasip olmaz. Sonra doğu tarafından siyah bayraklılar çıkarak hiçbir kavmin yapmadığı bir şekilde savaş yapar ve ardından Allah’ın halifesi Mehdi gelir. Siz onun ismini işittiğinizde kar üzerinde sürünerek de olsa ona gelin ve ona biat ediniz. Çünkü o Allah’ın halifesi Mehdi’dir.” (İbn-i Mace, Hakîm)

“Bunun soyundan bir genç çıkar ve arzı adaletle doldurur. Siz onu gördüğünüzde Temimi genci arayın. Çünkü o doğudan çıkacak ve Mehdi’nin bayraktarı olacaktır.” (Taberâni)

“Allah’ın bir halifesi daha vardır ki, yeryüzü zulüm ve haksızlıklarla dolu olduğu zaman zuhur edecektir. Yeryüzünü adalet ve sükûnetle dolduracaktır. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in yolundan gidecektir. O hiç yanılmayacaktır. Çünkü onun, görmediği yerde doğrultan meleği vardır. Hakkı ayakta tutanlara yardım edecek, dediğini yapacak, bildiğini söyleyecek, Allah ona o kadar güç verecek ki, bir gece içinde zulmü ve ehlini ortadan kaldıracak, dini ikâme edecek, İslâm’ı ihya edecek, önemsenmez bir hale geldikten sonra ona tekrar kıymet kazandıracak, onu ihya edecek. Asrında cahil, bahil ve korkak olan bir adam, hemen âlim, cömert ve cesûr olacak. Kendisine karşı geleni ve kafa tutanı perişan edecek. Dini, Resulullah’ın -sallallahu aleyhi ve sellem- zamanında olduğu gibi aynen tatbik edecek. Halis ve hakiki dinden başka hiçbir mezhep kalmayacak. Mehdi İstanbul şehrini Süfyan’ın elinden alacak. Düşmanları, ehli içtihad alimlerinin mukallidleri olacak. Çünkü onlar, Mehdi’nin kendi imamlarının tersine hükmettiğini gördüklerinde bundan hoşlanmayacaklar, fakat karşı da gelemeyecekler. Onun kılıncı kardaşlarıdır. Kılıncından korktukları için ister istemez hâkimiyetine boyun eğecekler. Onun açık düşmanları fukaha olacak. Elinde kılıncı yani kardaşları olmasa idi katliyle fetva verirlerdi. Lâkin Cenâb-ı Hak, onu keremiyle ve kılınç ile tathir edecek, onlar ona itaat edeceklerdir. Çünkü halk arasında imtiyazları kalmayacak, hatta ahkam hususunda ilimleri de azalacak. Mehdi’nin gelişiyle alimlerin hükümlerindeki ihtilâflar da giderilecek. Ondan hem korkacaklar hem de birşeyler umacaklar. Kalben ondan nefret edecekler, fakat buna rağmen ister istemez hükmünü kabul edecekler.”

"“Sanıyorum ki Peygamber’imizin -sallallahu aleyhi ve sellem- geleceğini haber verdiği Mehdi, velâyetin en yüksek derecesinde olacaktır. O da bu Tarikat-ı aliye’den yetişmiş ve bu silsile-i aliye’yi tamamlamış ve tekmil etmiş olacaktır.


Zira bütün velâyet yolları, bu yolun altında bulunmaktadır. Diğer velâyetinin, nübüvvet makamının kemâlâtından nasibi azdır. Bu yoldan kazanılan velâyette ise, Sıddık-ı Ekber’in yolu olduğu için, o nübüvvet makamının kemâlâtından pek çok bulunur.” (251. Mektup)"

“Allah-u Teâlâ benim göğsüme ne döktüyse, ben de onu olduğu gibi Ebu Bekir’in göğsüne boşalttım.”

"“Ebû Bekir’in kapısından başka, mescide açılan bütün kapıları kapatınız.” (Buharî)


Hadis-i şerif’ine Şeyh Es’ad Efendi -kuddise sırruh- Hazretlerimiz:


“Allah’ım! Bütün tarikatların piri kesildiği zaman Ebu Bekir’in yolunu kıyamete kadar bâkî kıl.” mânâsını vermiştir.


Bir Hadis-i şerif’te de:"

“Allah’ın Resulü olarak gönderildiğini iddia eden altmış yalancı çıkacaktır.” (İkdu’d-durer)

Ebu İshâk anlatıyor: “Hazret-i Ali -radiyallahu anh- oğlu Hasan -radiyallahu anh-a baktı ve “Bu oğlum, Resulullah Aleyhisselâm’ın tesmiye buyurduğu üzere Seyyid’dir. Bunun sulbünden peygamberinizin adını taşıyan biri çıkacak. Ahlakı yönüyle peygamberinize benzeyecek; yaratılış yönüyle ona benzemeyecek” dedi ve sonra da yeryüzünü adaletle dolduracağına dair gelen kıssayı anlattı.” (Ebu Dâvud)

“Otuz kadar yalancı Deccaller çıkmadıkça Kıyamet kopmaz. Bunlardan her biri Allah’ın elçisi olduğunu zanneder.” (Tirmizi, Ebu Dâvud)

“Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce İsa’ya muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır.” (Nisa: 159)

“Hayatım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, çok sürmez Meryem oğlu İsa adil bir hakem olarak inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizye vergisini kaldıracak ve mal o kadar çoğalacak ki, onu kabul eden kimse bulunmayacak.” (Buhâri, Tecrid-i sarih: 1018)

“İsa bin Meryem’in, arkasında namaz kılacağı kişi bizdendir.” (İmam-ı Suyûtî)

“Mehdi bu ümmettendir ve Hazret-i İsa’ya imam olacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)

“Medine, körüğün demirin pasını giderdiği gibi içindeki pisliği giderir, o güne kurtuluş günü denir.”

"“Medine, körüğün demirin pasını giderdiği gibi içindeki pisliği giderir, o güne kurtuluş günü denir.”


Ümmü Şüreyk:


“Yâ Resulellah! O gün Araplar nerede?” diye sordu.


Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:


“Onlar o gün az olurlar, imamları salih bir insan olan Mehdi olduğu halde, Beytül Makdis’e sığınırlar. Orada imamları kendilerine sabah namazını kıldırmak için öne geçtiği sıra, bir de bakarlar ki İsa bin Meryem Aleyhisselâm sabah vaktinde inmiştir. Bu imam (Mehdi) İsa’yı öne geçirmek için arka arka çekilir. İsa Aleyhisselâm onun omuzlarına elini koyar ve ona der ki: ‘Geç öne namazı kıldır. Zira kamet senin için getirilmiştir.’ Bunun üzerine imamları (Mehdi) onlara namazı kıldırır.” (İbn-i Mace, Hâkim)"

"“Mehdi yedi sene iki ay birkaç gün hüküm sürecektir.” (İmam-ı Suyûtî)


“Âhir zamanda bir halife gelecek, malı taksim edecek, saymayacaktır.” (Müslim: 2914)


“Ehli beytimden birisi yedi yıl hüküm sürüp, daha evvel zulümle dolu olan arzı adaletle doldurmadıkça bu dünya bitmez.” (İmam-ı Suyûtî)


“Ehli Beytimden birisi çıkar ve sünnetimi söyler. Allah ona yağmur indirir ve yeryüzü ona bereketini çıkarır. Daha önce zulüm ve cebirle dolu olan dünya, adalet ve nefasetle dolar. Yedi yıl bu ümmete hükmeder ve Beytül-Makdis’e iner.” (Taberâni)"

“Benden sonra halifeler bulunacak. Halifelerden sonra emirler, emirlerden sonra krallar, krallardan sonra da zalim idareciler olacak. Daha sonra Ehl-i Beytimden bir adam çıkacak, yeryüzü zulümle doldurulduğu gibi onu adaletle dolduracak. daha sonra onun yerine Kahtanî ümmetin başına geçirilecek. Beni hak ile gönderen Allah’a yemin ederim ki, bu ondan aşağı değildir.” (Taberâni)

“Cehcah denilen bir adam melik olmadıkça günlerle geceler gitmez.” (Müslim: 2911)

“Zalimlerden sonra Cabir gelir, sonra Mehdi, sonra Mansur, sonra Selâm ve en sonra da Emirül Usub gelir.” (İmam-ı Suyûtî)

“Ümmetimden yalancılar deccaller vücuda gelir.” buyuruluyor. (Münavi)

"“Allah’a karşı yalan uydurandan ve kendisine hiç bir şey vahyedilmediği halde ‘Bana da vahyolundu.’ diyenden de ‘Allah’ın indirdiği âyetler gibi ben de indireceğim.’ diyenden daha zâlim kim olabilir?


Bu zalimler ölüm dalgaları içinde can çekişirken, melekler de ellerini uzatmış ‘Haydi canlarınızı teslim edin, Allah’a karşı gerçek olmayanı söylemenizden ve Allah’ın âyetlerine karşı kibirlilik taslamanızdan ötürü, bugün siz horlayıcı alçaltıcı bir azabla cezalandırılacaksınız!’ derken bir görsen!” (En’am: 93)"

“Bakalım imamınız kendinizden olduğu halde Meryem oğlu İsâ yanınıza indiği zaman durumunuz nasıl olur?” (Buhari. Tecrid-i Sarih: 1406)

MEHDİ KIYAM ETTİĞİNDE  HALKIN ÇOĞU ONU İNKAR EDECEKTİR ÇÜNKÜ O REŞİT BİR GENÇ OLARAK ZUHUR EDECEKTİR . ONU HZ MEHDİYİ SADECE ZERR ALEMİNDE ALLAHIN AHİT ALDIĞI MÜMİNLER KABULLENECEKTİR . CAFERİ SADIK MUHAMMED BAKIR 

“HZ. MEHDÎ (A.S.) RUM’DAN, TÜRKLERDEN (çünkü, eskiden Türkiye’ye “Diyar-ı Rum” deniliyordu.) AYRILMAYACAKTIR.” (İş’afü’r-Rağıbîn’den naklen)

“Türklerin üzerinize şiddetle çullanması/sel gibi akması, malları toplayan halifenizin ölmesi, arkasından zayıf bir kimsenin halife olup iki yıl sonra da görevinden alınması\ayrıca Dımaşk/Şam mescidinin batısında bir çökmenin meydana gelmesi, Şam’da üç grup insanın ortaya çıkması, Mağrib/Fas halkının Mısır’a göç etmesi, (ki bu göç Süfyaninin çıkış emaresidir), (bütün bunlar) Mehdinin zuhurunun alametidir.” (bk. Nuaym b. Hammad, el-Fiten, 1/334)

"“Aya oğlum! Türkler cuş ettiklerinde Mehdi-i Adil’e muntazır ol.”

Yani: “Türkler coştuğunda, içten kaynadığında, karıştığında Mehdi’nin zuhuruna hazır ol.”"

KANLI AY VE ANKARA MEHDİ MÜJDESİ HADİS HZ ALİ 

HZ PEYGAMBER MEHDİYİ ARAYIN DİYOR . AÇIK NDA İLE HERKEZ DUYACAKSA NİYE ARAYACAKSIN

öyle bir zaman gelirki. Kişinin imanı gider de haberi olmaz . Halbuki ondan gömleğin çıktığı gibi imanı çıkmış olur . Hadisi Şerif

caferi sadık hz mehdi deccalla türklerle birlikte savaşacak - mehdi sancağı açıp türklere yürüyecek 

"  

'Hz. Mehdi yeni şeylerle gelecek'

İmam Bâkır'a (a.s.) Hz. Mehdi soruldu. Buyurdu ki: ""Vallahi o ben değilim ve sizlerin ümid ettiğiniz de değildir. Onun dünyaya gelişi anlaşılmayacak."" ""Hangi yolu izleyecek?"" diye soruldu. Buyurdu ki: ""Resûlullah'ın yolunu izleyecek; önceki şeyleri iptal edip yeni şeylerle gelecek""

16.02.2018

    

Zürâre'den rivayetle;


İmam Ca'fer es-Sâdık'ın (aleyhisselam) şöyle buyurduğunu duydum: ""Doğrusu Kâim aleyhisselam kıyam etmeden önce gaybete çekilecektir.""


""Neden"" diye arz ettim.


Şöyle buyurdu: ""Çekinecektir."" (Eliyle karnına işaret etti).


Sonra şöyle buyurdu: ""Ey Zürâre! Beklenilen (Muntazar) O'dur. Ve O'nun dünyaya gelişinde tereddüt olunacak. Bazıları diyecek ki: 'Babası vasi bırakmadan öldü.' Bazıları, 'Daha doğmadı', bazıları, 'O gaybete çekildi', bazıları ise, 'Babasının vefatından yıllar önce dünyaya geldi ve o muntazardır' diyecekler. Yalnız Allah Ehl-i Beyt taraftarlarının kalbini imtihan etmeyi sever. İşte o zaman bâtıl olanlar tereddüt ve şüphe ederler.""


""Ben eğer o zamanda yaşarsan ne yapayım?"" diye arz ettim.


Şöyle buyurdu: ""Eğer o zamanda yaşarsan şu duayı oku: Allah'ım! Bana Kendini tanıt. Doğrusu Sen eğer kendini bana tanıtmazsan, Peygamberini tanıyamam. Allah'ım, bana Peygamberini tanıt. Doğrusu eğer Sen bana Peygamberini tanıtmazsan Senin Hüccet'ini (Hz. Mehdi) tanıyamam. Allah'ım bana Hüccet'ini tanıt. Doğrusu eğer sen bana Hüccet'ini tanıtmazsan, dinimden sapıtırım.""


Sonra şöyle buyurdu: ""Ey Zürare! Medine'de mutlaka bir çocuk öldürülecektir.""


Dedim ki: ""Sana fedâ olayım! O, Süfyâni'nin ordusunun öldüreceği değil mi?""


Şöyle buyurdu: ""Hayır ama onu filancanın evlatlarının ordusu öldürecek. (Filanca oğulları kelimesi genelde Irak'a hükmeden hakimlere delalet eder. Bu hadiste ise İmam'ın kasdının Abbasoğulları olması ihtimali daha yüksektir).  Onlar gelip Medine'ye girecekler ve halk onun nereye gittiğini anlamayacak. Çocuğu alıp öldürecek. Ve bu olay; zulüm, düşmanlık ve isyandır. Allah da onları başıboş bırakmaz. İşte o zaman zuhuru bekleyin.""


Aynı hadisi Kuleyni iki kez ayrı ayrı ricalden nakleder.


Abdullah bin Atâ-i Mekki der ki:


İmam Muhammed Bâkır'a (aleyhisselam), ""Doğrusu Irak'taki taraftarlarının sayısı çoktur. Allah'a and olsun ki, Ehl-i Beyt'inde şu an senin gibisi yoktur. Neden kıyam etmiyorsun?"" diye arz ettim.


Şöyle buyurdu: ""Ey Abdullah bin Atâ! Sen, yine ahmak dahi olsa her adamın sözünü kabulleniyorsun. Vallahi (kıyam edecek olan) sahibiniz ben değilim.""


Dedim ki: ""Peki bizim sahibimiz kimdir?""


Buyurdu ki: ""Bakın, kimin dünyaya gelişi halktan gizli ise, o sizin sahibinizdir. Doğrusu bizden parmakla gösterilen ve adı dillerde dolaşan herkes ya kılıçla ya da zehirle öldürülmüştür.""


Aynı hadisi Kuleyni de nakleder.


Abdullah bin Atâ der ki:


İmam Ebu Ca'fer Bâkır'a (aleyhisselam) şöyle arz ettim: ""Bize Kaim'den (aleyhisselam) haber ver.""


Buyurdu ki: ""Vallahi o ben değilim ve sizlerin ümid ettiğiniz de değildir. Onun dünyaya gelişi anlaşılmayacak.""


Dedim ki: ""Hangi yolu izleyecek?""


Buyurdu ki: ""Resûlullah'ın yolunu izleyecek; önceki şeyleri iptal edip yeni şeylerle gelecek."" (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî)."

"Mehdî'nin efdaliyeti, bütün kederlere ve şiddetli fitnelere gösterdiği azamî sabır cihetiyledir... Deccalın muhasarası üzerinden kalkmayacaktır. Yoksa Mehdî'nin efdaliyeti, sevap ve Allah katındaki mertebesinin yüksekliği sebebiyle değildir." (İs'afü'r-Rağıbîn'den naklen Tılsımlar, s. 212.)

Cafer-i Sadık aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Musa’nın asası cennet ağaçlarından birinin dalı idi ve o Medyen şehrine doğru gitmek isterken Cebrail aleyhisselam onu Musa’ya verdi.O ASA, ADEM’İN TABUTU İLE BİRLİKTE TABERİYYE GÖLÜNDEDİR. NE ÇÜRÜRLER, NE DE DEĞİŞİRLER. SONUNDA KAİM ALEYHİSSELAM MEHDİ KIYAM ETTİĞİNDE O İKİSİNİ ORTAYA ÇIKARACAKTIR.”

İmam Sadık şöyle buyurdu: İki köprü engellendiğinde işte bu ehli beytten Kaim Mehdimiz’in zuhur zamanıdır. (Melaim vel Fiten, İbni Tavus 181)

Muhammed b. Hanefi (r.a.)’dan rivayet edildi ki: Bir gün biz Hz. Ali’nin yanındayken birisi Hz. Mehdi’den sual etti. Ali (r.a.) “Heyhat” dedi. Sonra ELİYLE BİR DOKUZ YAPTI ve sonra da O AHİR ZAMANDA, KİŞİYE “ALLAH’DAN KORK, ALLAH’DAN KORK” DENİLDİĞİ ZAMAN ÇIKAR, DEDİ. Bulutların semada toplandığı gibi, Allah O’nun etrafına bir kavim toplar. Onların kalblerini uzlaştırır.Onlar içlerinden şehit düşene üzülmez, kendilerine 

Hz. Ali Kaside-i Ercuze’de Peygamberimiz (sav)’in kendisine Ebu turab künyesini vermesine neden olan olayı anlatırken Peygamberimiz (sav)’e “Hâdî olan Mustafa Adnan peygamber” olarak hitap ediyor.  Bundan dolayı iki isim sahibi oldum. Bir de künye ki daha önce hiç duymamıştım. Ebu Turab ki bana bu künyeyi vermişti HÂDÎ OLAN MUSTAFA (ASM) ADNAN PEYGAMBERİ.

Emirul Müminin Ali buyurdu: Ahir zamanda gizliliklerin ve uzayın keşfi Kaimimiz Mehdinin zuhur zamanının işaretidir. ( Kitabu Cifr İmam Ali sayfa:32)

"İmam Mehdinin omuzları geniş boyu ne uzun ne de kısadır. İKİ YANAĞINDA YÜZEYE ÇIKMIŞ BİR ŞEY OLMAMASINA KARŞIN , SAĞ YANAĞINDA BİR BEN BULUNMAKTADIR. Alnı açık, düzgün ve parlaktır. Kaşı çekiktir, kaş arası tam bitişik değildir. GÖZ KAPAKLARI PARLAKTIR. BURNU KALKIKTIR VE ORTASINDA YÜZEYDE GÖRÜNEN hafif bir kabarıklık vardır. Dişleri birbirine bitişiktir, YÜZÜ PARLAK BEYAZDIR. BEYAZA YAKIN ESMERDİR buğday rengidir. SAÇ VE SAKALININ RENGİ SİYAHTIR. Ancak nuru , saçının siyahlığına üstün gelmiş şekildedir. Çocukluk döneminde iken saçları çok parlaktır ve dalgalıdır ancak karmakarışık değildir.


İki tarafından da kulak yakınlarına kadar sarkmıştır ve ilk başlarda (gençlik yıllarında) ortadan ayrık bir halde idi. Mübarek başı hafif yuvarlakçadır/bombelidir. Başın bazı bölgelerinden küçük saçlarının dökülmüş olduğunun izleri -seyrelmeleri görülmektedir. OMUZ UCU KEMİĞİ halimdir-sert değildir, omuz uçları AŞAĞI doğru kavislidir. SİNESİ GENİŞ VE AÇIKTIR. SAĞ BACAĞINDA BEDEN RENGİNİN AKSİNE BİR BEN BULUNMAKTADIR. İki diz kapağı da büyük olduğu için öne çıkmıştır.


(Beklenen Mehdi, Muhammed Cevad Horasani, s. 38-39, Biharul Envar 52/322)"

"1- âmir bin vâsile’den: 

emirülmüminin aleyhisselam şöyle buyurdu: 

“allahın ve resülünün yalanlanmasını ister misiniz? halka anladıkları dilden konuşun ve inkâr edecekleri şeyleri (söylemekten) çekinin.”"

"1- cabir bin abdullah-ı ensâri’den: yemenlilerden bir grup resululllah’ın (sallallahu aleyhi ve âlih) yanına gelince peygamber şöyle buyurdu: “yemenliler sevinerek geliyorlar.” resulullah’ın yanına girince de o hazret şöyle buyurdu: “bunlar öyle bir kavimdir ki kalpleri yumuşaktır ve imanları sağlamdır. onlardan mansur adlı biri ortaya çıkacak, benim halifeme ve halifemin vasisine yetmiş bin kişiyle yardım edecektir. onların kılıçlarının bağı, deridendir.” dediler ki: ey resulullah! senin vasin kimdir? buyurdu ki: “o öyle birisidir ki yüce allah ona sarılmanızı emrederek şöyle buyurdu: allahın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılmayın!”(15) dediler ki: ey resulullah! bu ipin ne olduğunu bize açıklar mısın? Şöyle buyurdu: o, yüce allahın şu ayetindir: “fakat allahtan bir iple ve halktan bir iple!”(16) allahın ipi, allahın kitabıdır. halktan olan ip ise benim vasimdir. 

dediler ki: ey resulullah! kimdir senin vasin? Şöyle buyurdu: allah onun hakkında şu ayeti nazil etmiştir: “bir nefis sonunda diyecek ki: allahın yanında olduğu halde ona aldırış etmedim”(17) 

dediler ki: ey resulullah! allahın yanında olan bu şey nedir? Şöyle buyurdu:

allahu teala onun hakkında buyurmuştur ki: “o gün zalim elini ısırarak der ki: keşke resulullah’ın yolunu izleseydim.”(18)

o benim vasimdir ve benden sonra bana ulaşan yol o’dur. dediler ki: 

ey resulullah! seni hak peygamber olarak gönderen allah’a andolsun ki bize vasini göster. onu görmeyi çok istiyoruz. 

peygamber şöyle buyurdu: allah kıyafetleri tanıyan müminlere onu bir ayet olarak karar kılmıştır. eğer kalbi sağlam ve kulağı olan bir şahit gibi ona bakarsanız onu tanırsınız. tıpkı benim peygamber olduğumu anladığınız gibi onun da vasim olduğunu anlarsınız. safları karıştırarak çehrelere bakmaya başladılar. çünkü yüce allah, kur’an-ı kerimde buyuruyor ki: 

“halktan bir bölümünün kalplerini onlara doğru yönelt.”(19) yani ona ve onun evlatlarına. (aleyhisselam)

cabir der ki: eş’arilerden ebu âmir-i eş’ari kalktı. hevlâni’lerden ise ebu gurret-il hevlâni, beni kays’dan osman bin kays ve zebyân ayağa kalktılar. düsilerden de arne-î düsî ve lâhik bin alakâ ayağa kalktılar. safları karşıtırıp çehrelere baktılar ve saçının önü dökülmüş hafif şişman(20) birinin elinden tuttular. dediler ki: ey resulullah! kalbimiz buna doğru yöneldi. peygamber de buyurdu ki: peygamberiniz onu tanıtmadan siz onu tanıdığınız için siz allah’ın seçkinlerisiniz. onun vasi olduğunu nasıl anladınız? ağlayarak dediler ki: ey resulullah! kavmin çehresine baktığımızda hiçbir şey hissetmedik. ama buna bakınca kalplerimiz titredi. sonra ona tam olarak güvendik ve mutmain olduk. sonra ciğerlerimiz yandı ve gözlerimiz yaşardı ve kalplerimiz serinledi. sanki o bizim babamız, biz de onun evlatları gibiydik.

resulullah ­(sallallahu aleyhi ve âlih) buyurdu ki: “onun te’vilini sadece allah bilir ve ilim de derim olanlar.” İşte siz onlardansınız. cabir şöyle der: bu yüce kavim emirülmüminin (aleyhisselam)a cemal ve sıffin’de yardım ettiler ve sıffin savaşında şehid oldular. ve resulullah onları cennetle müjdeledi ve onların ali bin ebi talible -aleyhisselam- savaşırkan şehit olacakları haberini verdi."

"“BİRBİRİNİZDEN USANMADAN, BİRBİRİNİZİ LANETLEMEDEN, BİRBİRİNİZİN YÜZÜNE HAYKIRMADAN VE BİRBİRİNİZİ İNKARCILIKLA İTHAM ETMEDEN SİZİN BEKLEDİĞİNİZ GERÇEKLEŞMEYECEKTİR.


Dedim ki (rivayet eden): “Bunda olumlu hiçbir şey yok!” 

Şöyle dedi:


“ELBETTE VAR, ÇÜNKÜ İŞTE BU ZAMANDA BEKLEDİĞİMİZ KAİM ZUHUR EDECEK VE TÜM BUNLAR SONA ERECEK.” 


(Gaybet Tusi)"

"“İmam Kaim (a.s)’ın, Süfyan  gelmeden önce mi zuhur edeceğini düşünüyorsunuz? Öyle olmayacaktır. Kaim’in zuhur etmesi ve aynı zamanda Süfyan’ın çıkışı kaçınılmazdır. İmam Kaim (a.s)’ın zuhuru Süfyan’ın çıkışından hemen sonra gerçekleşecektir.


(Kurbul  Esnad)"

"“Kaim, insanlar arasında büyük bir dehşet, depremler, fitneler, belalar, afetler, Araplar arasında korkunç cinayetler, insanlar arasında büyük anlaşmazlıklar, dinde ayrılıklar ve insanların diğer insanlardan gördükleri zulum ve birbirlerini yok etme isteğinden dolayı sabaha yada akşama ölmek isteyeceği kadar kötü bir hayat sürmesi dışında ortaya çıkmayacaktır….Kaim’in çıkış zamanında yaşayıp da onun yardımcılarından olan (…) kişi ne kadar kutlu bir kişidir.”


(Gaybet Numani)"

"“Müşrikler istemese de O dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O’dur.” (Tevbe Suresi, 33) ayetinde;


 “…O, dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için…”


“Fakat Resulullah (s.a.v) tüm dinlere karşı üstün gelememiş miydi?”


İmam Cafer-i Sadık (a.s) dedi ki:


“Müfezzel, eğer Resulullah (s.a.v) tüm dinlere karşı üstün gelmiş olsaydı, yeryüzünde şu an herhangi bir Musevi, Mecusi, Sabii veya Hristiyan olmayacağı gibi; bu mezhepler de kalmayacaktı veya bir muhalif, şüpheci, müşrik ya da puta tapan olmayacaktı; Lat ve Uzza’ya tapanlar veya kendilerini Güneş’e, Ay’a ve yıldızlara adayanlar da bulunmayacaktı. Ateşe veya puta tapan hiç kimse olmazdı. Bilakis, Allah’ın bu ayetteki sözü Mehdi’nin zuhur ettiği dönem ile ilgilidir. Yüce Allah bu zamanla ilgili olarak şöyle söylemiştir:


“Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar onlarla mücadele edin…” (Enfal Suresi, 39)


Müfezzel dedi ki:


“Senin ilminin Yüce Allah’ın ilminden geldiğini tasdik ediyorum ve sen Allah’ın izniyle konuşuyorsun ve O’nun emirlerine uygun hareket ediyorsun.”


Böylece İmam Cafer-i Sadık dedi ki:


“Sonra gökyüzünden -Yüce Allah’ın Beni İsrail içinde Eyüp Peygamber (a.s)’ın üzerine yağdırdığı gibi – Mehdi’nin ve yardımcılarının üzerine altından ve mücevherlerden yeryüzünün zenginlikleri yağacaktır. Mehdi de bunu dağıtacaktır.


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı), Gaybet Kitabı, İmam Mehdi – On İkinci İmam, Bölüm II, Tercüme eden, Sayyid Athar)"

"Ebu Abdullah [Cafer Sadık aleyhisselam]’a şöyle dedim:


“Ebu Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselam], “Süfyani’nin zuhuru, nida, Güneş’in batıdan doğuşu mutlaka gerçekleşecektir” buyuruyordu. Gerçekleşmesi kesin başka bir şey var mı?”


Ebu Abdullah [Cafer Sadık aleyhisselam] buyurdu ki:


“Falanca oğullarının ihtilafı, masum kimsenin katli ve el-Kaim (Mehdi’nin) zuhuru muhakkak gerçekleşecektir.”


(Şeyh Tusi, Gaybe (Kum, 1411), s.435)"

"Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm]’a izzet ve celal sahibi Allah’ın, “Onlar kıyam(et) gününün kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar?” [Zuhruf Suresi, 66] ayetinin anlamını sordum. Buyurdu ki: “Kastedilen şey el-Kâim’in [Mehdi’nin] zuhur zamanıdır ki onlara ansızın gelecektir.”


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.24, s.124)"

"Hz. Mehdi (as) Zuhur Ettiğinde, Deccaliyet’e Galip Gelecektir

Tefsirü’l-Kummî eserinden:


Ahmed b. İdris; Muhammed b. Abdülcabbar, İbn Ebû Umeyr, Hammad b. Osman aracılığıyla Muhammed b. Müslim’den rivayet eder:


Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm]’a Allahu Teâlâ’nın “Kararıp ortalığı bürüdüğü zaman geceye and olsun!” “Açılıp ağardığı vakit gündüze and olsun!” ayetini okuyunca buyurdu ki:


“Gündüzden kasıt biz Ehli-beyt’ten olan el-Kâim Mehdi’dir. Zuhur ettiğinde deccaliyete galip gelecektir. [Allah] Kur’an’da insanlar için meseller vermiş ve nebisine onunla hitap etmiştir. Bizden başka kimse ondan (Mehdi’den) haberdar değil.”


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.24, s.71–72)"

"“Bir adam İnananların Prensi Resulullah (sav)’e gelip şöyle dedi: “İnananların Prensi, bize Mehdi’yi anlat.” İnananların Prensi dedi ki, “Nesiller gelip yok olduğunda ve inananlar azaldığında, iyilerin izleyicisi ve dinin destekçileri gittiğinde, o (Mehdi) orada olacaktır.”


(Gaybet Kitabı, Allame Muhammed Bâkır el-Meclisi, Sayfa 184)"

"İmam Sadık’tan: “Zuhuru beklenen Mehdi’nin yönetimini kurması umuduyla yaşayanlar ona yardım edenler gibidirler ya da Mehdi’nin heyetindeki cehd arkadaşları gibidirler. Allah’a yemin ederim ki onlar Peygamberin yanında hayatlarını sunan şehitler gibidirler.”


(Bihar ul Envar, c. 52, s.156)"

"“Allah’ın adıyla, sizin istekle beklediğiniz (Mehdi), siz ayırt edilene ve denemeden geçene kadar gelmeyecektir :


“Yoksa siz, içinizden cihad edenleri ve Allah’tan ve Resûlü’nden ve mü’minlerden başka sır-dostu edinmeyenleri Allah ‘bilip (ortaya) çıkarmadan’ bırakılıvereceğinizi mi sandınız?…” (Tevbe Suresi, 16)


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Allah’ın adıyla, sizin istekle beklediğiniz (Mehdi), siz ayırt edilene ve denemeden geçene kadar gelmeyecektir :


“Yoksa siz, içinizden cihad edenleri ve Allah’tan ve Resûlü’nden ve mü’minlerden başka sır-dostu edinmeyenleri Allah ‘bilip (ortaya) çıkarmadan’ bırakılıvereceğinizi mi sandınız?…” (Tevbe Suresi, 16)


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

" “Ferec (olan Mehdi) öncesinde sabır ve hazırlık yaparak beklemek en iyisidir. Allah’ın sadık kulu (sav)’in sözünü işitmediniz mi?”


 “…Siz gözetleyip durun, ben de sizinle birlikte gözetleyeceğim.” (Hud Suresi, 93)


 “…Öyleyse bekleyedurun; şüphesiz, ben de sizlerle birlikte bekleyenlerdenim.” (Araf Suresi, 71)


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“ ‘Beni şu’ -veya- ‘bu’ yönetimi belirli bir zaman devam edecektir. Barış ve güvenliğe ulaştıklarında, krallıklarının hiçbir zaman yıkılmayacağını düşünecekler. Bu sırada ilahi bir emir gelecek ve hiçbir kral iktidarda kalamayacak. Yüce Allah şöyle bildirir:


“… Öyle ki yer, güzelliğini takınıp süslendiği ve ahalisi gerçekten ona güç yetirdiklerini sanmışlarken (işte tam bu sırada) gece veya gündüz ona emrimiz gelmiştir de, dün sanki hiçbir zenginliği yokmuş gibi, onu kökünden biçilip atılmış bir durumda kılmışız. Düşünen bir topluluk için Biz ayetleri böyle birer birer açıklarız.” (Yunus Suresi, 24)


Dolayısıyla açlık ve yokluk arttığında ve insanlar birbirlerini reddetmeye başladıklarında, İlahi emirin (Mehdi’nin) gün veya gece her an gelmesini beklemelisiniz.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Onun (Mehdi’nin) çıkışı ancak sizin umudunuzu kaybettiğiniz ve ümitsiz olduğunuz zaman gerçekleşecektir. Hayır, Allah’a yemin ederim, siz birbirinizden ayrı düşene kadar. Hayır, Allah’a yemin ederim, siz çok ağır denemelerden geçene kadar. Hayır, Allah’a yemin ederim, bedbahtlar bedbaht olana, kısmetliler kısmetli olana kadar.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"Muhammed b. Cumhur ve es-Sükûnî’den rivayet edilir:


Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] şöyle buyurdu:


“Mutlak bir kadere göre, ahir zamanda Süfyânî ve onun ashabının ortaya çıkmasıyla Yusuf’un yılları kadar yıl azap, iftira, rezillik ve insanların hayvan şekline girmesi gerçekleşecektir. Bu sırada el-Kâim [Mehdi] Mekke’de* zuhur edecek ve bu ümmetin Mehdî’si olacaktır.”


*Mekke, şehir anlamındadır. Başka bir hadiste Peygamberimiz (sav)’e hangi şehir diye sorulduğunda “Konstantiniyye” cevabını vermiştir.


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.24, s.373)"

"Emir’ul- Muminin Ali (a.s), Resulullah (s.a.v)’den şöyle nakleder: “İbadetlerin en üstünü Mehdi’nin zuhurunu beklemektir.”


(İttihad-ı İslam en büyük farz vazifedir ve Mehdi (as) da buna vesile olacağı için üstün bir ibadet olmuş olur.)


(Yenabi’ul- Mevedde, s.493. el-Mehdi, s.201)"

"… Ey Allah’ın kulları, Allah’tan korkun; MEHDİ (AS) ZUHUR EDİNCE, HERŞEYİ BIRAKIP MÜMKÜN OLAN HER VESİLEYLE ONA DOĞRU KOŞUNUZ. ZİRA O ALLAH’IN HALİFESİ VE BENİM VASİMDİR.


(Bihar-ul Envar, cilt 51, s.65; Isbat-ul Hüdat, cilt 6, s. 382)"

"“Ey Hişam! Bana Amr bin Ubeyd’e ne yaptığını ve ona nasıl bir soru sorduğunu haber ver.” Hişam (Sorulan bu soru üzerine Amr bin Ubeyd ile aralarında geçen diyaloğu anlattı.) Dedi ki: “Yoksa Allah; kalbi, bedenin diğer organlarının kuşkularını gidermek için mi var etmiştir?”


(Amr bin Ubeyd) Dedi ki: “Evet!”  


Hişam dedi ki: “Allah Tebareke ve Teala senin bedeninin organlarını kendi başlarına bırakmamış, onlara doğruyu belirginleştiren, kuşkulu şeylerle ilgili kesin inancı ortaya koyan bir imam var etmiştir. BUNU YAPAN ALLAH, BÜTÜN İNSANLARI, ŞAŞKINLIKLAR, KUŞKULAR VE İHTİLAFLAR İÇERİSİNDE BIRAKIR MI? ONLAR İÇİN BAŞVURACAKLARI, KUŞKULARI İÇİN ÇÖZÜM YOLLARI ARAYACAKLARI, ŞAŞKINLIKLARINI BERTARAF ETMESİ İÇİN SIĞINACAKLARI BİR İMAM TAYİN ETMEZ Mİ? SENİN ORGANLARININ ŞAŞKINLIĞINI VE KUŞKULARINI GİDERMEK İÇİN BAŞVURACAĞI BİR İMAM TAYİN EDERKEN, BÜTÜN İNSANLARI ŞAŞKINLIK VE KUŞKULAR İÇERİSİNDE UNUTUR MU?”


Ebu Abdullah (İmam Cafer-i Sadık), güldü ve şöyle dedi:


“Ey Hişam! Bunları sana kim öğretti? Dedim ki: “Bunları senden öğrenerek bir araya getirdim.” İmam buyurdu ki: “Allah’a yemin ederim ki bu, İbrahim ve Musa’nın suhuflarında yer alan gerçeklerdir.”


(Usul-i Kafi, Yakub bin İshak El Kuleyni, Cilt 1, s. 229)"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN ZUHURUNDA ŞÜPHE YOKTUR

Ebu Hamzâ-i Somâli’den: Bir gün İmam Muhammed Bakır’ın yanında oturmuştum. Yanındakiler dağılıp gittikten sonra bana şöyle buyurdu: “EY EBU HAMZA! ALLAH’IN YANINDA DEĞİŞMEYECEK OLAN KESİN HÜKÜMLERDEN BİRİ MEHDİMİZİN KIYAMIDIR…“


(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 90-91)"

"Hakem b. Üyeyne: “Muhammed b. Ali’ye dedim ki: “SİZ EHL-İ BEYT’TEN BİRİNİN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) KIYAM EDECEĞİNİ VE HER YERİ ADALETLE DOLDURACAĞINI DUYDUK. ACABA DOĞRU MUDUR?” BUNUN ÜZERİNE, “BİZ DE ÜMİT İÇİNDE ONU BEKLİYORUZ” dedi.


(El-Havi, cilt2, s.155)"

KURANU KERİMDE YAKUBUN KENDİNE HRAM KILDIKLARI DIŞINDA HERŞEY HELALDİ VE BAŞKA AYETDEDE AÇIKCA İSA NEBİNİN HARAM KILDIĞINI SÖYLEMEKTE BUDA AÇIKCA . PEYGAMBERLERİN BİRŞEYİ HARAM EDEBİLECEĞİNİ GÖRMEKTEDİR 

"İmam Muhammed Taki Abdulazim Haseni’ye şöyle buyurdu: “KÂİM, VAAT EDİLMİŞ MEHDİ’DİR. GAYBETİ ZAMANINDA ONU BEKLEMEK, ZUHUR EDİNCE DE ONA İTAAT ETMEK GEREKİR… Allah’a andolsun ki, eğer kıyametin kopmasına bir gün dahi kalsa, Allah, Mehdi zuhur etsin ve yeryüzünü zulümle dolduğu gibi adaletle doldursun diye o günü uzatır…”


(Bihar-ul Envar, cilt 51, s.156; Isbat-ül Hüdat, cilt 6, s.420)"

"Süleyman bin Bilâl der ki: “İmam Cafer-i Sadık babasından, o da dedesinden nakleder ki, Hz. Hüseyin şöyle buyurdu: Bir gün adamın biri Emirülmüminin Ali’nin yanına gelerek: “Ey Emirülmüminin! Bize şu Mehdi’nizden bahseder misin?” diye arzedince şöyle buyurdu: “GİTMESİ GEREKENLER GİDİP DE MÜMİNLER AZALDIĞINDA VE FİTNECİLER GİTTİĞİNDE İŞTE ORADA (YANİ UZAK BİR YERDE ZUHUR EDECEKTİR.)“


(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s.250)"

"Gaybet Numani: İbni Ukda’dan, Ahmed bin Yusuf’tan, İbni Mahran’dan, İbni Bataini’den, babasından, Vahab bin Hafas’tan, Ebu Basir’den, İmam Cafer Sadık (as)’ın şöyle söylediği nakledildi:


Kaim’imiz [Mehdi] çıktığında, ona [Mehdi’ye] emekleyerek dahi olsa katılmak için acele etmelisiniz. Allah’ın izniyle, sanki rükn ve makam arasında ona yeni bir anlaşma üzerine biat edildiğini görüyor gibiyim.” "

"İkmaluddin: Şeyh Sadık (r.a.), İbni Mütevekkil’den, Muhammed Attar’dan, İbni İsa’dan, Ömer bin Abdül Aziz’den, bir kişiden daha fazla Davud bin Kesir’den, İmam Cafer Sadık (a.s.)’dan nakletmiştir:


“Onlar gaybe inanırlar…” (Bakara Suresi, 3) Ayetin yorumu ile ilgili şöyle söyledi: “Bu, Kaim (Mehdi’nin) çıkışının doğru olduğuna inananlar ile ilgilidir.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"Kaim’imiz (Hz. Mehdi (as)) kıyam ettiği zaman,Yüce Allah KAİM’İMİZLE DOSTLARIMIZ ARASINDA DÖRT FERSAHLIK YOL OLSA BİLE OLDUKLARI YERDEN ONLARLA KONUŞABİLECEKLERİ, ONU DUYABİLECEKLERİ VE ONU GÖREBİLECEKLERİ BİR ŞEKİLDE KULAKLARINA VE GÖZLERİNE SEBEP VERECEKTİR.


(Mucem-ul Ehadis-i İmam Mehdi Cilt:4 Sayfa:57 ve Bihar Cilt:52 Sayfa 336 ve Muntehab-ul Envaril Muzie s. 352)"

"İmam (as) (Hz. Mehdi (as)) dünyanın doğu ve batısını (manen) fethedip İslam’ı (İslam ahlakını) dünyanın dört bir yanına egemen kılacaktır… ALLAH TEALA İNSANLARA ÖYLE BİR GÜÇ VERECEK Kİ, HERKES OLDUĞU YERDE ONUN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) SÖZLERİNİ DUYACAK ve İmam (a.s) İslam’a hayat verecektir…


(Bihar’ul-Envar, c. 52, s. 279 ve c. 53, s.12 İkmal’ud- Din, c. 2, s. 367)"

"Hz. Mehdi (as) zamanında insanlar YERİN 7 KATINA DA, GÖĞÜN 7 KATINA DA ULAŞMIŞ OLACAKLAR.


(Bihar-ül Envar, cilt 52, s. 321)"

"İmam-ı Zaman (Hz. Mehdi (as)) döneminde… HASTALAR ŞİFA BULACAKTIR.


(Bihar-ül Envar, Cilt 51, s. 70)"

"İmam-ı Zaman (Hz. Mehdi (as)) döneminde KÖRLER GÖRME KUVVETİNİ KAZANACAK…


(Bihar-ül Envar, Cilt 51, Sayfa 70)"

"Hz. Mehdi (as)’ın zamanında, DOĞUDAKİ BİR MÜSLÜMAN BATIDAKİ MÜSLÜMAN KARDEŞİNİ GÖREBİLECEK, BATIDAKİ DE DOĞUDAKİNİ GÖREBİLECEK.


(Bihar-ül Envar, cilt: 52, sayfa 391)


 "

"(Hz. Mehdi (as)) Rükn ve Makam arasında durur, yüksek sesle şöyle seslenir: “Ey benim temsilcilerim, özel dostlarım, ey BEN ZUHUR ETMEDEN ALLAH’IN BANA YARDIM ETMESİ İÇİN YERYÜZÜNDE HAZIRLADIĞI KİMSELER, itaat ederek bana gelin.” Onlar YERYÜZÜNÜN DOĞU VEYA BATISINDA MİHRAP VEYA YATAKLARINDA OLDUĞU HALDE İMAM MEHDİ (AS)’IN SESİNİ İŞİTİRLER. Bu bir tek ses onların HEPSİNİN KULAĞINA GİDER VE HEPSİ ONA DOĞRU HAREKET EDERLER. ÇOK GEÇMEDEN GÖZ AÇIP KAPATINCAYA KADAR HEPSİ HUZURUNA VARIRLAR. Bu (azametli toplantı) Rükn ve Makam arasında (Güneş doğmadan önce) gerçekleşecektir.”


(Bihar-ül Envar, C. 53, S. 7)S"

"Ahir Zamanda Diz Üstü Bilgisayarlar Kullanılacaktır

İbn Meni, Abd bin Hümeyd, hasen sahih hükmüyle Tirmizi, Ebu Ya’la onun kanalıyla Sahih’inde İbn Hibban, İmam Ahmed ve Hakim’in Ebu Said (radiyallahu anh)’dan rivayet ettiklerine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:


“Muhammed’in nefsi kudret elinde tutan zata yemin olsun ki, vahşi hayvanlar insanlarla konuşmadıkça, kişiye kamçısının ucundaki meşin, ayakkabısının bağı konuşmadıkça, KENDİNDEN SONRA AİLESİNİN NE YAPTIĞINI DİZİ HABER VERMEDİKÇE KIYAMET KOPMAZ.”


(Peygamber Külliyatı, Muhammed bin Salih ed-Dimaşki, Cilt 10, 28. Bölüm, sf 1937)"

"Nefsim yed-i kudretinde olan (Allah)’a kasem ederim ki, … KİŞİYE SESİ VE PABUCU KONUŞMADIKÇA ve EHLİNİN NE YAPTIĞINI ONA BİLDİRMEDİKÇE KIYAMET kopmaz.


(İmam-ı Şa’rani, Ölüm, Kıyamet, Diriliş, sf.471)"

"KİŞİYE (KENDİ) SESİ KONUŞMADIKÇA, kıyamet kopmaz.


(Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, s.471)"

"Ahir Zamanda Telsiz ve Cep Telefonu Gibi Haberleşme Sistemleri Keşfedilecektir

KİŞİYE KAMÇISININ UCU KONUŞMADIKÇA, kıyamet kopmaz.


(Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, s.471)"

"Ey Enes! İNSANLAR ŞEHİRLEŞECEKLER, o şehirlerden bazılarına “Basra ve Kusayre” denilecek.


(Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, İmam Şarani, s.490)"

İmam caferi sadık aleyhisselam şöyle buyurdu:“ Gökten nida (ses) gelecek olan yıldan önce Recep ayında bir alamet vardır. Arzettim ki: o alamet nedir? Buyurdu ki: Aydan bir çehre ortaya çıkacak ve açık bir el görünecek.(Gaybet-i Numani)

"Hz. Ali (ra) buyurdu: “Besmelenin harflerini sayın ve sonunda zamanın bitmesini ve Mehdinin çıkmasını bekleyin. Ona uyarak selameti bulun.”


Beyazıd-ı Bistami (ks) buyurdu: “Besmelenin harflerinin sonu Mehdinin çıkma vaktidir.”


Zaman Besmele\’nin harflerinin sonuna geldiğinde Mehdi çıkacaktır. (Ramuz, 2:676)"

“Ahir zamanda şeytan alim sıfatında yeryüzünde dolaşır. Sizler her alimin sohbetinden faydalanmayın; ancak beş şeyden, beş şeye çağıran alimlerden faydalanın: Şüpheden iman-ı tahkikiye, dünya hırsından ahirete, kibirden tevazuya, riyadan ihlasa ve düşmanlıktan kardeşliğe.”

“Kiminle oturduğunuza ve dininizi kimden aldığınıza dikkat edin. Kuşkusuz, ahir zamanda şeytanlar erkeklerin kılığına girer ve 'Bize filan kimse şöyle haber verdi...' (diyerek, uyduruk hadis rivayet ederler); bu sebeple, şayet biriniz bir adamın yanında oturursa, onun ismini, babasının ismini ve aşiretini sorsun ki, kaybolup gittiğinde onun gerçekten kim olduğunu araştırabilsin.” (Kenzu'l-Ummal, h. No: 29131

“Kullarım Ben’i senden soracak olurlarsa, bilsinler ki Ben pek yakınım. Bana dua edenin duasına icabet ederim. Öyleyse onlar da davetime icabet ve Bana hakkıyla inanıp tasdik etsinler ki doğru yolda yürüyerek selamete ersinler”(Bakara, 2/186)

”İnsanlara öyle bir zaman gelecek ki, avam halk Kur’ân okuyacak, ibadete kendini verecek (fakat) bid’at ehlinin işleri ile meşgul olacaklar; hissetmedikleri yerden şirke sapacaklar. Söz ve ilimleri vasıtasıyla rızık elde edecekler, dini alet ederek dünyalık edinecekler.İşte bir gözü kör deccalin avanesi bunlardır”   (Râmûz-u l Ehâdîs, Hadîs No: 6255)

"” Ümmetimden başı sarıklık yetişmiş bin alim kişi deccale tabi olacaklar ”


(İmam Ahmed Bin Hanbel, Müsned, sf. 796)"

"""İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecektir ki İslâm'ın yalnız ismi, Kur'an'ın ise resmi kalacak. Mescidler dış görünüşleri ile mamur, fakat içleri hidayetten mahrum olacak.


Onların âlimleri gökkubbe altındakilerin en şerlileridir. Fitne onlardan çıktı ve yine onlara dönecektir."" (Beyhakî)"

"""Sizin için Deccal'den daha çok Deccal olmayanlardan korkarım.


– Onlar kimlerdir?


Saptırıcı imamlardır."" (Ahmed bin Hanbel)"

"Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde:


""Şerlilerin en şerlisi kötü âlimlerdir."" buyurmuşlardır. (Dârimî)"

"""Kıyamet kopmazdan önce karanlık gece kıtaları gibi fitneler olacak. Bu karışıklıklar içinde kişi mümin olarak sabahlayıp kâfir olarak akşamlar, mümin olarak akşamlayıp kâfir olarak sabaha çıkar.


Birçok kimseler azıcık bir dünyalık karşılığında dinlerini satarlar."" (Tirmizî: 2196)"

"""Allah'ın âyetleri üzerinde tartışanları görmez misin? Nasıl da döndürülüyorlar?


Onlar Kur'an'ı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır.


Pek yakında bilecekler.


Boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde kaynar suda sürükleneceklerdir, sonra da ateşte yakılacaklardır.


Sonra da onlara denilecektir ki: Ortak koştuklarınız nerede?"" (Mümin: 69-73)"

"Onlar insanları Kitabullah'a çağırırlar, fakat Kitap'tan zerre kadar nasipleri yoktur." (Ebu Dâvud: 4765)

"Doğrusu birçokları bilmeden heva ve heveslerine uyarak halkı şaşırtıyorlar." (E'am: 119)

"Resulullah size ne verdiyse onu alın, neyi yasak ettiyse ondan sakının!" buyuruluyor. (Haşr: 7)

"Sizden veya sonra gelenlerden birisi ona yetişirse, kar üzerinde sürünerek de olsa ona katılsın. Muhakkak ki ONLAR HİDAYET SANCAKLARIDIR. 


(Ramuz El Ehadis, 1. cilt, s. 298, no:2)"

"Dünya, Müslümanlara Ehli Beytimden BİR ADAM MELİK OLANA KADAR, YIKILMAYACAK VE GİTMEYECEKTİR.


(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, Ali b. Hüsameddin el-Muttaki, s. 10)"

"İNSANLARIN ÜMİTSİZ OLDUĞU VE ""HİÇ MEHDİ FALAN YOKMUŞ"" DEDİĞİ bir sırada Allah Mehdi'yi gönderir... 


(Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 55)"

"..MEHDİ, Resulullah'ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve ÇIKIŞINDAN ÜMİT KESİLDİĞİ BİR SIRADA ÇIKAR... 


(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 55)"

"ONUN İSMİYLE SEMADAN NİDA OLUNACAK ve hiç kimse onun Mehdiliğini inkar edemeyecektir.


(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 49)"

"SEMADAN BİR SES ONU İSMİYLE ÇAĞIRACAK ve doğuda, ,ve uyanacaktır.


(El-Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 56)"

"İnsanlar, bal arılarının beyleri etrafında toplanması gibi, HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN ÇEVRESİNDE TOPLANIRLAR...


(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 29)"

"Dünyadan hiçbir zaman kalmayıp ancak tek bir gün kalsa bile o günde benim ailemden bir zatın Deylem dağına (yahut eyaletine) ve KONSTANTİNİYYE ŞEHRİNE sahip olması için Allah (c.c.) muhakkak o günü uzatacaktır.


(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 74), (Ölüm-Kıyamet -Ahiret ve Ahirzaman Alametler, s. 440)"

"Mehdi, gerges kuşunun kanadı ile TİTREMESİ GİBİ ALLAH'TAN ÇOK KORKAN bir kimsedir.


(Nuaym b. Hammad, vr 91a)"

"Ey Ehl-i Beyt! Mehdi bizdendir. Aziz ve celil olan ALLAH ONU BİR GECEDE ISLAH VE İRŞAD EDECEK (doğru yolu gösterecek). 


(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 437)



... Artık elbette O, DOSDOĞRU OLAN BİR YOLA İLETİLMİŞTİR. (Al-i İmran Suresi, 101)"

"Mehdi'nin efdaliyeti (fazileti ve üstünlüğü), bütün kederlere ve şiddetli fitnelere GÖSTERDİĞİ AZAMİ SABIR cihetiyledir... 


(Tılsımlar Mecmuası, s. 212. İs'afür Rağıbin'den naklen. Mehdi ve Deccal, Şaban Döğen, s. 154)"

.. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise MERHAMETLİDİRLER... (Fetih Suresi, 29)

"Biliniz ki Allah'ın yeryüzündeki dostları, MEHDİ'YE TABİ OLANLARDIR.


(El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki, s. 52)

"

"HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN YARDIMCILARININ AHLAKI

ONUN KUMANDANLARI, İNSANLARIN EN HAYIRLISIDIR. 


(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 47)"

"Nihayet Allah yolunda hiçbir KINAYANIN KINAMASINDAN KORKMAYAN seçkin Müslümanlar onlarla mücadele edecekler. 


(Sünen-i İbn-i Mace, 10/359)"

"O MELEKLER, Hz. Mehdi'ye muhalefet edenin YÜZÜNE VE ARKASINA VURACAKTIR. 


(El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki, s. 41)  Öyleyse MELEKLER, YÜZLERİNE VE ARKALARINA VURA VURA canlarını aldıkları zaman nasıl olacak? (Muhammed Suresi, 27)"

"Ahir zamanda ÜMMETİMİN BAŞINA sultanlarından ŞİDDETLİ BELALAR GELİR, öyle ki yerler Müslümanlara dar gelir. 


(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 12)"

"Benden sonra Ehl-i Beytim BELA VE MİHNETLERLE KARŞILAŞACAKLAR ve TARDA MARUZ KALACAKLARDIR (yurtlarından çıkarılacaklardır).


(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)"

"

HZ. MEHDİ VE CEMAATİNİN, ALLAH'IN KORUMASI ALTINDA OLMALARI



Muhalifleri KENDİLERİNE HİÇBİR ZARAR VEREMEYECEK. Bu (hal kıyamete kadar böyle devam edecek.)


(Kıyamet Alametleri, s. 286)


... Siz doğru yola erişirseniz, sapan SİZE ZARAR VEREMEZ... (Maide Suresi, 105)"

"ALLAH ONU DİĞER İNSANLAR ÜZERİNE SEÇMİŞTİR. 


(Kıyamet Alametleri, sf. 189)"

"ALLAH ONU DİĞER İNSANLAR ÜZERİNE SEÇMİŞTİR. 


(Kıyamet Alametleri, sf. 189)



RABBİN, DİLEDİĞİNİ YARATIR VE SEÇER; seçim onlara ait değildir... (28/68)"

"HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN, İNSANLARI ALLAH'A İMAN ETMEYE ÇAĞIRMASI



İNSANLARI ALLAH VE RESULÜNE İTAAT ETMEYE DAVET EDECEKTİR. 


(El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki, s. 50)



Size ne oluyor ki, ELÇİ SİZİ RABBİNİZE İMAN ETMEYE ÇAĞIRIP-DURURKEN Allah'a iman etmiyorsunuz? Oysa O, sizden kesin bir söz almıştı. Eğer mü'min iseniz (inanıp sözünüzü gerçekleştirin). (Hadid Suresi, 8)"

"O adam benim soyumdandır ki benim vahy üzere mücadele verdiğim gibi, o da sünnetim üzere mücadele verir." (Ikdü'd-Dürer)

"Ümmet, bal arılarının beyleri etrafında toplanması gibi Mehdi'ye sığınırlar. O daha önce zulümle dolu olan dünyayı adaletle doldurur. İnsanlar saâdet asrı dönemine âdeta geri döner. Uykuda olan uyandırılmaz ve bir damla kan bile dökülmez." (İmam-ı Süyûtî)

"Bu oğlum, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-in isimlendirdiği üzere Seyyid'dir. Bunun sulbünden Peygamber'inizin adını taşıyan birisi çıkacak. Ahlâkı yönüyle Peygamber'inize benzeyecek, yaratılışı yönüyle ona benzemeyecek." (Ebu Dâvud: 4290)

"Hazret-i Ali -radiyallahu anh-, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-e:


""Ya Resulellah! Mehdi bizden Âl-i Muhammed'den mi, yoksa bizim gayrımızdan mı?"" diye sordu.


Buyurdular ki:


""Hayır, bilakis bizdendir! Allah bu dini nasıl bizimle başlatmışsa onunla sona erdirecektir. Onlar bizimle nasıl şirkten kurtulmuşlarsa, onunla da fitneden kurtulacaklardır. Allah bizimle insanları nasıl şirk adavetinden kurtararak, onların kalplerine ülfet ve muhabbet yerleştirmiş ve din kardeşi yapmışsa, Mehdi ile fitne adavetinden kurtaracak ve kardeş yapacaktır."" (Naîm bin Hammâd, Taberanî)"

"Yeryüzünde dört kişi mâlik olmuştur. İkisi mümin, ikisi kâfirdir. Müminler, Zülkarneyn ve Süleyman Aleyhisselâm, kâfirler ise Nemrud ve Buhtunnasr'dır. Beşinci olarak Ehl-i Beytim'den birisi gelecek ve o da dünyaya mâlik olacaktır." (İmam-ı Suyûtî)

"Mehdi bizden, ehl-i beyt'imizdendir. Allah onu bir gecede ıslah eder." (İbn-i Mâce: 4085)

"""O vaadinden dönmez ve hesapları seri olarak görücüdür."" (İmam-ı Süyûtî)


""Benim vahiy üzerine savaştığım gibi, o da benim sünnetim üzere çarpışacaktır."" (İmam-ı Süyûtî)"

"""İnsanların ümitsiz olduğu ve: 'Hiç Mehdi falan yokmuş!' dediği bir sırada Allah Mehdi'yi gönderir."" (İmam-ı Süyûtî)


""İnsanların üzerine belâ üzerine belâ yağdığı ve onun çıkışından ümit kesildiği bir sırada Mekke'de zuhur eder."" (İmam-ı Süyûtî)


""Mehdi ile müjdelenin. O Kureyş'den ve Ehl-i beyt'imden bir şahıstır. O insanların ihtilâf ve sarsıntılar içinde bulundukları bir sırada çıkar."" (İmam-ı Süyûtî)


""Açıkça Allah-u Teâlâ inkâr edilmedikçe Mehdi'ye biat edilmez."" (İmam-ı Suyûtî)  ""Ramazanda bir sedâ, Şevval'de bir nidâ, Zilkâde'de kabileler arasında bir savaş olur. Hacılar talana uğrar. Mina'da ölülerin çok olacağı bir savaş olur. Öyle ki orada taşları kan gölü içinde bırakacak kadar kan akar. İnsanlar nihayet Mehdi'ye gelirler ve Rükun ile Makam arasında, kendisi istemediği halde ona biat ederler. 'Eğer kabul etmezsen boynunu vururuz.' derler. Yer ve gök ehli ondan râzı olur."" (İmam-ı Süyûtî)"

"Türk size hücum ettiği zaman, malı toplayan halifeniz öldüğü zaman, o halifeden sonra iki yıl içinde de azledilecek olan zayıf bir adam başa geçtiği zaman, Şam'ın batısında batma olduğu zaman, Şam'dan üç kişi çıktığı zaman, Batı insanları da Mısır'a çıktığı zaman, bunlar Süfyani'nin alâmetleri olacaktır." (İmam-ı Suyûtî)

"""Ticaret ve yolların kesildiği ve fitnelerin çoğaldığı zaman, muhtelif beldelerden yedi âlim, her birinin beraberinde üç yüz on küsür kişi olduğu halde, birbirlerinden habersiz bir şekilde Mekke'de bir araya gelirler.


Biri diğerine: 'Burada ne arıyorsun?' diye sorar.


Ona şöyle derler:


'Biz o şahsı aramak için geldik ki, fitneler onun eliyle sönebilir. Kostantiniyye onunla feth edilir. Biz onu ismi ile ve anasının, babasının ismiyle ve ordusu ile tanırız, Mekke'de olduğunu da biliyoruz.'


Bu yedi âlim bu konuda birleşirler, onu ararlar ve Mekke'de bulurlar. Ve kendisine: 'Sen falan oğlu falansın' derler. O ise: 'Ben sadece Ensâr'dan birisiyim.' der. Onların elinden kurtulur. Onu tanıyan ve bilenlere anlatırlar. Bunun üzerine: 'Aradığınız sahibiniz odur ve Medine'ye gitmiştir.' denilir. Bu defa onu ararlar, halbuki o tekrar Mekke'ye dönmüştür. Onu tekrar Mekke'de bularak yine: 'Sen falan oğlu falansın, annen de filân kızı filânedir, sende şu alâmetler vardır. Birinci defa bizden kurtuldun, uzat elini sana biat edelim.' derler. Bunun üzerine o 'Ben aradığınız değilim.' der ve tekrar Medine'ye gider. Medine'de yine aranınca tekrar Mekke'ye döner. Mekke'de kendisini Rükûn'da bularak şöyle derler: 'Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve başında Haddam'dan birisinin bulunduğu Süfyanî ordusuna karşı korumazsan, günahlarımız senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun!' derler. Bunun üzerine Mehdi, Rükûn ile Makam arasına oturur ve elini uzatarak biatları kabul eder.


Allah da onun muhabbetini insanların sinelerine yerleştirir. O daha sonra gündüz arslan, gece ise âbid olan bir kavimle beraber olur."" (İmam-ı Süyûtî)"

“Çok karanlıklı ve şiddetli bir kısım fitneler gelir. Derken fitneler birbirlerini takip eder. O kadar ki bu Ehl-i Beytimden Mehdî denilen bir zât çıkıncaya kadar devam eder. Sen o­na ulaştığında tabi ol ki hidayette olanlardan olasın.” el-Havî, 2:67, 68; el-Burhan, v. 87

“Dünyanın yıkılmasına birgün kalsa bile, Cenab-ı Hak o günü uzatır; Ehl-i Beytimden ismi ismime, babasının ismi babamın ismine uygun birini gönderir…” (Ebû Davud, Mehdî: 4; Tirmizî, Fiten: 43.)

Öyle bir devir gelecekki mal cimrilerin kılıç korkakların ve kalem cahillerin elinde olacak Hz ali 

"                                                  

        ""Sende iki grup helak olacaktır; seni sevmek te aşırı gidenle sana buğzedip düşmanlık besleyen."" Ve yine şöyle buyurmuştur.


                             


        ""Ey Ali, seninle İsa' arasında bir benzerlik vardır; Yahudi'ler ona düşman kesildiier, hatta annesine bile iftirada bulundular. Hristiyanlar ise onu hakkı olmayan makama ulaştıracak kadar sevdiler."" (1)

"

"O zât insanlar içerisinde Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-in sünneti ile amel eder. İslâm yeryüzüne tam mânâsı ile yerleşir. Yeryüzünde yedi sene kalır, sonra vefat eder ve müslümanlar onun üzerine namaz kılarlar." (Ebu Dâvud: 4286)

"Benim ümmetim o devirde öyle bir refah bulacak ki, o güne kadar onun benzerini kesinlikle bulmamıştır. Yer yemişini verecek ve insanlardan hiçbir şey saklamayacaktır. Mal da o gün çok birikmiş olacaktır. Adam kalkıp: 'Bana ver!' diyecek, Mehdi de: 'Al!' diyecek." (İbn-i Mâce: 4083)

"Ümmü Şüreyk bint-i Ebi'l-Aker -radiyallahu anhâ-:


""Yâ Resulellah! Peki o gün Araplar nerede olacak?"" diye sordu.


Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:


""Araplar o gün az olurlar ve büyük çoğunluğu Beyt'ül-Makdis (Kudüs)te bulunacaklardır. İmamları da sâlih bir insan (Mehdi) olacaktır. Sonra imamları öne geçip kendilerine sabah namazını kıldıracağı sırada Meryem oğlu İsa Aleyhisselâm sabah vaktinde inecektir. Bunun üzerine İsa Aleyhisselâm'ın öne geçip cemaate namaz kıldırması için imam (Mehdi) arka arka yürümeye başlayacak. Fakat İsa Aleyhisselâm elini onun omuzlarına koyacak ve ona:


'Geç öne namazı kıldır! Zira kamet senin için getirildi.' diyecektir.


Bunun üzerine imamları (Mehdi) onlara namazı kıldıracak-tır."" (İbn-i Mâce: 4077)"

"(Müminin başına iki bela gelirse, hafifini seçsin!) hadis-i şerifine benzeyen mecelle maddeleri de şöyledir:

(Şiddetli zarar, en az, en hafif zarar ile önlenir.) [m. 27]


(Birbirine zıt iki zarardan büyük olanınkinden kurtulmak için az zararlı olanını tercih etmek gerekir.) [m. 28]"

“Ya Ali!  İsa (a.s.) hakkında olduğu gibi senin hakkında da iki taife helak olur: Bunlardan Yahudiler, İsa’ya olan kinlerinden ötürü, onun annesine iftira ettiler. Hristiyanlar ise, ona karşı aşırı sevgilerinden ötürü, onu kendi makamından öteye uçurdular.”(bk. Kenzu’l-Ummal, h. No: 36399).

“Dikkat edin; benden dolayı iki kişi / grup helak olur: Bunlardan biri, bana olan aşırı sevgilerinden ötürü (İslam’ın kabul etmediği şeyleri bana isnat ederek) helak olur. Diğeri, bana karşı beslediği kin ve nefret yüzünden helak olur."(a.g.e).

"HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN, İSLAM DİNİNİ ASLINA DÖNDÜRÜP, BİDATLERİ ORTADAN KALDIRMASI



Hz. Peygamber (sav) en başta İslam'ı nasıl ayakta tuttuysa, MEHDİ de en sonunda aynı şekilde İSLAM'I AYAKTA TUTACAKTIR.


(El-Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)"

"... O DİNİ (İSLAM'I) BÜTÜN DİNLERE ÜSTÜN KILMAK İÇİN elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O'dur.""(Tevbe Suresi, 33) 

Mehdi, DİNİ, PEYGAMBERİN (SAV) ZAMANINDA OLDUĞU GİBİ AYNEN TATBİK EDECEK. Yeryüzünden mezhepleri kaldıracak. Halis ve hakiki dinden başka hiçbir mezhep kalmayacak... 


(Kıyamet Alametleri, 186-187)

(Hz. Mehdi (a.s.) zamanında) Din birliği de olacak, artık ALLAH'TAN BAŞKASINA TAPILMAYACAKTIR.


(Sünen-i İbni Mace, cilt 10, Haydar Hatipoğlu, Bab 33, s. 331-335) 

SİZİ sünnetime sımsıkı sarılmaya, raşid ve MEHDİ HALİFELERİMİN YOLUNDA GİTMEYE TEŞVİK EDERİM. 


(İbni Mace, Mukaddime 6, Ebu Davud, Sünnet. 5. Mehdi ve Deccal, Şaban Döğen, s. 139) -

Hz. Peygamber (sav) en başta İslam'ı nasıl ayakta tuttuysa, MEHDİ de en sonunda aynı şekilde İSLAM'I AYAKTA TUTACAKTIR.


(El-Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)



... O DİNİ (İSLAM'I) BÜTÜN DİNLERE ÜSTÜN KILMAK İÇİN elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O'dur.""(Tevbe Suresi, 33) 

Mehdi, DİNİ, PEYGAMBERİN (SAV) ZAMANINDA OLDUĞU GİBİ AYNEN TATBİK EDECEK. Yeryüzünden mezhepleri kaldıracak. Halis ve hakiki dinden başka hiçbir mezhep kalmayacak... 


(Kıyamet Alametleri, 186-187)

(Hz. Mehdi (a.s.) zamanında) Din birliği de olacak, artık ALLAH'TAN BAŞKASINA TAPILMAYACAKTIR.


(Sünen-i İbni Mace, cilt 10, Haydar Hatipoğlu, Bab 33, s. 331-335) 

SİZİ sünnetime sımsıkı sarılmaya, raşid ve MEHDİ HALİFELERİMİN YOLUNDA GİTMEYE TEŞVİK EDERİM. 


(İbni Mace, Mukaddime 6, Ebu Davud, Sünnet. 5. Mehdi ve Deccal, Şaban Döğen, s. 139)


BU BENİM DOSDOĞRU OLAN YOLUMDUR. Şu halde ona uyun. (En'am Suresi, 153)"

"HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN, İNSANLARIN HAK DİNİ YAŞAMALARINA VESİLE OLMASI



... Biattan önce, insanlar GRUP GRUP ona akın edecekler... 


(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 25) İnsanların Allah'ın dinine DALGA DALGA girdiklerini gördüğünde. (Nasr Suresi, 2)"

"ALLAH bizimle insanları nasıl şirk adavetinden (düşmanlığından) kurtararak, onların kalplerine ülfet ve muhabbet yerleştirmiş ve din kardeşi yapmışsa, MEHDİ İLE fitne adavetinden kurtaracak ve KARDEŞ YAPACAKTIR.


(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, Ali b. Hüsameddin el-Muttaki, s. 20) ... KALPLERİNİZİN ARASINI UZLAŞTIRIP-ISINDIRDI... (Al-i İmran Suresi, 103)"

"HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN, İSLAM AHLAKININ DÜNYA HAKİMİYETİNE VESİLE OLMASI



Tüm olarak yeryüzünün meliki dört tanedir. Onların ikisi: Zülkarneyn ve Süleyman müminlerden, diğer ikisi, Nemrud ve Buhtunnasr kafirlerdendir. YERE beşinci olarak EHLİ BEYTİMDEN BİRİ SAHİP OLACAK. YANİ MEHDİ. 


(Mektubat-ı Rabbani, 2/1163)


... ""Şüphesiz ARZ'A SALİH KULLARIM VARİSÇİ OLACAKTIR"" diye yazdık. (Enbiya Suresi, 105)


Ve onlardan sonra SİZİ O ARZA MUTLAKA YERLEŞTİRECEĞİZ... (İbrahim Suresi, 14) 


MEHDİ tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman gibi DÜNYAYA HÜKMEDECEKTİR. 


(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 29) 


Ümmü Seleme'nin rivayetlerine göre, HZ. MEHDİ, İSLAMI YERYÜZÜNÜN DEĞİŞİK BÖLGELERİNDE HAKİM KILACAKTIR. 


(İmam-ı Rabbani, Mektubat, I: 565)

"

"... Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, ONLARI DA YERYÜZÜNDE 'GÜÇ VE İKTİDAR SAHİBİ' KILACAK... (Nur Suresi, 55) 


Mehdi, DOĞU İLE BATI ARASINDAKİ HER YERİ fetheder. 


(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 57)


Kendisine bereketler kıldığımız YERİN DOĞUSUNA DA, BATISINA DA o hor kılınıp-zayıf bırakılanları (müstaz'afları) MİRASÇILAR KILDIK... (Araf Suresi, 137) "

"Allah ona (Mehdi'ye) O KADAR GÜÇ VERECEK Kİ, bir gece içinde zulmü ve ehlini ortadan kaldıracak... 


(Muhyiddin Arabi el-Endülüsu, Futuhat-ül Mekkiye, Bab 66, Kıyamet Alametleri, s. 186) ... ÖYLE BİR 'GÜÇ VE YETKİ' VERECEĞİZ Kİ, ayetlerimiz sayesinde size erişemeyecekler... (Kasas Suresi, 35)"

"HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN, MÜSLÜMANLARIN MANEVİ LİDERİ OLMASI



Mehdi tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman gibi DÜNYAYA HÜKMEDECEKTİR.


(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 29)



O SİZİ YERYÜZÜNÜN HALİFELERİ KILDI... (Enam Suresi, 165)


BİZ İSE, yeryüzünde güçten düşürülenlere lütufta bulunmak, ONLARI ÖNDERLER YAPMAK ve mirasçılar kılmak İSTİYORUZ. (Kasas Suresi, 5)"

"YERYÜZÜNDEKİ TÜM İNSANLARIN HZ. MEHDİ'DEN RAZI OLMASI VE ONA KARŞI BÜYÜK BİR SEVGİ DUYMASI



Hz. Mehdi gelince, insanlar ONU AŞK VE MUHABBETLE KUCAKLAYACAKLARDIR. 


(El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki, s. 37)



İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, RAHMAN (OLAN ALLAH), ONLAR İÇİN BİR SEVGİ KILACAKTIR. (Meryem Suresi, 96)"

"HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN YERYÜZÜNDE ADALETLE HÜKMETMESİ


Zulüm ve fıskla dolu olan DÜNYA, o (Hz. Mehdi) geldikten sonra ADALETLE DOLUP TAŞACAKTIR. 


(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 20)



... Onlara resulleri geldiği zaman, ARALARINDA ADALETLE HÜKÜM VERİLİR ve onlar zulme uğratılmazlar. (Yunus Suresi, 47)"

"HZ. MEHDİ DÖNEMİNDE YERYÜZÜNÜN BARIŞLA DOLMASI



DÜŞMANLIK VE KİNİ DE KALDIRACAKTIR... Kap su ile dolduğu gibi YERYÜZÜ BARIŞLA DOLACAKTIR... Savaş da ağırlıklarını bırakacak. 


(Sünen-i İbni Mace, Kitabü-l fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10, Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab 33, s. 331-335)


Ey iman edenler, HEPİNİZ TOPLUCA ""BARIŞ VE GÜVENLİĞE (SİLM'E, İSLAM'A) GİRİN... (Bakara Suresi, 208)  .. Hiçbir kimse arasında bir DÜŞMANLIK KALMAYACAKTIR. 


(Sahih-i Müslim, 1/136)  Ve bütün DÜŞMANLIKLAR, boğuşmalar, hasetleşmeler muhakkak KAYBOLUP GİDECEKTİR.


(Sahih-i Müslim, 1/136) ... o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında DÜŞMANLIK BULUNAN KİMSE, SANKİ SICAK BİR DOST(UN) OLUVERMİŞTİR. (Fussilet Suresi, 34)"

"HZ. MEHDİ DÖNEMİNDE YERYÜZÜNÜN HER YERİNİN GÜVENLİ HALE GELMESİ



(Mehdi) zamanında NE BİR KİMSE UYKUSUNDAN UYANDIRILACAK, NE DE BİR KİMSENİN BURNU KANAYACAKTIR. 


(Kıyamet Alametleri, s. 163)



...işte GÜVENLİK ONLAR İÇİNDİR ve onlar hidayete ermişlerdir. (Enam Suresi, 82)


Düşmanlık ve KİNİ DE KALDIRACAKTIR. 


(Sünen-i İbni Mace, Kitabü-l Fiten Tercemesi ve Şerhi, cilt 10, Haydar Hatipoğlu, Bab 33, s. 331-335) Biz onların göğüslerinde KİNDEN NE VARSA ÇEKİP ALMIŞIZ. ... (Araf Suresi, 43) "

"HZ. MEHDİ DÖNEMİNDE GÖRÜLMEMİŞ BİR BOLLUK VE ZENGİNLİK YAŞANMASI



... EŞYAYI, MALI DAĞITACAK, fakat bolluktan dolayı kabul eden olmayacaktır... 


(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s.31)

Muhakkak o ZAMANDA MAL ÇOĞALIP SU GİBİ AKACAK da onu hiçbir kimse (tenezzül edip) kabul etmeyecektir. 


(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 464)


O zaman ÜMMETİM NİMETLENECEK... 


(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)


... Allah, kendi fazlından ONLARI ZENGİN EDER.... (Nur Suresi, 32) 


... ALLAH, DİLEDİĞİNE KAT KAT ARTTIRIR... (Bakara Suresi, 261-262) 


Sonra onlara karşı SİZE TEKRAR 'GÜÇ VE KUVVET VERDİK', SİZE MALLAR VE ÇOCUKLARLA YARDIM ETTİK... (İsra Suresi, 6)"

"HZ. MEHDİ DÖNEMİNDE TOPRAĞIN BEREKETLENMESİ



... ve ARZIN NEBATATI (BİTKİSİ) ÇOK FAZLA OLACAK... 

(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)


... HER ŞEYİN BİTKİSİNİ BİTİRDİK, ONDAN BİR YEŞİLLİK ÇIKARDIK, ONDAN BİRBİRİ ÜSTÜNE BİNDİRİLMİŞ TANELER TÜRETİYORUZ... (Enam Suresi, 99) 


... İnsan BİR AVUÇ TOHUM ATACAK, 700 AVUÇ HASAT EDECEKTİR... 


(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 43)


... infak edenlerin örneği YEDİ BAŞAK BİTİREN, HER BİR BAŞAKTA YÜZ TANE BULUNAN bir tek tanenin örneği gibidir. ... (Bakara Suresi, 261)"

"kimliği belli olmayan bir adam deccalin çıktığını yüksek sesle ilan eder…” (en-Nihaye, 1/93) şeklinde bir bilgi vardır.

“Sonra birisi sordu ki: 'O öldüğü zaman İstanbul'da Dikili Taş'ta şeytan dünyaya bağıracak ki; filan öldü.'O vakit ben dedim: 'Telgrafla haber verilecek.' Fakat bir zaman sonra radyo çıkmış işittim. Eski cevabım tam değilmiş bildim. Sekiz sene sonra Dâr-ül Hikmet'te iken dedim: "Şeytan gibi radyo ile dünyaya işittirecek.” (Şualar, s. 359)

“Hem meselâ, meşhur olmuş ki; İslâm Deccalı öldüğü vakit ona hizmet eden şeytan, İstanbul'da Dikili Taş'ta bütün dünyaya bağıracak ve herkes o sesi işitecek ki: 'O öldü.' Yani pek acip ve şeytanları dahi hayrette bırakan (radyo) ile bağırılacak, haber verilecek.” (Şualar, s. 581)

Deccal çıktığında MÜTHİŞ BİR ŞEKİLDE BAĞIRIR, NARA ATAR Kİ, DOĞU VE BATI'NIN BÜTÜN HALKI ONU DUYAR." (İbni Kesir, en-Nihaye, 1:96)

Deccal  Alnının ortasında sadece Müslümanların görebileceği kefere (kâfir) yazısı vardır.

Deccal "Ben, Deccal ile beraber olanı ondan daha iyi bilirim. Onun yanında akar iki nehir vardır. Onlardan biri dış görünüş itibarıyla beyaz bir sudur, diğeri alevlenmiş bir ateştir. Sizden biri ona yetişirse ateş olarak gördüğü nehre gelsin. Sonra başını daldırıp ondan içsin, çünkü o, soğuk bir sudur. Deccal’in sol gözü yoktur, üzerinde kalın bir perde vardır. İki gözü arasında kâfir yazılıdır. Okuması olan olmayan her Müslüman o yazıyı okur."

"""O (Deccal) çıktığı gün (aynen bir insan gibidir) yemek yer. Ben size, onun hakkında, benden önceki peygamberlerden hiçbirinin kendi ümmetine anlatmadığı hususları anlatacağım:


Onun sağ gözü meshedilmiştir, (görmez), pertlektir, göz hadakası yoktur, sanki hadakası cevrim içinde bir balgam gibidir. Sol gözü de inciden bir yıldız gibidir. Onun beraberinde sanki cennet ve ateşin birer misli vardır. Ancak hakikatta ateşi cennet, suyu da ateştir.


Haberiniz olsun! Onun yanında iki kişi vardır; köy halkını inzar ederler. Bu ikisi köyden çıkınca, Deccal'in ashabından ilki oraya girer."""

"Mesih Deccal, doğu tarafından gelir. Kasdı Medine'dir. Uhud'un arka tarafına iner. Derken (Medine'yi bekleyen) melekler, onun yüzünü Şam tarafina çevirirler ve orada helâk olur."

"Mekke ve Medine hariç Deccal'in çignemeyeceği memleket yoktur. Mekke ve Medine'ye geçit veren yolların herbirinde saf tutmuş melekler vardır, buraları korurlar. (Deccal) es-Sebbiha nam mevkie iner. Sonra Medine ahalisini üc sarsıntı ile sarsar. Bunun üzerine (şehirde bulunan) bütün kâfir ve münafıklar (şehri terkederek Deccal'e) gelirler."

"""Deccal, Medine gecitlerine girmesi kendisine haram kılınmış olarak çıkacak. Derken (Medine civarındaki) bazı ekimsiz yerlere kadar gelir. O gün insanların en hayırlısi olan --veya en hayırlılarından-- bir kimse onun karşısına çıkar ve:


""--Sen Rasûlullah SAS'in bize haber verdiği Deccal'sin!"" der.

Deccal de (kendi adamlarına):


""--Ben şunu oldürüp sonra da diriltsem ne dersiniz? Bu iste bir süpheye düşer misiniz?"" der.

Oradakiler:


""--Hayır!"" derler.

Deccal onu öldürür ve sonra diriltir. Diriltildiği zaman, adam:


""--Allah'a yemin olsun. Senin hakkında hiçbir vakit bugünkünden daha basiretli olmamıştım!"" der. Deccal onu tekrar öldüreyim mi diyerek öldürmek isteyecek, fakat musallat edilmeyecek."""

"İbn-i Ömer RA anlatıyor: Rasûlüllah SAS buyurdular ki:


""İleride genç bir grup ortaya çıkacak. Bunlar Kur'an'ı okuyacaklar, ancak okudukları gırtlaklarından aşağıya geçmeyecek. Onlardan bir grup çıktıkça, kökleri kazınacaktır.""


İbn-i Ömer der ki: ""Rasûlüllah SAS'in:


""Onlardan bir grup çıktıkça kökleri kazınacaktır."" ibaresini yirmi kereden fazla işittim.""


(İbn-i Ömer, Rasûlüllah'tan işittiği sözleri şöyle tamamladı:)

""Nihayet bu cemaatin sürdürdüğü hile ve aldatma esnasında, Deccal çıkacaktır."""

Ümmetimden bir grup (taife), hak uzerine savaşmaya devam edeceklerdir. Onlar kendilerine meydan okuyanlara karşı muzafferdirler. Öyle ki, bunların sonuncuları Mesih-Deccal'le de savaşırlar."

ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)'IN) KARŞITLARI ÇOĞUNLUKLA ALİMLER OLACAK. YAZILMIŞ RİVAYETLER VE AKTARILMIŞ SÖZLERE RAĞMEN, ONLAR ANCAK KENDİ BENCİL ARZULARINI ANLATACAKLAR. EĞER GERÇEĞİN ÖZÜ ONLARIN HEVESLERİNE VE ARZULARINA AYKIRI DÜŞERSE, O ZAMAN SÖYLEYENİ İMANSIZLIKLA SUÇLARLAR VE DERLER Kİ: “BUNLAR ÖNCEKİ İMAMLARIMIZIN ANLATTIKLARINA MUHALİFTİR, DEĞİŞMEZ KANUNUMUZDA BU YOKTUR.”” (Beheyullah: Kitab-ı İkan, s. 241-243)

AYRICA ONU (HZ. MEHDİ (A.S.)'Yİ) ZİNDANLARINA ATMAKLA BİR ATEŞ İÇİNE ATTIĞINI ZANNEDER. HALBUKİ ONU CENNETE ATMIŞTIR. ZİRA MÜMİN DECCAL'İN CEHENNEMİNDE OLSA BİLE GÖNLÜ ADETA CENNETTEDİR. Müslim-i Şerif'in

"Hz. Mehdi (a.s.), Hz. Musa (a.s.)’nın fiziki gücünü, Hz. İsa (a.s.)’nın ihtişamını, Hz. Eyüb (a.s.)’ün sabrını gösterecek. Geleceği zamanda onun seçilenleri (talebeleri) aşağılanacak, küçük düşürülecekler. Korku onları kuşatacak. İşte bunlar benim dostlarımdır!

Beheyullah: Kitab-ı İkan, Sayfa: 245"

"Amr bin sad'dan:

HALKI (ZAHİRDE) BENİM EVLADIMA DAVET ETSELER DE, BENİM EVLADIMDAN UZAK OLURLAR. BU ÖYLE KÖTÜ BİR TOPLULUKTUR Kİ AHLAKLARI YOKTUR. ZORBALARA MUSALLATTIRLAR, CABBARLARA FİTNEYİ ÖĞRETİRLER.

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 170)"

" Hz. Mehdi (as), Resulullah’ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: “Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun Ehl-i Beyti çok belalar gördü ve bizler kahr ve haksızlığa maruz kaldık.” 

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)"

... İMAM-I MEHDİ (A.S.) ÇIKTIĞI ZAMAN hasseten (özellikle, yalnızca, ayrıca, hususi olarak) FUKAHA (FIKIH ALİMLERİ) ONA (HZ. MEHDİ (A.S.)'A) DÜŞMAN OLACAK. ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)'IN) KILINCI KARDEŞLERİDİR. Elinde kılınç olmasa idi, -YANİ KARDEŞLERİ OLMASA İDİ- ZAMANIN FUKAHASI (FIKIH ALİMLERİ) ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN) KATLİYLE FETVA VERİRLERDİ. Lakin Cenâb-ı hak onu (Hz. Mehdi (a.s.)'ı) keremiyle ve kılınç (KARDEŞLERİYLE) ile tathir (temizlemek, yıkayıp pak etmek) edecek, onlar ona (Hz. Mehdi (a.s.)'a) itimad edeceklerdir. HÜKMÜNÜ İNANMAYAN DA KABULE MECBUR OLUP AKSİNİ İZMAR (gizlemek, saklamak) EDECEKLER." (Ramuz el-Hadis, age. 56, 73)

 “Geleceği vaad edilen Hz. Mehdi (a.s.) dinin tervicini (değerini artırmayı), sünnetin ihyasını (yeniden canlandırmasını) murad ettiği (istediği) zaman; bid'at ehl-i ile ameli adet edinen, hasene zannı ile dini karıştıran (dinin aslında, özünde olmayan şeyleri, dinin emri olduğunu zanneden bazı insanlar) hayretle söyle diyecektir: BU KİMSE (HZ. MEHDİ (A.S.))  DİNİMİZİ KALDIRMAK VE ŞERİATIMIZI İZALE (MAHVETMEK) İSTİYOR.” (Mektubat-i Rabbani, 1/535

Mehdi'nin gelişiyle alimlerin hükümlerindeki ihtilâflar da giderilecek. Ondan (Hz. Mehdi (a.s.)'dan) hem korkacaklar hem de birşeyler umacaklar. KALBEN ONDAN (HZ. MEHDİ (A.S.)'DAN) NEFRET EDECEKLER. FAKAT BUNA RAĞMEN İSTER İSTEMEZ HÜKMÜNÜ KABUL EDECEKLER.” (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 186-187)

"“ALLAH’IN HZ. ADEM’İ YARATMIŞ OLDUĞU GÜNDEN BU YANA, DECCAL’İN FİTNESİNDEN DAHA BÜYÜK BİR FİTNE OLMAMIŞTIR.” (Medineli Allâme Muhammed B. Resul el Hüseyin el Berzenci, Kıyamet Alametleri, Genişletilmiş 8. Baskı, s. 225)

"

“KIYAMETE (DECCAL İLE SAVAŞA) KADAR BENİM ÜMMETİMDEN BİR GRUP HAK ÜZERE GALİP OLARAK (FİKREN) MÜCADELE EDECEKLERDİR.” (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 80) (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 80)

“Deccal çıkınca ona karşı müminlerden bir adam (Hz. Mehdi (a.s.)), yönelir. Derken o mümin kimseye birçok silahlılar, deccal’in merkezlerde gözetleme yapan silahlıları karşı çıkarlar.” (Mehdilik ve İmamiye s. 37, Sahih-i Müslim, 11/393'den nakil)

"“DECCAL ÇIKTIĞINDA MÜTHİŞ BİR ŞEKİLDE BAĞIRIR, NARA ATAR Kİ, DOĞU VE BATI’NIN BÜTÜN HALKI ONU DUYAR.” (İbni Kesir, en-Nihaye, 1:96)

"

“Deccal’in tabileri (ona uyanlar) çoktur. Kendisine birçok kimse iltihak eder (katılır).” (Et-Tebrizi, Veliyüddin Muhammed bir Abdillahi’l-Hatibi’l-Ömeri, Mişkatü’l-Mesabih, Dımeşk: 1382/1962, 3:38.2) hadisiyle haber verildiği gibi, kullanacağı tüm bu hileli yöntemlerle pek çok kişinin kendisine uymasını sağlayacaktır.

“Kıyamet, fitneler karanlık gecelerin parçaları gibi zuhur edinceye kadar kopmaz. KİŞİ, MÜMİN OLARAK SABAHLAR, KAFİR OLARAK AKŞAMLAR. VEYA MÜMİN OLARAK AKŞAMLAR, KAFİR OLARAK SABAHLAR. DÜNYA MENFAATI KARŞILIĞINDA DİNİNİ SATAR.” (Müslim) (İmam Şarani, Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, s. 388)

“O (Hz. Mehdi (a.s.)) bir süre onlardan uzaklaşacak, BÖYLECE DALALET EHLİ AYRILACAKTIR. ÖYLE Kİ CAHİL ŞÖYLE DİYECEK: ALLAH’A ULAŞMAK KONUSUNDA AL-İ MUHAMMED’E (PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)’İN SOYUNDAN BİRİNE – YANİ HZ. MEHDİ (A.S.)'A)) İHTİYAÇ YOKTUR.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 161)

“AYRILANLAR DA, MUHALİFLER DE ONA (HZ. MEHDİ (A.S.)’A) ZARAR VEREMEYECEK. O KENDİSİNDEN AYRILANLARA RAĞMEN MUZAFFER OLARAK YOLUNA DEVAM EDECEKTİR.”(Ramuz e’l-Ehadis, s. 487) (Taberani’nin Kebir’inden)

“Ümmetimden bir taife, Allah'ın emri ile hareket etmekte devam eder. Onlar hak üzerinde oldukları halde, kıyamet kopana kadar KENDİLERİNİ TERK EDEN VE MUHALEFET EDEN KİMSENİN ONLARA BİR ZARARI DOKUNMAZ...” (Hz. Muaviye, Ramuz-el Ehadis, s. 472)

İmam Caferi Sadık aleyhisselam “’Suçlular çehrelerinden tanınacak’ (Muhammed Suresi, 30), ayeti hakkında şöyle buyurdu: ALLAH ONLARI TANIR, LAKİN BU AYET KAİM (HZ. MEHDİ (A.S.)) HAKKINDA NAZİL OLMUŞTUR. HZ. MEHDİ (A.S.) ONLARI (MÜNAFIKLARI) ÇEHRELERİNDEN TANIYACAK VE ASHABI İLE BİRLİKTE ONLARI (MANEN) DARMADAĞIN EDECEK.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 283)

“KONSTANTİNİYYE’NİN FETHİ SIRASINDA SABAH NAMAZI İÇİN ABDEST ALIRKEN BİR BAYRAK DİKECEK. DENİZ İKİYE AYRILARAK SU KENDİLİĞİNDEN UZAKLAŞACAK VE AÇILAN YOLU TAKİP EDEN HZ. MEHDİ (A.S.) KARŞI KIYIYA GEÇECEKTİR. Sonra bir bayrak daha dikecek ve diyecek ki: Ey insanlar, ibret alınız. Deniz Beni İsrail’ e nasıl yol verdiyse, bize de öyle yol verdi. Ondan sonra hepsi tekrar tekrar tekbir getirecek ve 12 tekbir ile şehrin 12 burcu da düşecektir.” (Ahmet İbn-i Hacer-i Mekki (Heytemi), Beklenen Mehdi’nin Alametleri, El-Kavl-ül Muhtasar fi Alametil Mehdiyyül Muntazar, s. 57)

“Alametlere gelince; beraberinde Allah Resulü(s.a.v)’in gömleği, kılıcı, sancağı bulunacaktır. O sancak ki Peygamberin (s.a.v) vefatından bugüne kadar hiç açılmamıştır. Hz. Mehdi (a.s.)'ın zuhuruna kadar da açılmayacaktır.”(Medineli Allâme Muhammed b. Resul el-Hüseynî el-Berzencî, Kıyamet Alametleri, s. 164)

"“Şimdi, Hz. Mehdi (a.s.) gibi şahıslar hakkındaki rivayetlerde farklı haberler olmasının sebebi ve sırrı şudur ki:

Hadisleri açıklayanlar, hadis metinlerini kendi anlayışlarına ve ufuklarının genişliğine göre yorumlamışlardır. Mesela: Merkez-i Saltanat (yani Hilafet Merkezi), o zamanlar Şam'da veya Medine'de olduğundan, Hz. Mehdi (a.s.) veya Süfyan’la ilgili olayların, Merkez-i Saltanat civarında olan Basra, Kufe, Şam gibi yerlerde gerçekleşeceğini zannederek hadisleri öyle yorumlamışlardır.” (Sözler, s. 359)

"

"…Uzak yerlerdeki askerleri Hz. Mehdi (a.s.)’a biat edecek. Zulümü ve zalimleri engelleyecek, ülkeler düzelecek, CENAB-I HAK KENDİSİNE (HZ. MEHDİ (A.S.)'A) İSTANBUL'U FETHETTİRECEKTİR." (Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)

"""İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecektir ki İslâm'ın yalnız ismi, Kur'an'ın ise resmi kalacak. Mescidler dış görünüşleri ile mamur, fakat içleri hidayetten mahrum olacak.


Onların âlimleri gökkubbe altındakilerin en şerlileridir. Fitne onlardan çıktı ve yine onlara dönecektir."" (Beyhakî)"

"Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, Peygamber'e ve sizden olan emir sâhiplerine de itaat edin. Eğer bir şey hakkında çekişirseniz onu Allah'a ve Peygamber'e döndürün, eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız (böyle yapın). Bu hem hayırlı, hem netice itibariyle daha güzeldir" (Nisa: 4/59).[1]

"Buhârî'nin Enes (radıyallahu anh)'den kaydettiği bir rivayette: ""Üzerinize başı kuru üzüm gibi siyah, Habeşli bir köle bile tâyin edilse dinleyin ve itaat edin"" denmektedir.


Müslim'in kaydettiği bir rivayette, Ebû Zerr: ""Halilim (Hz. Peygamber) bana: ""Kolları kesik bir köle bile olsa emîr'i dinleyip itaat etmemi tavsiye etti"" demektedir.


Şârihler, gerek ""kuru üzüm"" gerekse ""kolları kesik"" tâbirleriyle emîrin nesebce düşük, görünüşçe çirkinliğinin ifade edilmek istendiğini, yâni emîre neseb ve fizyonomisine bakılmadan itaat etmek gerektiğini söylerler.


Bir diğer rivayet de şöyledir:""...Üzerinize, emîr olarak, bir Habeşli köle bile tâyin edilse onu dinleyin ve itaat edin."" ""Sizden biri İslâm'ı ile boynunun vurulması arasında muhayyer bırakılmadıkça itaate devam etsin. Böyle bir durumda boynunu uzatsın. Anasız kalasıca, dini gittikten sonra, onun ne dünyası kalır, ne de âhireti."""

"Şu hadiste imama isyan kıyâmet alâmeti olarak zikredilir: ""Nefsimi elinde tutan Zât-ı zülcelâl'e kasem ederim ki, imamınızı öldürmedikçe, birbirinize kılıç çekmedikçe ve dünyanıza şerirleriniz reis olmadıkça kıyâmet kopmaz.""


Bazı rivayetlerde emîre itaat Allah'a itaatle aynı ayarda tutulmaktadır: ""Kim bana itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Kim de bana isyan ederse Allah'a isyan etmiş olur. Emîrime kim itaat ederse bana itaat etmiş olur. Emîrime kim isyan ederse, bana isyan etmiş olur.""[1]"

“Benim vahiy üzere mücadele verdiğim gibi Mehdî de sünnetim üzere mücadele verir.”1

“Sünnet ve bid'attan herbiri, diğerinin yokluğunu gerektirir. Birini ihya etmek, diğerini öldürmek sayılır. Bu mânâya göre Sünnet-i ihya etmek, bid'atı öldürmek demektir. Aksi dahi böyledir.”

Âhir zamanda bir halife gelir de malı avuç avuç verir, verdiği malı saymaz.”58

Benim ümmetim onun döneminde öylesine bir refaha ulaşacaktır ki, o güne kadar benzerine asla rastlanmamıştır. O kadar ki yer ürünlerini verir, insanlardan hiçbir şey saklamaz, mal da o gün çok birikir. Adam kalkıp, ‘Ey Mehdî, bana ver!' dediğinde, Mehdî de ‘Al!’ der.”59

Ümmetim kaybolmaya yaklaşınca, saymaksızın servetler saçan bir halife gelecektir.”63

"Mehdî, tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman (a.s.) gibi bütün dünyaya hükmedecektir." 69

"Sedd-i Zülkarneyn'in tahribiyle Ye'cüc ve Me'cüclerin dünyayı fesada vermesi gibi, Şeriat-ı Muhammediye (a.s.m.) olan sedd-i Kur'ânînin tezelzülüyle ve Ye'cüc ve Me'cücden daha müthiş olarak ahlâkta ve hayatta zulmetli bir anarşilik ve zulümlü bir dinsizlik fesada ve ifsada başlıyor."75

Muhyiddin-i Arabî de, Mehdî'nin İstanbul şehrini Deccalın elinden kurtaracağı kaydeder.86

Bu oğlum, Resûlullahın adlandırdığı gibi seyyiddir. Bunun neslinden Peygamberinizin adını taşıyan biri çıkacak. Ahlâk bakımından ona benzeyecek, fakat şeklen benzemeyecek."

Hz. Mehdî, çıktığında başında bir sarık olacak ve bir münadî, 'Bu, Allah'ın halifesi olan Mehdî'dir. Ona uyunuz" diye seslenecektir."

"Tarihte  Hz. İbrahim'e (a.s.), Hz. Muhammed'e (a.s.m.), dört halifeye, Hz. Hüseyin'e, Süleyman b. Abdulmelik'e, Hişam b. Abdulmelik'e ve bazı Abbasî halife­lerine mehdi denilmiştir. Bilhassa Hz. Ali'ye hem ""hadi"" hem ""mehdi"" denilmiş­tir.12 Hz. Ömer b. Abdulaziz'e Mehdi diyenler, bazı hadisleri de ona hamletmiş­lerdir.13 Hatta dört halifeye, bizzat Peygamber Efendimiz (a.s.m.)  ""mehdiler"" tabirini kullanmıştır:


""Sizi, sünnetime sarılmaya, raşid ve mehdi halifelerimin yolunda gitmeye teşvik ederim."""

"İmamınız sizden olduğu halde İbni Meryem nâzil olduğu zaman haliniz nasıl olur?"

"""Dünyanın tek günlük ömrü bile kalmış olsa, Allah o günü uzatıp benden bir kimseyi o günde gönderecek.""


di­ğer bir rivâyette


""... Ehl-i beytimden birini ki, o zâtın ismi benim ismime uyar, ba­basının ismi de babamın ismine uyar. Bu zât yeryüzünü, eskiden cevr ve zülümle dolmasının aksine, adalet ve hakkaniyetle doldurur."" buyurulmuştur.28"

"Buharî ve Müslim'de sarih olarak geçmemekle birlikte ""İmam"" ve ""Halife"" tabir­leriyle ahirzamandaki bir ""kurtarıcı""dan sözedilmektedir. Bu kurtarıcı Buhari'de ""İmam"" tabiriyle ifade edilmiştir.


""İmamınız sizden olduğu halde İbni Meryem nâzil olduğu zaman haliniz nasıl olur?"""

Burada Mevdudî'nin bir yorumuna yer vermek istiyorum. Ona göre Mehdi adı ile dinde özel bir makam ve mevki yoktur. Peygamberlere iman etmenin gerekli oluşu gibi mehdiye de iman etmenin şart olduğunu düşünmek tamamen yanlış­tır:"Mehdi ne zaman gelirse gelsin, o, zamanın bilgisini, kültürünü, ahvalini, zorunlu şeylerini çok iyi bilecek ve zamanına uygun tedbirleri alacak, dönemindeki fennî ve ilmî buluşlardan, aletlerden faydalanacak, onları en iyi şekilde kullanacaktır."48

"Günahsız insanlar öldürülmeden Mehdi çıkmaz…          

 [Ali Bin Hüsamettin El Muttaki, Celaleddin suyutî’nin tasnifinden]"

"Bir fitne görülür, bunu diğer fitneler takip eder ve birinciler sonuncuların kılıçla çatışmaya dönüşünü kamçılar ve bundan sonra bütün haramların helal sayılacağı bir fitne gelir. Sonra da Hilafet, yeryüzünün en hayırlısı olan Mehdiye evinde otururken  gelecektir… 


[Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman]"

Fırat nehri altın bir dağ üzerinden açılmadıkça kıyamet kopmayacaktır. İnsanlar onun için harb edecek ve her yüz kişiden doksan dokuzu öldürülecek, onlardan her adam, keşke kurtulan ben olsaydım  diyecektir… [Sahih-i  Müslim]

" O gelmeden önce, doğudan ışık veren bir kuyruklu yıldız görünecektir… [El– Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]      


 O yıldızın doğması, güneş ve ay tutulmasından sonra olacaktır... 


[Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman]"

"Muhakkak ki O, insanların karşılaştıkları şerler sebebiyle,  kendilerine en sevgili gelen kişi olmadıkça çıkmayacaktır.

[Ali Bin Hüsamettin El Muttaki, Celaleddin suyutî’nin tasnifinden]"

"Allah bütün insanların kalplerini onun muhabbetiyle dolduracaktır.


[El– Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]   "

"Mehdi, kaldırılmadık bid’at bırakmayacak, mezhepleri kaldıracak ve dini Peygamber (sav)‘in zamanında olduğu gibi aynen uygulayacak. Halis hakiki dinden başka hiçbir mezhep kalmayacak.


[Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri]"

"Mehdi, Peygamber (sav) ’in yolunda gidecek, zamanında ne bir kimse uykusundan uyandırılacak, ne de bir kimsenin burnu kanayacaktır.


[El– Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]"

6031 - Abdullah Ibnu Mes'ud radiyallahu anh demistir ki: "Eger ilim ehli, ilmi koruyup, onu layik olanlara vermis olsalardi, ilim sayesinde devirlerinin insanlarina efendi olacaklardi. Ne var ki onlar ilmi, dunyaliklarindan menfaat saglamak icin ehl-i dunya icin harcadilar. Dunya ehli de alimleri asagiladi. Halbuki ben, Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini isittim: "Kimin tasasi sadece ahiret oIursa, dunya tasalarina Allah kifayet eder. Kim de dunya tasalarina kendini kaptirirsa, dunyanin hangi vadisinde helak olduguna Allah aldirmayacaktir." 

"6032 - Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini isittim: ""Ilmi, ulemaya karsi boburlenmek icin veya cuhela ile munakasa icin veya insanlarin dikkatini kendinize cekmek icin ogrenmeyin. Kim boyle yaparsa yeri atestir."" 


6033 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ""Kim alimlere karsi boburlenmek, cahillerle munakasa etmek ve halkin dikkatini uzerine cekmek maksadiyla ilim ogrenirse Allah onu cehenneme sokar."" "

"6034 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ""Bu ummetin sonradan gelenleri once gelenlerine lanet ettigi vakit, kim bir hadisi soylemez, ketmederse, Allah'in indirdigini ketmetmis (gizlemis) olur."" 

6035 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ""Kim bir ilimden sorulur, o da bunu gizlerse, Kiyamet gunu atesten bir gem ile gemlenir."" "

6036 - Ebu Sa'idi'I-Hudri anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim insanlarin dini islerinde Allah'in faydali kildigi bir ilmi gizlerse, Allah, Kiyamet gunu onu atesten bir gem ile gemler." 

"Resulullah (sav) buyurdular ki: ""Nefsim yed-i kudretinde olan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun! İmamınızı öldürmedikçe, kılıçlarınızı birbirinize kullanmadıkça, dünyanıza şerirleriniz varis olmadıkça kıyamet kopmaz."" 

Ravi: Huzeyfe 

Kaynak: Tirmizi, Fiten 9, (2171)"

a) Fitne içindeki insanlar kan akıtıldığı bir zamanda evinde oturmakta olan Hz. Mehdi’ye gelir ve “Bizim için kalk artık” der. O ise kabul etmez, ancak ölümle tehdit edildikten sonra onlar için kalkar. Ondan sonra artık kan dökülmez. (İbn Ebi Şeybe, c. VII, s. 531; Abdurrezzak H. 20771, c. XI, s. 372; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 52,53)         

İnsanlar nihayet Hz. Mehdi’ye gelirler ve Rükun ile Makam arasında, kendisi istemediği halde ona biat edeler. “Eğer kabul etmezsen, boynunu vururuz” derler. Yer ve gök ehli ondan razı olur." (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti’nin Tasnifinden Hadisler, Kahraman Neşriyat, s. 

“Bir kaç fitneden sonra, hilafet o günkü yeryüzünün en hayırlısına geçer. O kendi evinde otururken (bu hilafet kendisine verilir).” (ibn Ebi Şeybe, Musannef, 7/531)

"a) Fitne içindeki insanlar kan akıtıldığı bir zamanda evinde oturmakta olan Hz. Mehdi’ye gelir ve “Bizim için kalk artık” der. O ise kabul etmez, ancak ölümle tehdit edildikten sonra onlar için kalkar. Ondan sonra artık kan dökülmez. (İbn Ebi Şeybe, c. VII, s. 531; Abdurrezzak H. 20771, c. XI, s. 372; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 52,53) bu hadis sahih mi?


b) ""İnsanlar nihayet Hz. Mehdi’ye gelirler ve Rükun ile Makam arasında, kendisi istemediği halde ona biat edeler. “Eğer kabul etmezsen, boynunu vururuz” derler. Yer ve gök ehli ondan razı olur."" (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti’nin Tasnifinden Hadisler, Kahraman Neşriyat, s. 31) Bu hadis veya mehdinin ölümle tehdit edildikten sonra mehdiliği kabul edeceği hadisleri sahih midir? Muteber hadis kaynaklarında var mıdır?


yağız22 tarafından Ct, 10/06/2017 - 00:33 tarihinde gönderildi


Cevap

Değerli kardeşimiz,


a) İbn Ebi Şeybe’nin kitabında, -referans verilen yerde- Hz. Mehdiyle ilgili açık bir ifade yoktur. “Ölümle tehdit” ifadesi yoktur. Orada -özetle-


“Bir kaç fitneden sonra, hilafet o günkü yeryüzünün en hayırlısına geçer. O kendi evinde otururken (bu hilafet kendisine verilir).” (ibn Ebi Şeybe, Musannef, 7/531)


Bununla beraber, bu kitapta söz konusu bilginin yer aldığı yerde / içindekilerde; “Osman hakkında zikredilenler” ifadesiyle bu bilginin muhatabı Hz. Osman olduğuna işaret edilmiştir.


- Abdurrazzak’ın Musannef'inde bütün aramalarımıza rağmen böyle bir bilgiye rastlayamadık. ِ


- Aynı rivayeti -az bir farkla- Nuaym b.Hammad da rivayet etmiştir(bk. el-Fiten, 1/60).Bu kitapta da ilgili yerde Hz. Mehdi’den söz edilmemiştir.


b) Ne sahih ne de zayıf hiçbir kaynakta: “Hz. Mehdi’nin tehditlerden sonra korkup mehdiliği kabul eder.” şeklinde bir ifadeye rastlayamadık.


Öyle anlaşılıyor ki, görülen tercümede bir hata vardır. Belki de “ve huve karihun” (yani Mehdi hoşlanmadığı halde, kendisine -rükün ile makam arasında- biat edilir) cümlesi yanlış tercüme edilmiş olabilir.


Alimler bu yazdığımız cümlenin de sahih rivayetlerde yer almadığı için zayıf, hatta uydurma olduğunu bildirmişlerdir. (bk. Munteda Abdurrahman)  tarikatçıların uydurma tasnife inanması"

"Mehdi… istemediği halde RÜKUN İLE MAKAM ARASINDA ONA BİAT EDECEKLER.


(Mer’iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi’si “Feraidu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam El-Mehdi El-Muntazar)


İnsanlar nihayet Mehdi’ye gelirler ve Rükun ile Makam arasında, KENDİSİ İSTEMEDİĞİ HALDE ONA BİAT EDERLER. “Eğer kabul etmezsen, boynunu vururuz” derler…


(Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti’nin Tasnifinden Hadisler -Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 31)"

"Mevdûdî, ""Çok korkarım ki, Hz. Mehdînin getireceği yeniliklere karşı ilk feryadı basanlar; ulemâ ve sofîler olacaktır. Kezâ onun tanınabilmesi için alelâde bir adamın durumundan farklı şekillere sahip bulunacağını ummaktayım.”49 der.


Evet, Hz. Mehdî, ne yazık ki, Süfyan'ın engellemeleriyle kalmayacak, bir kısım hocaları da karşısında bulacaktır. Taklitçi içtihad âlimleri ona düşman kesilecek. Mehdî'nin mezhep imamlarına zıt hükmettiğini gördüklerinde bundan hoşlanmayacaklar, fakat karşı da gelemeyeceklerdir.*"

“Ehli Beytimden Kaim [Mehdi’nin] zamanında yaşama imkanı bulanlar ne kadar kısmetliler. Onun [Mehdi’nin] çıkışından önce ona [Mehdi’ye]inananlar, [Mehdi’nin]arkadaşlarını sevenler ve [Mehdi’nin] düşmanlarından uzak duranlar mübarek olsun. Bu insanlar benim en yakınlarım ve Hesap Günü dostlarım olacaklar.”(Rufai’den aktarılan hadise göre;) “Bana göre Allah’ın en saygın varlıkları olacaklar.”)

“Daha sonra Mehdi doğacaktır ki, onun (Ali’nin) soyundan gelecektir. Onun [Mehdi’nin] aracılığıyla Allah yalanları ortadan kaldıracaktır. Onun [Mehdi’nin] aracılığıyla Allah zorlukları kaldıracaktır, boyunlarınızdan esaretin utancını kaldıracaktır.” (Biharül Envar, s. 117)

"“Bir gün Allah’ın Resulu (sav) sahabilerinin yanında iki kez şöyle söyledi: “Allah’ım bana kardeşlerimi göster.” Çevresinde olan sahabiler ona sordu: “Biz senin kardeşlerin değil miyiz ey Allah’ın Resulü (sav)? O şöyle cevapladı: “Hayır, siz hepiniz benim sahabilerimsiniz. Kardeşlerim ahir zamanda geleceklerdir.Onlar beni görmeden bana inanacaklar. Allah bana onların babalarının isimlerini analarının rahminden çıkmadan önce bildirmiştir.Onların her biri için imanlarını korumak gecenin karanlığında dikenlerin üzerinde yürümekten veya ellerinde kor tutmaktan daha zor olacaktır; onlar karanlıkta kandil olacaklar, Yüce Allah onları bozgunculuktan ve kötülükten kurtaracak.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

Kaim’imiz [Mehdi] çıktığında, ona [Mehdi’ye] emekleyerek dahi olsa katılmak için acele etmelisiniz. Allah’ın izniyle, sanki rükn ve makam arasında ona yeni bir anlaşma üzerine biat edildiğini görüyor gibiyim.”

"“Ey Ali, bilmelisin ki zamanın sonunda (ahir zamanda) olanların (Mehdi talebelerinin) imanı müthiş ve eminliği büyük olacak. Onların arasında peygamber olmayacak fakat bunun yerine beyaz üzerindeki siyaha (yazılara/kitaplara) inanacaklar.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Kaim (Mehdi’nin) çıkışı için beklemelisiniz ve eğer Kuran’a uygun haberlerimizin bir kısmına rastlarsanız onları kabul etmek zorundasınız.Eğer tavsiyelerimize uygun hareket etmeye devam ederseniz, Kaim  (Mehdi)  çıkışı öncesinde ölürseniz şehit sayılırsınız.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Ey Ebu Halid, Allah’ın Resulu (sav)’in on ikinci varisi (Mehdi’nin) zuhurundan önceki dönem uzun olacaktır. Ey Ebu Halid, zuhurundan önce İmam (Mehdi) ile birlikte yaşayanlar onun [Mehdi’nin] çıkışını bekleyecekler. Onlar tüm devirlerde yaşayan insanların en üstünü olacaklar. Yüce Allah onlara (Mehdi talebelerine) öyle bir anlayış ve feraset verecektir ki, gaybet onlar için varlık ile aynı olacaktır... Onlar samimi insanlar olacaklar. Allah’ın dinini açıkça ve sağduyulu şekilde yayacaklardır.”Daha sonra şöyle söyledi, “Ferec (zaferi) beklemek, [Mehdi’nin] kendisi büyük bir Ferec’dir.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Onun (Mehdi’nin) çıkışı ancak sizin umudunuzu kaybettiğiniz ve ümitsiz olduğunuz zaman gerçekleşecektir. Hayır, Allah’a yemin ederim, siz birbirinizden ayrı düşene kadar. Hayır, Allah’a yemin ederim, siz çok ağır denemelerden geçene kadar. Hayır, Allah’a yemin ederim, bedbahtlar bedbaht olana, kısmetliler kısmetli olana kadar.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Siz gözdeki sürme gibi deneneceksiniz. Bir kişi gözüne sürmenin ne zaman çekildiğini bilir, fakat ne zaman çıktığını bilmez. Aynı şekilde bir kişi sabah inanır ve akşam inkar eder, gece inanır ve sabah inkar eder…”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Siz (Kaim Mehdi hakkında) insanlara ısrarla anlatın. Kabul eden kişiye daha fazlasını anlatın, inkar edeni bir kenara bırakın. Bir sınama olmak zorunda. Bununla arkadaşlar, akrabalar... düşecek... Allah bizi ve samimi talebeleri korusun.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Mehdi, Allah'ın azameti karşısında çok huşu edendir; kanatlarını açıp, başını aşağı dökerek gökyüzünün zirvesinden yere doğru inen bir kartal gibi.Mehdi, Allah'ın Celali karşısında böyle huzu (tevazu) ve huşu edendir. Allah ve yüceliği onun [Mehdi’nin] vücudunda tecelli etmiştir ve [Mehdi] Allah'ın varlığında yok olmuştur.”


(El-Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 280)"

"""Ey inananların Efendisi, bize senin Mehdin hakkında haber ver."" İnananların Efendisi (sav) dedi ki: ""... O [Mehdi] en iyi sığınaktır. Aranızdaki en iyi bilen ve en nazik olandır.Ey Allah’ım, ona [Mehdi’ye] sadakat andını ızdıraptan çıkışın vesilesi yap ve ümmetin dağılmışlığını onun [Mehdi’nin] eliyle birleştir. Size izin verildiğinde bunu yapın ve eğer ona [Mehdi’ye]ulaşacak bir yol bulacak olursanız, ondan [Mehdi’den] başka yol tutmayın.""


(Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, sf. 184)"

"ALLAH, PEYGAMBERİMİZ (SAV)’E MİRAÇ’TA HZ. MEHDİ (AS)’I GÖSTERMİŞTİR

Abdullah bin Ömer bin Hattab'dan: Resulullah (sav) şöyle buyurdu:


“Miraç gecesi Allah azze ve celle bana şöyle vahyetti: ""Ey Muhammed! Onları görmek ister misin?""""İsterim Yarabbim!"" dedim.


Şöyle buyurdu: ""Öyleyse biraz ilerle.""Biraz ilerleyince Ali bin Ebu Talib'i gördüm. Sonra Hasan, Hüseyn, Ali bin Hüseyn, Muhammed bin Ali, Cafer bin Muhammed, Musa bin Cafer, Ali bin Musa, Muhammed bin Ali, Ali bin Muhammed, Hasan bin Ali veHüccet-i Kaim'i (Mehdi’yi) gördüm. Mehdi onların içinde parlayan yıldız gibiydi.


Dedim ki: ""Ey Rabbim! Kimdir bunlar?""


Şöyle buyurdu: ""Onlar imamlardır. Bu da Kaim (Mehdi)’dir. Helalimi helal edecek, haramımı ise haram edecektir. Düşmanlarımdan da intikam alacaktır. Ey Muhammed, onu (Mehdi’yi) sev, çünkü Ben onu (Mehdi’yi) seviyorum, onu (Mehdi’yi) seveni de seviyorum.""


(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s.97)"

"Şeyh Tusi’nin Gaybe’sinden:


Muhammed b. İshak; Ali b. Abbas, Bekkar b. Ahmed, Hasan b. Hüseyin, Mualla b. Ziyad, Ala b. Beşir, Ebu Sadık en-Naci, Ebu Said el-Hudri’den rivayet eder:


Rasulullah [sallallahu aleyhi ve alihi] şöyle buyurdu:


“Sizleri Mehdi ile müjdeliyorum! O (Mehdi), İnsanların ihtilafa düştükleri ve zelzelelerin yaşandığı bir zamanda gönderilip, eziyet ve zulmün kol gezdiği yeryüzünü adaletle dolduracaktır.Yerde ve gökte bulunanların tamamı ondan [Mehdi’den] razı olacaklardır.”"

"İBNİ HANEFİYYE (RA) : “AHİR ZAMANDA GELECEK OLAN MEHDİ (ALEYHİRRAHME) BEN DEĞİLİM.”

Ebû Hamza bildirdi ki: ""Bir gün bir kimse Muhammed bin Hanefiyye'nin yanına geldi ve; ""Esselâmü aleyke yâ Mehdi."" diye selâm verdi. İbn-i Hanefiyye buyurdu ki: ""Doğru söylüyorsun. Ben insanları, hidâyete, doğru yola ve hayra dâvet etmek ve doğru yolu göstermek bakımından Mehdi'yim. Lâkin âhir zamanda gelecek olan Mehdi (aleyhirrahme) değilim.Öyle anlaşılmaması için bana selâm vereceğiniz zaman ""Esselâmü aleyke yâ Muhammed veya yâ Ebe'l-Kâsım, deyin. Başka isim ile hitâb etmeyin""buyurdu."

"Şeyh Tûsî’nin Gaybet eserinden:


İbn Musa; el-Esedî, Bermekî, İsmail b. Malik, Muhammed b. Sinan, Ebû Carud aracılığıyla Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] ve onun babası ile dedesinden [aleyhisselâm] rivayet eder:


Müminlerin emiri [Ali (r.a.)] minberden şöyle buyurdu:


“Ahir zamanda benim soyumdan biri[Mehdi] çıkacak. Onun[Mehdi’nin] rengi, kırmızı ve beyaz karışımıdır. Geniş karınlıdır, baldırları büyük, omuzları dik ve geniştir. Sırtındaki ben, Peygamberin [sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem] benine benzemektedir. [Mehdi] Doğu ve Batı arasındaki her yeri aydınlatacak ve kulların kafalarını ele geçirecektir. Kalbi demir parçası gibi olmayan hiçbir mümin kalmayacaktır. Allah ona[Mehdi’ye] kırk kişinin kuvvetini vermiştir.


Kalbine ve kabrine söz konusu ferahlığın dolmadığı hiçbir meyyit kalmayacak, onlar kabirlerinde birbirlerini ziyaret ederek el-Kâim Mehdi’nin kıyamıyla müjdeleyeceklerdir.


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.35-36)"

"İbn Şehrâşub’un Menâkıb’ından ve el-Herâic ve’l-Cerâih eserinden:


Hasan b. Zarîf rivayet eder:


“Gönlümü iki konu meşgul ediyordu ve onlarla ilgili Ebû Muhammed [aleyhisselâm]’a yazmak istedim. Böylece kendisine bir mektup yazıp el-Kâim Mehdi’yi, onun (Mehdi’nin) ne ile hükmedeceğini ve meclisinin nerede olacağını sordum.


Şöyle bir cevap geldi:


“El-Kâim Mehdi hakkında sormuşsun; [Mehdi] kıyam ettiği zaman insanlar arasında Davud [aleyhisselâm]’ın hükmüne benzer şekilde kendi ilmiyle hüküm verecek ve herhangi bir delile ihtiyaç duymayacaktır.”


İ’lâmu’l-Verâ ve el-İrşâd eserlerinde İbn Kulûye, Küleynî, Ali b. Muhammed ve Hasan b. Zarif senediyle benzer hadise yer verilmiştir.


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.50, s.264-265)"

"Ebû Abdullah’a [Cafer Sadık eleyhisselâm] sordum:


“el-Mehdî ve el-Kâim aynı kişi mi?”


“Evet!” dedi.


“Niçin el-Mehdî olarak adlandırılır?” dedim.


Buyurdu ki:


“Zira kendisine[Mehdi’ye] bütün gizli şeyler gösterilmiştir.El-Kâim olarak adlandırılması da,insanlar öldüğünü iddia ettikten sonrabüyük bir emirle kıyam edeceği içindir.”


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.30)"

“Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, dili âlim olan münâfıktır.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, I, 22)    -   “Ey İbn-i Ömer! Dînine iyi sarıl, dînine iyi sarıl! Zira o senin hem etin, hem kanındır. Dînini kimden öğrendiğine iyi dikkat et! Dînî ilimleri ve hükümleri istikâmet ehli âlimlerden al, sağa sola meyledenlerden alma!”[1]

“Şüpesiz, ümmetim içerisinden otuz tane yalancı (deccâl) çıkacak. Onların her biri kendisini peygamber sanacak. Halbuki, ben, peygamberlerin sonuncusuyum. Benden sonra peygamber yoktur. Benim ümmetimden bir grup da Allah’ın emri gelinceye kadar hak üzerine devam edecek, onla­ra muhalefet edenler kendilerine zarar vermeyecekler.” (Ebû Dâvud, Fiten, 1/4252. Krş. Müslim, Fiten 19; Tirmizî, Fiten 32)

“…Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, dalâlete sürükleyen (yoldan çıkarıp bidʻatleri emre­den) liderlerdir…” (Ebû Dâvud, Fiten, 1/4252. Krş. Müslim, Fiten 19; Tirmizî, Fiten 32)

“Ümmetim için şu üç şeyden korkuyorum: Âlimin zellesi yani ilmine muhâlif amel işlemesi, kendisine tâbî olunan he­vâ vü heves ve zâlim idâre.” (Heysemî, I, 187; Ebû Nuaym, Hilye, II, 10; Sü­yû­tî, el-Câmiu’s-sağîr, I, 12)

“Sizin hakkınızda en çok korktuğum şeylerden biri, mîdeleriniz ve iffetleriniz hususunda sizi azgınlığa sürükleyen şiddetli arzular, diğeri de hevâ ve hevesinizin sizi dalâlete düşürmesidir.” (Ahmed, IV, 420, 423; Heysemî, I, 188; Ebû Nuaym, Hilye, II, 32)

“Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, şu üç helâk edici tehlikedir: Kendisine itaat edilen cimrilik, peşi sıra gidilen hevâ ve heves, her görüş sahibinin kendi fikrini beğenmesi.” (Ebû Nuaym, Hilye, II, 160)

“Üç şey vardır ki, bu hususlarda ümmetim hakkında korkuyorum: Yıldızların bazı burçlara girmesiyle yağmur yağacağına inanmaları, sultânın zulmü ve kaderi yalanlamaları.” (Ahmed, V, 89)

"Sahâbeden Şeddâd bin Evs -radıyallâhu anh- bir gün ağladı. Kendisine:


“‒Seni ağlatan nedir?” diye sordular. Şöyle buyurdu:


“‒Rasûlullah r Efendimiz’den işittiğim bir hadis beni ağlattı. Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in bir gün: «Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, Allah’a şirk koşmaları ve gizli şehvettir» buyurduğunu işittim ve:


«‒Yâ Rasûlallâh! Ümmetin Sen’den sonra şirke düşecek mi?» diye sordum:


«‒Evet! Ama onlar Güneş’e, Ay’a, taşa ve puta tapmayacaklar. Ancak amellerinde gösteriş yapacaklar. Gizli şehvete gelince, onlardan biri oruçlu olarak sabahlayacak, karşısına nefsânî arzularından biri çıkınca onun peşine takılarak orucunu terkedecek.» buyurdular.” (Heysemî, III, 201. Krş. İbn-i Mâce, Zühd, 21; Hâkim, IV, 366/7940; Ebû Nuaym, Hilye, I, 268)"

 “Ümmetim hakkında korktuğum şeylerden biri onların arasında malın çoğalması ve onun için birbirleriyle yarışıp çekişmeleridir. Ümmetim hakkında korktuğum şeylerden biri de onlara Kur’ân’ın açılmasıdır. Onu mü’min, kâfir, münâfık herkes kolayca okur. «Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde derinlik kazananlar ise: “Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır” derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar.» (Âl-i İmrân, 7).” (Hâkim, Müstedrek, II, 316/3139; Heysemî, I, 128)

"Allah Rasûlü -sallallâhu aleyhi ve sellem- birgün:


“Ümmetim için Kitap ve sütten korkuyorum!” buyurmuşlardı.


“–Yâ Rasûlallah! Kitab’ın durumunu bize açıklar mısınız?” diye soruldu. Efendimiz r:


“–Münâfıklar onu öğrenir, sonra da onunla iman edenlere karşı mücâdele ederler.” buyurdular.


“–Peki sütün durumu nedir?” diye soruldu.


“–İnsanlar sütü severler, cemaatlerden ayrılıp (dağlara çıkarak hayvan peşinde koşar, şehvetlerine tâbî olarak namazları terkederler, hattâ) cumaları bile terkederler.” buyurdular. (Ahmed, IV, 146, 155)"

"İmam Caferi Sasık aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum:


“Bir münadi şöyle nida edecek: “Şüphesiz emir, falancadır.” Bir münadi de şöyle nida edecek: “Şüphesiz kurtulanlar Ali ve şiileridir.” Peki buna rağmen kim Mehdi’ye karşı savaşacak? Diye arzettiğim şöyle buyurdu:


Şeytan da şöyle nida edecek: Filanca ve taraftarları kurtulacaktır. -Beni Ümeyye’den birinin adını getirecek-


Arzettim ki: Peki doğru ile yalan nida nasıl birbirinden ayırtedilecek?


Şöyle buyurdu: Bizim hadislerimizi rivayet edenler tanıyacak. Onlar önceki sözün doğru olduğunu bilecekler, kendilerinin doğru ve hak olduğunu bilirler."

"İmam Caferi Sadık aleyhisselam’a şöyle arzettim: Allah sana maslahat versin. Ben Kaim aleyhisselam hakkında şaşırıyorum. Çölde birçok ordular yerin dibine girmesi ve gökten bir nida gelmesine rağmen nasıl ona karşı savaşacaklar?


Buyurdu ki: Şeytan onların peşini bırakmayacak öyle ki tıpkı Resulullah’a Akabe günü biat edilirken nida ettiği gibi nida edecek.[8]"

"67- Cabir bin Yezidi Cufi şöyle der: İmam Ebu Cafer Muhammed Bakır aleyhisselam şöyle buyurdu: “Ey Cabir! Yerinde otur ve sana anlatacağım şu alametlere ulaşıncaya ve onları görünceye kadar elini ve ayağını oynatma:


Birinci alamet, Abbasoğulları’nın kendi aralarındaki ihtilaflarıdır. Sen bunu göremeyeceksin ama benden sonra gelecek olanlara bunu benden rivayet et. Ve gökten bir münadi nida edecek ve sizlere Şam taraflarından fetih müjdeleyen ses gelecek, Şam köylerinden biri olan Cabiye[20] köyü yerin altına girecek. Sonra Şam mescidinin sağ duvarı yıkılacak ve Türkler tarafından dinden çıkan bazı insanlar isyan edecekler. Hemen ardından Rum’larda karışıklıklar çıkacak. Türk kardeşler geri dönecekler ve adaya[21] inecekler. Dinden çıkmış olan bir grup Rum ise geri dönecek ve Remle’ye inecekler."

6034 - Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bu ümmetin sonradan gelenleri önce gelenlerine lânet ettiği vakit, kim bir hadisi söylemez, ketmederse, Allah'ın indirdiğini ketmetmiş (gizlemiş) olur."

"Dinin felaketine yol açan üç sebeb vardır: Günahkâr fıkıh alimi, zalim devlet başkanı ve cahil müctehiddir." (Feyzü’l-kadir, 1/52)

 İmam Sadık (a.s) buyurdu ki: "Halk imamlarını yitirecek, ama o hac mevsiminde hazır olacak ve halkı görecek, halk ise onu görmeyecektir." [1]

"  2- Esbağ bin Nebate şöyle der: ""Emir’ül-Müminin Ali (a.s)'ın huzurlarına gittim, hazretin düşünceye daldığını ve mübarek parmaklarıyla yeri kazdığını görünce: ""Sizi düşünceli görüyorum dedim, yere rağbetiniz mi var?"" dedim.

  İmam: “Hayır vallahi, hiçbir zaman yere ve dünyaya rağbet göstermedim. Dünyaya benim soyumdan gelecek on birinci evlâdım hakkında düşünüyorum. O Mehdi’dir, zulüm ve küfürle dolu olan yeryüzünü adaletle, eşitlikle dolduracak; onun bir gaybet dönemi olacaktır ki insanlar o dönemde şaşkınlık içinde olacaklar; kimileri bu dönemde sapar, kimileri de hidayet bulur.” dedi.[2]

 "

İmam Sadık (a.s) buyurdular ki: “Size bu işin sahibinin (yani zamanın imamının) gaybete çekildiğini bildirdiklerinde onu inkâr etmeyin.” [3]

"3- İmam Sadık (a.s) buyurdular ki: “Size bu işin sahibinin (yani zamanın imamının) gaybete çekildiğini bildirdiklerinde onu inkâr etmeyin.” [3]

 

  4- Hz. İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki: “Kaim (Hz. Mehdi) için iki gaybet vardır, biri kısa müddetli, diğeri ise uzun müddetli. Birinci gaybette, özel takipçilerinden başka hiç kimse onun yerini bilmeyecek, ikinci gaybette ise hususi dostlarından başka hiç kimse onun yerini bilmeyecektir.” [4]

 

  5- Ve yine buyurdular ki: “Kaim kıyam ettiğinde kimseye karşı bir taahüdü, bir anlaşması, bir biati olmayacak.” [5]"

  6- Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Mehdi (a.s) benim soyumdandır; ismi benim ismim ve künyesi benim künyem, şekli benim şeklim, sünnet ve tavrı benim sünnet ve tavrımdır, halkı benim şeriatım ve dinime teşvik ve Rabbimin kitabına davet eder. Ona itaat eden bana itaat etmiştir ve ona muhalefet eden bana muhalefet etmiştir, onun gaybetini inkâr eden beni inkâr etmiştir.” [6]

 7- İmam Zeynelabidin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bizim Kaimimiz ile Allah’ın resulleri arasında birtakım benzerlikler vardır. Nuh, İbrahim, Musa, İsa, Eyyub ve Muhammed (s.a.a) peygamberlerin her biri ile bir benzerliği vardır. Nuh ile uzun ömürlü olmasında, İbrahim ile doğumunun gizli olması ve halktan uzak durmasında; Musa ile korku hâli ve gaybette yaşamasında; İsa ile halkın onun hakkındaki ihtilâfa düşmesinde; Eyyub ile belâdan sonra kurtuluşun yetişmesinde; Muhammed (s.a.a) ile de kılıçla kıyam etmesinde benzerliği vardır.” [7]

 10- Yine buyurmuştur: “Bu iş (İmam’ın zuhuru ve kıyamı), hiç kimsenin ‘Eğer biz olsaydık, adaletle hükmederdik’ diyememesi için halktan, millete hükmetmemiş hiçbir grup ve sınıf kalmayıncaya kadar gerçekleşmeyecektir. Sonra Kaim (a.s) hak ve adalet üzere kıyam edecektir.”  [10]

" 14- Salih bin Ukbe babasından, o da İmam Muhammed Bâkır (a.s)’dan, o da babaları vasıtasıyla Resulullah (s.a.a)’den, şöyle buyurduğunu nakletmektedir:

  “Mehdi benim evlâtlarımdandır, onun gaybet dönemi olacaktır. Bu dönemde ümmetten birçoğu delâlete düşecektir. O, peygamberlerin nişaneleriyle gelecek, yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi onu adalet ve eşitlikle dolduracaktır.”  [14]"

"18- Abdulazim bin Abdullah şöyle diyor: İmam Muhammed Takî (a.s)’ın yanına giderek Mehdi’nin Kaim mi, başkası mı olduğunu sormak istedim. Ama İmam (a.s) söze başlayarak bana şöyle buyurdular:

  “Ey Ebu’l-Kasım! Doğrusu bizden olan Kaim, Mehdi’dir. Gaybetinde onu beklemek ve zuhurunda ona itaat etmek farzdır. O, benim evlâtlarımdan üçüncüsüdür. Muhammed (s.a.a)’i peygamber olarak gönderen ve imameti bizlere mahsus kılan Allah’a andolsun ki, eğer dünyanın sonuna sadece bir gün kalsa dahi, Allah o günü o kadar uzatacak ki o, o günde zuhur edecek, yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi, onu adalet ve eşitlikle dolduracaktır.” [20]"

"Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:


“Kâim, (kıyam edecek olan Mehdi) benim evlatlarımdandır. Adı, benim adım; künyesi, benim künyem; huyu, benim huyum ve davranışları da benim davranışlarım olacaktır. İnsanları benim dinime çağıracak, Allah’ın Kitabına davet edecektir. Ona itaat eden, bana itaat eder. Ona isyan eden bana isyan eder. Zuhurundan evvel onu inkar eden beni inkar etmiştir. Onu tekzip eden (yalanlayan) beni tekzip etmiştir. Onu tasdik eden, beni tasdik etmiştir. Onu (hz. Mehdi’yi) tekzip edenleri (yalanlayanları), onun (hz. Mehdi’nin) hakkındaki sözlerimi inkar edenleri ve ümmetimi saptıranları Allah nezdinde şikayet edeceğim. Zalimler yakında işlerinin sonucunu göreceklerdir.”


(Bihar-ul Envar, c.51, s.73)"

"Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:


“Evlatlarımdan olan Mehdi’yi inkar eden beni inkar etmiştir.”


(Bihar-ul Envar, c.51, s.73)"

HZ. MEHDİ (AS)’IN HÜKÜMETİ (manevi liderliği) ZAMANINDA HERKESE İLİM VE HİKMET ÖĞRETECEKLER, öyle ki; kadınlar evlerinde Allah’ın kitabı ve Peygamberin (sav) sünnetiyle hüküm edecekler. (Bihar’ül Envar, c. 52, s. 352)

"İmam Hz. Muhammed Bakır (as.)  şöyle buyuruyorlar:


“Bu meselenin sahibi İmam Mehdi bir yalnızlık döneminden geçecek, o yalnızlık döneminde korumaya ve güce ihtiyacı olacağı ve ona zarar verilmemesi için yanında 30 kişi bulunacaktır. onlar için medine ne de güzel bir ikametgâhdır.”


(Biharu’l Envar C.52 S.153 Hadis 6)"

"""Dünyada sadece bir gün kalsa, -Zaîde, hadisinde şöyle dedi - Allah o günü uzatır da - sonra bütün râvîler ittifak ettiler.[9] -O günde Ben­den veya ehli beytimden, adı adıma, babasının adı da babamın adına uyan bir adam gönderir""


Fitr hadisinde şu ilâve vardır:


O şahıs ""dünyayı, zulümle dolduğu gibi, adaletle dolduracaktır"" Süfyân hadisinde şöyle dedi. , Araplara, adı adıma uyan ehl-i beytim­den biri hakim olmadıkça dünya son bulmayacak, - Veya gitmeyecek­tir -[10]


Ebû Davûd der ki, Ömer ve Ebu Bekr'in (rivayetleri) Süfyân'm (riva­yetinin) aynıdır, (yani son ilâve, bunların rivayetinde de vardır.[11]"

Ebu Davud ile Tirmizi'nin İbni Mesut (ra)'dan nakil ettiklerine göre, Allah'ın Resulü (sav) şöyle buyurmuştur: "Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) ismi ismime, babasının ismi de babamın ismine muvafık olacaktır..." (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s.159-160)

YÜCE ALLAH ONU ORTAYA ÇIKARANA KADAR ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN ADINI KİMSEYE SÖYLEMEMEM İÇİN BENDEN SÖZ ALDI. ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN) ADI, YÜCE ALLAH’IN ELÇİSİNE EMANET ETTİĞİ BİLGİLERDEN BİRİDİR. (İkmal al Din) (Gaybet, Allame Muhammed Bakır El-Meclisi, Ansariyan Yayınları, İran, 2007)

"“Zuhur edip zulüm ve haksızlıkla dolup taşan dünyayı adaletle dolduruncaya kadar onu (Mehdi’yi), ismiyle anmaya izin yoktur.”


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.32)"

"Cafer Sadık b. Muhammed [aleyhisselâm] buyurdu ki:


“El-Mehdî benim evladımdır. Kendisini ismiyle anmanıza izin verilmemiştir.”


(Hadisin benzeri ed-Dakkâk, el-Esedî, Sehl b. Mahbûb, Abdülaziz el-Abdî, İbn Ebû Ya’fur ve Ebû Abdullah [Cafer Sadık aleyhisselâm] senediyle İkmâlü’d-Din eserinde zikredilmiştir.)


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.32)"

"Mufaddıl dedi: “Ey Mevlam! Hz. Mehdi (as)’ın zuhuru nasıldır?” (Sadık) dedi: “Ey Mufaddıl! AÇIĞA ÇIKMAK İÇİN ŞÜPHELİ ZUHUR EDER, NAMI YAYILIR, EMRİ BİLİNİR, İSMİYLE VE LAKABIYLA ANILIR, nesebi açıklanır, kabul eden ve etmeyen, tahkik edip yalanlayanların diline düşer ki; bahsedilen ispatlara uygun düşsün ve ona olan delillerimiz ispatlansın, SOYUNU, ADINI VE LAKABINI BELİRTTİK Kİ, İNSANLAR ADINI, SOYUNU VE LAKABINI BİLMİYORUZ DEMESİNLER…“


(Bihar-ül Envar, 53. Cilt)"

2- Ebu Vâil der ki: Emirülmüminin aleyhisselam Hüseyn aleyhisselam’a bakarak şöyle buyurdu: “Benim bu oğlum seyyid (efendidir) ve Resulullah da onu seyyid diye adlandırmıştır. Ve Allah onun neslinden bir adam getirecek ki adı peygamberin adıdır. Hem yüzü hem de ahlakı peygambere benzer. Halkın gaflette olduğu ve hakkın ölüp zulümün ortaya çıktığı zamanda zuhur edecek. Vallahi eğer vaktinden önce zuhur ederse, onu öldürürler. Gökte olan ve yaşayanlar onun zuhuruyla ferahlayacaklardır. O öyle bir adamdır ki alnı geniştir, burnu hafif uzundur, karnı geniştir. Vücudu münasiptir. Sağ bacağında siyah bir iz vardır. Dişlerinin arası açıktır. Yeryüzü zulüm ve cefa ile dolduğu gibi, onu adâletle dolduracaktır.”

5- Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i Sadık aleyhisselam (tereddüt raviden kaynaklanıyor). Şöyle buyurdu: “Ey Ebu Muhammed! Kaim’in iki alâmeti (veya alâmetleri) vardır. Başında bir ben ve bir iz vardır ve iki kürek kemiğinin arasında bir ben vardır. Sol kürek kemiğinin sol alt tarafında bir yaparak vardır, tıpkı آس  yaprağı gibi.

"13- …Abdullah bin Ata-i Mekki’den:


Fakihlerden bir şeyh-yani İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam-a Hz. Mehdi aleyhisselam hangi yolu izleyecek? Diye sorduğumda şöyle buyurdu:


“Resulullah sallallahu aleyhi ve alih’in yaptığını yapacak. Tıpkı Resulullah’ın cahiliyet dönemini yıktığı gibi kendinden önceki şeyleri yıkacak. İslam dinini yeni baştan ortaya koyacak.”"

"12- …Yezid bin Ebi Hazim’den:


Ku’fe’den çıkıp da Medin’e şehrine gittiğimde İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam’ın yanına gettim ve ona selam verdim. Bana, gelirken senin yanında birisi var mıydı? Diye sordu. Evet! dedim.


Buyurdu ki: “Yolda gelirken konuşuyor muydunuz? “Evet, Muğayri’lerden[22] biriyle birlikte geldim, diye arzedince şöyle buyurdu: Ne diyordu o?


Arzettim ki: Muhammed bin Abdullah bin Hasan’ın kaim olduğunu zannediyordu. Delili ise onun adının peygamberin adı, babasının adının da peygamberin babasının adı olduğu idi. Ben de onun cevabında dedim ki: Eğer ölçün isimler ise, Hüseynin evlatlarından olan Muhammed bin Abdullah bin Ali’de öyledir!


Sonra o adam dedi ki: Senin dediğin cariyenin oğludur.


-Yani Muhammed bin Abdullah bin Ali- ama bu hürr kadının oğludur. -Yani Muhammed bin Abdullah bin Hasan bin Hasan-.


İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: Peki sen ne karşılık verdin? arşısında söyleyecek bir söz bulamadım.


Buyurdu ki: Kaim’in bir esir cariyenin oğlu olduğunu bilmiyor musunuz?"

"1- “Müşrikler istemese de dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak dinle gönderen O’dur.” [2]


Şeyh Saduk, Ebu Basir’den şu hadisi rivayet eder:


Hz. İmam Sadık bu ayetle ilgili olarak şöyle buyurmuşlardır: “Allah’a ant olsun ki, bu ayette zikredilen vaat henüz gerçekleşmiş değildir;Kaim (Kıyam edecek olan Hz. Mehdi) zuhur edinceye kadar da bu gerçekleşmeyecektir. Kaim zuhur ettiğinde onun kıyam ve zuhurundan rahatsızlık duymayacak olan hiç bir kâfir ve müşrik kalmayacaktır. Kâfir veya müşrik olan bir kimse, taşın içine de girecek olsa, o taş dile gelecek ve “Ey mü’min! İçimde bir kâfir var, beni kır ve onu öldür!” diyecektir.”[3]"

Ebu İshak şöyle diyor: "Hz. Ali, oğlu Hz. Hasan’a bakarken şöyle buyurdu: "Oğlum seyyittir, Resulullah da onu seyyid olarak adlandırmıştır. Onun soyundan birisi zuhur edecektir ki Peygamber’in adını alacaktır. Ahlakta Peygamber’e benzeyecek ama yüzden benzemeyecektir (veya tam tersi.)"[131] demektedirler.

Ebu İshak şöyle diyor: "Hz. Ali, oğlu Hz. Hasan’a bakarken şöyle buyurdu: "Oğlum seyyittir, Resulullah da onu seyyid olarak adlandırmıştır. Onun soyundan birisi zuhur edecektir ki Peygamber’in adını alacaktır. Ahlakta Peygamber’e benzeyecek ama yüzden benzemeyecektir (veya tam tersi.)"[131] demektedirler.

"Dünyadan bir gece bile kalsa, Allah o geceyi uzatır ve Ehl-i Beytimden birisi (Hz. Mehdi (as)) gelerek dünyaya hakim olurdu. Onun adı adıma, babasının adı babamın adına uyar. Daha önce yeryüzü nasıl zulümle dolduysa, o, onu adaletle dolduracaktır.

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 11)"

Hz. Ali b. Hüseyin Zeynel Abidin (as) şöyle buyurur: “KÂİM’İMİZİN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) DOĞUMU İNSANLARA GİZLİ KALACAKTIR…” (Bihar-ül Envar, c.51, s. 135)

"Başka bir hadiste ise Peygamberimiz (sav), karşısındaki kişiye Hz. Mehdi (as)’ın medineyi yani büyük bir şehri manen fethedeceğini söylemektedir. Rivayette Peygamberimiz (sav)’in karşısındaki kişi, çok fazla medine (yani büyük şehir) olduğundan Hz. Mehdi (as)’ın hangi medineyi yani hangi şehri manen fethedeceği konusunda şüpheye düşmüştür. Bu nedenle Peygamberimiz (sav)’e bu medinenin (büyük şehrin) hangisi olduğunu sormuştur.


Peygamberimiz (sav) de cevap olarak bu medinenin (yani şehrin) İstanbul olduğunu söylemiştir.


Hz. İbni Amr’dan rivayet edilmiştir. Resulullah (sav) buyurdu ki:


Ey Ummet! Altı şey vardır ki, onlar olmadan kıyamet kopmaz… Altıncısı da medinenin fethi.

Denildi ki: Hangi medine? Buyurdu ki: Kostantiniyye. (İstanbul)

(Bu İstanbul’un Hz. Mehdi (as) tarafından yapılacak manevi fethidir.) (Kıyamet Alametleri, s. 204 Ramuz EI Ehadis 1/296)"

"Sahih-i Tirmizi, c. 13, s. 200


Zeyd b. Erkam naklediyor ki; Resulullah salla’llâhu aleyhi ve alih şöyle buyurdu: “Şüphesiz size öyle bir şey bırakıyorum ki eğer ona sarılırsanız, benden sonra asla sapmazsınız. Birisi diğerinden daha yücedir. Allah’ın kitabı gökten yeryüzüne uzanan bir iptir. Ve öz yakınlarımdan olan Ehl-i Beyt’im. O ikisi, havuzun başında bana ulaşıncaya dek asla birbirlerinden ayrılmazlar. Benden sonra o ikisine karşı nasıl davranacağınıza dikkat edin.”"

ONUN DOSTLARI BULUTLARA BİNİP İSTEDİKLERİ YERE GİDEBİLECEKLERDİR. (Mucem-ul Ehadis-i İmam Mehdi Cilt:1 Sayfa 296 ve Keşf-ul Ğumme Cilt:2, Sayfa 470 ve Muntehab-ul Eser s.554) … (Hz. Mehdi (as)’ın talebeleri) … BULUTLAR ÜZERİNDE DOLAŞIRLAR… (Bihar-ül Envar, Cilt 52, Sayfa 318; Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, Sayfa 148 Basaaer al-Darajaat’dan aktarıyor.) 

"İkmâlü’d-Din eserinden:


Babam ve İbn Velid her ikisi Sa’d, Yaktînî, İsmail b. Ebân, Amr b. Şimr aracılığıyla Cabir’den rivayet eder:


Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] buyurdu:


“Ömer, Emirülmuminin’e (Ali’ye) el-Mehdî hakkında sorup, “Ey Ebû Talib’in oğlu bana Mehdî’den bahset, onun ismi nedir?” dedi.”


Şöyle cevap verdi:


“Dostum ve kardeşim [Hz. Rasulullah (sav)]; izzet ve celal sahibi olan Allah kendisini gönderinceye kadar onun (Mehdi’nin) ismini açıklamamam konusunda beni sorumlu kıldı. Zira bu şanı yüce olan Allah’ın, elçisine, Kendi ilminden emanet bıraktığı bir husustur.”


Hadisin benzerini Şeyh Tûsî’nin Gaybet eserinde Sa’d rivayet etmiştir.


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.33–34)"

"Nuaym buyurdu ki: “BEN MEHDİ’Yİ PEYGAMBERLERİN SUHUFUNDA ŞÖYLE BULURUM: ‘Mehdi’nin amelinde ne zulüm ne de ayıp yoktur.'”


(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 21)


 


PEYGAMBERLERE DAİR OLAN KİTAPLARDA, “Mehdi’nin işi zulüm ve kötülük değildir” şeklinde işaret edilmiştir.


(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s.49)"

"Sözün özü: Allah’ın Habibi,


Kıyamete kadar gelecek bütün insanların,


ve bütün insanlığın peygamberiydi.


(Buhârî, Teyemmüm 1, Salât 56; Müslim, Mesâcid 3)."

"Câbir b. Semure (r.a) şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a)'i, şöyle buyururken işittim:


""Size etrafında (tüm) ümmetin toplanacağı on iki halife gelinceye kadar, bu din ayakta kalmaya devam edecektir.""


(Bu arada) Rasûlullah (s.a)'den bir söz duydum ama anlamadım, ba­bama: ""Rasûlullah ne diyor?"" dedim. ""Hepsi Kureyş'den"" (buyurdu) dedi.[2]


Cabir b. Sebûre (r.a) şöyle demiştir. Rasûlullah (s.a)'i şunları söylerken işittim:


""On iki halife (gelince)ye kadar bu din aziz olarak devam edecektir.""


Bunun üzerine insanlar, tekbir getirdiler, feryad ettiler. Sonra Rasûlullah sessizce bir şey söyledi, Babama: ""Babacığım, Rasûlullah ne dedi?"" dedim;


 ""Hepsi Kureyş'ten (buyurdu)"" dedi.[3]"

“'Hazinelerinizin yanında üç kişi savaşacak. Üçü de halife oğludur. Fakat hiçbiri halife olamaz. Sonra Doğu tarafından bir takım siyah sancaklılar belirir ve öyle bir savaşırlar ki, böyle bir savaşı hiçbir kavim yapmamıştır.' Peygamberimiz daha sonra bir kısım şeyler söyledi ki hafızamda kalmadı. Devam edip şöyle buyurdular: 'Siz bu siyah sancaklılarla gelen zâtı gördüğünüzde kar üzerinde emekleyerek de olsa gidip ona bîat ediniz. Çünkü o Allah'ın halifesi Mehdî'dir.'”7

"Onun açık düşmanları fukahâ olacak. Elinde kılıncı, yani "kardaşları" olmasa idi katliyle fetvâ vereceklerdi. Lâkin Cenab-ı Hak, onu keremiyle ve kılınç ile tathir edecek; onlar ona itaat edeceklerdir. Çünkü halk arasında imtiyazları kalmayacak, hattâ ahkâm hususunda ilimleri de azalacak. Mehdî'nin gelişiyle âlimlerin hükümlerindeki ihtilâflar da giderilecek. Ondan hem korkacaklar, hem de birşeyler umacaklar. Kalben ondan nefret edecekler, fakat buna rağmen ister istemez hükmünü kabul edecekler."10

"Ramazan Ayında Güneş ve Ay Tutulması Olması…


Muhammed b. Ali Bakır’dan yapılan rivayette şöyle demiştir: “Bizim Mehdi’miz için iki ayet/alamet vardır ki bu ikisi Allah (c.c) gökleri ve yeri yarattığından beri (bu şekilde bir arada vuku) bulmamıştır. Ramazanın ilk gecesinde ay tutulması olur (aynı) Ramazanın ortasında ise güneş tutulması olur. Bu ikisi Allah (c.c) gökleri ve yeri yarattığından beri (bu şekilde bir arada vuku) bulmamıştır…” (Bunu) Dâra-Kutnî Süneninde rivayet etmiştir…"

"İbn-i Abbas (r.anhuma)’dan rivayette şöyle demiştir: “Güneşte bir ayet/alamet çıkıncaya/meydana gelinceye kadar Mehdi ortaya çıkmaz/zuhur etmez…” (Bunu) Beyhakî ve Nuaym b. Hammad rivayet etmiştir…


(el-İşâatü li-Eşrâti’s-Sâati, Müellif; Şerif, Seyyid Muhammed b. Rasûl el-Hüseynî el-Berzencî)"

Zürâre’den: İmam Cafer-i Sâdık aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Doğrusu Kâim aleyhisselam kıyam etmeden önce gabete çekilecektir” Neden, diye arzedince şöyle buyurdu: “Çekinecektir” -Eliyle karnına işaret etti- Sonra şöyle buyurdu: “Ey Zürâre! Beklenilen (Muntazar) O’dur. Ve onun dünyaya gelişinde tereddüt olunacak. Bazıları diyecek ki: Babası vasi bırakmadan öldü. Bazıları: Daha doğmadı. Bazıları: O gaybete çekildi. Bazıları ise: Babasının vefatından yıllar önce dünyaya geldi ve o muntazardır, diyecekler. Yalnız Allah şiilerin kalbini imtihan etmeği sever. İşte o zaman batıl olanlar tereddüt ve şüphe ederler. “Ben eğer o zamanda yaşarsan ne yapayım? Diye arzettiğimde” ise şöyle buyurdu: Eğer o zamanda yaşarsan şu duayı oku: “Allahım! Bana kendini tanıt. Doğrusu sen eğer kendini bana tanıtmazsan, peygamberini tanıyamam. Allahım, bana peygamberini tanıt. Doğrusu eğer sen bana peygamberini tanıtmazsan senin hüccetini (Hz. Mehdi) tanıyamam. Allahım bana hüccetini tanıt. Doğrusu eğer sen bana hüccetini tanıtmazsan, dinimden sapıtırım.” Sonra şöyle buyurdu: Ey Zürare! Medinede mutlaka bir çocuk öldürülecektir. Dedim ki: Sana fedâ olayım! O, Süfyâni’nin ordusunun öldüreceği değil mi? Şöyle buyurdu: Hayır, ama onu filancanın evlatlarının[20] ordusu öldürecek. Onlar gelip Medine’ye girecekler ve halk onun nereye gittiğini anlamayacak. Çocuğu alıp öldürecek. Ve bu olay; zulüm, düşmanlık ve isyandır. Allah da onları başıboş bırakmaz. İşte o zaman zuhuru bekleyin.”Aynı hadisi şeyhimiz Kuleyni iki kez ayrı ayrı ricalden nakleder.

7- Abdullah bin Atâ-i Mekki der ki: İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam’a: Doğrusu Irak’taki şiilerinin (taraftarlarının) sayısı çoktur: Allaha andolsun ki Ehl-i Beytinde şu an senin gibisi yoktur. Neden kıyam etmiyorsun? diye arzettiğimde şöyle buyyurdu: “Ey Abdullah bin Atâ! Sen yine ahmak dahi olsa her adamın sözünü kabulleniyorsun. Evet! vallahi (kıyam edecek olan) sahibiniz ben değilim. Dedim ki: Peki bizim sahibimiz kimdir? Buyurdu ki: Bakın, kimin dünyaya gelişi halktan gizli ise, o sizin sahibinizdir. Doğrusu bizden parmakla gösterilen ve adı dillerde dolaşan herkes ya kılıçla ya da zehirle öldürülmüştür.”

9- Eyyüb bin Nuh der ki: İmam Rıza aleyhisselam’a şöyle arzettim: Bizler bu kıyamın sahibinin sen olduğunu ve Allah’ın bu işi hiç zahmetsiz ve kansız olarak sana verdiğini ümid ediyoruz: Çünkü sana biat olundu ve dirhemler senin adına basıldı. Buyurdu: Biz Ehl-i Beyt’ten birine mektuplar yazlıdığı zaman ve o imam parmakla gösterildiği zaman, sorular ona sorulduğunda ve mallar ona gönderildiğinde; ya zehirle ya da kılıçla öldürülmüştür. Ama Allah bizden bir çocuğu gönderecek ki onun dünyaya gelmesi ve yeri bilinmeyecek ama onun nesebi bilinecek.”

10- Abdullah bin Atâ der ki: İmam Ebu Cafer-i Sadık aleyhisselam’a şöyle arzettim: Bize Kaim aleyhisselam’dan haber ver. Buyurdu ki: “Vallahi o ben değilim ve sizlerin ümid ettiğiniz de değildir. Onun dünyaya gelişi anlaşılmayacak. Dedim ki: Hangi yolu izleyecek. Buyurdu ki: Resulullah’ın yolunu izleyecek; Önceki şeyleri iptal edip yeni şeylerle gelecek.”

10- mufazzal bin ömer der ki: İmam ebu abdullah cafer-i sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: “bu emrin sahibi bir gaybetinde şöyle diyecek: “korktuğumdan sizden kaçtım da allah bana hikmet verdi ve beni mürsellerden karar kıldı.”(115)

"Seyyid Ahmed Hüsameddin (r.a.) İstihraçname'sinde Mehdi'nin doğuş yeriyle ilgili şöyle bir not düşmüştür: 

""MÜSLÜMANLARDAN BİR ZAT (HZ. MEHDİ (A.S.)) GELECEK, BU ZATIN ŞEREFİ KAFKASYA'NIN EN ULUDAĞINDAN ETRAFA GÜNEŞİN ŞUAI (ışık hüzmeleri gibi) GİBİ ŞULENİSAR OLACAKTIR (etrafa ışıltılar saçacaktır). 


(Osman Yüksel Serdengeçti, Mabedsiz Şehir, Serdengeçti Neşriyatı: VI, s.107)"

“Ya Ali!  İsa (a.s.) hakkında olduğu gibi senin hakkında da iki taife helak olur: Bunlardan Yahudiler, İsa’ya olan kinlerinden ötürü, onun annesine iftira ettiler. Hristiyanlar ise, ona karşı aşırı sevgilerinden ötürü, onu kendi makamından öteye uçurdular.”(bk. Kenzu’l-Ummal, h. No: 36399).

“Dikkat edin; benden dolayı iki kişi / grup helak olur: Bunlardan biri, bana olan aşırı sevgilerinden ötürü (İslam’ın kabul etmediği şeyleri bana isnat ederek) helak olur. Diğeri, bana karşı beslediği kin ve nefret yüzünden helak olur."(a.g.e).

"Ebu Davud-u Ducâci'den rivayetle;


İmam Muhammed Bâkır'a (aleyhisselam) şöyle buyurdu: ""'Hizipler aralarında ihtilaf ettiler' ayetini Emirü'l-Mü'minin Ali (aleyhisselam)'a sorduklarında, 'Üç şeyden Hz. Mehdi'nin zuhurunu bekleyin' buyurdu. 'Ey Emirü'l-Mü'minin! O üç şey nedir?' diye sordular. 'Şam ehlinin aralarında ihtilaf etmesi, Horasan'dan çıkacak olan siyah bayraklar ve Ramazan ayındaki dehşet' buyurdu. 'Ramazan ayındaki dehşet nedir?' dediler. 'Allah Azze ve Celle'nin Kur'an'daki şu sözünü duymadınız mı: 'İstersek gökten bir alamet indiririz de hepsinin boynu onun karşısında huzû ederek eğilir.' O öyle bir alemettir ki yeni evliler perdeden çıkarlar, uyuyanı uyandırır ve uyanık olanı ise dehşete düşürür' buyurd."""

Zira yüce Allah “Peygamber size ne verdi ise onu kabul edin ve sizi neden sakındırdı ise ondan da kesinlikle kaçının” (Haşr, 59:7) ferman etmiştir. “Peygamberin sünnetine aykırı olan ve yerine geçen her âdet bid’attır ve her bid’at sahibini cehenneme götürür.” (Ebu Davud, Sünne, 5)

Peygamberimizin (asm) hadisine göre ulemanın “zamanın imamını tanıyarak ona uyma mecburiyeti” (Müsned-i Ahmed, 4: 96) 

"

İmam Zeyn-ul Abidin aleyhi's-selâm şöyle buyurmuştur: ""Bizim Kaim'imiz (Mehdi) ile Allah'ın resulleri arasında bir takım benzerlikler vardır. Nuh, İbrahim, Musa, İsa, Eyyub ve Muhammed sallâ'llâhu aleyhi ve alih peygamberlerin her biri ile bir benzerliği vardır. Nuh ile uzun ömürlü olmasında, İbrahim ile, doğumunun gizli olması (doğumunun evde olmasında) ve halktan uzak durmasında; MUSA İLE, KORKU HALİ (MEHDİ'YE YÖNELİK TEHLİKELERİN YOĞUNLUĞUYLA; ÖLDÜRME, TUZAK KURMA, TUTUKLANMA, GÖZALTINA ALINMA, SÜRGÜN GİBİ HER TÜRLÜ TEHLİKEYLE İÇ İÇE OLMASIYLA) ve GAYBETTE YAŞAMASINDA (SÜREKLİ GİZLENEREK YAŞAMASINDA); İsa ile halkın onun hakkındaki ihtilafa düşmesi (bir kısım insanların, 'Mehdi gelecek', bir kısımının da 'gelmeyecek' demesinde); Eyyub ile, beladan sonra kurtuluşun yetişmesinde (Hz. Mehdi'ye de birçok zorluk, hastalık ve dert gelmesi; ancak aynı Hz. Eyüp gibi Allah'ın rahmetiyle hepsinden kurtulmasıyla); Muhammed sallâ'llâhu aleyhi ve alih ile de kılıçla kıyam etmesinde (Peygamberimiz (sav)'in kutsal emanetleri olan mübarek sancağı, kılıcı ve hırkasının, Mehdi'nin yanında olmasıyla), benzerliği vardır.

 

(Kemal'ud-Din s. 322, 31. babin 3. hadis)"

"Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Bu gaybetin sahibinde (Hz. Mehdi (a.s.)’de) dört peygamberin sünneti vardır. Musa’dan bir sünnet, İsa’dan bir sünnet, Yusuf’dan bir sünnet ve Muhammed’den bir sünnet, Allahın selamı hepsinin üzerine olsun. Dedim ki: MUSA’NIN SÜNNETİ NEDİR? Buyurdu ki: ÇEKİNİP DİKKATLE GİZLENMEK. Dedim ki: İSA’NIN SÜNNETİ NEDİR? Buyurdu ki:İSA’NIN HAKKINDA SÖYLENENLER, ONUN HAKKINDA DA SÖYLENECEK. Dedim ki: YUSUF’UN SÜNNETİ NEDİR? Buyurdu ki: ZİNDAN VE GAYBET. Dedim ki: MUHAMMED’İN -SALLALLAHU ALEYHİ VE ALİH- SÜNNETİ NEDİR? Buyurdu ki: KIYAM ETTİĞİNDE RESULULLAH’IN YOLUNDAN GİDECEKTİR. YALNIZ O RESULULLAH’IN ESERLERİNİ AÇIKLAYACAKTIR. ... Dedim ki: Allahın rızasını nereden bilecektir? Buyurdu ki: “Allah onun kalbine rahmetini nazil edecektir.”

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 191)"

"Şüphesiz ki, Allah her yüzyılın başında bu ümmete dinî işlerini yenileyecek bir müceddid gönderecektir."(2).

"Şüphesiz Allah Teâlâ her yüz sene başında bu ümmetin dinini tazeleyen alim ve yetiştirici bir kadro bir cemaat gönderir." (4).

"Her kim, imama itaatten bir el kadar ayrılırsa, Kıyamet gününde Allah Teala (cc)'ya ameli hususunda, lehinde hiçbir hücceti olmayarak kavuşacaktır. Her kim de boynunda bey'at olmadığı halde ölürse, cahiliye ölümü ile ölmüş gibi olur."(Sahih-i Müslim, 1851.)

"Zamanın imamına bey'at etmeden ölen kişi, cahiliye ölümü üzerine ölür."

"Kim ki emirinde çirkin bir şey görürse sabretsin. Muhakkak ki kim de emirinin otoritesinden bir karış ayrılıpta ölürse ancak cahiliye ölümü ile ölür." (Müslim, İmara 13 H. No: 1849/56)

Enes b. Mâlik'den gelen rivayette şöyle denilmektedir: Rasulullah (s.a.v) buyurdu ki: "Başınıza başı kuru üzüm tanesini andıran Habeşli bir köle yönetici olarak tayin edilse dahi, dinleyip itaat ediniz.” [3] Amr b. el- As'dan: Nebi (s.a.v) şöyle dedi: "Her kim bir imama biat eder, ona eliyle musafaha eder ve kalbinin meyvesini ona verirse (kalbinden ona beyatta bulunursa) gücü yettiğince ona itaat etsin. Bir başkası gelip te onunla (yönetim hususunda) çekişecek olursa o diğerinin boynunu vurunuz.” [4]

"Benden sonra başkalarının size tercih edildiği, hoşlanmadığınız birtakım işler göreceksiniz.” Orada bulunanlar: “Bize ne emredersin ey Allah'ın Rasulü?” deyine Allah'ın Rasulü: “Onların hakkını onlara veriniz. Kendi hakkınızı da Allah'tan isteyiniz.” [5] Ebu Reca İbni Abbas'tan şu hadisi rivayet eder: Allah'ın Rasulü (s.a.v) şöyle dedi: "Kim emirinden hoşlanmadığı bir şey görürse sabretsin. Zira kim cemaattan bir karış kadar bile olsa ayrılırsa cahiliyye ölümü ile ölmüş olur.” [6]

Ben, Rasulullah (s.a.v)'ı şöyle buyururken dinledim: "Her kim emire itaattan el çekecek olursa kıyamet gününde elinde hiçbir delili bulunmaksızın Allah'ın huzuruna çıkacaktır. Her kim de boynunda bir biat bulunmaksızın ölürse cahiliye ölümü ile ölür.”

"Her kim cemaatin dışına çıkacak olur ise, tekrar cemaata dönünceye kadar İslâm ilmiğini boynundan çıkarmış olur. Her kim başında cemaat imamı bulunmaksızın ölür ise şüphesiz onun ölümü cahiliye ölümüdür.

Ümmü Seleme'den: Rasulullah (s.a.v) şöyle dedi: "Sizin başınıza öyle kimseler emir olacak ki, bazı davranışlarını güzel bulup memnun kalacaksınız. Bazı davranışlarını da çirkin bulacaksınız. Onların iyi davranışlarını bilen kimse (onların  münkerinden) uzak olur. Her kim (münkerlerine) karşı çıkarsa kurtuluşa erer. Razı olup tabi olan ise.” Orada bulunanların: Onlarla savaşmayalım mı? diye sormaları üzerine Allah'ın Rasulü: “Namazı kıldıkları sürece hayır.” buyurdu.” [10]   Müslim'in rivayet ettiği Avf b. Malik yoluyla gelen hadiste de şöyle denilmektedir: "...Ey Allah'ın Rasulü! Kılıçla bunlara karşı çarpışmayalım mı?" denilince, Peygamber (s.a.v): “Aranızda namazı kıldıkları sürece hayır.”” diye cevap verdi...” [11] Übade b. es-Samit yoluyla gelen biata dair hadis-i şerifte de şu ifadeler yer almaktadır: "... ve yönetim hususunda yöneticiler ile çekişmemek üzere (biat ettik) Ancak yöneticilerin açık küfür içerisinde bulunduklarına dair Allah'tan elimizde kesin bir apaçık bir küfür görmemiz müstesna.” [12]

Ne mutlu mülayim huylu olanlara! Çünkü onlar yeryüzünü miras alacaklar. (Matta, 5:5)

 Allah, bu dünyada yoksul olanları imanda zenginleşmek ve Kendisi'ni sevenlere vaat ettiği egemenliğin mirasçıları olmak üzere seçmedi mi? (Yakup'un Mektubu, 2:5)

"5) ""Adım adım Yahudi ve Hıristiyanları izleyeceksiniz!"" Ebu Said Elhudri (ra) diyor ki: Resulullah (sav) şöyle buyurdular:


""Karış karış, adım adım sizden öncekilerin izinden gideceksiniz! O kadar ki bir keler deliğinden girseler yine izleyeceksiniz. Dedik ki: Ya Resulullah, bizden öncekiler Yahudiler ve Hıristiyanlar mıdır?



 

Buyurdu ki: ""Ya kim?"" (Buhari, Müslim)"

"Abdullah İbni Mesud (ra) diyor ki: Resulullah (sav) şöyle buyurdular: ""Kıyamet öncesinde öyle günler gelecek ki, o günlerde ilim kalkacak, cahillik yaygınlaşacak, ölüm çoğalacak"" (Buhari-Müslim)



 

Ebu Hureyre (ra)‘nın rivayet ettiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdular: ""İnsanların üzerine aldatıcı yıllar gelecek. O yıllarda yalancı doğru kabul edilecek, doğru olan da yalanlanacak. Hain güvenilir kabul edilecek, emin olanlar da hıyanet edecekler. O günlerde rüvaybızın sözü olacak. ""Ruvaybız nedir ya Resulullah?"" dediler.


Buyurdu ki: ""İnsanların yönetiminde seviyesiz kimselerin sözünün dinlenilmesidir"" (Ahmet, Müstedrek)


Oburların sofraya üşüştüğü gibi, milletlerin sizin üzerinize üşüşeceği gün vardır!"

"""Allah, düşmanlarınızın göğsünden size karşı saygınlığı çekip alacak!""


Sevban (ra)‘ın rivayet ettiğine göre Resulullah (sav) efendimiz şöyle buyurdular: Oburların sofraya üşüştüğü gibi, milletlerin sizin üzerinize üşüşeceği gün vardır!


Birisi dedi ki: O gün azınlık olacağımızdan dolayı mı?


Buyurdular ki:


Bilakis o gün siz çok olacaksınız. Ancak, suyun üzerindeki çerçöp gibi...


Allah, düşmanlarınızın göğsünden size karşı saygınlığı çekip alacak!


Ve Allah sizin kalbinize Vehn atacak!


""Vehn nedir ya Resulullah?"" dediler.


Buyurdular ki:


Dünya sevgisi ve ölümden korku! (Ebu Davud)"

'Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu. Hicaz’ı (Suudi Arabistan) isminde hayvan ismi olan bir adam yönetecektir. Uzak bir mesafeden baktığınız zaman gözlerini şaşı olduğunu göreceksiniz. Eğer yakında bakılırsa normal gözükecektir. Abdullah isminde olan kardeşi tarafından desteklenecektir. Eyvahlar olsun ki onların peşinden gidenlere. Rasulullah (s.a.s) üç kez tekrarladı. Bana onun (Abdullah) ölümünün haberini verin ki bende size Mehdinin zuhurunu haber vereyim.'' 2015 suudilerin bozuk olduğunun delili     - İŞTE BUNLAR HİLAFETİ N KARŞISINDA ATAK BAŞLATAN SAPKINLARIN GİTTİĞİ YOLU AÇIKCA GÖSTERİYOR . BURAKKİ HİLAFETİ YIKAN MÜSLÜMAN OLSUN

"""Size etrafında (tüm) ümmetin toplanacağı on iki halife gelinceye kadar, bu din ayakta kalmaya devam edecektir.""


(Bu arada) Rasûlullah (s.a)'den bir söz duydum ama anlamadım, ba­bama: ""Rasûlullah ne diyor?"" dedim. ""Hepsi Kureyş'den"" (buyurdu) dedi.[2]"

"Dünyada sadece bir gün kalsa, -Zaîde, hadisinde şöyle dedi - Allah o günü uzatır da - sonra bütün râvîler ittifak ettiler.[8] -O günde Benden veya Ehl-i beytimden, adı adıma, babasının adı da babamın adına uyan bir adam gönderir."

Araplara, adı adıma uyan Ehl-i beytimden biri hakim olmadıkça dünya son bulmayacak, - Veya gitmeyecektir -"[9]

"""Mehdî ben (im neslim) dendir. O açık alınlı ve ince burunludur. Dünyayı zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracak ve yedi sene hüküm sürecektir.""[17]


Açıklama:


""Açık alınlı"" diye tercüme ettiğimiz (...) terkibi, aslında, ""başının ön tarafının saçı dökül­müş veya saçının yarısı dökülmüş"" mânâlarındandır. "

"SEMANDAN KENDİNİ BELLİ EDEN BİR EL GÖRÜNÜR...


(Cemalettin Suyuti`nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Ali Bin Hüsameddin El- Muttaki, S. 51)"

'İşte binlerce insan teçhizatını kuşanıp da herkes gruplara ayrılınca fitneler çıkacak, insanlar helak olacak. Sonra arzulanan Kaim İmam Mehdi kıyam edecek, şeref ve fazilet bakımından onun gibi evlat yoktur.'' hadis 

"Peygamberimiz (sav) şöyle buyurdu: “Fatma’nın soyundan size güzel haberler var! Mehdi batıda çıkacak ve dünyayı adaletle dolduracak.” “Ya Resulullah! Çıkışı ne zaman olacak?” diye soruldu. Dedi ki: “Yargıçların rüşvet aldığı, insanların ahlaksız olduğu bir zamanda.” “Mehdi’nin özelliği ne olacak?” diye soruldu. Dedi ki: “Ailesinden ve akrabalarından ayrılacak; memleketinden uzağa gidecek ve evinden uzakta yaşayacak.”


(Ihqāq al-Haqq, vol. 19, s. 679)"

“Rabbim bana, Ehl-i Beytim içinde kim Allah’ın birliğini ve benim peygamberliğimi kabul ederse ona azap etmeyeceğini vaadetti.” (Hâkim, Müstedrek, III, 150.)

“Ehl-i Beytim Nuh’un gemisi gibidir; ona binen kurtulur; uzak duran boğulup helâk olur.” (Hâkim, Müstedrek, III, 151; Ahmed, Müsned, III, 157; Tabarânî, el-Kebîr, No:2636-2638.)

“Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, dili âlim olan münâfıktır.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, I, 22)

“…Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, dalâlete sürükleyen (yoldan çıkarıp bidʻatleri emre­den) liderlerdir…” (Ebû Dâvud, Fiten, 1/4252. Krş. Müslim, Fiten 19; Tirmizî, Fiten 32)

“Üç şey vardır ki, bu hususlarda ümmetim hakkında korkuyorum: Yıldızların bazı burçlara girmesiyle yağmur yağacağına inanmaları, sultânın zulmü ve kaderi yalanlamaları.” (Ahmed, V, 89)

«‒Evet! Ama onlar Güneş’e, Ay’a, taşa ve puta tapmayacaklar. Ancak amellerinde gösteriş yapacaklar. Gizli şehvete gelince, onlardan biri oruçlu olarak sabahlayacak, karşısına nefsânî arzularından biri çıkınca onun peşine takılarak orucunu terkedecek.» buyurdular.” (Heysemî, III, 201. Krş. İbn-i Mâce, Zühd, 21; Hâkim, IV, 366/7940; Ebû Nuaym, Hilye, I, 268)

"Rabb'inden apaçık bir delil üzerinde bulunan (mümin) kimse, kötü işi kendisine güzel gösterilen ve heveslerine uyan (kâfir) kimse gibi olur mu?" (Muhammed: 14)

"Şerlilerin en şerlisi kötü âlimlerdir." buyurmuşlardır. (Dârimî)

"""Allah-u Teâlâ ilmi size ihsan buyurduktan sonra (hafızanızdan) zorla çekip almaz. Lâkin âlimleri, ilimleri ile beraber cemiyet içinden alır, ruhlarını kabzeder. Artık kara cahil bir zümre kalır. Halk bunlardan dini ihtiyaçlarını sorarlar, onlar da (Âyet, Hadis gözetmeden) kendi düşünce ve arzularına göre fetva verip, hem kendileri saparlar hem de başkalarını saptırırlar."" (Buhârî. Tecrîd-i sarîh: 2174)

Bugün olduğu gibi."""

"""İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecektir ki İslâm'ın yalnız ismi, Kur'an'ın ise resmi kalacak. Mescidler dış görünüşleri ile mamur, fakat içleri hidayetten mahrum olacak.


Onların âlimleri gök kubbe altındakilerin en şerlileridir. Fitne onlardan çıktı ve yine onlara dönecektir."" (Beyhâkî)"

"Dinin felâketine yol açan üç sebep vardır: Günahkâr fakih, zâlim devlet başkanı ve cahil müctehid." (Feyz-ül Kadir)

Şerlilerin en şerlisi kötü âlimlerdir." buyurmuşlardır. (Dârimî)

"Şüphesiz ki Allah-u Teâlâ ilmi insanlardan çekip alıvermez. Lâkin ilmi, âlimleri almakla kaldırır. Nihayet hiçbir âlim bırakmadığı vakit, insanlar bir takım kara cahilleri baş edinirler. Onlara sual sorulur. İlimsiz fetvâ verirler. Bu suretle hem kendileri saparlar, hem de başkalarını saptırırlar." (Müslim: 2673)

"""Ümmetimden birtakım zümreler türeyecektir. Onlar Kur'an'ı öyle okurlar ki; sizin okuyuşunuz onlarınkinin yanında hiç kalır. Namazınız da namazlarına göre bir hiç kalır. Orucunuz da oruçlarının yanında bir hiç kalır. Kur'an'ı okurlar, onu lehlerine zannederler, halbuki o aleyhlerine olacaktır. Namazları köprücük kemiklerinden öteye geçmez.


Nitekim onlar, okun yaydan çıktığı gibi İslâm'dan hemen çıkacaklar. Onlarla harp eden ordunun askerleri Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-inin dilinden kendilerine ne (kadar ücret)ler takdir edilmiş olduğunu bilselerdi (başkaca) çalışmaktan mutlaka vazgeçerlerdi.""


Hazret-i Ali -radiyallahu anh- bu Hadis-i şerif'i ve devamını rivayet ettiği zaman Ubeyde es-Selmânî -radiyallahu anh-:


""Ey müminlerin emiri! Kendisinden başka ilâh olmayan Allah aşkına söyle! Sen bu Hadis'i Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-den bizzat işittin mi?"" diye sordu.


O da: ""Kendisinden başka ilâh olmayan Allah'a yemin ederim ki evet!"" dedi. Ubeyde -radiyallahu anh- ona üç sefer yemin verdi, o da üç sefer yemin etti. (Müslim: 1066)"

"Onlar insanları Kitabullah'a çağırırlar, fakat Kitap'tan zerre kadar nasipleri yoktur." (Ebu Dâvud: 4765)

"Şüphesiz ki benden sonra ümmetimden bir zümre gelecektir. Onlar Kur'an okuyacaklar, fakat Kur'an'ın feyzi onların boğazlarından öteye geçmeyecektir. (Yalnız dilde kalacaktır.) Nitekim onlar okun avı delip geçtiği gibi dinden çıkacaklar, bir daha da ona dönemeyeceklerdir. İşte bütün insanların ve hayvanların en kötüsü bunlardır." (Müslim: 1067)

"Kendisinden sorulan bir meseleyi ehlinden gizleyip cevabını vermeyen âlimin ağzına cehennem ateşinden bir gem vurulur." (Tirmizî)

Dikkat edin! Birtakım adamlar benim havuzumun başından kayıp, develerin kovulduğu gibi kovulacaklardır. Ben onlara: 'Hey, beri gelin!' diye nidâ edeceğim. Bunun üzerine bana: 'Onlar senden sonra hakikaten (dinde) tebdilât yaptılar.' denilecek. Ben de: ''Öyleyse uzak olsunlar, uzak olsunlar!' diyeceğim." (Müslim: 249)

“Horasan tarafından çıkan siyah sancaklıları gördüğünüzde, kar üzerinde sürünerek de olsa onlara gidin. Çünkü onların içinde Allah’ın halifesi Mehdî vardır.”(2)  İbn-i Hacer-i Heytemi, 40.

Hz. Mehdi geldiğinde) Doğu'dan bir yıldız (Bethlehem Yıldızı) doğar ve Ay’ın ışık verdiği gibi ışık verir. Daha sonra iki ucu neredeyse birleşinceye kadar sarkar. Gökte bir renk oluşur ve ışık her iki ufkuna da yayılır. (Kitabü-l Fiten)

"""Doğu'dan bir yıldız (BethlehemYıldızı) doğar ve AY’IN IŞIK VERDİĞİ GİBİ IŞIK VERİR.""


 


Ay’ın kendi ışığı yoktur, Güneş’in ışığını yansıtır. Gezegenler de tıpkı Ay gibidir. Işıkları yoktur, ışığı yansıtırlar. Demek ki hadiste bahsedilen bir yıldız değil, gezegendir.


 


""Daha sonra İKİ UCU NEREDEYSE BİRLEŞİNCEYE KADAR sarkar.""


 


Hadiste bu iki gök cisminin NEREDEYSE birleştiği bildirilmiş ve iki uç yani iki ufuktan bahsedilmiş. Bethlehem Yıldızı tek bir gök cismi gibi telaffuz edilir, fakat Venüs ve Jüpiter gezegenlerinin Dünya'dan görülebilecek şekilde birbirlerine yakınlaşması ile oluşur. Bu iki gezegen, dünyadan, giderek birbirine yakınlaşan iki yıldız gibi görünür.


 


""Gökte bir renk oluşur ve ışık HER İKİ UFKUNA DA yayılır.""


 "

 Hz. Ali, oğlu Hasan'a baktı ve "Bu oğlum, Resulüllahın tesmiye buyurduğu üzere seyyiddir. Bunun neslinden Peygamberinizin adını taşıyan biri çıkacak. Ahlakı yönüyle Resulüllaha benzeyecek, şekli itibariyle ona benzemeyecektir." dedi ve sonra de yeryüzünü adaletle doldu­racağına dair meseleyi anlattı."31 Kütüb-i sitte'de

Hz. Ali'ye mehdiyi sordu. Hz. Ali  " O âhirzamanda çıkacaktır. Kişinin "Allah" dediği için ölüme mahkum edileceği bir dönemde gelecektir." diye cevap vermiştir. Devamında "Allah, onun etrafında hiçbir şeyden korkmayan ve hiçbir menfaat için sevinmeyen bir topluluk meydana getirecektir."

Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bu ümmetin sonradan gelenleri önce gelenlerine lanet ettiği vakit, kim bir hadisi söylemez, ketmederse, Allah'ın indirdiğini ketmetmiş (gizlemiş) olur."

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim bir ilimden sorulur, o da bunu gizlerse, Kıyamet günü ateşten bir gem ile gemlenir."

Ebu Sa'idi'I-Hudri anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim insanların dini işlerinde Allah'ın faydalı kıldığı bir ilmi gizlerse, Allah, Kıyamet günü onu ateşten bir gem ile gemler."

6034 - Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bu ümmetin sonradan gelenleri önce gelenlerine lânet ettiği vakit, kim bir hadisi söylemez, ketmederse, Allah'ın indirdiğini ketmetmiş (gizlemiş) olur."

"Deccalların aklına uymaları sebebiyle Müslümanlar, birbirlerinin boynunu vuran kâfirlere döneceklerdir." (Buhari, Fiten, 8) 

"Kim Müslüman'a kılıç kaldırırsa, o Muhammed ümmeti değildir, Müslüman'la savaşmak küfürdür." (Müslim, Sahih, İman, 162 (99); 116 (64); Tirmizi, Sünen İman 15 (2636))

"Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hain sayılacak, hainlere güvenilecek. İnsanlardan şahitlik etmeleri istenmediği halde şahitlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği halde yemin edecekler." (Taberâni, XXIII, 314)

"İlerde başınıza geçecek bazı âmirler, yetkililer (devlet yöneticileri) olacak, hem zulmederler, hem de yalan söylerler. Kim, onların yalanlarını tasdik eder ve zulümlerine yardımcı olursa, o benden değil, ben de ondan değilim. O kimse, Kevser havuzuna da gidemez. Fakat onların yalanlarını tasdik etmeyen ve zulümlerinde onlara yardımcı olmayan kimse ise, o da bendendir, ben de ondanım ve o Kevser havuzuna da gider."(Mecmau'z-zevaid, 5/248)

"Ahir zamanda Ehl-i Beyt'imden gelecek ve mü'minleri toplayacak olan kimseye yardım etmek, davetine uymak her mü'mine vaciptir." (Ebû Dâvud, Sünen, Kitâbu'l-Mehdî, 12; Ali Nasıf, et-Tâc, V, 344)

"Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Her bid'at sapıklıktır.) [Müslim]"

"Bir bid'at çıkaranın namazı, orucu, haccı, umresi, cihadı, tevbesi, farzı, nafilesi ve hiçbir iyiliği kabul olmaz, hamurdan [yağdan] kıl çıkar gibi, dinden çıkması kolay olur.) [İbni Mace]

"

Allahü teâlâ, bid'at ehlinin ne duasını ne zekatını ne haccını, ne namazını, ne de sadakasını kabul eder, yağdan kıl çıkar gibi dinden çıkar.) [Deylemi]

(Bid'at ehli, bid'atini Allah rızası için terk etmedikçe, hiçbir ameli kabul olmaz.) [Deylemi, İbni Neccar, Ebu Nasr, İbni Ebi Asım]

(Bid'at ehlinin hiç biri Sırattan geçemez, Cehenneme düşer.) [İbni Asakir]

Bid’at çıkarıp, onunla amel edenlere lanet olsun.) [Dare Kutni]

"Bid’at çıkarıp, onunla amel edenlere lanet olsun.) [Dare Kutni]


(Bid’at çıkarana da, onu himaye edene de lanet olsun.) [Buhari]


(Bid'at ehlini beğenmeyenin kalbi, iman ile dolar.) [Gunye]"

Bir zaman gelir, sünnetim unutulur, bid'atler çıkar. Sünnete uyanlar garip olur, yalnız kalır. Bid'atlere uyan ise, kendilerine çok yardımcı bulur.) [Şir’a]

Ümmetim gruplaşacak, bid'atlere bulaşacak, tıpkı kuduzun ısırıp da, kuduranda hiçbir yer kalmayıp her tarafını sardığı gibi, bu bid'at de onların her hallerine bulaşacaktır.) [Ebu Davud]

"Amellerin en hayırlısı farzlar, en kötüsü de bid'atlerdir.) [Beyheki]


(Bid’at ehli, yaratıkların en kötüsüdür.) [Ebu Nuaym]


(Bid'at ehline sert davran! Allahü teâlâ, onlara düşmandır.) [İbni"

(Ümmetim 73 fırkaya ayrılır, [bid’at ehli olan] 72’si Cehenneme gider. Yalnız bir fırka kurtulur. Cehennemden kurtulan fırka, benim ve Eshabımın gittiği yolda gidenlerdir.) [Tirmizi] (Bu fırkanın ise, Ehl-i sünnet vel-cemaat olduğu icma ile bildirildi.) [Mekt. Rabbani, Hadika]

(Bid'atler yayıldığı zaman ilmi olanlar bunu açıklasın. Eğer açıklamayıp ilmini gizlerse, Allah’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş olur.) [İbni Asakir]  Bid'atler çıkınca âlim ilmini açığa çıkarsın! İlmini açıklamayana lanet olsun!) [Deylemi]

“Allah bidat sahibi kimsenin ne orucunu, ne namazını, ne sadakasını, ne haccını ve umresini, ne cihadını, ne de herhangi bir amelini kabul etmez. Hamurdan kılın çıktığı gibi dinden çıkar.” (İbn Mace, Mukaddime, 7/49)

"Müslümanlardan bir zat (Hz. Mehdi (as)) gelecek, BU ZATIN ŞEREFİ KAFKASYA’NIN EN ULU DAĞINDAN etrafa Güneş’in şuaı (ışık hüzmeleri gibi) gibi şulenisar olacaktır (etrafa ışıltılar saçacaktır).


(Osman Yüksel Serdengeçti, Mabedsiz Şehir, Serdengeçti Neşriyatı: VI, s.107)"

Mehdi benim evlatlarımdandır, onun gaybet dönemi olacaktır. Bu dönemde ümmetten birçoğu dalalete düşecektir. O, PEYGAMBERLERİN NİŞANELERİYLE (alametleri ve işaretleriyle) GELECEK... (Kemal-ud Din, c. 1, s. 287 ve Bihar-ul Envar, c. 51, s. 72)

"BU GAYBETİN SAHİBİNDE (HZ. MEHDİ (A.S.)’DA) DÖRT PEYGAMBERİN SÜNNETİ VARDIR. MUSA (A.S.)’DAN BİR SÜNNET, İSA (A.S.)’DAN BİR SÜNNET, YUSUF (A.S.)’DAN BİR SÜNNET VE MUHAMMED (S.A.V.)’DEN BİR SÜNNET, Allahın selamı hepsinin üzerine olsun.


DEDİM Kİ: MUSA (A.S.)’IN SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: ÇEKİNİP DİKKATLE GİZLENMEK. DEDİM Kİ: İSA (A.S.)’IN SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: İSA (A.S.)’IN HAKKINDA SÖYLE-NENLER, ONUN HAKKINDA DA SÖYLENECEK. DEDİM Kİ: YUSUF (A.S.)’IN SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: ZİNDAN VE GAYBET. DEDİM Kİ: MUHAMMED’İN -SALLALLAHU ALEYHİ VE ALİH- SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: KIYAM ETTİĞİNDE RESULULLAH (S.A.V.)’İN YOLUNDAN GİDECEKTİR. Yalnız o Resulullah (s.a.v.)’in eserlerini açıklayacaktır... Dedim ki: Allah’ın rızasını nereden bilecektir? Buyurdu ki: “Allah onun kalbine rahmetini nazil edecektir.”  (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 191)"

"“Kâim, (kıyam edecek olan Mehdi) benim evlatlarımdandır. Adı, benim adım; künyesi, benim künyem; huyu, benim huyum ve davranışları da benim davranışlarım olacaktır. İnsanları benim dinime çağıracak, Allah’ın Kitabına davet edecektir. Ona (Mehdi’ye) itaat eden, bana itaat eder. Ona (Mehdi’ye) isyan eden bana isyan eder. Zuhurundan evvel onu (Mehdi’yi) inkar eden beni inkar etmiştir. Onu (Mehdi’yi) tekzip eden (yalanlayan) beni tekzip etmiştir. Onu (Mehdi’yi) tasdik eden, beni tasdik etmiştir. Onu (Mehdi’yi) tekzip edenleri (yalanlayanları), onun (Mehdi’nin) hakkındaki sözlerimi inkar edenleri ve ümmetimi saptıranları Allah nezdinde şikayet edeceğim. Zalimler yakında işlerinin sonucunu göreceklerdir.” 


(Bihar-ul Envar, c.51, s.73)"

"İmam Sadık’dan: “Zuhurundan önceki dönem uzun olduğu için yalnızca tek bir grup kararlı kalacak ve başka bir grup “Henüz doğmadı!” diyecek. Başkaları diyecekler ki, “Doğdu ve öldü.” Diğerleri, “İmam Mehdi, başkasının vücudunda yeniden geldi ve konuşuyor” diyerek günaha girecekler.”


(Montakhab-ul-Athar, s. 260 and Kemalud Din, c. 2, bölüm 34, hadis 51)"

"… Bu ümmetin Mehdi’si de bizdendir. Benden sonra onlara sarılan şüphesiz ki Allah’ın kopmaz ipine sarılmıştır. Onları (Mehdi (as) ve cemaatini) terk eden ise Allah’ı terk etmiş sayılır.


(Isbat-ul Hüdat, c.2, s.526)"

"Emir’ul- Muminin Ali, Resulullah (sav)’den şöyle nakleder:


“İbadetlerin en üstünü Mehdi (as)’ın zuhurunu beklemektedir.”


(Yenabi’ul- Mevedde, s.493. el-Mehdi, s.201)"

"Hiçbir şey seni ona biat etmekten (onun talebesi olmaktan, ona tabi olmaktan) alıkoymasın, seni engelleyenler her zaman fitneye sığınanlardır. Eğer konuşurlarsa şerr konuşurlar, eğer susarlarsa fasit ve fasıktırlar.”


(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 252)"

"Sizden ona (Hz. Mehdi (as)’a) kim yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa ona gelsin. Ona katılsın. Zira o, Hz. Mehdi (as)’dır.


(İbn Mace, Fiten, B 34, H 4082; İbn Ebi Şeybe, c. VII, s. 527; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)"

"“Dalalete davet edilecek. İşte sen o gün bir Halife (Hz. Mehdi (as)) gördüğünde ağacın kökünü ısırarak da olsa (yani açlıktan çok çaresiz hale gelmiş dahi olsan) ölünceye kadar ona koş” buyurmuşlardı.


(Ebu Avane, Müsned, 4:476)"

"“Her kim zamanının imamını tanımadan ölürse cahiliyet ölümü üzerine ölmüş olur. Ve her kim imamını tanırsa Kaim (Hz. Mehdi) aleyhisselam’ın zuhurunun erken veya geç olması, onun için fark etmez. Ve her kim imamını tanıyarak ölürse Kaim (Hz. Mehdi) aleyhisselam’ın çadırında olanlar gibidir.”


(Gaybetul Numani, sf. 407)"

"“Allah’ın peygamberinden sonraki imamları kabul edip Mehdi (as)’ı inkar eden kişi, tüm peygamberleri kabul eden, ama Muhammed (sav) reddeden kişi gibidir. Ve her kim Allah’ın peygamberini (Muhammed (sav)) inkar ederse Allah’ın bütün peygamberlerini inkar etmiş gibi olur. Bizim sonuncumuza itaat etmeniz birincimize itaat etmeniz gibidir ve sonuncumuzu inkar etmeniz birincimizi inkar etmeniz gibidir. Dikkat edin! Doğrusu Mehdi için Allah’ın korudukları dışında, tüm insanların şüpheye düşeceği bir gayb olacaktır.”


(Ithbatu’l-hudat, Şeyh Hurr el-Amili, sf. 427)"

"İbn İsa’dan, Bazanti’den  İmam Ali Rıza (a.s.)’dan şöyle söylediği rivayet edildi:


“İmam Kaim (a.s)’ın zuhurundan önce ‘Buyuh’un öldürülmesi vuku bulacaktır.”


Sordum:


“‘Buyuh’un öldürülmesi ne anlama gelir?”


Dedi ki:


‘Durmaksızın akan kan ve cinayetler.”


(Kurbul Esnad)


(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar)"

"“İnsanlara ölüm gelip EVLER MEZAR OLDUĞU ZAMAN halin nice olur”, buyurdu.


(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 392, no. 726)"

"“BU ÜMMETİN SONUNDA, HASF (YERE BATMA), mesh (suret değişmesi) VE KAZİF (TAŞ YAĞMASI) OLACAKTIR..”


(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 111)"

"Kalpler birbirinden nefret etmedikçe, FİKİRLER AYRILMADIKÇA, ÖZ KARDEŞLER DİNDE İHTİLAFA DÜŞMEDİKÇE KIYAMET KOPMAZ.


(Kıyamet Alametleri, s.142-143)"

"Şu muhakkak ki, yakın gelecekte fitne, TEFRİKA VE İHTİLAF(LAR ÇIKARAN BİRTAKIM İNSAN)LAR OLACAKTIR.


(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 376, no. 685)"

“Beni Haşim bir genç (Hz. Mehdi (a.s.)) çıkacak. İnsanları dine çağıracak. Araplara da tebliğ yapacak. ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)'IN) KARŞITLARI ÇOĞUNLUKLA ALİMLER OLACAK. YAZILMIŞ RİVAYETLER VE AKTARILMIŞ SÖZLERE RAĞMEN, ONLAR ANCAK KENDİ BENCİL ARZULARINI ANLATACAKLAR. EĞER GERÇEĞİN ÖZÜ ONLARIN HEVESLERİNE VE ARZULARINA AYKIRI DÜŞERSE, O ZAMAN SÖYLEYENİ İMANSIZLIKLA SUÇLARLAR VE DERLER Kİ: “BUNLAR ÖNCEKİ İMAMLARIMIZIN ANLATTIKLARINA MUHALİFTİR, DEĞİŞMEZ KANUNUMUZDA BU YOKTUR.”” (Beheyullah: Kitab-ı İkan, s. 241-243)

“Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) döneminde din tamamen rey'den arınmış olarak eski hüviyetini kazanacaktır. VERECEĞİ BİRÇOK HÜKÜMLERDE ULEMANIN MEZHEPLERİNE MUHALEFET EDECEKTİR. BUNDAN DOLAYI ONDAN (HZ. MEHDİ (A.S.)'DAN) UZAK DURACAKLARDIR. Zira zanlarına göre, gerçekten Allah imamlarından sonra bir müçtehid bırakmadığını kabulleneceklerdir...” (Muhyiddin Arabi, "Futuhat-El Mekkiye", 66. bab, c. 3, s. 327- 328)

 “Geleceği vaad edilen Hz. Mehdi (a.s.) dinin tervicini (değerini artırmayı), sünnetin ihyasını (yeniden canlandırmasını) murad ettiği (istediği) zaman; bid'at ehl-i ile ameli adet edinen, hasene zannı ile dini karıştıran (dinin aslında, özünde olmayan şeyleri, dinin emri olduğunu zanneden bazı insanlar) hayretle söyle diyecektir: BU KİMSE (HZ. MEHDİ (A.S.))  DİNİMİZİ KALDIRMAK VE ŞERİATIMIZI İZALE (MAHVETMEK) İSTİYOR.” (Mektubat-i Rabbani, 1/535)

"HZ. MEHDİ (A.S.) DÖNEMİNDE FİTNE VE KAVGA ATEŞİ SÖNECEK. ZULÜM GECE BASKINI VE YAĞMALAMA ADETİ KALKACAK. SAVAŞLAR YOK OLACAK.

(EL  MEHDİYY-İL MEV’UD, C:1, SF. 264)"

"

 “Sen Hz. Mehdi’sin” dediklerinde o kabul etmeyecek…”

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Beklenen Hz. Mehdi’nin Alametleri, s. 40)"

"“Kendisine “senin ismin budur, babanın ismi şudur, alametler sende mevcuttur” diyecekler, ancak o yine kabul etmeyecek…”


(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Beklenen Hz. Mehdi’nin Alametleri, s. 40)"

"“Hz. Mehdi’ye, Deccaliyet’e ve dinsizlerin zulmüne karşı bizi korumazsan bütün günahımız ve dökülen kanlarımız boynunda olsun” diyecekler. Bu konuşmadan sonra (manevi sorumluluk almamak için) Hz. Mehdi manevi liderliği kabul edecektir.”


(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Beklenen Hz. Mehdi’nin Alametleri, s. 40)"

"(HZ. MEHDİ) ANCAK BASKI İLE BAŞA GEÇMEYE RAZI OLACAKTIR.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 48)"

"İnsanlar nihayet Hz. Mehdi’ye gelirler ve … KENDİSİ İSTEMEDİĞİ HALDE, ONA BİAT EDERLER.


(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 31)"

"SAHİPLERİ (HZ. MEHDİ) ÇEKİNİR VE NETİCEDE İSTEMEDİĞİ HALDE Ehli Bedir sayısınca insan ona, biat eder.


(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 34"

Ali bin Ebi Talib (as) Mehdi’yi (as) vasfederken şöyle buyurdu: “…O, peygamberin sancağı ile birlikte huruç eder, o Mart’tandır, muhmeldir (ketendir), dört köşeli ve siyahtır. Onun bir taşı vardır. O, Resul (saa) vefat ettiğinden beri açılmadı ve Mehdi (as) huruç edene kadar da açılmayacaktır…” Kaynaklar: İlzâm’ün Nâsib Fi İsbât el-Hüccet’ül Gâib s.450, Seyid İbni Tavus-el Melahim vel Fiten s.154, Muttaki Hindi-Kenzul Ummal c.14 s.590

mam Musa Kazım (as) şöyle buyurmuştur: “Onun bayrağı, mart muhmel (kadife), siyah ve dört köşelidir. Onun içinde ممج vardır. Resul (saa) vefat ettiğinden beri o bayrak açılmadı ve Mehdi (as) huruç edene kadar da açılmayacaktır. Allah ona düşmanlarının yüzlerine ve sırtlarına vuran 3000 melek vasıtasıyla yardım edecektir.”

"şaretlere gelince, onunla birlikte Resulullah’ın (saa) gömleği, kılıcı, bir nişaneye sahip Mart ve Muhmel’den (kadifeden) olan siyah bayrağı olacaktır. Onun içinde bir taş vardır. O, Resul (saa) vefat ettiğinden beri açılmamıştır ve Mehdi (as) huruç edene kadar da açılmayacaktır, onun üzerinde “Biat Allah’adır.” yazılıdır.


Övdüğünüz Ensari Şeyh (!) Abdurrezzak Deyravi kanıtlıyor ki, Kaim’in (as) bayrağı siyahtır ve üzerinde Biat Allah’adır, yazılıdır:"

Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur0 E2vlatlarımdan olan /ehdi'yi inkar eden beni inkar etmiştirE(4ihar!ul 2nvar# %+# s&Q

6aimimiz /ehdi (as)'ın arkadaşları arasında olmayı uman kişiler onu beklemeli ve şe"katli ve iyidavranışları benimsemelidir ($mam /ehdi -akkında 3orular ve Aevaplar# 3eyid -üseyin -üseyni)2mir'ul! /uminin 1li# Resulullah (sav)'den şöyle nakleder0 E$badetlerin en üstünü /ehdi (as)'ınzuhurunu beklemektedirE (=enabi'ul! /evedde# s,KQ el!/ehdi# sL+

3üleyman bin 4ilOl der ki0 E$mam Aa"er!i 3adık babasından# o da dedesinden nakleder ki# -z -üseyinşöyle buyurdu0 4ir gün adamın biri 2mirülmüminin 1li'nin yanına gelerek0 E2y 2mirülmüminin 4ize şu/ehdi'nizden bahseder misinSE diye arzedin%e şöyle buyurdu0 ED$7/23$ D2R262<?2R D$:$P :2/;/$<?2R 1C1?:>F><:1 B2 G$7<2A$?2R D$77$F$<:2 $872 5R1:1 (=1<$ 9C16 4$R =2R:2 C9-9R2:2A267$R)E (8eyh /uhammed b $brahim!i <umani# Daybet!i <umani# sL

4izden olan hak üzere 6Oim (-z /ehdi (as)) kıyam etmedik*e asla kıyamet kopmaz 49 :1 1??1-'><$C$< B2R:$F$ 4$R C1/1<:1 5?1A167>R 5na uyan kurtulur# ondan geri kalan ise helak olur (4ihar!ul2nvar# %ilt +# s I >sbat!ul -üdat# %ilt # s QJL

1bdullah b @mer (ra)'dan rivayete göreI Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur0 E4enim 2hl!i4eyt'imden $3/$# $3/$/2 9=D9< 5?1< 4$R 6$8$ (-C /2-:$ (13)) bütün 1raplar üzerine hakimiyetkurun%aya kadar dünya (yok olup) gitmez

(ZÜMER suresi 3. ayet) Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır! O'ndan başkasını evliya edinerek, "biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz.

 Ölmüş birini mezara koyarken "Şeytanın şerrinden koru." (İbn Mace, Cenaiz, 38)

Sekarat yani ölüm öncesi anda şeyhin gelip kurtarması hakkında şunu bilmemiz gerekiyor. Eğer şeyh/mürid ilişkisi muhakkak bir şeye benzetilecekse sadece anlaşılsın diye bir benzetme yaparak ashabı kiramın Peygamber aleyhisselam ile ilişkisini buna benzetebiliriz. Gerçi böyle bir benzetme sağlam bir zemine oturtulamaz ama mesele anlaşılsın diye benzetelim. Ebu Bekir radıyallahu anh, Ömer radıyallahu anh, Ali radıyallahu anh gibilerin sekarat denebilecek hâlleri bilinmektedir. Onların Allah’ın Kur’an ile şahitliğini yaptığı beyatlarına rağmen böyle bir şey gerçekleşmedi. Peygamber aleyhisselamın ruhaniyeti gelip onları kurtarmadı. Bıraktığı şeriatına sadakatleri onları kurtardı inşallah. Onlar için gerçekleşmeyen bu temenni şimdi veya başka bir zamanda kim için gerçekleşebilir?

"Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “BU GAYBETİN SAHİBİNDE (HZ. MEHDİ (A.S.)’DE) DÖRT PEYGAMBERİN SÜNNETİ VARDIR. MUSA’DAN BİR SÜNNET, İSA’DAN BİR SÜNNET, YUSUF’DAN BİR SÜNNET VE MUHAMMED’DEN BİR SÜNNET, Allahın selamı hepsinin üzerine olsun.


DEDİM Kİ: MUSA’NIN SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: ÇEKİNİP DİKKATLE GİZLENMEK. DEDİM Kİ: İSA’NIN SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: İSA’NIN HAKKINDA SÖYLENENLER, ONUN HAKKINDA DA SÖYLENECEK. DEDİM Kİ: YUSUF’UN SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: ZİNDAN VE GAYBET. DEDİM Kİ: MUHAMMED’İN -SALLALLAHU ALEYHİ VE ALİH- SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: KIYAM ETTİĞİNDE RESULULLAH’IN YOLUNDAN GİDECEKTİR. Yalnız o Resulullah’ın eserlerini açıklayacaktır. … Dedim ki: Allahın rızasını nereden bilecektir? Buyurdu ki: “Allah onun kalbine rahmetini nazil edecektir.” "

İmam Zeyn-ul Abidin aleyhi’s-selâm şöyle buyurmuştur: “BİZİM KAİM’İMİZ (HZ. MEHDİ) İLE ALLAH’IN RESULLERİ ARASINDA BİR TAKIM BENZERLİKLER VARDIR. NUH, İBRAHİM, MUSA, İSA, EYYUB VE MUHAMMED SALLÂ’LLÂHU ALEYHİ VE ALİH PEYGAMBERLERİN HER BİRİ İLE BİR BENZERLİĞİ VARDIR.

"İmam Cafer-i Sadık  şöyle buyurdu: 

… İMAM (HZ. MEHDİ (A.S.)), ADEM’İN HATIRASIDIR VE NUH’UN NESLİNİN SEÇKİNİDİR VE AL-İ İBRAHİM’İN SAFİ’SİDİR (ARI, DURU, PAK, TEMİZ OLANIDIR), İSMAİL’İN SÜLALESİNDENDİR VE MUHAMMED SALLALLAHU ALEYHİ VESSELLEMİN İTRETİNİN (ZÜRRİYETİNİN) EN SEÇKİNLERİDİR. O sürekli olarak Allah’ın koruması ile korunur, Allah imamı, melekleri ile korur. Gecenin karanlıkları ve fasıkların fitneleri ondan bertaraftır. Kötü iftiralar ondan uzaktır, hastalıklardan beridir, afetlerden korunmuştur, hatalara karşı masumdur, bütün kötülüklerden mahfuzdur. Hayatının ilk yıllarında cömertlik ve iyilikle maruftur, ömrünün sonlarında ise şeref, ilim ve fazilete mensuptur. 



(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 264-265)"

İbni Mesud’dan şöyle nakledilir: “Biz Resulullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem)’in yanına geldik ve O da bizi mutlu bir şekilde karşıladı ve biz de onun yüzündeki mutluluğı fark ettik. Bunun üzerine O konuşana dek Ona hiçbir şeyden sormadık. Sonra aralarında Hasan (aleyhisselam) ve Hüseyin (aleyhisselam)’ın da olduğu Beni Haşim’den gençler geldi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) onları görünce kucakladı ve ağladı. Biz dedik ki: “Ya Resulullah, senin yüzünde bir süredir hoşlanmadığımız bir şey görüyoruz.” O (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) da buyurdu ki: “Biz Ehlibeyt Allah tarafından Dünya için değil de Ahiret için seçildik ve biz Ehlibeyt ümmetlerin içinde belalar, kovulmalar ve sürgünler ile karşılaşacağız, tâ ki Doğudan siyah sancaklar yükselecek ve hakkı isteyecekler ve onlara verilmeyecek. Böylece zafer elde edene dek savaşacaklar. Sizden ya da çocuklarınızdan kim onunla karşılaşırsa, buz üstünde sürünerek bile olsa benim Ehlibeyt’imden olan İmam’a gitsin, çünkü onlar hidayet sancaklarıdırlar. Onlar, onu (hükümeti) ismi benimkine benzer ve babasının ismi benim babamınkine benzer olan Ehlibeyt’imden bir adama verecekler. O yeryüzünde hüküm sürecek ve adaletsizlik ve zulümle dolduktan sonra tüm dünyayı adalet ve refahla doldurcaktır.” Müstedrek-ül Hakim c.4 s.464

Emirel Müminin (aleyhisselam) buyurdu: “Mehdi, Ekbel’dir (çukur gözlü), saçları dağınıktır, yanağında bir ben vardır, onun başlangıcı Doğu’dan olacaktır. Bu olduğunda, Süfyani huruç edecektir ve bir kadının hamileliği kadar hüküm sürecektir.” Gaybet-i Numani s.316

Abdullah bin Ömer nakleder: “Hüseyin (aleyhisselam)’ın soyunda bir adam Doğudan huruç edecektir, eğer dağlar onunla karşılaşsa O dağları yok eder ve onları yollara çevirir.” İbni Hammad c.1 s.372 ve s.407, Beyanul Şefi s.513, Ukdul Durer s.127, Kavlul Muhtasar s.15, İhkakul Hak c.29 s.222

İmam Bakır (aleyhisselam) buyurdu: “Yamani’nin sancağından daha hidayetli bir sancak yoktur, o hidayetin sancağıdır, çünkü O sizi sahibinize çağırır. Eğer Yamani huruç ederse, insanlara ve her Müslümana silah satmayı yasaklayacaktır. Eğer Yamani huruç ederse, ona git çünkü onun sancağı hidayet sancağıdır. Hiçbir Müslümanın yüz çevirmesi helal değildir, kim böyle yaparsa cehennem ehlinden olur çünkü O hakka ve doğru yola çağırır.” Gaybet-i Numani s.264

İmam Sadık (aleyhisselam) buyurdu: “Sonra Rükun ve Makam arasında Dabbetül Arz zuhur eder. Müminin yüzünde ‘Mümin’ kafirinin yüzünde ‘Kafir’ diye yazılacaktır. Sonra da Süfyani zuhur edecektir ve ordularıyla Irak’a yürüyecektir…Zevra’yı (Bağdat) yok edecektir…Kufe ve Medine’yi yok edecektir…Sonra da Beyda’ya gelecek…ve yeryüzü onları yutacaktır.” Şeyh İstrabadi, el Ricat s.100

"Siyah bayraklı ordunun çıkışı ile Mehdi’nin zuhuru arasında 72 ay olduğu


7.17--- Naim b Hammad, Muhammed b. Hanefi’den tahric etti, O şöyle dedi: Beni Abbas’a ait siyah bayraklı bir başka ordu çıkar. Sonra HorasanDan yine siyah bayraklı bir başka ordu çıkar.  Onların sarıkları siyah, elbiseleri beyaz olur. Ve başlarında Şuayb b. Salih Temimi bulunur. Süfyani’nin ordusunu yenerek Beytül Makdis’e iner. Mehdi’nin saltanatını hazırlarlar. Şam’dan üçyüz kişi de O’na yardım eder. Bu ordunun çıkışı ile Mehdi’ye saltanatın teslimi arasında yetmiş iki ay vardır."1 - ) MEHDİ (A.S.)’IN KARA KÖYÜNDEN ÇIKACAĞI SÖYLENMİŞTİR.” (Mustafa Reşit Filizi, Risalet-ül Huruc ül Mehdi, s. 69) İÇİNDE KARA OLAN BİR BÖLGE

“HZ. MEHDİ (A.S.)’IN İSMİ, PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN İSMİNE UYGUN OLACAK”, AMA “PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN İSMİNİN AYNISI OLMAYACAKTIR” - Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde Hz. Mehdi (a.s.)’ın isminin Peygamberimiz (sav)’in ismine, Hz. Mehdi (a.s.)’ın babasının adının da, Peygamberimiz (sav)’in babasının adına uygun olacağı belirtilmiştir. - Ebu Davud ile Tırmızi’nin İbni Mesut (r.a.) dan nakil ettiklerine göre, Allah’ın Resulü (sav) şöyle buyurmuştur: “Onun (Hz. Mehdi (a.s.)’ın) ismi ismime, babasının ismi de babamın ismine muvafık (uygun) olacaktır…” Hadislerde özellikle dikkat çekilen, bu isimlerin birbirlerine “uygun” düşecek olmasıdır. Yani Hz. Mehdi (a.s.) doğrudan “Ahmed ya da Muhammed” babası da “Abdullah” ismiyle beklenmemelidir. 

"Hz. Mehdi (as)’ın Sol Kürek Kemiğinin Alt Tarafında Yaprak Şeklinde Bir Ben Vardır

Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i Sadık şöyle buyurdu:

“… SOL KÜREK KEMİĞİNİN SOL ALT TARAFINDA BİR YAPRAK VARDIR, tıpkı mersin yaprağı gibi.” (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 253)  

"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN OMUZUNDA “NÜBÜVVET MÜHRÜ” VARDIR

Peygamberimiz (sav)’in Şemail-i Şerifi’nin anlatıldığı rivayetlerde, Resulullah (sav)’ın sırtında, kürek kemikleri arasında bir işaret olduğu haber verilir. İslami kaynaklarda ve rivayetlerde Peygamber Efendimiz (sav)’in kürek kemikleri arasında bulunan bu işarete“NÜBÜVVET MÜHRÜ” ismi verilir. Hz. Mehdi (as)’ın Sırtında Bir Ben Vardır 

Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i Sadık şöyle buyurdu:

“… İKİ KÜREK KEMİĞİNİN ARASINDA BİR BEN VARDIR….”

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 253)

"

" HZ. MEHDİ’NİN RENGİ

Hz. Mehdi’nin rengi arabi… (İbn Hacer El Mekki; “El-Kavlü’l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar”, sf. 15-75) Arap ırkının ten rengi kırmızıyla karışık beyazdır.

"

"HZ. MEHDİ’NİN BOYU

Mehdi, orta boylu olacaktır. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 41)

"

"HZ. MEHDİ’NİN YÜRÜYÜŞÜ

Bir özelliği de yürürken uyluklarının açık ve birbirinden uzak olmasıdır.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 32)

"

"OMUZLARI GENİŞTİR

(Hz. Mehdi (as)’ın) omuz ucu kemiği mülayim, iri… İki omuzunun arası geniştir. (bihar, cilt 13, sayfa 8,9,10,11,109,110,112,115,118,119,125,167; mucem-i melahim-i fiten cilt :1 sayfa:203-214 ve cilt:3 sayfa 76-80)

"

"SAĞ UYLUĞUNDA BİR BEN VARDIR

Hazreti Ali, İmam Mmehdi (as)’dan şu sözlerle bahseder: “… Sağ uyluğunda bir ben vardır.” (Yenabi-ül mevedde, s. 423)

"

"DİZ KAPAKLARI ÖNE ÇIKIKTIR

(Hz. Mehdi (as)’ın) iki diz kapağı da öne çıkıktır. (mucem-ul ehadis-i imam mehdi cilt:4 sayfa 154 ve kemal-ud din cilt:2 sayfa 376 ve bihar cilt:52 sayfa 322)

"

"

Resullulah (sav) buyurdu: “görkemli bir lider görünüşü vardır, bakışları farklıdır, sesi güçlü ve nefes kesicidir.” (imam mehdi hakkında sorular ve cevaplar, seyid hüseyin hüseyni)

"

İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam’a şöyle arzettim: … ALNINDA İZ VARDIR,yüzünde ise ben.(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 252) Humran bin A’yân der ki:İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam’a: … ALNINDA İZ VARDIR, yüzü güzellerin evladıdır. (Yani yüzü güzeldir)… “(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 252-253) Ebu Basir der ki:İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i Sadık aleyhisselam (tereddüt raviden kaynaklanıyor). Şöyle buyurdu: “Ey Ebu Muhammed! Kaim’in iki alâmeti (veya alâmetleri) vardır. BAŞINDA bir ben ve BİR İZ VARDIR…

"MEHDİ’NİN GENİŞ VÜCUTLU OLMASI

O, alnı açık… karnı büyük, iki uyluk arası açık…(Fevaidu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam El-Mehdi El-Muntazar, sf. 

"

"HZ. MEHDİ’NİN YAŞI

Yaşı 30 ile 40 arasında olduğu halde gönderilecektir… Mehdi benim evlatlarımdandır. 40 yaşlarındadır.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 41)

"

"Hazreti Mehdi (as)’ın Tavrı Ben-i İsrail Ulemasına Benzer

Denildi ki: “Yâ Rasûlallah, o gün insanların imamı kimdir “ Resulullah (sav) buyurdu ki: “İmam Mehdi, benim evlâdımdan, kırk yaşında, yüzü parlar bir yıldız gibi olan bir kimsedir. Tavrı Benî İsrâil ulemasına benzer. Arzdaki hazineleri çıkarır ve şirk beldelerini (manen) fetheder.”

(İman ve Küfür Kitabı / Usul-u Kafi (El-Usul Min El-Kafi) / El-Kuleyni, Cild 1)

"

"Hz. Mehdi (as), İlmi Mücadelesini Türkiye’de Yapacaktır

MEHDÎ RUM’DAN, TÜRKLERDEN (çünkü, eskiden Türkiye’ye diyar-ı Rum deniliyordu) AYRILMAYACAKTIR.

(İş’afü’r-Rağıbîn’den naklen Tılsımlar Mecmuası, Bediüzzaman Said Nursi, s. 212)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Bedeni ve Sesi Çok Güçlü Olacak; Aynı Zamanda da Sözleri ve Konuşmalarıyla Dünya Çapında Çok Büyük Etki Uyandıracaktır

Hz. Rıza (a.s) Rayyan b. Saltı’ın Sen Sahib-ul Emr misin? Sorusuna şöyle cevap verdi:

Evet ben de Sahib-ul Emr (emir sahibi)im, Ama yeryüzünü adaletle dolduracak olan Sahib-ul Emr ben değilim. Va’dedilmiş Kaim (Hz. Mehdi (a.s.)) ileri yaşlarda, ama genç bir surette zuhur edecektir. O KADAR GÜÇLÜDÜR Kİ; YERYÜZÜNÜN EN BÜYÜK AĞACINA DA EL UZATSA ONU KÖKÜNDEN SÖKÜP ATAR, DAĞLAR ARASINDA FERYAD EDECEK OLURSA SERT KAYALAR UN UFAK OLUR. Musa’nın asası ve Süleyman’ın yüzüğü ondadır. …Allah dilediği zamana kadar onu gözden uzak tutar. Daha sonra zuhur eder ve yeryüzünü önceden zulümle dolduğu gibi adaletle doldurur.

(Bihar-ul Envar, c. 52, s. 32; İsbat-ul Hudat, c. 6, s. 19)

"

"Hazreti Mehdi (as) İnsanların Fikirlerini Etkileyecektir

Şeyh Tûsî’nin Gaybet eserinden:

İbn Musa; el-Esedî, Bermekî, İsmail b. Malik, Muhammed b. Sinan, Ebû Carud aracılığıyla Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] ve onun babası ile dedesinden [aleyhisselâm] rivayet eder:

Müminlerin emiri [Ali (r.a.)] minberden şöyle buyurdu:

“Ahir zamanda benim soyumdan biri [Mehdi] çıkacak. Onun [Mehdi’nin] rengi, kırmızı ve beyaz karışımıdır. Geniş karınlıdır, baldırları büyük, omuzları dik ve geniştir. Sırtındaki ben, Peygamberin [sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem] benine benzemektedir. [Mehdi] Doğu ve Batı arasındaki her yeri aydınlatacak ve kulların kafalarını ele geçirecektir. Kalbi demir parçası gibi olmayan hiçbir mümin kalmayacaktır. Allah ona [Mehdi’ye] kırk kişinin kuvvetini vermiştir.

Kalbine ve kabrine söz konusu ferahlığın dolmadığı hiçbir meyyit kalmayacak, onlar kabirlerinde birbirlerini ziyaret ederek el-Kâim Mehdi’nin kıyamıyla müjdeleyeceklerdir.

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.35-36)"

"Hz. Mehdi (as), Ailesinden ve Memleketinden Ayrılır, Onlardan Uzakta Yaşar

Peygamberimiz (sav) şöyle buyurdu: “Fatma’nın soyundan size güzel haberler var! Mehdi batıda çıkacak ve dünyayı adaletle dolduracak.” “Ya Resulullah! Çıkışı ne zaman olacak?” diye soruldu. Dedi ki: “Yargıçların rüşvet aldığı, insanların ahlaksız olduğu bir zamanda.” “Mehdi’nin özelliği ne olacak?” diye soruldu. Dedi ki: “Ailesinden ve akrabalarından ayrılacak; memleketinden uzağa gidecek ve evinden uzakta yaşayacak.”

(Ihqāq al-Haqq, vol. 19, s. 679)

"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN KUTSAL EMANETLERLE ÇIKMASI, İSTANBUL’DAN ÇIKACAĞINA İŞARETTİR

Abdullah b. Surefeden rivayet edildi ki: “HZ. MEHDİ (AS)’IN BERABERİNDE, SÜSLENMİŞ BİR HALDE PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN BAYRAĞI OLACAKTIR.”

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 65)

Alametlere gelince; BERABERİNDE ALLAH RESULÜNÜN (SAV) GÖMLEĞİ, KILICI, SANCAĞI BULUNACAKTIR. O sancak ki Peygamberin (sav) vefatından bugüne kadar hiç açılmamıştır…

(Kıyamet Alametleri, s. 164)

"

“Kıyametin kopmasına bir gün bile kalsa, Allah-u Teâlâ o günü uzatarak benim soyumdan bir kişi gönderecektir. Adı adımın, babasının adı babamın adının aynısı olacak, zulüm ve zorbalık altında inleyen yeryüzünü huzur ve adaletle dolduracaktır.” (Ebu Davud, Tirmizî)

Mehdî bendendir. Alnı geniş, burnu ince uzun ve ortası biraz yüksekçedir. Yedi sene hükmeder. Yeryüzü zulüm ve işkence ile dolduğu gibi, onu doğruluk ve adaletle doldurur.” (Ebû Dâvud. 4285)

“Bizim Mehdimiz için iki alâmet vardır ki, Allah semavat ve arzı yarattığından bu yana böyle bir şey vaki olmamıştır. Bunlar Ramazanın ilk gecesinde ay, yarısında ise güneş tutulmasıdır. Allah semâvat ve arzı yarattığından beri böyle bir şey olmamıştır.” (İmam-ı Suyûtî) “Mehdi’nin çıkışından önce, Ramazan’da iki kez ay tutulması olacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)

"İNSANLAR HZ. MEHDİ (AS)’I İLK OLARAK 30-40’LI YAŞLARINDA TANIMAYA BAŞLAR

YAŞI 30 İLE 40 ARASINDA OLDUĞU HALDE GÖNDERİLECEKTİR… Mehdi benim evlatlarımdandır. 40 yaşlarındadır.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 41)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Zuhuru Aniden Olacaktır

Kumait’ten; İmam Bakır’a gidip sordum: “Kaim Muhammed Mehdi ne zaman zuhur edecek?” Şöyle cevap verdi: “Aynı soru Allah’ın elçisinin önünde de sorulmuştu ve o şöyle demişti: “Onun çıkışı aniden olan yeniden diriliş anına benzer.”

(İmam Mehdi Hakkında Sorular ve Cevaplar, Seyid Hüseyin Hüseyni)

 Hz. İmam Rıza şöyle buyurdu: “…Babalarımdan nakledilmiştir ki, HZ. MEHDİ (AS) GİZLİCE VE ANİDEN ZUHUR EDECEKTİR.“

(Yenabi-ul Mevedde, c. 2, s.197)

"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN ÇIKIŞ ALAMETLERİ BİRBİRİ ARDINCA GERÇEKLEŞİR

Kıyamet alametleri birbirini takiben meydana gelir. BİR DİZİDEKİ BONCUKLARIN ART ARDA KOPMASI GİBİ.

(Ramuz-El Ehadis, 2776; Camiü’s-Sagir, s.3167)

ALAMETLER, AĞI KOPARILIP KAÇAN BALIKLARIN BİRBİRİNİ KOVALADIĞI GİBİ KOVALAR.

(Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, İmam Şarani, s. 478)

"

"EBU HUREYRE'NİN AHİRZAMAN HADİSİ RİVAYETİ VE HZ.MEHDİ


Hicretten bin dört yüz (1400) sene sonraki akidlerden iki veya üç akid say (Haşiye18). O vakit Mehdî-i Emin çıkar ve bütün dünya ile harb eder. Dalalete düşenler (Haşiye19) ve Allah’ın gadabına uğramış olanlar(Haşiye20) ve münafıklar (Haşiye21), İsra ve Mi’raç beldesi olan Kudüs’teki “Meciddun Dağları”nda onun için toplanırlar (Haşiye22). Bütün dünyanın (Haşiye23) ve bütün hilelerin (Haşiye24) melikesi (Haşiye25) de Mehdî’ye karşı çıkar ki onun ismi zaniyedir (Haşiye26). Bu melike o gün bütün dünyayı dalalet ve küfre sevkeder (Haşiye27). Yahudiler de o gün dünyaca en yüksek makamdadırlar. Bütün Kudüs’e, mukaddes beldeye hakimdirler. Bütün dünya denizden ve havadan (Haşiye28) Mehdî’nin üzerine hücum eder. Ancak çok soğuk ve çok sıcak beldeler müstesna (Haşiye29). Mehdî bakar ki bütün dünya çirkin hile ve planlarla aleyhinde ittifak ettiklerini görür. Fakat bilir ki Allah daha şiddetli mekr sahibidir ki, onların bütün hilelerini akim bırakır. Ve bütün kainat onun mülküdür ve ona dönecektir ve merci yalnız odur. Ve bütün dünya aslı ve fer’iyle onun bir hilkat şeceresidir. İşte bu kudrete malik olan Cenab-ı Hak, Mehdî’ye nusret için en şiddetli bir darbe ile onları vurur ve karayı, denizi ve semayı onlar üzerine yandırır. Ve Sema da onların üstüne şiddetli yağmurunu yağdırır. O gün bütün ehl-i arz küffara lanet eder. Allah da bütün küfrün zevalini irade eder (Haşiye30) ”.

"

"Hz. Mehdi (as), Sufyan’dan Hemen Sonra Zuhur Edecektir

İbn Isa’dan, İbni Esbet’ten,  şöyle söylediği rivayet edildi: İmam Ali Rıza (a.s.) dedi ki:

“İmam Kaim (a.s)’ın, Süfyan  gelmeden önce mi zuhur edeceğini düşünüyorsunuz? Öyle olmayacaktır. Kaim’in zuhur etmesi ve aynı zamanda Süfyan’ın çıkışı kaçınılmazdır. İmam Kaim (a.s)’ın zuhuru Süfyan’ın çıkışından hemen sonra gerçekleşecektir.

(Kurbul  Esnad)

(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar)

"

"Hz. Mehdi (as)’a, Emekleyerek Dahi Olsa Katılmak İçin Acele Etmek Gerekir

Gaybet Numani: İbni Ukda’dan, Ahmed bin Yusuf’tan, İbni Mahran’dan, İbni Bataini’den, babasından, Vahab bin Hafas’tan, Ebu Basir’den, İmam Cafer Sadık (as)’ın şöyle söylediği nakledildi:

Kaim’imiz [Mehdi] çıktığında, ona [Mehdi’ye] emekleyerek dahi olsa katılmak için acele etmelisiniz. Allah’ın izniyle, sanki rükn ve makam arasında ona yeni bir anlaşma üzerine biat edildiğini görüyor gibiyim.” "

"Hz. Ali (ra)’nın Hz. Mehdi (as)’ı Bakır Lakabıyla Anması

Ali aleyhisselam şöyle buyurdu:

“O kavim, ahir zamanda gelecek. Onlar sonbahar bulutları gibidirler. Her kabileden bir, iki, üç ve sonunda sayıları dokuz kişiye ulaşacak. Allah’a andolsun ki ben onların emirini (Mehdi’yi), adını ve gidecekleri yeri tanıyorum. Sonra ayağa kalkarak şöyle buyurdu: “Bakır (Yaran), Bakır, Bakır!”  Sonra şöyle buyurdu: “O (Mehdi) benim zürriyetimden biridir. Hadisleri yaracaktır (anlamlarını ilmiyle genişletecektir).”  “BAKIR” LAKABININ ANLAMI:

Arapça bir kelime olan Tebekkür’ün kökü Tevessü’ü genişlik ve enginliği ifade eder. İşte tebekkürle aynı kökten gelen Bakır’ın bir anlamı İLİMLERİ YARAN olduğu gibi bir anlamı da İLİMLERİ GENİŞLETEN demektir.

"

"Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi (as)’ın İsmini Açıklamaması İçin Hz. Ali (as)’dan Söz Almıştır

İkmâlü’d-Din eserinden:

Babam ve İbn Velid her ikisi Sa’d, Yaktînî, İsmail b. Ebân, Amr b. Şimr aracılığıyla Cabir’den rivayet eder:

Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] buyurdu:

“Ömer, Emirülmuminin’e (Ali’ye) el-Mehdî hakkında sorup, “Ey Ebû Talib’in oğlu bana Mehdî’den bahset, onun ismi nedir?” dedi.”

Şöyle cevap verdi:

“Dostum ve kardeşim [Hz. Rasulullah (sav)]; izzet ve celal sahibi olan Allah kendisini gönderinceye kadar onun (Mehdi’nin) ismini açıklamamam konusunda beni sorumlu kıldı. Zira bu şanı yüce olan Allah’ın, elçisine, Kendi ilminden emanet bıraktığı bir husustur.”

Hadisin benzerini Şeyh Tûsî’nin Gaybet eserinde Sa’d rivayet etmiştir.

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.33–34)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Bir İsmi de Arslandır

Maveraünnehir’den bir şahıs (Hz. Mehdi (as)) çıkar, ONA EL-HÂRİS İBN-UL HARRAS** denir.

(Ebu Davud, Mehdi 1, (2452)) Ravi: Hz. Hilal İbnu Amr (ra)

(Et-Tac, Ali Nâsıf el-Hüseynî,cilt 5, s. 617)

(Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/410) (** Haris aslan demektir. O zatın ismi ile aynı mânâdadır. Binaenaleyh hadîs kinayeli olarak o zattan bahsetmektedir.)

"

"Hz. İmam Hüseyin’in şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur:

“Hz. Mehdi (as) KIYAM ETTİĞİNDE HALK ONU TANIMAYACAKTIR…”

(Ikd-üd Dürer, s. 41)

"

Hz. Mehdi'nin yanağında, İNCİYİ ANDIRAN ve BİR YILDIZ GİBİ yüzünü AYDINLATAN BİR İŞARET vardır. Burada da sadece “ben” kelimesi kullanılmamış, bu benin tüm nitelikleri açıklanmıştır. ‘İnciyi andıran’, ‘yıldız gibi’ ve ‘aydınlatan’ ifadeleri, bu benin hem şekli hem de rengi hakkında detaylı bilgi içermektedir. Verilen tüm bu detaylardan bu benin koyu renkte değil, TEN RENGİNDE BİR BEN OLDUĞU anlaşılmaktadır.

"""... (Hz. Mehdi’nin) iki kürek kemiğinin arasında bir ben vardır. SOL KÜREK KEMİĞİNİN SOL ALT TARAFINDAN BİR YAPRAK VARDIR, TIPKI MERSİN YAPRAĞI GİBİ."" [9]


 

Hadiste Hz. Mehdi'nin sırtındaki bu benin yeri de çok detaylı olarak açıklanmış, İKİ KÜREK KEMİĞİNİN ARASINDA; SOL KÜREK KEMİĞİNİN SOL ALT TARAFINDA olduğu belirtilmiştir. Benin yapısı hakkında da çok detaylı tarif yapılmış ve ‘MERSİN AĞACININ YAPRAĞINA’ benzetilmiştir. Buradaki ‘YAPRAK’ benzetmesinden benin ‘ağaç yaprağını andırır tarzda kenarları olan zeminden daha yüksekte kenarlıklı yapıda bir ben olduğu’, aynı zamanda da ‘solmuş yaprak renginde; yani sarı ya da cilt renginde bir ben olduğu’ anlaşılmaktadır. 

"

"Başka hadislerde ise, Hz. Mehdi'nin BAŞINDA BİR BEN ve ALNINDA DA BİR İZ olacağı haber verilmiştir:

Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i Sadık aleyhisselam (tereddüt raviden kaynaklanıyor). Şöyle buyurdu: ""Ey Ebu Muhammed! Kaim'in (Hz. Mehdi’nin) iki alâmeti (veya alâmetleri) vardır. BAŞINDA BİR BEN ve BİR İZ VARDIR.[10]

Humrân bin A'yân der ki: İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a şöyle arzettim: ... ALNINDA İZ VARDIR, yüzünde ise ben.[11]

Humran bin A'yân der ki: İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a: ... ALNINDA İZ VARDIR, yüzü güzellerin evladıdır. (Yani yüzü güzeldir)...”[12]


Hz. Mehdi'nin alnındaki bu iz muhtemelen BİR YARA İZİDİR. Ayrıca hadiste “ben” yerine, “İz” ifadesinin kullanılmış olması da, bu izin benden daha açık renkte olduğunu göstermektedir.

"

"(HZ MEHDİ (AS)) ORTA BOYLU, ESMER, MECZUM

(HAFİF SAKALLI), KEVSEC (SAKALI YANLARDA AZ,

AŞAĞI TARAFI UZUN OLAN); ... BİR ADAM Kİ, ONA

ŞUAYB BİN SALİH DENİLİR. BEYAZ ELBİSELİ,

SİYAH SANCAKLI 4000 KİŞİNİN KUMANDANIDIR...**.

(Fetava-i Hadîsiyye, Ebü'l-Abbas Şehabeddin Ahmed

İbn Hacer el-Heytemi-41)"

"Humrân bin A'yân der ki: İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a

şöyle arzettim: ... ""Hz. Mehdi (as)'ın GÖZLERİ

ÇEKİKTİR..."" (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-

i Numani s. 252)"

"Temim oğullarından ORTA BOYLU, ESMER, MECZUM

(HAFİF SAKALLI), KEVSEC (SAKALI YANLARDA AZ,

AŞAĞI TARAFI UZUN OLAN; DİĞER BİR MANASI

DA YEMEN ASILLI) BİR ADAM Kİ, ona Şuayb bin Salih

denilir. BEYAZ ELBİSELİ, SİYAH SANCAKLI 4000

KİŞİNİN KUMANDANIDIR. Hz. Mehdi (a.s.)'ın öncüsü

olur ve kiminle fikri mücadeleye girerse, harbde kim ona

karşı çıkarsa onu mağlup eder**. (Fetava-i Hadîsiyye, İbn-i

Hacer-i Heytemi-41)"

"Yahya bin Nufal'den, hatta Musa bin Cafer (as) ikindi namazından

sonra ellerini kaldırır ve dua eder, ona kimin için

dua ettiğini soruyorum. O şöyle der: Muhammed (sav) ailesinden

El-Mehdi için ve devam etti: GENİŞ KARINLIDIR,

KAŞLARI YAKINDIR, BACAKLARI ÇOK ENERJİKTİR,

OMUZLARI GENİŞTİR..., ONUN GECESİ ALLAH'A

BOYUN EĞEREK VE SECDE EDEREK YILDIZLARA

NÖBET TUTACAKTIR, KENDİSİNİ SUÇLAYANLARIN

ATTIĞI SUÇLAR ONU ALLAH'IN HUZURUNDA ETKİ-

LEMEYECEKTİR, O NUR YAYAN BİR KANDİLDİR,

ALLAH'IN EMRİ İLE ÇIKACAKTIR. (Bihar'ul Envar: 86-

81)"

"Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i

Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: ""Ey Ebu Muhammed!

Kaim'in (Hz. Mehdi (as)'ın iki alameti (veya alametleri)

vardır. BAŞINDA BİR BEN ve bir iz vardır ve iki kürek

kemiğinin arasında bir ben vardır. (Şeyh Muhammed

b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 253)"

"(Hz. Mehdi (as)'ın) sağ bacağında SİYAH BİR İZ VARDIR.

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani

s. 251)"

"Humrân bin A'yân der ki, İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a

şöyle arzettim: ""... (Hz. Mehdi (as)'ın) ALNINDA

İZ VARDIR, yüzünde ise ben."" (Şeyh Muhammed b.

İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 252)"

"Cafer Sadık b. Muhammed [aleyhisselâm] buyurdu ki:

“El-Mehdî benim evladımdır. Kendisini ismiyle anmanıza izin verilmemiştir.”

(Hadisin benzeri ed-Dakkâk, el-Esedî, Sehl b. Mahbûb, Abdülaziz el-Abdî, İbn Ebû Ya’fur ve Ebû Abdullah [Cafer Sadık aleyhisselâm] senediyle İkmâlü’d-Din eserinde zikredilmiştir.)

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.32)

"

"BABASININ İSMİ, PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN BABASININ İSMİNE UYGUNDUR

Onun (Hz. Mehdi (as)’ın) ismi ismime, BABASININ İSMİ DE BABAMIN İSMİNE MUVAFIK OLACAKTIR…

(Kıyamet Alametleri, Genişletilmiş 9. baskı, s.159-160)

"

"Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah'a ve elçisine döndürün. Şayet Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir. (Nisa Suresi, 59)

 

Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de...

MİLADİ: 1985 HİCRİ: 1405

"

"Hicretten bin dört yüz (1400) sene sonraki akidlerden iki veya üç akid say (Haşiye18). O vakit Mehdî-i Emin çıkar ve bütün dünya ile harb eder. Dalalete düşenler (Haşiye19) ve Allah’ın gadabına uğramış olanlar(Haşiye20) ve münafıklar (Haşiye21), İsra ve Mi’raç beldesi olan Kudüs’teki “Meciddun Dağları”nda onun için toplanırlar (Haşiye22). Bütün dünyanın (Haşiye23) ve bütün hilelerin (Haşiye24) melikesi (Haşiye25) de Mehdî’ye karşı çıkar ki onun ismi zaniyedir (Haşiye26). Bu melike o gün bütün dünyayı dalalet ve küfre sevkeder (Haşiye27). Yahudiler de o gün dünyaca en yüksek makamdadırlar. Bütün Kudüs’e, mukaddes beldeye hakimdirler. Bütün dünya denizden ve havadan (Haşiye28) Mehdî’nin üzerine hücum eder. Ancak çok soğuk ve çok sıcak beldeler müstesna (Haşiye29). Mehdî bakar ki bütün dünya çirkin hile ve planlarla aleyhinde ittifak ettiklerini görür. Fakat bilir ki Allah daha şiddetli mekr sahibidir ki, onların bütün hilelerini akim bırakır. Ve bütün kainat onun mülküdür ve ona dönecektir ve merci yalnız odur. Ve bütün dünya aslı ve fer’iyle onun bir hilkat şeceresidir. İşte bu kudrete malik olan Cenab-ı Hak, Mehdî’ye nusret için en şiddetli bir darbe ile onları vurur ve karayı, denizi ve semayı onlar üzerine yandırır. Ve Sema da onların üstüne şiddetli yağmurunu yağdırır. O gün bütün ehl-i arz küffara lanet eder. Allah da bütün küfrün zevalini irade eder (Haşiye30) ”.


(Esme-l Mesalik Lieyyam-il Mehdîyy-il Meliki Li Küll-id Dünya Biemrillah-il Malik, Kelde bin Zeyd-216) EBU HUREYRE R.A"

"“Buna hak kazanan, ceddine (yani Muhammed Aleyhisselam’a) çok benzeyen bir kimsedir. O (HZ. MEHDİ (A.S.))ARAPÇA’YI PEK İYİ KONUŞAMAZ, FAKAT AHLAKI HUSUSUNDA ONDAN FARKLI DA OLMAZ. O (HZ. MEHDİ (A.S.)), ORTA BOYLU ERLERDENDİR. MÜLKÜN DÖNEMİ ONUNLA BİTER VE VELAYET ONUNLA HATME ERER. Onun (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN), ismi ‘Diri’ olan bir yardımcısı vardır. Aslı ruhani, görünüşü insanidir.” 

(El-Cevabü’l-Müstakim amma Seele anhü et-Türmizi el-Hakim, Bayezid, no: 3750, 242b yaprağı)"

"Ayrica Hz. Mehdi Arapça Bilmeyecek


“Buna hak kazanan, ceddine (yani Muhammed Aleyhisselam’a) çok benzeyen bir kimsedir. O (HZ. MEHDİ (A.S.))ARAPÇA’YI PEK İYİ KONUŞAMAZ, FAKAT AHLAKI HUSUSUNDA ONDAN FARKLI DA OLMAZ. O (HZ. MEHDİ (A.S.)), ORTA BOYLU ERLERDENDİR. MÜLKÜN DÖNEMİ ONUNLA BİTER VE VELAYET ONUNLA HATME ERER. Onun (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN), ismi ‘Diri’ olan bir yardımcısı vardır. Aslı ruhani, görünüşü insanidir.” 

(El-Cevabü’l-Müstakim amma Seele anhü et-Türmizi el-Hakim, Bayezid, no: 3750, 242b yaprağı)"

" -İsmail Hakkı Hazretlerinin “Ruhul Beyanında” Efendimiz Hz. Ali’ye buyurmuşlar:”Besmele-i

şerifin hesab-ı cifrisi bitince Mehdinin doğum tarihidir.”der."

“HZ. MEHDÎ (A.S.) RUM'DAN, TÜRKLERDEN (çünkü, eskiden Türkiye'ye “Diyar-ı Rum” deniliyordu.) AYRILMAYACAKTIR.” (İş'afü'r-Rağıbîn'den naklen Tılsımlar Mecmuası, Bediüzzaman Said Nursi, s. 212)

"HZ. MEHDİ (AS) ZUHUR ETTİĞİNDE Allah iman edenlerin

üzerinde öyle görme ve işitme güçleri tecelli ettirir

ki, ARADA BİR POSTACI OLMADAN HZ. MEHDİ

(AS) BULUNDUĞU YERDEN TÜM DÜNYAYA SESLENİR,

ONLAR DA ONU DUYAR HATTA GÖRÜRLER.

(Muntakab el Ezhar, s. 483)"

"İmam (as) (Hz. Mehdi (as)) dünyanın doğu ve batısını

(manen) fethedip İslam'ı (İslam ahlakını) dünyanın dört

bir yanına egemen kılacaktır... ALLAH TEALA İNSANLARA

ÖYLE BİR GÜÇ VERECEK Kİ, HERKES OLDUĞU

YERDE ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) SÖZLERİNİ

DUYACAK ve İmam (as) İslam'a hayat verecektir...

(Bihar'ul-Envar, c. 52, s. 279 ve c. 53, s.12 İkmal'ud- Din, c. 2,

s. 367)"

"""... O (Hz. Mehdi (as)) Arapça'yı pek iyi konuşamaz,

fakat ahlakı hususunda ondan farklı da olmaz. O, orta

boylu erlerdendir. Mülkün dönemi onunla biter ve velayet

onunla hatme erer. Onun, ismi 'diri' olan bir yardımcısı

vardır. Aslı ruhani, görünüşü insanidir."" (El-cevabü'lmüstakim

amma seele anhü et-türmizi el-hakim, bayezid,

no: 3750, 242b yaprağı) (Kıyamet ve Alametleri, Ömer öngüt,

Hakikat Yayıncılık, s. 288)"

"HER KONUYU DELİLLERİ İLE İSPATLAR, ÖYLE Kİ KİMSE ONA KARŞI DELİL GETİREMEZ

Şeyh Tusi’nin Gaybet’i:

“HZ. MEHDİ (AS)’IN HAKİMİYETİ (manevi liderliği) ALLAH’IN TÜM YARATTIKLARI HAKKINDAKİ DELİLLERİNDEDİR; bunlar öyle çoktur ki, ONUN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) DELİLLERİ BÜTÜN İNSANLAR ÜZERİNDE GALİP GELECEK (ETKİLİ OLACAK, HAKİM OLACAK) VE KİMSENİN ONA KARŞI GETİRECEK BİR GEREKÇESİ (NEDENİ) OLMAYACAKTIR.”

"

"Ahir Zamanda Kuran’ı Menfaatleri İçin Okuyan, Dinden Menfaat Elde Etmeye Çalışan İnsanlar Olur

Kim Kuran okursa (mükafatını) Allah’tan istesin. Zira SON ZAMANLARDA KURAN OKUYUP (MÜKAFATINI) İNSANLARDAN İSTEYEN BİRTAKIM İNSANLAR TÜREYECEKTİR.

(Tirmizi; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 12)İnsanlara öyle bir zaman gelecek ki, avam halk Kur’ân okuyacak, ibadete kendini verecek (fakat) bid’at ehlinin işleri ile meşgul olacaklar; hissetmedikleri yerden şirke sapacaklar. SÖZ VE İLİMLERİ VASITASIYLA RIZIK ELDE EDECEKLER, DİNİ ALET EDEREK DÜNYALIK EDİNECEKLER. İŞTE BİR GÖZÜ KÖR DECCALİN UYDULARI BUNLARDIR.

(Râmûz-ul Ehâdîs, Hadîs No: 6255)


"

"Ahir Zamanda, Söylediklerine Kendileri Uymayan Sözde Alimler Çıkar

Kıyamette bir din adamı cehenneme atılır. Tanıdıkları ona, “Sen dünyada dinin emirlerini bildirirdin. Niçin bu azaba düştün?” derler. O DA, “İNSANLARA, GÜNAHTIR, YAPMAYIN” DER, KENDİM YAPARDIM. “YAPIN” DEDİKLERİMİ DE YAPMAZDIM. BUNUN CEZASINI ÇEKİYORUM” der.

(Buhari)

"

"DOĞUDAN BAŞLARI TIRAŞLI KAVİMLER ÇIKACAK; DİLLERİ İLE KUR’ÂN OKUYACAKLAR (FAKAT) BOĞAZLARINDAN AŞAĞI GEÇMEYECEK. ONLAR DİNDEN YAYDAN OKUN ÇIKTIĞI GİBİ ÇIKACAKLAR.

(Râmûz-ul Ehâdîs, Hadîs No: 6294)

"

"Yobazlar, Peygamberimiz (sav)’in Hadislerini Gizlemeye Çalışırlar

Hz. Cabir (ra) anlatıyor:

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Bu ümmetin SONRADAN GELENLERİ ÖNCE GELENLERİNE LANET ETTİĞİ VAKİT, KİM BİR HADİSİ SÖYLEMEZ KETMEDERSE (GİZLERSE) ALLAH’IN İNDİRDİĞİNİ KETMETMİŞ (GİZLEMİŞ) OLUR.“

(Buhari, İlm 34, 6034)

"

"Hz. Mehdi (as) İnsanlara Akıl Dağıtacaktır

İmam Muhammed bin Ali el-Bakir (as) dedi ki:

“(Mehdi’nin) hükmettiği süre içinde akıl insanlar arasında öyle bir dağıtılacak ki, evinde oturan [dini eğitim almamış] bir kadın, Allah’ın Kitabından ve Allah’ın Resulu’nün sünnetinden ve yüksek (mükemmel) hüküm verecektir.”

(Bihar’ül Envar, Cilt 52, Sayfa 352; el-Gayb Numani)

"

İmam Zeyn-ul Abidin aleyhi’s-selâm şöyle buyurmuştur: “Bizim Kaim’imiz (Hz. Mehdi (a.s.)) ile Allah’ın resulleri arasında bir takım benzerlikler vardır. Nuh (a.s.), İbrahim (a.s.), Musa (a.s.), İsa (a.s.), Eyyub (a.s.) ve Muhammed (sav) peygamberlerin her biri ile bir benzerliği vardır… İBRAHİM (a.s.) benzerliği vardır.” (Kemal’ud-Din s. 322, 31. babin 3. hadis) - Hz. Ali b. Hüseyin Zeynel Abidin (a.s.) şöyle buyurur: “KÂİM’İMİZİN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN) DOĞUMU İNSANLARA GİZLİ KALACAKTIR…” 

"Hz. Mehdi (as)’ın Çıkışı İle İlgili Anlaşmazlıklar Olacaktır

Onbirinci İmam Hasan Askari dedi ki: “Allah’ın peygamberinden sonraki imamları kabul edip Mehdi’yi inkar eden kişi, tüm peygamberleri kabul eden, ama Muhammed (sav)’i reddeden kişi gibidir. Ve her kim Allah’ın peygamberini (Muhammed (sav)’i) inkar ederse Allah’ın bütün peygamberlerini inkar etmiş gibi olur. Bizim sonuncumuza itaat etmeniz birincimize itaat etmeniz gibidir ve sonuncumuzu inkar etmeniz birincimizi inkar etmeniz gibidir. Dikkat edin! Doğrusu Mehdi için Allah’ın korudukları dışında, tüm insanların şüpheye düşeceği bir gaybet olacaktır.”

(Ithbatu’l-hudat, Shaikh Hurr al-Amili, c.VI, s. 427)

"

"... Arkasında İsa bin Meryem'in namaz kılacağı Kaim (Hz.

Mehdi (as)) dışında biz Ehl-i Beyt'ten olan hepimizin boynunda

zamanın tağutunun (Allah'ın hükmünü tanımayan

her varlık, güç, şeytan) biatı olacağını (Hz. Mehdi (as) döneminde

dinsizliğin hakim olacağını, hemen herkesin bu sisteme bağlı olacağını) bilmiyor musunuz? Yüce Allah onun

velâdetini (zuhurunu) gizleyecek ve şahsını saklayacaktır.

BÖYLECE O, ZUHUR ETTİĞİNDE KİMSENİN BİATI

ONUN BOYNUNDA OLMAYACAKTIR... (Kemal'üd-Din, c.

1, s. 305)"

"Hasan bin Münzir'in Zürare'den naklettiğine göre İmam

Caferi Sadık aleyhisselam sonunda şöyle buyurdu: ""Vallahi

sonunda sahibiniz (Hz. Mehdi (as)) mutlaka zuhur edecek ve

BOYNUNDA HİÇKİMSENİN BİATI olmayacak. (Şeyh

Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s.402)

İbrahim bin Ömer-i Yemâni der ki: İmam Ebu Abdullah aleyhisselam

şöyle buyurdu: ""Kâim (Hz. Mehdi (as)) kıyam ettiğinde

(ortaya çıktığında), BOYNUNDA HİÇ KİMSENİN

BİATI OLMADAN ZUHUR EDECEKTİR."" (Şeyh Muhammed

b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 218-219"

"Resulullah (s.a.v) şöyle buyuruyor: ""HER ZAMANDA

ÜMMETİM İÇİN EHL-İ BEYT'İMDEN BİR ADİL VARDIR.

ONLAR, SAPITANLARIN TAHRİFLERİNİ,

BATIL EHLİNİN BATILINI, CAHİLLERİN YORUMUNU

BU DİNDEN UZAKLAŞTIRIRLAR, duyun ki doğrusu

sizin imamlarınız sizi Allah'a götüren elçilerdir,

öyleyse iyi bakın ki sizin elçileriniz kimlerdir.""

(Savaik'ul Muhrika, İbn-i Hacer, s. 148, Muhammediyye mat.

Ve s. 90, Meymeniye mat. Mısır. / Yenabi'ul Mevedde, Kunduzi

Hanefi, s. 226, 326, 327, Haydariye mat. S. 191, 271, 273 ve

297, İstanbul. / Zehair'ül Ukba, Muhibbiddin Taberi Şafii,

s.17.)"

"İNSANLAR KURAN'I KENDİ NEFİSLERİNE GÖRE

YORUMLADIKLARI ZAMAN HZ. MEHDİ (A.S.)

ONLARIN DÜŞÜNCELERİNİ KURAN'A DOĞRU

YÖNLENDİRİP ONU KURAN'IN GERÇEKLERİNİN

HİZMETİNE SUNACAK. SONRA SİZE KİTAB VE

SÜNNETİN NASIL UNUTULDUĞUNU GÖSTERECEK

VE ONUN CANLI ANLAMLARINI İHYA EDECEK.

(Nehcü'l Belağa, hutbe 134)"

"Amîre bint-i Nufeyl der ki: İmam Hüseyn aleyhisselam'ın

şöyle buyurduğunu duydum: ""SİZLER BİRBİRİNİZDEN

BERÎ (UZAK) OLDUĞUNUZU SÖYLEMEDİKÇE, BİRBİRİNİZİN

YÜZÜNE TÜKÜRMEDİKÇE, BİRBİRİNİZİ

TEKFİR ETMEDİKÇE VE BİRBİRİNİZE LÂNET OKUMADIKÇA

beklediğiniz (Hz. Mehdi (as)'ın zuhuru)

vuku bulmayacaktır. Arzettim ki: Öyleyse o zamanda hiçbir

hayr yoktur. Buyurdu ki: ""Hayrın hepsi o zamandadır.

Kâim'imiz (HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM EDECEK

(ZUHUR EDECEK) VE BUNLARIN HEPSİNİ ORTADAN

KALDIRACAKTIR."" (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i

Numani, Gaybet-i Numani s. 240)"

"""Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır Aleyhisselam'ın

şöyle buyurduğunu duydum: ""Bu GAYBETİN

(MEHDİ'NİN) SAHİBİNDE DÖRT PEYGAMBERİN

SÜNNETİ VARDIR:... Dedim ki: ""HZ. YUSUF'UN SÜNNETİ

NEDİR?"" BUYURDU Kİ: ""ZİNDAN VE GAYBET.""...

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i

Numani s. 190)

... SONRA HZ. MEHDİ ALEYHİSSELAM HZ. YUSUF'A

BENZEMEKTE ve onun halkı gördüğünü ama halkın onu

göremediğini ve Hz. Ali'nin de buyurduğu gibi gökten

nida olunana dek onun görülmeyeceği kesindir. (Şeyh

Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 167)"

"İnsanlara bir zaman gelir ki camilerinde toplanıp

NAMAZ KILARLAR. FAKAT ARALARINDA MÜMİN

BULUNMAZ. (Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 17)

İşte (şu) NAMAZ KILANLARIN VAY HALİNE, Ki onlar,

namazlarında yanılgıdadırlar, Onlar gösteriş yapmaktadırlar,

(Maun Suresi, 4-6)"

"✦ Allah-u Teala ilmi size ihsan buyurduktan sonra (hafızanızdan) zorla

çekip almaz. Lakin alimleri, ilimleri ile beraber cemiyet içinden alır, ruhlarını

kabzeder. Artık kara cahil bir zümre kalır. Halk bunlardan dini

ihtiyaçlarını sorarlar, onlar da (ayet, hadis gözetmeden) kendi düşünce

ve arzularına göre fetva verip, hem kendileri saparlar hem de başkalarını

saptırırlar. (Buhari Tecrid-i sarih: 2174)"

"Hz. Mehdi (as), Mehdiyet’i Anlatmak İçin Halk Arasında Faaliyet Gösterir

İmam Sadık şöyle buyurmaktadır:

“… Halbuki o [HZ. MEHDİ (AS)], ONLARIN ÇARŞILARINDA GİDER GELİR. TOPLANTILARINDA HALILARININ ÜZERİNE AYAK BASAR. ALLAH’IN İZNİ İLE KENDİNİ TANITINCAYA KADAR onlar onu (Hz. Mehdi (as)’ı) tanımayacaklar.”

(Mucem-ul Ehadisi İmam Mehdi, cilt 3)

"

"Hz. Mehdi (as), Deccaliyet Sistemi ile Fikri Mücadele Eder ve Onu İnsanlara Her Yönüyle Tanıtır

DECCAL ÇIKINCA ONA KARŞI MÜMİNLERDEN BİR ŞAHIS (HZ. MEHDİ (AS)) YÖNELİR…

(Mehdilik ve İmamiye s. 37, Sahih-i Müslim, 11/393’den nakil)

Mümin şahıs (Hz. Mehdi (as)), deccalı görünce: “EY İNSANLAR! RESULULLAH’IN ZİKRETTİĞİ DECCAL İŞTE BUDUR” der…

(Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40)

"

"Hz. Mehdi (as), Hem İsmiyle ve Hem de Lakabıyla Bilinecektir

Mufaddıl dedi: “Ey Mevlam! Hz. Mehdi (as)’ın zuhuru nasıldır?” (Sadık) dedi: “Ey Mufaddıl! AÇIĞA ÇIKMAK İÇİN ŞÜPHELİ ZUHUR EDER, NAMI YAYILIR, EMRİ BİLİNİR, İSMİYLE VE LAKABIYLA ANILIR, nesebi açıklanır, kabul eden ve etmeyen, tahkik edip yalanlayanların diline düşer ki; bahsedilen ispatlara uygun düşsün ve ona olan delillerimiz ispatlansın, SOYUNU, ADINI VE LAKABINI BELİRTTİK Kİ, İNSANLAR ADINI, SOYUNU VE LAKABINI BİLMİYORUZ DEMESİNLER…“

(Bihar-ül Envar, 53. Cilt)

"

"Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O öyle bir Allah'dır ki, Resulünü hidayetle ve hak dinle bütün dinlere üstün kılmak için göndermiştir. Müşrikler hoşlanmasalar da.


Elmalılı Meali (Orjinal)

O Allahdır ki o, Resulünü hidâyet kanunu ve hak dini ile bütün dinlerin üzerine geçirmek için gönderdi, müşrikler, isterlerse hoşlanmasınlar"

"[17:13, 10.4.2019] Mustafa: Ukbe bin Amir el-Cuheni (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:


Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e on kişilik bir topluluk (heyet) geldi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dokuzu ile beyatleşti ve birinden el çekti!!!


Dediler ki:

−Ya Rasulallah! Dokuzu ile beyatleştin, bunu neden terk ettin!?

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Şüphesiz ki onun üzerinde temime (muska) vardır!”

Sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu eliyle kopardı ve onunla da beyat etti ve şöyle buyurdu:

−“Kim, temime (muska) takarsa, kuşkusuz ki Allah’a şirk koşmuştur!”

Ahmed bin Hanbel Müsned 17427, Albânî Silsiletu’l-Ehadisi’s-Sahiha 1/492                                                      

[17:13, 10.4.2019] Mustafa: (İçerisinde sihre ya da küfre ihtimali bulunan anlaşılmaz sözleri) okuyarak (hasta) tedavi etmek, muska takmak ve sevgi ilacı yapmak şirktir."" (Ebu Davud, Tıb, 17) - “Kim, nazar boncuğu veya muska takarsa Allah’a şirk koşmuştur!”

Ebu Davud 3910, Tirmizi 1614, İbni Mace 3538, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/156, Albânî Silsiletu’l-Ehadisi’s- Sahiha 430, 492 "

“Aranızda öyle bir grup ortaya çıkacaktır ki, namazınızı onların namazları, oruçlarınızı onların oruçları ve diğer amellerinizi de onların amelleri yanında az göreceksiniz. onlar Kur’ân okurlar, fakat okudukları boğazlarından aşağı geçmez. onlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar...” (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 36)

“Öyle bir zaman gelecek ki okuma meraklı kurrâ çoğalacak; fakîhler ise azalacak ve bu sûretle ilim çekilip alınacak. Daha sonra öyle bir zaman gelecek ki insanların okudukları boğazlarından aşağı geçmeyecek.” (Hakim, Müstedrek, V, 504)

“Şiddetli bir şekilde yaklaşan fitne sebebiyle vay insanların hâline. İnsanlar mü’min olarak sabahlar da akşam kâfir oluverirler. İnsanlar dinlerini küçük dünya menfaati karşılığı değiştiriverirler. İşte öyle zamanda dinlerinde sâbit kalabilenler ellerinde kor ateşi tutanlar gibidirler.” (Ahmed İbn Hanbel, Müsned, II, 390; Ayrıca bkz. Müslim, İman 186; Tirmizi, Fiten 30, (2196)

“Öyle bir zaman gelecek ki bütün insanlar ribâ ile iş yapacak. Ondan sakınanlar dahi tozuna bulaşmak durumunda kalacaklar.” (Nesâî, Büyû 2; İbnu Mâce, Ticârât 58; İbn Hanbel, Müsned, IV, 494; Beyhakî Sünen, IV, 275)

“Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hain sayılacak, hâinlere güvenilecek. İnsanlardan şâhidlik etmeleri istenmediği halde şâhidlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği halde yemin edecekler,” (Taberâni, XXIII, 314)

“Ben sizin dünya hırsıyla birbirinizle kapışmanızdan, birbirinizi katletmenizden ve sizden öncekiler gibi helâk olup gitmenizden korkuyorum.” (Müslim, Fezâil 31)

"Hz. Sevban radıyallahu anh anlatıyor: “Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:


“–Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır.”


Orada bulunanlardan biri:


“–O gün sayıca azlığımızdan mı bu durum başımıza gelecek?” diye sordu.


“–Hayır, bilakis o gün siz çok olacaksınız. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan kimseler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!” buyurdular.


“–Zaaf da nedir ey Allah’ın Rasûlü?” denildi.


“–Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!” buyurdular.” (Ebu Davud, Melahim 5/4297)"

"Abdullah ibn-i Ömer -radıyallâhu anh- tarafından rivayet edilmiştir.


Rasûlullâh –sallâllâhu aleyhi ve elem- bize yönelerek şöyle buyurdu:


“Ey Muhacirler cemâati!


Beş şey vardır ki, onlarla mübtelâ olacağınız zaman Ben sizlerin o şeylere erişmenizden Allâh’a sığınırım. Onlar şunlardır:


1- Bir milletin içinde zina, fuhuş ortaya çıkıp nihayet o millet bu suçu alenî olarak işlediğinde, mutlaka içlerinde taun hastalığı ve onlardan önce gelip-geçmiş milletlerde vuku bulmamış hastalıklar yayılır.


2- Ölçü ve tartıyı eksik yapan her millet mutlaka kıtlık, geçim sıkıntısı ve başlarındaki hükümdarların zulmü ile cezalandırılırlar.


3- Mallarının zekâtını vermekten kaçan her millet mutlaka yağmurdan menedilir (kuraklık cezası ile cezalandırılır) ve hayvanları olmasa (Allâh hayvanlara acımasa) onlara yağmur yağdırmaz.


4- Allâh’ın ahdini (emirlerini) ve Rasûlün sünnetini terk eden her milletin başına mutlaka Allâh kendilerinden olmayan düşmanı musallat eder ve düşman o milletin elindeki-avucundakilerin bir kısmını alır.


5- İmamları (yâni devlet adamları) Allâh’ın Kitabı ile amel etmeyip Allâh’ın indirdiği hükümlerden işlerine geleni seçtikçe Allâh onların hesabını kendi aralarında görür.” (İbn-i Mâce, Fiten, 22)


*"

"Rasûlullah sallallahu aleyhi veselem şöyle buyurdu:


“Fırat nehrinin suyu çekilip, aktığı yatakta bulunan bir altın dağı meydana çıkmadıkça ve kurtulup kazanan ben olayım diye birbiriyle çarpışan her yüz kişiden doksan dokuzu ölmedikçe kıyamet kopmaz.” (Buhârî, Fiten 24; Müslim, Fiten 29. Ayrıca bk. İbni Mâce, Fiten 25)


Diğer bir rivayet ise şöyledir: “Pek yakında Fırat nehrinin suyu çekilerek aktığı yatakta bir altın hazinesi meydana çıkacaktır. O günü gören kimse, o hazineden kesinlikle bir şey almasın.” (Buhârî, Fiten 24; Müslim, Fiten 29-32. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Melâhim 13; Tirmizî, Sıfatü’l-cenne 26)


*"

"“Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki kişi bir kabre uğrayıp üzerine abanarak: ‘Keşke bu kabrin içinde ben olsaydım’ demedikçe kıyamet kopmaz. Hâlbuki bu sözü ona söyleten din değil, belâ olacaktır.” (Buhârî, Fiten, 22; Müslim, Fiten, 53-54)


*"

"Öyle bir zamanın geleceği, insanların kalblerinin dünya sevgisi ile dolacağı, cihadı zarar olarak görüp zekat vermeyi altından kalkılması zor bir borç olarak görecekleri bildirilir. (Ali el-Müttaki, Kenz, III, 236/6322)


*"

"Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:


“-Beni İsrail üzerine gelen şeyler, aynıyla ümmetimin üzerine de gelecektir. Öyle ki onlardan aleni olarak annesine gelen olmuşsa, ümmetimden de bu çirkin işi mutlaka yapan olacaktır. Nitekim, Beni İsrail yetmişiki millete (dine, fırkaya) bölünmüştü. Benim ümmetim de yetmişüç millete bölünecektir. Bunlardan bir tanesi hariç hepsi ateştedir.”


“-Bu fırka hangisidir?” diye soruldu.


“-Benim ve ashabımın üzerinde olduğu şeyden ayrılmayanlardır!” buyurdular.” (Tirmizi, İman 18/2641)"

"Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:


“Ümeranız hayırlı olanlarınızdan iseler, zenginleriniz sehâvetkâr kimselerse, işlerinizi aranızda müşavere ile hallediyorsanız, bu durumda yerin üstü (hayat), altından (ölümden) hayırlıdır. Eğer ümeranız şerirlerinizden, zenginleriniz cimri ve işleriniz kadınların elinde ise, yerin altı üstünden, (ölmek yaşamaktan) daha hayırlıdır. (Çünkü artık dini ikame imkanı kalmaz).” (Tirmizi, Fiten 78/2266)"

"Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- birgün:


“-Gençlerinizin fıska düştüğü, kadınlarınızın azdığı zaman haliniz ne olur?” diye sormuştu. (Yanındakiler hayretle):


“-Ey Allah’ın Rasûlü, yani böyle bir hal mi gelecek?” dediler.


“-Evet, hatta daha beteri!” buyurdu ve devam etti:


“-Emr-i bi’l-ma’rufta bulunmadığınız, nehy-i ani’l-münker yapmadığınız vakit haliniz ne olur?” diye sordu. (Yanındakiler hayretle:)


“-Yani bu olacak mı?” dediler.


“-Evet, hatta daha beteri!” buyurdular ve sormaya devam ettiler:


“-Münkeri emredip, ma’rufu yasakladığınız zaman haliniz ne olur?” (Yanında bulunanlar iyice hayrete düşerek):


“-Ey Allah’ın Rasûlü! Bu mutlaka olacak mı?” dediler.


“-Evet, hatta daha beteri!” buyurdular ve devam ettiler:


“-Ma’rufu münker, münkeri de ma’ruf addettiğiniz zaman haliniz ne olur?” (yanindeki Ashab:)


“-Ey Allah’ın Rasûlü! Bu mutlaka olacak mı?” diye sordular.


“-Evet, olacak!” buyurdular.” (Heysemi, Mecma’u’z-Zevaid, VII, 281)"

Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki: “İnsanların dünyaca en bahtiyarını âdi oğlu âdiler teşkil etmedikçe Kıyamet kopmaz.” (Tirmizi, Fiten 37/2209)

"Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-, yanındaki cemaate konuşurken, bir adam gelerek:


“-Ey Allah’ın Rasûlü! Kıyamet ne zaman kopacak?” dedi. Sallallâhu aleyhi ve sellem- konuşmasına devam etti, sözlerini bitirdiği vakit:


“-Sual sâhibi nerede?” buyurdular. Adam:


“-İşte buradayım ey Allah’ın Rasûlü!” dedi. Sallallâhu aleyhi ve sellem-:


“-Emanet zâyi edildiği vakit Kıyameti bekleyin!” buyurdular. Adam:


“-Emanet nasıl zâyi edilir?” diye sordu. Efendimiz:


“-İş, ehil olmayana tevdi edildi mi Kıyamet’i bekleyin!” buyurdular.” (Buhari, İlm 2, Rikâk 35)"

"Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: “Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- birgün:


“Ümmetim onbeş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belanın gelmesi vâcip olur!” buyurmuşlardı. (Yanındakiler:)


“Ey Allah’ın Rasûlü! Bunlar nelerdir?” diye sordular. Sallallâhu aleyhi ve sellem- saydı:


-Ganimet (yani milli servet, fakir fukaraya uğramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasında) tedavül eden bir metâ haline gelirse,


-Emanet (edilen şeyleri emânet alan kimseler, sorumlu ve yetkililer, memurlar) ganimet (malı yerini tutup, yağmalayıp nefislerine helal) kıldıkları zaman,


-Zekât (ödemeyi ibadet bilmeyip bir angarya ve) ceza telâkki ettikleri zaman.


-Kişi annesinin hukukuna riayet etmeyip, kadınına itaat ettiği;


-Babasından uzaklaşıp ahbabına yaklaştığı;


-Mescidlerde (rıza-yı ilâhi gözetmeyen husûmet, alış-veriş, eğlence ve siyâsiyâta vs. müteallik) sesler yükseldiği zaman.


-Kavme, onların en alçağı (erzel) reis olduğu;


-(Devlet otoritesinin yetersizliği sebebiyle tedhiş ve zulümle insanları sindiren zorba) kişiye zararı dokunmasın diye hürmet edildiği;


-(Çeşitli adlarla imal edilen) içkiler (serbestçe) içildiği;


-İpek (haram bilinmeyip erkekler tarafından) giyildiği;


-Çeşitli adlar altında şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleri edinildiği;


-Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere (çeşitli ithamlar ve bahanelerle) hakâret ettiği zaman artık kızıl rüzgârı, (zelzeleyi), yere batışı (hasfı) veya suret değiştirmeyi (meshi) (veya gökten taş yağmasını, (kazfi) bekleyin.” (Tirmizi, Fiten 38/2210)"

"Mikdam bin Ma’dikerb’in bir hizmetçisi vardı, süt satardı, Mikdam da karşılığında para alırdı. Ona:


“-Sübhanallah, süt satıp para mı alıyorsun?” dediler. O da:


“­-Evet, bunda ne var ki? Ben Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in şöyle dediğini duydum:


“-İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki o vakit dinar ve dirhemden başka bir şey fayda vermeyecek!” dedi. (Ahmed bin Hanbel, IV, 133)


*"

“Sizin üzerinize öyle bir zaman gelecek ki o vakit siz, iyilikleri emretmeyen ve kötülükleri yasaklamayan kimselerin en hayırlı kişiler olduğunu düşünürsünüz.” (Ali el-Müttaki, Kenz, III, 686/8462)

"Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-:


“-İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki o vakit müminin kalbi tuzun suda eridiği gibi eriyecek!” buyurdu.


“-Niçin eriyecek yâ Rasûlallah?” diye sorulduğunda:


“-Kötülükleri görüp de onları değiştirmeye güç yetiremediği için” buyurdu. (Ali el-Müttaki, Kenz, III, 686/8463)"

"“Siz öyle bir zamanda yaşıyorsunuz ki sizden biriniz emrolunduğu şeylerin onda birini terk etse helâk olur. Sonra öyle bir zaman gelecek ki sizden kim emrolunduğu şeyin onda birini yapsa kurtulur.” (Tirmizî, Fiten, 79/2267)


*


“Öyle bir zaman gelecek ki o zaman şu üç şeyden daha kıymetli birşey olmayacaktır: Helal para, can u gönülden arkadaşlık yapılacak bir kardeş ve kendisiyle amel edilecek bir sünnet.” (Heysemî, I, 172)


*


“Öyle bir zaman gelecek ki, kişi helâlden mi haramdan mı kazandığına aldırmayacak!” (Buharî, Büyû; 7)


*"

" “Âyetlerimizi İptal Etmek İçin Yarışırcasına Koşanlara da, 

Azabın En Kötüsünden Acıklı Bir Azap Vardır.” 

(Sebe’: 5) “İnsanlar Üzerine Öyle Bir Zaman Gelecektir ki 

İslâm’ın Yalnız İsmi, Kur’an’ın İse Resmi Kalacak.

Mescidler Dış Görünüşleri İle Mamur, Fakat İçleri Hidayetten Mahrum Olacak.

Onların Âlimleri Gökkubbe Altındakilerin En Şerlileridir.

Fitne Onlardan Çıktı ve Yine Onlara Dönecektir.” 

(Beyhakî)"

"Kıyamet alâmetlerinden ve âhir zaman vukuatından

(olaylarından) ve Bâzı a'malin (amellerin) fazilet ve

sevablarından bahseden hâdîs-i şerife güzelce anlaşılmadığından,

akıllarına güvenen BİR KISIM EHL-İ İLİM

(ilim sahibi), onların bir kısmına zaîf (zayıf) veya mevzu

(hadis) demişler. İMANI ZAYIF VE ENANİYETİ KAVİ

BİR KISIM da (aklını beğenen, kendini büyük, kusursuz

ve üstün gören; ve adeta kendi nefsini putlaştıran kişiler

de (Allah'ı tenzih ederiz)), İnkâra kadar gitmişler."" (Sözler,

s. 355)"

"İSLAM’I KORUMA HİSSİNİN GÜÇLÜ OLMASI

İslam’ın aleyhine söylenecek bir söz bile ona ağır gelir.(El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf.30)

"

"Hz. Mehdi (as), Mehdiyet’i Anlatmak İçin Halk Arasında Faaliyet Gösterir

İmam Sadık şöyle buyurmaktadır:

“… Halbuki o [HZ. MEHDİ (AS)], ONLARIN ÇARŞILARINDA GİDER GELİR. TOPLANTILARINDA HALILARININ ÜZERİNE AYAK BASAR. ALLAH’IN İZNİ İLE KENDİNİ TANITINCAYA KADAR onlar onu (Hz. Mehdi (as)’ı) tanımayacaklar.”

(Mucem-ul Ehadisi İmam Mehdi, cilt 3)

"

"Yobazların Bir Kısmı, Hz. Mehdi (as)’a Tuzaklar Kuracaktır

İmam-ı Mehdi (as) çıktığı zaman …onun (Hz. Mehdi (as)’ın) kılıncı kardeşleridir. Elinde kılınç olmasa idi, -YANİ KARDEŞLERİ OLMASA İDİ- ZAMANIN FUKAHASI (FIKIH ALİMLERİ) ONUN (HZ. MEHDİ (AS)) KATLİYLE FETVA VERİRLERDİ. Lakin Cenâb-ı Hak onu (Hz. Mehdi (as)’ı) keremiyle ve kılınç (kardeşleriyle) ile tathir (temizlemek, yıkayıp pak etmek) edecek, onlar ona (Hz. Mehdi (as) ‘ye) itimad edeceklerdir. …

(Ramuz el-Hadis, s.56,73)

"

"Hz. Mehdi (as), Öldüğü Söylendiği Halde Ölmemiş Olmasıyla Hz. İsa (as)’a Benzer

[İkmâlü’d-Din eserinin] isnadıyla Ebû Basîr’den rivayet edilir:

Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] şöyle buyurdu:

“Bu emrin sahibi Mehdi’nin dört peygamberden aldığı dört sünneti vardır.”

Daha sonra hadisin devamını anlattı ve şunları söyledi:

“İsa ile ilgili olana gelince bu, (Mehdi’nin) öldüğü söylendiği halde ölmemiş olmasıdır.”

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.14, s.339)

"

"Hz. Mehdi (as), Deccaliyet Sistemi ile Fikri Mücadele Eder ve Onu İnsanlara Her Yönüyle Tanıtır

DECCAL ÇIKINCA ONA KARŞI MÜMİNLERDEN BİR ŞAHIS (HZ. MEHDİ (AS)) YÖNELİR…

(Mehdilik ve İmamiye s. 37, Sahih-i Müslim, 11/393’den nakil)

Mümin şahıs (Hz. Mehdi (as)), deccalı görünce: “EY İNSANLAR! RESULULLAH’IN ZİKRETTİĞİ DECCAL İŞTE BUDUR” der…

(Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40)

"

"Hz. Mehdi (as)’a Çeşitli İftiralar Atılır

Hz. Muhammed (sav) ailesinden El-Mehdi (Hz. Mehdi (as)) … onun gecesi Allah’a boyun eğerek ve secde ederek, yıldızlara nöbet tutarak geçecektir, KENDİSİNİ SUÇLAYANLARIN ATTIĞI SUÇLAR ONU ALLAH’IN HUZURUNDA ETKİLEMEYECEKTİR, o nur yayan bir kandildir.

(Bihar-ül Envar: 86-81)

"

“O zât insanlar içerisinde Peygamber’in -sallallahu aleyhi ve sellem- sünneti ile amel eder. İslâm yeryüzüne tam mânâsı ile yerleşir. Yeryüzünde yedi sene kalır, sonra vefat eder ve müslümanlar onun üzerine namaz kılarlar.” (Ebû Dâvud. 4286)

“Mehdi bizden, ehl-i beytimizdendir. Allah onu bir gecede ıslah eder.” (Kütüb-ü sitte muhtasarı: c. 17, sh: 557)

“Biz öyle bir Ehl-i Beytiz ki, Allah bizim için dünyaya mukabil ahireti tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne maruz kalacak. Nihayet, doğu tarafından beraberlerinde siyah bayraklar olan bir kavim gelecek. Bunlar hayır (saltanat) isteyecekler, fakat istekleri yerine getirilmeyecek. Bunun üzerine onlar savaşacak. Allah onlara yardım edecek. Bundan sonra istedikleri (hükümdarlık) kendilerine verilecek. Ne var ki, onlar bunu kabul etmeyip emirliği Ehl-i Beytim’den bir adama tevdi edecekler. Bu (Emîr) de, insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi, yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın (katılsın)” (Kütüb-ü sitte muhtasarı c. 17 sh: 556)

"HZ. MEHDİ (AS), İSTANBUL’U MANEN, İLİMLE FETHEDECEKTİR

Hz. İbni Amrdan (ra) rivayet edilmiştir:

Peygamberimiz (sav) buyurdu ki: “Ey Ümmet! Altı şey vardır ki; onlar olmadan kıyamet kopmaz, (altıncısı) MEDİNENİN (ŞEHRİN) FETHİ.”

DENİLDİ Kİ: HANGİ MEDİNE? (HANGİ ŞEHİR?)

BUYURDU Kİ: KONSTANTİNİYYE (İSTANBUL).

(Medineli Allâme Muhammed b. Resul el-Hüseynî el-Berzencî, Kıyamet Alametleri, 204 Ramuz-el Ehadis, 296) 

"

"İNSANLARIN ÇOĞUNUN KARARSIZ KALDIĞI BİR DÖNEM HZ. MEHDİ (AS)’IN ÇIKIŞ VAKTİDİR

İmam Sadık’dan: “Zuhurundan önceki dönem uzun olduğu için yalnızca tek bir grup kararlı kalacak ve başka bir grup “Henüz doğmadı!” diyecek. Başkaları diyecekler ki, “Doğdu ve öldü.” Diğerleri, “İmam Mehdi, başkasının vücudunda yeniden geldi ve konuşuyor” diyerek günaha girecekler.”

(Kemal’ud-Din, Cilt 2, bölüm 34:51)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Hayatı Bir Yönüyle Hz. Yusuf (as)’a Benzer

Gaybet Numani: Ali bin Ahmed Ubeydullah bin Musa’dan, Alevi Ahmed bin Huseyin’den, Ahmed bin Hilal’den, Abdur Rahman bin Ebu Necran’dan, Fuzeyl bin Eyyub’dan, Sudair Sairafi’nin şöyle dediği rivayet edildi: Ebu Abdullah İmam Sadık (a.s.)’ın şöyle söylediğini duydum: 

“Bu meselenin efendisinin Yusuf Peygambere benzerliği vardır.”

Sordum:

“Sanki bize gaybet ve hayrete düşülmesiyle ilgili bilgi verir gibisiniz.”

Şöyle cevap verdi:

“… Yusuf’un kardeşleri zeki ve akıllı insanlardı, onlar Yusuf’a gelip onunla konuştular ve onunla anlaşmaya vardılar ve o onların kardeşi olmasına rağmen kendini tanıtana kadar onu tanımadılar. Ancak ben Yusuf’um dediği zaman onu tanıdılar. Bu esasa dayalı olarak, neden bu kargaşa içindeki Ümmet üstün güç sahibi Yüce Allah’ın Kendi delilini onlardan zaman zaman gizlediğini inkar eder?

Yusuf Mısır’da yöneticiydi ve onunla babası arasındaki mesafe 18 gün süren bir yolculuktan fazlası değildi, eğer Yüce Allah dileseydi onun yerini babasına bildirirdi. Peki nasıl oluyor da bu Ümmet, Allah’ın Yusuf için yarattığını, Kendi delili için de yapabileceğini inkar edebilir?

Hakları gasp edilmiş, baskı altına alınmış efendiniz gelir ve onların aralarına katılır, onların Çarşılarında gezer ve halılarının üzerinde yürür, fakat onu tanıyamazlar? Yüce Allah’ın kendisini tanıtması için Yusuf’a izin verdiği gibi, onun da kendisini tanıtmasına izin verinceye kadar böyle devam edecektir.

Ve kardeşleri ona sorduklarında: Sen Yusuf musun? Şöyle cevap verdi: Evet, ben Yusuf’un ta kendisiyim.”

(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar)

"

"Hz. Mehdi (as), Hem İsmiyle ve Hem de Lakabıyla Bilinecektir

Mufaddıl dedi: “Ey Mevlam! Hz. Mehdi (as)’ın zuhuru nasıldır?” (Sadık) dedi: “Ey Mufaddıl! AÇIĞA ÇIKMAK İÇİN ŞÜPHELİ ZUHUR EDER, NAMI YAYILIR, EMRİ BİLİNİR, İSMİYLE VE LAKABIYLA ANILIR, nesebi açıklanır, kabul eden ve etmeyen, tahkik edip yalanlayanların diline düşer ki; bahsedilen ispatlara uygun düşsün ve ona olan delillerimiz ispatlansın, SOYUNU, ADINI VE LAKABINI BELİRTTİK Kİ, İNSANLAR ADINI, SOYUNU VE LAKABINI BİLMİYORUZ DEMESİNLER…“

(Bihar-ül Envar, 53. Cilt)

"

"İLK BAŞLARDA İNSANLARIN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜ HZ. MEHDİ (AS)’DAN UZAK DURACAKTIR

KOYUNLARIN ÇOBANLARINDAN KAÇMASI GİBİ İNSANLAR ONDAN (HZ. MEHDİ (AS)’DAN) KAÇACAKLARDIR… Daha sonra insanlar her yerde bir ıslahatçı aramaya başlarlar. Ancak ondan başka kendilerine yardım edecek birini bulamadıklarından, ona koşmaya başlarlar…

(Bihar ul-Envar, cilt 52, S. 326)

"

"... MUSA’NIN ASASI VE SÜLEYMAN’IN YÜZÜĞÜ ONDADIR. ...Allah dilediği zamana kadar onu gözden uzak tutar. Daha sonra zuhur eder ve yeryüzünü önceden zulümle dolduğu gibi adaletle doldurur. 


(Bihar-ul Envar, c. 52, s. 32; İsbat-ul Hudat, c. 6, s. 19)

"

"Hz. Mehdi (as)'ın gelişi Ramazan ayında ayın iki kere tutulmasına sebep olacaktır."(Kıyamet Alametleri, s. 200)

Vaad edilen Mehdi (as)'ın zuhur mukaddimeleri olan Abbasi Melik Horasan'a vardığı zaman, ŞARK TARAFINDA İKİ DİŞLİ MÜNEVVER BİR BOYNUZ ÇIKAR." (İmam-ı Rabbani, Mektubat-ı Rabbani, 381. Mektup, s. 1184)

Esma binti Umeys dedi ki: O GÜNÜN ALAMETİ SEMADAN UZATILMIŞ VE İNSANLARIN KENDİSİNE BAKIP DURDUĞU BİR EL’DİR. (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 283)

Zaman Besmele'nin harflerinin sonuna geldiğinde Mehdi çıkacaktır. (Ramuz, 2:676)

Beyazıd-ı Bistami (ks) buyurdu: “Besmelenin harflerinin sonu Mehdinin çıkma vaktidir.”

"""Ona Hz. Mehdi denilmesinin nedeni, gizli olan bir şeyin yolunu göstermesidir. ANTAKYA DENİLEN BİR YERDEN TABUT'U (KUTSAL EMANETLER SANDIĞINI) ORTAYA ÇIKARACAKTIR."" 


(Suyuti, el- Havi li'l Feteva, II. 82)  ""HZ. MEHDİ, TABUTU SEKİNE'Yİ ANTAKYA MAĞARASINDAN ÇIKARACAKTIR."" 


(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 54)

  “O (HZ. MEHDİ), TABUT-U SEKİNEYİ DE ANTAKYA MAĞARASINDAN ÇIKARIR."" 


(Naim bin Hammad, Kitab-ül Fiten)


"

“Mehdi’nin beş alâmeti bulunur. Bunlar, Süfyani, Yemâni, semâdan bir sayha, Beyda’da ordunun batışı ve günahsız insanların öldürülmesidir.” (İmam-ı Suyûtî)

"Bu büyük mücadelesi sırasında, Deccaliyet

Hz. Mehdi (as) aleyhinde sayısız tuzak kuracak, onu haksız yere suçlayacak

 iftiralarla yıldırmaya çalışacak, hatta canına dahi kastedecektir. Ancak

Hz. Mehdi (as) Allah'ın koruması altındadır ve Allah'ın izniyle hiçbir tuzak ona

zarar veremeyecektir. Zahiren zorluk ve sıkıntı gibi görünen durumlar dahi, Hz.

Mehdi (as)'nin daha da güçlenmesine, dünya çapında etkisinin daha da artmasına

vesile olacaktır. HZ. MEHDİ (AS) ASLA YENİLGİYE UĞRATILAMAYACAK,

ALLAH'IN İZNİYLE HEP GALİP GELECEKTİR. Hz. Mehdi (as)'ın yenilgiye

uğramayacağını işari anlamda haber veren ayetlerden biri de şöyledir:

EĞER ALLAH SİZE YARDIM EDERSE, ARTIK SİZİ

YENİLGİYE UĞRATACAK YOKTUR ve eğer sizi 'yapayalnız

ve yardımsız' bırakacak olursa, O'ndan sonra size

yardım edecek kimdir? Öyleyse mü'minler, yalnızca

Allah'a tevekkül etsinler. (Al-i İmran Suresi, 160)"

"Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: ""Hz. Mehdi (as),

MEDİNE'DEN (BÜYÜK BİR ŞEHİRDEN) çıkacak ve

Mekke'ye gelecek. İnsanlar onu, kendi aralarından (tanıyıp)

ortaya çıkaracaklar ve o, istemediği halde Rükun ile

Makam arasında ona biat edecekler."" (Mer'iy b. Yusuf b.

Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi'si ""Feraidu Fevaidi'l Fikr

Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar)  İnsanlar nihayet Hz. Mehdi (as)'a gelirler ve Rükun ile

Makam arasında, kendisi istemediği halde ona biat edeler.

""Eğer kabul etmezsen, boynunu vururuz"" derler. Yer

ve gök ehli ondan razı olur. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki,

Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler -Ahir Zaman

Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 31)"

"Salih b. Ukbe'den, o babasından, o da İmam Muhammed

Bâkır'dan, o ise babalarından nakleder ki, Resulullah salla'llâhu

aleyhi ve alih şöyle buyurdu: ""Mehdi benim evlatlarımdandır,

ONUN GAYBET DÖNEMİ OLACAKTIR. BU

DÖNEMDE ÜMMETTEN BİRÇOĞU DALALETE DÜŞECEKTİR.

O, PEYGAMBERLERİN NİŞANELERİYLE (alamet,

işaret) GELECEK,... (Kemal-ud Din, c. 1, s. 287 ve Biharul

Envar, c. 51, s. 72)"

" Hadiste:”Allah bu dini Ali’nin fethiyle (eliyle) fethetti. Ve din bozulduğunda da onu ancak (onun

soyundan gelen) Mehdi düzeltecektir.”[31]

"

"Hz. Mehdi (as), bütün haramların helal sayıldığı, büyük bir

fitneden sonra çıkacaktır. HİLAFET (Müslümanların

manevi liderliği), ONA EVİNDE OTURURKEN GELECEK

ve devrinde yeryüzünün en hayırlısı kendisi olacaktır.

(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 37)"

"… Hz. Mehdi (as), Resulullah’ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: “Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun Ehl-i Beyti çok belalar gördü ve bizler kahr ve haksızlığa maruz kaldık.” 

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)"

"İnkar içinde olan toplumları uyarmak ve onları doğru yola davet etmek için gönderilen tüm elçiler, gönderildikleri kavimler tarafından yalanlanmış ve onların çeşitli itham ve iftiralarına maruz kalmışlardır. Ehl-i Beyt’ten gelecek olan Hz. Mehdi (as)’ın da bu gibi eziyet ve sıkıntılarla karşılaşacağı hadislerde haber verilmiştir.


Hz. Mehdi (as), bizden, Ehl-i Beyt’tendir… Biz öyle bir ev halkıyız ki Allah bizim için ahireti dünyaya tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim muhakkak benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne uğrayacaktır.

Benden sonra Ehl-i Beytim bela ve mihnetlerle karşılaşacaklar ve tarda maruz kalacaklardır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)"

"Benden sonra Ehl-i Beytim bela ve mihnetlerle karşılaşacaklar ve tarda maruz kalacaklardır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)


Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in aşağıdaki hadisi de böyle bir durumu, “Hz. Mehdi (as)’ın biat sırasında, kendisinin birçok kahr ve haksızlığa uğradığını insanlara açıklayacağını” haber vermektedir:"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN HEM ELİ HEM AYAĞI AYRI AYRI ZİNCİRLENECEKTİR

Mümin şahıs (Hz. Mehdi (as)) deccali görünce: “Ey insanlar! Resulullah’ın zikrettiği deccal işte budur” der. DECCAL HEMEN ONUNLA İLGİLİ EMRİNİ VERİR DE o zat karnı üzerine uzatılır ve arkasından: “Onu alın da yaralayın” der. Artık o zatın sırtı ve karnı döve döve genişletilir. Bu sefer DECCAL ONU (Hz. Mehdi (as)’ı) İKİ ELİNDEN VE İKİ AYAĞINDAN YAKALAR DA FIRLATIR ATAR. İnsanlar deccalin onu bir ateş içine attığını sanırlar. Halbuki o bir cennet içine atılmıştır. (Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40)"

"Alemde viran bir yer kalmayacak ve Hz. Mehdi (as) her

yeri onaracak, abat edecek (imar edecek, güzelleştirecektir).

(El-Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 264)

Kıyam edecek (Kâim) olan Hz. Mehdi (as), Hz. Ali'nin

soyundandır. O BU YERYÜZÜNÜ, YERYÜZÜNDEN

BAŞKA BİR HALE GETİRECEKTİR... (Şeyh Muhammed b.

İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 169)"

"Ve onun (Hz. Mehdi (as)'ın) üç büyük vazifesi olacak:

Birincisi: Fen ve felsefenin tasallutiyle (tesiriyle) ve

MADDİYUN (materyalizm) VE TABİİYYUN (Darwinizm)

TAUNU (salgınının), BEŞER İÇİNE İNTİŞAR

ETMESİYLE (insanlar arasında yayılmasıyla), HERŞEYDEN

EVVEL FELSEFEYİ VE MADDİYUN FİKRİNİ

(Darwinist materyalist felsefeyi) TAM SUSTURACAK

BİR TARZDA İMANI KURTARMAKTIR... (Emirdağ

Lahikası, s. 259)"

"... Bu hakikatdan anlaşılıyor ki; SONRA GELECEK O

MÜBAREK ZAT RİSALE-İ NUR'U BİR PROGRAMI

OLARAK NEŞR VE TATBİK EDECEK. (Sikke-i Tasdik-i

Gaybi, s. 9)"

"... Yüzer kudsi (mukaddes) kahramanları yetiştiren ve binler

manevi kumandanları ümmetin başına geçiren ve hakikat-

ı Kuraniyenin (Kuran'ın esasının) mayası ile ve imanın

nuruyla ve İslamiyet'in şerefiyle beslenen tekemmül eden

(olgunlaşan, kemale eren) ehli Beyt elbette ahir zamanda

şeriat-ı Muhammediyeyi (Peygamberimiz (sav)'in yolunu)

ve HAKİKATİ FURKANİYEYİ (Kuran'ın esası ve mahiyeti)

VE SÜNNETİ AHMEDİYEYİ (Peygamberimiz (sav)'i)

İHYA İLE (yeniden canlandırmakla) İLAN İLE (herkese

duyurmayla) İCRA İLE (tatbik etmekle) BAŞKUMANDANLARI

OLAN BÜYÜK HZ. MEHDİ'NİN KEMAL-İ

ADALETİNİ (yüksek adaletini) VE HAKKANİYETİNİ

(hak ve adalete uygunluğunu, doğruluğunu) DÜNYAYA

GÖSTERMELERİ gayet makul olmakla beraber gayet

lazım ve zaruri ve hayat-ı içtimaiyeyi insaniyedeki (insanların

toplum hayatındaki) düsturların muktezasıdır (kuralların

gereğidir). (Şualar, s. 456)"

"... BİR KISIM ZAHİRÎ ÜLEMALAR (hadislerin dış anlamlarına

bakarak hüküm veren alimler), O RİVAYET VE HADÎSLERİN

ZAHİRİNE (dış anlamlarına) BAKIP ŞÜPHEYE

DÜŞMÜŞLER. VEYA SIHHATİNİ (doğruluğunu) (hurafe

gibi, masallarda anlatılan gerçek dışı bir şey gibi yanlış)

İNKÂR EDİP VEYA HURAFEVARİBİR MANA VERİP

ÂDETA MUHAL BİR SURETİ (adeta imkansız, aklın vicdani

kanaatle karar verme özelliğini ortadan kaldıracak özelliklerde

bir şahsı) BEKLER BİR TARZDA (anlattıkları için),

AVAM-I MÜSLİMÎNE (böyle metafizik açıklamalara inanmada

zorlanacakları veya bu sebeple hiç inanmayacakları

için, halktan bilgisi olmayan Müslümanlara imani yönden)

ZARAR VERİRLER. (Kastamonu Lahikası, s. 80)"

"Ehl-i imanı dalaletten muhafaza etmek (iman edenlerin

doğru yoldan sapmalarını engellemek) ve bu vazife hem

dünya, hem herşeyi bırakmakla, çok zaman tedkikat ile

(araştırma ve doğruyu ortaya çıkarma ile olan) meşguliyeti

iktiza ettiğinden (çok zaman gerektirdiğinden), HAZRET-İ

MEHDİ'NİN, O VAZİFESİNİ BİZZAT KENDİSİ GÖRMEYE

VAKİT VE HAL MÜSAADE EDEMEZ. Çünkü hilafet-i Muhammediye (a.s.m.) cihetindeki saltanatı (yani

Peygamberimiz (sav)'in Müslümanlara emaneti olan hak din

İslam'ı yaymak için gösterdiği muhteşem gayreti), onunla

iştigale (meşgul olmaya) vakit bırakmıyor. Herhalde o vazifeyi

ondan evvel bir taife bir cihette görecek. O ZAT, O

TAİFENİN UZUN TETKİKATIYLA (o topluluğun uzun

araştırmaları ve incelemeleriyle) YAZDIKLARI ESERİ

KENDİNE HAZIR BİR PROGRAM YAPACAK, onunla o

birinci vazifeyi tam yapmış olacak. (Emirdağ Lahikası, s. 266)"

"Adalet ve eşitlik gibi, İmam Mehdi (as) bilgiyi bütün

dünyaya yayacaktır. (Bihar-ül Envar, Cilt 36, Sayfa 253)"

"İmam-ı Zaman (Hz. Mehdi (as))'ın inayeti sayesinde

bilgi insanların kalplerine girecektir. (Bihar-ül Envar, Cilt

53, Sayfa 86 al-Ikhtesaas'tan aktarılıyor; Mikyaal al-Makaarem,

Cilt 1, s. 236)"

"Bu çağda (Hz. Mehdi (as)'ın döneminde) insanlara

Mübarek Kuran ve onun gerçekleri öğretilecektir. (Biharül

Envar, Cilt 52, s. 339)"

"Hz. Mehdi (as) zamanında insanlar yerin 7 katına da

göğün 7 katına da ulaşmış olacaklar. (Bihar-ül Envar cilt:

52, s. 321)"

"Aban bin Tağlib der ki: imam Cafer-i Sadık a.s.nin şöyle

buyurduğunu duydum, ben Kaimi (Hz. Mehdi (as)'ı)

görür gibiyim,... her memlekette olanlar onun kendileri

ile birlikte memleketlerinde olduğunu görecek, o Resulullah

(sav)'in bayrağını açacak,... (Zamanın İmamını Tanıyalım,

İmam Mehdi, Ali İrfan, s. 94)"

"Hz. Mehdi (as) için kainat avucunun içi kadar açık olacak.

(Bihar-ül Envar, cilt 52, s. 328)"

"Şüphesiz ki KAİM (HZ. MEHDİ (AS)) ZAMANINDA BİR

MÜMİN DOĞUDA OLSA, BATIDA OLAN KARDEŞİ

KENDİSİNİ GÖRÜR. Hakeza, BATIDA OLSA, DOĞUDA

OLAN KARDEŞİNİ GÖRÜR. (Bihar'ul-Envar, c. 52, s. 391)"

"İmam (as) (Hz. Mehdi (as)) dünyanın doğu ve batısını

(manen) fethedip İslam'ı (İslam ahlakını) dünyanın dört bir

yanına egemen kılacaktır... ALLAH TEALA İNSANLARA

ÖYLE BİR GÜÇ VERECEK Kİ, HERKES OLDUĞU YERDE

ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) SÖZLERİNİ DUYACAK ve

İmam (a.s) İslam'a hayat verecektir... (Bihar'ul-Envar, c. 52, s.

279 ve c. 53, s.12 İkmal'ud- Din, c. 2, s. 367)"

"Hz. Mehdi (as) çağında bilgi öyle yaygın olacaktır ki, evindeki

bir kadın bile Allah'ın Kitabına ve Peygamberin sünnetine

göre hükmedecektir. (Bihar ül-Envar, c. 52, s. 352)"

"İmam Caferi Sadık aleyhisselam'ın oğlu Muhammed'in nakline

göre İmam aleyhisselam şöyle buyurdu: ""KAİM ALEYHİSSELAM

(HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM ETTİĞİNDE her

memlekete bir sefir gönderecek ve her bir sefire şöyle buyuracak.

""SENİN AHDİN ELİNDEDİR. Anlamadığın bir durumla

karşılaşır ve hüküm vermekte zorlanırsan ELİNE BAK VE

ELİNDE YAZANI UYGULA.""... (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i

Numani, Gaybet-i Numani, s. 381)"

"İmam Bakır (as) şöyle buyurmuştur: ""Kaimimiz (Hz. Mehdi

(as)) kıyam edince … ONLARLA KONUŞMAK İSTEDİĞİNDE

DUYARLAR VE KENDİ MEKANINDA OLDUĞU

HALDE ONU GÖRÜRLER."" (Yevm'ul-Halas, s. 269)"

"HZ. MEHDİ (AS) ZUHUR ETTİĞİNDE Allah iman edenlerin

üzerinde öyle görme ve işitme güçleri tecelli ettirir ki, ARADA BİR

POSTACI OLMADAN HZ. MEHDİ (AS) BULUNDUĞU YERDEN

TÜM DÜNYAYA SESLENİR, ONLAR DA ONU DUYAR

HATTA GÖRÜRLER. (Muntakab el Ezhar, s. 483)"

"""DOĞUDAN BAŞLARI TIRAŞLI KAVİMLER ÇIKACAK;

DİLLERİ İLE KUR'ÂN OKUYACAKLAR (FAKAT)

BOĞAZLARINDAN AŞAĞI GEÇMEYECEK. ONLAR

DİNDEN, YAYDAN OKUN ÇIKTIĞI GİBİ ÇIKACAKLAR.""

(Râmûz-ul Ehâdîs, Hadîs No: 6294)"

"Amr bin sad'dan:

HALKI (ZAHİRDE) BENİM EVLADIMA DAVET ETSELER

DE, BENİM EVLADIMDAN UZAK OLURLAR. BU

ÖYLE KÖTÜ BİR TOPLULUKTUR Kİ AHLAKLARI

YOKTUR. ZORBALARA MUSALLATTIRLAR, CABBARLARA

FİTNEYİ ÖĞRETİRLER, HAKİMLERE KAN

DÖKTÜRÜRLER. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani,

Gaybet-i Numani, s. 170)"

"Ebu Sa’idi’l-Hudri anlatıyor:

Resulullah (sav) buyurdular ki: Kim İNSANLARIN DİNİ İŞLERİNDE ALLAH’IN FAYDALI KILDIĞI BİR İLMİ GİZLERSE, Allah kıyamet günü onu ateşten gem ile gemler.

(Buhari, İlm 34, 6034)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın “El Mehdi” Olarak Adlandırılmasının Hikmeti

Şeyh Tûsî’nin Gaybe eserinden:

Fazl; Musa b. Se’dân ve Abdullah b. Kasım el-Hazremî aracılığıyla Ebû Saîd el-Horasânî’den rivayet eder:

Ebû Abdullah’a [Cafer Sadık eleyhisselâm] sordum:

“el-Mehdî ve el-Kâim aynı kişi mi?”

“Evet!” dedi.

“Niçin el-Mehdî olarak adlandırılır?” dedim.

Buyurdu ki:

“Zira kendisine [Mehdi’ye] bütün gizli şeyler gösterilmiştir. El-Kâim olarak adlandırılması da, insanlar öldüğünü iddia ettikten sonra büyük bir emirle kıyam edeceği içindir.”

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.30)

"

"Nuaym bin Hammad, Ebu Cafer’den şöyle rivayet etmiştir: “… Zulmü ve zalimleri engelleyecek, ülkeler düzelecek, CENAB-I HAK KENDİSİNE İSTANBUL’U (MANEN) FETHETTİRECEKTİR.“

(Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)

ALLAH KONSTANTİNİYYE’Yİ (İSTANBUL’U) ÇOK SEVDİĞİ DOSTLARININ ELİYLE FETHEDECEK… Onlardan hastalığı ve üzüntüyü kaldıracak.

(Kıyamet Alametleri, s. 181)

"

"Hazreti Mehdi (as)’ı İmtihandan Geçenler Tanıyabilecektir

Gaybet Numani: Ahmed bin İdris’ten, İbni Kuteybe’den, İbni Şazen’den, Ahmed bin Ebu Bazanti’den nakledilmiştir: İmam Musa Kazım (a.s.) dedi ki:

“Allah’ın adıyla, sizin istekle beklediğiniz (Mehdi), siz ayırt edilene ve denemeden geçene kadar gelmeyecektir :

“Yoksa siz, içinizden cihad edenleri ve Allah’tan ve Resûlü’nden ve mü’minlerden başka sır-dostu edinmeyenleri Allah ‘bilip (ortaya) çıkarmadan’ bırakılıvereceğinizi mi sandınız?…” (Tevbe Suresi, 16)

(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))

"

"HZ. MEHDİ DÖNEMİNDE GÖRÜLMEMİŞ BOLLUK OLMASI

Ümmetimde Mehdi vardır. İnsanlar ona gelecek ve, “Ey Mehdi! Bana da ver, bana da ver!” diyecek; Mehdi de onun esvabını taşıyabildiği kadar dolduracaktır.

(Tırmizi, Fiten, B. 53, H 2223; İbn Mace, Fiten, B 34, H 4083)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Talebeleri, Üzüntüye Kapılmaz ve Korku Duymazlar

Onlar aralarında ne kan bağı ne de birbirlerine bağışladıkları bir mal olmadığı halde, Allah’ın adına birbirlerini sevenlerdir. Allah’a yemin ederim, onların yüzleri mutlaka nurdur. Onlar bir nur üzeredirler. Halk korkarken, onlar korkmazlar.İNSANLAR ÜZÜLÜRKEN, ONLAR ÜZÜLMEZLER.

(Ebu Davud, Büyü 78, (3527))

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Talebeleri, Birbirlerine Çok Bağlıdırlar

Hz. Ömer (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

Allah’ın kulları arasında bir grup var ki, onlar ne peygamberlerdir ne de şehidlerdir. Üstelik kıyamet günü Allah indindeki makamlarının yüceliği sebebiyle peygamberler de, şehidler de onlara gıpta ederler. Orada bulunanlar sordu: “Ey Allah’ın Resulü! Onlar kim, bize haber ver! ONLAR ARALARINDA NE KAN BAĞI NE DE BİRBİRLERİNE BAĞIŞLADIKLARI BİR MAL OLMADIĞI HALDE, ALLAH’IN ADINA BİRBİRLERİNİ SEVENLERDİR. Allah’a yemin ederim, onların yüzleri mutlaka nurdur. Onlar bir nur üzeredirler. Halk korkarken, onlar korkmazlar. İnsanlar üzülürken, onlar üzülmezler.”

(Ebu Davud, Büyü 78, (3527))

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Talebeleri, Dünyanın Dört Bir Yanında İslam Ahlakını Anlatırlar

Mehdi’nin (as) yaranları (dost ve arkadaşları) alemin her yerine ayak basıp her yerde kudreti ellerinde bulunduracaklar, herkes ve her şey onlara itaat edecek, hatta ÇÖLDEKİ YIRTICI HAYVANLAR VE AVLAR (YIRTICI) KUŞLARIN HEPSİ VE HEPSİ ONLARIN RIZA VE HOŞNUTLUĞUNU KAZANMAK İSTEYECEKLER. BU DİN ELÇİLERİ, SELAH (HUZUR, RAHATLIK, DÜZELTME VE İYİLEŞTİRME) VE ADALET ELÇİLERİ ÖYLE BİR SEVİNÇ VE HOŞNUTLUK GETİRECEKLER Kİ, Mehdi’nin (as) ashabının ayak bastığı yer başka yerlere karşı iftihar edecek.

(İkmal’üd Din. Bihar’ül Envar,cilt 52, s. 327)

"

"Hz. Mehdi (as) ve Talebeleri, Münafıkları Manen, İlimle Darmadağın Edecektir

…Ebu Basir’den: İmam Caferi Sadık ‘Suçlular çehrelerinden tanınacak’ (Muhammed Suresi, 30), ayeti hakkında şöyle buyurdu:

“ALLAH ONLARI TANIR, LAKİN BU AYET KAİM (HZ. MEHDİ (AS)) HAKKINDA NAZİL OLMUŞTUR. HZ. MEHDİ (AS) ONLARI (MÜNAFIKLARI) ÇEHRELERİNDEN TANIYACAK VE ASHABI İLE BİRLİKTE ONLARI (MANEN) DARMADAĞIN EDECEK.”

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 283)

"

"HZ. MEHDİ (AS) ZAMANINDA MÜNAFIKLARIN NÜFUZU KALMAYACAKTIR

Mehdi (as)’ın hükümranlığı zamanında zalimlerin ve müstekbirlerin hükümranlığı, MÜNAFIKLARIN VE HAİNLERİN … NÜFUZU NABUD OLACAKTIR (SON BULACAKTIR).

(El-Mehdiyy-il Mev’ud,cilt 1, s. 252)

"

"Hz. Mehdi (as)’dan Ayrılanlar, O’na Hiç Bir Şekilde Zarar Veremez

Hz. Cabir (ra)’dan rivayet edilmiştir:

“BU İŞ ONDAN AYRILANLARA RAĞMEN MUZAFFER OLARAK DEVAM EDECEKTİR. MUHALİFLERİN VE AYRILANLARIN ONA ZARARI OLMAZ.”

(Ramuz el-hadis, 487) Hz. Mehdi (as) ve Talebeleri, Aralarından Ayrılanlara Aldırmazlar

Hz. Muaviye (r.a)’den rivayet edilmiştir:

“Ümmetimden bir taife herkes üzerine hakim olmadıkça kıyamet kopmaz.ONLAR KENDİLERİNİ TERK EDENLERE ALDIRMAZLAR ve kendilerine yardım edene de aldırmazlar.”

(Ramuz el-Ehadis, 476 (İbni Mace))


"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN SİLAHI İMANDIR, SEVGİDİR

Hz. Mehdi (as) ve talebeleri dinsizliğin beynini, yani fikir sistemini Kuran’la, bilimle, fenle, akılla, imanla yenecekler. İnançta, fikirde galibiyet oluşacak ve batıl düşünce, dalalet, Darwinist, materyalist, ateist düşünce yok olup gidecek, inşaAllah.

Hz. Amr b. Avf’dan (r.a.) rivayet edilmiştir:

Rumlara ait Konstantiniyye tesbihle ve tekbirle Müslümanlarca fethedilmedikçe kıyamet kopmaz.

(Ramuz-el-Ehadis, s. 478)

"

"Hz. Mehdi (as) Zuhur Ettiğinde, Hasta Olan Her Mümini İyileştirecek

İbni Ukdah’dan, Ahmed bin Yusuf’dan, İsmail bin Mahran’dan, İbni Bataini’den, Müfezzel bin Muhammed’den, Hariz’den, Abi Abdullah babasından, Ali bin Hüseyin (as)’ın şöyle dediğini rivayet ettiler:

“Kaim (Mehdi) zuhur ettiğinde, Allah hasta olan her mümini iyileştirecek ve ona gücünü geri verecek.”

(Beklenen Mehdi, Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi, Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı) / Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı); Gaybet Kitabı, İmam Mehdi – On İkinci İmam, Bölüm II, Tercüme eden, Sayyid Athar)

"

"Hz. Mehdi Medine (Büyük Şehir) ‘dedir ve 30 Kişi Arasında Yalnız Değildir

Gaybet Numani: Muhammed bin Yakub Kuleyni talebelerinin bir kısmından, Ahmed bin Muhammed’den, Hasan bin Ali Washsha’dan, Ali bin Ebu Hamza’dan, Ebu Basir’den, Ebu Abdullah İmam Sadık (a.s.)’ın şöyle dediği rivayet edildi:

Gaybet bu meselenin efendisi için gereklidir ve bu çekilmede gözlerden uzak olma zorunludur. Bu gaybet sırasında konaklamaya en uygun yer Tayyibe (Medine)’dir ve o otuz kişiyle kendini yalnız hissetmeyecektir.”

Kafi  ve  Gaybet  Numani’de bu rivayet farklı silsilelerde şöyle aktarılmıştır.

Yazar şöyle der: Tayyibe kutsal Medine demektir. Büyük ihtimalle Zamanın İmamı (a.s) Medine’de ve çevresinde yaşayacaktır ve bu aynı zamanda gösteriyor ki İmam’ın yanında kendisiyle birlikte otuz kişiden oluşan özel arkadaşları bulunacaktır. Eğer içlerinden biri vefat ederse, diğeri onun yerini alır.

(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar)

"

"Ebû Saidi'l-Hudrî'den rivayet edilen bir hadis-i şerifte ise dönemindeki bolluk ve refahtan söz edilirken şöyle buyurulur:


“Benim ümmetim onun döneminde öylesine bir refaha ulaşacaktır ki, o güne kadar benzerine asla rastlanmamıştır. O kadar ki yer ürünlerini verir, insanlardan hiçbir şey saklamaz, mal da o gün çok birikir. Adam kalkıp, ‘Ey Mehdî, bana ver!' dediğinde, Mehdî de ‘Al!’ der.”59"

"Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) zamanında, insan birkaç avuç

tohum atacak, 700 avuç hasat edecektir. (Kıyamet Alametleri,

s. 164)"

"Ümmetim içinde Hz. Mehdi (as) olacaktır. Benim ümmetim

o devirde öyle bir refah bulacak ki, o güne dek onun

mislini kesinlikle bulmamıştır. Yer, yemişini (gıda ürünlerini)

verecek ve insanlardan hiçbir sey saklamayacak

(vermemezlik etmeyecek)tir. Mal da o gün çok birikmiş

olacaktır.

(Sünen-i İbn Mace, 10/347)"

"O zaman ümmetim, iyisi de kötüsü de hepsi de mislini

görmedikleri nimetlerle nimetlenir. (Kitab-ül Burhan Fi

Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 16)"

"Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) zamanında, insan birkaç avuç

tohum atacak, 700 avuç hasat edecektir. (Kıyamet Alametleri,

s. 164)"

"Onun devrinde, akan ırmaklar bile suyunu fazlalaştıracaktır.

Hz. Mehdi (as) hazineleri çıkaracak... (El Kavlu'l

Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 36)

Muhakkak o zamanda mal çoğalıp su gibi akacak da onu

hiçbir kimse (tenezzül edip) kabul etmeyecektir. (Ölüm-

Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 464)"

"Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) zamanında... ömürler uzayacak ve

emanet zayi olmayacaktır... (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il

Mehdiyy-il Muntazar, s. 43)"

"İmam-ı Zaman (Hz. Mehdi (as)) döneminde KÖRLER

GÖRME KUVVETİNİ KAZANACAK ve HASTALAR

ŞİFA BULACAKTIR. (Bihar-ül Envar, Cilt 51, Sayfa 70)"

"... İMAM-I MEHDİ (as) ÇIKTIĞI ZAMAN hasseten (özellikle,

yalnızca, ayrıca, hususi olarak) FUKAHA (FIKIH ALİMLERİ)

ONA (HZ. MEHDİ (AS)'A) DÜŞMAN OLACAK. ONUN (HZ.

MEHDİ (AS)'IN) KILINCI KARDEŞLERİDİR. Elinde kılınç

olmasa idi, -YANİ KARDEŞLERİ OLMASA İDİ- ZAMANIN

FUKAHASI (FIKIH ALİMLERİ) ONUN (HZ. MEHDİ (AS))

KATLİYLE FETVA VERİRLERDİ. Lakin Cenâb-ı hak onu (Hz.

Mehdi (as)'ı) keremiyle ve kılınç (KARDEŞLERİYLE) ile tathir

(temizlemek, yıkayıp pak etmek) edecek, onlar ona (Hz. Mehdi

(as)'a) itimad edeceklerdir. HÜKMÜNÜ İNANMAYAN DA

KABULE MECBUR OLUP AKSİNİ İZMAR (gizlemek, saklamak)

EDECEKLER. (Ramuz el-Hadis, s. 56 73)"

"Hz. Ali (ra)'dan:

Ahir zamanda öyle bir kavim meydana çıkacak ki KURAN

OKUYACAKLAR FAKAT BOĞAZLARINDAN AŞAĞIYA

GEÇMEYECEK. DİNDEN OKUN YAYDAN ÇIKMASI

GİBİ ÇIKACAKLAR. ONLARLA MÜCADELE ETMEK

HER BİR MÜSLÜMAN İÇİN BİR HAKTIR. GÖRÜNÜMLERİNDE

SAÇLARI TIRAŞLIDIR. (Hadislerle Hz. Ali, İmam

Nesai, Ebu Abdurrahman Ahmed Bin Şuayb, sf. 142)"

DECCALİN ASKERLERİ BÜTÜN RUHLARI İLE DECCALE CASUSLUK YAPAN CASIS KİŞİLER OLACAK . CESSASE HADİS . EBU DAVUT HADİS NO 4328

İmam a.s dünyanın doğu ve batısını fethedip islamı dünyanın dört bir yanına egemen kılacaktır . Allahu teala insanlara öyle bir güç verecekki , Herkes olduğu yerde onun sözlerini duyacak ve imam a.s İslama hayat verecektir "

Hz. Ali (ra) buyurdu: “Besmelenin harflerini sayın ve sonunda zamanın bitmesini ve Mehdinin çıkmasını bekleyin. Ona uyarak selameti bulun.”

"Birinci vazife, imanın esaslarını inkâr eden zararlı akımlara, deccalizme karşı asrın idrakine uygun bir tarzda mücadele etmek ve iman hakikatlerini ispat etmektir.

 ÜSTAD HZ LERİ AHİR ZAMAN MEHDİSİNİN TEVHİD SIRRI İLE ATEİZM VE MATERYALİZM AKIMLARINI TAMAMEN SUSTURACAK BİR ÇALIŞMA YAPACAĞINDAN BAHSETMEKTEDİR "

"BAZI İNSANLARIN HZ. MEHDİ’YE ORTAM HAZIRLAMALARI

Doğu tarafından birtakım insanlar çıkıp, Hz. Mehdi’nin saltanatını hazırlayacaklardır.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 21)"

"Ahir Zamanda Yobazlar ve Bağnazlar, Bi’datler (Hurafeler) Üreteceklerdir

BİD’AT SAHİBİ, MANEN KÜÇÜK KİŞİLERİN YANINDA İLİM ARAMAK, kıyamet alametlerindendir.

(Camiu’s-sağir: 2475) (Kıyamet ve Alametleri, Ömer Öngüt, s. 53)

"

"Ahir Zamanda Yobazlar ve Bağnazlar, Kuran’ı Anlatacak ama Kuran’a Uymayacaklardır

Süveyd bin Gafele (ra)’dan:

AHİR ZAMANDA TÜREMELER ÇIKACAK: BEYİNLERİ ÇALIŞMAYACAK. KONUŞURKEN ÇOK GÜZEL KONUŞACAKLAR. KURAN OKUYACAKLAR, FAKAT İMANLARI GIRTLAKLARINDAN AŞAĞIYA GEÇMEYECEK….

(Buhari, Sahih 3611, 5057, 6930, Müslim, 1066, Ebu Davud 4767, Ahmed bin Hanbel, Müsned 1, 81, 113, 131)

"

"HZ. MEHDİ’NİN ÇIKIŞINI GÖKYÜZÜNDEN BİR SESİN HABER VERMESİ

… Ve bu durum bir münadinin semadan seslenerek “Ey insanlar, emiriniz artık Mehdi’dir.” demesine kadar devam edecektir.(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 24)

"

"HZ. MEHDİ’NİN, İSTANBUL’U MANEN FETHETMESİ

Allah Konstantiniyye’yi (İstanbul’u) çok sevdiği dostlarının eliyle fethedecek… Onlardan hastalığı ve üzüntüyü kaldıracak. (Kıyamet Alametleri, sf. 181)

"

"HZ. MEHDİ’NİN, İŞLERİ ÇOK HIZLI HALLETMESİ

Bu durum 7 yıl devam edecektir. Ancak onun her senesi, sizin 20 senenize bedel olacaktır.

(El-Kavlu’l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 44) BU TEKNOLOJİ VE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI İLE ÇOK MÜMKÜN VE KOLAY BİİZNİLLAH 

"

"ZALİME KARŞI HAKKI MÜDAFAA ETMESİ

Mehdi zalime karşı hakkı müdafaa edecektir. Hatta (zalim) bir insanın azı dişinde olan (haksız bir lokmayı) bile ondan çekip alacak ve sahibine iade edecektir. (En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal )

"

"HZ. MEHDİ (AS),İNSANLARIN GÖZLERİNDEKİ GAFLET PERDESİNİ KALDIRARAK, ‘MEHDİ GERÇEĞİNİ’ ANLAMALARINI SAĞLAYACAKTIR

Hz. Mehdi (as) hiçbir zaman için insanlara, “Ben Mehdiyim” demeyecektir. Allah, Peygamberimiz (sav)’in diliyle haber verdiği alametlerle, onu insanlara tanıtacaktır. Bu alametlerden biri de, “HZ. MEHDİ (AS)’I İNSANLARA EN İYİ ANLATACAK OLAN KİŞİNİN YİNE YALNIZCA HZ. MEHDİ (AS) OLMASI”dır. Hz. Mehdi (as) yaptığı çalışmalarla; Peygamberimiz (sav)’in hadislerini ve İslam alimlerinin Hz. Mehdi (as) hakkındaki açıklamalarını en doğru ve en hikmetli şekilde yorumlamasıyla, insanlara Hz. Mehdi (as)’ı en mükemmel şekilde tanıtacaktır. Bir hadiste Hz. Mehdi (as)’ın, Peygamberimiz (sav)’in ahir zaman ile ilgili verdiği bilgilerin gerçeğini bizzat bilen kişi olacağı, bu sebeple de Peygamberimiz (sav)’in ahir zaman ile ilgili hadislerini en doğru şekilde açıklayacak kişinin de yine sadece Hz. Mehdi (as) olacağı şöyle bildirilmiştir:

"

"KURAN’IN DOĞRU YORUMLANMASI İÇİN İLMİ MÜCADELE YAPAR

Resulullah (sav) Ammar bin Yasir’e şöyle buyurmuştur:

“Onun (Hz. Mehdi (as)’ın) uzun bir gaybeti olacaktır ki, bir takım insanlar bu dönemde imanlarını kaybedecek, diğer bir grubu ise imanlarını koruyacaklardır. O (Hz. Mehdi (as)), ahir zamanda çıkıp yeryüzünü adaletle dolduracaktır. O (Hz. Mehdi (as)), ALLAH’IN KELAMININ TEVİLİ ÇİN MÜCADELE EDECEK, nitekim ben Allah’ın kelamının tenzili (nazil oluşu) için mücadele ettim. Ey Ammar… (o (Hz. Mehdi (as)) halkın bana en çok benzeyeni olacaktır.”

(Kifayet’ül Eser, İlzam-ün Nasib, cilt1, s. 98)

"

Aranızda “Nübüvvet” Allah’ın istediği kadar sürer, sonra onu kaldırmayı istediği zaman da kaldırır. Ve Allah’ın murad ettiği kadar devam eden “Şiddetli bir Meliklik” idaresi gelir. Sonra onu kaldırmayı istediği zaman kaldırır. Sonra zorba bir idare gelir. Sonra da “NÜBÜVVET YOLU ÜZERE BİR HİLAFET” (manevi liderlik)(HZ. MEHDİ (AS)) GELİR.

"SADECE İNSANLARA DEĞİL, CİNLERE DE GÖNDERİLMİŞTİR

O (Mehdi), doğrulanmış, … adaleti, bütün insanlar ve CİNLERCE KABUL EDİLECEKTİR.

(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 188)"

"ALLAH’IN HALİFESİDİR

… Mehdi (as) zuhur edince, herşeyi bırakıp mümkün olan her vesileyle ona doğru koşunuz. Zira O ALLAH’IN HALİFESİ  VE BENİM VASİMDİR.

(Bihar-ul Envar, cilt51, s.65; Isbat-ul Hüdat, cilt6, s.382)

"

"ALLAH HZ. MEHDİ (AS)’I VESİLE EDEREK, HEM ŞİDDETİ HEM DE ŞİDDETİN FELSEFESİNİ YOK EDECEKTİR

Şeyh Tusi’nin Gaybet’i:

“Sonra Hz. Mehdi (as)’ın yükselişi olacak… ALLAH ONUN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) VASITASIYLA YALANLARI ORTADAN KALDIRACAKTIR. ONUN (HZ. MEHDİ (AS) VASITASIYLA, ŞİDDETİ ORTADAN KALDIRACAKTIR. O (Hz. Mehdi (as)) boyunlarınızdaki esaret ayıbını kaldıracaktır.”

(Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 132)

"

"ADALETİN TAM HAKİM OLMASINA VESİLE OLUR

Hz. Mehdi (as) YENİ BİR YARGI VE KAZAVET (HAKİMLİK) SİSTEMİ getirecek.

(El-Gaybet (Nümani) Bihar’ül Envar, cilt 52, s. 349, 354)

"

"OLACAK GELİŞMELERİ EN İSABETLİ ŞEKİLDE TESPİT EDER

Ebu Basir şöyle rivayet etmiştir: Ebul Hasan (Musa b.Cafer)’e dedim ki:

“Seni yaratan Allah’a kurban olayım! İmam Mehdi hangi işaretiyle bilinir?” Buyurdu ki: “İmam Mehdi’nin bilinmesini sağlayan birkaç özelliği vardır.İNSANLAR ONA SORU SORDUKLARINDA DERHAL CEVAP VERİR; EĞER HUZURUNDA SUSSALAR, O KENDİLİĞİNDEN KONUŞMAYA BAŞLAR VE YARIN OLACAKLARI (yaşanacak gelişmeleri) ANLATIR. İNSANLARLA HER DİLDEN KONUŞUR.”

(İman Ve Küfür Kitabı / Usul-U Kafi (El-Usul Min El-Kafi) / El-Kuleyni, Cild 1S. 402)

"

"Hz. Mehdi (as), İnsanları Tıpkı Allah’ın Elçisi (sav) Gibi Saf Vahye Davet Edecektir

Gaybet-i Numani: İbni Ukdah’dan, Ali bin Hasan Taimili’den, Muhammed’den Ahmed Hasan’ın oğullarından, Selebe’den, Jomi Kunnasi’den, Ebu Basir’den o da Kamil’den, İmam Cafer-i Sâdık (as)’ın şöyle dediğini rivayet ettiler:

“Kaim‘imiz (Mehdi) zuhur ettiğinde, insanları tıpkı Allah’ın Elçisi (sav) gibi saf vahye çağıracak. Gerçekten de İslam görülmemiş biçimde başladı ve başladığı haldeki gibi görülmemiş biçimde geri dönecek. Ne mutlu o görülmemiş olanlara!

"

"Hazreti Mehdi (as) Bidatleri Kaldıracaktır

İmam Sadık’dan: “Mehdi Allah’ın Peygamberinin yaptığı şeyi yapacak, yani Peygamberin putperestliği yok etmesi gibi o da aynı şekilde mevcut bidatları (manen) yok edecek ve sonra İslam’ı yeniden hakim edecek.”

(Bihar ul Envar, c. 52, s.352)

"

"HZ. MEHDİ (A.S.), DİNİ PEYGAMBER’İN ZAMANINDA OLDUĞU GİBİ AYNEN UYGULAYACAK. YERYÜZÜNDE MEZHEPLERİ KALDIRACAK. HALİS HAKİKİ DİNDEN BAŞKA HİÇBİR MEZHEP KALMAYACAK.

(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 186-187)

"

"Yobazlar, Mehdiyet’i Savunuyor Görünmelerine Rağmen Gerçekte Hz. Mehdi (as)’a Karşıdırlar

Amr bin Sad’dan:

HALKI (ZAHİRDE) BENİM EVLADIMA DAVET ETSELER DE, BENİM EVLADIMDAN UZAK OLURLAR. BU ÖYLE KÖTÜ BİR TOPLULUKTUR Kİ AHLAKLARI YOKTUR. Zorbalara musallattırlar, cabbarlara fitneyi öğretirler, hakimlere kan döktürürler.

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 170)

"

"Ahir Zamanda İki Yüzlü ve Sahtekar Din Adamları Türeyecektir

AHİR ZAMANDA KURT OKUYUCULAR OLACAK. Kim o zamana yetişirse, şerlerinden Allah’a sığınsın. ONLAR ÇOK KİRLİ İNSANLARDIR. RİYAKARLIK (İKİYÜZLÜLÜK) HAKİM OLACAK, RİYA (İKİYÜZLÜLÜK) VE GÖSTERİŞTEN UTANILMAYACAK.

(Ölüm Kıyamet ve Diriliş, s. 470)

"

"Ahir Zamanda Yobazlar, Şiddetli Fitnelere Sebep Olurlar

… Onların alimleri gök kubbe altındakilerin en şerlileridir. FİTNE ONLARDAN ÇIKTI VE YİNE ONLARA DÖNECEKTİR.

(Beyhaki) (Kıyamet ve Alametleri, Ömer Öngüt, s. 54)

"

"Yobazlar, Hz. Mehdi (as)’a Karşı Olurlar

“Fütühat-ül Mekkiye” isimli eserinde Muhyiddin Arabi el Endülüsi şöyle bildirmektedir:

… Mehdi, dini peygamberin (s.a.v.) zamanında olduğu gibi aynen tatbik edecek. Yeryüzünden mezhepleri kaldıracak. Halis ve hakiki dinden başka hiç bir mezhep kalmayacak. ONUN DÜŞMANLARI İÇTİHAD ALİMLERİNİN TAKLİD EDENLERİ OLACAK.Çünkü onlar Mehdi’nin mezhep imamlarının tersine hükmettiğini gördüklerinde bundan HOŞLANMAYACAKLAR, FAKAT KARŞI DA GELEMEYECEKLER… Onun kılıncı (ilmi, manevi gücü) kardaşlarıdır. Kılıcından (ilminden) korktukları için ister istemez hakimiyetine boyun eğecekler.

ONUN AÇIK DÜŞMANLARI FUKAHA (FIKIH ALİMLERİ) OLACAK. ÇÜNKÜ HALK ARASINDA BİR İMTİYAZLARI KALMAYACAK. HATTA AHKAM HUSUSUNDA İLİMLERİ DE AZALACAK. Bu imamın gelişiyle alimlerin hükümlerdeki anlaşmazlıkları da giderilecek.. ŞAYET ELİNDE KILINÇ (İLİM) OLMASAYDI FAKİHLER ONUN ÖLÜMÜNE FETVA VERİRLERDİ. Lâkin Cenâb-ı Hak, onu keremiyle ve kılınç (ilmi) ile tathir edecek (temizleyecek), onlar ona itaat edeceklerdir. Çünkü halk arasında imtiyazları kalmayacak, hatta ahkam (hükümler) hususunda ilimleri de azalacak. Mehdi’nin gelişiyle alimlerin hükümlerindeki ihtilâflar da giderilecek. Ondan hem korkacaklar hem de birşeyler umacaklar. KALBEN ONDAN NEFRET EDECEKLER. FAKAT BUNA RAĞMEN İSTER İSTEMEZ HÜKMÜNÜ KABUL EDECEKLER [/highlight]

(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci,Kıyamet Alametleri, 186-187)

"

"Yobazlar ve Bağnazlar, Hz. Mehdi (as)’ın Zuhur Ettiğini Kabul Etmezler

Onun (Hz. Mehdi (as)’ın) döneminde… Vereceği birçok hükümlerde ulemanın mezheplerine muhalefet edecektir. Bundan dolayı ondan (Hz. Mehdi (as)’den) uzak duracaklardır. Zira ZANLARINA GÖRE, GERÇEKTEN ALLAH’IN İMAMLARINDAN SONRA BİR MÜÇTEHİD BIRAKMADIĞINI KABULLENECEKLERDİR…

(Muhyiddin Arabi, “Futuhat-El Mekkiye”, 66. Bab,cilt 3, s. 327- 328)

"

"Yobazlar ve Bağnazlar, Yanlış Fetvalar ile Başkalarının da Sapmasına Sebep Olurlar

… Kara cahil bir zümre kalır. Halk bunlardan dini ihtiyaçlarını sorar, ONLAR DA (AYET, HADİS GÖZETMEDEN) KENDİ DÜŞÜNCE VE ARZULARINA GÖRE FETVA VERİP, HEM KENDİLERİ SAPARLAR HEM DE BAŞKALARINI SAPTIRIRLAR.

(Buhari, Tecrid-i sarih: 2174)

"

"Ahir Zamanda Başı Traşlı, Sarıklı ve Cübbeli Bazı Alimler Deccale Uyarlar

ÜMMETİMDEN BAŞI SARIKLI YETMİŞ BİN ALİM KİŞİ, DECCALE TABİ OLACAKLAR.

(Mevsuatu’s sunne, El-kütüb’s-sitte ve Şüruhuha 22, Müsnedu, Ahmed B. Hanbel 3-4, Tunus: Daru Sahnun, 1992, cilt 22, s. 224)

"

"Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi (as)’ın Israrla Anlatılmasını Bildirmektedir

Gaybet Numani: Kuleyni’den, Ali bin İbrahim’den, Muhammed bin İsa’dan, Yunus’tan, Süleyman bin Salih’ten, doğrudan İmam Muhammed Bakır (a.s.)’dan nakledilmiştir:

“Siz (Kaim Mehdi hakkında) insanlara ısrarla anlatın. Kabul eden kişiye daha fazlasını anlatın, inkar edeni bir kenara bırakın. Bir sınama olmak zorunda. Bununla arkadaşlar, akrabalar… düşecek… Allah bizi ve samimi talebeleri korusun.”

(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))

"

"Hz. Mehdi (as) ve Talebeleri, Roma’yı Manevi Olarak Fetheder

… Hz. Mehdi (as) ve talebeleri … (ROMA’YI) TESBİH VE TEKBİRLE MANEN FETH EDECEKLERDİR…

(Medineli Allâme Muhammed b. Resul el-Hüseynî el-Berzencî, Kıyamet Alametleri, s. 204) (Suyuti, el-Havi li’l Feteva, II. 81)

… Hz. Mehdi (as) ve talebeleri … (ROMA’YI) TESBİH VE TEKBİRLE FETH EDECEKLERDİR… O ŞEHRİN (VATİKAN’IN) SURLARI BİR BİR YIKILACAKTIR…

(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 204)

"

"Hz. Mehdi (as), Gece-Gündüz Korkusuzca Mücadele Edecektir

Doğrudan Ebu Carud’dan, İmam Muhammed Bakır (a.s)’a şöyle söylediği rivayet edilmiştir:

Allah’ın Resulü’nün oğlu, bana Sahib-ül Emri (Hazreti Mehdi) (a.s) anlat.

Dedi ki:

Geceleri Allah korkusuyla geçecek ve gündüzleri (düşmanlarına karşı) korkusuzlukla. O gündüz ve gece ilahi vahiy alacak.

Hayret içinde sordum:

O da ilahi vahiy alacak mı?

Cevap verdi:

Ebu Carud, bu peygamber vahyi değildir; bu vahiy İmran kızı Meryem’e, Musa (a.s)’ın annesine ve bal arısına inen vahiy gibidir.

Ebu Carud, hiç şüphesiz İmam Kaim (a.s) Allah Katında, İmran kızı Meryem’den, Musa (a.s)’ ın annesinden ve bal arısından daha şereflidir.”

(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar Madde 209)

"

"Hz. Mehdi (as)’a Kurulan Tuzaklar Asla Başarılı Olmayacaktır

Nechül Belağa’dan, İnananların Efendisi (sav) dedi ki:

“O (Hz. Mehdi (as)) insanlardan saklanırken, İZ SÜRÜCÜLER ARASALAR BİLE ONUN AYAK İZLERİNİ GÖRMEZLER…”

(Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar,cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 186)

"

"Hazreti Mehdi (as)’dan Ayrılan Kesinlikle Helak Olur

… Abdulaziz b. Müslim şöyle rivayet etmiştir:

“İmam Mehdi, susamışlar için tatlı bir su, doğru yolu gösteren bir rehber, helak olmaktan kurtaran bir kurtarıcıdır. İmam Mehdi, yollarını kaybedenlerin, doğru yolu bulması için yüksek bir yerde yakılan kılavuz ateşidir. Dondurucu soğuğa tutulanlar için bir sıcaklıktır. Tehlikeli geçitlerde güvenilir kılavuzdur. Ondan [Mehdi’den] ayrılan kesinlikle helak olur.”

(İman ve Küfür Kitabı / Usul-u Kafi (El-Usul Min El-Kafi) / El-Kuleyni, Cild 1, S.281)

"

"Hz. Ali (ra), Hz. Mehdi (as) ve Cemaatinin Özelliklerini Anlatmıştır

Ebu İshak’tan; Emir-ül Mü’minin (Hz. Ali (ra)) ashabından güvenilir birinden duydum ki, Emir-ül Mü’minin bir hutbesinde söyle buyurdu:

“Allah’ım ben biliyorum ki ilmin tamamı kuşatılmaz, kaynağı kurumaz ve arzın, senin halka olan açık ama kendisine itaat edilmeyen ya da çekindiğinden dolayı saklanan bir hüccetinden boş kalmaz. Böylece hüccetin batıl olmaz. Senin dostların da hidayet olduktan sonra dalalete düşmezler. Ama onlar (dostların) neredeler ve sayıları ne kadardır? ONLAR SAYICA ÇOK AZ OLSALAR DA, ZİKRİ YÜCE OLAN ALLAH KATINDA DEĞERLERİ ÇOK BÜYÜKTÜR. ONLAR, DİNİN KILAVUZLARI OLAN HİDAYET İMAMLARINA TABİ OLURLAR, onların edepleriyle edeplenir, yollarından yürürler. İşte o zaman ilim, imanın hakikati ile birlikte onlara doğru akın eder de ruhları, ilim önderlerinin davetine icabet eder; BAŞKALARINA ZOR GELEN HADİSLERİ ONLAR KOLAYLIKLA KABUL EDERLER; YALANCILAR VE İSRAFÇILARIN ÇEKİNİP KABULLENMEDİKLERİ ŞEYLERLE HUZUR BULURLAR. İşte, alimlere uyanlar onlardır. Onlar, yüce Allah’a ve velilerine itaat ederek, dünya ehliyle birlikte oldular; dinlerinde takiyye edip düşmanlarından korundular. Onların ruhları, en yüce makama bağlıdır, alimleri ve onlara uyanlar, batıl devletinde dilsiz ve suskundurlar, HAKKIN DEVLETİNİ BEKLERLER. Allah yakında kendi sözleriyle hakkı yüceltecek ve batılı yok edecektir. O korkulu durumda dinlerini sabırla korudukları için ne mutlu onlara! Onların devleti oluştuğunda, onları görmeyi ne kadar da çok isterim! Allah onları, salih babalarını, eşlerini ve nesillerini bizimle birlikte Adn cennetinde birleştirecektir.”

(el-Kafi c. 1, s. 270)

"

"Hz. Mehdi (as)’dan Ayrılanlar, Deccal’in Peşinden Giderler

… MEDİNE ŞEHRİ SAKİNLERİYLE BERABER ÜÇ DEFA SALLANACAK, BUNUN ÜZERİNE (MEDİNE’DE BULUNAN) MÜNAFIK ERKEKLER VE KADINLARDAN HİÇ KİMSE KALMAYIP HEPSİ ONUN YANINA GİDECEKLER ve böylece demirci körüğünün demirin kirini, pasını giderip attığı gibi Medine’de pisliği (yani habis insanları) dışına atacak ve o güne kurtuluş günü denecektir.

(İbn-i Mace Cilt 10, s. 331-335)

"

"Hz. Mehdi (as) ve Talebeleri, Dünyanın Her Yerine Hakim Olacaklardır

“Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir, iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, ma’rufu emrederler, münkerden sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah’a aittir.” (Hac Suresi, 41)

Ebu’l Carud, Hz. İmam Muhammed Bâkır aleyhi’s-selâm’ın şöyle buyurduğunu söyler:

“Bu ayet Mehdi ve ashabı hakkında nazil olmuştur. Allah Teala onları (Mehdi ve talebelerini) yerin doğu ve batısına egemen kılacak, onların (Mehdi ve talebelerinin) eliyle dini aşikâr (hakim) edecektir. O (Mehdi), zuhur edince artık zulüm ve sapkınlıktan eser kalmayacaktır.”

(Züheyri, el-Mehdi, s. 163; Yenabi-ül Meveddet, s. 425; Duhayyil, el Mehdi, s. 46-47.)

"

"Hz. Mehdi (as) ile Dünya, İlahi Aydınlık ile Aydınlanacaktır

İmam Ali bin Musa el-Rida (as) dedi ki:

“O (Mehdi) çıktığında dünya, Rabbi’nin ilahi aydınlığı ile aydınlanacakve insanlık içerisinde adalet terazisi hiç kimsenin başka bir kişiye eziyet etmeyeceği şekilde ayarlanacak.”

(Bihar’ül Envar, Cilt 52, Sayfa 321, Kemal el-Din)

"

"Hz. Mehdi (as) İnsanları Tek Bir Ümmet Haline Getirecektir

Zuhur ettiği zaman onun (Mehdi’nin) etrafında 313 taraftarı toplanır.  Söyleyeceği ilk kelimeler şöyle olacak: “Eğer bilseydiniz, Allah’ın bakiyesi sizin için en iyisidir.” Ve sonrasında şöyle demiştir: “Ben Allah’ın bakiyesi ve Allah’ın Halifesi’yim ve O’nun size bir deliliyim.” Her Müslüman onu (Mehdi’yi) aşağıdaki şekilde selamlayacaktır: “Selamet üzerine olsun, Ey Allah’ın bu dünyaki bakiyesi.”Ne bir Yahudi ne Hıristiyan ne de Allah’tan başkasına tapanlardan kimse kalmaz (-ki) hepsi ona inanacak ve onun hakkında şahitlik edecek ve tek bir ümmet olacak ve bu olacak olan İslam Birliği olacaktır.”

(Al Fusulul Muhima, Ibn Sabbagh Maliki, sf. 248)

"

"Allah, Ümmetin Dağılmışlığını Hz. Mehdi (as)’ın Eliyle Birleştirecektir

“Ey inananların Efendisi, bize senin Mehdin hakkında haber ver.” İnananların Efendisi (sav) dedi ki: “… O [Mehdi] en iyi sığınaktır. Aranızdaki en iyi bilen ve en nazik olandır. Ey Allah’ım, ona [Mehdi’ye] sadakat andını ızdıraptan çıkışın vesilesi yap ve ümmetin dağılmışlığını onun [Mehdi’nin] eliyle birleştir. Size izin verildiğinde bunu yapın ve eğer ona [Mehdi’ye] ulaşacak bir yol bulacak olursanız, ondan [Mehdi’den] başka yol tutmayın.”

(Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, sf. 184)

"

"ALLAH HZ. MEHDİ  VESİLE EDEREK, ASRI VE TÜM DÜNYAYI ETKİLEYECEK ESERLER HAZIRLATACAKTIR

Ebu Basir şöyle der, İmam Muhammed Bakır veya İmam Caferi Sadık aleyhisselam’dan naklen:

“ONA (HZ. MEHDİ (AS)’A) İMAMETİ VEREN, ONA İLİM VE KİTAPLAR VERECEK VE ONU KENDİ BAŞINA BIRAKMAYACAK.”

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 387)

Hz. Mehdi (as)’ın sürekli olarak Cenab-ı Allah’ın kontrolünde olacağı; Allah’ın Hz. Mehdi (as)’ı vesile ederek çok etkili, asrı ve bütün dünyayı etkileyecek mükemmel kitaplar hazırlatacağı hadisten anlaşılmaktadır.

"

"Hz. Mehdi (as), Tüm Dünyanın Hidayetine Vesile Olacaktır

Hz. Mehdi (as), HİDAYET MEŞALESİYLE ALEMDE DOLAŞIR VE SALİHLER GİBİ YAŞAR.

(El-Mehdiyy-il Mev’ud, c. 1, s. 281-282 ve 266 ve 300)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın İmani Eserleri, Ahir Zamanda İnsanların Hidayetine Vesile Olacaktır

Ali b. Ebu Talib (as) şöyle buyuruyor: “Hz. Peygamber (sav) uzun bir vasiyetinde bana hitaben şöyle buyurdu:

“Ya Ali! İman açısından halkın en hayret verici olanları ve yakin açısından da en büyük insanlar, ahir zamanda gelecek olan kimselerdir. Onlar Peygamber’i görmemiş ve imam da (Hz. Mehdi (as) da) onlardan gizlidir. BUNUNLA BİRLİKTE ONLAR BEYAZ SAYFALARA NAKIŞ OLUNMUŞ SİYAH HATLAR VASITASIYLA İMAN EDERLER.“

(Men La Yehzuruhu’l Fakih, c. 1, s. 269)

"

"HZ. MEHDİ (AS) DİN AHLAKINI HAKİM ETTİĞİNDE PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN SON PEYGAMBER OLDUĞUNU KABUL ETMEYEN HİÇ KİMSE KALMAYACAKTIR

İmam Bakır aleyhisselam’dan nakledilen başka bir hadiste şöyle geçer:

BU GALEBE (GALİBİYET) VE ÜSTÜNLÜK AL-İ MUHAMMED’DEN OLAN HZ. MEHDİ (A.S.) KIYAM EDİNCE GERÇEKLEŞECEKTİR. ÖYLE Kİ, YERYÜZÜNDE HZ. MUHAMMED MUSTAFA’YI (ONUN PEYGAMBERLİĞİNİ) İKRAR ETMEYEN BİR KİMSE KALMAZ.”

(Tefsir-i Burhan, c. 2, s. 121.)

"

"İmam Müslüm’in Ebu Hureyre’den (r.a.) rivayet ettiği hadis-i şerifte Peygamber (sav) birgün sahabelerine hitaben:

… Bu mücahitler o beldeye gelip konakladıkları zaman silahla harp etmezler, ok da atmazlar. La ilahe illallahu ekber diyerek tekbir getirirler. Bu tekbir üzerine şehrin iki tarafındaki surlardan biri düşer. Sonra ikinci defa tekbir getirirler. Akabinde şehrin öbür tarafı da düşer. Sonra üçüncü kez tekbir getirecekler. Bunun üzerine İslam ordusu için surlardan gedikler açılacak, onlar da hemen buralardan şehre girerek fethedecekler.

(İmam Şarani, Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 445-446) Bu şehre gelindiğinde, Müslümanlar savaş yapmayacaklar. Sadece tekbir getirdiklerinde şehrin deniz tarafı düşecek, tekrar tekbir getirdiklerinde diğer tarafı düşecek. 3. kez tekbir getirdiklerinde de şehrin tamamı ellerine geçecektir.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 30)


"

"Hz. Mehdi (as) Döneminde Uyuyan Uykusundan Uyandırılmaz

Ona (Hz. Mehdi (as)’a) biat edenler, (Kabe civarındaki) rükun ve makam arasında biat ederler. Uyuyanı uyandırmaz, ASLA KAN DÖKMEZLER.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 24)

"

"HZ. MEHDİ (AS) BİR DAMLA BİLE KAN AKITMAYACAKTIR

İnsanlar, balarılarının beyleri etrafından toplanması gibi, Hz. Mehdi (as)’ın çevresinde toplanırlar. DAHA ÖNCE ZULÜMLE DOLU OLAN DÜNYAYI, O ADALETLE DOLDURUR. ADALETİ O DENLİ OLUR Kİ, UYKUDA OLAN BİR KİMSE DAHİ UYANDIRILMAZ VE BİR DAMLA KAN BİLE AKITILMAZ. DÜNYA, ADETA ASR-I SAADET DEVRİNE GERİ DÖNER.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 29)

"

"Hz. Mehdi (as), Müslümanlar Arasındaki Ayrılıkları Kaldıracaktır

Abdullah b. Cebele, Ebu Ammar, Ali b. Ebu Muğeyre, Abdullah b. Şerik el-Amiri aracılığıyla Umeyre binti Nefil’den rivayet eder:

Hasan b. Ali [aleyhisselam]’ın şöyle buyurduğunu duydum:

“Sizlerden bir kısmınız diğerlerinden uzak olmadıkça, bir kısmınız diğerlerini lanetlemedikçe ve bazılarınız diğerlerinin küfrüne şahit olmadıkça beklediğiniz bu emir gerçekleşmeyecektir.”

“Hayır bunun neresindedir?” diye sordum.

Buyurdu ki:

“Bütün hayır bundadır. Zira bu sırada Kaim (Mehdi) zuhur edip bütün bunları kaldıracaktır.”

(Şeyh Tusi, Gaybe (Kum, 1411), s.437-438)

"

"Kaim Hz. Mehdi (as) Muazzam Bir Zenginlik Kuracaktır

Şeyh Tusi el Gayb: Ebu Saud el-Kurasi’ye şöyle diyor:

“Ona (Mehdi’ye) Kaim denmiştir çünkü muazzam bir zenginlik kuracaktır.”   

(Gaybet Kitabı, Allame Muhammed Bâkır el-Meclisi, Sayfa 62)

"

"Hz. Mehdi (as) İnsanlar İçin Neyin İyi Neyin Kötü Olduğunu Bilir

Nachul Balaga (s. 155): Müminlerin emri Ali (ra) bir hutbesinde şöyle demiştir:

“Dikkat edin, suhulet (kolaylık) servettir. İmamınız [Mehdi] sizin için neyin iyi neyin kötü olduğunu bilir. [Mehdi] Sizden şer hükmedenleri çekip alacak, tehlikelerinizi kesecek, adaletsiz hükmedenleri azledecek ve dünyayı sahtekarlardan (samimiyetsizlerden) (manen) temizleyecektir.

"

"… Eğer Allah seni muvaffak kılarsa ONUN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) BİATINA KOŞ (ONA TABİ OL) VE ONDAN ASLA VAZGEÇME. EĞER MUVAFFAK OLUR DA, ONA ULAŞIR VE HİDAYET OLURSAN ONDAN ASLA VAZGEÇME. Âh – ve eliyle göğsünü göstererek – onu ne de çok görmek isterdim.”

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 252) HİÇBİR ŞEY SENİ ONA (HZ. MEHDİ (AS)’A) BİAT ETMEKTEN (ONUN TALEBESİ OLMAKTAN, ONA TABİ OLMAKTAN) ALIKOYMASIN, seni engelleyenler her zaman fitneye sığınanlardır. Eğer konuşurlarsa şerr konuşurlar, eğer susarlarsa fasit ve fasıktırlar.

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 252)


"

"Peygamberimiz (sav) hadisinde, Hz. Mehdi (as)’ın zuhurundan önceki dönemde hem iman edenlerin, hem de yerdeki ve gökteki canlıların Hz. Mehdi (as)’ın zuhurunu özlemle bekleyeceklerini bildirmiştir. Hz. Mehdi (as)’ın öncesinde iman edenlerin zulüm ve baskı altında sıkıntılı bir hayatlarının olacağına dikkat çekmiştir. Ayrıca Darwinist ve materyalist sistemin hakim olduğu dünya düzeni içinde yaşamaları nedeniyle insanların zorluk çekeceklerini ancak bir yandan da derin bir özlem içinde Hz. Mehdi (as)’ın zuhuruyla oluşacak olan huzur ve güven ortamının ümidini taşıyacaklarını haber vermiştir.

Gerçekten de Hz. Mehdi (as)’ın zuhurundan önceki dönemde dünyaya hakim olacak sevgisizlik, hırs ve düşmanlık ruhu ve bu ruh halinin meydana getirdiği huzursuzluk, kargaşa, ve anarşi ortamları müminlerin Hz. Mehdi (as)’a olan bu özlemlerini daha da pekiştirecektir.

"

"Hz. Mehdi (as), Dünyanın Dört Bir Yanına Sevinç ve Hoşnutluk Saçar

Mehdi’nin (as) yaranları (dost ve arkadaşları) alemin her yerine ayak basıp, her yerde kudreti ellerinde bulunduracaklar, herkes ve her şey onlara itaat edecek, hatta ÇÖLDEKİ YIRTICI HAYVANLAR VE AVLAR (YIRTICI) KUŞLARIN HEPSİ VE HEPSİ ONLARIN RIZA VE HOŞNUTLUĞUNU KAZANMAK İSTEYECEKLER. BU DİN ELÇİLERİ, SELAH (HUZUR, RAHATLIK, DÜZELTME VE İYİLEŞTİRME) VE ADALET ELÇİLERİ ÖYLE BİR SEVİNÇ VE HOŞNUTLUK GETİRECEKLER Kİ, Mehdi’nin (as) ashabının ayak bastığı yer başka yerlere karşı iftihar edecek.

(İkmal’üd Din. Bihar’ül Envar,cilt 52, s. 327)

"

"Hz. Mehdi (as), Zalimlerin Kalplerini İslam ile Aydınlatacaktır

Evet dünyayı fitne ve düşmanlık sardığında, her yer zulüm, fesat ve yağmayla dolduğunda, DALALET VE İNHİRAF KALELERİNİ YIKMAK (HAKKI BIRAKIP BATILA SAPAN ODAKLARI FİKREN ETKİSİZ HALE GETİRMEK), KARANLIK VE TAŞ KALPLERİ TEVHİD, İNSANİYET VE ADALET NURUYLA AYDINLATMAK İÇİN ALLAH KULLARINI GÖNDERECEK.

(El-Mehdiyy-il Mev’ud,cilt 1, s. 310)

"

"Hz. Mehdi (as) Zamanında Zalimlerin Hakimiyeti Sona Erecektir

Mehdi’nin (as) HÜKÜMRANLIĞI ZAMANINDA ZALİMLERİN VE MÜSTEKBİRLERİN HÜKÜMRANLIĞI , MÜNAFIKLARIN VE HAİNLERİN SİYASİ NÜFUZU NABUD (YOK) OLACAKTIR (son bulacaktır).

(El-Mehdiyy-il Mev’ud,cilt 1, s. 252)

"

"Hz. Mehdi (as), İnsanlar Arasındaki Düşmanlık ve İhtilaf Sebeplerini Yok Eder

Hz. Ali b. Ebi Talib de şöyle buyuruyor:

“Kâimimiz (Hz. Mehdi) kıyam edince İNSANLARIN KALBİNDEKİ DÜŞMANLIK VE İHTİLAF SEBEPLERİNİ KÖKTEN KAZIYACAKTIR. Böylece genel bir asayiş ve emniyet meydana gelecektir.”

(Bihar-ul Envar, cilt 52, s. 336)

"

"Hz. Mehdi (as), İslam Aleminin Birleşmesine Vesile Olur

Ey Allah’ım, ona sadakat andını ızdıraptan çıkışın vesilesi yap ve ÜMMETİN DAĞILMIŞLIĞINI ONUN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) ELİYLE BİRLEŞTİR…

(Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 184)

"

"Hz. Mehdi (as), İslam Alemindeki Kavgaları Durdurur

Amîre bint-i Nufeyl der ki: İmam Hüseyn’in şöyle buyurduğunu duydum:

“SİZLER BİRBİRİNİZDEN BERÎ (UZAK) OLDUĞUNUZU SÖYLEMEDİKÇE, BİRBİRİNİZİN YÜZÜNE TÜKÜRMEDİKÇE, BİRBİRİNİZİ TEKFİR ETMEDİKÇE VE BİRBİRİNİZE LÂNET OKUMADIKÇA beklediğiniz (Hz. Mehdi (as)’ın zuhuru) vuku bulmayacaktır.” Arzettim ki: “Öyleyse o zamanda hiçbir hayır yoktur.” Buyurdu ki: “Hayrın hepsi o zamandadır. Kâim’imiz (HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM EDECEK (ZUHUR EDECEK) VE BUNLARIN HEPSİNİ ORTADAN KALDIRACAKTIR.”

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 240)

"

"Hz. Mehdi (as), Tüm Müslümanların Vel-i Nimeti Olacaktır

Humran bin A’yan’dan, İmam Muhammed Bakır aleyhisselam şöyle buyurdu:

“Sanki bu dininizi kanlara bulanmış çırpınır bir halde görür gibiyim. Ve onu sizlere biz ehl-i beyt’ten olan biri (Hz. Mehdi (as)) dışında kimse geri döndüremeyecek. O (HZ. MEHDİ (AS)) SİZE YILDA İKİ KEZ HEDİYE GETİRECEK, AYDA İKİ KEZ SİZE RIZIK VERECEK, ilim ve hikmet size onun zamanında verilecek. Öyle ki kadın kendi evinde yüce Allah’ın kitabı ve Resulullah (sav)’in sünnetine göre hüküm verecektir.”

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 216)

"

"Herkes Hz. Mehdi (as)’dan Bahseder

Mehdi zuhur eder, HERKES SADECE O’NDAN KONUŞUR, O’NUN SEVGİSİNİ İÇER VE O’NDAN BAŞKA BİR ŞEYDEN BAHSETMEZLER.

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.33)

"

"Bir münadinin semadan “Hak, Hz. Muhammed (sav) ehlindedir” şeklinde bağırmasından sonra, Hz. Mehdi (as)’ın sevgisi insanların kalplerine yerleşecek ve ondan başka bir şeyden bahsedilmeyecektir.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 20)

"

"Şarktan Bir Cemaat, Hz. Mehdi (as ve Talebelerinin Faaliyetlerine Zemin Hazırlayacaktır

DOĞU TARAFINDAN BİRTAKIM İNSANLAR ÇIKIP, Hz. Mehdi’nin saltanatını hazırlayacaklardır.

(El-kavlu’l muhatasar fi alamet-il mehdiyy-il muntazar, Hadis no.17)  Senin şu âciz ve fakir ve hiç ender hiç olan kardeşin, bin derece haddimin fevkinde olarak, kendimi O GELECEK ŞAHIS (Hz. Mehdi (as)) olduğumu iddia edemem, hiçbir cihette liyakatim yoktur. FAKAT O İLERİDE GELECEK ACİP ŞAHSIN (Hz. Mehdi (as)’ın) BİR HİZMETKÂRI (Yani, Hz. Mehdi (as)’ın hizmetinde olan bir şahıs olduğumu) VE ONA (Hz. Mehdi (as)’a) YER HAZIR EDECEK BİR DÜMDÂRI(zemin hazırlayacak bir öncüsü) VE O BÜYÜK KUMANDANIN (bütün İslam aleminin kumandanı olan Hz. Mehdi (as)’ın) PÎŞDÂR BİR NEFERİ (öncü bir askeri)OLDUĞUMU ZANNEDİYORUM. Ve ondadır ki, sen de yazılan şeylerden o acip kokusunu aldın. (Barla Lahikası, 28. Mektup, sf. 162)

"

"Ahir Zamanda Yalancı Mehdilerin Çıkması, Hz. Mehdi (as)’ın Çıkışının Kanıtı Olacaktır

Ebu Hureyre -radiyallahu anh- anlatıyor:

Resulullah Aleyhisselâm buyurdular ki: “OTUZ KADAR YALANCI DECCALLER ÇIKMADIKÇA kıyamet kopmaz. Bunlardan her biri Allah’ın elçisi olduğunu zanneder.”

(Tirmizi, Ebu Dâvud)

"

“Dünyadan bir gece bile kalsa, Allah o geceyi uzatır ve Ehl-i Beytim’den birisi gelerek dünyaya hakim olur. Onun adı adıma, babasının adı babamın adına uyar. Daha önce yeryüzü nasıl zulümle doluysa, o onu adaletle doldurur. Malı seviye üzere taksim eder ve Allah bu ümmetin kalblerine zenginlik verir. Yedi veya dokuz sene kalır. Mehdi’den sonra, artık hayat yaşamakta, bir hayır yoktur.” (İmam-ı Suyûtî)

“Karanlık gecenin parçaları gibi olan fitnelerden önce, hayırlı ameller işlemede acele edin. O fitne geldi mi kişi mü’min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama girer. Mü’min olarak akşama erer de kâfir olarak sabaha ulaşır; dinini basit bir dünya menfaatine satar.” (Müslim, İman 186, 118; Tirmizi, Fiten 30, 2196)

"Hz. Mehdi (as), Kimsenin Adaletle Hükmedemediği Bir Zamanda Ortaya Çıkar

İbn Ukdah’dan o da Ali’den, o da Muhammed ibn Abdullah’dan, o da İbn Abi Umayır’dan, o da Hişam ibn Salim’den o da İmam Cafer Sadık’tan tahric etti:

Kaim her türden insanın insanlara hükmedip artık bundan sonra kimsenin: “Eğer biz hükmetseydik adalet yayardık” diyemedikleri bir zamanda ortaya çıkar. Ancak bundan sonra Kaim gerçek ve adaletle hükmetmek için ortaya çıkar.

(Gaybet-i Numani)

(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar Madde 119)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Çıkışından Önce Nefret Yaygın Olacak

İkmaluddin: Şeyh Sadık (r.a.), babası Saad’dan, İbni Abil Hattab’dan, İbni Yazi’den, Abdullah Asım’dan, Hüseyin bin Muhtar Kalanasi’den, Abdur Rahman bin Siyabah’tan, İmam Cafer Sadık (a.s.)’tan nakletti:

“İmamınız ve rehberiniz (Mehdi) olmadan, birbirinizden nefret ettiğiniz zamanda durumunuz ne olacak? O zaman çok ağır biçimde inceleneceksiniz, ayırt edileceksiniz ve eleneceksiniz. Açlıklar olacak. Bir kişi sabah yönetici olacak ve akşamına öldürülecek.”

(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))

"

"HZ. MEHDİ (AS), ÜMİTSİZLİĞİN VE ACILARIN EN YOĞUN OLDUĞU DÖNEMDE ÇIKAR

Davud bin Kesir-i Rıkki der ki: İmam Ebu Abdullah aleyhisselam’a şöyle arzettim: “…Bu emir (yani kıyam) (Hz. Mehdi (as)) çok uzadı öyle ki, kalplerimiz daraldı ve derin hüzünden dolayı ölüyoruz.” Buyurdu ki: “BU ZUHUR, DAHA ÜMİTSİZ VE HÜZÜNÜN DAHA ÇOK OLDUĞU BİR ZAMANDA VUKU BULACAKTIR.”

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 208)

… ONUN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) ZUHURU ÜMİTSİZLİK VE YEİS ESNASINDADIR.

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 274)

"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN GELİŞİNDEN ÜMİT KESİLMESİ MEHDİ (AS)’IN ÇIKIŞ ALAMETİDİR

İNSANLARIN ÜMİTSİZ OLDUĞU VE “HİÇ MEHDİ FALAN YOKMUŞ” DEDİĞİ bir sırada Allah Hz. Mehdi (as)’ı gönderir.

(Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)

HALK TAM ZUHURDAN ÜMİDİNİ KESTİĞİ ANDA O (HZ. MEHDİ (AS)) ZUHUR EDECEKTİR! Onun zamanında yaşayıp ona yardım edenlere ne mutlu! Ona düşmanlık besleyip, ona ve onun emrine karşı çıkanlara ve onun düşmanlarından olanlara eyvahlar olsun!

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 301)

"

"… HZ. MEHDİ (AS), Resulullah (sav)’ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve ÇIKIŞINDAN ÜMİT KESİLDİĞİ BİR SIRADA ÇIKAR…

(Ali Bin Husameddin el-Muttaki, Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)

"

"KÜFÜR HER YANI İSTİLA EDİP HÜKMÜ CEMİYET İÇİNDE AŞİKARANE İŞLENMEDİKÇE, HZ. MEHDİ (AS) ZUHUR ETMEZ. Bu vakitte, vaki olan ise, küfrün istilasıdır. Onun kuvvetidir. İSLAM’IN VE MÜSLÜMANLARIN DAHİ ZAAFIDIR. BU VAKİT, RESULULLAH (SAV) EFENDİMİZİN, EHL-İ İSLAM’IN GARİB DÜŞECEKLERİNİ ANLATTIĞI DEVİRDİR….

(İmam-ı Rabbani, Mektubat-ı Rabbani, 2. cilt, 381. Mektup, s. 1184-1186)

"

"HZ. MEHDİ (AS) İNSANLARA AZİZ VE SEVGİLİ OLDUĞUNDA ZUHUR EDER

Seleme b. Züfer şöyle der: ..

“MEHDİ, İNSANLARIN KÖTÜLÜK, CÂNİLİK VE ZULÜMDEN BIKTIĞI VE HİÇBİR GAİB ONUN KADAR AZİZ VE SEVGİLİ OLMADIĞI BİR ZAMANDA KIYAM EDECEKTİR.”

(El-Havi, cilt 2, s.159)

"

"HZ. MEHDİ (AS)’A YARDIMCI OLANLAR ONU ALAMETLERİNDEN TANIRLAR

Hz. Ali şöyle buyurur: “…ALLAH HZ. MEHDİ (AS)’IN YARDIMCILARINI KORUR, ONLARA NİŞANE VE ALAMETLERLE YARDIMCI OLUR ve onları yeryüzünün tüm insanlarına galip kılar.”

(İsbat-ul Hudat, cilt 7, s. 49)

"

"ZAMANI GELDİĞİ ZAMAN İNSANLAR HZ. MEHDİ (AS)’IN ÇEVRESİNDE TOPLANIRLAR

Onun (Hz. Mehdi (as)’ın) ZAMANI ULAŞTIĞINDA… İNSANLAR SONBAHARIN BULUT PARÇALARI GİBİ ONUN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) ETRAFINA TOPLANIR.

(Nech-ül Belağa, İlginç Sözler-1)

"

"HZ. MEHDİ (AS), ALLAH’IN İZİN VERDİĞİ BİR ZAMANDA TANINIR

Bizden olan hak üzere Kâim (Hz. Mehdi (as)) kıyam etmedikçe asla kıyamet kopmaz. BU DA ALLAH’IN İZİN VERDİĞİ BİR ZAMANDA OLACAKTIR. Ona uyan kurtulur, ondan geri kalan ise helak olur…

(Bihar-ul Envar, cilt 51, s. 65; Isbat-ul Hüdat, cilt 6, s. 382)

…ALLAH DİLEDİĞİ ZAMANA KADAR ONU (HZ. MEHDİ (AS)’I) GÖZDEN UZAK TUTAR. DAHA SONRA ZUHUR EDER ve yeryüzünü önceden zulümle dolduğu gibi adaletle doldurur.

(Bihar-ul Envar, cilt 52, s. 32; İsbat-ul Hudat, cilt 6, s. 19)

"

"Hz. Mehdi (as), Büyük Korkular Oluştuktan Sonra Zuhur Edecektir

İbn-i Ukdah, o da Ahmet ibn Yusuf’dan, o da İbn-i Mehran’dan o da İbn’I Batini’den, o da babasından, o da Vuhaib’den, o da Ebu Beşir’den, o da İmam Muhammed Bakir’den tecri etti:

Dedi ki:

“Kaim, insanlar arasında büyük bir dehşet, depremler, fitneler, belalar, afetler, Araplar arasında korkunç cinayetler, insanlar arasında büyük anlaşmazlıklar, dinde ayrılıklar ve insanların diğer insanlardan gördükleri zulum ve birbirlerini yok etme isteğinden dolayı sabaha yada akşama ölmek isteyeceği kadar kötü bir hayat sürmesi dışında ortaya çıkmayacaktır….Kaim’in çıkış zamanında yaşayıp da onun yardımcılarından olan (…) kişi ne kadar kutlu bir kişidir.”

(Gaybet Numani)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Zuhuru Mutlaka Gerçekleşecektir

Ahmed b. İdris; Ali b. Muhammed b. Kuteybe, Fadl b. Şazan, Hasan b. Mahbub, Ebu Hamza aracılığıyla es-Sümali’den rivayet eder:

Ebu Abdullah [Cafer Sadık aleyhisselam]’a şöyle dedim:

“Ebu Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselam], “Süfyani’nin zuhuru, nida, Güneş’in batıdan doğuşu mutlaka gerçekleşecektir” buyuruyordu. Gerçekleşmesi kesin başka bir şey var mı?”

Ebu Abdullah [Cafer Sadık aleyhisselam] buyurdu ki:

“Falanca oğullarının ihtilafı, masum kimsenin katli ve el-Kaim (Mehdi’nin) zuhuru muhakkak gerçekleşecektir.”

(Şeyh Tusi, Gaybe (Kum, 1411), s.435)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Zuhurunu Bekleyenler, Ona Yardım Edenler Gibidirler

İmam Sadık’tan: “Zuhuru beklenen Mehdi’nin yönetimini kurması umuduyla yaşayanlar ona yardım edenler gibidirler ya da Mehdi’nin heyetindeki cehd arkadaşları gibidirler. Allah’a yemin ederim ki onlar Peygamberin yanında hayatlarını sunan şehitler gibidirler.”

(Bihar ul Envar, c. 52, s.156)

"

"Hazreti Mehdi (as)’ın Zuhuru Mutlak Bir Kaderdir

Muhammed b. Cumhur ve es-Sükûnî’den rivayet edilir:

Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] şöyle buyurdu:

“Mutlak bir kadere göre, ahir zamanda Süfyânî ve onun ashabının ortaya çıkmasıyla Yusuf’un yılları kadar yıl azap, iftira, rezillik ve insanların hayvan şekline girmesi gerçekleşecektir. Bu sırada el-Kâim [Mehdi] Mekke’de* zuhur edecek ve bu ümmetin Mehdî’si olacaktır.”

*Mekke, şehir anlamındadır. Başka bir hadiste Peygamberimiz (sav)’e hangi şehir diye sorulduğunda “Konstantiniyye” cevabını vermiştir.

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.24, s.373)

"

"HZ. MEHDİ (AS), İLK BAŞLARDA İSMİNİN YAYGINLAŞMASINDAN VE TANINMASINDAN KAÇINIR

Mufazzal bin Ömer der ki: İmam Ebu Abdullah Cafer-i Sadık’ın huzurunda idim ve benimle birlikte başkaları da vardı. İmam bize şöyle buyurdu: “SAKIN HZ. MEHDİ (AS)’IN ADINI MEŞHUR ETMEYİN…”

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 174)

"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN İSMİ, PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN İSMİNE UYGUNDUR

Abdullah b. Ömer (ra)’dan rivayete göre; Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Benim Ehl-i Beyt’imden İSMİ, İSMİME UYGUN OLAN BİR KİŞİ (HZ. MEHDİ (AS))bütün Araplar üzerine hakimiyet kuruncaya kadar dünya (yok olup) gitmez.”

Dünya hayatından sadece bir gün kalmış olsa bile, BENİM EHL-İ BEYT’İMDEN İSMİ İSMİME UYGUN OLAN BİR KİŞİ (HZ. MEHDİ (AS)) GÖNDERİNCEYE KADAR ALLAH O GÜNÜ MUHAKKAK UZATIR…

(Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, Beyhaki ve Ebu Amr Ed-Dâni tahric etmişlerdir)

"

"İnsanların Çoğunluğunun Zuhuru Reddettiği Zaman Hz. Mehdi (as) Zuhur Eder

Ahmed  bin Muhammed  Ayadi’den olan silsilesinden, doğrudan Ebu Basir’den, İmam Caferi Sadık (a.s)’dan onun şöyle söylediği rivayet edilmiştir:

“Kaim, insanların çoğunluğunun onun varlığını reddettiği bir sırada zuhur edecektir. Böylece o genç bir adam görünümünde çıkacaktır ve sadece Yüce Allah’ın kendilerinden Zer Aleminde (yaratılıştaki ilk nokta) söz aldıkları ona olan inançlarını muhafaza edeceklerdir.”

Ve onun silsilesi aracılığıyla, Samaa’dan, İmam Cafer-i Sadık (a.s)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:

“İmam Kaim (a.s)’ın Musa Peygamber (a.s)’ın yaptığı gibi Tuva vadisinde yürüdüğünü görüyor gibiyim. İbrahim (a.s)’ın makamına ulaştığı zaman, insanları imana davet edecek.”

(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar Madde 196)

"

Hz. Ali'den rivayete göre; Hz. Mehdi (a.s.), bütün bit'adları yok edecek ve bütün sünnetleri de ikame edecektir. Konstantiniyye'yi, Çin'i, Deylem Dağı'nı fethedecektir. HZ. MEHDİ (A.S.) BU HAL ÜZERE 7 YIL KALACAKTIR. Onun her senesi, sizin on seneniz gibidir.

"Cenab-ı Hak, âhirzamanın en büyük fesadı zamanında; elbette en büyük bir müçtehid, hem en büyük bir müceddit, hem hâkim, hem mehdî, hem mürşid, hem kutb-u âzam olan bir zât-ı nûrânîyi gönderecek ve o zât da Ehl-i Beyt-i Nebevîden olacaktır." 20 ÜSTAD BEDİÜZZAMAN

Birincisi: Fen ve felsefenin tasallutuyla ve maddiyyun ve tabiiyyun taunu, beşer içine intişâr etmesiyle, her şeyden evvel felsefeyi ve maddiyyun fikrini tam susturacak bir tarzda imanı kurtarmaktır. Ehl-i imanı dalaletten muhafaza etmek ve bu vazife hem dünya, hem herşeyi bırakmakla, çok zaman tedkikat ile meşguliyeti iktiza ettiğinden, Hazret-i Mehdi'nin o vazifesini bizzât kendisi görmeğe vakit ve hal müsaade edemez. Çünki hilafet-i Muhammediye (a.s.m.) cihetindeki saltanatı, onun ile iştigale vakit bırakmıyor. Herhalde o vazifeyi ondan evvel bir taife bir cihette görecek. O zât, o taifenin uzun tedkikatı ile yazdıkları eseri kendine hazır bir proğram yapacak, onun ile o birinci vazifeyi tam yapmış olacak. Bu vazifenin istinad ettiği kuvvet ve manevî ordusu, yalnız ihlâs ve sadakat ve tesanüd sıfatlarına tam sahib olan bir kısım şakirdlerdir. Ne kadar da az da olsalar, manen bir ordu kadar kuvvetli ve kıymetli sayılırlar. Kaynak: Hadis-i Şerif ve Risale-i Nur ışığında Mehdilik meselesi  - ÜSTAD BEDİÜZZAMAN

"Naim b. Hammad Hakim ve Ebu Naim Sevban’dan tahric ettiler, o şöyle dedi. Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Horasan tarafından siyah bayraklılar çıktığını gördüğünüzde kar üzerinde sürünerek de olsa onlara katılın, çünkü içlerinde Allah’ın halifesi Mehdi vardır. -  Naim b. Hammad Hakim ve Ebu Naim Sevban’dan tahric ettiler, o şöyle dedi. Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Horasan tarafından siyah bayraklılar çıktığını gördüğünüzde kar üzerinde sürünerek de olsa onlara katılın, çünkü içlerinde Allah’ın halifesi Mehdi vardır.   -Horasan cihetinden gelen siyah sancaklar gördüğünüzde onlara katılın! Zira onların içinde Allah'ın halifesi Mehdi (AS) vardır. (Hz. Sevban RA)

"

"Keza (Naim b. Hammad) Saib b. Müseyyeb’den tahric etti. O şöyle dedi. Resullulah (s.a.v.) buyurdu: Doğudan Beni Abbas’a ait siyah bayraklar çıkar, onlar bir süre devam ettikten sonra, yine doğudan bu kez küçük siyah bayraklar çıkar ve Ebu Süfyan’ın soyundan bir adamla savaşarak Mehdi’nin itaatına girerler.

"

"Biz öyle bir ehl-i beytiz ki, Allah bizlere dünyayı değil ahireti nasib etti. Benden sonra ehl-i beytim, belâ, şiddet ve tarda maruz kalacaklar; doğu tarafından siyah bayraklılar gelinceye kadar... Bunlar mal isteyecek, kendilerine mal verilmeyecek. Bunlar döğüşecekler, sonra geri çekilecekler. İstedikleri kendilerine verilecek, fakat kabul etmeyecekler. Ve onu, ismi ismime, babasının adı, babamın adına uyan, ehl-i beytimden bir kimseye teslim edecekler. 


Bu hadis serif Osmanliya ve Kutsal emanetlere isaret etmekde dir. 


PEYGAMBER EFENDIMIZIN SANCAGI UKAB, YAVUZ SULTAN SELİM HAN TARAFINDAN MISIR’IN ALINMASIYLA DA OSMANLILARA GEÇMİŞTİR. YAVUZ SULTAN SELİM, MISIR DÖNÜŞÜ SANCAĞI İSTANBUL’A GETİRMİŞ VE O TARİHTEN İTİBAREN PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN EMANETİ OLAN UKAB VE DiGER KUTSAL EMANETLERLE, İSTANBUL’DA BULUNMAKTADIR."

"Keza (Naim b. Hammad) Ebu Cafer’den tahric etti. O şöyle dedi: Horasan’dan çıkan siyah bayraklılar Küfe’ye iner, ve Mehdi Mekke’de ortaya çıktıktan sonra, O’na biat için elçi gönderirler.


Keza (Naim b. Hammad) Saib b. Müseyyeb’den tahric etti. O şöyle dedi. Resullulah (s.a.v.) buyurdu: Doğudan Beni Abbas’a ait siyah bayraklar çıkar, onlar bir süre devam ettikten sonra, yine doğudan bu kez küçük siyah bayraklar çıkar ve Ebu Süfyan’ın soyundan bir adamla savaşarak Mehdi’nin itaatına girerler.                                              "

Bu iki bayraklarin öncüleri Şuayb b. Salih Temimi ve Beni Haşim dir. Bu iki siyah bayraklilr birlesir, öncüleri Şuayb b. Salih olur ver Hz Mehdin Bayragini Tasir. Süfyanin ordularini karsi galib gelirler ve kufeye inerler. Sonra Hz Mehdi Mekke cikar, yaninda Istanbulda bulunan Ukab bulunur.

"Bediüzzaman bu konuya şu şekilde açıklık getirmiştir:

""Şimdi, Hz. Mehdi gibi eşhasın hakkındaki rivayatın ihtilafatı ve sırrı şudur ki: Ehadisi tefsir edenler, metn-i ehadisi tefsirlerine ve istinbatlarına tatbik etmişler. Mesela: Merkez-i saltanat o vakit Şam'da veya Medine'de olduğundan, vukuat-ı Hz. Mehdiyye veya Süfyaniyye'yi merkez-i saltanat civarında olan Basra, Kufe, Şam gibi yerlerde tasavvur ederek öyle tefsir etmişler."" (Sözler, 359)    -     ""Merkez-i Hilafet eski zamanda Irak'da, Şam'da ve Medine'de bulunduğundan raviler kendi içtihatlarıyla daimi öyle kalacak gibi mana verip, ""Merkez-i Hilafet-i İslamiye"" yakınlarında tasvir etmişler, Halep ve Şam demişler. Hadisin mücmel haberlerini kendi içtihatlarıyla tavsil etmişler."" (Şualar, 492)"

“Benim ümmetimin ömrü 1.500 seneyi pek geçmeyecek.”(bk. el-Havi li'l-Fetavi, Suyuti, 2/248; Ruhul Beyan, Bursevi, (Arapça) 4/262, Ahmed bin Hanbel, İlel, s, 89)

"ALLAH’IN İLHAMIYLA İNSANLARI ÇOK İYİ TANIYACAK, ALDIĞI KARARLARDA ŞAHİT GEREKMEYECEKTİR

İmam Mehdi (as) İLAHİ BİLGİYE UYGUN OLARAK hükmedecektir. İnsanları KENDİ GERÇEKLERİYLE VE KENDİ İÇ HALLERİYLE tanıyacaktır. Davud Peygamber (as) ve Süleyman Peygamber (as)’ın kararları gibi ONUN HÜKÜMLERİNE DE ŞAHİT GEREKMEYECEKTİR.

(Bihar-ül Envar, Cilt 18, Sayfa 341; Cilt 52, Sayfa 325; Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, s. 6, 83-84 ve 145)

"

İmam (a.s) (Hz. Mehdi (a.s.)) dünyanın doğu ve batısını (manen) fethedip İslam’ı (İslam ahlakını) dünyanın dört bir yanına egemen kılacaktır… ALLAH TEALA İNSANLARA ÖYLE BİR GÜÇ VERECEK Kİ, HERKES OLDUĞU YERDE ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN) SÖZLERİNİ DUYACAK ve İmam (a.s) İslam’a hayat verecektir… (Bihar’ul-Envar, c. 52, s. 279 ve c. 53, s.12 İkmal’ud- Din, c. 2, s. 367)

Şüphesiz ki KAİM (HZ. MEHDİ (A.S.)) ZAMANINDA BİR MÜMİN DOĞUDA OLSA, BATIDA OLAN KARDEŞİ KENDİSİNİ GÖRÜR. Hakeza, BATIDA OLSA, DOĞUDA OLAN KARDEŞİNİ GÖRÜR. (Bihar’ul-Envar, c. 52, s. 391)

İkdu’d-Durer’de der ki: BU SES BÜTÜN YERYÜZÜNE YAYILACAKTIR, HER KAVİM KENDİ DİLİNDEN DUYACAKTIR.(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 51)

"Semadan, arz ehline samil olan BİR SES Kİ, HERKES BUNU KENDİ LİSANINDA İŞİTİR. (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 201)

Semadan bir ses onu ismiyle çağıracak ve DOĞUDA, BATIDA HATTA UYKUDA OLAN BİLE BU SESİ DUYACAK ve uyanacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 37)

"

… İŞTE O ZAMAN SEMADAN KENDİNİ BELLİ EDEN BİR EL GÖRÜNÜR… (Celalettin Suyutinin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, s. 69)

Sedir-i Seyrefi der ki: İmam Ebu Abdullah Cafer-i Sadık aleyhisselam’dan duydum ki: … Hakkı gaspolunan ve inkar olunan mazlum imamınız ve bu (gaybetin) sahibi (HZ. MEHDİ (A.S.)) ONLARIN ARASINDA DOLAŞIR, PAZARLARINDA GEZER, ONLARIN BASTIĞI YERLERDEN GEÇER. AMA ONLAR ONU (HZ. MEHDİ (A.S.))’Yİ TANIMAZLAR, ta ki sonunda Allah kendisini onlara tanıtması için tıpkı Hz. Yusuf’a verdiği gibi ona izin verir. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 189)

Amr bin Sa’d, Emirülmüminin Ali bin Ebi Talib aleyhisselam’dan nakleder: “… Ali’nin Rabbine andolsun ki hüccet (HZ. MEHDİ (A.S.)) AYAKTA OLACAK, DÜNYANIN YOLLARINDA YÜRÜYECEK, EVLERE VE SARAYLARA GİRECEK, BU YERİN DOĞUSUNDA VE BATISINDA GEZECEK, SÖZLERİ DUYULACAK, CEMAATE SELAM VERECEK, GÖRECEKama vaadedilen zamana ve gökten şu ses gelene kadar bilinmeyecek.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 167)

"HZ. MEHDİ’NİN ÇOK MERHAMETLİ OLMASI

.. Mazlumlara karşı da çok merhametli olmasıdır.

(Nuaym b. Hammad, vr. 50b; Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)

"

"Hazreti Mehdi (as) Hakkında Yazışmalar Olacak

25-(908)…Eyyüb b. Nuh şöyle rivayet etmiştir:

“Biz Ehli beyt’ten hiçbir imam yoktur ki, onun hakkında yazışmalar olmasın, insanlar onu parmaklarıyla göstermesin, ona sorular sorulmasın ve suikast düzenlenmesin.”

(İman ve Küfür Kitabı / Usul-u Kafi (El-Usul Min El-Kafi) / El-Kuleyni, Cild 1, S. 502)

"

"Hz. Mehdi (as), Allah’ın Dilemesiyle Münafıkları Yüzünden Tanır

Ebu Basir’den: İmam Caferi Sadık a “‘Suçlular çehrelerinden tanınacak’ (Muhammed Suresi, 30), ayeti hakkında şöyle buyurdu:

“ALLAH ONLARI TANIR, LAKİN BU AYET KAİM (HZ. MEHDİ (AS)) HAKKINDA NAZİL OLMUŞTUR. HZ. MEHDİ (AS) ONLARI (MÜNAFIKLARI) ÇEHRELERİNDEN TANIYACAK VE ASHABI İLE BİRLİKTE ONLARI (MANEN) DARMADAĞIN EDECEK.”

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 283

"

"Hz. Mehdi (as), Yeryüzünün Barışla Dolması İçin Gayret Eder

KAP SU İLE DOLDUĞU GİBİ YERYÜZÜ BARIŞLA DOLACAKTIR. Hiçbir kimse arasında bir düşmanlık kalmayacaktır. Ve bütün düşmanlıklar, boğuşmalar, hasetleşmeler muhakkak kaybolup gidecektir.

(Sahih-i Müslim, 1/136)

"

"Hz. Mehdi (as), İnsanların İmdadına Yetişecektir

Mehdi imdada gelen ve feryadresdir (feryad edenin yardımına koşan, yardım edendir). Allah, onu [Mehdi’yi] dünyadaki insanların imdadına yetişmesi için gönderecektir.

(El-Mehdiyy-il Mev’ud)

"

"İmam Cafer-i Sadık (as), Hz. Mehdi (as)’a olan Sevgisini Sözlerinde Belirtmiştir

Gaybet Numani (s. 181): Ali ibn Ahmet, o da Abdullahibn Musa Hasan’dan, o da ibn Muaviye İbni Mahbub’den, o da Halit ibn Kasir’dan rivayet edildiğine göre İmam Caferi Sadık’a soruldu:

“Kaim [Mehdi] doğmuş mudur?” Dedi ki: “Hayır. Eğer onun [Mehdi’nin] zamanında doğmuş olsaydım, hayatımın her gününü ona [Mehdi’ye] hizmet ederek geçirirdim.”

"

"İNSANLARIN, MÜMKÜN OLAN HER VESİLEYLE HZ. MEHDİ (AS)’A KOŞMALARI, ONA TABİ OLMALARI VE ONDAN VAZGEÇMEMELERİNİN ÖNEMİ

Peygamberin (sav) şöyle dediği nakledilmiştir: “Bizden olan hak üzere Kaim (Hz. Mehdi (as)) kıyam etmedikçe asla kıyamet kopmaz. Bu da Allah’ın izin verdiği bir zamanda olacaktır. Ona uyan kurtulur, ondan geri kalan ise helak olur. Ey Allah’ın kulları Allah’tan korkun: HZ. MEHDİ (AS) ZUHUR EDİNCE HERŞEYİ BIRAKIP MÜMKÜN OLAN HER VESİLEYLE ONA DOĞRU KOŞUNUZ. Çünkü o Allah’ın halifesi (Müslümanların manevi lideri) ve benim vasimdir.”

(Bihar-ul Envar, c. 51, s. 65; İsbat-ul Hudat, c. 6, s. 382)

"

"İman Edenler; Hz. Mehdi (as)’ın Zuhurunu Özlemle Bekleyeceklerdir

… Göklerin ve yerin sakinleri onun eksikliği yüzünden dert içinde olacaktır, iman eden erkekler ve iman eden kadınlar onun (Hz. Mehdi (as)) yokluğunda özlem içinde bekleyecekler ve karışıklık içinde olacaklardır.

(El-Sahife El-Mehdiye’den Seçme Dualar, Seyyid Murtaza Müçtehidi Sistani, s. 65, Kifayetul Athar: 158; El-Bihar 36: 337 ve 51: 109)

"

"HZ. MEHDİ (AS) BÜTÜN GAM VE ZULMETLERİ GİDERECEK GÜNEŞTİR. İhsanda bulunduğu zaman pek bereketli bir yağmurdur.

(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 188)

"

"Sual: İmam-ı Rabbani, Mehdi’nin Peygamberimizden bin sene geçtikten sonra mı, yoksa kendisinden bin sene sonra mı geleceğini bildirmiştir?

CEVAP

Kendisinden bin sene sonra geleceğini bildirmiştir. Peygamber efendimizden bin sene sonrası zaten, İmam-ı Rabbani hazretlerinin kendi zamanı oluyor. Peygamber efendimizden bin sene sonra gelecek olsaydı, 400 sene önce gelmiş olması gerekirdi. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Hazret-i Mehdi çıkmadan önce doğu cihetinde, parlak bir kuyruklu yıldız doğacaktır. Bir yıldız doğmuştur, ama şunu bilmelidir ki, bu doğuşlar, Mehdi’nin zuhuru zamanında meydana gelecek olanlardan farklıdır, çünkü Mehdi’nin zuhuru ortaya çıkması, yüz yılın başlangıcında olacaktır. Şu an ise yüz yılın başını 18 sene geçmiştir. (2/68) [Görüldüğü gibi, hicri yüzyıl başını 18 sene geçtiği için, bir yıldız da görüldüğü halde, kendi zamanında gelmesinin mümkün olmadığını açıkça bildiriyor. Günümüzde ise, yüzyıl başını 30 sene geçmiştir.]"

"Resulullah (SAV) efendimiz şöyle buyurdu:


""Tüm olarak, yeryüzünün meliki dört tanedir... Onların ikisi müminlerden, ikisi de kafirlerdendir. Zülkarneyn ve Süleyman müminlerdendir. Nemrud ve Buhtunnasır ise kafirlerdendir. Yere, beşinci olarak ehl-i beytimden biri sahip olacaktır. Yani: Mehdi."""

"Resulullah (SAV) efendimiz şöyle buyurdu:


""Tüm olarak, yeryüzünün meliki dört tanedir... Onların ikisi müminlerden, ikisi de kafirlerdendir. Zülkarneyn ve Süleyman müminlerdendir. Nemrud ve Buhtunnasır ise kafirlerdendir. Yere, beşinci olarak ehl-i beytimden biri sahip olacaktır. Yani: Mehdi."""

"MUHYİDDİN-İ ARABÎ HAZRETLERİ


“Muhakkak ki, yeryüzü zulüm ve haksızlık ile dolduğu sırada Allah'ın halifesi kıyam edecek, yeryüzünü adalet ve eşitlikle dolduracak... Genel kazancı, halk arasında eşit olarak paylaştıracak, halka adaletle hükmedecek ve anlaşmazlıklarda hakemlik edecek... Allah onun işini bir gecede düzene koyacak, zafer hep onun önünde yürüyecek...


Ayağını Peygamber’in ayağının yerine koyacak (O’nun izinde yürüyecek) ve hiçbir zaman sapmayacak... Dağınık dînleri (batıl inançları) ortadan kaldırıp, sadece hak dîni hâkim kılacak..."" (18)


“Bilin ki, Mehdi mutlaka çıkacaktır. Ancak yeryüzü zulüm ve işkence ile dolmadıkça çıkmayacaktır. İşte o da böyle bir zamanda çıkacak, dünyayı doğruluk ve adalet ile dolduracaktır. Hatta dünyada tek bir gün kalsa, Allah o günü uzatacak, ta ki o halife gelsin.”


“Mehdi (A.S), malı eşit surette dağıtacak, vatandaşları arasında adalet ile muamelede bulunacaktır. Mehdi, dînin fetret geçirdiği bir dönemde ortaya çıkacak... Adam cahil, korkak ve pinti olarak akşamlayacak, fakat âlim, cesur ve cömert olarak sabahlayacaktır. Huzur ve mutluluk onunla yürüyecek.”


“Resûlullah'ın izinden yürüyecektir. Onun adına hiçbir melik hata etmez. Görmediği şekilde onu doğrultur. Her görevi üzerine alır ve zayıfa, düşküne yardım eder. Musibete uğrayanlara yardımcı olur. Dediğini yapar, yaptığını da söyler, şahid olacağı şeyi de bilir.”


“Allah kendisini bir gecede ıslâh eder.”


“Hz. Mehdi, dîni ayakta dimdik durduracak, eski hüviyetine kavuşturacaktır. İslâm'a yeniden ruh üfleyecek, zelil hale geldikten sonra onunla İslâm'ı eski güçlü haline sokacaktır.”


“O, İslâm öldükten sonra İslâm’ı tekrar diriltecektir. Dîn, onun vasıtasıyla eski hüviyetini kazanacaktır.”


“Onun döneminde dîn tamamen rey'den arınmış olarak eski hüviyetini kazanacaktır. Vereceği birçok hükümlerde ulemanın mezheplerine muhalefet edecektir. Bundan dolayı ondan uzak duracaklardır. Zira zanlarına göre, gerçekten Allah’ın imamlarından sonra bir müctehid bırakmadığını kabulleneceklerdir…”


“Allah, bir grup kimseyi ona vezir tayin etmiştir. Özellikle bu vezirler her konuda gerçek mânâda ârif kişiler olacaklardır. Şehri kılıçsız ve silah kullanmaksızın fethedeceklerdir. İşte bu doğrunun ta kendisidir ki zaferle kardeştir.” 

Gönderen Mustaf"

"İMAM-I RABBANÎ HAZRETLERİ


“Öyle makamlar da vardır ki; cezbe ve sülûk oraya yanaşamaz. Bu son makamlar çok yüksek, pek kıymetlidir. Bu makam Ashab-ı kiramdan sonra, Hz. Mehdi’de görünecektir. Tasavvuf büyüklerinden pek az kimse, bu makamdan haber vermiştir. Bu makamın ilmlerinden, ma'rifetlerinden söyleyen ise yok gibidir. Bu makam, Allahû Tealâ’nın öyle büyük bir ni’metidir ki; dilediği, seçtiği bahtiyarlara nasîb olur. Ashâb-ı kirâm (aleyhimürrıdvân) bu pek yüksek mertebeye, daha ilk sohbette ayak basardı ve zamanla bu mertebelerde yükselirlerdi.” (1. cilt, 32. Mektup)


“...Peygamberimiz (S.A.V)’in haber verdiği Hz. Mehdi, velâyetin en yüksek derecesinde olacağına göre, o da bu yoldan yetişmiş ve bu yolu tamamlamış ve düzeltmiş olacaktır.” (1. cilt, 251. Mektup)


“...İnşaallah tam bir şekilde Mehdi (A.S) da zuhur edecektir. Bu makamdan haber veren tabakat meşayihi azaldı... O makamın ilimlerinden ve maarifinden kelâm şöyle dursun. İşbu makam, şu âyet-i kerimede mânâsını güzel bulur: “Bu, Allah'ın fazlıdır; dilediğine verir. Allah, büyük fazlın sahibidir."" (Cuma Suresi, 4) (Mektubat-ı Rabbani, c. 1, Mektup 32, s. 125)


“Gelmesi vaad olunan Mehdi'nin dahi rabbı (terbiyesine gelen) ilim sıfatıdır. Hazret-i Ali gibi, İsa ile münasebeti vardır. Hazret-i İsa'nın kademi Hazret-i Ali'nin başında olup bir kademi dahi Hazreti Mehdi'nin başındadır.


“...Geleceği vaad edilen Mehdi, velâyetin ekmeliyetini alacaktır. Bu Tarikat-ı Aliyye üzerine gelecek ve bu Silsile-i Aliyye’i tamam ve tekmil edecektir. Nisbet-i Aliyye’nin altında bulunmaktadır. (""Mektubat-ı Rabbani"", c. 1, 251. Mektup, s. 550, 554)


“Sonra gelenlere nasıl bu hükmü yürüyebilir ki: Onlar arasında Mehdi (A.S) vardır. Resulullah (S.A.V) Efendimiz, onun kudumünü ve vücudunu müjdelemiş; şöyle buyurmuştur: “O, Allah'ın halifesidir."" (""Mektubat-ı Rabbani"", c. 1, s. 814)


“İşittiğimize göre, Hz. Mehdi, hükümet sürdüğü zaman, dîni yayarken ve sünneti diriltirken, bid’at işlemeğe alışmış olan Medine’deki âlim, bid’atı güzel saydığı ve ibadet olarak yaptığı için, Hz. Mehdi'nin emirlerine şaşarak (Bu adam, bizim dînimizi yok etti ve milletimizi öldürdü.) diyecektir. (1. cilt, 255. Mektup)"

"ABDÜLKADİR GEYLÂNİ HAZRETLERİ 


Seyyid Abdülkadir Geylâni Hazretleri H z. Mehdi (A.S) için, “Feth’ur-Rabbani” adlı eserinin 60. meclis’inde şöyle beyan buyuruyorlar:


“Kim ki bu hâle erer ise, artık Azîz ve Celil olan Allah’ın kapısından onu hiçbir engel alıkoyamaz. Bayrağı indirilemez. Askeri mağlup edilemez. Hakk’ı haykıran sesi susturulamaz. Tevhid kılıcı için bir hudud çizilemez. İhlâs adımları yürümekle yorulmaz. Hiçbir iş ona güç gelmez. Hiçbir kapı, önünde kapalı durmaz, açılınca da kapanmaz. Bütün kapalı kapıların kanatları uçuşur, bütün yönler açılır. O Hakk Tealâ’nın huzuruna varıncaya kadar, hiç kimse onu durdurmaya güç yetiremez. Rabbinin huzuruna vardığı an, O da ona lütfeder, ikramlarda bulunur. Onu kendi hücresinde uyutur. Lütuf ve fazlından yedirir, ülfet badesinden içirir. Bunları bulduktan sonra, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın hatırına gelmeyen harikulâdelikleri görür.”


“Hakk Tealâ’nın fazlını, keremini bulduktan sonra, o büyük insan halk arasına tekrar katılır. Sebebi; onlara hidayet yolunu göstermesi, ebedî mülk sahibi kılmasıdır. Çünkü o kul, sonsuz manevî bir mülke sahiptir. Ulaşmış olduğu mertebelerin bereketiyle diğer insanlara feyz saçar, rehberlik ve hidayet öncülüğü eder. O öyle bir kuldur ki, Hakk’a vasıl olmuş, O’nu görmüş ve masiva denen Hakk’ın Zat’ından gayrı şeyleri bilmiştir. Artık işi halkla uğraşmaktır. Yerine göre halkın tepesine bir tokmak olur. Hakk olanla batıl olanı birbirinden ayırt eder. Onları Azîz ve Celil olan Allah’ın katına göndermek için bir elçi, birkılavuz olur. Bu zâta melekût âleminde “Azîm” yani; “büyük” ismi verilir. Bütün halk onun kalbinin ayakları altında durur ve onun gölgesinde gölgelenir. Bu halleri işitip heyecana kapılma…”"

"Seyyid Abdülkadir Geylâni Hazretleri H z. Mehdi (A.S) için, “Feth’ur-Rabbani” adlı eserinin 60. meclis’inde şöyle beyan buyuruyorlar:


“Kim ki bu hâle erer ise, artık Azîz ve Celil olan Allah’ın kapısından onu hiçbir engel alıkoyamaz. Bayrağı indirilemez. Askeri mağlup edilemez. Hakk’ı haykıran sesi susturulamaz. Tevhid kılıcı için bir hudud çizilemez. İhlâs adımları yürümekle yorulmaz. Hiçbir iş ona güç gelmez. 


Hiçbir kapı, önünde kapalı durmaz, açılınca da kapanmaz. Bütün kapalı kapıların kanatları uçuşur, bütün yönler açılır.


 O Hakk Tealâ’nın huzuruna varıncaya kadar, hiç kimse onu durdurmaya güç yetiremez.


 Rabbinin huzuruna vardığı an, O da ona lütfeder, ikramlarda bulunur. Onu kendi hücresinde uyutur. Lütuf ve fazlından yedirir, ülfet badesinden içirir. Bunları bulduktan sonra, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın hatırına gelmeyen harikulâdelikleri görür.”


“Hakk Tealâ’nın fazlını, keremini bulduktan sonra, o büyük insan halk arasına tekrar katılır. Sebebi; onlara hidayet yolunu göstermesi, ebedî mülk sahibi kılmasıdır. Çünkü o kul, sonsuz manevî bir mülke sahiptir.


 Ulaşmış olduğu mertebelerin bereketiyle diğer insanlara feyz saçar, rehberlik ve hidayet öncülüğü eder. 


O öyle bir kuldur ki, Hakk’a vasıl olmuş, O’nu görmüş ve masiva denen Hakk’ın Zat’ından gayrı şeyleri bilmiştir. Artık işi halkla uğraşmaktır.


 Yerine göre halkın tepesine bir tokmak olur. Hakk olanla batıl olanı birbirinden ayırt eder.


 Onları Azîz ve Celil olan Allah’ın katına göndermek için bir elçi, birkılavuz olur.


 Bu zâta melekût âleminde “Azîm” yani; “büyük” ismi verilir. 


Bütün halk onun kalbinin ayakları altında durur ve onun gölgesinde gölgelenir. Bu halleri işitip heyecana kapılma…”

"

" “Biz ayetlerimizi hem afakta, hem kendi nefislerinde onlara göstereceğiz;  öyle ki, şüphesiz onun hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun. Her şeyin üzerinde Rabbinin şahid olması yetmez mi?” (Fussilet suresi, 53)

 


Yine Kuleyni, bu ayette Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) Allah Katı’ndan çıkışının kastedildiğini rivayet etmektedir. (Ravdatu’l-kafi, s.312)"

"Ebu basir der ki: İmam Muhammed Bakır’a Allah’ın bu ayetinin tefsiri soruldu, “Pek yakında onlara alemdeki ve canlarındaki delilleri göstereceğimiz zaman, sonunda onun hak olduğunu anlayacaklardır.” Şöyle buyurdu: “Onlara nefislerindeki mesh (hayvanlaşma) gösterilecek ve alemin onlara artık daraldığı gösterilecek. Böylece onlar Allah’ın kudretini hem kendi nefislerinde hem de alemlerde göreceklerdir. ‘Sonunda onun hakk olduğunu anlayacaklardır.’ İşte o zaman Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) zuhurdur. O (Hz. Mehdi (as)) Allah’tan gelen haktır ve bu halk onu (Hz. Mehdi (as)’ı) mutlaka görecektir.”


Ebu basir’den, İmam Bakır Hazretleri’ne bu ayet hakkında sorulduğunda şöyle buyurdular: “İçlerinde ve dışlarında Allah’ın acib ve garib mu’cizelerini görecekler ki, Hz. Mehdi (as)’ın zuhurunun hak olduğuna inanacaklar. Bunda hiç kimsenin şüphesi kalmayacak.”"

"Hz. Mehdi (as) ve talebeleri Allah’ı anarak İstanbul’u ve dünyanın birçok şehrini manen, fikren, kültürel yönden fethedecek, manen Darwinizmi ve materyalizmi manen öldüreceklerdir. Kuran’daki bu ayette de Cenab-ı Allah fikren öldürmeye dikkat çekmektedir:

Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. …

(Enbiya Suresi, 18)

"

"Hz. Mehdi (as), Allah’ın Dinini, Tüm Dinlere Üstün Kılacaktır

Müfezzel dedi ki: Efendim, Allah diyor ki:

“…O, dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için…” (Teve Suresi, 33)

Fakat Resulullah (s.a.v) tüm dinlere karşı üstün gelememiş miydi?

İmam Cafer-i Sadık (a.s) dedi ki:

Müfezzel, eğer Resulullah (s.a.v) tüm dinlere karşı üstün gelmiş olsaydı, yeryüzünde şu an herhangi bir Musevi, Mecusi, Sabii veya Hristiyan olmayacağı gibi; bu mezhepler de kalmayacaktı veya bir muhalif, şüpheci, müşrik ya da puta tapan olmayacaktı; Lat ve Uzza’ya tapanlar veya kendilerini güneşe, aya ve yıldızlara adayanlar da bulunmayacaktı. Ateşe veya puta tapan hiç kimse olmazdı. Bilakis, Yüce Allah şöyle bildirmiştir:

“…O, dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için…” (Tevbe Suresi, 33)

Allah’ın bu ayetteki sözü Mehdi’nin zuhur ettiği dönem ile ilgilidir. Bu Racat dönemi olacak ve Yüce Allah bu zamanla ilgili olarak şöyle söylemiştir:

“Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın…” (Enfal Suresi, 39)

Müfezzel dedi ki:

Senin ilminin Yüce Allah’ın ilminden geldiğini tasdik ediyorum ve sen Allah’ın sana vermiş olduğu hükümdarlığa maliksin; O’nun izniyle konuşuyorsun ve O’nun emirlerine uygun hareket ediyorsun.

Böylece İmam Cafer-i Sadık dedi ki:

“Sonra Mehdi Kufe’ye dönecek ve gökyüzünden altın rengi çekirgeler yağacak – Yüce Allah’ın Beni İsrail içinde Eyüp Peygamber (a.s)’ın üzerine yağdırdığı gibi – ve onun yardımcılarının üzerine altından ve mücevherlerden yeryüzünün zenginlikleri yağacaktır … o da bunu dağıtacaktır

"

"Dünyaya Hakim Olacak İyi Kullar, Hz. Mehdi (as) ve Talebeleridir

Tefsiru’l-Kummî’de denilmektedir:

““Andolsun, Zikir’den sonra Zebûr’da da yazdık” [Enbiya Suresi, 105] ayetindeki zikirden kasıt [önce gelen] bütün kitaplardır.

“Ki yere muhakkak Benim iyi kullarım varis olacaktır”dan [Enbiya Suresi, 105] kasıt ise el-Kâim [Mehdi] ve onun ashabıdır.”

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.14, s.37

“O (Mehdi), kendisi için dünyanın yuvarlanacağı ve her zorlu işin kendisi için kolaylaştırıldığı kişidir. Bedir’in üç yüz on üç mücahitine eşit olan şakirtleri dünyanın uzak yerlerinden gelip onun çevresinde toplanır.

Bununla ilgili ayette Allah, “Nerede olursanız Allah sizi bir araya getirecektir; şüphesiz Allah’ın gücü her şeye yeter.” der. Dünyada bu sayıda kişi onun (Mehdi) için bir araya geldiğinde, hükmü ortaya çıkacaktır. Yüce Allah ondan razı olana kadar muhaliflerini yenmeye devam eder.”

(Gaybet Kitabı, Allame Muhammed Bâkır el-Meclisi, Sayfa 232)

"

“Onlar hakikaten kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar yalancılardır. Şeytan onları istilâ etmiş, onlara Allah’ı anmayı bile unutturmuştur. Onlar şeytan fırkasıdır. İyi bilin ki, asıl kayba uğrayanlar şeytan taraftarı olanlardır.” (Mücâdele: 18-19)

"Hz. Mehdi (as) ve Talebelerinin Üzerine Yeryüzünün Zenginlikleri Yağacaktır

Müfezzel dedi ki: Efendim, Allah diyor ki:

“Müşrikler istemese de O dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O’dur.” (Tevbe Suresi, 33) ayetinde;

 “…O, dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için…”

“Fakat Resulullah (s.a.v) tüm dinlere karşı üstün gelememiş miydi?”

İmam Cafer-i Sadık (a.s) dedi ki:

“Müfezzel, eğer Resulullah (s.a.v) tüm dinlere karşı üstün gelmiş olsaydı, yeryüzünde şu an herhangi bir Musevi, Mecusi, Sabii veya Hristiyan olmayacağı gibi; bu mezhepler de kalmayacaktı veya bir muhalif, şüpheci, müşrik ya da puta tapan olmayacaktı; Lat ve Uzza’ya tapanlar veya kendilerini Güneş’e, Ay’a ve yıldızlara adayanlar da bulunmayacaktı. Ateşe veya puta tapan hiç kimse olmazdı. Bilakis, Allah’ın bu ayetteki sözü Mehdi’nin zuhur ettiği dönem ile ilgilidir. Yüce Allah bu zamanla ilgili olarak şöyle söylemiştir:

“Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar onlarla mücadele edin…” (Enfal Suresi, 39)

Müfezzel dedi ki:

“Senin ilminin Yüce Allah’ın ilminden geldiğini tasdik ediyorum ve sen Allah’ın izniyle konuşuyorsun ve O’nun emirlerine uygun hareket ediyorsun.”

Böylece İmam Cafer-i Sadık dedi ki:

“Sonra gökyüzünden -Yüce Allah’ın Beni İsrail içinde Eyüp Peygamber (a.s)’ın üzerine yağdırdığı gibi – Mehdi’nin ve yardımcılarının üzerine altından ve mücevherlerden yeryüzünün zenginlikleri yağacaktır. Mehdi de bunu dağıtacaktır.

(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı), Gaybet Kitabı, İmam Mehdi – On İkinci İmam, Bölüm II, Tercüme eden, Sayyid Athar)

"

"Hz. Mehdi (as) Zuhur Ettiğinde, Deccaliyet’e Galip Gelecektir

Tefsirü’l-Kummî eserinden:

Ahmed b. İdris; Muhammed b. Abdülcabbar, İbn Ebû Umeyr, Hammad b. Osman aracılığıyla Muhammed b. Müslim’den rivayet eder:

Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm]’a Allahu Teâlâ’nın “Kararıp ortalığı bürüdüğü zaman geceye and olsun!” “Açılıp ağardığı vakit gündüze and olsun!” ayetini okuyunca buyurdu ki:

“Gündüzden kasıt biz Ehli-beyt’ten olan el-Kâim Mehdi’dir. Zuhur ettiğinde deccaliyete galip gelecektir. [Allah] Kur’an’da insanlar için meseller vermiş ve nebisine onunla hitap etmiştir. Bizden başka kimse ondan (Mehdi’den) haberdar değil.”

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.24, s.71–72)

"

" Fetih suresinin 28. ayetinin özet meali şöyledir:


“Allah, peygamberini hidayet ve hak din ile gönderdi ki, onu bütün dinlerin üzerine çıkarsın / bütün dinlerden üstün kılsın diye...”


“Allah İslam’ı bütün dinlerden üstün kılmak için…” manasına gelen  لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّه  cümlesinin ebced değeri -şeddeler sayılsa- 1444 eder. Şöyle ki:


Lam: 30, ya: 10, Zı: 900, He: 5, Ra: 200, He: 5, Ayın: 70, Lam: 30, Ya: 10, Elif: 1, Lam: 30, Şeddeli Dal: 8, Ya: 10, Nun: 50; kâf: 20, şeddeli Lam: 60, He: 5 Toplam: 1444.


1444 sayısı hicri tarih kabul edilirse, bunun miladi karşılığı: 2023’tür."

Bu yıldız geçtiğinde meydana geldiği rivayet edilen bazı önemli olaylar şunlardır: * Hz. İsa doğmuştur. * Peygamber Efendimiz (sav)'e ilk vahiy gelmeye başlamıştır. * Osmanlı Devleti tarih sahnesinde yer almaya başlamıştır. * İstanbul Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildiğinde de bu yıldız görülmüştür. Bir başka mucizevi işaret ise Halley yıldızının, 1986 (Hicri 1406)'daki geçişinin, Hz. Muhammed (sav)'in peygamberlikle vazifelendirildiği MS. 607'den bu yana 19. geçişi olmasıdır.

O kendinin farkindadir ve Rabbinin Emrini beklemektedir. (Şura suresi 52: Ebcedi Miladi 2018

"Hz. Ali (ra) buyurdu: ?Besmelenin harflerini sayın


ve sonunda zamanın bitmesini ve Mehdinin çıkmasını bekleyin. Ona uyarak selameti bulun.?


Beyazıd-ı Bistami (ks) buyurdu: ?Besmelenin harflerinin sonu Mehdinin çıkma vaktidir.?"

“Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın…” (Enfal Suresi, 39)

"Hz. Mehdi (as), Hakkı Sözleriyle Gerçekleştirir

“Yoksa onlar: “Allah’a karşı yalan düzüp-uydurdu”mu diyorlar? Oysa eğer Allah dilerse senin de kalbini mühürler. Allah, batılı yok edip-ortadan kaldırır ve Kendi kelimeleriyle hakkı hak olarak pekiştirir (gerçekleştirir). Çünkü O, sinelerin özünde olanı bilendir.” [Şura Suresi, 24]

Tefsirü’l-Kummî eserinden:

Babam; İbn Ebû Necrân aracılığıyla Muhammed b. Müslim’den rivayet etti:

Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] buyurdu ki:

Ayette geçen [Şura Suresi, 24] “Allah batılı yok eder” demek, ortadan kaldırır demektir. “Hakkı sözleriyle gerçekleştirir” ile kastedilen ise Hz. Muhammed’in soyundan gelen el-Kâim [Mehdi]’dir.”

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.24, s.176)

"

Onlar, Allah'dan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa onlar bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah'dan başka hiçbir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak koştuğu şeylerden de münezzehtir. ET TEVBE 30 - 31 AYET

"Hz. Mehdi (as)’ın Zuhur Zamanı Ansızın Gelecektir

Kenzu Câmii’l-Fevâidi ve Te’vîli’l-Âyâti’z-Zâhirati eserinden:

Muhammed b. Abbas; Ali b. Abdullah b. Esed, İbrahim b. Muhammed, İsmail b. Beşşâr, Ali b. Cafer Hadremî aracılığıyla Zürâre’den rivayet eder:

Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm]’a izzet ve celal sahibi Allah’ın, “Onlar kıyam(et) gününün kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar?” [Zuhruf Suresi, 66] ayetinin anlamını sordum. Buyurdu ki: “Kastedilen şey el-Kâim’in [Mehdi’nin] zuhur zamanıdır ki onlara ansızın gelecektir.”

(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.24, s.124)

"

"""EY İNANANLAR! SİZDEN KİM DİNİNDEN DÖNERSE,

ALLAH, YAKINDA ÖYLE BİR TOPLUM GETİRECEK

Kİ O ONLARI (HZ. MEHDİ (AS)'I VE ONA TABİ

OLAN MÜSLÜMANLARI) SEVER, ONLAR DA O'NU

SEVERLER. MÜMİNLERE KARŞI ALÇAK GÖNÜLLÜ,

KÂFİRLERE KARŞI ONURLU VE ŞİDDETLİDİRLER.

ALLAH YOLUNDA CEHD (FİKRİ MÜCADELE

YAPARLAR) EDERLER VE HİÇBİR KINAYICININ

KINAMASINDAN KORKMAZLAR..."" (Maide Surei, 54)   ... İmam Cafer Sadık (as) bu ayetle ilgili olarak şöyle

buyurmuştur: ""BU AYETTE İŞARET EDİLEN GÖREVİN

SAHİBİ (HZ. MEHDİ (AS)) KORUMA ALTINDADIR.

ŞAYET İNSANLARIN TÜMÜ GİTSELER DE,

ALLAH ONU (HZ. MEHDİ (AS)'I) VE ASHABINI GETİ-

RECEKTİR. ONLAR YÜCE ALLAH'IN HAKLARINDA

ŞÖYLE BUYURDUĞU KİMSELERDİR: 'Şimdi şunlar,

bunları inkâr ederse, BİZ BUNLARI İNKÂR ETMEYECEK

BİR TOPLUMU (HZ. MEHDİ (AS)'I VE ONA TABİ

OLAN MÜSLÜMANLARI), BUNLARA VEKİL BIRAKMIŞIZ.

(En'am Suresi, 89)

ONLAR (HZ. MEHDİ (AS) VE ONA TABİ OLAN MÜSLÜMANLAR)

ŞU AYETİN KASTETTİĞİ KİMSELERDİR:

""EY İNANANLAR! SİZDEN KİM DİNİNDEN

DÖNERSE, (BİLSİN Kİ) ALLAH, YAKINDA ÖYLE BİR

TOPLUM GETİRECEK ki... (Maide Suresi, 54).."" (Tefsirun

Nu'mani.)"

"Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir

araya getirecektir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.

(Bakara Suresi, 148)  …Ebu Basir'den:

İMAM CAFERİ SADIK ALEYHİSSELAM ""HAYIRLI

İŞLERE DOĞRU KOŞUN, NEREDE OLURSANIZ

OLUN ALLAH HEPİNİZİ BİRDEN TOPLAR, BİRLEŞ-

TİRİR ayeti hakkında şöyle buyurdu: ""Kaim (Hz Mehdi

(as)) ve ashabı hakkında nazil olmuştur. Allah onları

(Hz Mehdi (as) ve ashabını) vaatsiz olarak biraraya toplayacaktır."""

"BİZ AYETLERİMİZİ HEM AFAKTA, HEM KENDİ NEFİSLERİNDE

ONLARA GÖSTERECEĞİZ; ÖYLE Kİ, ŞÜPHESİZ ONUN HAK OLDUĞU

KENDİLERİNE AÇIKÇA BELLİ OLSUN. Her şeyin üzerinde Rabbinin

şahid olması yetmez mi? (Fussilet Suresi, 53)

Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır aleyhisselama

Allah azze ve cellenin bu ayetin tefsiri soruldu: ""PEK

YAKINDA ONLARA ALEMDEKİ VE CANLARINDAKİ

DELİLLERİ GÖSTERECEĞİMİZ ZAMAN, SONUNDA

ONUN HAKK OLDUĞUNU ANLAYACAKLARDIR.""

Şöyle buyurdu: Onlara nefislerindeki mesh (hayvanlaşma)

gösterilecek ve alemin onlara artık daraldığı gösterilecek.

Böylece onlar Allah'ın kudretini hem kendi nefislerinde

hem de alemlerde göreceklerdir. ""Sonunda onun

hakk olduğunu anlayacaklardır."" İşte o zaman Kaim'in

(Hz Mehdi (as)'ın) zuhurdur. O (Hz. Mehdi (as)) Allah

Azze ve Celle'den gelen hakktır ve bu halk onu (Hz.

Mehdi (as)'ı) mutlaka görecektir."""

"Ey iman edenler, içinizden kim dininden geri döner (irtidat eder)se,

Allah (yerine) kendisinin onları sevdiği, onların da kendisini sevdiği

mü'minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise 'güçlü ve onurlu,'

Allah yolunda cihad eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir

topluluk getirir. Bu, Allah'ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah

(rahmetiyle) geniş olandır, bilendir. (Maide Suresi, 54)     Süleyman bin Haruni İcli şöyle der: İmam Caferi Sadık

aleyhisseslam'ın şöyle buyurduğunu duydum: ""Bu emrin

sahibinin (Hz Mehdi (as)'ın) ashabı mahfuzdurlar, eğer

halkın hepsi ölse dahi Allah onun (Hz. Mehdi (as)'ın)

ashabını getirir. Allah azze ve celle onlar (Hz. Mehdi (as)

ve ashabı) hakkında şöyle buyurmuştur: ""Onlar ona

karşı kafir olsalarda, O'na öyle bir kavim vermişiz ki

ona karşı kafir olmazlar."" Allah onlar (Hz. Mehdi (as) ve

ashabı) hakkında ayrıca şöyle buyurmuştur: ""Allah öyle

bir kavim getirecek ki Allah onları (Hz. Mehdi (as) ve

ashabını) sever, onlar da Hz. Mehdi (as) ve ashabı getirir

Allah'ı severler. Müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere

karşı azizdirler."""

"Talut, orduyla birlikte ayrıldığında dedi ki: ""DOĞRUSU ALLAH

SİZİ BİR IRMAKLA İMTİHAN EDECEKTİR..."" (Bakara Suresi, 249)  Ebu Basir şöyle der: İmam Caferi Sadık aleyhisselam

şöyle buyurdu: ""Talut'un ashabı bir nehirle imtihan olunmuş

ve Allah onlar hakkında ""Sizleri bir nehir ile deneyeceğiz.""

buyurmuştu. KAİM (HZ. MEHDİ) ALEYHİSSELAM'IN

ASHABI DA TIPKI ONUN GİBİ İMTİHAN

OLUNACAKLAR."""

"Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin.

Allah'tan korkun. Umulur ki kurtulursunuz.

(A'li İmran Suresi, 200)  İmam Bakır (AS) bu ayette şöyle ma'na vermişlerdi:

""Ey Muhammediler! Farzların edasında sabrediniz, düşmanlarınızın

eziyetlerinde musabere ediniz, birbirinize

yardım ediniz, İMAMINIZ MEHDİ RESULE SIMSIKI

SARILINIZ."" (Süleyman İbrahim, Meveddet Pınarları, Hz.

Muhammed Aleyhisselam ve Al-i Aba, On İki İmam, Hz. Mehdi

(as) Resul Hakkındaki Ayet ve Hadisler, Çeviren: Adnan M.

Selman, s. 219)"

"Müşrikler istemese de O dini (İslam'ı) bütün dinlere üstün kılmak

için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O'dur.

(Tevbe Suresi, 33)  İmam Ca'fer Sadık Hz.leri bu ayet hakkında:

""Vallahi! Kaim (Hz. Mehdi (as)) zuhur etmeden bu ayetin

ma'nası tecelli etmez.

Abaye bin Reb'i'den, Emirel Mü'minin Hz. Ali (k.v.)

yukarıda zikredilen ayet hakkında:

""Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a kasem ederim ki!

Hiçbir köy kasaba ve şehir kalmayacak ki, sabah akşam

içinde, ""Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne

Muhammeden Resullullah denmesin"" buyurdu.

İmam Zeynel-Abidin ve İmam Muhammed Bakır

Hz.leri:

""Cenab-ı Hakk muhakkak Kaim (Hz. Mehdi (as)) ile İslam

dinini bütün dinlere galip getirecektir."" buyurdular."

"Bir de derler ki: ""Rabbinden üzerine bir ayet (mucize) indirilse ya!..""

De ki: ""Gayb yalnızca Allah'ındır, siz bekleyedurun; ben de sizlerle

birlikte bekleyenlerdenim."" (Yunus Suresi, 20)  ...CA'FER SADIK HZ.LERİ: ""BU AYETTEKİ GAYB, HZ.

MEHDİ (AS)'DIR buyurdular:"

"DEDİ Kİ: ""SİZE YETECEK GÜCÜM OLSAYDI VEYA SAĞLAM BİR

YERE SIĞINABİLSEYDİM."" (Hud Suresi, 80) Meali: Hz, Lut (as) Allah'a şikayet ederek kavmine hitaben:

Ne vardı, size karşı gelmek için benim bir kuvvetim

olsaydı veya çok sarp bir kaleye sığınabilseydim.

İmam Ca'fer Sadık Hz.leri: ""Bu ayet-i kerimedeki Hz. Lut

(as)'ın temenni ettiği kuvvet, Kaim'in (Hz. Mehdi (as)'ın)

kuvveti, sığınmak istediği kale de Hz. Mehdi (as)'ın

ashabı idi. ‘Rukn-i Şedid' onlardır. Onlardan biri kırk

adam kuvvetindedir ve her birinin kalbi demir gibidir....""

buyurmuşlardır."

"Öyle ki elçiler, umutlarını kesip de, artık onların gerçekten yalanladıklarını

sandıkları bir sırada onlara yardımımız gelmiştir; biz kimi

dilersek o kurtulmuştur. Suçlu-günahkarlar topluluğundan zorlu

azabımız kesin olarak geri çevrilmeyecektir. (Yunuz Suresi, 110)  Mufaddal'dan, Cafer Sadık Hz.lerinden, babasından,

babalarından, Emirel Mü'minin Hz. Ali'den (k.v.):

Allah'ın nusratı (zaferi), ancak insanların ölümü yaşamaya

tercih ettikleri zaman gelir, Rabbimin Kitab-ı Celilinde

şu ayette beyan ettiği gibi:...

Ta ki peygamberler ‘Nusrat-ı mev'udenin hemen tecelli

etmemesinden"" ümitsiz oldukları, yalana çıkarıldıklarını

zannettikleri bir zamanda, ansızın yardımımız (Hz.

Mehdi (as)) onlara yetişti. Biz istediğimizi kurtarırız.

CENAB-I HAKK'IN NUSRATI (YARDIMI) KAİM (HZ.

MEHDİ (AS) ) İLE GELECEK."

"Andolsun, biz Zikir'den sonra Zebur'da da: ""Şüphesiz Arz'a salih

kullarım varisçi olacaktır"" diye yazdık. (Enbiya Suresi, 105)  Biz bunu Levh-i Mahfuz'da yazdıktan sonra kasem olsun

Zebur'da da yazmıştık. Muhakkak Arza salih kullarım

varis olur.

Muhammed Bakır ve Ca'fer Sadık Hz.leri:

""BU AYETTE ZİKREDİLENLER, KAİM (HZ. MEHDİ

(AS)) VE ASHABIDIR"" BUYURDULAR."

"...Ve o gün mü'minler sevineceklerdir. Allah'ın yardımıyla. O, dile

diğine yardım eder... (Rum Suresi, 4-5)  İmam Ca'fer Sadık (as) bu ayet hakkında: ""KAİM (HZ.

MEHDİ (AS)) ZUHUR EDİNCE, MÜ'MİNLER

ALLAH'IN NUSRATI (YARDIMI) İLE FERAHLANACAKLAR""

buyurdu."

"İşte, göğün ve yerin Rabbine andolsun ki, ŞÜPHESİZ, O (SİZE

VA'DEDİLEN) SİZİN (ARANIZDA) KONUŞTUKLARINIZ

KADAR, ELBETTE KESİN BİR GERÇEKTİR.

(Zariyat Suresi, 23) ""Meali: Semaların ve arzın Rabbi hakkı için şüphesiz o

(Hz. Mehdi (as)), söylediğiniz söz gibi haktır."

 “Herkesin (her toplumun) yüzünü çevirdiği bir yön vardır. Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.” (Bakara suresi,148)  Kuleyni, Ebu Cafer’in bu ayete muhatap olanların, Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) dostları olduğunu belirttiğini ifade etmektedir. (Ravdatu’l-kafi, s.260;  Iyaşi, et-Tefsir, I.66)

"“Gerçekten onun haberini bir zaman sonra öğreneceksiniz.” (Sad suresi, 88)

 


Kuleyni, bunun Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) çıkışı sırasında gerçekleşeceğini rivayet etmiştir. (Ravdatu’l-kafi, s.239,240)"

"“Bizim zorlu-azabımızı hissettikleri zaman, oradan büyük bir hızla uzaklaşıp kaçıyorlardı. ""Uzaklaşıp-kaçmayın, içinde şımarıp azdığınız refaha ve yurtlarınıza dönün; çünkü sorguya çekileceksiniz."" (Enbiya suresi, 12-13)

 


Kuleyni, bunun Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) çıkışı sırasında gerçekleşeceğini rivayet etmiştir. (Ravdatu’-kafi, s.44)"

" “Sonunda onlar, kendilerine vadedileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış artık öğrenmiş olacaklardır.” (Cin suresi, 24)

 


Bu, İbrahim el Kumi’nin Tefsir’inde ifade ettiğine göre, Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) ortaya çıkışıyla gerçekleşecektir. (Iyaşi, age., II.390)"

"Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır. (Nur  suresi, 55)

 


Ali bin Hasan kanalıyla Ayyaşi tarafından rivayet edildi: Onun yanında bu ayet-i kerime okundu: Onlar Allah'a yemin olsun ki bizim ehli beytin sevenlerindendir. ALLAH BİZDEN BİR ŞAHSIN (HZ. MEHDİ (as)’IN) ELİYLE ONLARA (BUNU) YAPTIRIR. O ŞAHIS İSE BU ÜMMETİN MEHDİSİDİR.

(Mecmau’l beyan fi tefsiri’l-Kuran Ebu Ali Eminuddin Fazl, Hasan b. Fazl Tabersi 1986, c:4, sf. 832)  Ayaşi tefsirinde:


Zeynel-Abidin Hz.leri: ... (Nur Suresi, 55) ayetini okudu ve şöyle buyurdu: “VAllah! onlar, biz ehl-i beyti sevenlerdir. Allah onlar için bunu muhakkak yapacaktır, bizden birinin eliyle... Ki o bu ümmetin Mehdisi’dir.”"

"Ey inananlar! Sizden kim dininden dönerse, Allah, yakında öyle bir toplum getirecek ki O onları sever, onlar da O'nu severler. Müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı onurlu ve şiddetlidirler. Allah yolunda cehd ederler ve hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar... (Maide Suresi, 54)

 


... İmam cafer sadık bu ayetle ilgili olarak şöyle buyurmuştur: ""Bu ayette işaret edilen görevin sahibi (Hz. Mehdi (as)) koruma altındadır. Şayet insanların tümü gitseler de, Allah onu (Hz. Mehdi (as)’ı) ve ashabını getirecektir. Onlar Yüce Allah'ın haklarında şöyle buyurduğu kimselerdir: 'Şimdi şunlar, bunları inkâr ederse, biz bunları inkâr etmeyecek bir toplumu (Hz. Mehdi (as)’ı ve ona tabi olan Müslümanları), bunlara vekil bırakmışız.’ (Enam Suresi, 89)"

Onlar (Hz. Mehdi (as) ve ona tabi olan Müslümanlar) şu ayetin kastettiği kimselerdir: "Ey inananlar! Sizden kim dininden dönerse, (bilsin ki) Allah, yakında öyle bir toplum getirecek ki...” (Maide suresi, 54) (Tefsir-un Nu'mani)

"Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. (Bakara Suresi, 155)

 


... Ebu basir'den; İmam Caferi Sadık şöyle buyurdu:


Kaim'in (Hz. Mehdi (as)’ın) kıyamından önce *bir yıl halk aç kalacak ve onları öldürülme korkusu saracak; malları, canları ve mahsulleri azalacak. Bu olay Allah'ın Kitabı’nda açıkça yazar. Sonra bu ayeti tilavet etti: ""Sizleri korku, açlık, mal, can ve mahsullerin eksilmesi ile mutlaka imtihan edeceğiz. Ve sabredenleri müjdele."" (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 297)


Hz. Mehdi (as)’ın kıyamından önce dünya çapında 7 yıl süren çok büyük bir ekonomik buhran yaşanacaktır. İmam caferi sadık, 7 yıl sürecek olan bu ekonomik krizin özellikle bir yıl boyunca daha da şiddetini artıracağına ve etkisini göstereceğine dikkat çekmiştir."

"Aynı şekilde Muhammed bin Müslim’den aktarılan diğer bir rivayete göre ise;  


İmam Caferi Sadık şöyle buyurdu: “Kaim’in (hz. Mehdi (as)’ın) kıyamından önce belirtiler vardır. Yüce Allah tarafından mümin kullarına belalar gelecektir.”


“Bu belirtiler nelerdir?” diye arzettim.


Buyurdu ki: “O, Allah Azze ve Celle’nin şu buyruğudur: Sizleri korku, açlık, mal, can ve mahsullerin eksilmesi ile mutlaka imtihan edeceğiz. Ve sabredenleri müjdele.”


Buyuruyor ki: “Siz müminleri mutlaka imtihan edeceğiz. Korku ile, yani saltanatlarının sonlarına doğru filanca oğullarının hükümeti ile korkutacağız. Ve açlıkla, yani mahsullerin pahalılığı ile. Malların azalması yani, ticaretlerin kesat olması ve faziletinin azalması. Canların azalması yani, hızlı ve ani ölümler. Mahsullerin azalması yani, çiftçiliğin azalması ve meyvelerin bereketinin azalması. Sabredenleri müjdele, yani, işte o zaman Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) zuhuru ile onları müjdele.” Sonra bana buyurdu ki: “Ey Muhammed! Bu onun te’vilidir. (Asıl mana ve yorumu budur). Allah Azze ve Celle buyuruyor ki: “Onun tevilini sadece Allah ve ilimde derin olanlar bilirler.”"

"Bilin ki gerçekten Allah, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verir. Şüphesiz biz, umulur ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri açıkladık. (Hadid suresi, 17)



Selam b. Müstenir de, İmam Muhammed Bakır'dan şu hadisi rivayet etmiştir:


""Allah Teala, kıyam edecek Hz. Mehdi (as)'ın eliyle yeri diriltecektir. O (Hz. Mehdi (as)), adalet üzere halkı yönetecektir. Böylece yeryüzü zulümle öldükten sonra, (Hz. Mehdi (as)) adaletle tekrar diriltecektir.""

(Şeyh Tusi, Gaybet, s. 120; Duhayyil, el-Hz. Mehdi, s. 57)"

"Andolsun, onlardan azabı sayılı bir topluluğa (veya belirli bir süreye) kadar ertelesek, mutlaka: ""Onu alıkoyan nedir?"" derler. Haberiniz olsun; onlara bunun geleceği gün, onlardan geri çevrilecek değildir ve alaya almakta oldukları şey de kendilerini çepeçevre kuşatacaktır. (Hud Suresi, 8)


İshak bin Abdülaziz’den:


İmam Caferi Sadık “Onların uğrayacakları azabı sayılı bir ümmete dek ertelersek” ayeti hakkında şöyle buyurdu:


“Azap, Kaim aleyhisselamın (Hz. Mehdi (as)’ın) kıyamıdır. Sayılı bir ümmet ise Bedir’de savaşanların sayısı kadar olan ashabıdır.” (Hz. Mehdi (as)’ın zuhuru müminler ve insanlar için bir nimet, insanlığa acı veren küfri sistemlerin son bulmasına vesile olacağından onlar için de bir tür manevi azap olacaktır.)"

"... Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir. (Bakara Suresi, 148)

 


Ebu Basir’den:


İmam Caferi Sadık “Hayırlı işlere doğru koşun, nerede olursanız olun Allah hepinizi birden toplar, birleştirir” ayeti hakkında şöyle buyurdu: “Kaim (Hz. Mehdi (as)) ve ashabı hakkında nazil olmuştur. Allah onları (Hz. Mehdi (as) ve ashabını) vaatsiz olarak bir araya toplayacaktır.”

 "

"(Çünkü o gün) suçlu-günahkarlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar. (Rahman Suresi, 41)


Ebu basir’den:


İmam Caferi Sadık, “Suçlular çehrelerinden tanınacak” ayeti hakkında şöyle buyurdu: “Allah onları tanır, lakin bu ayet Kaim (Hz. Mehdi (as)) hakkında nazil olmuştur. (Hz. Mehdi (as)) onları çehrelerinden tanıyacak ve ashabı ile birlikte onları fikren darmadağın edecek.   “

 "

"Ey iman edenler, içinizden kim dininden geri döner (irtidat eder)se, Allah (yerine) kendisinin onları sevdiği, onların da kendisini sevdiği müminlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise 'güçlü ve onurlu,' Allah yolunda cehd eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir. Bu, Allah'ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir. (Maide Suresi, 54)


Süleyman bin Haruni İcli şöyle der:


İmam Caferi Sadık’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Bu emrin sahibinin (Hz. Mehdi (as)’ın) ashabı mahfuzdurlar, eğer halkın hepsi ölse dahi Allah onun (Hz. Mehdi (as)’ın) ashabını getirir. Allah, onlar (Hz. Mehdi (as) ve ashabı) hakkında şöyle buyurmuştur: “Onlar ona karşı kafir olsalar da, O’na öyle bir kavim vermişiz ki ona karşı kafir olmazlar.” Allah onlar (Hz. Mehdi (as) ve ashabı) hakkında ayrıca şöyle buyurmuştur: “Allah öyle bir kavim getirecek ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı azizdirler.”"

"Talut, orduyla birlikte ayrıldığında dedi ki: ""Doğrusu Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. ...""

(Bakara Suresi, 249)

 


Ebu basir şöyle der:


İmam Caferi Sadık şöyle buyurdu: “Talut’un ashabı bir nehirle imtihan olunmuş ve Allah onlar hakkında “sizleri bir nehir ile deneyeceğiz” buyurmuştu. Kaim (Hz. Mehdi) aleyhisselam’ın ashabı da tıpkı onun gibi imtihan olunacaklar.”"

"Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin. Allah'tan korkun. Umulur ki kurtulursunuz. (Al-i İmran Suresi, 200)


İmam Bakır, bu ayette şöyle ma’na vermişlerdi:


“Ey muhammediler! Farzların edasında sabrediniz, düşmanlarınızın eziyetlerinde musabere ediniz, birbirinize yardım ediniz, imamınız Mehdi Resule sımsıkı sarılınız.” (Süleyman İbrahim, Meveddet Pınarları, Hz. Mehdi (as) hakkındaki ayet ve hadisler, s. 219)"

"Müşrikler istemese de o dini (islam'ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen o'dur. (Tevbe Suresi, 33)

 


İmam Cafer Sadık bu ayet hakkında şöyle demiştir:


“VAllahi! Kaim (Hz. Mehdi (as)) zuhur etmeden bu ayetin ma’nası tecelli etmez.”


Abaye bin Reb’i’den, Emirel Müminin Hz. Ali yukarıda zikredilen ayet hakkında, “Nefsim yed-i kudretinde olan Allah’a kasem ederim ki! Hiçbir köy kasaba ve şehir kalmayacak ki, sabah akşam içinde, ‘Eşhedü en la ilahe illAllah ve eşhedü enne Muhammeden Resullullah denmesin’” buyurdu.


İmam Zeynel Abidin ve İmam Muhammed Bakır, “Cenab-ı Hak muhakkak Kaim (Hz. Mehdi (as)) ile İslam dinini bütün dinlere galip getirecektir.” buyurdular."

"Bir de derler ki: ""Rabbinden üzerine bir ayet (mucize) indirilse ya!.."" De ki: ""Gayb yalnızca Allah'ındır, siz bekleyedurun; ben de sizlerle birlikte bekleyenlerdenim."" (Yunus Suresi, 20)


Cafer Sadık, “bu ayetteki gayb, Hz. Mehdi (as)’dır” buyurdular."

"Dedi ki: ""Size yetecek gücüm olsaydı veya sağlam bir yere sığınabilseydim."" (Hud Suresi, 80)


İmam Cafer Sadık, “Bu ayet-i kerimedeki Hz. Lut (as)’ın temenni ettiği kuvvet, Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) kuvveti, sığınmak istediği kale de Hz. Mehdi (as)’ın ashabı idi. ‘Rukn-i şedid’ onlardır. Onlardan biri kırk adam kuvvetindedir ve her birinin kalbi demir gibidir....” buyurmuşlardır."

"Öyle ki elçiler, umutlarını kesip de, artık onların gerçekten yalanladıklarını sandıkları bir sırada onlara yardımımız gelmiştir; biz kimi dilersek o kurtulmuştur. Suçlu-günahkarlar topluluğundan zorlu azabımız kesin olarak geri çevrilmeyecektir. (Yusuf Suresi, 110)


Mufaddal’dan, Cafer Sadık Hazretleri’nden, babasından, babalarından, Emirel Mü’minin Hz. Ali’den:


Allah’ın nusreti (zaferi), ancak insanların ölümü yaşamaya tercih ettikleri zaman gelir, Rabbimin Kitab-ı Celilinde şu ayette beyan ettiği gibi:


Ta ki peygamberler nusrat-ı mev’udenin hemen tecelli etmemesinden ümitsiz oldukları, yalana çıkarıldıklarını zannettikleri bir zamanda, ansızın yardımımız (Hz. Mehdi (as)) onlara yetişti. Biz istediğimizi kurtarırız. Cenab-ı Hak’ın nusratı Kaim (Hz. Mehdi (as) ) ile gelecek.

 


"

"Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir, iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, ma'rufu emrederler, münkerden sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah'a aittir. (Hac Suresi, 41)

Ebu’l carud’dan:


... O zulm ile yurdlarından çıkarılan kimselere, eğer arzda yer verirsek, onlar (Hz. Mehdi (as) ve ashabı) iktidar sahibi olunca şımarmazlar, namazlarına devam ederler, zekatlarını verirler, ma’rufu emrederler ve kötülükten nehyederler. Bunların bütün umurunun akıbeti Allah’a aittir.


İmam Bakır Hazretleri, “Bu ayet Hz. Mehdi (as) ve ashabı hakkında nazil olmuştur. Allah onları doğudan batıya kadar, bütün dünyaya sahib yapacak, İslam’ı onlarla yüceltecek, zulümden ve bid’atden eser kalmayacak” buyurdu."

"İşte, göğün ve yerin rabbine andolsun ki, şüphesiz, o (size va'dedilen) sizin (aranızda) konuştuklarınız kadar, elbette kesin bir gerçektir. (Zariyat Suresi, 23)


Bu ayette de Cenab-ı hak, “Semavatın ve arzın rabbine yemin ederim ki, Kaim’in (Hz. Mehdi (as)’ın) zuhurunun va’di, konuştuğunuz söz gibi şüphesiz ve hakdır” buyuruyor."

"...ve o gün mü'minler sevineceklerdir. Allah'ın yardımıyla. O, dilediğine yardım eder... (Rum Suresi, 4-5)


İmam Ca’fer Sadık bu ayet hakkında, “Kaim (Hz. Mehdi (as)) zuhur edince, mü’minler Allah’ın nusreti ile ferahlanacaklar” buyurdu."

"“... O (Hz. Mehdi (as)) çıkınca sırtını Kabe’ye yaslar. Ona (Hz. Mehdi (as)) tabilerinden 313 kişi tabi olur. Hz. Mehdi (as) ilk önce şu ayeti okur:


 Eğer mümin iseniz Allah’ın bıraktığı sizin için daha hayırlıdır. (Hud Suresi, 86)

 


Bu ayeti okuyup şöyle der: “Nen sizin için Allah’ın bıraktığı ve halifesiyim (Müslümanların manevi lideriyim). Ben onun hüccetiyim.” Hz. Mehdi (as)’a selam verenler şöyle selam verirler: “Selam sana ey Allah’ın yeryüzünde bıraktığı (bakiyyesi!)” Sonra herkes ona (Hz. Mehdi (as)’a) bey’at (biat) eder. (Hz. Mehdi (as)’ın) adamlarının sayısı on bine ulaşır. Allah’ın dışında bir başkasına ibadet eden, Musevi ve hıristiyan olan herkes ona (hz. Mehdi (as)’a) iman eder. Böylece yeryüzünde tek bir millet hasıl olur; o İslam milletidir. Sonra Allah’tan başkasına tapanların üzerine gökten bir ateş düşer ve onları yakar. Doğrusunu Allah bilir.”

(Nurul Ebsar, Ehl-i Beyt, Oniki İmam, Kutuplar ve Mezhep İmamlarının Menkıbeleri, Şeblenci (1250), Tercüme: Saim Güngör, (pamuk yayıncılık nisan 2004 cilt: 628 77 93) s. 594)"

"Yasin suresi’nin, 30. Ayeti:


 


Ama hüccet (hz. Mehdi (as)) halkı tanır, halk ise onu (hz. Mehdi (as)’ı) tanıyamaz. Tıpkı yusuf gibi. Yusuf halkı tanıdığı halde onlar yusuf'u inkar ederlerdi. Sonra hz. Ali şu ayeti okudu: ""kullara yazıklar olsun, resul onlara geldikçe onunla alay ediyorlardı."" (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i numani, gaybet-i numani s. 162)"

EĞER ALLAH SİZE YARDIM EDERSE, ARTIK SİZİ YENİLGİYE UĞRATACAK YOKTUR ve eğer sizi ‘yapayalnız ve yardımsız’ bırakacak olursa, O’ndan sonra size yardım edecek kimdir? Öyleyse mü’minler, yalnızca Allah’a tevekkül etsinler. (Al-i İmran Suresi, 160)

"Kırk (40) yıl Allah'ın Kitab'ı ve benim sünnetimle hükmeder,

vefat eder. (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman,

s. 92)"

"""Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri

olarak yeniden-kaldırılacağım gün de."" (Meryem Suresi, 33)"

"Vallahi muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek,

hem adil bir hakem, adaletli bir hükümdar olarak inecek...

(Sahih-i Müslim, Bir Şerhin-Nevevi, Cilt II, s. 192; Kitab-ul İman,

Bab-u Nuzül-i İsa İbn-i Meryem, Kenzul Ummal, 14/332)

İsa bin Meryem adil bir hakim ve adaletli bir imam olarak

inmedikçe kıyamet kopmayacaktır... (Sünen-i İbni Mace,

10/340)"

"Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem

oğlu İsa'nın adalet sahibi olarak inmesi yakındır... (Ebu

Hureyre ra / Buhari, Büyu 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Müslim,

İman 242 (155); Ebu Davud, Melahim 14 (4324); Tirmizi, Fiten 54

(2234)"

"Nihayet Meryem oğlu İsa iner ve Müslümanların emiri ona:

""Gel, bize namaz kıldır"" der. Bunun üzerine Hz. İsa: ""Hayır,

Allah'ın bu ümmete bir ikramı olarak sizin bir kısmınız diğer

bir kısım üzerine emirlersiniz"" der. (Sahih-i Müslim, c. 1, s. 209)"

"Onunla (Hz. İsa ile) benim aramda hiçbir peygamber yoktur. O

(Hz. İsa) şüphesiz inecektir. Onu gördüğünüz zaman tanıyın!

O, orta boylu, beyaza çalar kırmızı renktedir. Sarıya boyalı

iki elbise içinde olacak. Yağmur yağmasa da saçından su damlayacaktır.

İslam için (ilmi) mücadele edecektir. Deccaliyeti

kaldıracak, sonra yeryüzünde tam kırk sene kalacak. Sonra

ölecek ve namazını Müslümanlar kılacaklardır. (Buhari, Müslim,

Ebu Davud ve Tirmizi, Büyük Hadis Külliyatı, Rudani, 5. cilt,

s. 380)"

"""İmamınız kendinizden olduğu halde Meryem oğlu (İsa) içinize

indiği zaman acaba nasıl olursunuz?"" buyurdu. (Sahih-i

Müslim, c. 1, s. 208)"

"… Küçükler keşke ben büyük olsaydım, büyükler de

keşke ben küçük olsaydım diye temenni ederler... İyi

insanların iyiliği artar, kötülere karşı bile iyilik yapılır.

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 17)"

"İşte böylece Biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan

(iktidar) verdik. Öyle ki, orada (Mısır'da) dilediği

yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib

ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız.

(Yusuf Suresi, 56)

Ebced: Miladi: 2017"

"De ki: ""Herkes gözetlemektedir; siz de gözleyip durun.

Sonunda, dümdüz (dosdoğru) yolun sahipleri kimlermiş

ve doğru yola ulaşan kimlermiş, pek yakında

öğreneceksiniz."" (Taha Suresi, 135)

Ebced: Miladi: 2023"

"Ve onları, Kendi emrimizle hidayete yönelten önderler

kıldık ve onlara hayrı kapsayan-fiilleri, namaz kılmayı

ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar Bize ibadet edenlerdi.

(Enbiya Suresi, 73)

Ebced: Miladi: 1984"

"Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz

ve eğer kötülük ederseniz o da (kendi) aleyhinizedir.

SONUNDA VAAD GELDİĞİ ZAMAN (yine öyle kullar

göndeririz ki) yüzlerinizi 'kötü duruma soksunlar'

birincisinde ona girdikleri gibi mescid (Kudüs)e girsinler

ve ele geçirdiklerini 'darmadağın edip mahvetsinler.'

(İsra Suresi, 7)

Ebced: Miladi: 2019"

"Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde

bulunanlara va'detmiştir (1): Hiç şüphesiz onlardan

öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, ONLARI

DA YERYÜZÜNDE 'GÜÇ VE İKTİDAR SAHİBİ'

KILACAK, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine

yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından

sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca

Bana ibadet ederler ve Bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar.

Kim bundan sonra inkâr ederse, işte onlar

fasıktır. (Nur Suresi, 55)

Ebced (1): Miladi: 2019 (şeddeli)"

"BİZ YALNIZCA SANA İBADET EDER YALNIZCA

SEN'DEN YARDIM DİLERİZ. BİZİ DOĞRU YOLA

İLET. (Fatiha Suresi, 5-6)

Miladi: 2019

Fatiha Suresi'nin 5. ve 6. ayetlerinin ebced toplamı Hz.

Mehdi (as)'ın zuhur vakti olan 2019 yılını vermektedir."

"(Deccal) Bir nehre gelecek, akmasını emredecek, akacak,

sonra yukarıya dönüp akmasını emredecek, akacak, kurumasını

emredecek; kuruyacak..."" (Hammadoğlu Nuaym)

(Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-

Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 213)"

"(Deccalin) yanında cennet ve cehennem bulunacak... Adamları

da olacak bunların bir kısmını öldürüp sonra diriltecek...

(Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul

El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 213)"

"(Deccal'in) Etten dağı, sudan nehri bulunacak... (Nuaym

Huzeyfe'den) (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed

B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 213)

""Beraberinde ekmek ve et dağları, su nehirleri olacak""

(Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-

Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 214)

""Beraberinde çorbadan bir dağ, soğumayan sıcak et, akan

bir nehir... işte yemek işte içecekleri diyecek..."" (Kıyamet

Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El

Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 215)"

"""(Deccal) Bütün yeryüzünü 40 günde dolaşacaktır."" (Kıyamet

Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El

Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 216)"

"""(Deccal) ... anında Güneş'in altında kızartabilecektir.""

(Hakim, ile İbni Asakir İbni Ömer) (Kıyamet Alametleri, Medineli

Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk

Yayıncılık, s. 216)"

"""(Deccal) cahillere gelip istersen ölü babanı, anneni dirilteyim

diyecek, o da evet göster, deyince yanındaki şeytan,

babasının şekline girecek ve ""Oğlum ben senin babanım!

Bu adama uy!"" diyecek... (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame

Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık,

s. 217)"

"(Deccalin) Şark ve garp ehlinin rahatlıkla duyabileceği

tizde üç sayhası (narası) vardır. (Kıyamet Alametleri, Medineli

Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk

Yayıncılık, s. 216)"

"""(Deccal) O, ""Ben alamlerin Rabbiyim"" dediği zaman

(Allah'ı tenzih ederiz)... (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame

Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık,

s. 218)"

"""(Deccal) O da ""Haydi dağılın insanlara onların Rabbi

olduğumu söyleyin; işte cennet ve cehennemin bulunduğunu

anlatın"" diyecek...

O sizin Rabbinizdir, aranızda hüküm vermek için gelmiş,

cenneti ve cehennemi de vardır... (Allah'ı tenzih ederiz)

(Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-

Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 218)"

"""(Deccal) Bir adama musallat olup öldürecek onu ikiye ayıracak...

Sonra aralarından geçip ""İşte gördünüz, şimdi ben

onu dirilteceğim..."" diyecek. (Kıyamet Alametleri, Medineli

Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk

Yayıncılık, s. 220)"

"Onun (deccalin) akıllara hayret veren işlerinden biri de

şudur: Günde üç defa denize dalacak; ellerinin biri uzundur.

Uzun olan eliyle denizin dibine dayanacak, diğer eliyle denizin

dibine dayanacak diğer elleriyle derinliklerdeki balıklardan

istediğini tutup çıkaracak... (Ebu Nuaym Hüzeyfe (r.a)'dan

nakil edilmiştir). (Kıyamet Alametleri, 10. baskı, s. 216)"

"(Deccal) Yıkılmaya yüz tutmuş bir harabenin yanından

geçerken ""Haydi altında saklı olan defineni çıkar!"" diye

emir verecek, anında define meydana çıkacak..."" (Müslim,

Nuvvas'dan nakl edilmiştir) (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni

El Berzenci, Kıyamet Alametleri, sf 219)"

"İbni Abbas (ra)'dan: ""Yüzü insan yüzüne benzer, Gagası

kıllı..."" (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B.

Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 276)"

"Ebu Hureyre (ra)'dan: ""Dabbet-ül Arz'da her türlü renk

mevcuttur... "" (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed

B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 276)"

"Ebuz Zübeyr (ra)'dan nakletmiştir: ""... Gözü hınzır gözü

gibi, kulağı fil kulağı gibi ..."" (Kıyamet Alametleri, Medineli

Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk

Yayıncılık, s. 276)"

"Kıyamete (deccal ile mücadeleye) kadar BENİM ÜMMETİMDEN BİR GRUP hak üzere galip olarak çarpışacaktır.(fikri mücadele edeceklerdir) (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 80)


BERABERİNDE ÇORBADAN BİR DAĞ, SOĞUMAYAN SICAK ET AKAN BİR NEHİR, YEMYEŞİL BAHÇELERDEN OLUŞAN ORMAN, DUMAN VE ATEŞ DAĞI MEVCUTTUR… İnsanlara işte bu cennetimdir, bu da cehennemimdir… İŞTE YEMEK, İŞTE İÇECEKLERİ, DİYECEK… (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El- Hüseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 214)"

“BİR KISIM İNSANLAR DECCALLE SOHBET EDECEKLER. Ve diyecekler ki: BİZ ONUN KAFİR OLDUĞUNU BİLİYORUZ; YEMEĞİNDEN YEMEK, AĞACINDAN FAYDALANMAK İÇİN ONUNLA ARKADAŞLIK YAPIYORUZ.Allah’ın gazabı gelince, deccalle birlikte hepsine gelecektir… (Nuaym b. Hammad; Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El- Hüseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, 9. baskı, s. 231)

"Beraberinde Hz. Musa (as)'ın asası ... olacak. Yüksek sesle

şöyle bağıracak: ""İnsanlar artık ayetlerimize yürekten iman

etmez oldular."" Sonra mümin ile kafiri damgalayacak (iman

edenlerle inkar edenlerin tanınmasına vesile olacaktır). (Kıyamet

Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni

El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 277"

"""Mümine rastlayacak müminin yüzünü damgaladığında

yüzü pırıl pırıl olacak. Kafiri damgalayınca simsiyah kesilecek.""

(Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B.

Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 277)"

"Gerçekten namaz kılan kişinin yanına gelecek, ""bu senin

namazın olmadı çünkü sen yalancısın ve mürainin (ikiyüzlü

riyakar kimsenin) ta kendisisin"" diyerek iki gözünün arasına,

yalancı damgası vurulacak. (Kıyamet Alametleri, Medineli

Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk

Yayıncılık, s. 278)"

" TÂ

AHİR ZAMANDA, HAYATIN GENİŞ DAİRESİNDE, ASIL

SAHİPLERİ, YANİ MEHDÎ VE ŞAKİRTLERİ CENAB-I

HAKKIN İZNİYLE GELİR, O DAİREYİ GENİŞLETTİRİR

VE O TOHUMLAR SÜMBÜLLENİR. BİZLER DE KABRİ-

MİZDE SEYREDİP ALLAH'A ŞÜKREDERİZ.



(Kastamonu Lahikası, Sayfa: 72,

Tarihçe-i Hayat, Sayfa: 258,

Hizmet Rehberi, Sayfa: 267,

Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Sayfa: 153)

"

"Hz. Mehdi (as), Resulullah (sav)’in Yoluna Tam Uyacaktır

Resulullah (sav)’in her yaptığını o da (Hz. Mehdi (as)) yapacaktır: RESULULLAH (SAV) CAHİLİYET TEMELLERİNİ YIKTIĞI GİBİ O DA (HZ. MEHDİ (AS) DA) ÖNCEKİ TEMELLERİ YIKACAKTIR. O (HZ. MEHDİ (AS)), İslam ‘ı yeniden baştan alacaktır.

(Mikyalu’l Mekarim, c.1, s.57)

"

"Hz. Mehdi (as)’ı Başı Sarıklı Bir Kişi, Müjdeleyecektir

Hz. Mehdi (as), çıkarken BAŞINDA SARIK OLACAK bir münadi, ‘Bu, Allah’ın halifesi olan Mehdi’dir, ona uyunuz’ şeklinde nida edecektir.

(El-kavlu’l muhatasar fi alamet-il mehdiyy-il muntazar, Hadis no.23)

"

"O yılda KIRMIZI BAYRAĞIN VE SONRA YEŞİL BAYRAĞIN

SAHİBİ OLAN OĞLUM'UN (HZ. MEHDİ

(AS)'IN) gaybeti ilan olunacaktır. (Şeyh Muhammed b.

İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 170)"

"Abdullah bin Sinan'dan, İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam'ın

şöyle buyurduğunu duydum: ""Musa'nın asası cennet ağaçlarından

birinin dalı idi ve o Medyen şehrine doğru gitmek

isterken Cebrail aleyhisselam onu Musa'ya verdi. O ASA,

ADEM'İN TABUTU İLE BİRLİKTE TABERİYYE GÖLÜNDEDİR.

NE ÇÜRÜRLER, NE DE DEĞİŞİRLER. SONUNDA

KAİM ALEYHİSSELAM (HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM

ETTİĞİNDE O İKİSİNİ ORTAYA ÇIKARACAKTIR.""

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 278)"

İmam-ı Rabbani, ahir zamanda geleceği müjdelenen Mehdi’nin (ra) velayetin en yüksek derecesinde olacağını, bunun sebebinin de sıfatı olan ilimden kaynaklandığını özellikle belirtir. (Mektubat, 1. Cilt, 251. Mektup) Muhiddin-i Arabî’de (ks) Mehdi’nin ilminin Hz. Ali’nin (ra) ilminden mülhem “Marifetullah” ilmi olduğu için bütün ilimlerden üstün olduğunu ve “ilimlerin şahı ve padişahı olan iman ilminin” üstünlüğünden kaynaklandığını belirtir. Kaynak: İmam-ı Rabbani’ye göre Mehdi - Mehmet Ali KAYA   Sonuç olarak ahir zamanda gelecek olan Mehdi (ra) ilimle ve bilhassa “Marifetullah” ilmi ile tanınıp bilinecektir. Bu ilim ilimlerin şahı olduğu ve bu ilim peygamberimizden (sav) Hz. Ali’ye intikal etmiştir. Hz. Ali (ra) peygamberimizin ilmine varis olduğu için ilim sıfatı ile tanınmıştır. Mehdi de Hz. Ali’nin manevi evladı olduğu ve ilmine varis olduğu için “ilim sıfatı” ile tanınacaktır. Zaten peygamberimiz (sav) “Ahir zamanda ilim kalkar. Neslimden Mehdi gelerek ilmi yeniden ihya eder” buyurmuşlardır. Kaynak: İmam-ı Rabbani’ye göre Mehdi - Mehmet Ali KAYA 

"Kıyamet alâmetlerinden ve âhir zaman vukuatından

(olaylarından) ve Bâzı a'malin (amellerin) fazilet ve

sevablarından bahseden hâdîs-i şerife güzelce anlaşılmadığından,

akıllarına güvenen BİR KISIM EHL-İ İLİM

(ilim sahibi), onların bir kısmına zaîf (zayıf) veya mevzu

(hadis) demişler. İMANI ZAYIF VE ENANİYETİ KAVİ

BİR KISIM da (aklını beğenen, kendini büyük, kusursuz

ve üstün gören; ve adeta kendi nefsini putlaştıran kişiler

de (Allah'ı tenzih ederiz)), İnkâra kadar gitmişler."" (Sözler,

s. 355)"

"İmam Bakır aleyhisselam'dan nakledilen başka bir hadiste

şöyle geçer: BU GALEBE (GALİBİYET) VE ÜSTÜNLÜK

AL-İ MUHAMMED'DEN OLAN HZ. MEHDİ (A.S.)

KIYAM EDİNCE GERÇEKLEŞECEKTİR. ÖYLE Kİ, YERYÜZÜNDE

HZ. MUHAMMED MUSTAFA'YI (ONUN

PEYGAMBERLİĞİNİ) İKRAR ETMEYEN BİR KİMSE

KALMAZ."" (Tefsir-i Burhan, c. 2, s. 121.)"

"İmam Mehdi (a.s)'ın hükümeti (manevi hakimiyeti) sırasında

CADDELER ÇOĞALACAKTIR (yani sokaklar çok

büyük ve geniş olacaktır).

(Bihar-ül Envar, Cilt 52, Sayfa 333; Mikyaal al-Makaarim, cilt 1,

sayfa 294 Şeyh Tusi (ar)'nin gaybetinden aktarılır."

"(Hz. Mehdi (as) döneminde) SELE BOĞULAN IRMAKLAR

HER YERE AKACAK VE SU HERKES İÇİN KULLANILABİLİR

ve çeşitli olacaktır.

(İküddürer, sayfa 149; Muntakhab al-Asar, sayfa 157)"

"Hz. Mehdi (as) döneminde) TOPRAK HAZİNELERİNİ

ÇIKARACAKTIR. (Mikyaal al-Makaarim Cilt 1, S.46)"

"(Hz. Mehdi (as) döneminde) Toprağın SAKLI HAZİNELERİ

VE MADENLERİ ortaya çıkacaktır. İnsanlar bu hazineleri

gerçekten de yerin üzerinde göreceklerdir.

(Bihar-ül Envar, Cilt 52, S.337; E'qd al-Dorar, s.149; Mo'jam

Ahaadees al-İmam Mehdi (a.s), Cilt 1 sayfa 230 Sahih Müslim'den

aktarıyor.)"

"O çağda (Hz. Mehdi (as) döneminde), BÜYÜK BAŞ HAYVANLARIN

SAYISI ARTIŞTA OLACAK ve insanlar onlardan

en fazla faydayı çıkaracaklar.

(Tarikh maa Ba'd al-Zuhoor, sayfa 772)"

"O çağda (Hz. Mehdi (as)'ın döneminde, ÇİFTÇİLİK VE

TARIM OLABİLECEK EN FAZLA EKİNİ VERECEKTİR.

BİR TOHUMDAN 700 TANE SAĞLANACAKTIR.

(Bakara Suresi, 261.Ayet (2/261- Mallarını Allah yolunda infak

edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan

bir tek tanenin örneği gibidir. Allah, dilediğine kat kat arttırır.

Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir.) E'qd al-Dorar sayfa 159; Al-

Malaahem wa al-Fetan, Bölüm 204, sayfa 97)"

"(Hz. Mehdi (as) döneminde) GÖKTEN RAHMET YAĞACAKTIR.

AĞAÇLAR ÇİÇEKLERLE YÜKLENECEK VE

TOPRAK YEŞİLLİĞİNİ sergileyecektir.

(Bihar-ül Envar, Cilt 52, Sayfa 316 Khesaal'dan aktarıyor; Mikyaal

al-Makaarim, Cilt 1, Sayfa 101, 247.)"

"Allah onun (Hz. Mehdi (as)'ın) eliyle fakirliği giderir ve

Mehdi Şam'a iner.

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 66)"

"Ümmetim arasında Hz. Mehdi (as) çıkacak. Allah onu

insanları zengin kılmak için gönderecektir. Ümmet

nimetlenecek, hayvanlar bol bol yiyip içecek, arz nebatını

çıkaracak, mal ""sahah"" üzere (seviye üzere) verilecektir.

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 15)"

"Ve ümmeti Muhammed'in kalplerini zenginlikle doldurur

ve adaleti onlara ihata eder. (Ali Bin Hüsameddin El

Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir

Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 13)

Muhammed ümmetinin gönlü zenginlikle dolacaktır.

(El-Kavlu'l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 20)"

"Ahir zamanda bir halife (Hz. Mehdi (as)) (manevi lider)

olacak, malı sayıp hesap etmeden taksim edecektir.

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 15)

Emirlerinizden bir emir (Hz. Mehdi (as)) olacak ki, malı

saymayacaktır. Birisi ondan mal istediğinde, ""Al"" der O

da elbisesini yayar ve o da doldurur. (Kitab-ül Burhan Fi

Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 15)"

"Kıyametin kopması için zamanda sadece bir günden başka

vakit kalmamış da olsa Allah benim Ehl-i Beyt'imden bir zatı

(Hz. Mehdi (as)) gönderecek yeryüzü zulümle dolduğu gibi,

O YERYÜZÜNÜ ADALETLE DOLDURACAK. (Sünen-i Ebu

Davud, 5/92)"

" “...... İmam-ı Mehdi çıktığı zaman hasseten fukaha ona düşman olacak. Onun kılıncı

kardeşleridir. Elinde kılınç olmasa idi, -yani kardeşleri olmasa idi- zamanın fukahası onun

katliyle fetva verirlerdi.  Lakin Cenâb-ı hak onu keremiyle ve kılınç ile tathir edecek,onlar ona

itimad edeceklerdir. Hükmünü inanmayan da kabule mecbur olup aksini izmar edecekler.”[28]

"

" Peygamberimiz bir hutbesinde Allah’ı sena ettikten sonra,deccaldan bahsetti ve:”Ben sizi

ondan sakındırıyorum. Çünki hiçbir nebi yoktur ki kendi kavmini ondan sakındırmış olmasın.

Fakat ben size hiçbir nebinin kavmine söylemediğini söyleyeceğim:”Deccal şaşıdır. Allah ise

şaşı değildir.”[40]

"

" -“Deccalın,iki gözü arasında –Bu kafirdir.- yazılıdır.” Onu,onun amelini kerih gören ve her

mü’min okur.[42]

 Bediüzzaman bundan maksadın:”Kendi başına frenklerin serpuşunu koyup herkese de

giydirir.”der.[43]

"

"Allah, Hz. Mehdi (as) İçin Her Türlü Zorluğu Giderir

Herşeye Kadir olan Allah, İmam Mehdi (as) için TÜM ZORLUKLARI GİDERECEKTİR. BAŞARI VE ZAFER UNSURLARI ONUN KONTROLÜNDE OLACAKTIR.

(Kamaal al -Deen, Cilt 2, Sayfa 369; Bihar-ül Envar, Cilt 51, Sayfa 150; Cilt 52, Sayfa 283; Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, s. 34, Haber)

"

"Hz. Mehdi (as), Tanınmadığı Zamanlarda Bile İnsanların Sevgisini Kazanacaktır

Ortalık sakinken halktan gayb olsa da (Hz. Mehdi (as)) hiçbir zaman insanların aklından çıkmaz.

(Muntehabu’l Eser, s. 277)

"

"Herkes ve Herşey, Hz. Mehdi (as)’dan Razı Olur

Mehdi ile müjdelenin… ONDAN YER VE GÖK EHLİ RAZIDIR…

(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 13)

ONUN HİLAFETİNDEN (manevi liderliğinden) YER VE GÖK EHLİ, HATTA HAVADAKİ KUŞLAR BİLE RAZI OLACAKTIR.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 26)

"

"Hz. Mehdi (as), İnsanların En Çok Sevdiği İnsan Olur

Muhakkak ki o, insanların karşılaştıkları şerler sebebiyle, Hz. Mehdi (as)’ın kendilerine en sevgilisi olmadıkça çıkmayacaktır.

(Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti’nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 27)

"

"Hz. Mehdi (as), Herkes Tarafından Çok Sevilir

Allah BÜTÜN İNSANLARIN KALPLERİNİ ONUN MUHABBETİYLE DOLDURACAKTIR.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, S.42)

"

"HZ. MEHDİ (AS), ZULMÜN ARTTIĞI BİR DÖNEMDE ÇIKAR

Mehdi hususunda müjdeler olsun sizlere.
 HALKIN DAĞILDIĞI VE ZORLUKLARIN BAŞ GÖSTERDİĞİ ZAMAN MEHDİ ZUHUR EDECEKTİR. Zulüm ve sitemle dolan yeryüzünü adaletle dolduracaktır…

(Bihar-ul Envar, cilt 51, s. 74)

"

"PEYGAMBERİMİZ (SAV), HZ. MEHDİ (AS)’IN MÜJDELENMESİ GEREKTİĞİNİ BİLDİRMİŞTİR

Ebu’l Hicaf da Peygamber’in (sav) üç defa şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:”HZ. MEHDİ (AS) HUSUSUNDA MÜJDELER OLSUN SİZLERE. Halkın dağıldığı ve zorlukların baş gösterdiği zaman Hz. Mehdi (as) zuhur edecektir….”

(Peygamberin Ehl-i Beytinden Olan Hz. Mehdi (as), s. 16; Bihar-ül Envar, cilt 51, s. 74)

"

"EY İNSANLAR, MEHDİ’NİN ÇIKIŞI İLE MÜJDELENİN. Çünkü Allah’ın vaadi gerçektir, boşa çıkmaz. O’nun hükmü geri çevrilmez. O, her şeyi hikmet üzere yapar ve her şeyi bilir. Allah’ın fethi yakındır.

(Yenabiu’l-Mevedde, Süleyman el-Hüseynî el-Kunduzî, s. 440)

"

"Hz. Mehdi (as) Zincir Tamamlanmadan Zuhur Etmez

Gaybet-i Numani: İbni Ukdah’dan, Yahya bin Zekeriya bin Shaiban’dan, Yunus bin Kalib’den, İbni Bataini babasından, o da Ebu Basir’den, İmam Cafer-i Sâdık (as)’ın şöyle dediği rivayet edildi:

“Zincir tamamlanmadan Kaim (Mehdi) zuhur etmez.” Dedim ki: “Zincir nasıl tamamlanır?” Dedi ki: “On bin (yardımcı), onun (Mehdi’nin) sağında Cebrail ve solunda Mikail ile birlikte. Sonra birlik, sancağı çeker ve harekete geçer. Doğuda ve batıda olan herkes sancağı telin eder. Sonra insanlar sancağın etrafında bir bir toplanırlar.” …

(Beklenen Mehdi, Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi, Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı) / Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı); Gaybet Kitabı, İmam Mehdi – On İkinci İmam, Bölüm II, Tercüme eden, Sayyid Athar)

"

"İNSANLARIN HZ. MEHDİ (AS) HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ İLK ÖNCE BİRBİRİNDEN FARKLI OLUR, FAKAT SONRA TÜM GÖRÜŞLER BİRLEŞİR

ZAMANIN SAHİBİ EL-MEHDİ (HZ. MEHDİ (AS)) HAKKINDA FARKLI GÖRÜŞLER BİRLEŞEREK TAKİP EDECEK, ÇEŞİTLİ ZİHİNLER ARASINDA BUNLAR BİRLEŞECEK,onun vesilesiyle en yakın dostlarınızın hakları sökülüp çıkartılacak, onun vesilesiyle düşmanlarınızın kötülüklerine karşı koyacak ve yeryüzünü onun vesilesiyle iyilik ve adaletle dolduracaksınız…

(Seyyid Murtaza Müçtehidi Sistani, Nashr Almas Yayınları, s. 343)

"

"Hz. Mehdi (as), Ahir Zamanda Güneş Gibi Zuhur Edecektir

Muntakhabul  Basair:  Saad İbn İsa’dan, Ali bin Hakem’den, İbn Amire’den, Ebu Davud’dan, Bureyde Eslemi’den Allah’ın elçisinin bir ayette şöyle dediğini rivayet etti:

“Ümmetimin Mehdi’nin zuhurundan ümit kesmesinin ardından o güneş gibi ortaya çıktığında sizin durumunuz ne olacak? Ki onun görülmesiyle yer ve gök ahalisi sevinçle coşacaktır.”

Şöyle sordum:

“Allah’ın Resulü  (s.a.v), bu ölümden sonra mı olacaktır?”

(Resulullah) Cevap verdi:

“Allah’ın dilemesiyle, Racat dönemi sırasında ölümün ardından hidayet, iman ve ihtişam gelecektir.”

Şöyle sordum:

“Allah’ın Resulü (s.a.v) hangisi daha uzun ömürlü olacaktır, ölümden öncesi mi sonrası mı?”

(Resulullah) Dedi ki:

“Sondaki hayat çok daha uzun olacaktır.”

(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar)

"

"Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır aleyhisselam'ın

şöyle buyurduğunu duydum: ""... Buyurdu ki: Hz. Mehdi

(as) kıyam ettiğinde Resulullah'ın yolundan gidecektir.

YALNIZ O (HZ. MEHDİ (AS)), RESULULLAH

(SAV)'İN ESERLERİNİ AÇIKLAYACAKTIR..."" (Şeyh

Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 191)"

"Cenab-ı Hak İslam’ı nasıl bizimle başlatmışsa onunla (Hz. Mehdi (as)) ile sona erdirecektir. Nasıl, bizimle onlar aralarındaki şirk ve adavetten (husumet ve düşmanlıktan) kurtulmuş ve kalplerine ülfet (dostluk) ve muhabbet (sevgi) yerleşmişse, Hz. Mehdi (as) gelişi ile yine öyle olacaktır.

(Ahir Zaman Mehdisi’nin Alametleri, Celalettin Suyuti, s. 20)

"

"Hz. Mehdi (as), Müslümanlar Zor Durumda Kaldığında Zuhur Eder

El-Neman El Gaiba: Süleyman bin Hilal’e Cafer bin Muhammed, ona da babasından, ona da büyükbabasından ona da Hüseyin bin Ali’den aktarılmıştır:

“Bir adam İnananların Prensi Resulullah (sav)’e gelip şöyle dedi: “İnananların Prensi, bize Mehdi’yi anlat.” İnananların Prensi dedi ki, “Nesiller gelip yok olduğunda ve inananlar azaldığında, iyilerin izleyicisi ve dinin destekçileri gittiğinde, o (Mehdi) orada olacaktır.”

(Gaybet Kitabı, Allame Muhammed Bâkır el-Meclisi, Sayfa 184)

"

"İnsanlar Hz. Mehdi (as)’ın Zuhurundan Önce de Ondan Faydalanacaklardır

Hz. Resulullah (s.a.v), “Zuhurundan önceki dönemde (gaybet döneminde) Mehdi’nin varlığının ne gibi bir faydası olacaktır?” şeklinde sorulan bir soruya şöyle cevap verdiler:
“Beni peygamber olarak gönderen Allah’a and olsun ki insanlar, gaybet döneminde, bulutların arkasında kalan Güneş’ten faydalandıkları gibi ondan (Mehdi’den) faydalanırlar.”

(Bihar’ul- Envar, c.52, s.93)

"

"İMAN EDENLERLE MÜNAFIKLARIN TAM OLARAK AÇIĞA ÇIKMASINDAN SONRA HZ. MEHDİ (AS) ZUHUR EDER

Süleyman bin Bilâl der ki: “İmam Cafer-i Sadık babasından, o da dedesinden nakleder ki, Hz. Hüseyin şöyle buyurdu: Bir gün adamın biri Emirülmüminin Ali’nin yanına gelerek: “Ey Emirülmüminin! Bize şu Mehdi’nizden bahseder misin?” diye arzedince şöyle buyurdu: “GİTMESİ GEREKENLER GİDİP DE MÜMİNLER AZALDIĞINDA VE FİTNECİLER GİTTİĞİNDE İŞTE ORADA (YANİ UZAK BİR YERDE ZUHUR EDECEKTİR.)“

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s.250)

"

"Hz. Mehdi (as)’ın Kim Olduğu Allah Katında Bellidir

… Ey Allah’ın kulları, Allah’tan korkun; MEHDİ (AS) ZUHUR EDİNCE, HERŞEYİ BIRAKIP MÜMKÜN OLAN HER VESİLEYLE ONA DOĞRU KOŞUNUZ. ZİRA O ALLAH’IN HALİFESİ VE BENİM VASİMDİR.

(Bihar-ul Envar, cilt 51, s.65; Isbat-ul Hüdat, cilt 6, s. 382)

"

"Hz. Mehdi (as), çıkarken BAŞINDA SARIK OLACAK bir münadi, ‘Bu, Allah’ın halifesi olan Mehdi’dir, ona uyunuz’ şeklinde nida edecektir.

(El-kavlu’l muhatasar fi alamet-il mehdiyy-il muntazar, Hadis no.23)

"

"Günümüzden 1400 sene önce, Peygamberimiz (sav) Allah'ın lütfuyla, kendisinden tam 14 asır sonra yaşayacak bir “hidayet önderi” hakkında olağanüstü derecede hayret verici detaylar vermiştir. Bu hidayet önderi, ahir zamanda ortaya çıkacağı ve tüm yeryüzüne İslam ahlakını hakim kılacağı müjdelenen, tüm Müslümanların büyük bir sevgi, muhabbet ve özlemle beklediği Hz. Mehdi’dir. 

 

Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde, kendisinden sonraki asırlarda gerçekleşecek olaylar ya da kişiler hakkında, bu kadar çok ve bu kadar detaylı bilgi verdiği başka hiçbir şahıs yoktur. Hadislerde, Hz. Mehdi ile birlikte, Hz. İsa’nın da ahir zamanda yeryüzüne ikinci kez geleceği ve Deccal'in de ortaya çıkacağı haber verilmiştir. Ancak ne Hz. İsa ne de Deccal hakkında da, Hz. Mehdi kadar hayret verici ve detaylı bilgiler verilmemiştir.


Hadislerde, Hz. Mehdi'nin ahlakı, hayatı ve yapacağı faaliyetler kadar, fiziksel özellikleri hakkında da inanılmaz derecede ayrıntılı tarifler yer almaktadır. Bunların hepsi topluca değerlendirildiğinde, bu özelliklerin herhangi bir insanda tevafuk olarak biraraya gelmiş olamayacağı açıkça anlaşılmaktadır.


Bu durum, aynı zamanda da Müslümanların Hz. Mehdi'yi en doğru şekilde tanıyıp teşhis edebilmelerinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Zuhuru oldukça yakın bir zamanda gerçekleşecek olan Hz. Mehdi ile karşılaşıldığında, inşaAllah tüm Müslümanlar, Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde Hz. Mehdi'nin fiziksel özellikleriyle ilgili olarak yapılan tüm hayret verici detaylı tariflerin doğruluğunu bizzat göreceklerdir.





Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde, Hz. Mehdi'yi tanıtan vücudundaki bu detaylı işaretlerin her biri için, ayrı yer bildirilmiş, her biri için ayrı tanımlayıcı ifadeler kullanılmıştır. Kimisi için BEN, kimisi için İZ, kimisi için İŞARET denmiş, kimisi için MÜHÜR ya da NİŞAN, kimisi için YAPRAK, kimisi için İNCİ ya da YILDIZ benzetmesi yapılmıştır. 


Bunların yanı sıra, Hz. Mehdi’nin cildinin, saçının ve sakalının rengi, endamı, boyu, vücut yapısının tüm detayları, yüzünün genel hatları, başının ve alnının şekli, burnunun, kaşlarının, dişlerinin nitelikleri gibi tanıtıcı vasıfları da hayret verici şekilde çok ayrıntılı olarak tarif edilmiştir.

 

Örneğin bir hadiste Peygamberimiz (sav), “Hz. Mehdi'nin SAĞ bacağındaSİYAH bir İZ olacağını” bildirmiştir.[1] Ancak dikkat edilirse burada sadece bir izden bahsedilmemiş, bu izin SİYAH olduğu, SAĞ BACAĞINDA olduğu gibi kesin belirleyici detaylar da verilmiştir.




 

- Hz. Mehdi'nin yanağındaki ben ise, hadislerde çok daha farklı kelimelerle anlatılmıştır:

"

"Mümin şahs (Hz. Mehdi (as)) deccali görünce: ""Ey insanlar!

Resulullah (sav)'n zikrettiği deccal işte budur"" der.

Deccal hemen onunla ilgili emrini verir de o zat karnı üzerine

uzatılır ve arkasından: ""Onu alın da yaralayın"" der.

Artk o zatın sırt ve karnı döve döve genişletilir... (Mehdilik

ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40)"

"Ebu Said El-Hudri'nin (ra) rivayetinde, Resulullah (sav)

şöyle buyurmuştur: ""Deccal çıkınca, ona karşı müminlerden

bir adam (Hz. Mehdi (as)) yönelir. DERKEN O

MÜMİN KİMSEYE BİRÇOK SİLAHLILAR, DECCALIN

MERKEZLERDE GÖZETLEME YAPAN SİLAHLILARI

KARŞI ÇIKARLAR."" (Mehdilik ve İmamiye 37, (Sahih-i

Müslim, 11/393'den nakil)"

"Hz. Muhammed (sav) ailesinden El-Mehdi (Hz. Mehdi

(as)) ... geniş karınlıdır, kaşları yakındır, bacakları çok

enerjiktir, omuzları geniştir, ... onun gecesi Allah'a boyun

eğerek ve secde ederek yıldızlara nöbet tutarak geçecektir,

kendisini suçlayanların attığı suçlar onu Allah'ın huzurunda

etkilemeyecektir, o nur yayan bir kandildir.

(Bihar-ül Envar: 86-81)"

"... İbrahim bin Übeydullah bin Alâ babasının şöyle

dediğini nakleder. İmam Caferi Sadık aleyhisselam

şöyle buyurdu: Emirülmüminin aleyhisselam (Hz. Ali)

kendisinden sonra Kaim'in kıyamına kadar gerçekleşecek

olan olaylardan bahsetti....VE KÖŞE BUCAKTA

BENİM OĞLUMA (HZ. MEHDİ (AS)'A) YARDIM

EDECEK OLAN DAĞINIK TÜRK BAYRAKLARI

ZUHUR EDECEK. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani,

Gaybeti numani, s. 323)"

"Allah ona (HZ. MEHDİ (AS)'A) Rum'u, Deylem'i,

Sind'i, Hindistan'ı, Kabilşah'ı ve Hazar'ı FETHETTİRECEKTİR.

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i

Numani s. 274)"

"... Ve sonra istemediği halde biatlarını kabul eder. Eğer

siz ona yetişirseniz, ona biat ediniz. Çünkü o yerde de

gökte de Hz. Mehdi (as)'dır. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki,

Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman

Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 35)"

"""… Hz. Mehdi (as) ve talebeleri … (Roma'yı) tesbih ve

tekbirle manen feth edeceklerdir…"" (Medineli Allâme

Muhammed b. Resul el-Hüseynî el-Berzencî, Kıyamet Alametleri,

s. 204) (Suyuti, el-Havi li'l Feteva, II. 81)"

" Bazı zatlarca mehdi’nin:”Araptan değil,Acem’den olacağı,onun babasının ismi pek duyulmuş

isimlerden olmayacağı”[15] ‘da bazı zatlarca ifade edilmiştir. Araptan olmayıp,Acemden olacak

ifadesiyle,Arabın dışındaki milletlerden olacak,demektir."

Caferi sadık Kaim a.s Hz mehdi kıyam ettiğinde halkın çoğu onu inkar edecektir . Çünkü o reşit bir genç olarak zuhur edecektir . Onu hz mehdiyi sadece zerr aleminde Allahın ahit aldığı müminler kabullenecektir 

"HZ. MEHDÎ SON DERECE TAKVÂ SAHİBİDİR.

""ALLAH'TAN ÇOK KORKAN BİRİSİDİR. KARTAL

CİNSİNDEN NESİR KUŞUNUN KANATLARIYLA TİTREDİĞİ

GİBİ ALLAH'TAN KORKAR.""

(Kitabü'l-Bürhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman,, s. 53)"

"Ebu'l Carud der ki:

İmam Muhammed Bakır aleyhisselam'a: ""... İMAM (HZ.

MEHDİ (AS)) NE İLE TANINIR?"" diye arzedince şöyle

buyurdu:

""HİDAYET VE HEYBETİ İLE VE ALİ MUHAMMED'İN,

ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) FAZİLETLERİNİ İKRARI

İLE."" (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani,

s. 284)"

"mam Sadık (as) buyurmuştur ki: ""Hz. Mehdi (as), her

kavmin işlerinin içyüzünden (sakladıkları şeyden)

haber verir ve dostunu düşmanından ferasetle tanır.""

(Sırat'ul-Mustakim, c. 2, s. 254)"

"Dedim ki: ""HZ. MEHDİ (AS) ALLAH'IN RIZASINI NEREDEN

BİLECEKTİR?"" BUYURDU Kİ: ""ALLAH ONUN

KALBİNE RAHMETİNİ NAZİL EDECEKTİR."" (indirecektir).""

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s.

191)"

"İmam Mehdi (as)'ın DİNİ TEBLİĞ ÜSLUBU ÖYLE OLACAKTIR

Kİ İNSANLAR DİNİ KALPLERİNİN DERİNLERİNDEN

KABUL EDECEKLER ve ALLAH'A EN

BÜYÜK SAMİMİYETLE tapacaklardır. Dinden uzaklaşanlar

hoşnutluk ve güvenliğin meskenine geri döneceklerdir.

(İküd'dürer, Sayfa 156; Bihar-ül Envar, Cilt 53, Sayfa

86; Cilt 52, Sayfa. 36 ve 280)"

"Yeryüzüne dört kişi malik olmuştur. İkisi mümin, ikisi

kafirdir. Müminler, Hz. Zülkarneyn (as) ve Hz. Süleyman

(as), kafirler ise Nemrud ve Buhtunnasır'dır.

Beşinci olarak Ehl-i Beytimden birisi (Hz. Mehdi (as))

gelecek ve o da dünyaya malik olacaktır. (Kitab'ul Burhan

Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, s. 10)"

"Dedi ki: Ey Emirülmüminin! Bu Hz. Mehdi (as) kimdendir?

Buyurdu ki: Benî Haşim'dendir, Arapların yüce dağının

zirvesinden. O öyle bir denizdir ki ona giren kaybolur.

Kendisine sığınanlar için amandır, halk kinle dolduğunda

onları pâk (temiz) kılan mâdendir, ölüm nazil olduğunuda

korkmaz, ölüm ona vardığında sarsılmaz, mücadele

meydanından asla geri çekilmez. TECRÜBELİDİR,

GALİPTİR, MUZAFFERDİR, ARSLANDIR, SAĞLAMDIR,

KAVMİNİN DİREĞİDİR, CESURDUR, Allah'ın

ilim kılıcıdır, liderdir, herkesi etrafında toplar, yücelik ve

şerefin kaynağı olan evde büyümüştür, onun yüceliği en

asil yücelikten kaynaklanır. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i

Numani, Gaybet-i Numani, s. 251)"

"Peygamberlere dair olan kitaplarda ""Hz. Mehdi (as)'ın işi

zulüm ve kötülük değildir"" şeklinde işaret edilmiştir.

(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 47)"

"Andolsun, Biz zikirden (Tevrat'tan) sonra Zebur'da da: ""ŞÜPHESİZ

ARZ'A SALİH KULLARIM VARİSÇİ OLACAKTIR."" diye

yazdık. (Enbiya Suresi, 105) İmam Bakır ve Sadık'tan rivayet edilmektedir: ""Buradaki

(ayette bildirilen) ""SALİH KULLAR"", HZ. MEHDİ (AS)

VE ARKADAŞLARIDIR.""

(Hüseyin es-Şirazi, s. 113)"

"O (HZ. MEHDİ (AS)) ALEMLERE RAHMETTİR.

MUSA'NIN KEMALİ VE İSA'NIN DEĞERİ, EYYÜB'UN

SABRI ONDADIR... (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani,

Gaybet-i Numani, s. 69-70)"

"İmam Mehdi (as) İLİM SANDIĞININ KORUYUCUSUDUR,

TÜM PEYGAMBERLERİN (AS) İLİMLERİNİN

VARİSİDİR ve HER ŞEYDEN HABERDARDIR. (Biharül

Envar, Cilt 95, Sayfa 378; Cilt 102, Sayfa 67 ve 117; Mikyaal

al-Makaarem, Cilt 1, s. 49)"

"Ebu Basir der ki: İmam Ebu Abdullah aleyhisselam şöyle

buyurdu: ""Araplardan Kâim aleyissselam'la (HZ. MEHDİ

(AS)'LA) BİRLİKTE OLAN ÇOK AZ İNSAN OLACAKTIR.""...

Buyurdu ki: ""Halk mutlaka tasfiye olunacaktır.

Temizlenecek ve elekten geçirileceklerdir. Elekten birçok

halk elenecektir."" (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani,

Gaybet-i Numani, s. 239)

Fazl b. Şazan: Abdullah b. Sinan rivayet ediyor, İmam

Cafer Sadık buyurdu:

""Yataklarından (evlerinden) kaybolanlar üçyüzonüç kişidir,

Bedir ehlinin (Bedir savaşına katılan Müslümanların)

sayısı kadardır... onlar Kaim Mehdi'nin sahabeleridirler."""

"Bedir savaşındaki askerler gibi 313 kişinin kumandasını

elinde tutarak etrafa meydan okuyacak. Çünkü bu 313

kişi gece abid (çok ibadet eden kimse) gündüz kahraman

niteliğini taşımaktadırlar. (Kıyamet Alametleri, s. 169)

Hz. Ali (as) şöyle buyurur: ""... ALLAH HZ. MEHDİ

(AS)'IN YARDIMCILARINI KORUR, ONLARA NİŞANE

VE ALAMETLERLE YARDIMCI OLUR ve ONLARI

YERYÜZÜNÜN TÜM İNSANLARINA GALİP KILAR.

Böylece insanlar ister istemez hak dine girerler. O (HZ.

MEHDİ (AS)), YERYÜZÜNÜ ADALET, NUR VE APAÇIK

DELİLLERLE DOLDURACAKTIR. Bütün ülkeler

tümüyle ona itaat edecek ve onun karşısında boyun eğecektir.

Öyle ki tüm kafirler iman edecek ve tüm kötüler

salih kullar (kötü insanlar düzelip hidayet bulup samimi

Müslümanlar) olacaktır."" (İsbat-ul Hudat, c. 7, s. 49)"

"… Bilin ki oğlumun (HZ. MEHDİ (AS)'IN) GAYBETİ ÇOK

UZUN SÜRECEKTİR. ÖYLE Kİ İMANLARINI ALLAH'IN

KORUDUĞU KİMSELER DIŞINDA TÜM İNSANLAR BU

HUSUSTA ŞÜPHEYE DÜŞECEKTİR. (Bihar-ül Envar, c.51,

s.160; Isbat-ül Hüdat, c.6, s.427)"

"ONLARDAN, YALNIZCA 'ÜSTÜN VE GÜÇLÜ OLAN,'

ÖVÜLEN ALLAH'A İMAN ETTİKLERİNDEN DOLAYI

İNTİKAM ALIYORLARDI. (Büruc Suresi, 8)                   Buyurdu ki: ""Onları (Hz. Mehdi (a.s.)'yi ve talebelerini)

yeryüzünün kenarlarında ara. Onların yaşantıları sadedir,

evleri sırtlarındadır, eğer hazır olsalar tanınmazlar, eğer

KAYBOLSALAR ARANMAZLAR, HASTA OLSALAR

KİMSE ONLARIN ZİYARETİNE GELMEZ, eğer evlenmek

isteseler kimse onlara gelmez. Eğer ÖLSELER

CENAZELERİNE KİMSE KATILMAZ. Onlar mallarını

aralarında eşit olarak paylaşırlar ve birbirlerini kabirlerinde

ziyaret ederler, ayrı şehirlerde olsalar dahi istekleri hep

aynıdır."" (Gaybet-i Numani, sf 239)"

"Doğrusu onlar, hileli bir düzen planlayıp kuruyorlar;

Ben de bir düzen kurup hazırlıyorum.

Sen kafirlere bir mühlet ver, az bir süre tanı. (Tarık

Suresi, 15, 16, 17)"

"O (HZ. MEHDİ (AS)), YERYÜZÜNÜ ADALET, NUR VE

APAÇIK DELİLLERLE DOLDURACAKTIR. Bütün ülkeler

tümüyle ona itaat edecek ve onun karşısında boyun

eğecektir. Öyle ki tüm kafirler iman edecek ve tüm kötüler

salih kullar (kötü insanlar düzelip hidayet bulup samimi

Müslümanlar) olacaktır."" (İsbat-ul Hudat, c. 7, s. 49)"

"""... (Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) lütfu sayesinde) GECE

CAHİL, KORKAK VE CİMRİ OLAN KİŞİ SABAHA

BİLGİLİ, CESUR VE CÖMERT OLACAKTIR. (Allah'ın)

yardımı onun (Hz. Mehdi (as)'ın) önünde yürüyecektir…

Allah'ın elçisinin adımlarını izleyecektir ve hiç hata

yapmayacaktır; O ((Hz. Mehdi (as)) görmeden onu destekleyen

bir melek olacaktır, bezgini ayağa kaldıracak ve

zayıfa yardımcı olacaktır, eylemleri sözlerine göre olacaktır

ve sözleri amellerine göre olacaktır..."" (Al-Futuhatu'l

Makkiyah, s. 6)"

"Hz. Mehdi (as)'ın yardımcılarının bütün dünyayı birkaç

dakikada dolaşacak güçleri olacaktır. (Mikyal el-Mekarim,

Cilt:1, sayfa: 144)"

"İmam Sadık (as) şöyle buyurmuştur: (Hz. Mehdi (as)) Rükn

ve Makam arasında durur, yüksek sesle şöyle seslenir: ""Ey

benim temsilcilerim, özel dostlarım, ey BEN ZUHUR

ETMEDEN ALLAH'IN BANA YARDIM ETMESİ İÇİN

YERYÜZÜNDE HAZIRLADIĞI KİMSELER, itaat ederek

bana gelin."" Onlar YERYÜZÜNÜN DOĞU VEYA BATISINDA

MİHRAP VEYA YATAKLARINDA OLDUĞU

HALDE İMAM MEHDİ (AS)'IN SESİNİ İŞİTİRLER. Bu

bir tek ses onların HEPSİNİN KULAĞINA GİDER VE

HEPSİ ONA DOĞRU HAREKET EDERLER. ÇOK GEÇ-

MEDEN GÖZ AÇIP KAPATINCAYA KADAR HEPSİ

HUZURUNA VARIRLAR. Bu (azametli toplantı) Rükn ve

Makam arasında (Güneş doğmadan önce) gerçekleşecektir.""

(Bihar-ül Envar, C. 53, S. 7)"

"Esbağ bin Nebate der ki: Emirülmüminin Ali aleyhisselam

şöyle buyurdu: ""... Öyle ki sizden sadece gözdeki sürme

kadar veya yemekteki tuz kadar kalacaktır. Ve ben size

bir örnek vereceğim: Adamın birinin bir miktar buğdayı

vardır. Onu temizler ve bir eve koyar, uzun bir süre

sonra geri döndüğünde onun kurtlandığını görür, onu

tekrar ayıklar ve temizler sonra tekrar evin içine koyar.

Uzun bir süre sonra döndüğünde onun tekrar kurtlandığını

görür. Tekrar onu ayıklar ve temizler ve hep aynı işi

tekrarlar. SONUNDA KURTLARIN HİÇ ZARAR VEREMEDİĞİ

ÇOK AZ SAĞLAM BUĞDAY KALIR. İşte siz

de böylesiniz. SONUNDA İÇİNİZDE FİTNELERİN

ASLA ZARAR VEREMEDİĞİ ÇOK AZ BİR GRUP

KALACAKTIR."" (Aynı hadisi Ahmet bin Muhammed bin

Said de nakleder.) (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani,

Gaybet-i Numani, s. 246)"

"HANİ, MÜNAFIK OLANLAR VE KALPLERİNDE HASTALIK

BULUNANLAR: ""ALLAH VE RESULÜ, BİZE

BOŞ BİR ALDANIŞTAN BAŞKA BİR ŞEY VADETMEDİ""

DİYORLARDI. (AHZAB SURESİ, 12)                             … Ebu Basir'den:

İmam Caferi Sadık aleyhisselam ""'Suçlular çehrelerinden

tanınacak' (Muhammed Suresi, 30), ayeti hakkında şöyle

buyurdu: ALLAH ONLARI TANIR, LAKİN BU AYET

KAİM (HZ. MEHDİ (AS)) HAKKINDA NAZİL OLMUŞ-

TUR. HZ. MEHDİ (AS) ONLARI (MÜNAFIKLARI)

ÇEHRELERİNDEN TANIYACAK VE ASHABI İLE BİRLİKTE

ONLARI (MANEN) DARMADAĞIN EDECEK.""

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s.

283)"

"HİÇBİR ŞEY SENİ ONA BİAT ETMEKTEN (ONUN

TALEBESİ OLMAKTAN, ONA TABİ OLMAKTAN)

ALIKOYMASIN, SENİ ENGELLEYENLER HER

ZAMAN FİTNEYE SIĞINANLARDIR. EĞER KONUŞURLARSA

ŞERR KONUŞURLAR, eğer susarlarsa fasit

ve fasıktırlar. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-

i Numani, s. 252)"

"... Sonra MEDİNE ŞEHRİ SAKİNLERİYLE BERABER ÜÇ

DEFA SALLANACAK, BUNUN ÜZERİNE (MEDİNE'DE

BULUNAN) MÜNAFIK ERKEKLER VE KADINLARDAN

HİÇ KİMSE KALMAYIP HEPSİ ONUN YANINA GİDECEKLER

ve BÖYLECE DEMİRCİ KÖRÜĞÜNÜN DEMİ-

RİN KİRİNİ, PASINI GİDERİP ATTIĞI GİBİ MEDİ-

NE'DE PİSLİĞİ (YANİ HABİS İNSANLARI) DIŞINA

ATACAK VE O GÜNE KURTULUŞ GÜNÜ DENECEKTİR.

(Mace Cilt 10, s. 331-335)"

"Hz. Muaviye (ra)'dan rivayet edilmiştir: ""ÜMMETİMDEN

BİR TAİFE HERKES ÜZERİNE HAKİM OLMADIKÇA

KIYAMET KOPMAZ. ONLAR KENDİLERİNİ

TERK EDENLERE ALDIRMAZLAR VE KENDİLERİNE

YARDIM EDENE DE ALDIRMAZLAR. (Ramuz el-hadis,

476 (İbni Mace)

Hz. Cabir (ra)'dan rivayet edilmiştir: ""BU İŞ ONDAN

AYRILANLARA RAĞMEN MUZAFFER OLARAK

DEVAM EDECEKTİR. MUHALİFLERİN VE AYRILANLARIN

ONA ZARARI OLMAZ."" (Ramuz el-hadis 487)"

"Süleyman bin Bilâl der ki: İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam

babasından o da dedesinden nakleder ki Hz. Hüseyn

aleyhisselam şöyle buyurdu: Birgün adamın biri Emirülmüminin

Ali aleyhisselam'ın yanına gelerek: ""Ey Emirülmüminin!

Bize Mehdi'nizden bahseder misin? Diye arzedince

şöyle buyurdu: ""GİTMESİ GEREKENLER GİDİP

DE MÜMİNLER AZALDIĞINDA VE FİTNECİLER GİTTİĞİNDE

İŞTE ORADA (YANİ UZAK BİR YERDE

ZUHUR EDECEKTİR.)"" (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i

Numani, Gaybet-i Numani, Sf 250)"

"O (Hz. Mehdi (as)) bir süre onlardan uzaklaşacak, böylece

dalalet ehli ayrılacaktır. Öyle ki cahil şöyle diyecek:

""Allah'a ulaşmak konusunda al-i Muhammed'e (Peygamberimiz

(sav)'in soyundan birine)) ihtiyaç yoktur."" (Gaybet-

i Numani, s. 161)"

"ÜMMETİMDEN BAŞI SARIKLI YETMİŞ BİN ALİM KİŞİ,

DECCALE TABİ OLACAKLAR. (İmam Ahmed Bin Hanbel,

Müsned, sf. 796)"

"İnsanlar, balarılarının beyleri etrafından toplanması gibi,

Hz. Mehdi (as)'ın çevresinde toplanırlar. DAHA ÖNCE

ZULÜMLE DOLU OLAN DÜNYAYI, O ADALETLE

DOLDURUR. ADALETİ O DENLİ OLUR Kİ, UYKUDA

OLAN BİR KİMSE DAHİ UYANDIRILMAZ VE BİR

DAMLA KAN BİLE AKITILMAZ. DÜNYA, ADETA

ASR-I SAADET DEVRİNE GERİ DÖNER. (El-Kavlu'l

Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 29)"

"İmam Müslüm'in Ebu Hureyre'den (r.a.) rivayet ettiği hadis-i

şerifte Peygamber (sav) birgün sahabelerine hitaben:

… Bu mücahitler o beldeye gelip konakladıkları zaman

silahla harp etmezler, ok da atmazlar. La ilahe illallahu

ekber diyerek tekbir getirirler. Bu tekbir üzerine şehrin

iki tarafındaki surlardan biri düşer. Sonra ikinci defa tekbir

getirirler. Akabinde şehrin öbür tarafı da düşer. Sonra

üçüncü kez tekbir getirecekler. Bunun üzerine İslam

ordusu için surlardan gedikler açılacak, onlar da hemen

buralardan şehre girerek fethedecekler. (İmam Şarani,

Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 445-446)"

"Mikdad b. Esved şöyle der:

Resulullah (sav)'in ""Yeryüzünde İslam dininin girmediği

toprak, çamurdan yapılmış bir ev ve (çölde) bir çadır

kalmaz."" buyurduğunu duydum. (Mecma-ul Beyan, Tevbe

suresinin 33. ayetinin tefsirinde.)"

"Kaim (Hz. Mehdi (as)) daha sonra sizin içinizde gerçeklerle

çıkacak; Size gerçekleri getirecek ve deliller ile

hareket edecek... (El-Sahife El-Mehdiye'den Seçme Dualar,

Seyyid Murtaza Müçtehidi Sistani, s. 65, Al-Bihar 51: 131)"

"Şeyh Tusi'nin Gaybet'i: ""Hz. Mehdi (as)'ın hakimiyeti (otoritesi)

Allah'ın tüm yarattıkları hakkındaki delillerindedir;

bunlar öyle çoktur ki, onun (Hz. Mehdi (as)'ın) delilleri

bütün insanlar üzerinde galip gelecek (etkili olacak, hakim

olacak) ve kimsenin ona karşı getirecek bir gerekçesi

(nedeni) olmayacaktır."" (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt

51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi,

İran-Kum, 2003, s. 70)"

"İmam Muhammed Bakır (as) da buyurmuştur ki: ""Kaimimiz

(HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM EDİNCE kulların başına elini

sürecek ve onların dağınık fikirlerini bir yere toplayacaktır.

Onları bir hedefe doğru yöneltecek ve ONLARDA BEĞENİLMİŞ

AHLAKI KEMAL HADDİNE ULAŞTIRACAKTIR.""

(Bihar-ul Envar, c. 52, s. 336)"

"Hz. Ali b. Ebi Talib (as) da şöyle buyuruyor: ""Kâimimiz

(Hz. Mehdi (as)) kıyam edince İNSANLARIN KALBİNDEKİ

DÜŞMANLIK VE İHTİLAF SEBEPLERİNİ KÖKTEN

KAZIYACAKTIR. Böylece genel bir asayiş ve emniyet

meydana gelecektir."" (Bihar-ul Envar, c. 52, s. 336)"

"ALLAHPERESTLİK NEFSPERESTLİĞE ÇEVRİLDİKTEN

SONRA HZ. MEHDİ (AS) GELECEK VE NEFSPERESTLİĞİ

ALLAHPERESTLİĞE ÇEVİRECEK; KURAN, GÖRÜŞ

VE DÜŞÜNCELERE UYDURULDUKTAN SONRA HZ.

MEHDİ (AS) GELİP GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİ

KURAN'A UYDURACAK... (Nehc-ül Belağa, Feyz'ül İslam

baskısı, s. 424, 425)"

"Nechül Belağa'dan. İnananların Efendisi (sav) dedi ki:

""Onlar yanlış yolları izleyerek ve yol gösterici gelenekleri

terk ederek sağa ve sola gittiler... Ey insanlar, bu her

vaadin gerçekleşeceği ve bilmediğiniz kişinin (HZ.

MEHDİ (AS)) GELİŞİNİN YAKLAŞTIĞI ZAMANDIR.

Dikkat edin, o zaman aramızdan çıkmış olan (HZ.

MEHDİ (AS)), BU EN ZOR ZAMANLARDA AYDINLIK

BİR IŞIKLA ONLARI AŞACAK..."" (Kitab-ül Gaybet, Biharul

Envar, c. 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed

Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 186)"

"Ebu'l Hicaf da Peygamberin (sav) üç defa şöyle buyurduğunu

rivayet etmektedir. ""... (HZ. MEHDİ (AS)) KULLARIN

KALBİNE ALLAH'A KULLUĞU YERLEŞTİRECEKTİR.""

(Bihar-ul Envar, c. 51, s. 74)"

"Ebu Basir şöyle der, İmam Muhammed Bakır veya İmam

Caferi Sadık aleyhisselam'dan naklen: ""ONA (HZ.

MEHDİ (AS)'A) İMAMETİ VEREN, ONA İLİM VE

KİTAPLAR VERECEK VE ONU KENDİ BAŞINA

BIRAKMAYACAK."" (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani,

Gaybet-i Numani, s. 387)"

"Ebu Basir şöyle diyor: İmam Cafer Sadık (as)'a ""Ey Resulullah'ın

evladı! Siz Ehl-i Beyt'in Kâimi kimdir?"" diye sorduğumda

şöyle cevap verdi: ... Hz. Mehdi (as) dünyayı

fethedecek, İsa b. Meryem (as) nazil olarak onun arkasında

namaz kılacaktır. O ZAMAN YERYÜZÜ ALLAH'IN

NURUYLA AYDINLANACAK, ALLAH'TAN BAŞKASINA

İBADET EDİLEN HER YER, ALLAH'A İBADET

EDİLEN YERLER HALİNE GELECEK; MÜŞRİKLER

İSTEMESE DE, DİN O GÜN SADECE ALLAH'IN DİNİ

OLACAKTIR."" (Bihar-ul Envar, c. 51, s. 146)"

"RESULULLAH'IN (S.A.A) HER YAPTIĞINI O DA (HZ.

MEHDİ (AS) DA) YAPACAKTIR; RESULULLAH (SAV)

CAHİLİYET TEMELLERİNİ YIKTIĞI GİBİ O DA (HZ.

MEHDİ (AS) DA) ÖNCEKİ TEMELLERİ YIKACAKTIR.

O (HZ. MEHDİ (A.S.)), İslam 'ı yeniden baştan alacaktır.

(Mikyalu'l Mekarim, c.1, s.57)"

"İkmal-i Din:

Muhammed İbn-i Sinan'dan, Emir İbn-i Şamir'den,

Cebir'den, Ebu Cafir (as)'dan rivayet edilmiştir:

""YÜCE ALLAH'IN KİTABI HAKKINDAKİ BİLGİSİ VE

O'NUN ELÇİSİNİN (SAV) SÜNNETİ MEHDİMİZ

(AS)'IN KALBİNDE BİR BİTKİNİN EN GÜZEL ŞEKİLDE

BÜYÜYÜP YETİŞMESİ GİBİ GELİŞİR."" (Kitab-ül

Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, derleyen:

Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 72)"

"Hz. Peygamber (sav) en başta İslam'ı nasıl ayakta tuttuysa,

Hz. Mehdi (as) da en sonunda aynı şekilde İslam'ı ayakta

tutacaktır.

(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)

... Dini, Peygamber (sav)'in zamanında olduğu gibi aynen

uygulayacak. Yeryüzünde mezhepleri kaldıracak. Halis hakiki

dinden başka hiçbir mezhep kalmayacak.

(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri,

s.186-187)

Hz. Mehdi (as) hiçbir bidatı bırakmayacak.

(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 43)

Hz. Mehdi (as) kaldırmadık bidat bırakmayacaktır. Ahir

zamanda aynı Peygamber (sav) gibi dinin icablarını yerine

getirecektir.""

(Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri,

s. 163)"

"İmam Mehdi (as)'ın lütfu ile insanların idrakı mükemmelleştirilecek

ve ahlakları bütünlüğe erişecektir. (Bihar-ül

Envar, Cilt 52, s. 328 & 336)

(Hz. Mehdi (as) döneminde) Kalpler ihtiyaçsızlık ve kendine

yeterlilikle dolacaktır. (Bihar-ül Envar, Cilt 52, s. 337;

İküd'dürer, Sayfa 169; Musnad)

(Hz. Mehdi (as) döneminde) Fiyaka ve gösteriş sona erecek

ve güvenilirlik mutat hale gelecektir. (İküd'dürer, s. 159)

(Hz. Mehdi (as) döneminde) Yaşlılar gençlere karşı yardımsever

ve şefkatli iken gençler yaşlılara karşı saygılı

olacaktır. (Bihar-ül Envar, Cilt 52, s. 385)"

"Hz. İmam Bâkır (as) şöyle buyuruyor: ""Kâim'imiz (Hz.

Mehdi (as)) kıyam edince ALLAH KULLARININ BAŞINA

MERHAMET ELİNİ SÜRECEK, DİKKATLERİNİ

TOPLAYACAK VE AKILLARINI KAMİL KILACAKTIR.""

(Bihar-ul Envar, c. 52, s. 328)"

"Abdullah bin Atâ der ki: İmam Ebu Cafer-i Bakır aleyhisselam'a

şöyle arzettim: ""BİZE KAİM ALEYHİSSELAM'DAN

(HZ. MEHDİ (AS)'DAN) HABER VER...""

BUYURDU Kİ: ""RESULULLAH'IN (SAV) YOLUNU

İZLEYECEK; ÖNCEKİ ŞEYLERİ İPTAL EDİP YENİ ŞEYLERLE

GELECEK."" (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani,

Gaybet-i Numani s. 216)"

"Naim Ebu Said'den tahric etti, dedi Resulullah (sav)

buyurur: İsa b. Meryem'in arkasında namaz kılacağı

kişi bizdendir (HZ. MEHDİ (AS)'DIR). (Kitabül Burhan

fi Alametil Mehdiyyil Muntazar, s. 78)

İbni Ebi Şeybe, Musannef'inde, İbni Şirin'den tahric etti.

Dedi ki: Hz. Mehdi (as) bu ümmettendir ve Hz. İsa (as)'a

imam olacaktır. (Kitabül Burhan fi Alametil Mehdiyyil

Muntazar, s. 79)

Nuaym b. Hammad, Abdullah b. Amr'dan tahric etti.

Dedi ki: Hz. Mehdi (as), İsa İbni Meryem'in üzerine ineceği

ve arkasında namaz kılacağı kimsedir. (Kitabül Burhan

fi Alametil Mehdiyyil Muntazar, s. 79)

Buhari ve Müslim, Ebu Hureyre'den tahric etti. Buyurdu:

Meryem oğlu İsa (as) aranıza indiğinde ve imamınız sizden

(HZ. MEHDİ (AS)) olduğunda, bakalım ne yapar

sınız? (Kitabül Burhan fi Alametil Mehdiyyil Muntazar, s.79)"

"Abdullah bin Zamre, İbn-i Mâti-i Himyeri (Kâ'b-ul

Ahbar)'den nakleder ki şöyle dedi: ""... Kıyam edecek

(Kâim) olan Hz. Mehdi (as), Ali'nin soyundandır. O (Hz.

Mehdi (as)) bu yeryüzünü, yeryüzünden başka bir hale

getirecektir. Kâim (Hz. Mehdi (as)), Ali'nin neslindendir.

(Seyyittir) HAYIRDA, GÖRÜNÜŞTE VE AHLAKTA EN

ÇOK HZ. İSA (AS)'A BENZEYEN ODUR (HZ. MEHDİ

(AS)'DIR). Allah peygamberlere verdiği (azameti) ona da

verecektir. Ona faziletler ve ziynet verecektir..."" (Şeyh

Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 169)"

"Resulullah (sav) Efendimiz Saadetle şöyle buyurmuşlardır:

""Daima ümmetimden bir cemaat kıyamet'e kadar hakkı yükseltmek

için fikri mücadele yapacak, MERYEM OĞLU İSA

(AS) YERYÜZÜNE İNECEK. EMİRLERİ (HZ. MEHDİ (AS)),

ONA (HZ. İSA (A.S.)'A) ""BİZE NAMAZ KILDIR"" DEDİKLERİ

ZAMAN, HAYIR DİYECEK ... VE ""İMAM-I MEHDİ'Yİ""

İMAMETE GEÇİRİR"" (Sahih-i Müslim, c. 1, s. 209)"

"HZ. MEHDİ (AS) YETİM OLACAKTIR. (Şeyh Muhammed

b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 176)"

"Ebu Said Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet

ediyor: ""Ahir zamanda sultanlar tarafından ümmetime şiddetli

bir bela gelecektir. Öyle bir bela ki, ondan daha şiddetlisi

duyulmamıştır. Öyleki, geniş yeryüzü onlara dar gelecek

ve zulümle dolacaktır. MÜMİNLER BU ZULÜMDEN KURTULMAK

İÇİN BİR SIĞINAK VE BİR KURTARICI

BULAMAYACAKLAR..."" (El-Beyan, s. 72, Es-Sevaik-ul Muhrika,

s. 161, Yenabi-ul Mevedde, c. 2, s. 177)"

"İnsanlar nihayet Hz. Mehdi (as)'a gelirler ve Rükun ile

Makam arasında, kendisi istemediği halde ona biat edeler.

""Eğer kabul etmezsen, boynunu vururuz"" derler. Yer

ve gök ehli ondan razı olur. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki,

Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Kahraman Neşriyat, s. 31)"

"Halifenin ölümü anında ihtilaf olur. Medine halkından

bir kişi koşarak Mekke'ye çıkar. Mekke halkından bir

grup onu (Hz. Mehdi (as)'ı), istememesine rağmen

(bulunduğu yerden) çıkarırlar. Hacer-i Esved'le Makamı

İbrahim arasında ona (Hz. Mehdi (as)'a) biat ederler.

(Sünen-i Ebu Davud, 5/94; El-Kavlu'l Muhtasa Fi Alamatil

Mehdiyy-il Muntazar, s. 20)"

"Hz. Fatima'nın soyundan gelen Hz. Mehdi (as), Mekke'de

meydana çıkarılır ve istemediği halde kendisine biat

edilir.(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman,

s. 52, 53)

SAHİPLERİ (HZ. MEHDİ) ÇEKİNİR VE NETİCEDE

İSTEMEDİĞİ HALDE Ehli Bedir sayısınca insan ona,

biat eder.

(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 34)"

"Naim ve Ebu Naim, Ebu Said'den tahric etti, O dedi Resulullah

(sav) buyurdu: ""Zamanın İNKİTAA UĞRADIĞI

(SİSTEMLERİN DEĞİŞTİĞİ) BİR DÖNEMDE, Mehdi

denen bir zat gelecek ve ihsanı bol ve güzel olacaktır."" (Ali

Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden

Hadisler, Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, s. 14)"

"Şeyh Tusi'nin Gaybet'i: ""Sonra Hz. Mehdi (as)'ın yükselişi

olacak... ALLAH ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) VASITASIYLA

YALANLARI ORTADAN KALDIRACAKTIR.

ONUN (HZ. MEHDİ (AS)) VASITASIYLA, ŞİDDETİ

ORTADAN KALDIRACAKTIR. O (Hz. Mehdi (as)) boyunlarınızdaki

esaret ayıbını kaldıracaktır."" (Kitab-ül Gaybet,

[Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed

Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 132)"

"HZ. MEHDİ (AS)'IN HÜKÜMRANLIĞI ZAMANINDA

ZALİMLERİN VE MÜSTEKBİRLERİN HÜKÜMRANLIĞI,

MÜNAFIKLARIN VE HAİNLERİN SİYASİ NÜFUZU

NABUD (YOK) OLACAKTIR (SON BULACAKTIR). (El-

Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 252)"

"Amr ibn al-as rivayet etmiştir: ""Peygamber Efendimiz şöyle

buyurmuştur: 'BEN BU ÜMMETİN İLKİYİM. HZ. MEHDİ

(AS) BU ÜMMETİN ORTASINDA. HZ. İSA (AS) İSE

SONUNDADIR. ARAMIZDA İSE SAHTEKAR YAŞLI BİR

ADAM VARDIR."" (Bihar ül Envar, 51. cilt, Kitab ul Gaybet,

Allame Muhammed Bakır El-Meclisi, sf. 132)"

"Hz. Mehdi (as) mutedil ahlaklı, iyi yaratılışlıdır... ONUN

ATI, KARANLIKLARDA ON DÖRTLÜK AY GİBİ PARLAR.

O (HZ. MEHDİ (AS)), EN HAYIRLI TOPLULUĞUN

ÖNÜNDE GİDER. Onlar Allah'ın dinine sarılmış;

onunla Allah'a yaklaşmaya çalışırlar... (Şeyh Muhammed b.

İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 171)"

"Nuaym, Selman b. İsa'dan tahric etti, o dedi: ""Duyduğuma

göre, Hz. Mehdi (as)'ın elinde (zamanında) sekine bulunan

tabut Taberiye gölünden çıkarılır ve Beyt-ül Makdis'de

O'nun önüne getirilir. Museviler bunu görünce,

pek azı hariç, çoğu Müslüman olurlar."" (Celaleddin Suyuti'nin

Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Hz. Mehdisi'nin Alametleri,

(Kitabül Burhan fi Alametil Hz. Mehdiyyil Muntazar),

s. 23, Tercüme: Müşerref Gözcü - Kahraman Neşriyat)"

"Herkesin AZ KAZANÇTAN yakınması... (Kıyamet Alametleri,

s. 146)

İŞLERİN KESAD GİTMESİ. Herkes ""SATAMIYORUM,

ALAMIYORUM, KAZANAMIYORUM!"" diye yakınacak.

(Kıyamet Alametleri, s. 152)"

"MEHDİ'NİN BAYRAĞINDA BİAT ALLAH İÇİNDİR

YAZILIDIR. (Ali bin Hüsamettin el Muttaki, Celalettin Suyuti'nin

Tasnifinden Hadisler- Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri,

Kahraman Neşriyat, s. 65)

Şüphesiz SANA BİAT EDENLER, ancak ALLAH'A

BİAT ETMİŞLERDİR... (Fetih Suresi, 10)"

"Ey Ehl-i Beyt! Mehdi bizdendir. Aziz ve celil olan ALLAH

ONU BİR GECEDE ISLAH VE İRŞAD EDECEK (doğru

yolu gösterecek). (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri,

s. 437)

... Artık elbette O, DOSDOĞRU OLAN BİR YOLA İLETİLMİŞTİR.

(Al-i İmran Suresi, 101)"

"Mehdi'nin efdaliyeti (fazileti ve üstünlüğü), bütün kederlere

ve şiddetli fitnelere GÖSTERDİĞİ AZAMİ SABIR

cihetiyledir... (Tılsımlar Mecmuası, s. 212. İs'afür Rağıbin'den

naklen. Mehdi ve Deccal, Şaban Döğen, s. 154)

Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı; onlara, yardımımız

gelinceye kadar YALANLANDIKLARI VE EZİ-

YETE UĞRATILDIKLARI ŞEYE SABRETTİLER. ....

(En'am Suresi, 34)"

"ONUN KUMANDANLARI, İNSANLARIN EN HAYIRLISIDIR.

(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar,

s. 47)"

"Nihayet Allah yolunda hiçbir KINAYANIN KINAMASINDAN

KORKMAYAN seçkin Müslümanlar onlarla

mücadele edecekler. (Sünen-i İbn-i Mace, 10/359)

Allah yolunda mücadele eden ve KINAYICININ KINAMASINDAN

KORKMAYAN bir topluluk getirir.

(Maide Suresi, 54)"

"ALLAH, İÇİNİZDEN İMAN EDENLERE VE SALİH

AMELLERDE BULUNANLARA VA'DETMİŞTİR: HİÇ

ŞÜPHESİZ ONLARDAN ÖNCEKİLERİ NASIL 'GÜÇ

VE İKTİDAR SAHİBİ' KILDIYSA, ONLARI DA YERYÜZÜNDE

'GÜÇ VE İKTİDAR SAHİBİ' KILACAK,

KENDİLERİ İÇİN SEÇİP BEĞENDİĞİ DİNLERİNİ

KENDİLERİNE YERLEŞİK KILIP SAĞLAMLAŞTIRACAK

VE ONLARI KORKULARINDAN SONRA

GÜVENLİĞE ÇEVİRECEKTİR. ONLAR, YALNIZCA

BANA İBADET EDERLER VE BANA HİÇ BİR ŞEYİ

ORTAK KOŞMAZLAR. KİM BUNDAN SONRA

İNKAR EDERSE, İŞTE ONLAR FASIKTIR.

(Nur Suresi, 55)

Ali bin Hasan kanalıyla Ayyasi tarafından rivayet edildi:

Onun yanında bu ayet-i kerime okundu: Onlar Allah'a

yemin olsun ki bizim ehli beytin sevenlerindendir.

ALLAH BİZDEN BİR ŞAHSIN (HZ. MEHDİ (AS)'IN)

ELİYLE ONLARA (BUNU) YAPTIRIR. O ŞAHIS İSE BU

ÜMMETİN MEHDİSİDİR.

(Mecmau'l beyan fi tefsiri'l-Kuran Ebu Ali Eminuddin Fazl,

Hasan b. Fazl Tabersi 1986, c:4, sf. 832)"

"""ANDOLSUN BİZ ZİKİR'DEN (BÜTÜN SEMAVİ

KİTAPLAR VEYA TEVRAT) SONRA ZEBUR'DA DA

'HİÇ ŞÜPHESİZ, SALİH KULLARIM YERYÜZÜNE

MİRASÇI OLACAKLARDIR' DİYE YAZDIK."" (Enbiya

Suresi, 105)

İMAM MUHAMMED BÂKIR (A.S) BU AYETLE İLGİLİ

OLARAK ŞÖYLE BUYURMUŞTUR: ""BUNLAR, AHİR

ZAMANDA ZUHUR EDECEK OLAN HZ. MEHDİ

(AS)'IN ASHABIDIR.""

( Mecma-ul Beyan Tefsiri.)"

"AMA HÜCCET (HZ. MEHDİ (AS)) HALKI TANIR,

HALK İSE ONU (HZ. MEHDİ (AS)'I) TANIYAMAZ.

TIPKI YUSUF GİBİ. YUSUF HALKI TANIDIĞI

HALDE ONLAR YUSUF'U İNKAR EDERLERDİ.

SONRA HZ. ALİ ŞU AYETİ OKUDU: ""KULLARA

YAZIKLAR OLSUN, RESUL ONLARA GELDİKÇE

ONUNLA ALAY EDİYORLARDI."" (Şeyh Muhammed b.

İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 162)"

"ANDOLSUN, BİZ ZİKİRDEN (TEVRAT'TAN) SONRA

ZEBUR'DA DA: ""ŞÜPHESİZ ARZ'A SALİH KULLARIM

VARİSÇİ OLACAKTIR."" diye yazdık. İmam Bakır ve

Sadık'tan rivayet edilmektedir: ""Buradaki (ayette bildirilen)

""SALİH KULLAR"", HZ. MEHDİ (A.S) VE ARKADAŞLARIDIR.""

(Hüseyin es-Şirazi, sf. 113)"

"• İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu:

• Kaim'in (Hz. Mehdi (as)'ın) kıyamından önce belirtiler

vardır: ""Yüce Allah tarafından mümin kullarına belalar

gelecektir. Bu belirtiler nelerdir? Diye arzettim.

• Buyurdu ki: O, ALLAH AZZE VE CELLE'NİN ŞU

BUYRUĞUDUR. ""SİZLERİ KORKU, AÇLIK, MAL,

CAN VE MAHSULLERİN EKSİLMESİ İLE MUTLAKA

İMTİHAN EDECEĞİZ. VE SABREDENLERİ MÜJDELE.""

• Buyuruyor ki: Siz müminleri mutlaka imtihan edeceğiz.

Korku ile yani saltanatlarının sonlarına doğru filanca

oğullarının hükümeti ile korkutacağız. Ve açlıkla,

yani mahsullerin pahalılığı ile. Malların azalması yani,

ticaretlerin kesat olması ve faziletinin azalması. Canlar

(ın azalması) yani, hızlı ve ani ölümler. Mahsuller(in

azalması) yani, çiftçiliğin azalması ve meyvelerin bereketinin

azalması. SABREDENLERİ MÜJDELE YANİ,

İŞTE O ZAMAN KAİM (HZ. MEHDİ (AS)) ALEYHİSSELAM'IN

ZUHURU İLE (ONLARI MÜJDELE Sonra bana

buyurdu ki: Ey Muhammed! Bu onun te'vilidir. (asıl mana

ve yorumu budur). Allah azze ve celle buyuruyor ki:

""Onun tevilini sadece Allah ve ilimde derin olanlar bilirler.""

532"

"(Çünkü o gün) Suçlu-günahkarlar, simalarından tanınır da alınlarından

ve ayaklarından yakalanırlar. (Rahman Suresi, 41)     …Ebu Basir'den:

İmam Caferi Sadık aleyhisselam ""SUÇLULAR ÇEHRELERİNDEN

TANINACAK ayeti hakkında şöyle buyurdu:

ALLAH ONLARI TANIR, LAKİN BU AYET KAİM (HZ.

MEHDİ (AS)) HAKKINDA NAZİL OLMUŞTUR. (HZ.

MEHDİ (AS)) ONLARI ÇEHRELERİNDEN TANIYACAK

VE ASHABI İLE BİRLİKTE ONLARI FİKREN

DARMADAĞIN EDECEK."

"Sizi geceleyin vefat ettiren (yeteveffakum) ve gündüzün

""güç yetirip etkilemekte olduklarınızı"" bilen, sonra adı

konulmuş ecel doluncaya kadar onda sizi dirilten O'dur...

(Enam Suresi, 60)"

"Ey iman edenler, müşrikler ancak bir pisliktirler; öyleyse

bu yıllarından sonra artık Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar...

(Tevbe Suresi, 28)"

"… Abd-i Hayr'dan:

Emirülmüminin Ali bin Ebi Tâlib aleyhisselam'ın şöyle

buyurduğunu duydum: ""Resulullah (sallallahu aleyhi ve

alih) bana şöyle buyurdu:

... ""(HZ. MEHDİ (AS)'IN) İsmi, benim ismimdir, YERYÜ-

ZÜ ZULÜM VE CEFA İLE DOLUNCA ÇIKACAK VE

ONU ADALET VE EŞİTLİKLE DOLDURACAKTIR.""

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 97-

98)"

"İshak bin Galip den: İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam Hz.

Mehdi (as)'ın hal ve vasıflarını anlatan bir hutbesinde

şöyle buyuruyordu:

GENİŞ NURU, YAYGIN ŞİFASI İLE AÇIK, HAK VE

AŞİKAR BİR BEYANLA ADALETİ UYGULAR. (Şeyh

Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 267)"

"İmam Zeynelabidin aleyhisselam'ın torunu Ali bin Ömer

der ki: İmam Ebu Abdullah, Cafer-ı Sadık aleyhisselam

şöyle buyurdu:

""BENİM EVLATLARIMDAN OLAN KÂİM (HZ.

MEHDİ (AS))... YER YÜZÜNÜ ZULÜM VE CEFA İLE

DOLDUĞU GİBİ, ADALET VE EŞİTLİKLE DOLDURACAKTIR.""

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i

Numani, s. 217)"

"HZ. MEHDİ (AS) ADALET ÖLÇÜ VE TERAZİSİNİ

HALKIN ARASINDA BIRAKACAK VE BÖYLECE

KİMSE, BAŞKA BİRİNE ZULÜM EDEMEYECEK. (El-

Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 280, 283, 284)"

"Savaş (erbabı) da ağırlıklarını (silah ve malzemelerini)

bırakacak. (Sünen-i İbn Mace, 10/334)

Kap su ile dolduğu gibi yeryüzü barışla dolacaktır. Hiçbir

kimse arasında bir düşmanlık kalmayacaktır. Ve

bütün düşmanlıklar, boğuşmalar, hasetleşmeler muhakkak

kaybolup gidecektir. (Sahih-i Müslim, 1/136)

Harp (erbabı) ağırlıklarını (yani silah ve saireyi) bırakır.

(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 496)"

"Hz. Mehdi (as) malı halklar arasında eşit olarak dağıtacak

ve tüm sınıf farklılıklarını ortadan kaldıracak. (Bihar-ül

Envar, cilt: 51, s. 78 ve 88)"

"Doğudan bir yıldız doğar ve ayın ışık verdiği gibi ışık verir. Daha sonra iki ucu neredeyse birleşinceye kadar sarkar.Gökte bir renk oluşur ve ışık her iki ufkuna da yayılır.


(Nuaym Bin Hammad, Kitab-ül Fiten, Mehdi ve Ahir zaman Bölümü)"

Eğer dünyadan bir gün bile kalsa, Allah, O (Hz. Mehdi) idareyi ele alıncaya kadar o günü uzatırdı.(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf.10)

"HZ. MEHDİ GÜZEL VE NURLUDUR

O (Mehdi) güzel bir delikanlıdır, güzel yüzlüdür. Yüzünün nuru başına ve saçlarının siyahına kadar yükselir.

(Mehdilik ve İmamiye, sf. 153 /İkdüd Dürer’den)"

"Mehdi Hazretleri zuhur ettiği zaman, O'na en çok buğz eden ve karşı gelen, imansız imamlarla - türemeleri olacak... İmanları yok çünkü, imamları var, imanları yok! 

işte Mehdi Hazretleri o zamanki fukaha ile, o zamanki imansız imamlarla da çarpışacak...

Ve biz şimdidne O'nu tarif ediyoruz. Nasibi olan bu hakiki imamı görür. Çıktığı zaman tereddütsüz biat edin.


(Hatem-i Veli Ömer Öngüt -Kıyamet Alâmetleri sayfa : 16-17)"

İsmail hakkı Bursevî -kuddise sırruh- Hazretleri "Tuhfe-i Aliyye" isimli eserinin "Beklenen Mehdi Hakkında" adlı bölümünde Mehdi Hazretlerinin Hazret-i Ali -kerremellahu veche- ve Hatem-i Veli'nin ruhaniyeti ile icraat yapacağını beyan buyurmaktadır.  

"Zamanın imamına bey'at etmeden ölen kişi, cahiliye ölümü üzerine ölür."

"Her kim, imama itaatten bir el kadar ayrılırsa, Kıyamet gününde Allah Teala (cc)'ya ameli hususunda, lehinde hiçbir hücceti olmayarak kavuşacaktır. Her kim de boynunda bey'at olmadığı halde ölürse, cahiliye ölümü ile ölmüş gibi olur."(Sahih-i Müslim, 1851.)

bana Ahmed b. Muhammed b. Yahya el-Attar anlattı, dedi ki: babam bana Muhammed b. Abdulcebbar’dan, o Ebu Ahmed Muhammed b. Ziyad el-Ezdi’den, o Eban b. Osman’dan, o Sabit b. Dinar’dan, o Abidlerin Seyyidi Ali b. Hüseyin (imam Seccad a.s)‘dan, o Şehidlerin Seyyidi Hüseyin b. Ali (imam Hüseyin a.s)‘dan, o da Vasilerin Seyyidi Ali b. Ebu Talib a.s’dan alattı, dedi ki: Rasulullah s.a.a dedi ki: “benden sonra imamlar 12’dir, onların ilki sensin ya Ali ve sonuncuları da Kaim’dir ki, Allah Teala onun eliyle yeryüzünün doğusunu ve batısını fethedecektir.”

ashabımızdan bir gurubu bana Cafer b. Muhammed’den, o ibni Faddal’dan, o da Reyyan b. Salt’dan anlattı, dedi ki:  Ebul Hasan er-Rıza (imam Ali er-Rıza a.s)’ın Kaim ile ilgili olarak sorulan bir soruya cevap verirken, şöyle dediğini duydum: «Onun cismi görülmez ve ismi de zikredilmez.»

Resulullah vedâ haccında şöyle buyurdu: “On iki halife oldukça bu din, düşmanlarına karşı hep muzaffer olacak ve hiçbir muhalif ve münafık ona zarar veremeyecektir.”

 4- Hz. İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki: “Kaim (Hz. Mehdi) için iki gaybet vardır, biri kısa müddetli, diğeri ise uzun müddetli. Birinci gaybette, özel takipçilerinden başka hiç kimse onun yerini bilmeyecek, ikinci gaybette ise hususi dostlarından başka hiç kimse onun yerini bilmeyecektir.” [4]

  6- Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Mehdi (a.s) benim soyumdandır; ismi benim ismim ve künyesi benim künyem, şekli benim şeklim, sünnet ve tavrı benim sünnet ve tavrımdır, halkı benim şeriatım ve dinime teşvik ve Rabbimin kitabına davet eder. Ona itaat eden bana itaat etmiştir ve ona muhalefet eden bana muhalefet etmiştir, onun gaybetini inkâr eden beni inkâr etmiştir.” [6]

"2- Ahmed bin Hanbel, “Müsned” c. 5, s. 87 ve 88:


Resulullah vedâ haccında şöyle buyurdu: “ Oniki halife oldukça bu din, düşmanlarına karşı hep muzaffer olacak ve hiçbir muhalif ve münafık ona zarar veremeyecektir .”"

"3- Taberâni “Mucem-i Kebîr” s. 94:


Câbir bin Semure şöyle dedi: Babamla birlikte Peygamberin yanında idim. Buyurdu ki: “Bu ümmetin oniki hakimi olacak ki başkalarının onları yalnız bırakmaları onlara zarar vermeyecektir.” Sonra Resulullah yavaşça bir şeyler söyledi ama ben duymadım. Babama:”Resulullah ne söyledi?” diye sordum. Dedi ki: Şöyle buyurdu: “Hepsi Kureyş’tendir.”"

"Ebu Naim, Ebu İmame'den rivayet etmiştir;


Peygamberimiz; ""Sizinle Rumlar arasında dört barış vardır. 4.sü Herak halkından birisi tarafından yapılacak ve 7 yıl devam edecek."" dedi.


Sahabeden birisi ""Ya Resulullah! O gün insanların önderi kim?"" diye sordu.


Peygamberimiz ""Benim neslimden olan 40 yaşındaki Mehdi'dir. Yüzü gökyüzünde parlayan yıldız gibidir. Sağ yanağında "

"Allah’a hamt, resulü / elçisi Hz. Muhammed’e ve onun evlatlarına ehli beytine selam olsun. Rabbim bizleri de evladı resule dâhil edip onlardan asla ayırmasın.

Kuranı kerimde,“…De ki ben bu tebliğime karşılık sizden yakın akrabamı / ehli beytimi sevmeniz dışında bir şey istemiyorum…” (Şura-23)"

"1-... Hasan Basri’dan:


Cebrâil Resulullah’a (sallallahu aleyhi ve âlih) nazil olarak şöyle dedi:


“Ey Muhammed! Doğrusu yüce Allah kızın Fatımâ’yı kardeşin Ali ile evlendirmeni emrediyor.” Resulullah (sallallahu aleyhi ve âlih) Ali’yi (aleyhisselam) çağırtarak şöyle buyurdu: Ey Ali! Alemdeki kadınların efendisi ve senden sonra en çok sevdiğim insan olan kızım Fatımâ’yı seninle evlendiriyorum. Sizin ikinizden cennet gençlerinin iki efendisi ile benden sonra yeryüzünde kendilerine karşı çıkılıp kanlara bulanacak ve parlayan necibler olan evlâtlar dünyaya gelecektir. Allah, zulümü onlar sayesinde yeryüzünden silecektir. Hakk onlarla ihyâ olack ve bâtıl onlarla yokolacak onların sayısı bir yılın ayları kadardır. Ve İsa bin Meryem onların sonuncusunun arkasında namaz kılacaktır.”"

"Kutb-u âzamla birlikte iki imam daha bulunur. Bunlardan soldaki mülk, sağdaki de melekût âlemini yönetir. Bu iki imam kutb-u âzamdan tamamen bağımsız ve kutb-u âzamın tasarrufu dışındadırlar, onu tanımaya mecbur değildirler.


Kutuplar hakikat-ı Muhammediyenin temsilcisi olarak görev yaparlar. Ona vâris olur, vazifesini yürütmeye çalışırlar.


Dünya ayakta durdukça kutuplar da, imamlar da vazife başında olacaklardır.


İşte Bediüzzaman, gizlenmeye lâyık, büyük bir sır olarak gördüğü bu konuyla ilgili bir gerçeği anlatırken, eskiden Risale-i Nur'un şahs-ı mânevîsini sözkonusu olan iki imamdan biri zannettiğini, fakat gerçekte onun ferdiyet makamında bulunduğunu anladığını söyler ve şöyle der:"

"• Ramazan’da görülecek ay ve güneş tutulmaları

4.15--- Darekutni Sunen’de Muhammed b. Ali’den tahric etti. O şöyle dedi: Bizim Mehdimiz için iki alamet vardır ki, Allah semavat ve arzı yarattığından bu yana böyle bir şey vaki olmamıştır. Bunlar Ramazanın ilk gecesinde ay, yarısında ise güneş tutulmasıdır. Allah semavat ve razı yarattığından beri böyle bir şey olmamıştır."

"• Şark’tan boynuz şeklinde bir yıldızın doğuşu

4.17--- Naim b. Hammad Fiten’de, ve Ebu Cafer, Muhammed b. Ali (r.a.)’dan tahric ettiler. Buyurdu ki: Abbasi, Horasan’a ulaştığı zaman Şarkta boynuz şeklinde bir yıldız çıkar. Bu yıldız, ilk çıktığında Allah Nuh kavmini helak etmiştir. Hz. İbrahim ateşe atıldığında da çıkmıştır. Firavun kavmi yok edildiğinde ve Yahya b. Zekeriya öldürüldüğünde de görülmüştür. Siz o yıldızı gördüğünüzde fitnelerin şerrinden Allah’a sığının. O yıldızın doğması güneş ve ay tutulmasından sonra olacaktır. Sonra fitneler “alaca karga” Mısır’da zuhur edinceye kadar devam eder."

"• Geceleyin, doğudan bir ateşin görülmesi

4.21--- Ali oğlu Ebu Abdullah  Hüseyin (ra)’dan rivayet edildi. Buyurdu ki: Semadan bir alamet gördüğünüzde ki o doğudan geceleri doğan büyük ateştir. O zaman insanlar ferahlanacaklar. O alamet Mehdi’nin çıkışı demektir."

4.22--- Ebu Cafer b. Muhammed b. Ali (r.a.)’dan rivayet edildi. Buyurdu ki: Siz üç veya yedi gün, doğudan bir ateşi gördüğünüz zaman Al-i Muhammed’in çıkmasını bekleyiniz, inşaAllah’ü Teala, bir münadi Mehdi’nin ismi ile semadan nida edecek ki, doğuda batıda olan herkes bu sesi işitecek. Öyleki korkudan, uykuda olanlar uyanacak, ayakta olan çökecek, oturan ise ayağa fırlayacaktır. O sesi işitip de “icabet eden” kimseye Allah rahmet etsin. Zira bu birinci ses Cebrail’in sesidir.

"• Hz. Mehdi’nin zuhuru için beş alamet

4.37--- Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali (r.a.)’dan: Buyurdu ki: Mehdi’nin beş alameti bulunur. Bunlar, Süfyani, Yemani, semadan bir sayha, Beyda’da ordunun batışı ve günahsız insanların öldürülmesidir. (Mina’da hacıların öldürülmesi)"

http://hzisahzmehdibuyuzyilgelecek.blogspot.com/p/17-dogu-tarafndan-bir-atesin-gorunmesi.html

5.24--- Bu fitnelerin en sonuncusu “Günahsız insanların” öldürülmesidir ki, artık o zaman kendisinden herkesin razı olacağı bir gidişatta olan Hz. Mehdi çıkar.

"Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) ismi ismime, babasının ismi de babamın ismine muvafık olacaktır..."(Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s.159-160)

"Dünya hayatından sadece bir gün kalmış olsa bile, benim Ehl-i Beyt'imden ismi ismime uygun olan bir zat (Hz. Mehdi (as))gelinceye kadar Allah o günü muhakkak uzatır." (Ahmed b. Hanbel "Müsned" inde tahric etmiştir.)

Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Benim Ehl-i Beyt'imden ismi, ismime uygun olan bir zat (Hz. Mehdi (as)) bütün Araplar üzerine hakimiyet kuruncuya kadar dünya (yok olup) gitmez."

"Dünya hayatından sadece bir gün kalmış olsa bile, benim Ehl-i Beyt'imden ismi ismime uygun olan bir zat (Hz. Mehdi (as)'ı)gönderinceye kadar Allah o günü muhakkak uzatır. O, daha önce zulüm ve eziyet ile doldurulmuş olan dünyayı hak ve adaletle dolduracaktır." (Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, Beyhaki ve Ebu Amr Ed-Dâni tahric etmişlerdir.)

MAVERAÜNNEHİR'DEN BİR ŞAHIS (HZ. MEHDİ (AS)) ÇIKAR, ONA EL-HÂRİS (ARSLAN) DENİR. Onun askerlerinin kumandanı olan bir adam vardır ki ona da Mansur denilir. O El-Haris, tıpkı Kureyş'in Resulullah (sav)'e zemin hazırladığı gibi o da Al-i Muhammed'e zemin hazırlar veyâ onları yerleştirir (ravi şek etmiştir). Her mümine, ona yardım etmek veya davetine icabet etmek (ravi şek etmiştir) vaciptir". (Ebu Davud, Mehdi 1, (2452)) Ravi: Hz. Hilal İbnu Amr (ra) (Et-Tac, Ali Nâsıf el-Hüseynî, c. 5, s. 617) (Sünen-i  Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/410)

"Ömer b. Zahir rivayet ediyor:

""Birisi, İmam Cafer Sadık'a; ""Kaim'e (Hz. Mehdi (as)'a), Emirel-müminin, diye selam gönderebilir miyiz"", diye sordu. İmam buyurdu; ""Hayır..."" Adam sordu: ""PEKİ ONU (HZ. MEHDİ (A.)'A) NE DİYE SELAMLAYAYIM?"" HAZRETLERİ: ""SELAM OLSUN SANA EY BAKİYETULLAH DİYEREK"" BUYURDU."

umani'nin Gaybeti: "Ey inananların Efendisi, bize senin Hz. Mehdi (as)'ın hakkında haber ver." İnananların Efendisi dedi ki: "... HZ. MEHDİ (AS) HAZIRLIKLI, ETKİ ALANI GENİŞ, MUZAFFER BİR ARSLANDIR... " (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 184)

"Said Nursi ümmetin ömrünün HİCRİ 1506 yılına kadar olacağını söylemektedir:


""... Birinci cümle, BİN BEŞ YÜZ (1500) makamiyle ahir zamanda bir taife-i mücahidinin (din için çalışanların) son zamanlarına ve ikinci cümle, BİN BEŞ YÜZ ALTI (1506) makamiyle galibane (galip olan) mücahedenin (Allah yolunda gösterilen çabanın) tarihine... işaret eder. (...) bu tarihe kadar (1506) zahir (görünen) ve aşikarane (açık, belli), belki galibane devam edeceğine remze yakın (işaret yoluyla) ima eder.""(Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 46)"

"Resulullah efendimizden nakledilen bir hadiste ""Kim Deccalı

yalanlarsa kafir olur, kim de Mehdi'yi yalanlarsa o da

kafir olur"" buyurulmuştur. Bu hadis-i şerifi, Ebubekir El-İskaf

Favaid-il-ehbar isimli kitapta, Ebul Kasım Es-Süheyli de Şerh'is-

Siyer isimli eserinde zikretmişlerdir."

"Doğudan siyah bayraklı bir ordu çıkacak ve bu ordu, hiçbir

kavmin yapmadığı bir savaşı yaptıktan sonra, Hz. Mehdi zuhur

edecektir."

"28- Onun bayraktarı, doğudan Temimi soyuna mensup bir genç

olacaktır."

"56- Zuhuru, Muharrem ayında olacak ve semadan gelen bir nida,

‘Bu, Allah'ın halifesi Hz. Mehdi'dir, ona uyunuz ve sözünü

dinleyiniz' diyecektir - kavlu muntazar"

"Hz.Mehdi, bütün haramların helal sayıldığı, büyük bir fitneden

sonra çıkacaktır. Hilafet, ona evinde otururken gelecek ve devrinde

yeryüzünün en hayırlısı kendisi olacaktır."

"Çıkış alametlerinden birisi de, daha önce zikredildiği gibi,

çölde bir ordunun yere batmasıdır."

Bir gün Avf bin Malik'e Allah Resulü "Çok karanlıklı ve şiddetli bir kısım fitneler gelir. Derken fitneler birbirlerini takip eder. O kadar ki bu Ehl-i Beytimden Mehdî denilen bir zât çıkıncaya kadar devam eder. Sen ona ulaştığında tabi ol ki hidayette olanlardan olasın." el-Havî, 2:67, 68; el-Burhan, v. 87a. buyurmuşlardı.

"Dalalete davet edilecek. İşte sen o gün bir halife gördüğünde ağacın kökünü ısırarak da olsa ölünceye kadar ona koş." (Ebu Avane, Müsned, 4:476. buyurmuşlardı.

Hadîse ilk bakışta Hz. Mehdî'nin kendisinin ve babasının isminin Peygamberimizin ismine benzeyeceği anlaşılmaktadır. Ancak bu uygunluk ve benzerlik tıpa tıp aynı olacağı anlamına gelmez. Yani Hz. Mehdî'nin isminin illâ Muhammed, babasının isminin de illâ Abdullah olması şart değildir. Eğer böyle olsaydı hadiste "uygundur" mânâsı verilen "yüvatiû" kelimesi yerine tetabuk kökünden gelen "yütabikû" şeklinde bir kelime kullanılabilirdi. O zaman açık açık belirtilmiş olurdu ki, bu imtihan sırrına da ters düşerdi. Çünkü imtihan, istikballe ilgili hadiselerin bir ölçüde perdeli, üstü kapalı anlatılmasını gerektirir. Tâ ki herkes zoraki inanma mecburiyetinde kalıp da imtihanın sırrı bozulmasın.

Cemaatiyle hizmet verecektir Hz. Mehdî. Ebû Davud'daki bir rivayette hak üzerine mücadele verecek bu cemaatin en son grubu Mesih-i Deccalle savaşacaktır. (Ebû Davud, Cihad:1.)

“On iki halife gelip geçmeden bu iş sona ermeyecektir(…) Onların hepsi Kureyş’tendir.”(Müslim, İmare, 5).

"""Bu ""iş"" ümmetim arasında on iki imam geçmedikçe sona ermez.""


""İnsanların işi, kendilerine on iki kişi hükmettiği müddetçe yürümekte devam edecektir.""


""Benden sonra on iki emîr gelecek... hepsi de Kureyş'ten olacak.""


""On iki imam üzerinizde halife oldukça din ayakta kalacaktır.""


""Hepsinin etrafında ümmetin toplanacağı on iki halife üzerinizde oluncaya kadar bu din ayakta kalacaktır."" v.s."

“Eğer dünyanın yıkılmasına bir gün kalsa bile, Cenab-ı Hak o günü uzatıp Hz. Mehdî'yi gönderecektir.” (Ebû Davud, Mehdî 4; Tirmizî, Fiten 43) 

(Ye'tî alen-nâsi zemânün) İnsanların başına devirler geçip bir zaman gelecek ki, Peygamber Efendimiz'in yaşadığı zamandan sonra, ileride insanların üzerine bir zaman gelecek ki, (yüşârikühümüş-şeyâtînü fî evlâdihim) şeytanlar onlarla çocuklarında ortaklık yapacaklar. Şeytanlar bu kişilerin çocuklarına ortak olacaklar."

 “Siyah bayrakları gördüğünüzde yerinizden kıpırdamayın. Ellerinizi ve ayaklarınızı hareket ettirmeyin (harekete geçmeyin). Sonra kendilerine ehemmiyet verilmeyen zayıf bir topluluk zuhur eder. Kalpleri demir parçaları gibidir. Onlar devlet sahipleridir (hum ashabu’d devle). Ne söz ne de ahit tanırlar. Hakka çağırırlar ama kendileri hak ehli değildir. İsimleri künyedir. Nisbetleri ise köy ve şehirlerdir. Saçları kadın saçı gibi uzatılmış ve salınmıştır. Aralarında ihtilaf çıkıncaya kadar bakidirler. Sonra Allah hakkı dilediğine verir.(El Fiten, Hafız Nuaym Bin Hammad, Daru’l Beyan el Arabi, Ezher civarı Kahire, hadis numarası 558, s: 136) “-

Bir gün Avf bin Malik'e Allah Resulü "Çok karanlıklı ve şiddetli bir kısım fitneler gelir. Derken fitneler birbirlerini takip eder. O kadar ki bu Ehl-i Beytimden Mehdî denilen bir zât çıkıncaya kadar devam eder. Sen ona ulaştığında tabi ol ki hidayette olanlardan olasın." el-Havî, 2:67, 68; el-Burhan, v. 87a. buyurmuşlardı.

Hz. Ali bir gün Resûl-ü Ekreme (a.s.m.) sorar: "Ya Resûlallah! Mehdî bizden mi? Bizim dışımızdan mı?" Efendimiz (a.s.m.) buyurur ki: "Bilakis bizdendir. Allah bu dini bizimle sona erdirdiği gibi bizimle açacaktır. Şirkten bizimle kurtulacaklar. Allah yine bizim sayemizde kalblerini apaçık bir düşmanlıktan sonra telif edecek." (Nuru Í-Ebsar, s. 189.)

Az önce bir kısmını zikrettiğimiz hadis-i şerifte de bu konu üzerinde durulmaktadır. "Dünyanın yıkılmasına birgün kalsa bile, Cenab-ı Hak o günü uzatır; Ehl-i Beytimden ismi ismime, babasının ismi babamın ismine uygun birini gönderir..." (Ebû Davud, Mehdî: 4; Tirmizî, Fiten: 43.)

“… O (HZ. MEHDİ (A.S.)) mu’tedil, güzel yüzlü, güzel saçlı, ince burunlu ve GENİŞ YÜZLÜ BİR GENÇTİR.” (Sımt-ul Nucum-il Avali, c. 4, s. 138) (Hz. Mehdi Aleyhisselam, Abdullah Turan, Al-i Taha, s. 157)

Ebu Cafer, İmam Muhammed Bekir (as) Hazretleri cetleri yoluyla, Ehli Beytin lideri, Hazretleri, Müminlerin Emiri (as)’in minberden söylediklerini nakletmiştir, “AHİR ZAMANDA SOYUMDAN BİR KİŞİ (HZ. MEHDİ (A.S.)) ÇIKACAK,… PEYGAMBERİN RENGİNDE İKİ ET BENİ BULUNACAK. O (Hz. Mehdi (a.s.)) yükselecek.” (İmam Mehdi’nin Hayatı, Allame Bakır  Şerif el- Kureyşi)

"Alenen ve açıkça Allah inkâr edilmedikçe Mehdî gelmez"1 buyurularak Hz. Mehdînin böyle bir zamanda geleceği bildirilir.

Âhirzamanda çarpışmalar, vuruşmalar alabildiğine yaygınlaşır. Hakim'in Müstedrek'inde yer alan bir rivayete göre, Hz. Ali kendisine sorulan bir soru üzerine Hz. Mehdî'yi anlatmış, döneminde insanların öldürüleceğine dikkatleri çekmiştir. Hem de kişinin ‘Allah’ dediği için ölüme mahkûm edileceğini söylemiş, böyle bir anda Hz. Mehdînin geleceğini bildirmiştir.5

"... SONRA HZ. MEHDİ ALEYHİSSELAM HZ. YUSUF’A BENZEMEKTE ve ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN) HALKI GÖRDÜĞÜNÜ AMA HALKIN ONU (HZ. MEHDİ (A.S.))GÖREMEDİĞİNİ ve Hz. Ali’nin de buyurduğu gibi GÖKTEN NİDA OLUNANA DEK ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN) GÖRÜLMEYECEĞİ KESİNDİR. 

(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 167) "

ilim ortadan kalkacak cehalet yerleşecek - cehaletin sebebi ön yargı kibir ve her alimin dediğini taraftar gibi kabul etmekten kaynaklanıyor - hz ömere bile sahabiler hesap sorardı siz neden sormuyorsunuz kimden korkuyorsunuz 

"Şüphesiz ki, Allah her yüzyılın başında bu ümmete dinî işlerini yenileyecek bir müceddid gönderecektir."(2).

“Zamanının imamını tanımadan ölen Cahiliye üzere ölmüştür” hadisi, Şia'nın ve Ehlisünnet'in naklettiği müşterek bir hadistir. Bu hadis, iki mezhebin muteber hadis kitaplarında farklı lafızlarla rivayet edilmiş ve sahih kabul edilmiştir.

“Benim vahiy üzere mücadele verdiğim gibi Mehdî de sünnetim üzere mücadele verir.”15 buyurulur.

"Rivayetlere göre Hz. Mehdî ihya etmedik sünnet, kaldırmadık bid'at bırakmayacak, âhir zamanda tıpkı Resûlullah gibi dinin vecibelerini îfa edecektir.16


İmam-ı Rabbanî de Mektûbât'ında Hz. Mehdî'nin bu önemli hizmeti üzerinde durur. Onun aslî vazifelerinden birisinin Sünnet-i Seniyyeyi ihya ve bid'atları kaldırmak olduğunu söyler.17 Sünnet-i Seniyyenin önemini anlatırken de şu satırlara yer verir:"

"Bir gün Resûl-ü Ekrem (a.s.m.), Hz. Ömer’e, Yahudî çocukları içerisinde birini gösterip, “İşte Süfyanın sûreti!” buyurdu. Hz. Ömer ileri atılıp, “Öyleyse ben onu öldüreceğim” dedi. Resûl-ü Ekrem (a.s.m.) ise,


“Eğer bu Süfyan ve İslâm Deccalı olsa, sen öldüremezsin; eğer o olmazsa, onun sûretiyle öldürülmez.”20 buyurdu.


Evet, Süfyan âhir zamanda gelecek ve ""Kıyamete kadar hak üzere cihada devam eden, muhalefet edip düşmanlık edenlerin bir zarar "

"4- “Şam helak olduğunda artık ümmetimde hayır kalmamış demektir. Ümmetimden bir taife (kıyamet gününe kadar) hak üzere Deccal’lesavaşmaya devam edecektir.”

"

"Hz. Mehdi’nin Hicaz’dan gelip Şam minberinde hutbe okuyacağına dair bir rivayet vardır. (bk. Nuaym b. Hammad, el-Fiten, Kahire, 1402, 1/366;  Yususf b. Yahya el-Makdisi, Akdu’d-Durer fi ahabri’l-Muntezar, Ürdün, 1410/1989, 1/103).


Bu rivayet “maktu’”dur. Buradaki bilgi, Peygamber Efendimiz (asm)'den gelmiyor. Sakr b. Rüstem adındaki bir şahsın babasından duyduğu bilgiye dayanır.


Bu rivayette Hz. Mehdi’nin 18 yaşında Şam minberinde hutbe okuyacağı ifade edilmiştir. Fakat başka bir rivayette ise “Hz. Mehdi 30 ila 40 yaşlarında ortaya çıkacağına” yer verilmiştir. (bk. el-Fiten, a.y)"

"5- Ebu Hureyre (r.a) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:


“Allah’ın emri (kıyamet) gelinceye kadar bu ümmet, her nereye yönelseler galip gelmeye devam edeceklerdir. İnsanlardan onları yardımsız bırakanlar onlara zarar veremezler. Onları çoğu; Şam halkıdır.”"

"Ey Allah’ın Rasulü! Kalmam için bana bir belde/şehir söyle. Eğer senin ölmeyeceğini bilsem, hiçbir şeyi senin yakınında olmaya tercih etmezdim, dedi. Rasulullah (s.a.v) da:


-Şam’a git, buyurdu. (Abdullah der ki) Şam’ı sevmediğimi görünce Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:


-Allah’ın Şam hakkında ne buyurduğunu biliyor musun? Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyuruyor: “Ey Şam! Sen benim şehirler arasında seçkin kıldığımsın! Kullarımın hayırlılarını sana girdiririm.” Şüphesiz Allah benim için Şam ve ehline kefil olmuştur.


(Heysemi’nin rivayeti esas alınmıştır.)"

«On şey fıtrattandır (yaratılıştan olması gereken âdetlerdendir): bıyığı kısaltmak, sakalı bırakmak, misvak kullanmak, buruna su çekmek, tırnakları kesmek, parmak aralarını yıkamak, koltuk altını temizlemek, etek tıraşı olmak, istinca ve istibra.» (Müslim, Tahare 56; Neseî, Zinet 1)

"Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bugün, sizi ilk defa yarattığımız zamanki gibi yapayalnız huzurumuza geldiniz, size verdiğimiz herşeyi arkanızda bıraktınız. Allah'ın size göre ortağı olduklarını iddia ederek yardımlarına, şefaatlarına güvendiğiniz ortakları yanınızda görmüyoruz. Aranızdaki bütün bağlar artık kesilmiş, güvendiklerinizin hepsi kaybolup gitmiştir.


Elmalılı Meali (Orjinal)

Celâlim hakkı için işte geldiniz: bize teker teker: ilk defa yarattığımız gibi ve o size bahş edib hayâlına daldırdığınız servetleri arkalarınızın gerisine bıraktınız, hani o sizin mevcudiyyetinizde şürekâ olduklarını zu'm ettiğiniz şefaatçılarınızı da yanınızda görmüyoruz? Gördünüz ya aranızdaki rabıtalar didik didik koptu ve o zu'm ettiklerinizin hepsi sizden gaib olub gitti"

"Elmalılı Meali (Orjinal)

O Allahdır ki Resulünü hidayet kanunu ve hak dini ile gönderdi, onu her dinin üstüne çıkarmak için, isterse müşrikler hoşlanmasınlar"

"8. Ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler hoş görmese de Allah nurunu tamamlayacaktır.

  

9. O, Resulünü hidayet ve hak dinle gönderdi ki, müşrikler istemese de onu, bütün dinlerin üstüne çıkarsın.

"

“Deccâl dinin güçsüzleştiği, ilmin yetersiz hale geldiği bir anda ortaya çıkar”(Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 3/367),“O günler, iman ve küfrün açıkça kamplaştığı, kesin hatlarla birbirlerinden ayrıldıkları günlerdir” (Ebû Davud, Fiten, 1), “O günler, akılların çelindiği günlerdir. İnsanlar birbirlerini öldürürler. Öyle ki kişi komşusunu, amcaoğlunu, yakınını öldürür de öldüren de, öldürülen de niçin olup bittiğini bilmezler” (Müslim, Fiten, 55).

“Deccâl kırk gün yeryüzünde dolaşır. Mekke Medine hariç her yere girer. Onun bir günü bir sene, bir günü bir ay, bir günü bir hafta ve diğer günleri sizin günleriniz gibidir” (Taberani, el-Mu‟cemu‟l-evsat, 10/93).

"Deccâlin alnındaki kâfir yazısı

Hadis literatüründe deccâlle ilgili önemli vasıflardan birisi olarak alnındaki kâfir yazısı yer almaktadır. Buna göre deccâlin iki gözü arasında alnının ortasında herkesin rahatlıkla okuyabileceği açık harflerle k-f-r yazısı bulunmaktadır (Buhari, Fiten, 24). Sahih hadis kaynaklarında bu yazının her mümin tarafından rahatlıkla okunabileceği ifade edilmişken, başka bir rivayette ise sadece deccâlin icraatından hoşnut olmayan kimselerce bu yazının okunabileceği haber verilmiştir (Müslim, Fiten 95; Ebû Dâvud, Melahim, 14; Tirmizi, Fiten, 56).

Bu"

Konuyla ilgili Allah Resûlü‟nden (sallallâhu aleyhi ve sellem) nakledilen “Muhakkak Deccâl, şaşıdır, sizin Rabbiniz asla şaşı değildir” (Buhârî, Tevhîd 17; Müslim, İman 274; Ebû Dâvûd, Melâhim 14; Tirmizî, Fiten 60; Hâkim, el-Müstedrek, IV/530 (8613);

Deccâlın fitnesi yeryüzünün en büyük fitnesidir. Bu fitne kapsamında Allah Resûlü‟nden (sallallâhu aleyhi ve sellem) nakledilen şu hadislerde deccâlin cennet ve cehenneminden söz edilmektedir: “Deccâlin beraberinde cennet ve ateş vardır.” “Cennetin ve ateşin misli vardır.” “Deccâlin cenneti ateş, ateşi ise cennettir” (Müslim, Fiten, 109; İbn

"Kısaca Deccâl Kavramı

Deccâl kelimesi, Arap dilinde bir şeyi örtmek, gizlemek, yaldızlamak veya boyamak manalarına gelen “decl” mastarından türetilmiş bir sıfattır. Deccâl kelimesinin türediği decl mastarı genelde iki şekilde anlaşılmıştır: 1. Deveyi katranla çokça yağlamak. Bu manadan hareketle deccâle bu ismin verilmesi, katranın devenin sırtını kuşattığı gibi onun da büyüsü ve yalanlarıyla hakkı batıl ile karıştırıp, fitnesiyle her yeri kuşatacak olmasıdır. 2. Kaplamak. Decl mastarı kaplamak manasında da kullanılır. Buna göre deccâl kendisine tâbi olan yalancı ve hileci kimselerle birlikte büyüsüyle bütün yeryüzünü kaplayacaktır. Zaten bazı hadislerde deccâlin çok kısa sürede yeryüzünü dolaşacağı haber verilmektedir"

Yanağında, inciyi andıran, bir yıldız gibi yüzünü aydınlatan bir işaret vardır. (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, "Kıyamet Alametleri" Pamuk Yayınları, Trc: Naim Erdoğan)

"Yanağında, inciyi andıran, bir yıldız gibi yüzünü aydınlatan bir işaret vardır.


(Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, “Kıyamet Alametleri” Pamuk Yayınları, Trc: Naim Erdoğan)"

YANAĞINDA, İNCİYİ ANDIRAN, BİR YILDIZ GİBİ YÜZÜNÜ AYDINLATAN BİR İŞARET VARDIR. (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, “Kıyamet Alametleri” Pamuk Yayınları, Trc: Naim Erdoğan)

"BENİ, HZ. MUSA (AS)’IN YANAĞINDAKİ BEN GİBİDİR

Hz. Mehdi (as)’ın.. YANAĞINDAKİ BENİ HZ. MUSA (AS)’DA OLDUĞU GİBİ dışa çıkık ve yıldız gibi parlaktır… (Bihar-ül Envar, Cilt:13, s. 243 (Farsça tercüme))"

"Abdullah İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:




- “Kalbinde zerre kadar kibir olan kimse cennete giremez.”




Sahâbînin biri:




- İnsan elbise ve ayakkabısının güzel olmasını arzu eder, deyince şunları söyledi:




- “Allah güzeldir, güzeli sever. Kibir ise hakkı kabul etmemek ve insanları küçümsemektir.”




Müslim, Îmân 147. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Libâs 26; Tirmizî, Birr 61"

"Ebül-Hasan Rıza (as) buyurdu: “Bu işten önce Süfyani, Yemani, Mervani ve Şuayb bin Salih olacak. Öyleyse bu şahıs bunu nasıl söyleyebilir?”


– İsbatul-Huda: 3/735, hadis 97; Biharul-Envar: 52/233, hadis 99; Mucemul-Ehadis: 4/166, hadis 1227; Gaybeti-Numani: bölüm 14, hadis 12. "

"Emirülmüminin aleyhisselam şöyle buyurdu: “Kaim Horasanda kıyam ettiğinde Kufe ve Moltan’a galip gelecek ve Beni Kâvân adasını ele geçirecek. Ve BİZDEN OLAN BİR KAİM Gilan’da kıyam edecek ve Abir’lilerle Deyleman’lılar ona itaat edecekler. Ve  köşe bucakta benim oğluma yardım edecek olan dağınık Türk bayrakları zuhur edecek. Onlar kısa aralıklarla zuhur ederken Basra şehri harabe olacak ve EMİRLERİN EMİRİ MISIR’DA KIYAM EDECEK.” Sonra Hz. Ali (as) uzun bir hikayeden sonra şöyle buyurdu: “İşte binlerce insan teçhizatını kuşanıp da herkes gruplara ayrılınca ve bir koç öldürüldüğünde orada bir başkası kıyam edecek ve fitneler çıkaracak, kafirler helak olacak. Sonra ARZULANAN KAİM VE MEÇHUL İMAM kıyam edecek…”


– Biharul-Envar: 52/235, hadis 104; Mucemul-Ehadis: 3/16, hadis 570; Gaybeti-Numani: bölüm 14, hadis 55"

"Ebu Halidi Kabuli şöyle der: İmam Muhammed Bakır aleyhisselam şöyle buyurdu: “Ben DOĞUDA KIYAM ETMİŞ BİR KAVİMİ görür gibiyim. Onlar hakkı isteyecekler ama onlara verilmeyecek. Sonra tekrar hakkı isteyecekler ama yine verilmeyecek. Bunu görünce kılıçlarını boyunlarına alacaklar, işte böylece istedikleri onlara verilecek. Ama onlar kabul etmeyerek kıyam edecekler. Ve onu sadece SİZİN SAHİBİNİZE (Mehdi’ye) verecekler. Onların öldürülenleri şehittir. Biliniz ki eğer ben o zamanda yaşasaydım, canımı bu emrin sahibine yardım için korur ve saklardım.”


– Biharul-Envar: 52/243, h.116; Mucemul-Ehadis: 3/269, h.796; Gaybeti-Numani: bölüm 14, hadis 50"

"Amr bin Sa’d’dan: Emirülmüminin (as) şöyle buyurdu: “Nehavendi ile Deynever arasında vuku bulacak savaştan dolayı Abbasoğullarının taraftarlarına eyvahlar olsun. O, Ali’nin fakir şiilerinin savaşıdır. Onların lideri Hamedan şehrinden bir adamdır ki adı, peygamberin adıdır. Mutedil ahlaklı, iyi yaratılışlı açık renkli, sesi güçlü, uzun kirpikli, boynu uzun, dağınık saçlı, dişleri aralıklıdır. Onun atı, karanlıklarda ondörtlük ay gibi parlar. O, en hayırlı topluluğun önünde gider. Onlar Allah’ın dinine sarılmış; onunla Allah’a yaklaşmaya çalışırlar. Onlar arapların en kahramanlarıdırlar ve o günkü zor ve kırıcı savaşa ulaşırlar. Ve düşmana karşı amansızca savaşırlar. O gün düşmanlar için çok zor ve musibetli bir gündür.”


– Biharul-Envar: 52/226, hadis 90; Gaybeti-Numani: bölüm 10, hadis 5"

"Mehdiden önce Beni-Abbas içinde Siyah Bayrakalr çıkacak, sonra Horasandan, başlarında Şuayb bin Salih Temiminin olduğu, siyah sarıklı, beyaz elbiseli bir ordu toplanacak ve bu ordu Süfyaninin ordusunu yenecektir. Nihayet Kudüse inecekler ve Mehdinin teslim alması arasında geçen zaman 72 aydır.”


– Melahim vel-Fiten (türkçe): s.127, hadis 303"

"İmam Muhammed Bakır aleyhisselam şöyle buyurdu: “Bir değirmen taşı mutlaka dönmelidir. O taş tam olarak milinin etrafında birkez döndüğünde Allah taş kalpli ve soyu belli olmayan birini onların üzerine gönderecek ve zaferler onunla olacak. Onun askerlerinin saçları ve bıyıkları çok uzun olacak, elbiseleri siyahtır ve onlar, siyah bayrakların adamıdırlar. Onlara düşmanlık edenler mahvolacaktır.”


– Ricat: 157; Mucemul-Ehadis: 3/253, h.783; Gaybeti-Numani: bölüm 14, hadis 13"

"Aban bin Tağlib şöyle der: İmam Caferi Sadk aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Hakk’ın bayrağı zuhur ettiğinde doğudakiler ve batıdakiler ona lanet okuyacak. Biliyormusun neden? Dedim ki: “Hayır.” Şöyle buyurdu: “Çünkü onun zuhurundan önce halk ONUN EHLİNDEN çok eziyetler görecektir.”


– Hilyetul-Ebrar: 2/631; Biharul-Envar: 52/363, hadis 134; Mucemul-Ehadis: 3/500, hadis 1071; Gaybeti-Numani: bölüm 17, hadis 4"

"

Hz. İbni Amrdan (r.a.) rivayet edilmiştir: Peygamberimiz (sav) buyurdu ki: Ey Ümmet! Altı şey vardır ki; onlar olmadan kıyamet kopmaz (altıncısı) medinenin (şehrin)fethi.


    -Denildi ki : Hangi medine? (Hangi şehir?)

    -Buyurdu ki: Konstantiniyye.

    (*) Bu Konstantiniyyenin Hz. Mehdi (a.s.) tarafından yapılacak fethidir. 

 

(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci,Kıyamet Alametleri, s. 204 - Ramuz-el Ehadis, s. 296)"

"Benden sonra on iki İmam olacak. Birincisi sensin ey Ali ve sonuncusu da Aziz ve Yüce olan Allah’ın vesilesiyle  doğuyu ve batıyı fethedecek olan Kaim’dir.


(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar Madde 184)"

“Çok karanlıklı ve şiddetli bir kısım fitneler gelir. Derken fitneler birbirlerini takip eder. O kadar ki bu Ehl-i Beytimden Mehdî denilen bir zât çıkıncaya kadar devam eder. Sen o­na ulaştığında tabi ol ki hidayette olanlardan olasın.” el-Havî, 2:67, 68; el-Burhan, v. 87a. buyurmuşlardı.

"Naim Bin Hammad, Muhammed bin Cübeyr’den tahric etti:


 


“Mehdi’nin kaşları ince, yüzü (yıldız gibi ve bulunduğu her ortamda ve herkes tarafından fark edilecek bir şekilde nurlu) parlak, ve gözlerinin siyahı büyük olacaktır. Hicazdan (veya Medine’den) gelip Şam`da mimbere (hizmet mevkine) oturduğunda 40 yaşında olacaktır.”[17] Bediüzzaman Hz.leri bu gibi hadislerin tedvini (yazılıp kitap halinde tespiti) sırasında İslam devletinin başkenti Şam olduğundan, ve devamlı böyle kalacağı sanıldığından, hep Medine-Şam üzerinde durulduğunu söylemektedir."

"Naim Bin Hammad, Muhammed bin Cübeyr’den tahric etti:


 


“Mehdi’nin kaşları ince, yüzü (yıldız gibi ve bulunduğu her ortamda ve herkes tarafından fark edilecek bir şekilde nurlu) parlak, ve gözlerinin siyahı büyük olacaktır. Hicazdan (veya Medine’den) gelip Şam`da mimbere (hizmet mevkine) oturduğunda 40 yaşında olacaktır.”[17] Bediüzzaman Hz.leri bu gibi hadislerin tedvini (yazılıp kitap halinde tespiti) sırasında İslam devletinin başkenti Şam olduğundan, ve devamlı böyle kalacağı sanıldığından, hep Medine-Şam üzerinde durulduğunu söylemektedir."

9. Meâli:"Cenâb-ı Hak şu ümmetin üstünde hem deccalın kılıncını, hem de büyük harbin kılıncını beraber cem etmeyecektir.“( Mülâheme-i Kübrâ olan ikinci Harb-i Umumi, lem-i İslâm'ı hırpalamadığı işaretiyle, İslâmlar içinde bir deccâl, lem-i İslâm'ı başka bir surette hırpalayacak.)

"(On Dördüncü Şua )


Ya Rabbi,bu zamanın maddî ve mânevî fitne cereyanlarını anlamayı ,tanımayı ve bu cereyanlardan muhafaza olup korunmayı nasip buyurdun ,bizleri kaydırma Ya Rabbi.يُوزَنُ مِدَادُ الْعُلَمَاءِ بِدِمَاءِ الشُّهَدَاءِ -Ev kemâ kal- Yâni: ""Mahşerde ülema-i hakikatın sarfettikleri mürekkeb, şehidlerin kaniyle müvazene edilir; o kıymette olur.""


İkincisi: مَنْ تَمَسَّكَ بِسُنَّتِى عِنْدَ فَسَادِ اُمَّتِى فَلَهُ اَجْرُ مِاَةِ شَهِيدٍ -Ev kemâ kal- Yâni:""Bid'aların ve dalâletlerin istilâsı zamanında Sünnet-i Seniyyeye ve hakikat-ı Kur'aniyeye temessük edip hizmet eden, yüz şehid sevabını kazanabilir."" Ey tenbellik damariyle yazıdan usanan ve ey sôfî-meşreb kardeşler! Bu iki Hadîsin mecmuu gösterir ki: Böyle zamanda hakâik-î îmâniyeye ve esrâr-ı Şeriat ve Sünnet-i Seniyyeye hizmet eden mübarek hâlis kalemlerden akan siyah nur veya âb-ı hayat hükmünde olan mürekkeblerin bir dirhemi, şühedânın yüz dirhem kanı hükmünde yevm-i mahşerde size faide verebilir. Öyle ise, onu kazanmaya çalışınız."

“Horasan tarafından çıkan siyah sancaklıları gördüğünüzde, kar üzerinde sürünerek de olsa onlara gidin. Çünkü onların içinde Allah’ın halifesi Mehdî vardır.”(2)

"“Ümmetim için saptırıcı imamlardan korkarım. Ümmetim arasına kılıç bir kere girdi mi, artık kıyamet gününe kadar kaldırılmaz. Ümmetimden bir kısım kabileler müşriklere iltihak etmedikçe, ümmetimden bir kısım kabileler putlara tapmadıkça kıyamet kopmaz. Ümmetimde otuz tane yalancı çıkacak hepsi de kendisinin peygamber olduğunu iddia edecek. Halbuki ben peygamberlerin mührüyüm (sonuncusuyum) ve benden sonra peygamber de yoktur. Ümmetimden bir grup hak üzerinde olmaktan geri durmaz. Onlara muhalefet edenler onlara zarar veremezler. Allah’ın (kıyamet) emri, onlar bu halde iken gelir.” (Kütüb-i Sitte Muhtasarı c.13 sh. 425)


Hadis-i şerif’te:"

“Yeryüzünde dört kişi malik olmuştur. İkisi mümin, ikisi kafirdir. Müminler, Zülkarneyn ve Süleyman Aleyhisselâm, kâfirler ise Nemrud ve Buhtunnasr’dır. Beşinci olarak Ehl-i Beytim’den birisi gelecek ve o da dünyaya mâlik olacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)

“O zât insanlar içerisinde Peygamber’in -sallallahu aleyhi ve sellem- sünneti ile amel eder. İslâm yeryüzüne tam mânâsı ile yerleşir. Yeryüzünde yedi sene kalır, sonra vefat eder ve müslümanlar onun üzerine namaz kılarlar.” (Ebû Dâvud. 4286)

“Dünyadan bir gece bile kalsa, Allah o geceyi uzatır ve Ehl-i Beytim’den birisi gelerek dünyaya hakim olur. Onun adı adıma, babasının adı babamın adına uyar. Daha önce yeryüzü nasıl zulümle doluysa, o onu adaletle doldurur. Malı seviye üzere taksim eder ve Allah bu ümmetin kalblerine zenginlik verir. Yedi veya dokuz sene kalır. Mehdi’den sonra, artık hayat yaşamakta, bir hayır yoktur.” (İmam-ı Suyûtî)

“Mehdî bendendir. Alnı geniş, burnu ince uzun ve ortası biraz yüksekçedir. Yedi sene hükmeder. Yeryüzü zulüm ve işkence ile dolduğu gibi, onu doğruluk ve adaletle doldurur.” (Ebû Dâvud. 4285)

“Mehdi bizden, ehl-i beytimizdendir. Allah onu bir gecede ıslah eder.” (Kütüb-ü sitte muhtasarı: c. 17, sh: 557)

“Mehdî neslimden bir şahıstır. Yüzü parlak yıldız gibidir.” (İmam-ı Suyûtî)

“Biz Abdülmuttalib oğullarıyız. Cennet ehlinin efendileriyiz: Ben, Hamza, Ali, Câfer, Hasan, Hüseyin ve Mehdi.” (Kütüb-ü sitte muhtasarı: c. 17, sh: 558)

“Karanlık gecenin parçaları gibi olan fitnelerden önce, hayırlı ameller işlemede acele edin. O fitne geldi mi kişi mü’min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama girer. Mü’min olarak akşama erer de kâfir olarak sabaha ulaşır; dinini basit bir dünya menfaatine satar.” (Müslim, İman 186, 118; Tirmizi, Fiten 30, 2196)

“Hepsi de Allah’ın peygamberi olduğunu iddiâ eden otuza yakın yalancı deccaller türemedikçe kıyamet kopmaz.” (Tirmizi)

“Şüphesiz ki kıyametin önünde yalancılar zuhur edecektir.” (Müslim)

“Onlar hakikaten kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar yalancılardır. Şeytan onları istilâ etmiş, onlara Allah’ı anmayı bile unutturmuştur. Onlar şeytan fırkasıdır. İyi bilin ki, asıl kayba uğrayanlar şeytan taraftarı olanlardır.” (Mücâdele: 18-19)

"“Ya Resulellah, Mehdi bizden Al-i Muhammed’den mi, yoksa bizim gayrımızdan mı?” Buyurdular ki:


“Hayır, bilakis bizdendir. Allah bu dini nasıl bizimle başlatmışsa onunla sona erdirecektir. Ve onlar bizimle nasıl şirkten kurtulmuşlarsa, onunla da fitneden kurtulacaklardır. Allah bizimle insanları nasıl şirk adavetinden kurtararak, onların kalplerine ülfet ve muhabbet yerleştirmiş ve din kardeşi yapmışsa, Mehdi ile fitne adavetinden kurtaracak ve kardeş yapacaktır.” (Naim bin Hammâd, Taberanî)"

“Mehdi’nin beş alâmeti bulunur. Bunlar, Süfyani, Yemâni, semâdan bir sayha, Beyda’da ordunun batışı ve günahsız insanların öldürülmesidir.” (İmam-ı Suyûtî)

“Bizim Mehdimiz için iki alâmet vardır ki, Allah semavat ve arzı yarattığından bu yana böyle bir şey vaki olmamıştır. Bunlar Ramazanın ilk gecesinde ay, yarısında ise güneş tutulmasıdır. Allah semâvat ve arzı yarattığından beri böyle bir şey olmamıştır.” (İmam-ı Suyûtî)

“Sizinle insanlar arasında dört sulh anlaşması olacak, dördüncü sulh, Heraklius ehlinden bir adam vasıtası ile olur ve bu yedi yıl devam eder. Bir adam ‘Ya Resulellah o gün insanların imamı kimdir?’ dedi. Buyurdu ki: ‘Evlâdımdan kırk yaşındaki Mehdi’dir.’ Yüzü parlayan yıldız gibi, yanağında siyah bir ben vardır, üzerinde kutvani iki aba bulunur. Tavrı beni İsrail ricaline benzer. Hazineleri çıkarır ve şirk beldelerini feth eder.” (İmam-ı Suyûtî)

“Bir fitne görülür, bunu diğer fitneler takip eder ve birinciler sonuncuların kılıçla çatışmaya dönüşünü kamçılar ve bundan sonra bütün haramların helal sayılacağı bir fitne gelir. Sonra da hilafet, yeryüzünün en hayırlısı olan Mehdi’ye evinde otururken gelecektir.” (İbn-i Ebi Şeybe)

Mehdi’nin çıkışından önce, şarktan parlak kuyruklu bir yıldız doğacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)

“Güneş alâmet olarak, doğmadıkça, Mehdi çıkmayacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)

“Mehdi yatsı vaktinde Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem’in bayrağı, gömleği, kılıcı ve Nûr ve beyan gibi daha bir çok alametler yanında olduğu halde, Mekke’de zuhur eder. Yatsı namazını kıldıktan sonra en yüksek sesi ile şöyle hitab eder: ‘Ey insanlar, ben size Allah’ı hatırlatıyorum. Yarın mahşer gününde Allah’ın huzurunda yerinizin ne olacağını haber veriyorum. Allah-u Teâlâ size pek çok deliller ve Peygamberler göndermiş, Kur’an-ı indirmiş ve size şöyle emretmiştir: Allah’a hiç bir şeyi ortak koşmayın, Allah ve Resulüne itaati koruyun. Kur’an’ın ihya ettiğini diriltin, yasaklarını da yasaklayın ve siz Mehdi’ye yardımcılar ve destek olun. Zira dünyanın fena bulması ve zevale ermesi yaklaşmıştır. Ve bu kesindir. Ben sizi Allah’a ve Resulüne, O’nun kitabıyla amel etmeye, batılı yok edip, sünnet-i ihya etmeye davet ediyorum.’ Bu hitabdan sonra, yanında sonbahar bulutları gibi birbirinden habersiz toplanan, Bedir ehli sayısınca üçyüzonüç kadar, insanla birlikte zuhur eder. Onun ashabı gece abid, gündüz ise aslanlar gibidir. Allah, Mehdi için Hicaz toprağını feth ederek hapisteki Haşimi’lerin hepsini de kurtarır. Siyah bayraklar ise Kûfe’ye inip biat için Mehdi’ye adam gönderirler. Hazret-i Mehdi ordusunu her tarafa gönderir. Zulmü ve zalimlerin hepsini yok eder. Beldeler onun emrine girer. Allah-u Teâlâ onun elindeki Konstantiniyye’nin fethini müyesser kılar.” (İmam-ı Suyûtî)

"“Habeşliler Araplarla savaşmak isterler, ancak onlar korkup Ürdün toprağına sığınırlar. Bu arada Süfyânî üçyüz altmış süvari ile Şam’a varır ve bir ay içinde otuz bin kişi onlara iltihak eder. Süfyânî daha sonra ordusunu Irak’a gönderir ve Zevra’da yüzbin kişiyi öldürür. Nihayet Kûfe’ye varır ve onları esir ederek bir ordu daha hazırlar ve onu Medine’ye gönderir. Ancak bu arada doğuda başlarında Şuayb bin Salih Temimi’nin bulunduğu bir ordu toplanır ve düşmanlarını yok ederek Kûfe’li esirleri kurtarır.


Süfyani’nin Medine’ye gönderdiği ordu üç günlük bir işgalden sonra Mekke’ye yönelir, ancak Beyda’ya geldiğinde Allah-u Teâlâ “Ya Cebrail onları cezalandır” emri ile Cebrail Aleyhisselâm’ı gönderir ve Cebrail Aleyhisselâm bir ayağını yere vurarak bu orduyu toprağa gömer. Sadece Süfyânî’ye haber getirecek iki kişi sağ kalır. Bu iki kişi Süfyânî’ye gelip durumu anlattığında o herhangi bir korku duymaz. Bu sırada Kureyş soyundan bir grup insan Konstantiniyye’ye kaçar. Ancak Süfyânî Rum büyüğüne haber göndererek bunları geri istetir. Bu kişiler ona iade edilir. Süfyani de Şam kapısında onların boynunu vurdurur.


O gün o kadar çirkin olaylar olur ki, Şam kapısında gezdirilen bir kadın mihrapda Süfyânî’nin dizlerine oturtulur. Bunu gören müslümanlardan birisi ‘Yazıklar olsun size imandan sonra küfre mi düştünüz, bu helâl değildir.’ der. Ancak Süfyânî tarafından boynu vurdurulur. Bu olayı yayan herkesin de boynu vurulur. İşte o zaman semadan şu ses duyulur: ‘Ey insanlar! Allah-u Teâlâ size münafık ve zalimlere uymayı men etmiş ve Mekke’de bulunan yeryüzündeki insanların en hayırlısı, ismi Ahmed, babasının adı Abdullah olan Mehdi’yi reisiniz kılmıştır, ona uyun ve emrini dinleyin.”


Bu sırada İmran bin Hüseyin -radiyallahu anh- ‘Hazret-i Mehdi’nin nasıl bilineceğini’ sordu. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu cevabı verdi:


“O benim evlâdımdandır. Tavrı Benî İsrail ricali gibidir, üstünde pamuktan (kutvani) iki cübbe bulunur. Sağ yanağında siyah bir ben vardır. Yüzü parlayan yıldız gibi nurludur. Kırk yaşındadır. Şam, Mısır ve Doğunun bir çok yerinden ebdallar ve ileri gelen insanlar ona gelir ve Rükun ile Makam arasında ona biat ederler. Sonra Hazret-i Mehdi, önünde Cebrail arkasında Mikail ile Şam’a doğru yola çıkar ve onun hilafetine yer, gök ehli, yabani hayvanlar, kuşlar hatta denizdeki balıklar bile sevinir. Zamanı bereketli olur, nehirler suyunu, yer verimini artırır, hazineler çıkarılıp Şam’a getirilir.


Süfyânî, dalları Hire ve Taberiye’ye doğru uzanan bir ağacın altında öldürülür. Kelp kabilesi de yok edilir. Orada imkansızlık nedeni ile de olsa bulunamayan hüsrana uğramıştır.”"

"“Şam’ın ortasından, adına Süfyânî denilen ve kendisine tabi olanların çoğunun Kelb kabilesinden olacağı birisi çıkar. O insanları öldürür, hatta kadınların karınlarını deşip çocuklarını katleder. Sonra onunla savaşmak için bir ordu toplanır ve onu öldürür.” (İmam-ı Suyûtî)


“Medine reisi, Mekke’deki Haşimilere bir ordu gönderir, ancak Haşimiler bu orduyu hezimete uğratır. Bunun üzerine Şam’ın o günkü sahibi olan Süfyani, içinde altı yüz yabancı olan yeni bir orduyu tekrar Haşimi’lerin üzerine gönderir. Aydınlık bir gecede bu ordu çölde giderken, bir çoban farkederek ‘Vay Mekke’nin başına gelene’ şeklinde söylenirken, ordunun birden gözünün önünden kaybolduğunu görünce ‘Sübhanallah kısa zamanda nasıl da yok oldular’ diyerek onların battığı yere gelip ve yarısı yerde, yarısı yerin dışında kalmış bir yorganı yakalıyarak, çıkarmaya çalışır. Lakin çıkaramaz ve o zaman ordunun toprağa battığını anlar. Mekke reisine bunu müjdelemek için gider ve bunu duyan Mekke reisi ‘Elhamdülillah, bize kendisinden haber verilen alâmet işte buydu’ der.” (İmam-ı Suyûtî)    -Beyda’da ordunun yere batırılışı Mehdi’nin çıkış alametidir.” (İmam-ı Suyûtî)"

"“Kâfirler Arap yarımadasına inerler, ordular düzenlenir, halife öldürülür, dertler de büyür. Şam surları üzerinde bir münâdî ‘Yaklaşan şerden dolayı vay Arapların haline!’ der.” (İmam-ı Suyûtî)


“Hazret-i Mehdi başı üzerinde bir bulut olduğu halde çıkacak, o bulutta bir münadi, ‘Bu Allah’ın halifesi Mehdi’dir O’na tabi olun’ diye nida edecektir.” (İmam-ı Suyûtî)


“Bu fitnelerin en sonuncusu ‘Günahsız insanların’ öldürülmesidir ki, artık o zaman kendisinden herkesin razı olacağı bir gidişatta olan Mehdi çıkar.” (İmam-ı Suyûtî)"

“Biz öyle bir Ehl-i Beytiz ki, Allah bizim için dünyaya mukabil ahireti tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne maruz kalacak. Nihayet, doğu tarafından beraberlerinde siyah bayraklar olan bir kavim gelecek. Bunlar hayır (saltanat) isteyecekler, fakat istekleri yerine getirilmeyecek. Bunun üzerine onlar savaşacak. Allah onlara yardım edecek. Bundan sonra istedikleri (hükümdarlık) kendilerine verilecek. Ne var ki, onlar bunu kabul etmeyip emirliği Ehl-i Beytim’den bir adama tevdi edecekler. Bu (Emîr) de, insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi, yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın (katılsın)” (Kütüb-ü sitte muhtasarı c. 17 sh: 556)

"“Muharrem ayında bir münadi semadan “Agâh olun Allah’ın seçtiği kişi falandır, onu dinleyin ve itaat edin” diyecektir ve bu çok şiddetli savaşların ve fitnelerin bulunduğu bir senede olacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)


“Süfyani Kûfe’ye ulaştığı ve Âli Muhammed’in yardımcılarını öldürdüğü zaman Mehdi çıkar ve onun bayraktarı Şuayb bin Salih Temimi olur.” (İmam-ı Suyûtî)


“Şuayb bin Salih Temimi orta boylu, esmer, hafif sakallı olup, elbiseleri beyaz ve bayrakları siyah olan dört bin askerle çıkar. Bunlar Mehdi’nin önünde olurlar ve karşılarına çıkan herkesi hezimete uğratırlar.” (İmam-ı Suyûtî)


“Mehdi’nin bayrağında ‘Biat Allah içindir’ yazılıdır.” (İmam-ı Suyûtî)"

“Maverâunnehr’den bir adam çıkacak, ona el-Hâris İbnu Harrâs (çiftçi) denecek. (Ordusunun) önünde Mansûr denen bir adam olacak. Bu zât Âl-i Muhammed için (malıyla, canıyla, silahıyla zemin) hazırlayacak, hilafeti mümkün kılacaktır. Tıpkı Kureyş’in Resulullah Aleyhisselâm’a mümkün kıldığı gibi. Ona yardımcı olmak ve icabet etmek her müslümana vâcib olmuştur.” (Kütüb-i sitte muhtasarı c. 15 sh. 438)

“Maveraünnehir’den bir adam çıkar, adına ‘Haris’ denir, o çok savaşçıdır. Onun önünde ise, ismine ‘Mansur’ denen birisi bulunur ve Kureyşliler Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem’e nasıl yardım etmişlerse, o da Âli Muhammed’e öyle yardım eder. Her mümine ona yardım etmek vacib olur. Yahut da ona icabet vacib olur .” (İmam-ı Suyûtî) (Ebu Davud)

“Doğudan bir takım insanlar çıkacak ve Mehdi için zemin hazırlayacak.” (Kütüb-i Sitte Muhtasarı c. 17 sh.558)

"“Mehdi’den önce onun ehli beytinden doğu’da bir zât çıkar hedefi Beytül Makdis (Kudüs) olarak, o onsekiz ay omuzunda kılıç taşır, öldürür, yaralar, ancak oraya varamadan ölür.” (İmam-ı Suyûtî)


“Ashabı Kehf, Mehdi’nin yardımcıları olacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)"

“Mehdi’nin çıkış alâmetlerinden birisi de Batı’dan başlarında Kinde kabilesinden ayağı sakat bir adamın bulunduğu bayraklıların çıkmasıdır.” (İmam-ı Suyûtî)

Sizin hazinenizin yanında, hepsi de bir halifenin oğulları olan üç kişi öldürülür ve bu hazine hiçbirisine nasip olmaz. Sonra doğu tarafından siyah bayraklılar çıkarak hiçbir kavmin yapmadığı bir şekilde savaş yapar ve ardından Allah’ın halifesi Mehdi gelir. Siz onun ismini işittiğinizde kar üzerinde sürünerek de olsa ona gelin ve ona biat ediniz. Çünkü o Allah’ın halifesi Mehdi’dir.” (İbn-i Mace, Hakîm)

“Bunun soyundan bir genç çıkar ve arzı adaletle doldurur. Siz onu gördüğünüzde Temimi genci arayın. Çünkü o doğudan çıkacak ve Mehdi’nin bayraktarı olacaktır.” (Taberâni)

“Allah’ın bir halifesi daha vardır ki, yeryüzü zulüm ve haksızlıklarla dolu olduğu zaman zuhur edecektir. Yeryüzünü adalet ve sükûnetle dolduracaktır. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in yolundan gidecektir. O hiç yanılmayacaktır. Çünkü onun, görmediği yerde doğrultan meleği vardır. Hakkı ayakta tutanlara yardım edecek, dediğini yapacak, bildiğini söyleyecek, Allah ona o kadar güç verecek ki, bir gece içinde zulmü ve ehlini ortadan kaldıracak, dini ikâme edecek, İslâm’ı ihya edecek, önemsenmez bir hale geldikten sonra ona tekrar kıymet kazandıracak, onu ihya edecek. Asrında cahil, bahil ve korkak olan bir adam, hemen âlim, cömert ve cesûr olacak. Kendisine karşı geleni ve kafa tutanı perişan edecek. Dini, Resulullah’ın -sallallahu aleyhi ve sellem- zamanında olduğu gibi aynen tatbik edecek. Halis ve hakiki dinden başka hiçbir mezhep kalmayacak. Mehdi İstanbul şehrini Süfyan’ın elinden alacak. Düşmanları, ehli içtihad alimlerinin mukallidleri olacak. Çünkü onlar, Mehdi’nin kendi imamlarının tersine hükmettiğini gördüklerinde bundan hoşlanmayacaklar, fakat karşı da gelemeyecekler. Onun kılıncı kardaşlarıdır. Kılıncından korktukları için ister istemez hâkimiyetine boyun eğecekler. Onun açık düşmanları fukaha olacak. Elinde kılıncı yani kardaşları olmasa idi katliyle fetva verirlerdi. Lâkin Cenâb-ı Hak, onu keremiyle ve kılınç ile tathir edecek, onlar ona itaat edeceklerdir. Çünkü halk arasında imtiyazları kalmayacak, hatta ahkam hususunda ilimleri de azalacak. Mehdi’nin gelişiyle alimlerin hükümlerindeki ihtilâflar da giderilecek. Ondan hem korkacaklar hem de birşeyler umacaklar. Kalben ondan nefret edecekler, fakat buna rağmen ister istemez hükmünü kabul edecekler.”

"“Sanıyorum ki Peygamber’imizin -sallallahu aleyhi ve sellem- geleceğini haber verdiği Mehdi, velâyetin en yüksek derecesinde olacaktır. O da bu Tarikat-ı aliye’den yetişmiş ve bu silsile-i aliye’yi tamamlamış ve tekmil etmiş olacaktır.


Zira bütün velâyet yolları, bu yolun altında bulunmaktadır. Diğer velâyetinin, nübüvvet makamının kemâlâtından nasibi azdır. Bu yoldan kazanılan velâyette ise, Sıddık-ı Ekber’in yolu olduğu için, o nübüvvet makamının kemâlâtından pek çok bulunur.” (251. Mektup)"

“Allah-u Teâlâ benim göğsüme ne döktüyse, ben de onu olduğu gibi Ebu Bekir’in göğsüne boşalttım.”

"“Ebû Bekir’in kapısından başka, mescide açılan bütün kapıları kapatınız.” (Buharî)


Hadis-i şerif’ine Şeyh Es’ad Efendi -kuddise sırruh- Hazretlerimiz:


“Allah’ım! Bütün tarikatların piri kesildiği zaman Ebu Bekir’in yolunu kıyamete kadar bâkî kıl.” mânâsını vermiştir.


Bir Hadis-i şerif’te de:"

“Allah’ın Resulü olarak gönderildiğini iddia eden altmış yalancı çıkacaktır.” (İkdu’d-durer)

Ebu İshâk anlatıyor: “Hazret-i Ali -radiyallahu anh- oğlu Hasan -radiyallahu anh-a baktı ve “Bu oğlum, Resulullah Aleyhisselâm’ın tesmiye buyurduğu üzere Seyyid’dir. Bunun sulbünden peygamberinizin adını taşıyan biri çıkacak. Ahlakı yönüyle peygamberinize benzeyecek; yaratılış yönüyle ona benzemeyecek” dedi ve sonra da yeryüzünü adaletle dolduracağına dair gelen kıssayı anlattı.” (Ebu Dâvud)

“Otuz kadar yalancı Deccaller çıkmadıkça Kıyamet kopmaz. Bunlardan her biri Allah’ın elçisi olduğunu zanneder.” (Tirmizi, Ebu Dâvud)

“Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce İsa’ya muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır.” (Nisa: 159)

“Hayatım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, çok sürmez Meryem oğlu İsa adil bir hakem olarak inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizye vergisini kaldıracak ve mal o kadar çoğalacak ki, onu kabul eden kimse bulunmayacak.” (Buhâri, Tecrid-i sarih: 1018)

“İsa bin Meryem’in, arkasında namaz kılacağı kişi bizdendir.” (İmam-ı Suyûtî)

“Mehdi bu ümmettendir ve Hazret-i İsa’ya imam olacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)

“Medine, körüğün demirin pasını giderdiği gibi içindeki pisliği giderir, o güne kurtuluş günü denir.”

"“Medine, körüğün demirin pasını giderdiği gibi içindeki pisliği giderir, o güne kurtuluş günü denir.”


Ümmü Şüreyk:


“Yâ Resulellah! O gün Araplar nerede?” diye sordu.


Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:


“Onlar o gün az olurlar, imamları salih bir insan olan Mehdi olduğu halde, Beytül Makdis’e sığınırlar. Orada imamları kendilerine sabah namazını kıldırmak için öne geçtiği sıra, bir de bakarlar ki İsa bin Meryem Aleyhisselâm sabah vaktinde inmiştir. Bu imam (Mehdi) İsa’yı öne geçirmek için arka arka çekilir. İsa Aleyhisselâm onun omuzlarına elini koyar ve ona der ki: ‘Geç öne namazı kıldır. Zira kamet senin için getirilmiştir.’ Bunun üzerine imamları (Mehdi) onlara namazı kıldırır.” (İbn-i Mace, Hâkim)"

"“Mehdi yedi sene iki ay birkaç gün hüküm sürecektir.” (İmam-ı Suyûtî)


“Âhir zamanda bir halife gelecek, malı taksim edecek, saymayacaktır.” (Müslim: 2914)


“Ehli beytimden birisi yedi yıl hüküm sürüp, daha evvel zulümle dolu olan arzı adaletle doldurmadıkça bu dünya bitmez.” (İmam-ı Suyûtî)


“Ehli Beytimden birisi çıkar ve sünnetimi söyler. Allah ona yağmur indirir ve yeryüzü ona bereketini çıkarır. Daha önce zulüm ve cebirle dolu olan dünya, adalet ve nefasetle dolar. Yedi yıl bu ümmete hükmeder ve Beytül-Makdis’e iner.” (Taberâni)"

“Benden sonra halifeler bulunacak. Halifelerden sonra emirler, emirlerden sonra krallar, krallardan sonra da zalim idareciler olacak. Daha sonra Ehl-i Beytimden bir adam çıkacak, yeryüzü zulümle doldurulduğu gibi onu adaletle dolduracak. daha sonra onun yerine Kahtanî ümmetin başına geçirilecek. Beni hak ile gönderen Allah’a yemin ederim ki, bu ondan aşağı değildir.” (Taberâni)

“Cehcah denilen bir adam melik olmadıkça günlerle geceler gitmez.” (Müslim: 2911)

“Zalimlerden sonra Cabir gelir, sonra Mehdi, sonra Mansur, sonra Selâm ve en sonra da Emirül Usub gelir.” (İmam-ı Suyûtî)

“Ümmetimden yalancılar deccaller vücuda gelir.” buyuruluyor. (Münavi)

"“Allah’a karşı yalan uydurandan ve kendisine hiç bir şey vahyedilmediği halde ‘Bana da vahyolundu.’ diyenden de ‘Allah’ın indirdiği âyetler gibi ben de indireceğim.’ diyenden daha zâlim kim olabilir?


Bu zalimler ölüm dalgaları içinde can çekişirken, melekler de ellerini uzatmış ‘Haydi canlarınızı teslim edin, Allah’a karşı gerçek olmayanı söylemenizden ve Allah’ın âyetlerine karşı kibirlilik taslamanızdan ötürü, bugün siz horlayıcı alçaltıcı bir azabla cezalandırılacaksınız!’ derken bir görsen!” (En’am: 93)"

“Bakalım imamınız kendinizden olduğu halde Meryem oğlu İsâ yanınıza indiği zaman durumunuz nasıl olur?” (Buhari. Tecrid-i Sarih: 1406)

MEHDİ KIYAM ETTİĞİNDE  HALKIN ÇOĞU ONU İNKAR EDECEKTİR ÇÜNKÜ O REŞİT BİR GENÇ OLARAK ZUHUR EDECEKTİR . ONU HZ MEHDİYİ SADECE ZERR ALEMİNDE ALLAHIN AHİT ALDIĞI MÜMİNLER KABULLENECEKTİR . CAFERİ SADIK MUHAMMED BAKIR 

“HZ. MEHDÎ (A.S.) RUM’DAN, TÜRKLERDEN (çünkü, eskiden Türkiye’ye “Diyar-ı Rum” deniliyordu.) AYRILMAYACAKTIR.” (İş’afü’r-Rağıbîn’den naklen)

“Türklerin üzerinize şiddetle çullanması/sel gibi akması, malları toplayan halifenizin ölmesi, arkasından zayıf bir kimsenin halife olup iki yıl sonra da görevinden alınması\ayrıca Dımaşk/Şam mescidinin batısında bir çökmenin meydana gelmesi, Şam’da üç grup insanın ortaya çıkması, Mağrib/Fas halkının Mısır’a göç etmesi, (ki bu göç Süfyaninin çıkış emaresidir), (bütün bunlar) Mehdinin zuhurunun alametidir.” (bk. Nuaym b. Hammad, el-Fiten, 1/334)

"“Aya oğlum! Türkler cuş ettiklerinde Mehdi-i Adil’e muntazır ol.”

Yani: “Türkler coştuğunda, içten kaynadığında, karıştığında Mehdi’nin zuhuruna hazır ol.”"

KANLI AY VE ANKARA MEHDİ MÜJDESİ HADİS HZ ALİ 

HZ PEYGAMBER MEHDİYİ ARAYIN DİYOR . AÇIK NDA İLE HERKEZ DUYACAKSA NİYE ARAYACAKSIN

öyle bir zaman gelirki. Kişinin imanı gider de haberi olmaz . Halbuki ondan gömleğin çıktığı gibi imanı çıkmış olur . Hadisi Şerif

caferi sadık hz mehdi deccalla türklerle birlikte savaşacak - mehdi sancağı açıp türklere yürüyecek 

"  

'Hz. Mehdi yeni şeylerle gelecek'

İmam Bâkır'a (a.s.) Hz. Mehdi soruldu. Buyurdu ki: ""Vallahi o ben değilim ve sizlerin ümid ettiğiniz de değildir. Onun dünyaya gelişi anlaşılmayacak."" ""Hangi yolu izleyecek?"" diye soruldu. Buyurdu ki: ""Resûlullah'ın yolunu izleyecek; önceki şeyleri iptal edip yeni şeylerle gelecek""

16.02.2018

    

Zürâre'den rivayetle;


İmam Ca'fer es-Sâdık'ın (aleyhisselam) şöyle buyurduğunu duydum: ""Doğrusu Kâim aleyhisselam kıyam etmeden önce gaybete çekilecektir.""


""Neden"" diye arz ettim.


Şöyle buyurdu: ""Çekinecektir."" (Eliyle karnına işaret etti).


Sonra şöyle buyurdu: ""Ey Zürâre! Beklenilen (Muntazar) O'dur. Ve O'nun dünyaya gelişinde tereddüt olunacak. Bazıları diyecek ki: 'Babası vasi bırakmadan öldü.' Bazıları, 'Daha doğmadı', bazıları, 'O gaybete çekildi', bazıları ise, 'Babasının vefatından yıllar önce dünyaya geldi ve o muntazardır' diyecekler. Yalnız Allah Ehl-i Beyt taraftarlarının kalbini imtihan etmeyi sever. İşte o zaman bâtıl olanlar tereddüt ve şüphe ederler.""


""Ben eğer o zamanda yaşarsan ne yapayım?"" diye arz ettim.


Şöyle buyurdu: ""Eğer o zamanda yaşarsan şu duayı oku: Allah'ım! Bana Kendini tanıt. Doğrusu Sen eğer kendini bana tanıtmazsan, Peygamberini tanıyamam. Allah'ım, bana Peygamberini tanıt. Doğrusu eğer Sen bana Peygamberini tanıtmazsan Senin Hüccet'ini (Hz. Mehdi) tanıyamam. Allah'ım bana Hüccet'ini tanıt. Doğrusu eğer sen bana Hüccet'ini tanıtmazsan, dinimden sapıtırım.""


Sonra şöyle buyurdu: ""Ey Zürare! Medine'de mutlaka bir çocuk öldürülecektir.""


Dedim ki: ""Sana fedâ olayım! O, Süfyâni'nin ordusunun öldüreceği değil mi?""


Şöyle buyurdu: ""Hayır ama onu filancanın evlatlarının ordusu öldürecek. (Filanca oğulları kelimesi genelde Irak'a hükmeden hakimlere delalet eder. Bu hadiste ise İmam'ın kasdının Abbasoğulları olması ihtimali daha yüksektir).  Onlar gelip Medine'ye girecekler ve halk onun nereye gittiğini anlamayacak. Çocuğu alıp öldürecek. Ve bu olay; zulüm, düşmanlık ve isyandır. Allah da onları başıboş bırakmaz. İşte o zaman zuhuru bekleyin.""


Aynı hadisi Kuleyni iki kez ayrı ayrı ricalden nakleder.


Abdullah bin Atâ-i Mekki der ki:


İmam Muhammed Bâkır'a (aleyhisselam), ""Doğrusu Irak'taki taraftarlarının sayısı çoktur. Allah'a and olsun ki, Ehl-i Beyt'inde şu an senin gibisi yoktur. Neden kıyam etmiyorsun?"" diye arz ettim.


Şöyle buyurdu: ""Ey Abdullah bin Atâ! Sen, yine ahmak dahi olsa her adamın sözünü kabulleniyorsun. Vallahi (kıyam edecek olan) sahibiniz ben değilim.""


Dedim ki: ""Peki bizim sahibimiz kimdir?""


Buyurdu ki: ""Bakın, kimin dünyaya gelişi halktan gizli ise, o sizin sahibinizdir. Doğrusu bizden parmakla gösterilen ve adı dillerde dolaşan herkes ya kılıçla ya da zehirle öldürülmüştür.""


Aynı hadisi Kuleyni de nakleder.


Abdullah bin Atâ der ki:


İmam Ebu Ca'fer Bâkır'a (aleyhisselam) şöyle arz ettim: ""Bize Kaim'den (aleyhisselam) haber ver.""


Buyurdu ki: ""Vallahi o ben değilim ve sizlerin ümid ettiğiniz de değildir. Onun dünyaya gelişi anlaşılmayacak.""


Dedim ki: ""Hangi yolu izleyecek?""


Buyurdu ki: ""Resûlullah'ın yolunu izleyecek; önceki şeyleri iptal edip yeni şeylerle gelecek."" (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî)."

"Mehdî'nin efdaliyeti, bütün kederlere ve şiddetli fitnelere gösterdiği azamî sabır cihetiyledir... Deccalın muhasarası üzerinden kalkmayacaktır. Yoksa Mehdî'nin efdaliyeti, sevap ve Allah katındaki mertebesinin yüksekliği sebebiyle değildir." (İs'afü'r-Rağıbîn'den naklen Tılsımlar, s. 212.)

Cafer-i Sadık aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Musa’nın asası cennet ağaçlarından birinin dalı idi ve o Medyen şehrine doğru gitmek isterken Cebrail aleyhisselam onu Musa’ya verdi.O ASA, ADEM’İN TABUTU İLE BİRLİKTE TABERİYYE GÖLÜNDEDİR. NE ÇÜRÜRLER, NE DE DEĞİŞİRLER. SONUNDA KAİM ALEYHİSSELAM MEHDİ KIYAM ETTİĞİNDE O İKİSİNİ ORTAYA ÇIKARACAKTIR.”

İmam Sadık şöyle buyurdu: İki köprü engellendiğinde işte bu ehli beytten Kaim Mehdimiz’in zuhur zamanıdır. (Melaim vel Fiten, İbni Tavus 181)

Muhammed b. Hanefi (r.a.)’dan rivayet edildi ki: Bir gün biz Hz. Ali’nin yanındayken birisi Hz. Mehdi’den sual etti. Ali (r.a.) “Heyhat” dedi. Sonra ELİYLE BİR DOKUZ YAPTI ve sonra da O AHİR ZAMANDA, KİŞİYE “ALLAH’DAN KORK, ALLAH’DAN KORK” DENİLDİĞİ ZAMAN ÇIKAR, DEDİ. Bulutların semada toplandığı gibi, Allah O’nun etrafına bir kavim toplar. Onların kalblerini uzlaştırır.Onlar içlerinden şehit düşene üzülmez, kendilerine 

Hz. Ali Kaside-i Ercuze’de Peygamberimiz (sav)’in kendisine Ebu turab künyesini vermesine neden olan olayı anlatırken Peygamberimiz (sav)’e “Hâdî olan Mustafa Adnan peygamber” olarak hitap ediyor.  Bundan dolayı iki isim sahibi oldum. Bir de künye ki daha önce hiç duymamıştım. Ebu Turab ki bana bu künyeyi vermişti HÂDÎ OLAN MUSTAFA (ASM) ADNAN PEYGAMBERİ.

Emirul Müminin Ali buyurdu: Ahir zamanda gizliliklerin ve uzayın keşfi Kaimimiz Mehdinin zuhur zamanının işaretidir. ( Kitabu Cifr İmam Ali sayfa:32)

"İmam Mehdinin omuzları geniş boyu ne uzun ne de kısadır. İKİ YANAĞINDA YÜZEYE ÇIKMIŞ BİR ŞEY OLMAMASINA KARŞIN , SAĞ YANAĞINDA BİR BEN BULUNMAKTADIR. Alnı açık, düzgün ve parlaktır. Kaşı çekiktir, kaş arası tam bitişik değildir. GÖZ KAPAKLARI PARLAKTIR. BURNU KALKIKTIR VE ORTASINDA YÜZEYDE GÖRÜNEN hafif bir kabarıklık vardır. Dişleri birbirine bitişiktir, YÜZÜ PARLAK BEYAZDIR. BEYAZA YAKIN ESMERDİR buğday rengidir. SAÇ VE SAKALININ RENGİ SİYAHTIR. Ancak nuru , saçının siyahlığına üstün gelmiş şekildedir. Çocukluk döneminde iken saçları çok parlaktır ve dalgalıdır ancak karmakarışık değildir.


İki tarafından da kulak yakınlarına kadar sarkmıştır ve ilk başlarda (gençlik yıllarında) ortadan ayrık bir halde idi. Mübarek başı hafif yuvarlakçadır/bombelidir. Başın bazı bölgelerinden küçük saçlarının dökülmüş olduğunun izleri -seyrelmeleri görülmektedir. OMUZ UCU KEMİĞİ halimdir-sert değildir, omuz uçları AŞAĞI doğru kavislidir. SİNESİ GENİŞ VE AÇIKTIR. SAĞ BACAĞINDA BEDEN RENGİNİN AKSİNE BİR BEN BULUNMAKTADIR. İki diz kapağı da büyük olduğu için öne çıkmıştır.


(Beklenen Mehdi, Muhammed Cevad Horasani, s. 38-39, Biharul Envar 52/322)"

"1- âmir bin vâsile’den: 

emirülmüminin aleyhisselam şöyle buyurdu: 

“allahın ve resülünün yalanlanmasını ister misiniz? halka anladıkları dilden konuşun ve inkâr edecekleri şeyleri (söylemekten) çekinin.”"

"1- cabir bin abdullah-ı ensâri’den: yemenlilerden bir grup resululllah’ın (sallallahu aleyhi ve âlih) yanına gelince peygamber şöyle buyurdu: “yemenliler sevinerek geliyorlar.” resulullah’ın yanına girince de o hazret şöyle buyurdu: “bunlar öyle bir kavimdir ki kalpleri yumuşaktır ve imanları sağlamdır. onlardan mansur adlı biri ortaya çıkacak, benim halifeme ve halifemin vasisine yetmiş bin kişiyle yardım edecektir. onların kılıçlarının bağı, deridendir.” dediler ki: ey resulullah! senin vasin kimdir? buyurdu ki: “o öyle birisidir ki yüce allah ona sarılmanızı emrederek şöyle buyurdu: allahın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılmayın!”(15) dediler ki: ey resulullah! bu ipin ne olduğunu bize açıklar mısın? Şöyle buyurdu: o, yüce allahın şu ayetindir: “fakat allahtan bir iple ve halktan bir iple!”(16) allahın ipi, allahın kitabıdır. halktan olan ip ise benim vasimdir. 

dediler ki: ey resulullah! kimdir senin vasin? Şöyle buyurdu: allah onun hakkında şu ayeti nazil etmiştir: “bir nefis sonunda diyecek ki: allahın yanında olduğu halde ona aldırış etmedim”(17) 

dediler ki: ey resulullah! allahın yanında olan bu şey nedir? Şöyle buyurdu:

allahu teala onun hakkında buyurmuştur ki: “o gün zalim elini ısırarak der ki: keşke resulullah’ın yolunu izleseydim.”(18)

o benim vasimdir ve benden sonra bana ulaşan yol o’dur. dediler ki: 

ey resulullah! seni hak peygamber olarak gönderen allah’a andolsun ki bize vasini göster. onu görmeyi çok istiyoruz. 

peygamber şöyle buyurdu: allah kıyafetleri tanıyan müminlere onu bir ayet olarak karar kılmıştır. eğer kalbi sağlam ve kulağı olan bir şahit gibi ona bakarsanız onu tanırsınız. tıpkı benim peygamber olduğumu anladığınız gibi onun da vasim olduğunu anlarsınız. safları karıştırarak çehrelere bakmaya başladılar. çünkü yüce allah, kur’an-ı kerimde buyuruyor ki: 

“halktan bir bölümünün kalplerini onlara doğru yönelt.”(19) yani ona ve onun evlatlarına. (aleyhisselam)

cabir der ki: eş’arilerden ebu âmir-i eş’ari kalktı. hevlâni’lerden ise ebu gurret-il hevlâni, beni kays’dan osman bin kays ve zebyân ayağa kalktılar. düsilerden de arne-î düsî ve lâhik bin alakâ ayağa kalktılar. safları karşıtırıp çehrelere baktılar ve saçının önü dökülmüş hafif şişman(20) birinin elinden tuttular. dediler ki: ey resulullah! kalbimiz buna doğru yöneldi. peygamber de buyurdu ki: peygamberiniz onu tanıtmadan siz onu tanıdığınız için siz allah’ın seçkinlerisiniz. onun vasi olduğunu nasıl anladınız? ağlayarak dediler ki: ey resulullah! kavmin çehresine baktığımızda hiçbir şey hissetmedik. ama buna bakınca kalplerimiz titredi. sonra ona tam olarak güvendik ve mutmain olduk. sonra ciğerlerimiz yandı ve gözlerimiz yaşardı ve kalplerimiz serinledi. sanki o bizim babamız, biz de onun evlatları gibiydik.

resulullah ­(sallallahu aleyhi ve âlih) buyurdu ki: “onun te’vilini sadece allah bilir ve ilim de derim olanlar.” İşte siz onlardansınız. cabir şöyle der: bu yüce kavim emirülmüminin (aleyhisselam)a cemal ve sıffin’de yardım ettiler ve sıffin savaşında şehid oldular. ve resulullah onları cennetle müjdeledi ve onların ali bin ebi talible -aleyhisselam- savaşırkan şehit olacakları haberini verdi."

"“BİRBİRİNİZDEN USANMADAN, BİRBİRİNİZİ LANETLEMEDEN, BİRBİRİNİZİN YÜZÜNE HAYKIRMADAN VE BİRBİRİNİZİ İNKARCILIKLA İTHAM ETMEDEN SİZİN BEKLEDİĞİNİZ GERÇEKLEŞMEYECEKTİR.


Dedim ki (rivayet eden): “Bunda olumlu hiçbir şey yok!” 

Şöyle dedi:


“ELBETTE VAR, ÇÜNKÜ İŞTE BU ZAMANDA BEKLEDİĞİMİZ KAİM ZUHUR EDECEK VE TÜM BUNLAR SONA ERECEK.” 


(Gaybet Tusi)"

"“İmam Kaim (a.s)’ın, Süfyan  gelmeden önce mi zuhur edeceğini düşünüyorsunuz? Öyle olmayacaktır. Kaim’in zuhur etmesi ve aynı zamanda Süfyan’ın çıkışı kaçınılmazdır. İmam Kaim (a.s)’ın zuhuru Süfyan’ın çıkışından hemen sonra gerçekleşecektir.


(Kurbul  Esnad)"

"“Kaim, insanlar arasında büyük bir dehşet, depremler, fitneler, belalar, afetler, Araplar arasında korkunç cinayetler, insanlar arasında büyük anlaşmazlıklar, dinde ayrılıklar ve insanların diğer insanlardan gördükleri zulum ve birbirlerini yok etme isteğinden dolayı sabaha yada akşama ölmek isteyeceği kadar kötü bir hayat sürmesi dışında ortaya çıkmayacaktır….Kaim’in çıkış zamanında yaşayıp da onun yardımcılarından olan (…) kişi ne kadar kutlu bir kişidir.”


(Gaybet Numani)"

"“Müşrikler istemese de O dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O’dur.” (Tevbe Suresi, 33) ayetinde;


 “…O, dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için…”


“Fakat Resulullah (s.a.v) tüm dinlere karşı üstün gelememiş miydi?”


İmam Cafer-i Sadık (a.s) dedi ki:


“Müfezzel, eğer Resulullah (s.a.v) tüm dinlere karşı üstün gelmiş olsaydı, yeryüzünde şu an herhangi bir Musevi, Mecusi, Sabii veya Hristiyan olmayacağı gibi; bu mezhepler de kalmayacaktı veya bir muhalif, şüpheci, müşrik ya da puta tapan olmayacaktı; Lat ve Uzza’ya tapanlar veya kendilerini Güneş’e, Ay’a ve yıldızlara adayanlar da bulunmayacaktı. Ateşe veya puta tapan hiç kimse olmazdı. Bilakis, Allah’ın bu ayetteki sözü Mehdi’nin zuhur ettiği dönem ile ilgilidir. Yüce Allah bu zamanla ilgili olarak şöyle söylemiştir:


“Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar onlarla mücadele edin…” (Enfal Suresi, 39)


Müfezzel dedi ki:


“Senin ilminin Yüce Allah’ın ilminden geldiğini tasdik ediyorum ve sen Allah’ın izniyle konuşuyorsun ve O’nun emirlerine uygun hareket ediyorsun.”


Böylece İmam Cafer-i Sadık dedi ki:


“Sonra gökyüzünden -Yüce Allah’ın Beni İsrail içinde Eyüp Peygamber (a.s)’ın üzerine yağdırdığı gibi – Mehdi’nin ve yardımcılarının üzerine altından ve mücevherlerden yeryüzünün zenginlikleri yağacaktır. Mehdi de bunu dağıtacaktır.


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı), Gaybet Kitabı, İmam Mehdi – On İkinci İmam, Bölüm II, Tercüme eden, Sayyid Athar)"

"Ebu Abdullah [Cafer Sadık aleyhisselam]’a şöyle dedim:


“Ebu Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselam], “Süfyani’nin zuhuru, nida, Güneş’in batıdan doğuşu mutlaka gerçekleşecektir” buyuruyordu. Gerçekleşmesi kesin başka bir şey var mı?”


Ebu Abdullah [Cafer Sadık aleyhisselam] buyurdu ki:


“Falanca oğullarının ihtilafı, masum kimsenin katli ve el-Kaim (Mehdi’nin) zuhuru muhakkak gerçekleşecektir.”


(Şeyh Tusi, Gaybe (Kum, 1411), s.435)"

"Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm]’a izzet ve celal sahibi Allah’ın, “Onlar kıyam(et) gününün kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar?” [Zuhruf Suresi, 66] ayetinin anlamını sordum. Buyurdu ki: “Kastedilen şey el-Kâim’in [Mehdi’nin] zuhur zamanıdır ki onlara ansızın gelecektir.”


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.24, s.124)"

"Hz. Mehdi (as) Zuhur Ettiğinde, Deccaliyet’e Galip Gelecektir

Tefsirü’l-Kummî eserinden:


Ahmed b. İdris; Muhammed b. Abdülcabbar, İbn Ebû Umeyr, Hammad b. Osman aracılığıyla Muhammed b. Müslim’den rivayet eder:


Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm]’a Allahu Teâlâ’nın “Kararıp ortalığı bürüdüğü zaman geceye and olsun!” “Açılıp ağardığı vakit gündüze and olsun!” ayetini okuyunca buyurdu ki:


“Gündüzden kasıt biz Ehli-beyt’ten olan el-Kâim Mehdi’dir. Zuhur ettiğinde deccaliyete galip gelecektir. [Allah] Kur’an’da insanlar için meseller vermiş ve nebisine onunla hitap etmiştir. Bizden başka kimse ondan (Mehdi’den) haberdar değil.”


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.24, s.71–72)"

"“Bir adam İnananların Prensi Resulullah (sav)’e gelip şöyle dedi: “İnananların Prensi, bize Mehdi’yi anlat.” İnananların Prensi dedi ki, “Nesiller gelip yok olduğunda ve inananlar azaldığında, iyilerin izleyicisi ve dinin destekçileri gittiğinde, o (Mehdi) orada olacaktır.”


(Gaybet Kitabı, Allame Muhammed Bâkır el-Meclisi, Sayfa 184)"

"İmam Sadık’tan: “Zuhuru beklenen Mehdi’nin yönetimini kurması umuduyla yaşayanlar ona yardım edenler gibidirler ya da Mehdi’nin heyetindeki cehd arkadaşları gibidirler. Allah’a yemin ederim ki onlar Peygamberin yanında hayatlarını sunan şehitler gibidirler.”


(Bihar ul Envar, c. 52, s.156)"

"“Allah’ın adıyla, sizin istekle beklediğiniz (Mehdi), siz ayırt edilene ve denemeden geçene kadar gelmeyecektir :


“Yoksa siz, içinizden cihad edenleri ve Allah’tan ve Resûlü’nden ve mü’minlerden başka sır-dostu edinmeyenleri Allah ‘bilip (ortaya) çıkarmadan’ bırakılıvereceğinizi mi sandınız?…” (Tevbe Suresi, 16)


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Allah’ın adıyla, sizin istekle beklediğiniz (Mehdi), siz ayırt edilene ve denemeden geçene kadar gelmeyecektir :


“Yoksa siz, içinizden cihad edenleri ve Allah’tan ve Resûlü’nden ve mü’minlerden başka sır-dostu edinmeyenleri Allah ‘bilip (ortaya) çıkarmadan’ bırakılıvereceğinizi mi sandınız?…” (Tevbe Suresi, 16)


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

" “Ferec (olan Mehdi) öncesinde sabır ve hazırlık yaparak beklemek en iyisidir. Allah’ın sadık kulu (sav)’in sözünü işitmediniz mi?”


 “…Siz gözetleyip durun, ben de sizinle birlikte gözetleyeceğim.” (Hud Suresi, 93)


 “…Öyleyse bekleyedurun; şüphesiz, ben de sizlerle birlikte bekleyenlerdenim.” (Araf Suresi, 71)


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“ ‘Beni şu’ -veya- ‘bu’ yönetimi belirli bir zaman devam edecektir. Barış ve güvenliğe ulaştıklarında, krallıklarının hiçbir zaman yıkılmayacağını düşünecekler. Bu sırada ilahi bir emir gelecek ve hiçbir kral iktidarda kalamayacak. Yüce Allah şöyle bildirir:


“… Öyle ki yer, güzelliğini takınıp süslendiği ve ahalisi gerçekten ona güç yetirdiklerini sanmışlarken (işte tam bu sırada) gece veya gündüz ona emrimiz gelmiştir de, dün sanki hiçbir zenginliği yokmuş gibi, onu kökünden biçilip atılmış bir durumda kılmışız. Düşünen bir topluluk için Biz ayetleri böyle birer birer açıklarız.” (Yunus Suresi, 24)


Dolayısıyla açlık ve yokluk arttığında ve insanlar birbirlerini reddetmeye başladıklarında, İlahi emirin (Mehdi’nin) gün veya gece her an gelmesini beklemelisiniz.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Onun (Mehdi’nin) çıkışı ancak sizin umudunuzu kaybettiğiniz ve ümitsiz olduğunuz zaman gerçekleşecektir. Hayır, Allah’a yemin ederim, siz birbirinizden ayrı düşene kadar. Hayır, Allah’a yemin ederim, siz çok ağır denemelerden geçene kadar. Hayır, Allah’a yemin ederim, bedbahtlar bedbaht olana, kısmetliler kısmetli olana kadar.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"Muhammed b. Cumhur ve es-Sükûnî’den rivayet edilir:


Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] şöyle buyurdu:


“Mutlak bir kadere göre, ahir zamanda Süfyânî ve onun ashabının ortaya çıkmasıyla Yusuf’un yılları kadar yıl azap, iftira, rezillik ve insanların hayvan şekline girmesi gerçekleşecektir. Bu sırada el-Kâim [Mehdi] Mekke’de* zuhur edecek ve bu ümmetin Mehdî’si olacaktır.”


*Mekke, şehir anlamındadır. Başka bir hadiste Peygamberimiz (sav)’e hangi şehir diye sorulduğunda “Konstantiniyye” cevabını vermiştir.


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.24, s.373)"

"Emir’ul- Muminin Ali (a.s), Resulullah (s.a.v)’den şöyle nakleder: “İbadetlerin en üstünü Mehdi’nin zuhurunu beklemektir.”


(İttihad-ı İslam en büyük farz vazifedir ve Mehdi (as) da buna vesile olacağı için üstün bir ibadet olmuş olur.)


(Yenabi’ul- Mevedde, s.493. el-Mehdi, s.201)"

"… Ey Allah’ın kulları, Allah’tan korkun; MEHDİ (AS) ZUHUR EDİNCE, HERŞEYİ BIRAKIP MÜMKÜN OLAN HER VESİLEYLE ONA DOĞRU KOŞUNUZ. ZİRA O ALLAH’IN HALİFESİ VE BENİM VASİMDİR.


(Bihar-ul Envar, cilt 51, s.65; Isbat-ul Hüdat, cilt 6, s. 382)"

"“Ey Hişam! Bana Amr bin Ubeyd’e ne yaptığını ve ona nasıl bir soru sorduğunu haber ver.” Hişam (Sorulan bu soru üzerine Amr bin Ubeyd ile aralarında geçen diyaloğu anlattı.) Dedi ki: “Yoksa Allah; kalbi, bedenin diğer organlarının kuşkularını gidermek için mi var etmiştir?”


(Amr bin Ubeyd) Dedi ki: “Evet!”  


Hişam dedi ki: “Allah Tebareke ve Teala senin bedeninin organlarını kendi başlarına bırakmamış, onlara doğruyu belirginleştiren, kuşkulu şeylerle ilgili kesin inancı ortaya koyan bir imam var etmiştir. BUNU YAPAN ALLAH, BÜTÜN İNSANLARI, ŞAŞKINLIKLAR, KUŞKULAR VE İHTİLAFLAR İÇERİSİNDE BIRAKIR MI? ONLAR İÇİN BAŞVURACAKLARI, KUŞKULARI İÇİN ÇÖZÜM YOLLARI ARAYACAKLARI, ŞAŞKINLIKLARINI BERTARAF ETMESİ İÇİN SIĞINACAKLARI BİR İMAM TAYİN ETMEZ Mİ? SENİN ORGANLARININ ŞAŞKINLIĞINI VE KUŞKULARINI GİDERMEK İÇİN BAŞVURACAĞI BİR İMAM TAYİN EDERKEN, BÜTÜN İNSANLARI ŞAŞKINLIK VE KUŞKULAR İÇERİSİNDE UNUTUR MU?”


Ebu Abdullah (İmam Cafer-i Sadık), güldü ve şöyle dedi:


“Ey Hişam! Bunları sana kim öğretti? Dedim ki: “Bunları senden öğrenerek bir araya getirdim.” İmam buyurdu ki: “Allah’a yemin ederim ki bu, İbrahim ve Musa’nın suhuflarında yer alan gerçeklerdir.”


(Usul-i Kafi, Yakub bin İshak El Kuleyni, Cilt 1, s. 229)"

"HZ. MEHDİ (AS)’IN ZUHURUNDA ŞÜPHE YOKTUR

Ebu Hamzâ-i Somâli’den: Bir gün İmam Muhammed Bakır’ın yanında oturmuştum. Yanındakiler dağılıp gittikten sonra bana şöyle buyurdu: “EY EBU HAMZA! ALLAH’IN YANINDA DEĞİŞMEYECEK OLAN KESİN HÜKÜMLERDEN BİRİ MEHDİMİZİN KIYAMIDIR…“


(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 90-91)"

"Hakem b. Üyeyne: “Muhammed b. Ali’ye dedim ki: “SİZ EHL-İ BEYT’TEN BİRİNİN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) KIYAM EDECEĞİNİ VE HER YERİ ADALETLE DOLDURACAĞINI DUYDUK. ACABA DOĞRU MUDUR?” BUNUN ÜZERİNE, “BİZ DE ÜMİT İÇİNDE ONU BEKLİYORUZ” dedi.


(El-Havi, cilt2, s.155)"

KURANU KERİMDE YAKUBUN KENDİNE HRAM KILDIKLARI DIŞINDA HERŞEY HELALDİ VE BAŞKA AYETDEDE AÇIKCA İSA NEBİNİN HARAM KILDIĞINI SÖYLEMEKTE BUDA AÇIKCA . PEYGAMBERLERİN BİRŞEYİ HARAM EDEBİLECEĞİNİ GÖRMEKTEDİR 

"İmam Muhammed Taki Abdulazim Haseni’ye şöyle buyurdu: “KÂİM, VAAT EDİLMİŞ MEHDİ’DİR. GAYBETİ ZAMANINDA ONU BEKLEMEK, ZUHUR EDİNCE DE ONA İTAAT ETMEK GEREKİR… Allah’a andolsun ki, eğer kıyametin kopmasına bir gün dahi kalsa, Allah, Mehdi zuhur etsin ve yeryüzünü zulümle dolduğu gibi adaletle doldursun diye o günü uzatır…”


(Bihar-ul Envar, cilt 51, s.156; Isbat-ül Hüdat, cilt 6, s.420)"

"Süleyman bin Bilâl der ki: “İmam Cafer-i Sadık babasından, o da dedesinden nakleder ki, Hz. Hüseyin şöyle buyurdu: Bir gün adamın biri Emirülmüminin Ali’nin yanına gelerek: “Ey Emirülmüminin! Bize şu Mehdi’nizden bahseder misin?” diye arzedince şöyle buyurdu: “GİTMESİ GEREKENLER GİDİP DE MÜMİNLER AZALDIĞINDA VE FİTNECİLER GİTTİĞİNDE İŞTE ORADA (YANİ UZAK BİR YERDE ZUHUR EDECEKTİR.)“


(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s.250)"

"Gaybet Numani: İbni Ukda’dan, Ahmed bin Yusuf’tan, İbni Mahran’dan, İbni Bataini’den, babasından, Vahab bin Hafas’tan, Ebu Basir’den, İmam Cafer Sadık (as)’ın şöyle söylediği nakledildi:


Kaim’imiz [Mehdi] çıktığında, ona [Mehdi’ye] emekleyerek dahi olsa katılmak için acele etmelisiniz. Allah’ın izniyle, sanki rükn ve makam arasında ona yeni bir anlaşma üzerine biat edildiğini görüyor gibiyim.” "

"İkmaluddin: Şeyh Sadık (r.a.), İbni Mütevekkil’den, Muhammed Attar’dan, İbni İsa’dan, Ömer bin Abdül Aziz’den, bir kişiden daha fazla Davud bin Kesir’den, İmam Cafer Sadık (a.s.)’dan nakletmiştir:


“Onlar gaybe inanırlar…” (Bakara Suresi, 3) Ayetin yorumu ile ilgili şöyle söyledi: “Bu, Kaim (Mehdi’nin) çıkışının doğru olduğuna inananlar ile ilgilidir.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"Kaim’imiz (Hz. Mehdi (as)) kıyam ettiği zaman,Yüce Allah KAİM’İMİZLE DOSTLARIMIZ ARASINDA DÖRT FERSAHLIK YOL OLSA BİLE OLDUKLARI YERDEN ONLARLA KONUŞABİLECEKLERİ, ONU DUYABİLECEKLERİ VE ONU GÖREBİLECEKLERİ BİR ŞEKİLDE KULAKLARINA VE GÖZLERİNE SEBEP VERECEKTİR.


(Mucem-ul Ehadis-i İmam Mehdi Cilt:4 Sayfa:57 ve Bihar Cilt:52 Sayfa 336 ve Muntehab-ul Envaril Muzie s. 352)"

"İmam (as) (Hz. Mehdi (as)) dünyanın doğu ve batısını (manen) fethedip İslam’ı (İslam ahlakını) dünyanın dört bir yanına egemen kılacaktır… ALLAH TEALA İNSANLARA ÖYLE BİR GÜÇ VERECEK Kİ, HERKES OLDUĞU YERDE ONUN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) SÖZLERİNİ DUYACAK ve İmam (a.s) İslam’a hayat verecektir…


(Bihar’ul-Envar, c. 52, s. 279 ve c. 53, s.12 İkmal’ud- Din, c. 2, s. 367)"

"Hz. Mehdi (as) zamanında insanlar YERİN 7 KATINA DA, GÖĞÜN 7 KATINA DA ULAŞMIŞ OLACAKLAR.


(Bihar-ül Envar, cilt 52, s. 321)"

"İmam-ı Zaman (Hz. Mehdi (as)) döneminde… HASTALAR ŞİFA BULACAKTIR.


(Bihar-ül Envar, Cilt 51, s. 70)"

"İmam-ı Zaman (Hz. Mehdi (as)) döneminde KÖRLER GÖRME KUVVETİNİ KAZANACAK…


(Bihar-ül Envar, Cilt 51, Sayfa 70)"

"Hz. Mehdi (as)’ın zamanında, DOĞUDAKİ BİR MÜSLÜMAN BATIDAKİ MÜSLÜMAN KARDEŞİNİ GÖREBİLECEK, BATIDAKİ DE DOĞUDAKİNİ GÖREBİLECEK.


(Bihar-ül Envar, cilt: 52, sayfa 391)


 "

"(Hz. Mehdi (as)) Rükn ve Makam arasında durur, yüksek sesle şöyle seslenir: “Ey benim temsilcilerim, özel dostlarım, ey BEN ZUHUR ETMEDEN ALLAH’IN BANA YARDIM ETMESİ İÇİN YERYÜZÜNDE HAZIRLADIĞI KİMSELER, itaat ederek bana gelin.” Onlar YERYÜZÜNÜN DOĞU VEYA BATISINDA MİHRAP VEYA YATAKLARINDA OLDUĞU HALDE İMAM MEHDİ (AS)’IN SESİNİ İŞİTİRLER. Bu bir tek ses onların HEPSİNİN KULAĞINA GİDER VE HEPSİ ONA DOĞRU HAREKET EDERLER. ÇOK GEÇMEDEN GÖZ AÇIP KAPATINCAYA KADAR HEPSİ HUZURUNA VARIRLAR. Bu (azametli toplantı) Rükn ve Makam arasında (Güneş doğmadan önce) gerçekleşecektir.”


(Bihar-ül Envar, C. 53, S. 7)S"

"Ahir Zamanda Diz Üstü Bilgisayarlar Kullanılacaktır

İbn Meni, Abd bin Hümeyd, hasen sahih hükmüyle Tirmizi, Ebu Ya’la onun kanalıyla Sahih’inde İbn Hibban, İmam Ahmed ve Hakim’in Ebu Said (radiyallahu anh)’dan rivayet ettiklerine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:


“Muhammed’in nefsi kudret elinde tutan zata yemin olsun ki, vahşi hayvanlar insanlarla konuşmadıkça, kişiye kamçısının ucundaki meşin, ayakkabısının bağı konuşmadıkça, KENDİNDEN SONRA AİLESİNİN NE YAPTIĞINI DİZİ HABER VERMEDİKÇE KIYAMET KOPMAZ.”


(Peygamber Külliyatı, Muhammed bin Salih ed-Dimaşki, Cilt 10, 28. Bölüm, sf 1937)"

"Nefsim yed-i kudretinde olan (Allah)’a kasem ederim ki, … KİŞİYE SESİ VE PABUCU KONUŞMADIKÇA ve EHLİNİN NE YAPTIĞINI ONA BİLDİRMEDİKÇE KIYAMET kopmaz.


(İmam-ı Şa’rani, Ölüm, Kıyamet, Diriliş, sf.471)"

"KİŞİYE (KENDİ) SESİ KONUŞMADIKÇA, kıyamet kopmaz.


(Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, s.471)"

"Ahir Zamanda Telsiz ve Cep Telefonu Gibi Haberleşme Sistemleri Keşfedilecektir

KİŞİYE KAMÇISININ UCU KONUŞMADIKÇA, kıyamet kopmaz.


(Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, s.471)"

"Ey Enes! İNSANLAR ŞEHİRLEŞECEKLER, o şehirlerden bazılarına “Basra ve Kusayre” denilecek.


(Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, İmam Şarani, s.490)"

İmam caferi sadık aleyhisselam şöyle buyurdu:“ Gökten nida (ses) gelecek olan yıldan önce Recep ayında bir alamet vardır. Arzettim ki: o alamet nedir? Buyurdu ki: Aydan bir çehre ortaya çıkacak ve açık bir el görünecek.(Gaybet-i Numani)

"Hz. Ali (ra) buyurdu: “Besmelenin harflerini sayın ve sonunda zamanın bitmesini ve Mehdinin çıkmasını bekleyin. Ona uyarak selameti bulun.”


Beyazıd-ı Bistami (ks) buyurdu: “Besmelenin harflerinin sonu Mehdinin çıkma vaktidir.”


Zaman Besmele\’nin harflerinin sonuna geldiğinde Mehdi çıkacaktır. (Ramuz, 2:676)"

“Ahir zamanda şeytan alim sıfatında yeryüzünde dolaşır. Sizler her alimin sohbetinden faydalanmayın; ancak beş şeyden, beş şeye çağıran alimlerden faydalanın: Şüpheden iman-ı tahkikiye, dünya hırsından ahirete, kibirden tevazuya, riyadan ihlasa ve düşmanlıktan kardeşliğe.”

“Kiminle oturduğunuza ve dininizi kimden aldığınıza dikkat edin. Kuşkusuz, ahir zamanda şeytanlar erkeklerin kılığına girer ve 'Bize filan kimse şöyle haber verdi...' (diyerek, uyduruk hadis rivayet ederler); bu sebeple, şayet biriniz bir adamın yanında oturursa, onun ismini, babasının ismini ve aşiretini sorsun ki, kaybolup gittiğinde onun gerçekten kim olduğunu araştırabilsin.” (Kenzu'l-Ummal, h. No: 29131

“Kullarım Ben’i senden soracak olurlarsa, bilsinler ki Ben pek yakınım. Bana dua edenin duasına icabet ederim. Öyleyse onlar da davetime icabet ve Bana hakkıyla inanıp tasdik etsinler ki doğru yolda yürüyerek selamete ersinler”(Bakara, 2/186)

”İnsanlara öyle bir zaman gelecek ki, avam halk Kur’ân okuyacak, ibadete kendini verecek (fakat) bid’at ehlinin işleri ile meşgul olacaklar; hissetmedikleri yerden şirke sapacaklar. Söz ve ilimleri vasıtasıyla rızık elde edecekler, dini alet ederek dünyalık edinecekler.İşte bir gözü kör deccalin avanesi bunlardır”   (Râmûz-u l Ehâdîs, Hadîs No: 6255)

"” Ümmetimden başı sarıklık yetişmiş bin alim kişi deccale tabi olacaklar ”


(İmam Ahmed Bin Hanbel, Müsned, sf. 796)"

"""İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecektir ki İslâm'ın yalnız ismi, Kur'an'ın ise resmi kalacak. Mescidler dış görünüşleri ile mamur, fakat içleri hidayetten mahrum olacak.


Onların âlimleri gökkubbe altındakilerin en şerlileridir. Fitne onlardan çıktı ve yine onlara dönecektir."" (Beyhakî)"

"""Sizin için Deccal'den daha çok Deccal olmayanlardan korkarım.


– Onlar kimlerdir?


Saptırıcı imamlardır."" (Ahmed bin Hanbel)"

"Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde:


""Şerlilerin en şerlisi kötü âlimlerdir."" buyurmuşlardır. (Dârimî)"

"""Kıyamet kopmazdan önce karanlık gece kıtaları gibi fitneler olacak. Bu karışıklıklar içinde kişi mümin olarak sabahlayıp kâfir olarak akşamlar, mümin olarak akşamlayıp kâfir olarak sabaha çıkar.


Birçok kimseler azıcık bir dünyalık karşılığında dinlerini satarlar."" (Tirmizî: 2196)"

"""Allah'ın âyetleri üzerinde tartışanları görmez misin? Nasıl da döndürülüyorlar?


Onlar Kur'an'ı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır.


Pek yakında bilecekler.


Boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde kaynar suda sürükleneceklerdir, sonra da ateşte yakılacaklardır.


Sonra da onlara denilecektir ki: Ortak koştuklarınız nerede?"" (Mümin: 69-73)"

"Onlar insanları Kitabullah'a çağırırlar, fakat Kitap'tan zerre kadar nasipleri yoktur." (Ebu Dâvud: 4765)

"Doğrusu birçokları bilmeden heva ve heveslerine uyarak halkı şaşırtıyorlar." (E'am: 119)

"Resulullah size ne verdiyse onu alın, neyi yasak ettiyse ondan sakının!" buyuruluyor. (Haşr: 7)

"Sizden veya sonra gelenlerden birisi ona yetişirse, kar üzerinde sürünerek de olsa ona katılsın. Muhakkak ki ONLAR HİDAYET SANCAKLARIDIR. 


(Ramuz El Ehadis, 1. cilt, s. 298, no:2)"

"Dünya, Müslümanlara Ehli Beytimden BİR ADAM MELİK OLANA KADAR, YIKILMAYACAK VE GİTMEYECEKTİR.


(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, Ali b. Hüsameddin el-Muttaki, s. 10)"

"İNSANLARIN ÜMİTSİZ OLDUĞU VE ""HİÇ MEHDİ FALAN YOKMUŞ"" DEDİĞİ bir sırada Allah Mehdi'yi gönderir... 


(Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 55)"

"..MEHDİ, Resulullah'ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve ÇIKIŞINDAN ÜMİT KESİLDİĞİ BİR SIRADA ÇIKAR... 


(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 55)"

"ONUN İSMİYLE SEMADAN NİDA OLUNACAK ve hiç kimse onun Mehdiliğini inkar edemeyecektir.


(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 49)"

"SEMADAN BİR SES ONU İSMİYLE ÇAĞIRACAK ve doğuda, ,ve uyanacaktır.


(El-Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 56)"

"İnsanlar, bal arılarının beyleri etrafında toplanması gibi, HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN ÇEVRESİNDE TOPLANIRLAR...


(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 29)"

"Dünyadan hiçbir zaman kalmayıp ancak tek bir gün kalsa bile o günde benim ailemden bir zatın Deylem dağına (yahut eyaletine) ve KONSTANTİNİYYE ŞEHRİNE sahip olması için Allah (c.c.) muhakkak o günü uzatacaktır.


(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 74), (Ölüm-Kıyamet -Ahiret ve Ahirzaman Alametler, s. 440)"

"Mehdi, gerges kuşunun kanadı ile TİTREMESİ GİBİ ALLAH'TAN ÇOK KORKAN bir kimsedir.


(Nuaym b. Hammad, vr 91a)"

"Ey Ehl-i Beyt! Mehdi bizdendir. Aziz ve celil olan ALLAH ONU BİR GECEDE ISLAH VE İRŞAD EDECEK (doğru yolu gösterecek). 


(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 437)



... Artık elbette O, DOSDOĞRU OLAN BİR YOLA İLETİLMİŞTİR. (Al-i İmran Suresi, 101)"

"Mehdi'nin efdaliyeti (fazileti ve üstünlüğü), bütün kederlere ve şiddetli fitnelere GÖSTERDİĞİ AZAMİ SABIR cihetiyledir... 


(Tılsımlar Mecmuası, s. 212. İs'afür Rağıbin'den naklen. Mehdi ve Deccal, Şaban Döğen, s. 154)"

.. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise MERHAMETLİDİRLER... (Fetih Suresi, 29)

"Biliniz ki Allah'ın yeryüzündeki dostları, MEHDİ'YE TABİ OLANLARDIR.


(El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki, s. 52)

"

"HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN YARDIMCILARININ AHLAKI

ONUN KUMANDANLARI, İNSANLARIN EN HAYIRLISIDIR. 


(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 47)"

"Nihayet Allah yolunda hiçbir KINAYANIN KINAMASINDAN KORKMAYAN seçkin Müslümanlar onlarla mücadele edecekler. 


(Sünen-i İbn-i Mace, 10/359)"

"O MELEKLER, Hz. Mehdi'ye muhalefet edenin YÜZÜNE VE ARKASINA VURACAKTIR. 


(El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki, s. 41)  Öyleyse MELEKLER, YÜZLERİNE VE ARKALARINA VURA VURA canlarını aldıkları zaman nasıl olacak? (Muhammed Suresi, 27)"

"Ahir zamanda ÜMMETİMİN BAŞINA sultanlarından ŞİDDETLİ BELALAR GELİR, öyle ki yerler Müslümanlara dar gelir. 


(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 12)"

"Benden sonra Ehl-i Beytim BELA VE MİHNETLERLE KARŞILAŞACAKLAR ve TARDA MARUZ KALACAKLARDIR (yurtlarından çıkarılacaklardır).


(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)"

"

HZ. MEHDİ VE CEMAATİNİN, ALLAH'IN KORUMASI ALTINDA OLMALARI



Muhalifleri KENDİLERİNE HİÇBİR ZARAR VEREMEYECEK. Bu (hal kıyamete kadar böyle devam edecek.)


(Kıyamet Alametleri, s. 286)


... Siz doğru yola erişirseniz, sapan SİZE ZARAR VEREMEZ... (Maide Suresi, 105)"

"ALLAH ONU DİĞER İNSANLAR ÜZERİNE SEÇMİŞTİR. 


(Kıyamet Alametleri, sf. 189)"

"ALLAH ONU DİĞER İNSANLAR ÜZERİNE SEÇMİŞTİR. 


(Kıyamet Alametleri, sf. 189)



RABBİN, DİLEDİĞİNİ YARATIR VE SEÇER; seçim onlara ait değildir... (28/68)"

"HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN, İNSANLARI ALLAH'A İMAN ETMEYE ÇAĞIRMASI



İNSANLARI ALLAH VE RESULÜNE İTAAT ETMEYE DAVET EDECEKTİR. 


(El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki, s. 50)



Size ne oluyor ki, ELÇİ SİZİ RABBİNİZE İMAN ETMEYE ÇAĞIRIP-DURURKEN Allah'a iman etmiyorsunuz? Oysa O, sizden kesin bir söz almıştı. Eğer mü'min iseniz (inanıp sözünüzü gerçekleştirin). (Hadid Suresi, 8)"

"O adam benim soyumdandır ki benim vahy üzere mücadele verdiğim gibi, o da sünnetim üzere mücadele verir." (Ikdü'd-Dürer)

"Ümmet, bal arılarının beyleri etrafında toplanması gibi Mehdi'ye sığınırlar. O daha önce zulümle dolu olan dünyayı adaletle doldurur. İnsanlar saâdet asrı dönemine âdeta geri döner. Uykuda olan uyandırılmaz ve bir damla kan bile dökülmez." (İmam-ı Süyûtî)

"Bu oğlum, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-in isimlendirdiği üzere Seyyid'dir. Bunun sulbünden Peygamber'inizin adını taşıyan birisi çıkacak. Ahlâkı yönüyle Peygamber'inize benzeyecek, yaratılışı yönüyle ona benzemeyecek." (Ebu Dâvud: 4290)

"Hazret-i Ali -radiyallahu anh-, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-e:


""Ya Resulellah! Mehdi bizden Âl-i Muhammed'den mi, yoksa bizim gayrımızdan mı?"" diye sordu.


Buyurdular ki:


""Hayır, bilakis bizdendir! Allah bu dini nasıl bizimle başlatmışsa onunla sona erdirecektir. Onlar bizimle nasıl şirkten kurtulmuşlarsa, onunla da fitneden kurtulacaklardır. Allah bizimle insanları nasıl şirk adavetinden kurtararak, onların kalplerine ülfet ve muhabbet yerleştirmiş ve din kardeşi yapmışsa, Mehdi ile fitne adavetinden kurtaracak ve kardeş yapacaktır."" (Naîm bin Hammâd, Taberanî)"

"Yeryüzünde dört kişi mâlik olmuştur. İkisi mümin, ikisi kâfirdir. Müminler, Zülkarneyn ve Süleyman Aleyhisselâm, kâfirler ise Nemrud ve Buhtunnasr'dır. Beşinci olarak Ehl-i Beytim'den birisi gelecek ve o da dünyaya mâlik olacaktır." (İmam-ı Suyûtî)

"Mehdi bizden, ehl-i beyt'imizdendir. Allah onu bir gecede ıslah eder." (İbn-i Mâce: 4085)

"""O vaadinden dönmez ve hesapları seri olarak görücüdür."" (İmam-ı Süyûtî)


""Benim vahiy üzerine savaştığım gibi, o da benim sünnetim üzere çarpışacaktır."" (İmam-ı Süyûtî)"

"""İnsanların ümitsiz olduğu ve: 'Hiç Mehdi falan yokmuş!' dediği bir sırada Allah Mehdi'yi gönderir."" (İmam-ı Süyûtî)


""İnsanların üzerine belâ üzerine belâ yağdığı ve onun çıkışından ümit kesildiği bir sırada Mekke'de zuhur eder."" (İmam-ı Süyûtî)


""Mehdi ile müjdelenin. O Kureyş'den ve Ehl-i beyt'imden bir şahıstır. O insanların ihtilâf ve sarsıntılar içinde bulundukları bir sırada çıkar."" (İmam-ı Süyûtî)


""Açıkça Allah-u Teâlâ inkâr edilmedikçe Mehdi'ye biat edilmez."" (İmam-ı Suyûtî)  ""Ramazanda bir sedâ, Şevval'de bir nidâ, Zilkâde'de kabileler arasında bir savaş olur. Hacılar talana uğrar. Mina'da ölülerin çok olacağı bir savaş olur. Öyle ki orada taşları kan gölü içinde bırakacak kadar kan akar. İnsanlar nihayet Mehdi'ye gelirler ve Rükun ile Makam arasında, kendisi istemediği halde ona biat ederler. 'Eğer kabul etmezsen boynunu vururuz.' derler. Yer ve gök ehli ondan râzı olur."" (İmam-ı Süyûtî)"

"Türk size hücum ettiği zaman, malı toplayan halifeniz öldüğü zaman, o halifeden sonra iki yıl içinde de azledilecek olan zayıf bir adam başa geçtiği zaman, Şam'ın batısında batma olduğu zaman, Şam'dan üç kişi çıktığı zaman, Batı insanları da Mısır'a çıktığı zaman, bunlar Süfyani'nin alâmetleri olacaktır." (İmam-ı Suyûtî)

"""Ticaret ve yolların kesildiği ve fitnelerin çoğaldığı zaman, muhtelif beldelerden yedi âlim, her birinin beraberinde üç yüz on küsür kişi olduğu halde, birbirlerinden habersiz bir şekilde Mekke'de bir araya gelirler.


Biri diğerine: 'Burada ne arıyorsun?' diye sorar.


Ona şöyle derler:


'Biz o şahsı aramak için geldik ki, fitneler onun eliyle sönebilir. Kostantiniyye onunla feth edilir. Biz onu ismi ile ve anasının, babasının ismiyle ve ordusu ile tanırız, Mekke'de olduğunu da biliyoruz.'


Bu yedi âlim bu konuda birleşirler, onu ararlar ve Mekke'de bulurlar. Ve kendisine: 'Sen falan oğlu falansın' derler. O ise: 'Ben sadece Ensâr'dan birisiyim.' der. Onların elinden kurtulur. Onu tanıyan ve bilenlere anlatırlar. Bunun üzerine: 'Aradığınız sahibiniz odur ve Medine'ye gitmiştir.' denilir. Bu defa onu ararlar, halbuki o tekrar Mekke'ye dönmüştür. Onu tekrar Mekke'de bularak yine: 'Sen falan oğlu falansın, annen de filân kızı filânedir, sende şu alâmetler vardır. Birinci defa bizden kurtuldun, uzat elini sana biat edelim.' derler. Bunun üzerine o 'Ben aradığınız değilim.' der ve tekrar Medine'ye gider. Medine'de yine aranınca tekrar Mekke'ye döner. Mekke'de kendisini Rükûn'da bularak şöyle derler: 'Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve başında Haddam'dan birisinin bulunduğu Süfyanî ordusuna karşı korumazsan, günahlarımız senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun!' derler. Bunun üzerine Mehdi, Rükûn ile Makam arasına oturur ve elini uzatarak biatları kabul eder.


Allah da onun muhabbetini insanların sinelerine yerleştirir. O daha sonra gündüz arslan, gece ise âbid olan bir kavimle beraber olur."" (İmam-ı Süyûtî)"

“Çok karanlıklı ve şiddetli bir kısım fitneler gelir. Derken fitneler birbirlerini takip eder. O kadar ki bu Ehl-i Beytimden Mehdî denilen bir zât çıkıncaya kadar devam eder. Sen o­na ulaştığında tabi ol ki hidayette olanlardan olasın.” el-Havî, 2:67, 68; el-Burhan, v. 87

“Dünyanın yıkılmasına birgün kalsa bile, Cenab-ı Hak o günü uzatır; Ehl-i Beytimden ismi ismime, babasının ismi babamın ismine uygun birini gönderir…” (Ebû Davud, Mehdî: 4; Tirmizî, Fiten: 43.)

Öyle bir devir gelecekki mal cimrilerin kılıç korkakların ve kalem cahillerin elinde olacak Hz ali 

"                                                  

        ""Sende iki grup helak olacaktır; seni sevmek te aşırı gidenle sana buğzedip düşmanlık besleyen."" Ve yine şöyle buyurmuştur.


                             


        ""Ey Ali, seninle İsa' arasında bir benzerlik vardır; Yahudi'ler ona düşman kesildiier, hatta annesine bile iftirada bulundular. Hristiyanlar ise onu hakkı olmayan makama ulaştıracak kadar sevdiler."" (1)

"

"O zât insanlar içerisinde Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-in sünneti ile amel eder. İslâm yeryüzüne tam mânâsı ile yerleşir. Yeryüzünde yedi sene kalır, sonra vefat eder ve müslümanlar onun üzerine namaz kılarlar." (Ebu Dâvud: 4286)

"Benim ümmetim o devirde öyle bir refah bulacak ki, o güne kadar onun benzerini kesinlikle bulmamıştır. Yer yemişini verecek ve insanlardan hiçbir şey saklamayacaktır. Mal da o gün çok birikmiş olacaktır. Adam kalkıp: 'Bana ver!' diyecek, Mehdi de: 'Al!' diyecek." (İbn-i Mâce: 4083)

"Ümmü Şüreyk bint-i Ebi'l-Aker -radiyallahu anhâ-:


""Yâ Resulellah! Peki o gün Araplar nerede olacak?"" diye sordu.


Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:


""Araplar o gün az olurlar ve büyük çoğunluğu Beyt'ül-Makdis (Kudüs)te bulunacaklardır. İmamları da sâlih bir insan (Mehdi) olacaktır. Sonra imamları öne geçip kendilerine sabah namazını kıldıracağı sırada Meryem oğlu İsa Aleyhisselâm sabah vaktinde inecektir. Bunun üzerine İsa Aleyhisselâm'ın öne geçip cemaate namaz kıldırması için imam (Mehdi) arka arka yürümeye başlayacak. Fakat İsa Aleyhisselâm elini onun omuzlarına koyacak ve ona:


'Geç öne namazı kıldır! Zira kamet senin için getirildi.' diyecektir.


Bunun üzerine imamları (Mehdi) onlara namazı kıldıracak-tır."" (İbn-i Mâce: 4077)"

"(Müminin başına iki bela gelirse, hafifini seçsin!) hadis-i şerifine benzeyen mecelle maddeleri de şöyledir:

(Şiddetli zarar, en az, en hafif zarar ile önlenir.) [m. 27]


(Birbirine zıt iki zarardan büyük olanınkinden kurtulmak için az zararlı olanını tercih etmek gerekir.) [m. 28]"

“Ya Ali!  İsa (a.s.) hakkında olduğu gibi senin hakkında da iki taife helak olur: Bunlardan Yahudiler, İsa’ya olan kinlerinden ötürü, onun annesine iftira ettiler. Hristiyanlar ise, ona karşı aşırı sevgilerinden ötürü, onu kendi makamından öteye uçurdular.”(bk. Kenzu’l-Ummal, h. No: 36399).

“Dikkat edin; benden dolayı iki kişi / grup helak olur: Bunlardan biri, bana olan aşırı sevgilerinden ötürü (İslam’ın kabul etmediği şeyleri bana isnat ederek) helak olur. Diğeri, bana karşı beslediği kin ve nefret yüzünden helak olur."(a.g.e).

"HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN, İSLAM DİNİNİ ASLINA DÖNDÜRÜP, BİDATLERİ ORTADAN KALDIRMASI



Hz. Peygamber (sav) en başta İslam'ı nasıl ayakta tuttuysa, MEHDİ de en sonunda aynı şekilde İSLAM'I AYAKTA TUTACAKTIR.


(El-Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)"

"... O DİNİ (İSLAM'I) BÜTÜN DİNLERE ÜSTÜN KILMAK İÇİN elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O'dur.""(Tevbe Suresi, 33) 

Mehdi, DİNİ, PEYGAMBERİN (SAV) ZAMANINDA OLDUĞU GİBİ AYNEN TATBİK EDECEK. Yeryüzünden mezhepleri kaldıracak. Halis ve hakiki dinden başka hiçbir mezhep kalmayacak... 


(Kıyamet Alametleri, 186-187)

(Hz. Mehdi (a.s.) zamanında) Din birliği de olacak, artık ALLAH'TAN BAŞKASINA TAPILMAYACAKTIR.


(Sünen-i İbni Mace, cilt 10, Haydar Hatipoğlu, Bab 33, s. 331-335) 

SİZİ sünnetime sımsıkı sarılmaya, raşid ve MEHDİ HALİFELERİMİN YOLUNDA GİTMEYE TEŞVİK EDERİM. 


(İbni Mace, Mukaddime 6, Ebu Davud, Sünnet. 5. Mehdi ve Deccal, Şaban Döğen, s. 139) -

Hz. Peygamber (sav) en başta İslam'ı nasıl ayakta tuttuysa, MEHDİ de en sonunda aynı şekilde İSLAM'I AYAKTA TUTACAKTIR.


(El-Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)



... O DİNİ (İSLAM'I) BÜTÜN DİNLERE ÜSTÜN KILMAK İÇİN elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O'dur.""(Tevbe Suresi, 33) 

Mehdi, DİNİ, PEYGAMBERİN (SAV) ZAMANINDA OLDUĞU GİBİ AYNEN TATBİK EDECEK. Yeryüzünden mezhepleri kaldıracak. Halis ve hakiki dinden başka hiçbir mezhep kalmayacak... 


(Kıyamet Alametleri, 186-187)

(Hz. Mehdi (a.s.) zamanında) Din birliği de olacak, artık ALLAH'TAN BAŞKASINA TAPILMAYACAKTIR.


(Sünen-i İbni Mace, cilt 10, Haydar Hatipoğlu, Bab 33, s. 331-335) 

SİZİ sünnetime sımsıkı sarılmaya, raşid ve MEHDİ HALİFELERİMİN YOLUNDA GİTMEYE TEŞVİK EDERİM. 


(İbni Mace, Mukaddime 6, Ebu Davud, Sünnet. 5. Mehdi ve Deccal, Şaban Döğen, s. 139)


BU BENİM DOSDOĞRU OLAN YOLUMDUR. Şu halde ona uyun. (En'am Suresi, 153)"

"HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN, İNSANLARIN HAK DİNİ YAŞAMALARINA VESİLE OLMASI



... Biattan önce, insanlar GRUP GRUP ona akın edecekler... 


(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 25) İnsanların Allah'ın dinine DALGA DALGA girdiklerini gördüğünde. (Nasr Suresi, 2)"

"ALLAH bizimle insanları nasıl şirk adavetinden (düşmanlığından) kurtararak, onların kalplerine ülfet ve muhabbet yerleştirmiş ve din kardeşi yapmışsa, MEHDİ İLE fitne adavetinden kurtaracak ve KARDEŞ YAPACAKTIR.


(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, Ali b. Hüsameddin el-Muttaki, s. 20) ... KALPLERİNİZİN ARASINI UZLAŞTIRIP-ISINDIRDI... (Al-i İmran Suresi, 103)"

"HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN, İSLAM AHLAKININ DÜNYA HAKİMİYETİNE VESİLE OLMASI



Tüm olarak yeryüzünün meliki dört tanedir. Onların ikisi: Zülkarneyn ve Süleyman müminlerden, diğer ikisi, Nemrud ve Buhtunnasr kafirlerdendir. YERE beşinci olarak EHLİ BEYTİMDEN BİRİ SAHİP OLACAK. YANİ MEHDİ. 


(Mektubat-ı Rabbani, 2/1163)


... ""Şüphesiz ARZ'A SALİH KULLARIM VARİSÇİ OLACAKTIR"" diye yazdık. (Enbiya Suresi, 105)


Ve onlardan sonra SİZİ O ARZA MUTLAKA YERLEŞTİRECEĞİZ... (İbrahim Suresi, 14) 


MEHDİ tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman gibi DÜNYAYA HÜKMEDECEKTİR. 


(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 29) 


Ümmü Seleme'nin rivayetlerine göre, HZ. MEHDİ, İSLAMI YERYÜZÜNÜN DEĞİŞİK BÖLGELERİNDE HAKİM KILACAKTIR. 


(İmam-ı Rabbani, Mektubat, I: 565)

"

"... Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, ONLARI DA YERYÜZÜNDE 'GÜÇ VE İKTİDAR SAHİBİ' KILACAK... (Nur Suresi, 55) 


Mehdi, DOĞU İLE BATI ARASINDAKİ HER YERİ fetheder. 


(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 57)


Kendisine bereketler kıldığımız YERİN DOĞUSUNA DA, BATISINA DA o hor kılınıp-zayıf bırakılanları (müstaz'afları) MİRASÇILAR KILDIK... (Araf Suresi, 137) "

"Allah ona (Mehdi'ye) O KADAR GÜÇ VERECEK Kİ, bir gece içinde zulmü ve ehlini ortadan kaldıracak... 


(Muhyiddin Arabi el-Endülüsu, Futuhat-ül Mekkiye, Bab 66, Kıyamet Alametleri, s. 186) ... ÖYLE BİR 'GÜÇ VE YETKİ' VERECEĞİZ Kİ, ayetlerimiz sayesinde size erişemeyecekler... (Kasas Suresi, 35)"

"HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN, MÜSLÜMANLARIN MANEVİ LİDERİ OLMASI



Mehdi tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman gibi DÜNYAYA HÜKMEDECEKTİR.


(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 29)



O SİZİ YERYÜZÜNÜN HALİFELERİ KILDI... (Enam Suresi, 165)


BİZ İSE, yeryüzünde güçten düşürülenlere lütufta bulunmak, ONLARI ÖNDERLER YAPMAK ve mirasçılar kılmak İSTİYORUZ. (Kasas Suresi, 5)"

"YERYÜZÜNDEKİ TÜM İNSANLARIN HZ. MEHDİ'DEN RAZI OLMASI VE ONA KARŞI BÜYÜK BİR SEVGİ DUYMASI



Hz. Mehdi gelince, insanlar ONU AŞK VE MUHABBETLE KUCAKLAYACAKLARDIR. 


(El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki, s. 37)



İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, RAHMAN (OLAN ALLAH), ONLAR İÇİN BİR SEVGİ KILACAKTIR. (Meryem Suresi, 96)"

"HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN YERYÜZÜNDE ADALETLE HÜKMETMESİ


Zulüm ve fıskla dolu olan DÜNYA, o (Hz. Mehdi) geldikten sonra ADALETLE DOLUP TAŞACAKTIR. 


(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 20)



... Onlara resulleri geldiği zaman, ARALARINDA ADALETLE HÜKÜM VERİLİR ve onlar zulme uğratılmazlar. (Yunus Suresi, 47)"

"HZ. MEHDİ DÖNEMİNDE YERYÜZÜNÜN BARIŞLA DOLMASI



DÜŞMANLIK VE KİNİ DE KALDIRACAKTIR... Kap su ile dolduğu gibi YERYÜZÜ BARIŞLA DOLACAKTIR... Savaş da ağırlıklarını bırakacak. 


(Sünen-i İbni Mace, Kitabü-l fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10, Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab 33, s. 331-335)


Ey iman edenler, HEPİNİZ TOPLUCA ""BARIŞ VE GÜVENLİĞE (SİLM'E, İSLAM'A) GİRİN... (Bakara Suresi, 208)  .. Hiçbir kimse arasında bir DÜŞMANLIK KALMAYACAKTIR. 


(Sahih-i Müslim, 1/136)  Ve bütün DÜŞMANLIKLAR, boğuşmalar, hasetleşmeler muhakkak KAYBOLUP GİDECEKTİR.


(Sahih-i Müslim, 1/136) ... o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında DÜŞMANLIK BULUNAN KİMSE, SANKİ SICAK BİR DOST(UN) OLUVERMİŞTİR. (Fussilet Suresi, 34)"

"HZ. MEHDİ DÖNEMİNDE YERYÜZÜNÜN HER YERİNİN GÜVENLİ HALE GELMESİ



(Mehdi) zamanında NE BİR KİMSE UYKUSUNDAN UYANDIRILACAK, NE DE BİR KİMSENİN BURNU KANAYACAKTIR. 


(Kıyamet Alametleri, s. 163)



...işte GÜVENLİK ONLAR İÇİNDİR ve onlar hidayete ermişlerdir. (Enam Suresi, 82)


Düşmanlık ve KİNİ DE KALDIRACAKTIR. 


(Sünen-i İbni Mace, Kitabü-l Fiten Tercemesi ve Şerhi, cilt 10, Haydar Hatipoğlu, Bab 33, s. 331-335) Biz onların göğüslerinde KİNDEN NE VARSA ÇEKİP ALMIŞIZ. ... (Araf Suresi, 43) "

"HZ. MEHDİ DÖNEMİNDE GÖRÜLMEMİŞ BİR BOLLUK VE ZENGİNLİK YAŞANMASI



... EŞYAYI, MALI DAĞITACAK, fakat bolluktan dolayı kabul eden olmayacaktır... 


(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s.31)

Muhakkak o ZAMANDA MAL ÇOĞALIP SU GİBİ AKACAK da onu hiçbir kimse (tenezzül edip) kabul etmeyecektir. 


(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 464)


O zaman ÜMMETİM NİMETLENECEK... 


(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)


... Allah, kendi fazlından ONLARI ZENGİN EDER.... (Nur Suresi, 32) 


... ALLAH, DİLEDİĞİNE KAT KAT ARTTIRIR... (Bakara Suresi, 261-262) 


Sonra onlara karşı SİZE TEKRAR 'GÜÇ VE KUVVET VERDİK', SİZE MALLAR VE ÇOCUKLARLA YARDIM ETTİK... (İsra Suresi, 6)"

"HZ. MEHDİ DÖNEMİNDE TOPRAĞIN BEREKETLENMESİ



... ve ARZIN NEBATATI (BİTKİSİ) ÇOK FAZLA OLACAK... 

(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)


... HER ŞEYİN BİTKİSİNİ BİTİRDİK, ONDAN BİR YEŞİLLİK ÇIKARDIK, ONDAN BİRBİRİ ÜSTÜNE BİNDİRİLMİŞ TANELER TÜRETİYORUZ... (Enam Suresi, 99) 


... İnsan BİR AVUÇ TOHUM ATACAK, 700 AVUÇ HASAT EDECEKTİR... 


(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 43)


... infak edenlerin örneği YEDİ BAŞAK BİTİREN, HER BİR BAŞAKTA YÜZ TANE BULUNAN bir tek tanenin örneği gibidir. ... (Bakara Suresi, 261)"

"kimliği belli olmayan bir adam deccalin çıktığını yüksek sesle ilan eder…” (en-Nihaye, 1/93) şeklinde bir bilgi vardır.

“Sonra birisi sordu ki: 'O öldüğü zaman İstanbul'da Dikili Taş'ta şeytan dünyaya bağıracak ki; filan öldü.'O vakit ben dedim: 'Telgrafla haber verilecek.' Fakat bir zaman sonra radyo çıkmış işittim. Eski cevabım tam değilmiş bildim. Sekiz sene sonra Dâr-ül Hikmet'te iken dedim: "Şeytan gibi radyo ile dünyaya işittirecek.” (Şualar, s. 359)

“Hem meselâ, meşhur olmuş ki; İslâm Deccalı öldüğü vakit ona hizmet eden şeytan, İstanbul'da Dikili Taş'ta bütün dünyaya bağıracak ve herkes o sesi işitecek ki: 'O öldü.' Yani pek acip ve şeytanları dahi hayrette bırakan (radyo) ile bağırılacak, haber verilecek.” (Şualar, s. 581)

Deccal çıktığında MÜTHİŞ BİR ŞEKİLDE BAĞIRIR, NARA ATAR Kİ, DOĞU VE BATI'NIN BÜTÜN HALKI ONU DUYAR." (İbni Kesir, en-Nihaye, 1:96)

Deccal  Alnının ortasında sadece Müslümanların görebileceği kefere (kâfir) yazısı vardır.

Deccal "Ben, Deccal ile beraber olanı ondan daha iyi bilirim. Onun yanında akar iki nehir vardır. Onlardan biri dış görünüş itibarıyla beyaz bir sudur, diğeri alevlenmiş bir ateştir. Sizden biri ona yetişirse ateş olarak gördüğü nehre gelsin. Sonra başını daldırıp ondan içsin, çünkü o, soğuk bir sudur. Deccal’in sol gözü yoktur, üzerinde kalın bir perde vardır. İki gözü arasında kâfir yazılıdır. Okuması olan olmayan her Müslüman o yazıyı okur."

"""O (Deccal) çıktığı gün (aynen bir insan gibidir) yemek yer. Ben size, onun hakkında, benden önceki peygamberlerden hiçbirinin kendi ümmetine anlatmadığı hususları anlatacağım:


Onun sağ gözü meshedilmiştir, (görmez), pertlektir, göz hadakası yoktur, sanki hadakası cevrim içinde bir balgam gibidir. Sol gözü de inciden bir yıldız gibidir. Onun beraberinde sanki cennet ve ateşin birer misli vardır. Ancak hakikatta ateşi cennet, suyu da ateştir.


Haberiniz olsun! Onun yanında iki kişi vardır; köy halkını inzar ederler. Bu ikisi köyden çıkınca, Deccal'in ashabından ilki oraya girer."""

"Mesih Deccal, doğu tarafından gelir. Kasdı Medine'dir. Uhud'un arka tarafına iner. Derken (Medine'yi bekleyen) melekler, onun yüzünü Şam tarafina çevirirler ve orada helâk olur."

"Mekke ve Medine hariç Deccal'in çignemeyeceği memleket yoktur. Mekke ve Medine'ye geçit veren yolların herbirinde saf tutmuş melekler vardır, buraları korurlar. (Deccal) es-Sebbiha nam mevkie iner. Sonra Medine ahalisini üc sarsıntı ile sarsar. Bunun üzerine (şehirde bulunan) bütün kâfir ve münafıklar (şehri terkederek Deccal'e) gelirler."

"""Deccal, Medine gecitlerine girmesi kendisine haram kılınmış olarak çıkacak. Derken (Medine civarındaki) bazı ekimsiz yerlere kadar gelir. O gün insanların en hayırlısi olan --veya en hayırlılarından-- bir kimse onun karşısına çıkar ve:


""--Sen Rasûlullah SAS'in bize haber verdiği Deccal'sin!"" der.

Deccal de (kendi adamlarına):


""--Ben şunu oldürüp sonra da diriltsem ne dersiniz? Bu iste bir süpheye düşer misiniz?"" der.

Oradakiler:


""--Hayır!"" derler.

Deccal onu öldürür ve sonra diriltir. Diriltildiği zaman, adam:


""--Allah'a yemin olsun. Senin hakkında hiçbir vakit bugünkünden daha basiretli olmamıştım!"" der. Deccal onu tekrar öldüreyim mi diyerek öldürmek isteyecek, fakat musallat edilmeyecek."""

"İbn-i Ömer RA anlatıyor: Rasûlüllah SAS buyurdular ki:


""İleride genç bir grup ortaya çıkacak. Bunlar Kur'an'ı okuyacaklar, ancak okudukları gırtlaklarından aşağıya geçmeyecek. Onlardan bir grup çıktıkça, kökleri kazınacaktır.""


İbn-i Ömer der ki: ""Rasûlüllah SAS'in:


""Onlardan bir grup çıktıkça kökleri kazınacaktır."" ibaresini yirmi kereden fazla işittim.""


(İbn-i Ömer, Rasûlüllah'tan işittiği sözleri şöyle tamamladı:)

""Nihayet bu cemaatin sürdürdüğü hile ve aldatma esnasında, Deccal çıkacaktır."""

Ümmetimden bir grup (taife), hak uzerine savaşmaya devam edeceklerdir. Onlar kendilerine meydan okuyanlara karşı muzafferdirler. Öyle ki, bunların sonuncuları Mesih-Deccal'le de savaşırlar."

ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)'IN) KARŞITLARI ÇOĞUNLUKLA ALİMLER OLACAK. YAZILMIŞ RİVAYETLER VE AKTARILMIŞ SÖZLERE RAĞMEN, ONLAR ANCAK KENDİ BENCİL ARZULARINI ANLATACAKLAR. EĞER GERÇEĞİN ÖZÜ ONLARIN HEVESLERİNE VE ARZULARINA AYKIRI DÜŞERSE, O ZAMAN SÖYLEYENİ İMANSIZLIKLA SUÇLARLAR VE DERLER Kİ: “BUNLAR ÖNCEKİ İMAMLARIMIZIN ANLATTIKLARINA MUHALİFTİR, DEĞİŞMEZ KANUNUMUZDA BU YOKTUR.”” (Beheyullah: Kitab-ı İkan, s. 241-243)

AYRICA ONU (HZ. MEHDİ (A.S.)'Yİ) ZİNDANLARINA ATMAKLA BİR ATEŞ İÇİNE ATTIĞINI ZANNEDER. HALBUKİ ONU CENNETE ATMIŞTIR. ZİRA MÜMİN DECCAL'İN CEHENNEMİNDE OLSA BİLE GÖNLÜ ADETA CENNETTEDİR. Müslim-i Şerif'in

"Hz. Mehdi (a.s.), Hz. Musa (a.s.)’nın fiziki gücünü, Hz. İsa (a.s.)’nın ihtişamını, Hz. Eyüb (a.s.)’ün sabrını gösterecek. Geleceği zamanda onun seçilenleri (talebeleri) aşağılanacak, küçük düşürülecekler. Korku onları kuşatacak. İşte bunlar benim dostlarımdır!

Beheyullah: Kitab-ı İkan, Sayfa: 245"

"Amr bin sad'dan:

HALKI (ZAHİRDE) BENİM EVLADIMA DAVET ETSELER DE, BENİM EVLADIMDAN UZAK OLURLAR. BU ÖYLE KÖTÜ BİR TOPLULUKTUR Kİ AHLAKLARI YOKTUR. ZORBALARA MUSALLATTIRLAR, CABBARLARA FİTNEYİ ÖĞRETİRLER.

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 170)"

" Hz. Mehdi (as), Resulullah’ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: “Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun Ehl-i Beyti çok belalar gördü ve bizler kahr ve haksızlığa maruz kaldık.” 

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)"

... İMAM-I MEHDİ (A.S.) ÇIKTIĞI ZAMAN hasseten (özellikle, yalnızca, ayrıca, hususi olarak) FUKAHA (FIKIH ALİMLERİ) ONA (HZ. MEHDİ (A.S.)'A) DÜŞMAN OLACAK. ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)'IN) KILINCI KARDEŞLERİDİR. Elinde kılınç olmasa idi, -YANİ KARDEŞLERİ OLMASA İDİ- ZAMANIN FUKAHASI (FIKIH ALİMLERİ) ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN) KATLİYLE FETVA VERİRLERDİ. Lakin Cenâb-ı hak onu (Hz. Mehdi (a.s.)'ı) keremiyle ve kılınç (KARDEŞLERİYLE) ile tathir (temizlemek, yıkayıp pak etmek) edecek, onlar ona (Hz. Mehdi (a.s.)'a) itimad edeceklerdir. HÜKMÜNÜ İNANMAYAN DA KABULE MECBUR OLUP AKSİNİ İZMAR (gizlemek, saklamak) EDECEKLER." (Ramuz el-Hadis, age. 56, 73)

 “Geleceği vaad edilen Hz. Mehdi (a.s.) dinin tervicini (değerini artırmayı), sünnetin ihyasını (yeniden canlandırmasını) murad ettiği (istediği) zaman; bid'at ehl-i ile ameli adet edinen, hasene zannı ile dini karıştıran (dinin aslında, özünde olmayan şeyleri, dinin emri olduğunu zanneden bazı insanlar) hayretle söyle diyecektir: BU KİMSE (HZ. MEHDİ (A.S.))  DİNİMİZİ KALDIRMAK VE ŞERİATIMIZI İZALE (MAHVETMEK) İSTİYOR.” (Mektubat-i Rabbani, 1/535

Mehdi'nin gelişiyle alimlerin hükümlerindeki ihtilâflar da giderilecek. Ondan (Hz. Mehdi (a.s.)'dan) hem korkacaklar hem de birşeyler umacaklar. KALBEN ONDAN (HZ. MEHDİ (A.S.)'DAN) NEFRET EDECEKLER. FAKAT BUNA RAĞMEN İSTER İSTEMEZ HÜKMÜNÜ KABUL EDECEKLER.” (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 186-187)

"“ALLAH’IN HZ. ADEM’İ YARATMIŞ OLDUĞU GÜNDEN BU YANA, DECCAL’İN FİTNESİNDEN DAHA BÜYÜK BİR FİTNE OLMAMIŞTIR.” (Medineli Allâme Muhammed B. Resul el Hüseyin el Berzenci, Kıyamet Alametleri, Genişletilmiş 8. Baskı, s. 225)

"

“KIYAMETE (DECCAL İLE SAVAŞA) KADAR BENİM ÜMMETİMDEN BİR GRUP HAK ÜZERE GALİP OLARAK (FİKREN) MÜCADELE EDECEKLERDİR.” (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 80) (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 80)

“Deccal çıkınca ona karşı müminlerden bir adam (Hz. Mehdi (a.s.)), yönelir. Derken o mümin kimseye birçok silahlılar, deccal’in merkezlerde gözetleme yapan silahlıları karşı çıkarlar.” (Mehdilik ve İmamiye s. 37, Sahih-i Müslim, 11/393'den nakil)

"“DECCAL ÇIKTIĞINDA MÜTHİŞ BİR ŞEKİLDE BAĞIRIR, NARA ATAR Kİ, DOĞU VE BATI’NIN BÜTÜN HALKI ONU DUYAR.” (İbni Kesir, en-Nihaye, 1:96)

"

“Deccal’in tabileri (ona uyanlar) çoktur. Kendisine birçok kimse iltihak eder (katılır).” (Et-Tebrizi, Veliyüddin Muhammed bir Abdillahi’l-Hatibi’l-Ömeri, Mişkatü’l-Mesabih, Dımeşk: 1382/1962, 3:38.2) hadisiyle haber verildiği gibi, kullanacağı tüm bu hileli yöntemlerle pek çok kişinin kendisine uymasını sağlayacaktır.

“Kıyamet, fitneler karanlık gecelerin parçaları gibi zuhur edinceye kadar kopmaz. KİŞİ, MÜMİN OLARAK SABAHLAR, KAFİR OLARAK AKŞAMLAR. VEYA MÜMİN OLARAK AKŞAMLAR, KAFİR OLARAK SABAHLAR. DÜNYA MENFAATI KARŞILIĞINDA DİNİNİ SATAR.” (Müslim) (İmam Şarani, Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, s. 388)

“O (Hz. Mehdi (a.s.)) bir süre onlardan uzaklaşacak, BÖYLECE DALALET EHLİ AYRILACAKTIR. ÖYLE Kİ CAHİL ŞÖYLE DİYECEK: ALLAH’A ULAŞMAK KONUSUNDA AL-İ MUHAMMED’E (PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)’İN SOYUNDAN BİRİNE – YANİ HZ. MEHDİ (A.S.)'A)) İHTİYAÇ YOKTUR.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 161)

“AYRILANLAR DA, MUHALİFLER DE ONA (HZ. MEHDİ (A.S.)’A) ZARAR VEREMEYECEK. O KENDİSİNDEN AYRILANLARA RAĞMEN MUZAFFER OLARAK YOLUNA DEVAM EDECEKTİR.”(Ramuz e’l-Ehadis, s. 487) (Taberani’nin Kebir’inden)

“Ümmetimden bir taife, Allah'ın emri ile hareket etmekte devam eder. Onlar hak üzerinde oldukları halde, kıyamet kopana kadar KENDİLERİNİ TERK EDEN VE MUHALEFET EDEN KİMSENİN ONLARA BİR ZARARI DOKUNMAZ...” (Hz. Muaviye, Ramuz-el Ehadis, s. 472)

İmam Caferi Sadık aleyhisselam “’Suçlular çehrelerinden tanınacak’ (Muhammed Suresi, 30), ayeti hakkında şöyle buyurdu: ALLAH ONLARI TANIR, LAKİN BU AYET KAİM (HZ. MEHDİ (A.S.)) HAKKINDA NAZİL OLMUŞTUR. HZ. MEHDİ (A.S.) ONLARI (MÜNAFIKLARI) ÇEHRELERİNDEN TANIYACAK VE ASHABI İLE BİRLİKTE ONLARI (MANEN) DARMADAĞIN EDECEK.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 283)

“KONSTANTİNİYYE’NİN FETHİ SIRASINDA SABAH NAMAZI İÇİN ABDEST ALIRKEN BİR BAYRAK DİKECEK. DENİZ İKİYE AYRILARAK SU KENDİLİĞİNDEN UZAKLAŞACAK VE AÇILAN YOLU TAKİP EDEN HZ. MEHDİ (A.S.) KARŞI KIYIYA GEÇECEKTİR. Sonra bir bayrak daha dikecek ve diyecek ki: Ey insanlar, ibret alınız. Deniz Beni İsrail’ e nasıl yol verdiyse, bize de öyle yol verdi. Ondan sonra hepsi tekrar tekrar tekbir getirecek ve 12 tekbir ile şehrin 12 burcu da düşecektir.” (Ahmet İbn-i Hacer-i Mekki (Heytemi), Beklenen Mehdi’nin Alametleri, El-Kavl-ül Muhtasar fi Alametil Mehdiyyül Muntazar, s. 57)

“Alametlere gelince; beraberinde Allah Resulü(s.a.v)’in gömleği, kılıcı, sancağı bulunacaktır. O sancak ki Peygamberin (s.a.v) vefatından bugüne kadar hiç açılmamıştır. Hz. Mehdi (a.s.)'ın zuhuruna kadar da açılmayacaktır.”(Medineli Allâme Muhammed b. Resul el-Hüseynî el-Berzencî, Kıyamet Alametleri, s. 164)

"“Şimdi, Hz. Mehdi (a.s.) gibi şahıslar hakkındaki rivayetlerde farklı haberler olmasının sebebi ve sırrı şudur ki:

Hadisleri açıklayanlar, hadis metinlerini kendi anlayışlarına ve ufuklarının genişliğine göre yorumlamışlardır. Mesela: Merkez-i Saltanat (yani Hilafet Merkezi), o zamanlar Şam'da veya Medine'de olduğundan, Hz. Mehdi (a.s.) veya Süfyan’la ilgili olayların, Merkez-i Saltanat civarında olan Basra, Kufe, Şam gibi yerlerde gerçekleşeceğini zannederek hadisleri öyle yorumlamışlardır.” (Sözler, s. 359)

"

"…Uzak yerlerdeki askerleri Hz. Mehdi (a.s.)’a biat edecek. Zulümü ve zalimleri engelleyecek, ülkeler düzelecek, CENAB-I HAK KENDİSİNE (HZ. MEHDİ (A.S.)'A) İSTANBUL'U FETHETTİRECEKTİR." (Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)

"""İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecektir ki İslâm'ın yalnız ismi, Kur'an'ın ise resmi kalacak. Mescidler dış görünüşleri ile mamur, fakat içleri hidayetten mahrum olacak.


Onların âlimleri gökkubbe altındakilerin en şerlileridir. Fitne onlardan çıktı ve yine onlara dönecektir."" (Beyhakî)"

"Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, Peygamber'e ve sizden olan emir sâhiplerine de itaat edin. Eğer bir şey hakkında çekişirseniz onu Allah'a ve Peygamber'e döndürün, eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız (böyle yapın). Bu hem hayırlı, hem netice itibariyle daha güzeldir" (Nisa: 4/59).[1]

"Buhârî'nin Enes (radıyallahu anh)'den kaydettiği bir rivayette: ""Üzerinize başı kuru üzüm gibi siyah, Habeşli bir köle bile tâyin edilse dinleyin ve itaat edin"" denmektedir.


Müslim'in kaydettiği bir rivayette, Ebû Zerr: ""Halilim (Hz. Peygamber) bana: ""Kolları kesik bir köle bile olsa emîr'i dinleyip itaat etmemi tavsiye etti"" demektedir.


Şârihler, gerek ""kuru üzüm"" gerekse ""kolları kesik"" tâbirleriyle emîrin nesebce düşük, görünüşçe çirkinliğinin ifade edilmek istendiğini, yâni emîre neseb ve fizyonomisine bakılmadan itaat etmek gerektiğini söylerler.


Bir diğer rivayet de şöyledir:""...Üzerinize, emîr olarak, bir Habeşli köle bile tâyin edilse onu dinleyin ve itaat edin."" ""Sizden biri İslâm'ı ile boynunun vurulması arasında muhayyer bırakılmadıkça itaate devam etsin. Böyle bir durumda boynunu uzatsın. Anasız kalasıca, dini gittikten sonra, onun ne dünyası kalır, ne de âhireti."""

"Şu hadiste imama isyan kıyâmet alâmeti olarak zikredilir: ""Nefsimi elinde tutan Zât-ı zülcelâl'e kasem ederim ki, imamınızı öldürmedikçe, birbirinize kılıç çekmedikçe ve dünyanıza şerirleriniz reis olmadıkça kıyâmet kopmaz.""


Bazı rivayetlerde emîre itaat Allah'a itaatle aynı ayarda tutulmaktadır: ""Kim bana itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Kim de bana isyan ederse Allah'a isyan etmiş olur. Emîrime kim itaat ederse bana itaat etmiş olur. Emîrime kim isyan ederse, bana isyan etmiş olur.""[1]"

“Benim vahiy üzere mücadele verdiğim gibi Mehdî de sünnetim üzere mücadele verir.”1

“Sünnet ve bid'attan herbiri, diğerinin yokluğunu gerektirir. Birini ihya etmek, diğerini öldürmek sayılır. Bu mânâya göre Sünnet-i ihya etmek, bid'atı öldürmek demektir. Aksi dahi böyledir.”

Âhir zamanda bir halife gelir de malı avuç avuç verir, verdiği malı saymaz.”58

Benim ümmetim onun döneminde öylesine bir refaha ulaşacaktır ki, o güne kadar benzerine asla rastlanmamıştır. O kadar ki yer ürünlerini verir, insanlardan hiçbir şey saklamaz, mal da o gün çok birikir. Adam kalkıp, ‘Ey Mehdî, bana ver!' dediğinde, Mehdî de ‘Al!’ der.”59

Ümmetim kaybolmaya yaklaşınca, saymaksızın servetler saçan bir halife gelecektir.”63

"Mehdî, tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman (a.s.) gibi bütün dünyaya hükmedecektir." 69

"Sedd-i Zülkarneyn'in tahribiyle Ye'cüc ve Me'cüclerin dünyayı fesada vermesi gibi, Şeriat-ı Muhammediye (a.s.m.) olan sedd-i Kur'ânînin tezelzülüyle ve Ye'cüc ve Me'cücden daha müthiş olarak ahlâkta ve hayatta zulmetli bir anarşilik ve zulümlü bir dinsizlik fesada ve ifsada başlıyor."75

Muhyiddin-i Arabî de, Mehdî'nin İstanbul şehrini Deccalın elinden kurtaracağı kaydeder.86

Bu oğlum, Resûlullahın adlandırdığı gibi seyyiddir. Bunun neslinden Peygamberinizin adını taşıyan biri çıkacak. Ahlâk bakımından ona benzeyecek, fakat şeklen benzemeyecek."

Hz. Mehdî, çıktığında başında bir sarık olacak ve bir münadî, 'Bu, Allah'ın halifesi olan Mehdî'dir. Ona uyunuz" diye seslenecektir."

"Tarihte  Hz. İbrahim'e (a.s.), Hz. Muhammed'e (a.s.m.), dört halifeye, Hz. Hüseyin'e, Süleyman b. Abdulmelik'e, Hişam b. Abdulmelik'e ve bazı Abbasî halife­lerine mehdi denilmiştir. Bilhassa Hz. Ali'ye hem ""hadi"" hem ""mehdi"" denilmiş­tir.12 Hz. Ömer b. Abdulaziz'e Mehdi diyenler, bazı hadisleri de ona hamletmiş­lerdir.13 Hatta dört halifeye, bizzat Peygamber Efendimiz (a.s.m.)  ""mehdiler"" tabirini kullanmıştır:


""Sizi, sünnetime sarılmaya, raşid ve mehdi halifelerimin yolunda gitmeye teşvik ederim."""

"İmamınız sizden olduğu halde İbni Meryem nâzil olduğu zaman haliniz nasıl olur?"

"""Dünyanın tek günlük ömrü bile kalmış olsa, Allah o günü uzatıp benden bir kimseyi o günde gönderecek.""


di­ğer bir rivâyette


""... Ehl-i beytimden birini ki, o zâtın ismi benim ismime uyar, ba­basının ismi de babamın ismine uyar. Bu zât yeryüzünü, eskiden cevr ve zülümle dolmasının aksine, adalet ve hakkaniyetle doldurur."" buyurulmuştur.28"

"Buharî ve Müslim'de sarih olarak geçmemekle birlikte ""İmam"" ve ""Halife"" tabir­leriyle ahirzamandaki bir ""kurtarıcı""dan sözedilmektedir. Bu kurtarıcı Buhari'de ""İmam"" tabiriyle ifade edilmiştir.


""İmamınız sizden olduğu halde İbni Meryem nâzil olduğu zaman haliniz nasıl olur?"""

Burada Mevdudî'nin bir yorumuna yer vermek istiyorum. Ona göre Mehdi adı ile dinde özel bir makam ve mevki yoktur. Peygamberlere iman etmenin gerekli oluşu gibi mehdiye de iman etmenin şart olduğunu düşünmek tamamen yanlış­tır:"Mehdi ne zaman gelirse gelsin, o, zamanın bilgisini, kültürünü, ahvalini, zorunlu şeylerini çok iyi bilecek ve zamanına uygun tedbirleri alacak, dönemindeki fennî ve ilmî buluşlardan, aletlerden faydalanacak, onları en iyi şekilde kullanacaktır."48

"Günahsız insanlar öldürülmeden Mehdi çıkmaz…          

 [Ali Bin Hüsamettin El Muttaki, Celaleddin suyutî’nin tasnifinden]"

"Bir fitne görülür, bunu diğer fitneler takip eder ve birinciler sonuncuların kılıçla çatışmaya dönüşünü kamçılar ve bundan sonra bütün haramların helal sayılacağı bir fitne gelir. Sonra da Hilafet, yeryüzünün en hayırlısı olan Mehdiye evinde otururken  gelecektir… 


[Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman]"

Fırat nehri altın bir dağ üzerinden açılmadıkça kıyamet kopmayacaktır. İnsanlar onun için harb edecek ve her yüz kişiden doksan dokuzu öldürülecek, onlardan her adam, keşke kurtulan ben olsaydım  diyecektir… [Sahih-i  Müslim]

" O gelmeden önce, doğudan ışık veren bir kuyruklu yıldız görünecektir… [El– Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]      


 O yıldızın doğması, güneş ve ay tutulmasından sonra olacaktır... 


[Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman]"

"Muhakkak ki O, insanların karşılaştıkları şerler sebebiyle,  kendilerine en sevgili gelen kişi olmadıkça çıkmayacaktır.

[Ali Bin Hüsamettin El Muttaki, Celaleddin suyutî’nin tasnifinden]"

"Allah bütün insanların kalplerini onun muhabbetiyle dolduracaktır.


[El– Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]   "

"Mehdi, kaldırılmadık bid’at bırakmayacak, mezhepleri kaldıracak ve dini Peygamber (sav)‘in zamanında olduğu gibi aynen uygulayacak. Halis hakiki dinden başka hiçbir mezhep kalmayacak.


[Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri]"

"Mehdi, Peygamber (sav) ’in yolunda gidecek, zamanında ne bir kimse uykusundan uyandırılacak, ne de bir kimsenin burnu kanayacaktır.


[El– Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]"

6031 - Abdullah Ibnu Mes'ud radiyallahu anh demistir ki: "Eger ilim ehli, ilmi koruyup, onu layik olanlara vermis olsalardi, ilim sayesinde devirlerinin insanlarina efendi olacaklardi. Ne var ki onlar ilmi, dunyaliklarindan menfaat saglamak icin ehl-i dunya icin harcadilar. Dunya ehli de alimleri asagiladi. Halbuki ben, Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini isittim: "Kimin tasasi sadece ahiret oIursa, dunya tasalarina Allah kifayet eder. Kim de dunya tasalarina kendini kaptirirsa, dunyanin hangi vadisinde helak olduguna Allah aldirmayacaktir." 

"6032 - Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini isittim: ""Ilmi, ulemaya karsi boburlenmek icin veya cuhela ile munakasa icin veya insanlarin dikkatini kendinize cekmek icin ogrenmeyin. Kim boyle yaparsa yeri atestir."" 


6033 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ""Kim alimlere karsi boburlenmek, cahillerle munakasa etmek ve halkin dikkatini uzerine cekmek maksadiyla ilim ogrenirse Allah onu cehenneme sokar."" "

"6034 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ""Bu ummetin sonradan gelenleri once gelenlerine lanet ettigi vakit, kim bir hadisi soylemez, ketmederse, Allah'in indirdigini ketmetmis (gizlemis) olur."" 

6035 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ""Kim bir ilimden sorulur, o da bunu gizlerse, Kiyamet gunu atesten bir gem ile gemlenir."" "

6036 - Ebu Sa'idi'I-Hudri anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim insanlarin dini islerinde Allah'in faydali kildigi bir ilmi gizlerse, Allah, Kiyamet gunu onu atesten bir gem ile gemler." 

"Resulullah (sav) buyurdular ki: ""Nefsim yed-i kudretinde olan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun! İmamınızı öldürmedikçe, kılıçlarınızı birbirinize kullanmadıkça, dünyanıza şerirleriniz varis olmadıkça kıyamet kopmaz."" 

Ravi: Huzeyfe 

Kaynak: Tirmizi, Fiten 9, (2171)"

a) Fitne içindeki insanlar kan akıtıldığı bir zamanda evinde oturmakta olan Hz. Mehdi’ye gelir ve “Bizim için kalk artık” der. O ise kabul etmez, ancak ölümle tehdit edildikten sonra onlar için kalkar. Ondan sonra artık kan dökülmez. (İbn Ebi Şeybe, c. VII, s. 531; Abdurrezzak H. 20771, c. XI, s. 372; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 52,53)         

İnsanlar nihayet Hz. Mehdi’ye gelirler ve Rükun ile Makam arasında, kendisi istemediği halde ona biat edeler. “Eğer kabul etmezsen, boynunu vururuz” derler. Yer ve gök ehli ondan razı olur." (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti’nin Tasnifinden Hadisler, Kahraman Neşriyat, s. 

“Bir kaç fitneden sonra, hilafet o günkü yeryüzünün en hayırlısına geçer. O kendi evinde otururken (bu hilafet kendisine verilir).” (ibn Ebi Şeybe, Musannef, 7/531)

"a) Fitne içindeki insanlar kan akıtıldığı bir zamanda evinde oturmakta olan Hz. Mehdi’ye gelir ve “Bizim için kalk artık” der. O ise kabul etmez, ancak ölümle tehdit edildikten sonra onlar için kalkar. Ondan sonra artık kan dökülmez. (İbn Ebi Şeybe, c. VII, s. 531; Abdurrezzak H. 20771, c. XI, s. 372; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 52,53) bu hadis sahih mi?


b) ""İnsanlar nihayet Hz. Mehdi’ye gelirler ve Rükun ile Makam arasında, kendisi istemediği halde ona biat edeler. “Eğer kabul etmezsen, boynunu vururuz” derler. Yer ve gök ehli ondan razı olur."" (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti’nin Tasnifinden Hadisler, Kahraman Neşriyat, s. 31) Bu hadis veya mehdinin ölümle tehdit edildikten sonra mehdiliği kabul edeceği hadisleri sahih midir? Muteber hadis kaynaklarında var mıdır?


yağız22 tarafından Ct, 10/06/2017 - 00:33 tarihinde gönderildi


Cevap

Değerli kardeşimiz,


a) İbn Ebi Şeybe’nin kitabında, -referans verilen yerde- Hz. Mehdiyle ilgili açık bir ifade yoktur. “Ölümle tehdit” ifadesi yoktur. Orada -özetle-


“Bir kaç fitneden sonra, hilafet o günkü yeryüzünün en hayırlısına geçer. O kendi evinde otururken (bu hilafet kendisine verilir).” (ibn Ebi Şeybe, Musannef, 7/531)


Bununla beraber, bu kitapta söz konusu bilginin yer aldığı yerde / içindekilerde; “Osman hakkında zikredilenler” ifadesiyle bu bilginin muhatabı Hz. Osman olduğuna işaret edilmiştir.


- Abdurrazzak’ın Musannef'inde bütün aramalarımıza rağmen böyle bir bilgiye rastlayamadık. ِ


- Aynı rivayeti -az bir farkla- Nuaym b.Hammad da rivayet etmiştir(bk. el-Fiten, 1/60).Bu kitapta da ilgili yerde Hz. Mehdi’den söz edilmemiştir.


b) Ne sahih ne de zayıf hiçbir kaynakta: “Hz. Mehdi’nin tehditlerden sonra korkup mehdiliği kabul eder.” şeklinde bir ifadeye rastlayamadık.


Öyle anlaşılıyor ki, görülen tercümede bir hata vardır. Belki de “ve huve karihun” (yani Mehdi hoşlanmadığı halde, kendisine -rükün ile makam arasında- biat edilir) cümlesi yanlış tercüme edilmiş olabilir.


Alimler bu yazdığımız cümlenin de sahih rivayetlerde yer almadığı için zayıf, hatta uydurma olduğunu bildirmişlerdir. (bk. Munteda Abdurrahman)  tarikatçıların uydurma tasnife inanması"

"Mehdi… istemediği halde RÜKUN İLE MAKAM ARASINDA ONA BİAT EDECEKLER.


(Mer’iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi’si “Feraidu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam El-Mehdi El-Muntazar)


İnsanlar nihayet Mehdi’ye gelirler ve Rükun ile Makam arasında, KENDİSİ İSTEMEDİĞİ HALDE ONA BİAT EDERLER. “Eğer kabul etmezsen, boynunu vururuz” derler…


(Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti’nin Tasnifinden Hadisler -Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 31)"

"Mevdûdî, ""Çok korkarım ki, Hz. Mehdînin getireceği yeniliklere karşı ilk feryadı basanlar; ulemâ ve sofîler olacaktır. Kezâ onun tanınabilmesi için alelâde bir adamın durumundan farklı şekillere sahip bulunacağını ummaktayım.”49 der.


Evet, Hz. Mehdî, ne yazık ki, Süfyan'ın engellemeleriyle kalmayacak, bir kısım hocaları da karşısında bulacaktır. Taklitçi içtihad âlimleri ona düşman kesilecek. Mehdî'nin mezhep imamlarına zıt hükmettiğini gördüklerinde bundan hoşlanmayacaklar, fakat karşı da gelemeyeceklerdir.*"

“Ehli Beytimden Kaim [Mehdi’nin] zamanında yaşama imkanı bulanlar ne kadar kısmetliler. Onun [Mehdi’nin] çıkışından önce ona [Mehdi’ye]inananlar, [Mehdi’nin]arkadaşlarını sevenler ve [Mehdi’nin] düşmanlarından uzak duranlar mübarek olsun. Bu insanlar benim en yakınlarım ve Hesap Günü dostlarım olacaklar.”(Rufai’den aktarılan hadise göre;) “Bana göre Allah’ın en saygın varlıkları olacaklar.”)

“Daha sonra Mehdi doğacaktır ki, onun (Ali’nin) soyundan gelecektir. Onun [Mehdi’nin] aracılığıyla Allah yalanları ortadan kaldıracaktır. Onun [Mehdi’nin] aracılığıyla Allah zorlukları kaldıracaktır, boyunlarınızdan esaretin utancını kaldıracaktır.” (Biharül Envar, s. 117)

"“Bir gün Allah’ın Resulu (sav) sahabilerinin yanında iki kez şöyle söyledi: “Allah’ım bana kardeşlerimi göster.” Çevresinde olan sahabiler ona sordu: “Biz senin kardeşlerin değil miyiz ey Allah’ın Resulü (sav)? O şöyle cevapladı: “Hayır, siz hepiniz benim sahabilerimsiniz. Kardeşlerim ahir zamanda geleceklerdir.Onlar beni görmeden bana inanacaklar. Allah bana onların babalarının isimlerini analarının rahminden çıkmadan önce bildirmiştir.Onların her biri için imanlarını korumak gecenin karanlığında dikenlerin üzerinde yürümekten veya ellerinde kor tutmaktan daha zor olacaktır; onlar karanlıkta kandil olacaklar, Yüce Allah onları bozgunculuktan ve kötülükten kurtaracak.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

Kaim’imiz [Mehdi] çıktığında, ona [Mehdi’ye] emekleyerek dahi olsa katılmak için acele etmelisiniz. Allah’ın izniyle, sanki rükn ve makam arasında ona yeni bir anlaşma üzerine biat edildiğini görüyor gibiyim.”

"“Ey Ali, bilmelisin ki zamanın sonunda (ahir zamanda) olanların (Mehdi talebelerinin) imanı müthiş ve eminliği büyük olacak. Onların arasında peygamber olmayacak fakat bunun yerine beyaz üzerindeki siyaha (yazılara/kitaplara) inanacaklar.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Kaim (Mehdi’nin) çıkışı için beklemelisiniz ve eğer Kuran’a uygun haberlerimizin bir kısmına rastlarsanız onları kabul etmek zorundasınız.Eğer tavsiyelerimize uygun hareket etmeye devam ederseniz, Kaim  (Mehdi)  çıkışı öncesinde ölürseniz şehit sayılırsınız.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Ey Ebu Halid, Allah’ın Resulu (sav)’in on ikinci varisi (Mehdi’nin) zuhurundan önceki dönem uzun olacaktır. Ey Ebu Halid, zuhurundan önce İmam (Mehdi) ile birlikte yaşayanlar onun [Mehdi’nin] çıkışını bekleyecekler. Onlar tüm devirlerde yaşayan insanların en üstünü olacaklar. Yüce Allah onlara (Mehdi talebelerine) öyle bir anlayış ve feraset verecektir ki, gaybet onlar için varlık ile aynı olacaktır... Onlar samimi insanlar olacaklar. Allah’ın dinini açıkça ve sağduyulu şekilde yayacaklardır.”Daha sonra şöyle söyledi, “Ferec (zaferi) beklemek, [Mehdi’nin] kendisi büyük bir Ferec’dir.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Onun (Mehdi’nin) çıkışı ancak sizin umudunuzu kaybettiğiniz ve ümitsiz olduğunuz zaman gerçekleşecektir. Hayır, Allah’a yemin ederim, siz birbirinizden ayrı düşene kadar. Hayır, Allah’a yemin ederim, siz çok ağır denemelerden geçene kadar. Hayır, Allah’a yemin ederim, bedbahtlar bedbaht olana, kısmetliler kısmetli olana kadar.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Siz gözdeki sürme gibi deneneceksiniz. Bir kişi gözüne sürmenin ne zaman çekildiğini bilir, fakat ne zaman çıktığını bilmez. Aynı şekilde bir kişi sabah inanır ve akşam inkar eder, gece inanır ve sabah inkar eder…”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Siz (Kaim Mehdi hakkında) insanlara ısrarla anlatın. Kabul eden kişiye daha fazlasını anlatın, inkar edeni bir kenara bırakın. Bir sınama olmak zorunda. Bununla arkadaşlar, akrabalar... düşecek... Allah bizi ve samimi talebeleri korusun.”


(Beklenen Mehdi, Allame Muhammed Bakır el-Meclisi, Biharul Envar, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı))"

"“Mehdi, Allah'ın azameti karşısında çok huşu edendir; kanatlarını açıp, başını aşağı dökerek gökyüzünün zirvesinden yere doğru inen bir kartal gibi.Mehdi, Allah'ın Celali karşısında böyle huzu (tevazu) ve huşu edendir. Allah ve yüceliği onun [Mehdi’nin] vücudunda tecelli etmiştir ve [Mehdi] Allah'ın varlığında yok olmuştur.”


(El-Mehdiyy-il Mev'ud, c. 1, s. 280)"

"""Ey inananların Efendisi, bize senin Mehdin hakkında haber ver."" İnananların Efendisi (sav) dedi ki: ""... O [Mehdi] en iyi sığınaktır. Aranızdaki en iyi bilen ve en nazik olandır.Ey Allah’ım, ona [Mehdi’ye] sadakat andını ızdıraptan çıkışın vesilesi yap ve ümmetin dağılmışlığını onun [Mehdi’nin] eliyle birleştir. Size izin verildiğinde bunu yapın ve eğer ona [Mehdi’ye]ulaşacak bir yol bulacak olursanız, ondan [Mehdi’den] başka yol tutmayın.""


(Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, sf. 184)"

"ALLAH, PEYGAMBERİMİZ (SAV)’E MİRAÇ’TA HZ. MEHDİ (AS)’I GÖSTERMİŞTİR

Abdullah bin Ömer bin Hattab'dan: Resulullah (sav) şöyle buyurdu:


“Miraç gecesi Allah azze ve celle bana şöyle vahyetti: ""Ey Muhammed! Onları görmek ister misin?""""İsterim Yarabbim!"" dedim.


Şöyle buyurdu: ""Öyleyse biraz ilerle.""Biraz ilerleyince Ali bin Ebu Talib'i gördüm. Sonra Hasan, Hüseyn, Ali bin Hüseyn, Muhammed bin Ali, Cafer bin Muhammed, Musa bin Cafer, Ali bin Musa, Muhammed bin Ali, Ali bin Muhammed, Hasan bin Ali veHüccet-i Kaim'i (Mehdi’yi) gördüm. Mehdi onların içinde parlayan yıldız gibiydi.


Dedim ki: ""Ey Rabbim! Kimdir bunlar?""


Şöyle buyurdu: ""Onlar imamlardır. Bu da Kaim (Mehdi)’dir. Helalimi helal edecek, haramımı ise haram edecektir. Düşmanlarımdan da intikam alacaktır. Ey Muhammed, onu (Mehdi’yi) sev, çünkü Ben onu (Mehdi’yi) seviyorum, onu (Mehdi’yi) seveni de seviyorum.""


(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s.97)"

"Şeyh Tusi’nin Gaybe’sinden:


Muhammed b. İshak; Ali b. Abbas, Bekkar b. Ahmed, Hasan b. Hüseyin, Mualla b. Ziyad, Ala b. Beşir, Ebu Sadık en-Naci, Ebu Said el-Hudri’den rivayet eder:


Rasulullah [sallallahu aleyhi ve alihi] şöyle buyurdu:


“Sizleri Mehdi ile müjdeliyorum! O (Mehdi), İnsanların ihtilafa düştükleri ve zelzelelerin yaşandığı bir zamanda gönderilip, eziyet ve zulmün kol gezdiği yeryüzünü adaletle dolduracaktır.Yerde ve gökte bulunanların tamamı ondan [Mehdi’den] razı olacaklardır.”"

"İBNİ HANEFİYYE (RA) : “AHİR ZAMANDA GELECEK OLAN MEHDİ (ALEYHİRRAHME) BEN DEĞİLİM.”

Ebû Hamza bildirdi ki: ""Bir gün bir kimse Muhammed bin Hanefiyye'nin yanına geldi ve; ""Esselâmü aleyke yâ Mehdi."" diye selâm verdi. İbn-i Hanefiyye buyurdu ki: ""Doğru söylüyorsun. Ben insanları, hidâyete, doğru yola ve hayra dâvet etmek ve doğru yolu göstermek bakımından Mehdi'yim. Lâkin âhir zamanda gelecek olan Mehdi (aleyhirrahme) değilim.Öyle anlaşılmaması için bana selâm vereceğiniz zaman ""Esselâmü aleyke yâ Muhammed veya yâ Ebe'l-Kâsım, deyin. Başka isim ile hitâb etmeyin""buyurdu."

"Şeyh Tûsî’nin Gaybet eserinden:


İbn Musa; el-Esedî, Bermekî, İsmail b. Malik, Muhammed b. Sinan, Ebû Carud aracılığıyla Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] ve onun babası ile dedesinden [aleyhisselâm] rivayet eder:


Müminlerin emiri [Ali (r.a.)] minberden şöyle buyurdu:


“Ahir zamanda benim soyumdan biri[Mehdi] çıkacak. Onun[Mehdi’nin] rengi, kırmızı ve beyaz karışımıdır. Geniş karınlıdır, baldırları büyük, omuzları dik ve geniştir. Sırtındaki ben, Peygamberin [sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem] benine benzemektedir. [Mehdi] Doğu ve Batı arasındaki her yeri aydınlatacak ve kulların kafalarını ele geçirecektir. Kalbi demir parçası gibi olmayan hiçbir mümin kalmayacaktır. Allah ona[Mehdi’ye] kırk kişinin kuvvetini vermiştir.


Kalbine ve kabrine söz konusu ferahlığın dolmadığı hiçbir meyyit kalmayacak, onlar kabirlerinde birbirlerini ziyaret ederek el-Kâim Mehdi’nin kıyamıyla müjdeleyeceklerdir.


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.35-36)"

"İbn Şehrâşub’un Menâkıb’ından ve el-Herâic ve’l-Cerâih eserinden:


Hasan b. Zarîf rivayet eder:


“Gönlümü iki konu meşgul ediyordu ve onlarla ilgili Ebû Muhammed [aleyhisselâm]’a yazmak istedim. Böylece kendisine bir mektup yazıp el-Kâim Mehdi’yi, onun (Mehdi’nin) ne ile hükmedeceğini ve meclisinin nerede olacağını sordum.


Şöyle bir cevap geldi:


“El-Kâim Mehdi hakkında sormuşsun; [Mehdi] kıyam ettiği zaman insanlar arasında Davud [aleyhisselâm]’ın hükmüne benzer şekilde kendi ilmiyle hüküm verecek ve herhangi bir delile ihtiyaç duymayacaktır.”


İ’lâmu’l-Verâ ve el-İrşâd eserlerinde İbn Kulûye, Küleynî, Ali b. Muhammed ve Hasan b. Zarif senediyle benzer hadise yer verilmiştir.


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.50, s.264-265)"

"Ebû Abdullah’a [Cafer Sadık eleyhisselâm] sordum:


“el-Mehdî ve el-Kâim aynı kişi mi?”


“Evet!” dedi.


“Niçin el-Mehdî olarak adlandırılır?” dedim.


Buyurdu ki:


“Zira kendisine[Mehdi’ye] bütün gizli şeyler gösterilmiştir.El-Kâim olarak adlandırılması da,insanlar öldüğünü iddia ettikten sonrabüyük bir emirle kıyam edeceği içindir.”


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.30)"

“Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, dili âlim olan münâfıktır.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, I, 22)    -   “Ey İbn-i Ömer! Dînine iyi sarıl, dînine iyi sarıl! Zira o senin hem etin, hem kanındır. Dînini kimden öğrendiğine iyi dikkat et! Dînî ilimleri ve hükümleri istikâmet ehli âlimlerden al, sağa sola meyledenlerden alma!”[1]

“Şüpesiz, ümmetim içerisinden otuz tane yalancı (deccâl) çıkacak. Onların her biri kendisini peygamber sanacak. Halbuki, ben, peygamberlerin sonuncusuyum. Benden sonra peygamber yoktur. Benim ümmetimden bir grup da Allah’ın emri gelinceye kadar hak üzerine devam edecek, onla­ra muhalefet edenler kendilerine zarar vermeyecekler.” (Ebû Dâvud, Fiten, 1/4252. Krş. Müslim, Fiten 19; Tirmizî, Fiten 32)

“…Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, dalâlete sürükleyen (yoldan çıkarıp bidʻatleri emre­den) liderlerdir…” (Ebû Dâvud, Fiten, 1/4252. Krş. Müslim, Fiten 19; Tirmizî, Fiten 32)

“Ümmetim için şu üç şeyden korkuyorum: Âlimin zellesi yani ilmine muhâlif amel işlemesi, kendisine tâbî olunan he­vâ vü heves ve zâlim idâre.” (Heysemî, I, 187; Ebû Nuaym, Hilye, II, 10; Sü­yû­tî, el-Câmiu’s-sağîr, I, 12)

“Sizin hakkınızda en çok korktuğum şeylerden biri, mîdeleriniz ve iffetleriniz hususunda sizi azgınlığa sürükleyen şiddetli arzular, diğeri de hevâ ve hevesinizin sizi dalâlete düşürmesidir.” (Ahmed, IV, 420, 423; Heysemî, I, 188; Ebû Nuaym, Hilye, II, 32)

“Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, şu üç helâk edici tehlikedir: Kendisine itaat edilen cimrilik, peşi sıra gidilen hevâ ve heves, her görüş sahibinin kendi fikrini beğenmesi.” (Ebû Nuaym, Hilye, II, 160)

“Üç şey vardır ki, bu hususlarda ümmetim hakkında korkuyorum: Yıldızların bazı burçlara girmesiyle yağmur yağacağına inanmaları, sultânın zulmü ve kaderi yalanlamaları.” (Ahmed, V, 89)

"Sahâbeden Şeddâd bin Evs -radıyallâhu anh- bir gün ağladı. Kendisine:


“‒Seni ağlatan nedir?” diye sordular. Şöyle buyurdu:


“‒Rasûlullah r Efendimiz’den işittiğim bir hadis beni ağlattı. Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in bir gün: «Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, Allah’a şirk koşmaları ve gizli şehvettir» buyurduğunu işittim ve:


«‒Yâ Rasûlallâh! Ümmetin Sen’den sonra şirke düşecek mi?» diye sordum:


«‒Evet! Ama onlar Güneş’e, Ay’a, taşa ve puta tapmayacaklar. Ancak amellerinde gösteriş yapacaklar. Gizli şehvete gelince, onlardan biri oruçlu olarak sabahlayacak, karşısına nefsânî arzularından biri çıkınca onun peşine takılarak orucunu terkedecek.» buyurdular.” (Heysemî, III, 201. Krş. İbn-i Mâce, Zühd, 21; Hâkim, IV, 366/7940; Ebû Nuaym, Hilye, I, 268)"

 “Ümmetim hakkında korktuğum şeylerden biri onların arasında malın çoğalması ve onun için birbirleriyle yarışıp çekişmeleridir. Ümmetim hakkında korktuğum şeylerden biri de onlara Kur’ân’ın açılmasıdır. Onu mü’min, kâfir, münâfık herkes kolayca okur. «Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde derinlik kazananlar ise: “Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır” derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar.» (Âl-i İmrân, 7).” (Hâkim, Müstedrek, II, 316/3139; Heysemî, I, 128)

"Allah Rasûlü -sallallâhu aleyhi ve sellem- birgün:


“Ümmetim için Kitap ve sütten korkuyorum!” buyurmuşlardı.


“–Yâ Rasûlallah! Kitab’ın durumunu bize açıklar mısınız?” diye soruldu. Efendimiz r:


“–Münâfıklar onu öğrenir, sonra da onunla iman edenlere karşı mücâdele ederler.” buyurdular.


“–Peki sütün durumu nedir?” diye soruldu.


“–İnsanlar sütü severler, cemaatlerden ayrılıp (dağlara çıkarak hayvan peşinde koşar, şehvetlerine tâbî olarak namazları terkederler, hattâ) cumaları bile terkederler.” buyurdular. (Ahmed, IV, 146, 155)"

"İmam Caferi Sasık aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum:


“Bir münadi şöyle nida edecek: “Şüphesiz emir, falancadır.” Bir münadi de şöyle nida edecek: “Şüphesiz kurtulanlar Ali ve şiileridir.” Peki buna rağmen kim Mehdi’ye karşı savaşacak? Diye arzettiğim şöyle buyurdu:


Şeytan da şöyle nida edecek: Filanca ve taraftarları kurtulacaktır. -Beni Ümeyye’den birinin adını getirecek-


Arzettim ki: Peki doğru ile yalan nida nasıl birbirinden ayırtedilecek?


Şöyle buyurdu: Bizim hadislerimizi rivayet edenler tanıyacak. Onlar önceki sözün doğru olduğunu bilecekler, kendilerinin doğru ve hak olduğunu bilirler."

"İmam Caferi Sadık aleyhisselam’a şöyle arzettim: Allah sana maslahat versin. Ben Kaim aleyhisselam hakkında şaşırıyorum. Çölde birçok ordular yerin dibine girmesi ve gökten bir nida gelmesine rağmen nasıl ona karşı savaşacaklar?


Buyurdu ki: Şeytan onların peşini bırakmayacak öyle ki tıpkı Resulullah’a Akabe günü biat edilirken nida ettiği gibi nida edecek.[8]"

"67- Cabir bin Yezidi Cufi şöyle der: İmam Ebu Cafer Muhammed Bakır aleyhisselam şöyle buyurdu: “Ey Cabir! Yerinde otur ve sana anlatacağım şu alametlere ulaşıncaya ve onları görünceye kadar elini ve ayağını oynatma:


Birinci alamet, Abbasoğulları’nın kendi aralarındaki ihtilaflarıdır. Sen bunu göremeyeceksin ama benden sonra gelecek olanlara bunu benden rivayet et. Ve gökten bir münadi nida edecek ve sizlere Şam taraflarından fetih müjdeleyen ses gelecek, Şam köylerinden biri olan Cabiye[20] köyü yerin altına girecek. Sonra Şam mescidinin sağ duvarı yıkılacak ve Türkler tarafından dinden çıkan bazı insanlar isyan edecekler. Hemen ardından Rum’larda karışıklıklar çıkacak. Türk kardeşler geri dönecekler ve adaya[21] inecekler. Dinden çıkmış olan bir grup Rum ise geri dönecek ve Remle’ye inecekler."

6034 - Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bu ümmetin sonradan gelenleri önce gelenlerine lânet ettiği vakit, kim bir hadisi söylemez, ketmederse, Allah'ın indirdiğini ketmetmiş (gizlemiş) olur."

"Dinin felaketine yol açan üç sebeb vardır: Günahkâr fıkıh alimi, zalim devlet başkanı ve cahil müctehiddir." (Feyzü’l-kadir, 1/52)

 İmam Sadık (a.s) buyurdu ki: "Halk imamlarını yitirecek, ama o hac mevsiminde hazır olacak ve halkı görecek, halk ise onu görmeyecektir." [1]

"  2- Esbağ bin Nebate şöyle der: ""Emir’ül-Müminin Ali (a.s)'ın huzurlarına gittim, hazretin düşünceye daldığını ve mübarek parmaklarıyla yeri kazdığını görünce: ""Sizi düşünceli görüyorum dedim, yere rağbetiniz mi var?"" dedim.

  İmam: “Hayır vallahi, hiçbir zaman yere ve dünyaya rağbet göstermedim. Dünyaya benim soyumdan gelecek on birinci evlâdım hakkında düşünüyorum. O Mehdi’dir, zulüm ve küfürle dolu olan yeryüzünü adaletle, eşitlikle dolduracak; onun bir gaybet dönemi olacaktır ki insanlar o dönemde şaşkınlık içinde olacaklar; kimileri bu dönemde sapar, kimileri de hidayet bulur.” dedi.[2]

 "

İmam Sadık (a.s) buyurdular ki: “Size bu işin sahibinin (yani zamanın imamının) gaybete çekildiğini bildirdiklerinde onu inkâr etmeyin.” [3]

"3- İmam Sadık (a.s) buyurdular ki: “Size bu işin sahibinin (yani zamanın imamının) gaybete çekildiğini bildirdiklerinde onu inkâr etmeyin.” [3]

 

  4- Hz. İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki: “Kaim (Hz. Mehdi) için iki gaybet vardır, biri kısa müddetli, diğeri ise uzun müddetli. Birinci gaybette, özel takipçilerinden başka hiç kimse onun yerini bilmeyecek, ikinci gaybette ise hususi dostlarından başka hiç kimse onun yerini bilmeyecektir.” [4]

 

  5- Ve yine buyurdular ki: “Kaim kıyam ettiğinde kimseye karşı bir taahüdü, bir anlaşması, bir biati olmayacak.” [5]"

  6- Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Mehdi (a.s) benim soyumdandır; ismi benim ismim ve künyesi benim künyem, şekli benim şeklim, sünnet ve tavrı benim sünnet ve tavrımdır, halkı benim şeriatım ve dinime teşvik ve Rabbimin kitabına davet eder. Ona itaat eden bana itaat etmiştir ve ona muhalefet eden bana muhalefet etmiştir, onun gaybetini inkâr eden beni inkâr etmiştir.” [6]

 7- İmam Zeynelabidin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bizim Kaimimiz ile Allah’ın resulleri arasında birtakım benzerlikler vardır. Nuh, İbrahim, Musa, İsa, Eyyub ve Muhammed (s.a.a) peygamberlerin her biri ile bir benzerliği vardır. Nuh ile uzun ömürlü olmasında, İbrahim ile doğumunun gizli olması ve halktan uzak durmasında; Musa ile korku hâli ve gaybette yaşamasında; İsa ile halkın onun hakkındaki ihtilâfa düşmesinde; Eyyub ile belâdan sonra kurtuluşun yetişmesinde; Muhammed (s.a.a) ile de kılıçla kıyam etmesinde benzerliği vardır.” [7]

 10- Yine buyurmuştur: “Bu iş (İmam’ın zuhuru ve kıyamı), hiç kimsenin ‘Eğer biz olsaydık, adaletle hükmederdik’ diyememesi için halktan, millete hükmetmemiş hiçbir grup ve sınıf kalmayıncaya kadar gerçekleşmeyecektir. Sonra Kaim (a.s) hak ve adalet üzere kıyam edecektir.”  [10]

" 14- Salih bin Ukbe babasından, o da İmam Muhammed Bâkır (a.s)’dan, o da babaları vasıtasıyla Resulullah (s.a.a)’den, şöyle buyurduğunu nakletmektedir:

  “Mehdi benim evlâtlarımdandır, onun gaybet dönemi olacaktır. Bu dönemde ümmetten birçoğu delâlete düşecektir. O, peygamberlerin nişaneleriyle gelecek, yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi onu adalet ve eşitlikle dolduracaktır.”  [14]"

"18- Abdulazim bin Abdullah şöyle diyor: İmam Muhammed Takî (a.s)’ın yanına giderek Mehdi’nin Kaim mi, başkası mı olduğunu sormak istedim. Ama İmam (a.s) söze başlayarak bana şöyle buyurdular:

  “Ey Ebu’l-Kasım! Doğrusu bizden olan Kaim, Mehdi’dir. Gaybetinde onu beklemek ve zuhurunda ona itaat etmek farzdır. O, benim evlâtlarımdan üçüncüsüdür. Muhammed (s.a.a)’i peygamber olarak gönderen ve imameti bizlere mahsus kılan Allah’a andolsun ki, eğer dünyanın sonuna sadece bir gün kalsa dahi, Allah o günü o kadar uzatacak ki o, o günde zuhur edecek, yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi, onu adalet ve eşitlikle dolduracaktır.” [20]"

"Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:


“Kâim, (kıyam edecek olan Mehdi) benim evlatlarımdandır. Adı, benim adım; künyesi, benim künyem; huyu, benim huyum ve davranışları da benim davranışlarım olacaktır. İnsanları benim dinime çağıracak, Allah’ın Kitabına davet edecektir. Ona itaat eden, bana itaat eder. Ona isyan eden bana isyan eder. Zuhurundan evvel onu inkar eden beni inkar etmiştir. Onu tekzip eden (yalanlayan) beni tekzip etmiştir. Onu tasdik eden, beni tasdik etmiştir. Onu (hz. Mehdi’yi) tekzip edenleri (yalanlayanları), onun (hz. Mehdi’nin) hakkındaki sözlerimi inkar edenleri ve ümmetimi saptıranları Allah nezdinde şikayet edeceğim. Zalimler yakında işlerinin sonucunu göreceklerdir.”


(Bihar-ul Envar, c.51, s.73)"

"Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:


“Evlatlarımdan olan Mehdi’yi inkar eden beni inkar etmiştir.”


(Bihar-ul Envar, c.51, s.73)"

HZ. MEHDİ (AS)’IN HÜKÜMETİ (manevi liderliği) ZAMANINDA HERKESE İLİM VE HİKMET ÖĞRETECEKLER, öyle ki; kadınlar evlerinde Allah’ın kitabı ve Peygamberin (sav) sünnetiyle hüküm edecekler. (Bihar’ül Envar, c. 52, s. 352)

"İmam Hz. Muhammed Bakır (as.)  şöyle buyuruyorlar:


“Bu meselenin sahibi İmam Mehdi bir yalnızlık döneminden geçecek, o yalnızlık döneminde korumaya ve güce ihtiyacı olacağı ve ona zarar verilmemesi için yanında 30 kişi bulunacaktır. onlar için medine ne de güzel bir ikametgâhdır.”


(Biharu’l Envar C.52 S.153 Hadis 6)"

"""Dünyada sadece bir gün kalsa, -Zaîde, hadisinde şöyle dedi - Allah o günü uzatır da - sonra bütün râvîler ittifak ettiler.[9] -O günde Ben­den veya ehli beytimden, adı adıma, babasının adı da babamın adına uyan bir adam gönderir""


Fitr hadisinde şu ilâve vardır:


O şahıs ""dünyayı, zulümle dolduğu gibi, adaletle dolduracaktır"" Süfyân hadisinde şöyle dedi. , Araplara, adı adıma uyan ehl-i beytim­den biri hakim olmadıkça dünya son bulmayacak, - Veya gitmeyecek­tir -[10]


Ebû Davûd der ki, Ömer ve Ebu Bekr'in (rivayetleri) Süfyân'm (riva­yetinin) aynıdır, (yani son ilâve, bunların rivayetinde de vardır.[11]"

Ebu Davud ile Tirmizi'nin İbni Mesut (ra)'dan nakil ettiklerine göre, Allah'ın Resulü (sav) şöyle buyurmuştur: "Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) ismi ismime, babasının ismi de babamın ismine muvafık olacaktır..." (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s.159-160)

YÜCE ALLAH ONU ORTAYA ÇIKARANA KADAR ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN ADINI KİMSEYE SÖYLEMEMEM İÇİN BENDEN SÖZ ALDI. ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN) ADI, YÜCE ALLAH’IN ELÇİSİNE EMANET ETTİĞİ BİLGİLERDEN BİRİDİR. (İkmal al Din) (Gaybet, Allame Muhammed Bakır El-Meclisi, Ansariyan Yayınları, İran, 2007)

"“Zuhur edip zulüm ve haksızlıkla dolup taşan dünyayı adaletle dolduruncaya kadar onu (Mehdi’yi), ismiyle anmaya izin yoktur.”


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.32)"

"Cafer Sadık b. Muhammed [aleyhisselâm] buyurdu ki:


“El-Mehdî benim evladımdır. Kendisini ismiyle anmanıza izin verilmemiştir.”


(Hadisin benzeri ed-Dakkâk, el-Esedî, Sehl b. Mahbûb, Abdülaziz el-Abdî, İbn Ebû Ya’fur ve Ebû Abdullah [Cafer Sadık aleyhisselâm] senediyle İkmâlü’d-Din eserinde zikredilmiştir.)


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.32)"

"Mufaddıl dedi: “Ey Mevlam! Hz. Mehdi (as)’ın zuhuru nasıldır?” (Sadık) dedi: “Ey Mufaddıl! AÇIĞA ÇIKMAK İÇİN ŞÜPHELİ ZUHUR EDER, NAMI YAYILIR, EMRİ BİLİNİR, İSMİYLE VE LAKABIYLA ANILIR, nesebi açıklanır, kabul eden ve etmeyen, tahkik edip yalanlayanların diline düşer ki; bahsedilen ispatlara uygun düşsün ve ona olan delillerimiz ispatlansın, SOYUNU, ADINI VE LAKABINI BELİRTTİK Kİ, İNSANLAR ADINI, SOYUNU VE LAKABINI BİLMİYORUZ DEMESİNLER…“


(Bihar-ül Envar, 53. Cilt)"

2- Ebu Vâil der ki: Emirülmüminin aleyhisselam Hüseyn aleyhisselam’a bakarak şöyle buyurdu: “Benim bu oğlum seyyid (efendidir) ve Resulullah da onu seyyid diye adlandırmıştır. Ve Allah onun neslinden bir adam getirecek ki adı peygamberin adıdır. Hem yüzü hem de ahlakı peygambere benzer. Halkın gaflette olduğu ve hakkın ölüp zulümün ortaya çıktığı zamanda zuhur edecek. Vallahi eğer vaktinden önce zuhur ederse, onu öldürürler. Gökte olan ve yaşayanlar onun zuhuruyla ferahlayacaklardır. O öyle bir adamdır ki alnı geniştir, burnu hafif uzundur, karnı geniştir. Vücudu münasiptir. Sağ bacağında siyah bir iz vardır. Dişlerinin arası açıktır. Yeryüzü zulüm ve cefa ile dolduğu gibi, onu adâletle dolduracaktır.”

5- Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i Sadık aleyhisselam (tereddüt raviden kaynaklanıyor). Şöyle buyurdu: “Ey Ebu Muhammed! Kaim’in iki alâmeti (veya alâmetleri) vardır. Başında bir ben ve bir iz vardır ve iki kürek kemiğinin arasında bir ben vardır. Sol kürek kemiğinin sol alt tarafında bir yaparak vardır, tıpkı آس  yaprağı gibi.

"13- …Abdullah bin Ata-i Mekki’den:


Fakihlerden bir şeyh-yani İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam-a Hz. Mehdi aleyhisselam hangi yolu izleyecek? Diye sorduğumda şöyle buyurdu:


“Resulullah sallallahu aleyhi ve alih’in yaptığını yapacak. Tıpkı Resulullah’ın cahiliyet dönemini yıktığı gibi kendinden önceki şeyleri yıkacak. İslam dinini yeni baştan ortaya koyacak.”"

"12- …Yezid bin Ebi Hazim’den:


Ku’fe’den çıkıp da Medin’e şehrine gittiğimde İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam’ın yanına gettim ve ona selam verdim. Bana, gelirken senin yanında birisi var mıydı? Diye sordu. Evet! dedim.


Buyurdu ki: “Yolda gelirken konuşuyor muydunuz? “Evet, Muğayri’lerden[22] biriyle birlikte geldim, diye arzedince şöyle buyurdu: Ne diyordu o?


Arzettim ki: Muhammed bin Abdullah bin Hasan’ın kaim olduğunu zannediyordu. Delili ise onun adının peygamberin adı, babasının adının da peygamberin babasının adı olduğu idi. Ben de onun cevabında dedim ki: Eğer ölçün isimler ise, Hüseynin evlatlarından olan Muhammed bin Abdullah bin Ali’de öyledir!


Sonra o adam dedi ki: Senin dediğin cariyenin oğludur.


-Yani Muhammed bin Abdullah bin Ali- ama bu hürr kadının oğludur. -Yani Muhammed bin Abdullah bin Hasan bin Hasan-.


İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: Peki sen ne karşılık verdin? arşısında söyleyecek bir söz bulamadım.


Buyurdu ki: Kaim’in bir esir cariyenin oğlu olduğunu bilmiyor musunuz?"

"1- “Müşrikler istemese de dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak dinle gönderen O’dur.” [2]


Şeyh Saduk, Ebu Basir’den şu hadisi rivayet eder:


Hz. İmam Sadık bu ayetle ilgili olarak şöyle buyurmuşlardır: “Allah’a ant olsun ki, bu ayette zikredilen vaat henüz gerçekleşmiş değildir;Kaim (Kıyam edecek olan Hz. Mehdi) zuhur edinceye kadar da bu gerçekleşmeyecektir. Kaim zuhur ettiğinde onun kıyam ve zuhurundan rahatsızlık duymayacak olan hiç bir kâfir ve müşrik kalmayacaktır. Kâfir veya müşrik olan bir kimse, taşın içine de girecek olsa, o taş dile gelecek ve “Ey mü’min! İçimde bir kâfir var, beni kır ve onu öldür!” diyecektir.”[3]"

Ebu İshak şöyle diyor: "Hz. Ali, oğlu Hz. Hasan’a bakarken şöyle buyurdu: "Oğlum seyyittir, Resulullah da onu seyyid olarak adlandırmıştır. Onun soyundan birisi zuhur edecektir ki Peygamber’in adını alacaktır. Ahlakta Peygamber’e benzeyecek ama yüzden benzemeyecektir (veya tam tersi.)"[131] demektedirler.

Ebu İshak şöyle diyor: "Hz. Ali, oğlu Hz. Hasan’a bakarken şöyle buyurdu: "Oğlum seyyittir, Resulullah da onu seyyid olarak adlandırmıştır. Onun soyundan birisi zuhur edecektir ki Peygamber’in adını alacaktır. Ahlakta Peygamber’e benzeyecek ama yüzden benzemeyecektir (veya tam tersi.)"[131] demektedirler.

"Dünyadan bir gece bile kalsa, Allah o geceyi uzatır ve Ehl-i Beytimden birisi (Hz. Mehdi (as)) gelerek dünyaya hakim olurdu. Onun adı adıma, babasının adı babamın adına uyar. Daha önce yeryüzü nasıl zulümle dolduysa, o, onu adaletle dolduracaktır.

(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 11)"

Hz. Ali b. Hüseyin Zeynel Abidin (as) şöyle buyurur: “KÂİM’İMİZİN (HZ. MEHDİ (AS)’IN) DOĞUMU İNSANLARA GİZLİ KALACAKTIR…” (Bihar-ül Envar, c.51, s. 135)

"Başka bir hadiste ise Peygamberimiz (sav), karşısındaki kişiye Hz. Mehdi (as)’ın medineyi yani büyük bir şehri manen fethedeceğini söylemektedir. Rivayette Peygamberimiz (sav)’in karşısındaki kişi, çok fazla medine (yani büyük şehir) olduğundan Hz. Mehdi (as)’ın hangi medineyi yani hangi şehri manen fethedeceği konusunda şüpheye düşmüştür. Bu nedenle Peygamberimiz (sav)’e bu medinenin (büyük şehrin) hangisi olduğunu sormuştur.


Peygamberimiz (sav) de cevap olarak bu medinenin (yani şehrin) İstanbul olduğunu söylemiştir.


Hz. İbni Amr’dan rivayet edilmiştir. Resulullah (sav) buyurdu ki:


Ey Ummet! Altı şey vardır ki, onlar olmadan kıyamet kopmaz… Altıncısı da medinenin fethi.

Denildi ki: Hangi medine? Buyurdu ki: Kostantiniyye. (İstanbul)

(Bu İstanbul’un Hz. Mehdi (as) tarafından yapılacak manevi fethidir.) (Kıyamet Alametleri, s. 204 Ramuz EI Ehadis 1/296)"

"Sahih-i Tirmizi, c. 13, s. 200


Zeyd b. Erkam naklediyor ki; Resulullah salla’llâhu aleyhi ve alih şöyle buyurdu: “Şüphesiz size öyle bir şey bırakıyorum ki eğer ona sarılırsanız, benden sonra asla sapmazsınız. Birisi diğerinden daha yücedir. Allah’ın kitabı gökten yeryüzüne uzanan bir iptir. Ve öz yakınlarımdan olan Ehl-i Beyt’im. O ikisi, havuzun başında bana ulaşıncaya dek asla birbirlerinden ayrılmazlar. Benden sonra o ikisine karşı nasıl davranacağınıza dikkat edin.”"

ONUN DOSTLARI BULUTLARA BİNİP İSTEDİKLERİ YERE GİDEBİLECEKLERDİR. (Mucem-ul Ehadis-i İmam Mehdi Cilt:1 Sayfa 296 ve Keşf-ul Ğumme Cilt:2, Sayfa 470 ve Muntehab-ul Eser s.554) … (Hz. Mehdi (as)’ın talebeleri) … BULUTLAR ÜZERİNDE DOLAŞIRLAR… (Bihar-ül Envar, Cilt 52, Sayfa 318; Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, Sayfa 148 Basaaer al-Darajaat’dan aktarıyor.) 

"İkmâlü’d-Din eserinden:


Babam ve İbn Velid her ikisi Sa’d, Yaktînî, İsmail b. Ebân, Amr b. Şimr aracılığıyla Cabir’den rivayet eder:


Ebû Cafer [Muhammed Bakır aleyhisselâm] buyurdu:


“Ömer, Emirülmuminin’e (Ali’ye) el-Mehdî hakkında sorup, “Ey Ebû Talib’in oğlu bana Mehdî’den bahset, onun ismi nedir?” dedi.”


Şöyle cevap verdi:


“Dostum ve kardeşim [Hz. Rasulullah (sav)]; izzet ve celal sahibi olan Allah kendisini gönderinceye kadar onun (Mehdi’nin) ismini açıklamamam konusunda beni sorumlu kıldı. Zira bu şanı yüce olan Allah’ın, elçisine, Kendi ilminden emanet bıraktığı bir husustur.”


Hadisin benzerini Şeyh Tûsî’nin Gaybet eserinde Sa’d rivayet etmiştir.


(Meclisî, Bihârü’l-Envâr, Beyrut, 1404, c.51, s.33–34)"

"Nuaym buyurdu ki: “BEN MEHDİ’Yİ PEYGAMBERLERİN SUHUFUNDA ŞÖYLE BULURUM: ‘Mehdi’nin amelinde ne zulüm ne de ayıp yoktur.'”


(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 21)


 


PEYGAMBERLERE DAİR OLAN KİTAPLARDA, “Mehdi’nin işi zulüm ve kötülük değildir” şeklinde işaret edilmiştir.


(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s.49)"

"Sözün özü: Allah’ın Habibi,


Kıyamete kadar gelecek bütün insanların,


ve bütün insanlığın peygamberiydi.


(Buhârî, Teyemmüm 1, Salât 56; Müslim, Mesâcid 3)."

"Câbir b. Semure (r.a) şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a)'i, şöyle buyururken işittim:


""Size etrafında (tüm) ümmetin toplanacağı on iki halife gelinceye kadar, bu din ayakta kalmaya devam edecektir.""


(Bu arada) Rasûlullah (s.a)'den bir söz duydum ama anlamadım, ba­bama: ""Rasûlullah ne diyor?"" dedim. ""Hepsi Kureyş'den"" (buyurdu) dedi.[2]


Cabir b. Sebûre (r.a) şöyle demiştir. Rasûlullah (s.a)'i şunları söylerken işittim:


""On iki halife (gelince)ye kadar bu din aziz olarak devam edecektir.""


Bunun üzerine insanlar, tekbir getirdiler, feryad ettiler. Sonra Rasûlullah sessizce bir şey söyledi, Babama: ""Babacığım, Rasûlullah ne dedi?"" dedim;


 ""Hepsi Kureyş'ten (buyurdu)"" dedi.[3]"

“'Hazinelerinizin yanında üç kişi savaşacak. Üçü de halife oğludur. Fakat hiçbiri halife olamaz. Sonra Doğu tarafından bir takım siyah sancaklılar belirir ve öyle bir savaşırlar ki, böyle bir savaşı hiçbir kavim yapmamıştır.' Peygamberimiz daha sonra bir kısım şeyler söyledi ki hafızamda kalmadı. Devam edip şöyle buyurdular: 'Siz bu siyah sancaklılarla gelen zâtı gördüğünüzde kar üzerinde emekleyerek de olsa gidip ona bîat ediniz. Çünkü o Allah'ın halifesi Mehdî'dir.'”7

"Onun açık düşmanları fukahâ olacak. Elinde kılıncı, yani "kardaşları" olmasa idi katliyle fetvâ vereceklerdi. Lâkin Cenab-ı Hak, onu keremiyle ve kılınç ile tathir edecek; onlar ona itaat edeceklerdir. Çünkü halk arasında imtiyazları kalmayacak, hattâ ahkâm hususunda ilimleri de azalacak. Mehdî'nin gelişiyle âlimlerin hükümlerindeki ihtilâflar da giderilecek. Ondan hem korkacaklar, hem de birşeyler umacaklar. Kalben ondan nefret edecekler, fakat buna rağmen ister istemez hükmünü kabul edecekler."10

"Ramazan Ayında Güneş ve Ay Tutulması Olması…


Muhammed b. Ali Bakır’dan yapılan rivayette şöyle demiştir: “Bizim Mehdi’miz için iki ayet/alamet vardır ki bu ikisi Allah (c.c) gökleri ve yeri yarattığından beri (bu şekilde bir arada vuku) bulmamıştır. Ramazanın ilk gecesinde ay tutulması olur (aynı) Ramazanın ortasında ise güneş tutulması olur. Bu ikisi Allah (c.c) gökleri ve yeri yarattığından beri (bu şekilde bir arada vuku) bulmamıştır…” (Bunu) Dâra-Kutnî Süneninde rivayet etmiştir…"

"İbn-i Abbas (r.anhuma)’dan rivayette şöyle demiştir: “Güneşte bir ayet/alamet çıkıncaya/meydana gelinceye kadar Mehdi ortaya çıkmaz/zuhur etmez…” (Bunu) Beyhakî ve Nuaym b. Hammad rivayet etmiştir…


(el-İşâatü li-Eşrâti’s-Sâati, Müellif; Şerif, Seyyid Muhammed b. Rasûl el-Hüseynî el-Berzencî)"

Zürâre’den: İmam Cafer-i Sâdık aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Doğrusu Kâim aleyhisselam kıyam etmeden önce gabete çekilecektir” Neden, diye arzedince şöyle buyurdu: “Çekinecektir” -Eliyle karnına işaret etti- Sonra şöyle buyurdu: “Ey Zürâre! Beklenilen (Muntazar) O’dur. Ve onun dünyaya gelişinde tereddüt olunacak. Bazıları diyecek ki: Babası vasi bırakmadan öldü. Bazıları: Daha doğmadı. Bazıları: O gaybete çekildi. Bazıları ise: Babasının vefatından yıllar önce dünyaya geldi ve o muntazardır, diyecekler. Yalnız Allah şiilerin kalbini imtihan etmeği sever. İşte o zaman batıl olanlar tereddüt ve şüphe ederler. “Ben eğer o zamanda yaşarsan ne yapayım? Diye arzettiğimde” ise şöyle buyurdu: Eğer o zamanda yaşarsan şu duayı oku: “Allahım! Bana kendini tanıt. Doğrusu sen eğer kendini bana tanıtmazsan, peygamberini tanıyamam. Allahım, bana peygamberini tanıt. Doğrusu eğer sen bana peygamberini tanıtmazsan senin hüccetini (Hz. Mehdi) tanıyamam. Allahım bana hüccetini tanıt. Doğrusu eğer sen bana hüccetini tanıtmazsan, dinimden sapıtırım.” Sonra şöyle buyurdu: Ey Zürare! Medinede mutlaka bir çocuk öldürülecektir. Dedim ki: Sana fedâ olayım! O, Süfyâni’nin ordusunun öldüreceği değil mi? Şöyle buyurdu: Hayır, ama onu filancanın evlatlarının[20] ordusu öldürecek. Onlar gelip Medine’ye girecekler ve halk onun nereye gittiğini anlamayacak. Çocuğu alıp öldürecek. Ve bu olay; zulüm, düşmanlık ve isyandır. Allah da onları başıboş bırakmaz. İşte o zaman zuhuru bekleyin.”Aynı hadisi şeyhimiz Kuleyni iki kez ayrı ayrı ricalden nakleder.

7- Abdullah bin Atâ-i Mekki der ki: İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam’a: Doğrusu Irak’taki şiilerinin (taraftarlarının) sayısı çoktur: Allaha andolsun ki Ehl-i Beytinde şu an senin gibisi yoktur. Neden kıyam etmiyorsun? diye arzettiğimde şöyle buyyurdu: “Ey Abdullah bin Atâ! Sen yine ahmak dahi olsa her adamın sözünü kabulleniyorsun. Evet! vallahi (kıyam edecek olan) sahibiniz ben değilim. Dedim ki: Peki bizim sahibimiz kimdir? Buyurdu ki: Bakın, kimin dünyaya gelişi halktan gizli ise, o sizin sahibinizdir. Doğrusu bizden parmakla gösterilen ve adı dillerde dolaşan herkes ya kılıçla ya da zehirle öldürülmüştür.”

9- Eyyüb bin Nuh der ki: İmam Rıza aleyhisselam’a şöyle arzettim: Bizler bu kıyamın sahibinin sen olduğunu ve Allah’ın bu işi hiç zahmetsiz ve kansız olarak sana verdiğini ümid ediyoruz: Çünkü sana biat olundu ve dirhemler senin adına basıldı. Buyurdu: Biz Ehl-i Beyt’ten birine mektuplar yazlıdığı zaman ve o imam parmakla gösterildiği zaman, sorular ona sorulduğunda ve mallar ona gönderildiğinde; ya zehirle ya da kılıçla öldürülmüştür. Ama Allah bizden bir çocuğu gönderecek ki onun dünyaya gelmesi ve yeri bilinmeyecek ama onun nesebi bilinecek.”

10- Abdullah bin Atâ der ki: İmam Ebu Cafer-i Sadık aleyhisselam’a şöyle arzettim: Bize Kaim aleyhisselam’dan haber ver. Buyurdu ki: “Vallahi o ben değilim ve sizlerin ümid ettiğiniz de değildir. Onun dünyaya gelişi anlaşılmayacak. Dedim ki: Hangi yolu izleyecek. Buyurdu ki: Resulullah’ın yolunu izleyecek; Önceki şeyleri iptal edip yeni şeylerle gelecek.”

10- mufazzal bin ömer der ki: İmam ebu abdullah cafer-i sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: “bu emrin sahibi bir gaybetinde şöyle diyecek: “korktuğumdan sizden kaçtım da allah bana hikmet verdi ve beni mürsellerden karar kıldı.”(115)

"Seyyid Ahmed Hüsameddin (r.a.) İstihraçname'sinde Mehdi'nin doğuş yeriyle ilgili şöyle bir not düşmüştür: 

""MÜSLÜMANLARDAN BİR ZAT (HZ. MEHDİ (A.S.)) GELECEK, BU ZATIN ŞEREFİ KAFKASYA'NIN EN ULUDAĞINDAN ETRAFA GÜNEŞİN ŞUAI (ışık hüzmeleri gibi) GİBİ ŞULENİSAR OLACAKTIR (etrafa ışıltılar saçacaktır). 


(Osman Yüksel Serdengeçti, Mabedsiz Şehir, Serdengeçti Neşriyatı: VI, s.107)"

“Ya Ali!  İsa (a.s.) hakkında olduğu gibi senin hakkında da iki taife helak olur: Bunlardan Yahudiler, İsa’ya olan kinlerinden ötürü, onun annesine iftira ettiler. Hristiyanlar ise, ona karşı aşırı sevgilerinden ötürü, onu kendi makamından öteye uçurdular.”(bk. Kenzu’l-Ummal, h. No: 36399).

“Dikkat edin; benden dolayı iki kişi / grup helak olur: Bunlardan biri, bana olan aşırı sevgilerinden ötürü (İslam’ın kabul etmediği şeyleri bana isnat ederek) helak olur. Diğeri, bana karşı beslediği kin ve nefret yüzünden helak olur."(a.g.e).

"Ebu Davud-u Ducâci'den rivayetle;


İmam Muhammed Bâkır'a (aleyhisselam) şöyle buyurdu: ""'Hizipler aralarında ihtilaf ettiler' ayetini Emirü'l-Mü'minin Ali (aleyhisselam)'a sorduklarında, 'Üç şeyden Hz. Mehdi'nin zuhurunu bekleyin' buyurdu. 'Ey Emirü'l-Mü'minin! O üç şey nedir?' diye sordular. 'Şam ehlinin aralarında ihtilaf etmesi, Horasan'dan çıkacak olan siyah bayraklar ve Ramazan ayındaki dehşet' buyurdu. 'Ramazan ayındaki dehşet nedir?' dediler. 'Allah Azze ve Celle'nin Kur'an'daki şu sözünü duymadınız mı: 'İstersek gökten bir alamet indiririz de hepsinin boynu onun karşısında huzû ederek eğilir.' O öyle bir alemettir ki yeni evliler perdeden çıkarlar, uyuyanı uyandırır ve uyanık olanı ise dehşete düşürür' buyurd."""

Zira yüce Allah “Peygamber size ne verdi ise onu kabul edin ve sizi neden sakındırdı ise ondan da kesinlikle kaçının” (Haşr, 59:7) ferman etmiştir. “Peygamberin sünnetine aykırı olan ve yerine geçen her âdet bid’attır ve her bid’at sahibini cehenneme götürür.” (Ebu Davud, Sünne, 5)

Peygamberimizin (asm) hadisine göre ulemanın “zamanın imamını tanıyarak ona uyma mecburiyeti” (Müsned-i Ahmed, 4: 96) 

"

İmam Zeyn-ul Abidin aleyhi's-selâm şöyle buyurmuştur: ""Bizim Kaim'imiz (Mehdi) ile Allah'ın resulleri arasında bir takım benzerlikler vardır. Nuh, İbrahim, Musa, İsa, Eyyub ve Muhammed sallâ'llâhu aleyhi ve alih peygamberlerin her biri ile bir benzerliği vardır. Nuh ile uzun ömürlü olmasında, İbrahim ile, doğumunun gizli olması (doğumunun evde olmasında) ve halktan uzak durmasında; MUSA İLE, KORKU HALİ (MEHDİ'YE YÖNELİK TEHLİKELERİN YOĞUNLUĞUYLA; ÖLDÜRME, TUZAK KURMA, TUTUKLANMA, GÖZALTINA ALINMA, SÜRGÜN GİBİ HER TÜRLÜ TEHLİKEYLE İÇ İÇE OLMASIYLA) ve GAYBETTE YAŞAMASINDA (SÜREKLİ GİZLENEREK YAŞAMASINDA); İsa ile halkın onun hakkındaki ihtilafa düşmesi (bir kısım insanların, 'Mehdi gelecek', bir kısımının da 'gelmeyecek' demesinde); Eyyub ile, beladan sonra kurtuluşun yetişmesinde (Hz. Mehdi'ye de birçok zorluk, hastalık ve dert gelmesi; ancak aynı Hz. Eyüp gibi Allah'ın rahmetiyle hepsinden kurtulmasıyla); Muhammed sallâ'llâhu aleyhi ve alih ile de kılıçla kıyam etmesinde (Peygamberimiz (sav)'in kutsal emanetleri olan mübarek sancağı, kılıcı ve hırkasının, Mehdi'nin yanında olmasıyla), benzerliği vardır.

 

(Kemal'ud-Din s. 322, 31. babin 3. hadis)"

"Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Bu gaybetin sahibinde (Hz. Mehdi (a.s.)’de) dört peygamberin sünneti vardır. Musa’dan bir sünnet, İsa’dan bir sünnet, Yusuf’dan bir sünnet ve Muhammed’den bir sünnet, Allahın selamı hepsinin üzerine olsun. Dedim ki: MUSA’NIN SÜNNETİ NEDİR? Buyurdu ki: ÇEKİNİP DİKKATLE GİZLENMEK. Dedim ki: İSA’NIN SÜNNETİ NEDİR? Buyurdu ki:İSA’NIN HAKKINDA SÖYLENENLER, ONUN HAKKINDA DA SÖYLENECEK. Dedim ki: YUSUF’UN SÜNNETİ NEDİR? Buyurdu ki: ZİNDAN VE GAYBET. Dedim ki: MUHAMMED’İN -SALLALLAHU ALEYHİ VE ALİH- SÜNNETİ NEDİR? Buyurdu ki: KIYAM ETTİĞİNDE RESULULLAH’IN YOLUNDAN GİDECEKTİR. YALNIZ O RESULULLAH’IN ESERLERİNİ AÇIKLAYACAKTIR. ... Dedim ki: Allahın rızasını nereden bilecektir? Buyurdu ki: “Allah onun kalbine rahmetini nazil edecektir.”

(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 191)"

"Şüphesiz ki, Allah her yüzyılın başında bu ümmete dinî işlerini yenileyecek bir müceddid gönderecektir."(2).

"Şüphesiz Allah Teâlâ her yüz sene başında bu ümmetin dinini tazeleyen alim ve yetiştirici bir kadro bir cemaat gönderir." (4).

"Her kim, imama itaatten bir el kadar ayrılırsa, Kıyamet gününde Allah Teala (cc)'ya ameli hususunda, lehinde hiçbir hücceti olmayarak kavuşacaktır. Her kim de boynunda bey'at olmadığı halde ölürse, cahiliye ölümü ile ölmüş gibi olur."(Sahih-i Müslim, 1851.)

"Zamanın imamına bey'at etmeden ölen kişi, cahiliye ölümü üzerine ölür."

"Kim ki emirinde çirkin bir şey görürse sabretsin. Muhakkak ki kim de emirinin otoritesinden bir karış ayrılıpta ölürse ancak cahiliye ölümü ile ölür." (Müslim, İmara 13 H. No: 1849/56)

Enes b. Mâlik'den gelen rivayette şöyle denilmektedir: Rasulullah (s.a.v) buyurdu ki: "Başınıza başı kuru üzüm tanesini andıran Habeşli bir köle yönetici olarak tayin edilse dahi, dinleyip itaat ediniz.” [3] Amr b. el- As'dan: Nebi (s.a.v) şöyle dedi: "Her kim bir imama biat eder, ona eliyle musafaha eder ve kalbinin meyvesini ona verirse (kalbinden ona beyatta bulunursa) gücü yettiğince ona itaat etsin. Bir başkası gelip te onunla (yönetim hususunda) çekişecek olursa o diğerinin boynunu vurunuz.” [4]

"Benden sonra başkalarının size tercih edildiği, hoşlanmadığınız birtakım işler göreceksiniz.” Orada bulunanlar: “Bize ne emredersin ey Allah'ın Rasulü?” deyine Allah'ın Rasulü: “Onların hakkını onlara veriniz. Kendi hakkınızı da Allah'tan isteyiniz.” [5] Ebu Reca İbni Abbas'tan şu hadisi rivayet eder: Allah'ın Rasulü (s.a.v) şöyle dedi: "Kim emirinden hoşlanmadığı bir şey görürse sabretsin. Zira kim cemaattan bir karış kadar bile olsa ayrılırsa cahiliyye ölümü ile ölmüş olur.” [6]

Ben, Rasulullah (s.a.v)'ı şöyle buyururken dinledim: "Her kim emire itaattan el çekecek olursa kıyamet gününde elinde hiçbir delili bulunmaksızın Allah'ın huzuruna çıkacaktır. Her kim de boynunda bir biat bulunmaksızın ölürse cahiliye ölümü ile ölür.”

"Her kim cemaatin dışına çıkacak olur ise, tekrar cemaata dönünceye kadar İslâm ilmiğini boynundan çıkarmış olur. Her kim başında cemaat imamı bulunmaksızın ölür ise şüphesiz onun ölümü cahiliye ölümüdür.

Ümmü Seleme'den: Rasulullah (s.a.v) şöyle dedi: "Sizin başınıza öyle kimseler emir olacak ki, bazı davranışlarını güzel bulup memnun kalacaksınız. Bazı davranışlarını da çirkin bulacaksınız. Onların iyi davranışlarını bilen kimse (onların  münkerinden) uzak olur. Her kim (münkerlerine) karşı çıkarsa kurtuluşa erer. Razı olup tabi olan ise.” Orada bulunanların: Onlarla savaşmayalım mı? diye sormaları üzerine Allah'ın Rasulü: “Namazı kıldıkları sürece hayır.” buyurdu.” [10]   Müslim'in rivayet ettiği Avf b. Malik yoluyla gelen hadiste de şöyle denilmektedir: "...Ey Allah'ın Rasulü! Kılıçla bunlara karşı çarpışmayalım mı?" denilince, Peygamber (s.a.v): “Aranızda namazı kıldıkları sürece hayır.”” diye cevap verdi...” [11] Übade b. es-Samit yoluyla gelen biata dair hadis-i şerifte de şu ifadeler yer almaktadır: "... ve yönetim hususunda yöneticiler ile çekişmemek üzere (biat ettik) Ancak yöneticilerin açık küfür içerisinde bulunduklarına dair Allah'tan elimizde kesin bir apaçık bir küfür görmemiz müstesna.” [12]

Ne mutlu mülayim huylu olanlara! Çünkü onlar yeryüzünü miras alacaklar. (Matta, 5:5)

 Allah, bu dünyada yoksul olanları imanda zenginleşmek ve Kendisi'ni sevenlere vaat ettiği egemenliğin mirasçıları olmak üzere seçmedi mi? (Yakup'un Mektubu, 2:5)

"5) ""Adım adım Yahudi ve Hıristiyanları izleyeceksiniz!"" Ebu Said Elhudri (ra) diyor ki: Resulullah (sav) şöyle buyurdular:


""Karış karış, adım adım sizden öncekilerin izinden gideceksiniz! O kadar ki bir keler deliğinden girseler yine izleyeceksiniz. Dedik ki: Ya Resulullah, bizden öncekiler Yahudiler ve Hıristiyanlar mıdır?



 

Buyurdu ki: ""Ya kim?"" (Buhari, Müslim)"

"Abdullah İbni Mesud (ra) diyor ki: Resulullah (sav) şöyle buyurdular: ""Kıyamet öncesinde öyle günler gelecek ki, o günlerde ilim kalkacak, cahillik yaygınlaşacak, ölüm çoğalacak"" (Buhari-Müslim)



 

Ebu Hureyre (ra)‘nın rivayet ettiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdular: ""İnsanların üzerine aldatıcı yıllar gelecek. O yıllarda yalancı doğru kabul edilecek, doğru olan da yalanlanacak. Hain güvenilir kabul edilecek, emin olanlar da hıyanet edecekler. O günlerde rüvaybızın sözü olacak. ""Ruvaybız nedir ya Resulullah?"" dediler.


Buyurdu ki: ""İnsanların yönetiminde seviyesiz kimselerin sözünün dinlenilmesidir"" (Ahmet, Müstedrek)


Oburların sofraya üşüştüğü gibi, milletlerin sizin üzerinize üşüşeceği gün vardır!"

"""Allah, düşmanlarınızın göğsünden size karşı saygınlığı çekip alacak!""


Sevban (ra)‘ın rivayet ettiğine göre Resulullah (sav) efendimiz şöyle buyurdular: Oburların sofraya üşüştüğü gibi, milletlerin sizin üzerinize üşüşeceği gün vardır!


Birisi dedi ki: O gün azınlık olacağımızdan dolayı mı?


Buyurdular ki:


Bilakis o gün siz çok olacaksınız. Ancak, suyun üzerindeki çerçöp gibi...


Allah, düşmanlarınızın göğsünden size karşı saygınlığı çekip alacak!


Ve Allah sizin kalbinize Vehn atacak!


""Vehn nedir ya Resulullah?"" dediler.


Buyurdular ki:


Dünya sevgisi ve ölümden korku! (Ebu Davud)"

'Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu. Hicaz’ı (Suudi Arabistan) isminde hayvan ismi olan bir adam yönetecektir. Uzak bir mesafeden baktığınız zaman gözlerini şaşı olduğunu göreceksiniz. Eğer yakında bakılırsa normal gözükecektir. Abdullah isminde olan kardeşi tarafından desteklenecektir. Eyvahlar olsun ki onların peşinden gidenlere. Rasulullah (s.a.s) üç kez tekrarladı. Bana onun (Abdullah) ölümünün haberini verin ki bende size Mehdinin zuhurunu haber vereyim.'' 2015 suudilerin bozuk olduğunun delili     - İŞTE BUNLAR HİLAFETİ N KARŞISINDA ATAK BAŞLATAN SAPKINLARIN GİTTİĞİ YOLU AÇIKCA GÖSTERİYOR . BURAKKİ HİLAFETİ YIKAN MÜSLÜMAN OLSUN

"""Size etrafında (tüm) ümmetin toplanacağı on iki halife gelinceye kadar, bu din ayakta kalmaya devam edecektir.""


(Bu arada) Rasûlullah (s.a)'den bir söz duydum ama anlamadım, ba­bama: ""Rasûlullah ne diyor?"" dedim. ""Hepsi Kureyş'den"" (buyurdu) dedi.[2]"

"Dünyada sadece bir gün kalsa, -Zaîde, hadisinde şöyle dedi - Allah o günü uzatır da - sonra bütün râvîler ittifak ettiler.[8] -O günde Benden veya Ehl-i beytimden, adı adıma, babasının adı da babamın adına uyan bir adam gönderir."

Araplara, adı adıma uyan Ehl-i beytimden biri hakim olmadıkça dünya son bulmayacak, - Veya gitmeyecektir -"[9]

"""Mehdî ben (im neslim) dendir. O açık alınlı ve ince burunludur. Dünyayı zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracak ve yedi sene hüküm sürecektir.""[17]


Açıklama:


""Açık alınlı"" diye tercüme ettiğimiz (...) terkibi, aslında, ""başının ön tarafının saçı dökül­müş veya saçının yarısı dökülmüş"" mânâlarındandır. "

"SEMANDAN KENDİNİ BELLİ EDEN BİR EL GÖRÜNÜR...


(Cemalettin Suyuti`nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Ali Bin Hüsameddin El- Muttaki, S. 51)"

'İşte binlerce insan teçhizatını kuşanıp da herkes gruplara ayrılınca fitneler çıkacak, insanlar helak olacak. Sonra arzulanan Kaim İmam Mehdi kıyam edecek, şeref ve fazilet bakımından onun gibi evlat yoktur.'' hadis 

"Peygamberimiz (sav) şöyle buyurdu: “Fatma’nın soyundan size güzel haberler var! Mehdi batıda çıkacak ve dünyayı adaletle dolduracak.” “Ya Resulullah! Çıkışı ne zaman olacak?” diye soruldu. Dedi ki: “Yargıçların rüşvet aldığı, insanların ahlaksız olduğu bir zamanda.” “Mehdi’nin özelliği ne olacak?” diye soruldu. Dedi ki: “Ailesinden ve akrabalarından ayrılacak; memleketinden uzağa gidecek ve evinden uzakta yaşayacak.”


(Ihqāq al-Haqq, vol. 19, s. 679)"

“Rabbim bana, Ehl-i Beytim içinde kim Allah’ın birliğini ve benim peygamberliğimi kabul ederse ona azap etmeyeceğini vaadetti.” (Hâkim, Müstedrek, III, 150.)

“Ehl-i Beytim Nuh’un gemisi gibidir; ona binen kurtulur; uzak duran boğulup helâk olur.” (Hâkim, Müstedrek, III, 151; Ahmed, Müsned, III, 157; Tabarânî, el-Kebîr, No:2636-2638.)

“Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, dili âlim olan münâfıktır.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, I, 22)

“…Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, dalâlete sürükleyen (yoldan çıkarıp bidʻatleri emre­den) liderlerdir…” (Ebû Dâvud, Fiten, 1/4252. Krş. Müslim, Fiten 19; Tirmizî, Fiten 32)

“Üç şey vardır ki, bu hususlarda ümmetim hakkında korkuyorum: Yıldızların bazı burçlara girmesiyle yağmur yağacağına inanmaları, sultânın zulmü ve kaderi yalanlamaları.” (Ahmed, V, 89)

«‒Evet! Ama onlar Güneş’e, Ay’a, taşa ve puta tapmayacaklar. Ancak amellerinde gösteriş yapacaklar. Gizli şehvete gelince, onlardan biri oruçlu olarak sabahlayacak, karşısına nefsânî arzularından biri çıkınca onun peşine takılarak orucunu terkedecek.» buyurdular.” (Heysemî, III, 201. Krş. İbn-i Mâce, Zühd, 21; Hâkim, IV, 366/7940; Ebû Nuaym, Hilye, I, 268)

"Rabb'inden apaçık bir delil üzerinde bulunan (mümin) kimse, kötü işi kendisine güzel gösterilen ve heveslerine uyan (kâfir) kimse gibi olur mu?" (Muhammed: 14)

"Şerlilerin en şerlisi kötü âlimlerdir." buyurmuşlardır. (Dârimî)

"""Allah-u Teâlâ ilmi size ihsan buyurduktan sonra (hafızanızdan) zorla çekip almaz. Lâkin âlimleri, ilimleri ile beraber cemiyet içinden alır, ruhlarını kabzeder. Artık kara cahil bir zümre kalır. Halk bunlardan dini ihtiyaçlarını sorarlar, onlar da (Âyet, Hadis gözetmeden) kendi düşünce ve arzularına göre fetva verip, hem kendileri saparlar hem de başkalarını saptırırlar."" (Buhârî. Tecrîd-i sarîh: 2174)

Bugün olduğu gibi."""

"""İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecektir ki İslâm'ın yalnız ismi, Kur'an'ın ise resmi kalacak. Mescidler dış görünüşleri ile mamur, fakat içleri hidayetten mahrum olacak.


Onların âlimleri gök kubbe altındakilerin en şerlileridir. Fitne onlardan çıktı ve yine onlara dönecektir."" (Beyhâkî)"

"Dinin felâketine yol açan üç sebep vardır: Günahkâr fakih, zâlim devlet başkanı ve cahil müctehid." (Feyz-ül Kadir)

Şerlilerin en şerlisi kötü âlimlerdir." buyurmuşlardır. (Dârimî)

"Şüphesiz ki Allah-u Teâlâ ilmi insanlardan çekip alıvermez. Lâkin ilmi, âlimleri almakla kaldırır. Nihayet hiçbir âlim bırakmadığı vakit, insanlar bir takım kara cahilleri baş edinirler. Onlara sual sorulur. İlimsiz fetvâ verirler. Bu suretle hem kendileri saparlar, hem de başkalarını saptırırlar." (Müslim: 2673)

"""Ümmetimden birtakım zümreler türeyecektir. Onlar Kur'an'ı öyle okurlar ki; sizin okuyuşunuz onlarınkinin yanında hiç kalır. Namazınız da namazlarına göre bir hiç kalır. Orucunuz da oruçlarının yanında bir hiç kalır. Kur'an'ı okurlar, onu lehlerine zannederler, halbuki o aleyhlerine olacaktır. Namazları köprücük kemiklerinden öteye geçmez.


Nitekim onlar, okun yaydan çıktığı gibi İslâm'dan hemen çıkacaklar. Onlarla harp eden ordunun askerleri Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-inin dilinden kendilerine ne (kadar ücret)ler takdir edilmiş olduğunu bilselerdi (başkaca) çalışmaktan mutlaka vazgeçerlerdi.""


Hazret-i Ali -radiyallahu anh- bu Hadis-i şerif'i ve devamını rivayet ettiği zaman Ubeyde es-Selmânî -radiyallahu anh-:


""Ey müminlerin emiri! Kendisinden başka ilâh olmayan Allah aşkına söyle! Sen bu Hadis'i Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-den bizzat işittin mi?"" diye sordu.


O da: ""Kendisinden başka ilâh olmayan Allah'a yemin ederim ki evet!"" dedi. Ubeyde -radiyallahu anh- ona üç sefer yemin verdi, o da üç sefer yemin etti. (Müslim: 1066)"

"Onlar insanları Kitabullah'a çağırırlar, fakat Kitap'tan zerre kadar nasipleri yoktur." (Ebu Dâvud: 4765)

"Şüphesiz ki benden sonra ümmetimden bir zümre gelecektir. Onlar Kur'an okuyacaklar, fakat Kur'an'ın feyzi onların boğazlarından öteye geçmeyecektir. (Yalnız dilde kalacaktır.) Nitekim onlar okun avı delip geçtiği gibi dinden çıkacaklar, bir daha da ona dönemeyeceklerdir. İşte bütün insanların ve hayvanların en kötüsü bunlardır." (Müslim: 1067)

"Kendisinden sorulan bir meseleyi ehlinden gizleyip cevabını vermeyen âlimin ağzına cehennem ateşinden bir gem vurulur." (Tirmizî)

Dikkat edin! Birtakım adamlar benim havuzumun başından kayıp, develerin kovulduğu gibi kovulacaklardır. Ben onlara: 'Hey, beri gelin!' diye nidâ edeceğim. Bunun üzerine bana: 'Onlar senden sonra hakikaten (dinde) tebdilât yaptılar.' denilecek. Ben de: ''Öyleyse uzak olsunlar, uzak olsunlar!' diyeceğim." (Müslim: 249)

“Horasan tarafından çıkan siyah sancaklıları gördüğünüzde, kar üzerinde sürünerek de olsa onlara gidin. Çünkü onların içinde Allah’ın halifesi Mehdî vardır.”(2)  İbn-i Hacer-i Heytemi, 40.

Hz. Mehdi geldiğinde) Doğu'dan bir yıldız (Bethlehem Yıldızı) doğar ve Ay’ın ışık verdiği gibi ışık verir. Daha sonra iki ucu neredeyse birleşinceye kadar sarkar. Gökte bir renk oluşur ve ışık her iki ufkuna da yayılır. (Kitabü-l Fiten)

"""Doğu'dan bir yıldız (BethlehemYıldızı) doğar ve AY’IN IŞIK VERDİĞİ GİBİ IŞIK VERİR.""


 


Ay’ın kendi ışığı yoktur, Güneş’in ışığını yansıtır. Gezegenler de tıpkı Ay gibidir. Işıkları yoktur, ışığı yansıtırlar. Demek ki hadiste bahsedilen bir yıldız değil, gezegendir.


 


""Daha sonra İKİ UCU NEREDEYSE BİRLEŞİNCEYE KADAR sarkar.""


 


Hadiste bu iki gök cisminin NEREDEYSE birleştiği bildirilmiş ve iki uç yani iki ufuktan bahsedilmiş. Bethlehem Yıldızı tek bir gök cismi gibi telaffuz edilir, fakat Venüs ve Jüpiter gezegenlerinin Dünya'dan görülebilecek şekilde birbirlerine yakınlaşması ile oluşur. Bu iki gezegen, dünyadan, giderek birbirine yakınlaşan iki yıldız gibi görünür.


 


""Gökte bir renk oluşur ve ışık HER İKİ UFKUNA DA yayılır.""


 "

 Hz. Ali, oğlu Hasan'a baktı ve "Bu oğlum, Resulüllahın tesmiye buyurduğu üzere seyyiddir. Bunun neslinden Peygamberinizin adını taşıyan biri çıkacak. Ahlakı yönüyle Resulüllaha benzeyecek, şekli itibariyle ona benzemeyecektir." dedi ve sonra de yeryüzünü adaletle doldu­racağına dair meseleyi anlattı."31 Kütüb-i sitte'de

Hz. Ali'ye mehdiyi sordu. Hz. Ali  " O âhirzamanda çıkacaktır. Kişinin "Allah" dediği için ölüme mahkum edileceği bir dönemde gelecektir." diye cevap vermiştir. Devamında "Allah, onun etrafında hiçbir şeyden korkmayan ve hiçbir menfaat için sevinmeyen bir topluluk meydana getirecektir."

Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bu ümmetin sonradan gelenleri önce gelenlerine lanet ettiği vakit, kim bir hadisi söylemez, ketmederse, Allah'ın indirdiğini ketmetmiş (gizlemiş) olur."

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim bir ilimden sorulur, o da bunu gizlerse, Kıyamet günü ateşten bir gem ile gemlenir."

Ebu Sa'idi'I-Hudri anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim insanların dini işlerinde Allah'ın faydalı kıldığı bir ilmi gizlerse, Allah, Kıyamet günü onu ateşten bir gem ile gemler."

6034 - Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bu ümmetin sonradan gelenleri önce gelenlerine lânet ettiği vakit, kim bir hadisi söylemez, ketmederse, Allah'ın indirdiğini ketmetmiş (gizlemiş) olur."

"Deccalların aklına uymaları sebebiyle Müslümanlar, birbirlerinin boynunu vuran kâfirlere döneceklerdir." (Buhari, Fiten, 8) 

"Kim Müslüman'a kılıç kaldırırsa, o Muhammed ümmeti değildir, Müslüman'la savaşmak küfürdür." (Müslim, Sahih, İman, 162 (99); 116 (64); Tirmizi, Sünen İman 15 (2636))

"Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hain sayılacak, hainlere güvenilecek. İnsanlardan şahitlik etmeleri istenmediği halde şahitlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği halde yemin edecekler." (Taberâni, XXIII, 314)

"İlerde başınıza geçecek bazı âmirler, yetkililer (devlet yöneticileri) olacak, hem zulmederler, hem de yalan söylerler. Kim, onların yalanlarını tasdik eder ve zulümlerine yardımcı olursa, o benden değil, ben de ondan değilim. O kimse, Kevser havuzuna da gidemez. Fakat onların yalanlarını tasdik etmeyen ve zulümlerinde onlara yardımcı olmayan kimse ise, o da bendendir, ben de ondanım ve o Kevser havuzuna da gider."(Mecmau'z-zevaid, 5/248)

"Ahir zamanda Ehl-i Beyt'imden gelecek ve mü'minleri toplayacak olan kimseye yardım etmek, davetine uymak her mü'mine vaciptir." (Ebû Dâvud, Sünen, Kitâbu'l-Mehdî, 12; Ali Nasıf, et-Tâc, V, 344)

"Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Her bid'at sapıklıktır.) [Müslim]"

"Bir bid'at çıkaranın namazı, orucu, haccı, umresi, cihadı, tevbesi, farzı, nafilesi ve hiçbir iyiliği kabul olmaz, hamurdan [yağdan] kıl çıkar gibi, dinden çıkması kolay olur.) [İbni Mace]

"

Allahü teâlâ, bid'at ehlinin ne duasını ne zekatını ne haccını, ne namazını, ne de sadakasını kabul eder, yağdan kıl çıkar gibi dinden çıkar.) [Deylemi]

(Bid'at ehli, bid'atini Allah rızası için terk etmedikçe, hiçbir ameli kabul olmaz.) [Deylemi, İbni Neccar, Ebu Nasr, İbni Ebi Asım]

(Bid'at ehlinin hiç biri Sırattan geçemez, Cehenneme düşer.) [İbni Asakir]

Bid’at çıkarıp, onunla amel edenlere lanet olsun.) [Dare Kutni]

"Bid’at çıkarıp, onunla amel edenlere lanet olsun.) [Dare Kutni]


(Bid’at çıkarana da, onu himaye edene de lanet olsun.) [Buhari]


(Bid'at ehlini beğenmeyenin kalbi, iman ile dolar.) [Gunye]"

Bir zaman gelir, sünnetim unutulur, bid'atler çıkar. Sünnete uyanlar garip olur, yalnız kalır. Bid'atlere uyan ise, kendilerine çok yardımcı bulur.) [Şir’a]

Ümmetim gruplaşacak, bid'atlere bulaşacak, tıpkı kuduzun ısırıp da, kuduranda hiçbir yer kalmayıp her tarafını sardığı gibi, bu bid'at de onların her hallerine bulaşacaktır.) [Ebu Davud]

"Amellerin en hayırlısı farzlar, en kötüsü de bid'atlerdir.) [Beyheki]


(Bid’at ehli, yaratıkların en kötüsüdür.) [Ebu Nuaym]


(Bid'at ehline sert davran! Allahü teâlâ, onlara düşmandır.) [İbni"

(Ümmetim 73 fırkaya ayrılır, [bid’at ehli olan] 72’si Cehenneme gider. Yalnız bir fırka kurtulur. Cehennemden kurtulan fırka, benim ve Eshabımın gittiği yolda gidenlerdir.) [Tirmizi] (Bu fırkanın ise, Ehl-i sünnet vel-cemaat olduğu icma ile bildirildi.) [Mekt. Rabbani, Hadika]

(Bid'atler yayıldığı zaman ilmi olanlar bunu açıklasın. Eğer açıklamayıp ilmini gizlerse, Allah’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş olur.) [İbni Asakir]  Bid'atler çıkınca âlim ilmini açığa çıkarsın! İlmini açıklamayana lanet olsun!) [Deylemi]

“Allah bidat sahibi kimsenin ne orucunu, ne namazını, ne sadakasını, ne haccını ve umresini, ne cihadını, ne de herhangi bir amelini kabul etmez. Hamurdan kılın çıktığı gibi dinden çıkar.” (İbn Mace, Mukaddime, 7/49)

"Müslümanlardan bir zat (Hz. Mehdi (as)) gelecek, BU ZATIN ŞEREFİ KAFKASYA’NIN EN ULU DAĞINDAN etrafa Güneş’in şuaı (ışık hüzmeleri gibi) gibi şulenisar olacaktır (etrafa ışıltılar saçacaktır).


(Osman Yüksel Serdengeçti, Mabedsiz Şehir, Serdengeçti Neşriyatı: VI, s.107)"

Mehdi benim evlatlarımdandır, onun gaybet dönemi olacaktır. Bu dönemde ümmetten birçoğu dalalete düşecektir. O, PEYGAMBERLERİN NİŞANELERİYLE (alametleri ve işaretleriyle) GELECEK... (Kemal-ud Din, c. 1, s. 287 ve Bihar-ul Envar, c. 51, s. 72)

"BU GAYBETİN SAHİBİNDE (HZ. MEHDİ (A.S.)’DA) DÖRT PEYGAMBERİN SÜNNETİ VARDIR. MUSA (A.S.)’DAN BİR SÜNNET, İSA (A.S.)’DAN BİR SÜNNET, YUSUF (A.S.)’DAN BİR SÜNNET VE MUHAMMED (S.A.V.)’DEN BİR SÜNNET, Allahın selamı hepsinin üzerine olsun.


DEDİM Kİ: MUSA (A.S.)’IN SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: ÇEKİNİP DİKKATLE GİZLENMEK. DEDİM Kİ: İSA (A.S.)’IN SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: İSA (A.S.)’IN HAKKINDA SÖYLE-NENLER, ONUN HAKKINDA DA SÖYLENECEK. DEDİM Kİ: YUSUF (A.S.)’IN SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: ZİNDAN VE GAYBET. DEDİM Kİ: MUHAMMED’İN -SALLALLAHU ALEYHİ VE ALİH- SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: KIYAM ETTİĞİNDE RESULULLAH (S.A.V.)’İN YOLUNDAN GİDECEKTİR. Yalnız o Resulullah (s.a.v.)’in eserlerini açıklayacaktır... Dedim ki: Allah’ın rızasını nereden bilecektir? Buyurdu ki: “Allah onun kalbine rahmetini nazil edecektir.”  (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 191)"

"“Kâim, (kıyam edecek olan Mehdi) benim evlatlarımdandır. Adı, benim adım; künyesi, benim künyem; huyu, benim huyum ve davranışları da benim davranışlarım olacaktır. İnsanları benim dinime çağıracak, Allah’ın Kitabına davet edecektir. Ona (Mehdi’ye) itaat eden, bana itaat eder. Ona (Mehdi’ye) isyan eden bana isyan eder. Zuhurundan evvel onu (Mehdi’yi) inkar eden beni inkar etmiştir. Onu (Mehdi’yi) tekzip eden (yalanlayan) beni tekzip etmiştir. Onu (Mehdi’yi) tasdik eden, beni tasdik etmiştir. Onu (Mehdi’yi) tekzip edenleri (yalanlayanları), onun (Mehdi’nin) hakkındaki sözlerimi inkar edenleri ve ümmetimi saptıranları Allah nezdinde şikayet edeceğim. Zalimler yakında işlerinin sonucunu göreceklerdir.” 


(Bihar-ul Envar, c.51, s.73)"

"İmam Sadık’dan: “Zuhurundan önceki dönem uzun olduğu için yalnızca tek bir grup kararlı kalacak ve başka bir grup “Henüz doğmadı!” diyecek. Başkaları diyecekler ki, “Doğdu ve öldü.” Diğerleri, “İmam Mehdi, başkasının vücudunda yeniden geldi ve konuşuyor” diyerek günaha girecekler.”


(Montakhab-ul-Athar, s. 260 and Kemalud Din, c. 2, bölüm 34, hadis 51)"

"… Bu ümmetin Mehdi’si de bizdendir. Benden sonra onlara sarılan şüphesiz ki Allah’ın kopmaz ipine sarılmıştır. Onları (Mehdi (as) ve cemaatini) terk eden ise Allah’ı terk etmiş sayılır.


(Isbat-ul Hüdat, c.2, s.526)"

"Emir’ul- Muminin Ali, Resulullah (sav)’den şöyle nakleder:


“İbadetlerin en üstünü Mehdi (as)’ın zuhurunu beklemektedir.”


(Yenabi’ul- Mevedde, s.493. el-Mehdi, s.201)"

"Hiçbir şey seni ona biat etmekten (onun talebesi olmaktan, ona tabi olmaktan) alıkoymasın, seni engelleyenler her zaman fitneye sığınanlardır. Eğer konuşurlarsa şerr konuşurlar, eğer susarlarsa fasit ve fasıktırlar.”


(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 252)"

"Sizden ona (Hz. Mehdi (as)’a) kim yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa ona gelsin. Ona katılsın. Zira o, Hz. Mehdi (as)’dır.


(İbn Mace, Fiten, B 34, H 4082; İbn Ebi Şeybe, c. VII, s. 527; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)"

"“Dalalete davet edilecek. İşte sen o gün bir Halife (Hz. Mehdi (as)) gördüğünde ağacın kökünü ısırarak da olsa (yani açlıktan çok çaresiz hale gelmiş dahi olsan) ölünceye kadar ona koş” buyurmuşlardı.


(Ebu Avane, Müsned, 4:476)"

"“Her kim zamanının imamını tanımadan ölürse cahiliyet ölümü üzerine ölmüş olur. Ve her kim imamını tanırsa Kaim (Hz. Mehdi) aleyhisselam’ın zuhurunun erken veya geç olması, onun için fark etmez. Ve her kim imamını tanıyarak ölürse Kaim (Hz. Mehdi) aleyhisselam’ın çadırında olanlar gibidir.”


(Gaybetul Numani, sf. 407)"

"“Allah’ın peygamberinden sonraki imamları kabul edip Mehdi (as)’ı inkar eden kişi, tüm peygamberleri kabul eden, ama Muhammed (sav) reddeden kişi gibidir. Ve her kim Allah’ın peygamberini (Muhammed (sav)) inkar ederse Allah’ın bütün peygamberlerini inkar etmiş gibi olur. Bizim sonuncumuza itaat etmeniz birincimize itaat etmeniz gibidir ve sonuncumuzu inkar etmeniz birincimizi inkar etmeniz gibidir. Dikkat edin! Doğrusu Mehdi için Allah’ın korudukları dışında, tüm insanların şüpheye düşeceği bir gayb olacaktır.”


(Ithbatu’l-hudat, Şeyh Hurr el-Amili, sf. 427)"

"İbn İsa’dan, Bazanti’den  İmam Ali Rıza (a.s.)’dan şöyle söylediği rivayet edildi:


“İmam Kaim (a.s)’ın zuhurundan önce ‘Buyuh’un öldürülmesi vuku bulacaktır.”


Sordum:


“‘Buyuh’un öldürülmesi ne anlama gelir?”


Dedi ki:


‘Durmaksızın akan kan ve cinayetler.”


(Kurbul Esnad)


(Allamah Muhammed Baqir al-Majlisi |  Biharul Anwar İngilizce Tercümesi, Cilt 13 (Eski Baskı)/ Cilt 51-52-53 (Yeni Baskı) Gaybet Kitabı İmam Mehdi – On İkinci İmam | Bölüm II | Tercüme eden Sayyid Athar)"

"“İnsanlara ölüm gelip EVLER MEZAR OLDUĞU ZAMAN halin nice olur”, buyurdu.


(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 392, no. 726)"

"“BU ÜMMETİN SONUNDA, HASF (YERE BATMA), mesh (suret değişmesi) VE KAZİF (TAŞ YAĞMASI) OLACAKTIR..”


(Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 111)"

"Kalpler birbirinden nefret etmedikçe, FİKİRLER AYRILMADIKÇA, ÖZ KARDEŞLER DİNDE İHTİLAFA DÜŞMEDİKÇE KIYAMET KOPMAZ.


(Kıyamet Alametleri, s.142-143)"

"Şu muhakkak ki, yakın gelecekte fitne, TEFRİKA VE İHTİLAF(LAR ÇIKARAN BİRTAKIM İNSAN)LAR OLACAKTIR.


(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 376, no. 685)"

“Beni Haşim bir genç (Hz. Mehdi (a.s.)) çıkacak. İnsanları dine çağıracak. Araplara da tebliğ yapacak. ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)'IN) KARŞITLARI ÇOĞUNLUKLA ALİMLER OLACAK. YAZILMIŞ RİVAYETLER VE AKTARILMIŞ SÖZLERE RAĞMEN, ONLAR ANCAK KENDİ BENCİL ARZULARINI ANLATACAKLAR. EĞER GERÇEĞİN ÖZÜ ONLARIN HEVESLERİNE VE ARZULARINA AYKIRI DÜŞERSE, O ZAMAN SÖYLEYENİ İMANSIZLIKLA SUÇLARLAR VE DERLER Kİ: “BUNLAR ÖNCEKİ İMAMLARIMIZIN ANLATTIKLARINA MUHALİFTİR, DEĞİŞMEZ KANUNUMUZDA BU YOKTUR.”” (Beheyullah: Kitab-ı İkan, s. 241-243)

“Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) döneminde din tamamen rey'den arınmış olarak eski hüviyetini kazanacaktır. VERECEĞİ BİRÇOK HÜKÜMLERDE ULEMANIN MEZHEPLERİNE MUHALEFET EDECEKTİR. BUNDAN DOLAYI ONDAN (HZ. MEHDİ (A.S.)'DAN) UZAK DURACAKLARDIR. Zira zanlarına göre, gerçekten Allah imamlarından sonra bir müçtehid bırakmadığını kabulleneceklerdir...” (Muhyiddin Arabi, "Futuhat-El Mekkiye", 66. bab, c. 3, s. 327- 328)

 “Geleceği vaad edilen Hz. Mehdi (a.s.) dinin tervicini (değerini artırmayı), sünnetin ihyasını (yeniden canlandırmasını) murad ettiği (istediği) zaman; bid'at ehl-i ile ameli adet edinen, hasene zannı ile dini karıştıran (dinin aslında, özünde olmayan şeyleri, dinin emri olduğunu zanneden bazı insanlar) hayretle söyle diyecektir: BU KİMSE (HZ. MEHDİ (A.S.))  DİNİMİZİ KALDIRMAK VE ŞERİATIMIZI İZALE (MAHVETMEK) İSTİYOR.” (Mektubat-i Rabbani, 1/535)

"HZ. MEHDİ (A.S.) DÖNEMİNDE FİTNE VE KAVGA ATEŞİ SÖNECEK. ZULÜM GECE BASKINI VE YAĞMALAMA ADETİ KALKACAK. SAVAŞLAR YOK OLACAK.

(EL  MEHDİYY-İL MEV’UD, C:1, SF. 264)"

"

 “Sen Hz. Mehdi’sin” dediklerinde o kabul etmeyecek…”

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Beklenen Hz. Mehdi’nin Alametleri, s. 40)"

"“Kendisine “senin ismin budur, babanın ismi şudur, alametler sende mevcuttur” diyecekler, ancak o yine kabul etmeyecek…”


(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Beklenen Hz. Mehdi’nin Alametleri, s. 40)"

"“Hz. Mehdi’ye, Deccaliyet’e ve dinsizlerin zulmüne karşı bizi korumazsan bütün günahımız ve dökülen kanlarımız boynunda olsun” diyecekler. Bu konuşmadan sonra (manevi sorumluluk almamak için) Hz. Mehdi manevi liderliği kabul edecektir.”


(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Beklenen Hz. Mehdi’nin Alametleri, s. 40)"

"(HZ. MEHDİ) ANCAK BASKI İLE BAŞA GEÇMEYE RAZI OLACAKTIR.

(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 48)"

"İnsanlar nihayet Hz. Mehdi’ye gelirler ve … KENDİSİ İSTEMEDİĞİ HALDE, ONA BİAT EDERLER.


(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 31)"

"SAHİPLERİ (HZ. MEHDİ) ÇEKİNİR VE NETİCEDE İSTEMEDİĞİ HALDE Ehli Bedir sayısınca insan ona, biat eder.


(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 34"

Ali bin Ebi Talib (as) Mehdi’yi (as) vasfederken şöyle buyurdu: “…O, peygamberin sancağı ile birlikte huruç eder, o Mart’tandır, muhmeldir (ketendir), dört köşeli ve siyahtır. Onun bir taşı vardır. O, Resul (saa) vefat ettiğinden beri açılmadı ve Mehdi (as) huruç edene kadar da açılmayacaktır…” Kaynaklar: İlzâm’ün Nâsib Fi İsbât el-Hüccet’ül Gâib s.450, Seyid İbni Tavus-el Melahim vel Fiten s.154, Muttaki Hindi-Kenzul Ummal c.14 s.590

mam Musa Kazım (as) şöyle buyurmuştur: “Onun bayrağı, mart muhmel (kadife), siyah ve dört köşelidir. Onun içinde ممج vardır. Resul (saa) vefat ettiğinden beri o bayrak açılmadı ve Mehdi (as) huruç edene kadar da açılmayacaktır. Allah ona düşmanlarının yüzlerine ve sırtlarına vuran 3000 melek vasıtasıyla yardım edecektir.”

"şaretlere gelince, onunla birlikte Resulullah’ın (saa) gömleği, kılıcı, bir nişaneye sahip Mart ve Muhmel’den (kadifeden) olan siyah bayrağı olacaktır. Onun içinde bir taş vardır. O, Resul (saa) vefat ettiğinden beri açılmamıştır ve Mehdi (as) huruç edene kadar da açılmayacaktır, onun üzerinde “Biat Allah’adır.” yazılıdır.


(ZÜMER suresi 3. ayet) Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır! O'ndan başkasını evliya edinerek, "biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz.

 Ölmüş birini mezara koyarken "Şeytanın şerrinden koru." (İbn Mace, Cenaiz, 38)

Sekarat yani ölüm öncesi anda şeyhin gelip kurtarması hakkında şunu bilmemiz gerekiyor. Eğer şeyh/mürid ilişkisi muhakkak bir şeye benzetilecekse sadece anlaşılsın diye bir benzetme yaparak ashabı kiramın Peygamber aleyhisselam ile ilişkisini buna benzetebiliriz. Gerçi böyle bir benzetme sağlam bir zemine oturtulamaz ama mesele anlaşılsın diye benzetelim. Ebu Bekir radıyallahu anh, Ömer radıyallahu anh, Ali radıyallahu anh gibilerin sekarat denebilecek hâlleri bilinmektedir. Onların Allah’ın Kur’an ile şahitliğini yaptığı beyatlarına rağmen böyle bir şey gerçekleşmedi. Peygamber aleyhisselamın ruhaniyeti gelip onları kurtarmadı. Bıraktığı şeriatına sadakatleri onları kurtardı inşallah. Onlar için gerçekleşmeyen bu temenni şimdi veya başka bir zamanda kim için gerçekleşebilir?

"Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “BU GAYBETİN SAHİBİNDE (HZ. MEHDİ (A.S.)’DE) DÖRT PEYGAMBERİN SÜNNETİ VARDIR. MUSA’DAN BİR SÜNNET, İSA’DAN BİR SÜNNET, YUSUF’DAN BİR SÜNNET VE MUHAMMED’DEN BİR SÜNNET, Allahın selamı hepsinin üzerine olsun.


DEDİM Kİ: MUSA’NIN SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: ÇEKİNİP DİKKATLE GİZLENMEK. DEDİM Kİ: İSA’NIN SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: İSA’NIN HAKKINDA SÖYLENENLER, ONUN HAKKINDA DA SÖYLENECEK. DEDİM Kİ: YUSUF’UN SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: ZİNDAN VE GAYBET. DEDİM Kİ: MUHAMMED’İN -SALLALLAHU ALEYHİ VE ALİH- SÜNNETİ NEDİR? BUYURDU Kİ: KIYAM ETTİĞİNDE RESULULLAH’IN YOLUNDAN GİDECEKTİR. Yalnız o Resulullah’ın eserlerini açıklayacaktır. … Dedim ki: Allahın rızasını nereden bilecektir? Buyurdu ki: “Allah onun kalbine rahmetini nazil edecektir.” "

İmam Zeyn-ul Abidin aleyhi’s-selâm şöyle buyurmuştur: “BİZİM KAİM’İMİZ (HZ. MEHDİ) İLE ALLAH’IN RESULLERİ ARASINDA BİR TAKIM BENZERLİKLER VARDIR. NUH, İBRAHİM, MUSA, İSA, EYYUB VE MUHAMMED SALLÂ’LLÂHU ALEYHİ VE ALİH PEYGAMBERLERİN HER BİRİ İLE BİR BENZERLİĞİ VARDIR.

"İmam Cafer-i Sadık  şöyle buyurdu: 

… İMAM (HZ. MEHDİ (A.S.)), ADEM’İN HATIRASIDIR VE NUH’UN NESLİNİN SEÇKİNİDİR VE AL-İ İBRAHİM’İN SAFİ’SİDİR (ARI, DURU, PAK, TEMİZ OLANIDIR), İSMAİL’İN SÜLALESİNDENDİR VE MUHAMMED SALLALLAHU ALEYHİ VESSELLEMİN İTRETİNİN (ZÜRRİYETİNİN) EN SEÇKİNLERİDİR. O sürekli olarak Allah’ın koruması ile korunur, Allah imamı, melekleri ile korur. Gecenin karanlıkları ve fasıkların fitneleri ondan bertaraftır. Kötü iftiralar ondan uzaktır, hastalıklardan beridir, afetlerden korunmuştur, hatalara karşı masumdur, bütün kötülüklerden mahfuzdur. Hayatının ilk yıllarında cömertlik ve iyilikle maruftur, ömrünün sonlarında ise şeref, ilim ve fazilete mensuptur. 



(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 264-265)"

İbni Mesud’dan şöyle nakledilir: “Biz Resulullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem)’in yanına geldik ve O da bizi mutlu bir şekilde karşıladı ve biz de onun yüzündeki mutluluğı fark ettik. Bunun üzerine O konuşana dek Ona hiçbir şeyden sormadık. Sonra aralarında Hasan (aleyhisselam) ve Hüseyin (aleyhisselam)’ın da olduğu Beni Haşim’den gençler geldi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) onları görünce kucakladı ve ağladı. Biz dedik ki: “Ya Resulullah, senin yüzünde bir süredir hoşlanmadığımız bir şey görüyoruz.” O (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) da buyurdu ki: “Biz Ehlibeyt Allah tarafından Dünya için değil de Ahiret için seçildik ve biz Ehlibeyt ümmetlerin içinde belalar, kovulmalar ve sürgünler ile karşılaşacağız, tâ ki Doğudan siyah sancaklar yükselecek ve hakkı isteyecekler ve onlara verilmeyecek. Böylece zafer elde edene dek savaşacaklar. Sizden ya da çocuklarınızdan kim onunla karşılaşırsa, buz üstünde sürünerek bile olsa benim Ehlibeyt’imden olan İmam’a gitsin, çünkü onlar hidayet sancaklarıdırlar. Onlar, onu (hükümeti) ismi benimkine benzer ve babasının ismi benim babamınkine benzer olan Ehlibeyt’imden bir adama verecekler. O yeryüzünde hüküm sürecek ve adaletsizlik ve zulümle dolduktan sonra tüm dünyayı adalet ve refahla doldurcaktır.” Müstedrek-ül Hakim c.4 s.464

Emirel Müminin (aleyhisselam) buyurdu: “Mehdi, Ekbel’dir (çukur gözlü), saçları dağınıktır, yanağında bir ben vardır, onun başlangıcı Doğu’dan olacaktır. Bu olduğunda, Süfyani huruç edecektir ve bir kadının hamileliği kadar hüküm sürecektir.” Gaybet-i Numani s.316

Abdullah bin Ömer nakleder: “Hüseyin (aleyhisselam)’ın soyunda bir adam Doğudan huruç edecektir, eğer dağlar onunla karşılaşsa O dağları yok eder ve onları yollara çevirir.” İbni Hammad c.1 s.372 ve s.407, Beyanul Şefi s.513, Ukdul Durer s.127, Kavlul Muhtasar s.15, İhkakul Hak c.29 s.222

İmam Bakır (aleyhisselam) buyurdu: “Yamani’nin sancağından daha hidayetli bir sancak yoktur, o hidayetin sancağıdır, çünkü O sizi sahibinize çağırır. Eğer Yamani huruç ederse, insanlara ve her Müslümana silah satmayı yasaklayacaktır. Eğer Yamani huruç ederse, ona git çünkü onun sancağı hidayet sancağıdır. Hiçbir Müslümanın yüz çevirmesi helal değildir, kim böyle yaparsa cehennem ehlinden olur çünkü O hakka ve doğru yola çağırır.” Gaybet-i Numani s.264

İmam Sadık (aleyhisselam) buyurdu: “Sonra Rükun ve Makam arasında Dabbetül Arz zuhur eder. Müminin yüzünde ‘Mümin’ kafirinin yüzünde ‘Kafir’ diye yazılacaktır. Sonra da Süfyani zuhur edecektir ve ordularıyla Irak’a yürüyecektir…Zevra’yı (Bağdat) yok edecektir…Kufe ve Medine’yi yok edecektir…Sonra da Beyda’ya gelecek…ve yeryüzü onları yutacaktır.” Şeyh İstrabadi, el Ricat s.100

"Siyah bayraklı ordunun çıkışı ile Mehdi’nin zuhuru arasında 72 ay olduğu


7.17--- Naim b Hammad, Muhammed b. Hanefi’den tahric etti, O şöyle dedi: Beni Abbas’a ait siyah bayraklı bir başka ordu çıkar. Sonra HorasanDan yine siyah bayraklı bir başka ordu çıkar.  Onların sarıkları siyah, elbiseleri beyaz olur. Ve başlarında Şuayb b. Salih Temimi bulunur. Süfyani’nin ordusunu yenerek Beytül Makdis’e iner. Mehdi’nin saltanatını hazırlarlar. Şam’dan üçyüz kişi de O’na yardım eder. Bu ordunun çıkışı ile Mehdi’ye saltanatın teslimi arasında yetmiş iki ay vardır."